13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 5 KASIM 1990 Savaş ve Diplomasi Dış politika, temelinde iyi bir yönetim, nitelikli bir hükümet olmadığı takdirde sıfır demektir. Kendi gücünün üstünde bir güce bel bağlayarak düşük düzeyde politika izleyenler ülkeye hak ettiği rolü oynatamazlar. TURGUT ALPAGUT Emekli Kur. Alb. Savaşm amaa basittir ve kayıtsız şartsızdır. In- sanlığın dramı denilen savaş sonuç olarak kaza- nan ve kaybeden için acılarla biter. Savaşta in- sanlar acımasız ve kıyasıya dövüşür. Insanlar dö- vüşüyorlarsa bu, ellerinde silah bulunduğu için değildır. Insanlar silaha sahipse, bu, insanların savaş için silahı yararlı ve gerekli bulmalarından dır. Bu silahları ellerinden alacak olursanız ya yumnık yumruğa dövüjecekler ya da ellerine dö- vüşecek başka şeyler alacaklardır. öyle anlaşılı- yor ki savaşın nedeni insaniann kafalanndaki ko- şulların savaşı "ehven-i şer" (iki kötüden en iyi- si) haline getirmesi ya da öyle göstermesidir. Sa- vaş normal olarak diplomasi işlemez hale gelin- ce sahneye çıkar. Savaşın kendine öz koşulları vardır. Örneğin bugünkü teknolojinin ışığında ekonomik gücü olmayan, ekonomistlerce savaş ekonomisi gizilgücü (potansiyeli) düşük olarak saptanan iilkeler savaşamaz ya da savaşı ytırüte- mezler. Bunun sayısız örnekleri vardır. Savaşın araa silahlı kuvvetlerdir. Silahlı kuvvetleri yöne- tenler, şimdiki zamanda ve yakın gelecekte ya- şar. Önündeki tek sorun en kolayından ve en ça- buk olarak nasıl utkuya ulaşılacağı ve yenilgiden nasıl kaçınılacağıdır. Diplomasi Asker aklı, mutlak utku ile mutlak yemlgi ara- sında işlemesini bilir. Diplomasinin sabırlı, kar- maşık ve esnek manevralannı bilmez. Modern savaşın bilincine varmış olan uluslar için barış, dış politikanın amacıdır. Dış politika öyle yöne- tilmek gerekir ki barışın korunmasını olanaklı lulsın ve savaş çıkmasıru kaçınılmaz kılmasın. Bir ulusun dış politikasının banş zamanı diplomat- Iar eliyle yönetilmesi ve uygulamasımn ulusal güç açısından önemi, savaş zamanı, aynı ulusun as- keri liderlerinin taktik ve stratejilerinin önemi- ne eşittir. Diplomasi, diplomatlık demektir. Diplomasi bir okul, bir sanattır. Diplomat uzun yıllarıri de- neyimi ile yetişir ve olgunlaşır. Dünyada bunun somut örnekleri var. Kendini kabul ettirmiş bir diplomat, devlet başkanları kadar itibar görür. Diplomasinin temel amacı utku ya da yenilgi ke- sinliğinden kaçınmak, görüşmelerle varılmış uz- laşmalarla orta yolu taban edinmektir. Her ül- kede diplomasi, Dışişleri Bakanlığı'nca yürütü- lür ve dış politikaya biçim verir. Dışişleri Bakan- hğı, dış politikanın duyum merkeziyse, diploma- tik temsilcilikler de merkez ile dışandaki dünya arasında ikili trafığin işle>işini sağlayan dokular- dır. Böylesine bir örgütu politik çalışmaların dı- şına itmek, diplomaside çarşaflamak demektir. Barışı koruyucu diplomasinin kuralları: • Dış politikanın amacı ulusal çıkaı«açısından tammlanmalı ve yeterli güçle desteklenmelidir. • Diplomasi politika sahnesine öbür uluslar açısından bakmalıdır. • Uluslar kendileri için yaşamsal olmayan bü- tün sorunlarda uzlaşmaya istekli olmalıdırlar. • Ulusun itibarını yitirmeden geri dönüleme- yecek büyük risklere girilmemeli. • Hiçbir zaman kuvvetli müttefikinizin sizin adınıza karar vermesine izin vermeyin. Yukardaki kurallann bir ya da birkaçının Kör- fez bunalımı nedeniyle nasıl "ihlal" edildiğini iz- ledik. Dış politikanın sorumlu kişileri (başta ba- kan) yani diplomatlar bir yana itilerek ortaya te- lefon diplomasisi ile büyük dostlar (!>çıkanlmış, şahıs adına reklam yapılmıştır. Zaten dokuz ay- da bir Dışişleri Bakanı değiştirilerek kendilerine doğru dürüst çalışma olanağı tanınmamıştır. Dı- şişleri, diplomasi yerine Hande-Hasan Celal Gü- zel davasına bakar olmuştur. Hükümet kamuoyunun lideridir, yetkisi olma- yan kişinin ya da kişilerin kölesi değil. Dış poli- tikanın yönetiminden sorumlu olan kişiler bu il- keyi akıllarında tutmazlarsa, diplomasinin gere- ğini yerine getiremezler. Ulusal gücun bir öğesi olarak, diplomasinin taşıdığı olağanustü önem vardır. Barışın korunması konusunda diploma- sinin taşıdığı onem ise işlevinin sadece özel bir görünümüdür. Savaşla sonuçlanan bir diplomasi, amacı yönünden başarısızdır. Diplomasinin elin- de uç tane güçlü silahı vardır "Inandırıcdık, uz- laşma ve kuvvet tehdidi. Bunlardan kuvvet teh- didine dayanan diplomasi, savaşa davetiye çıka- rır. Dış politikanın rasyonel koşullan, rasyonel olmaktan çok duygusal tercihi olan kişiye bıra- kılırsa kamunun diplomatlara güveni sarsılır. Toplumun istek ve duygulanna sırt çevirerek güç- lü bir devlet başkanının peşine takılmak ulusal politikayı bağımlı hale getirmek demektir. Politikacı Politika, mümkün olanı yapma sanatıdır, po- litika ile uğraşanlara da politikacı denir. Politi- kacının öğreniminde sınır yoktur. Bu smır ilk- okuldan, yüksekokula değin dayanır. Şimdiler- de ve ileride din okullarını da kapsayacağından kuşku yoktur. Herhangi bir siyasal partiye gir- miş ve iktidar partisi olma şansma erişmiş poli- tikacı kasaba avukathğından bakan, hatta baş- bakan, hukukçu olarak sağlık bakanı ya da ma- kine muhendisi olarak dışişleri bakanı olabilir. Yedek subaylığını şöyle böyle yapmış, başbakan olmuş bir politikacı, savaş ile barış arasındaki kıl payını fark etmeden istihbarat ahrsam vururum diyebilir. Bu tip politikacılar için en büyuk gaf, siyasal akılsızlık ile siyasal akılhlığı fark etme- mektir. Bir politikacı savaşın ne olduğunu, ül- kenin ekonomik gücünu, silahlı kuvvetlerin im- kân ve kabiliyetlerini bilmeden palavra atmamalı, kendi reklamı için sonunda altından kalkama- yacağı girişimlerde bulunmamalıdır. Yaranma politikasının acı bilançosu meydandadır. Enflas- yon, zamlar ve belirli kesimden alınan vergiler... Bütun bu olanlara parlamento, hükümet ve top- lum (şimdilik) seyirci kalmakta kimsenin sesi çık- mamaktadır. Körfez bunalımı nedeniyle petrol fiyatları başını alıp gidince, enflasyon şahlanın- ca, terorizm gittikçe yayılıp hükümet aciz kalın- ca, toplumda karamsarhk yayıldığı gibi, neredey- se gelecek diye bir şey kalmadığı inancı doğacak- tır. Toplumun anası böyle ağlarken devlet baş- kanı aklına estiği gibi şöyle Ortadoğu'nun para babaları şeyhlerini dolaşayım demiş, dönüşte de enflasyon gibi devamlı gevelenen itibar lafını or- taya atmıştır. Sanırız sayın devlet başkanına gö- re bağımsız politika budur. Dış politika, temelinde iyi bir yönetim, nite- likli bir hükümet olmadığı takdirde sıfır demek- tir. Kendi gücünün üstünde bir güce bel bağla- yarak düşük düzeyde politika izleyenler ülkeye hak ettiği rolü oynatamazlar. Bazı ülkeler var- dır ki coğrafi konumlan ve bazen de doğanın bu ülke insanlarını kahraman yapmayı amaçlama- dığı kamsı nedeniyle tarihin ihmaline uğramış- lardır. Arap ülkelerinin çoğu böyledir. Bir za- manlar Nasır vardı, şimdilerde Kaddafi, Hafız Esad, Saddam Hüseyin var. Hepsi de karizma- tik lider rolündeler. Saddam, kendi görüşüne uyj gun bulduğu Kuveyt'i işgal ederek Amerika'nın menfaat gazabına uğradı. Birleşmiş Milletler'in ambargo kararı yürürlüğe girmeden büyük şef Amerika'nın yanında alelacele yer aldık. Ame- rika, Suudi Arabistan'a kuvvet yığmaya başla- dı. Bir ara acaba "Biz de mukaddes emanetleri korumak için asker gönderelim mi" laflan do- laştı. Gonderseydik bazı çevreler için bulunmaz propaganda oluşturulurdu. Saddam, kuvvetlerini Suudi Arabistan, Kuveyt, Suriye ve Türkiye sı- nırında yığınakladı. Bir kısım kuvvetlerini de ih- tiyata ayırdı. Saddam, askeri deyişle savaşı içhat durumunda yürütmeye biraz da mecbur oldu. Amerika akrep oyunu ile (Akrebin etrafına ateş çemberi kurulursa akrep kendini sokarak intihar eder) Saddam'ı zorlamayı düşündü. Ama bu ak- rep bildiğimiz akrebe benzemiyor, ölürken etra- fındakileri de sokabildiği kadar sokmayı dü- şünüyor. Sonuç Olası bir harekâtta arazi yönünden Irak'a en uygun saldırı Türkiye'dendir. Hani dış basında da sözü geçen koridor ve Kerkük-Musul rüyası. Böyle bir harekâta katılacak silahlı kuvvetlerin ne kadar sonra çöl koşullanyla karşılasacağı, çöl- de kullanılacak araç gereç yönünden hazırlığı ve çol eğitimi görmüş birliklerinin olup olmadığı düşündürücüdür. "Saddam çok güçleniyor ica- bına bakılmah" laflarına karşı söylenecek laf "Irak yıllarca Iran'la savaşarak yıprandı, o za- man aklınız nerede>'di"dir. Ama yine o zaman Amerika işin içinde yoktu. Güney komşumuz Su- riye az mı tehlikeli? Askeri gücü meydanda, üs- telik yıllardır Apo'yu bağnna basmış, adamları- nı kamplarda eğitip içimize salıyor. Şunu iyi bil- meli ki büyük müttefikimiz Amerika'nın yanın- da gireceğimiz bir savaş, Irak haritasını değiştir- mez. Sonunda Amerika birçok kimselere önce- den yaptığı gibi üstün savaşçı teraneleriyle silver starlar dağıtır, iş bitiminde de başka örneklerde olduğu gibi Irak'ta savaşanlar derneği kurulur. EVET/HAyiR OKT4YAKBAL . VJ-MifcU ' 13 KASIM "Yarının Türkiyesi" mi? 99Yarının Türkiyesine Seyahat" 1944 yılında bu adı taşıyan bir kitap çıkmıştı. Yarının Türki ye'sini kuracak insanların yetiştirildiği kültür yuvalarıydı söz konusu olan: Köy Enstitüleri... 1940'lara kadar ülkemizde öğ- renim görmek olanağı ancak kent ve kasaba çocuklarının te- kelindeydi. Koyden gelip öğrenip yapanlar da vardı elbet. Ama büyük bir çoğunluğun çok küçük bir parçasını oluşturuyor- du böyleleri... O günlerde halkımızın dörtte üçü köyierde ya- şıyordu, bu dörtte üç çoğunluğun insanları ancak üç ya da bes yıllık ilk öğrenimiyle yetınmek zorundaydı. Kırk yılda bir, bir köy çocuğu türlü engelleri atlatmayı, türlü güçlükleri yen- meyı göze alıp kentlerde okumaya gidebiliyordu. Köy Enstitüleri yasasıyla yur- dun birçok yöresinde açılan bu öğretim kuruluşları köy çocuk- larına geniş bir olanak sağlıyor, yeni ufuklar açıyordu. işte 1944 yılında ünlü bir gazete yazan, Ahmet Emin Yalman bu Ensti- tüleri gezmek, orada neler oiup bittığini görmek isteğiyle yola çıktı. izmir'de, Trakya'da, Arifi- ye. Hasanoğlan'da bu enstitü- leri yakından ınceledi. Önce Valan gazetesinde çıkan bu ya- zılar daha sonra kitap halinde yayımlandı. Sanırım Köy Ens- titüsü gerçeğini kamuoyuna duyuran, açıklayan ilk yapıt Yalman'ın bu belgesel çalış- masıdır. "Yarının Türkiye'si için haya- limizde, idealimizde neler var- sa bunların hepsini gerçekleş- miş bir halde buldum ve gör- düm. Uzak memleketlerde de- ğil, kendi yurdumuzun ortasın- da. Bu kitapta, gördüklerimin ve duyduklarımın hikâyesi vardır" deniliyordu kitabın ön kapağında... Yarının Türkiye'si! 1944'te bu özlemi duyan, Köy Enstitüleri- ni bu hayali gerçekleştirecek en önemli bir atılım sayan Yal- man, bugün aramızda yaşa- saydı ne derdi acaba? 46 yıl geçti aradan, o kültür ışığına ulaşmış, baştarr başa çağdaş anlayışlann, görüşlerin ege- men olduğu Türkiye'de mi ya- şıyoruz? Yoksa ilkel tutumlann, kafaların, geriye dönük eylem- lerin günden güne güçlendiği bir Türkiye'de mi? Yarının Türki ye'si bir düş olmuş! Yalman'ın 'akıncı' olarak adlandırdığı bi- linçli köy gençliği kendi yazgı- sına bırakılmış. Köyler çaresiz- likle boşalmış, kentlerin dört bir çevresi gecekondularla dol- muş... Yoz bir yaşamın içinde gündelik çıkariar ardında çır pı- nan milyonlarca insan!.. Bu muydu 'Yarının Türkiye'si', böy- le mi olacaktı 'akıncı gençliğin' uygarlık öncüsü olarak yurda aydınlık taşıması! Şimdi mey- dan gerlcilik yuvalarında ger- çek kültür öğreniminden uzak biçimde yetiştirilmiş, birtakım çağdışı hurafelerin tusağı ol- muş insanlara bırakılmış! Ahmet Emin Yalman yeni basımı Cem Yayınlan'nda çı- kan kitabının önsözünde şöyle dryordu: "Köy Enstitüleri adı altında memleketimizde vücuda geti- rilen hayırlı ve ümitli hareketi yarınki Türkiye'nin prototipi saymak mümkündür. Köy Ens- titüsünden yetişen imanlı, ide- alli, neşeli, kendi kendine gü- venli genç, yarınki akıncı ve ya- pıcı Türk nesillerinin prototipi- dir. Köy Enstitüsü teşebbüsü bir taklit değildir. Kendi ihıiyaç- larımızdan doğmuş, eski usul- lerin zincirinden azad edilme- si sayesinde az zamanda ge- (Arkası 19. Sayfada) ÎMZA GÜNÜ Yazarımız OKTAY AKBAL B U G Ü N SAAT 1S.00-17.000 ARASI Yılmaz Yayınlan Standı'nda yeni basımı yapılan ŞAİR DOSTLARIM adlı kitabını ve satışta bulunan diğer kitaplarını okurlarına imzalayacaktır. YEKTA GUNGÖR ÖZDEN HUKUKUN ÜSTÜNLÜGÜNE SAYGI 25.000 Lira Bilgi Yayınevi BARLAS ÖZARIKÇA TERSADAM adlı kitabını imzalıyor TÜYAP Kitap Fuarı YAPRAK YAYINLARI Standı BUGÜN /Saat 14.00 . Adım Hazal. 1.5 yaşındayım. Annem ve babam benim için müşfik, anlayışlı bir çocuk bakıcısı anyor. Bizi arar mısınız? Tel: 362 47 58 EVİMDE — Bakıma muhtaç yaşlılara — İtina ile bakıyorum. 384 33 90 Türkiye, Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de İs îmkanları 13 - 14 KASIM 1990, İSTANBUL 14 KASIM 09 00 BAŞKAN'IN TAKDİMI Axel Kruse, Yayın Müaûrü. Internatıonal Herald Trıbune. Pans Prol. Dr Zafer Basak Tûrk Ekonomı Bankası Yûnetım Kurulu Görevlı Uyesı, Istanbul. 09 15 AÇIUŞ KONUŞMASI H.E. Ahmet Kurtcebe Alptemoçln, Dışişleri Bakanı. Ankara 10 00 BÖLGENiN ^EOPOLfTIK GÖRÜNÜMU Rl. Hon. Df. DavkJ Ov»en, Mılletvekılı. Dışişlert Eski Bakanı, Londra 10.40 KAHVE SERVISİ' 11.00 DOĞU AKDENİZ DE GELECEKTEKI SAVUNMA STRATEJILERI Stephen Hadley, Uluslararası Güvenlık Politıkası, Savunma Bakan Yardımcısı Washıngton 0 C 11 40 TURKIYE_ AVRUPA NIN GÜNEY KAPISI Ökkes Özuygur. Başbakanlık Kamu Orîaklığı laaresi Saşkanı, Ankara Cem Boyner TUSIAD Yönetim Kunjlu Başkanı, ıstanbui Prol. Şeril Mardin, Boğazıçı Ünlversıtesı, Istanbul. 13 15 ÖĞLE YEMEĞ, Misafir Konuşmacı Anthony Sampson. Gazetecı ve Yazar Londra 15 15 TÜRKIYE-DOĞU AKDENİZ VE KARADENİZ BÖLGESINDEKI YATIRIM İMKANLAR 1 Dr. WoHgang Albert, OECD Turkıye Konsorsıyumu Başkanı, Paris Osman Ünsal Devlet Planlama Teşkilatı, Yabancı Yatınmlar Bölüm Başkanı Ankara 16 15 ENDÛSTRİYEL MODERNİZASYON VE BÛLGESEL IŞBIRÜĞİ John Marcum. Avrupa Teknoloji Enstıtüsü Başkanı. Verona 16 45 SOVYETLER BIRLIĞI NDEKI GELIŞMELER VE KOMŞULARI ÜZERlNDEKİ ETKILERI Vahlt Haleloğlu Dışişleri Eski Bakanı, Istanbul Gromkovsky Vladimirovich. Reform Fonu Baş,danısrnanı. Moskova 18.00 İLK GÜNÛN KAPANIŞI 20.00 KOKTEYL VE AKŞAM YEMEĞİ 09.00 DOĞU AKDENİZ BÖLGESİNDE BANKACIUK VE FİNANSMAN Joseph G. Fogg III . Yatırım Bankocılığı Başkan- ve Genel Müaûöı Morgan Stanley & Co . New York Claude de Kemoularia. Başkan ve Uluslararası Komıte Üyesı. Banque Parıbas Hollanda. Bırieşmış Mılletler Eski Fransa Temsılcısı, Pans Ercan Kumcu.T.C Merkez Bankası, Başkan Yaraımcısı. Ankara Guy de Selliers. Dırektör, Birleşik Fınansman ve Yatırımlar Boiümu European Bank far Reconstruction & Development, Paris Sir Dougla$ Wass. Nomura Internatıonal Plc. Başkanı, Londra 11 30 KAHVE SERVİSİ 12 00 TÜRKİYE - DO&U AKDENİZ VE YENİ AVRUPA Ebemardt Rhein. Avrupa Topluluğu Komısyonu. Doğu Akdenız ve Orta Doğu Dırektörü, Brüksel Temel iskil Dışişleri Bakanlığı, AT Işlen Başkanı, Ankara. 13.00 ÛĞLE YEMEĞİ Mısafır Konuşmacı. Dr. Richard Perte, Eski Savunma Bakan Yaraımcısı. V/ashıngton D C 15 00 PANEL DEĞIŞEN DOĞU AKDENİZ PAZARINDA İŞ ÎMKANLARI Başkan: Prof Dr. Zafer Başak. Turk Ekonomı Bankası Yönetınn Kjrulu Gorevl Uyesı, Istanbul Konuşmacılar: Bertrand Griffe. Dırektör, Thomson S A . Ankara Daniele G. Rutli, Başkan Yardımcısı-Ventures. Fıat Auto SPA. Tunn Df Üzeyir Garih, Alarko Şirketlef Topluluğu Başkanı, Istanbuı 16 30 KAPANIŞ KONUŞMASI H.E. Işın Çelebl. Devlet Bakanı, Ankara 17 00 KAPANIŞ fTEB) TÜKK EKONOMI RANKASI KAT1UM KONUSUNDA BİLGİ Peşır olarak ödenecek £95 Arıerıkan doları tutarındakı konfe- rans ucett oğle vemeklennı, Sa'ı akşamı verıtecek olan davett ve tum konferans dökunano kapsanoktadır 29 Ekınaen orce yapılacak olan Iptallerde 60 Amenkan dolan ıdarl mas-af kesılerek para 'Odes- mümkun o'acaktır. ancak stenıldığmde katılımcı aeğışıkiığı yapıtabıtır Sponsor kuruluşlcr. ıhtıyaç duyu duğunda programı yenıden düzenleyebılırler <onfer ars boyunca Ingılece / Türkçe sımjltane tercume yaDi'acaktır KONFERANS YERİ: Konferars yen Hılton Internatıonal Otelı. Cumhurıyet Caddesl, 80200. Harbiye - Istanbu' olacakfır. OTELDE KONAKLAMA: Katılımcılar ıçın özet fıyatlarla kısıtlı sayıda oda ayrtılmıştır Bu ındırimlı fıyo'larla rezervasyor yaotırmak ısteyen erın Feza Pefı ıvan ile 26 Ekım e kadar ırtıbata geçmeten gerekmektedır Tel. (90 1) )3"i <!6 50, Föx (90 1)140 41 65 Rezervasyonunuzu yaptınrken Internatıonal Heraid Tnbune konferansı ıçın oldağunu özellikle bıldmiız KATILMA FORMU: Katılım ıçın, lütten bu formu doldurup Elvan Özkaya'ya. -Internatıonal Herald Tnbune Valikonağı Caddesı.YKV Bınası, 1/1 Nışantaşı- .istanbul Tel: 131 72 28 1320300.1479315 Fax 146 06 66- gönderinız 495 Amerıkan Dolan tutarındakı katılım ûcretını Internatıonal Herald Trıbune ûn Vakıflar Bankası Nişantaşı Şubesi 4002402 no lu hesabına yatırmış bulu- nuyorum Lütfen. faturamı adresime gönderın. Bay-Bayan . Soyadı Adı . Ünvanı Şırket Adres Sehır Ulke. Tetefon . Fax CüHIHURtyFFTE/V OKURLARA... OKAlGONENSIN Demokrasinin Gereği... O zel televizyonlann yayımına olanak sağlayacak yasal değişikliklerin yakın bir gelecekte gündeme geleceğinin işaretleri çoğalmaya başladı. Bazı söylentilere göre 1991 ocağının gündemi özel 7V tartışması olabilecek. Hafta sonunda, Sakarya'da otoyolun bir bölümünün açılışını yaparken konuşan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Türkiye'nin gelişmesini anlatırken "Yalnız TRTnin 6 kanalı var, hepsi renkli, haftalık yayın süresi 300 saat. Aynca kablolu ve uydu TV'ler var. Hakkâri'de 450 uydu anteni olduğunu söylediler" diyordu. Özal bu alanda birçok Avrupa ülkesinden ileride olduğumuzu vurgularken örneğin bir yıl sonra şöyle bir konuşma yapabileceğini düşündük: "Geçen yıl yalnız TRTnin 6 kanalı vardı, şimdi onlara 4 de özel kanal eklendi, bütün Avrupa'nın önüne geçtik." Elbette bu kolay gerçekleşecek bir gelişme değil, ama özel TV olayı Çankaya'nın uygun göreceği bir zamanlama içinde karşımıza çıkacaktır. Demokratik bir toplum olmaya çaba gösteriyorsak, önemli konularda katılımcı olmanın gereğine içtenlikle inanıyorsak en azından bir başlangıç olarak özel TV olayını yangından mal kaçırır gibi çözmeye kalkışmayalım. Demokratik toplumlarda bu yollar bellidir. Bir taslak hazırlanır ve öncelikle basın meslek örgütlerinin, basın yayın okullarının görüş ve tartışmasına açılır ve kamuoyunda belli bir uzlaşma aranır. Ya da yine bu örgütlerden okullardan, hukuk fakültelerinden taslak-öneh istenir. Katılımcılığm gereği budur. Radyo ve TVde devlet tekelinin kalkması demokrasinin geleceği açısından önemli bir dönüşümdür ve demokratik yöntemlerle gerçekleştirilmek zorundadır. Bir Hollanda gazetesi Fenerbahçe'nin teknik direktörü Hiddink ile röportaj yapmış. Hiddink'in söylediklerinin bir bölümü spor basınımıza çok ağır eleştiriler getiriyor: "Gazeteler istiyor ki her gün birkaç basın toplantısı yapayım. Ben her gün haberi nereden bulacağım? Böyle söyleyince, 'Olsun hoca sen bir poz ver haberi biz uydururuz' diyorlar. Yemin ederim böyle dediler bana. Şimdi haftada üç basın toplantısı yapıyorum, yarım saatlik. Orada havadan sudan şeyler anlatıyorum. Ciddi haber olursa ciddi muhabirler sorularıyla benden alıyor zaten... Burada gazeteciler insanı hiç rahat bırakmıyor. Bazen Galatasaray menajeri Henk Van Ginkel ile bir yerde oturup yemek yiyorum. Bir bakıyorum gazeteciler. Önümüzdeki bitkiler çiçekler bir yana itiliyor ve klik, klik, klik... Ertesi gün gazeteler Galatasaray'a gideceğimi yazıyorlar..." Hiddink'in söyledikleri bize çok ağır geldi. Herhalde Spor Yazarları Derneği'ni de çok rahatsız etmiştir ve bunu önemli bir özeleştiri, eğitim vesilesi yapmışlardır... Ekim ayında, yayınla destekli başarılı bir promosyon yapan Milliyet rekor tiraj artışıyla en çok satan gazete oldu. Sabah da yoğun promosyonu sürdürerek ikinciliği korudu, yine büyük promosyon yapan Türkiye de ijçüncü oldu. Ekim 1990'da gazetelerin günlük ortalama net satışlan ve bir önceki aya göre farkları* şöyle oldu: 900 Liralık Gazete Cumhurıyet 115.300 -7.375 800 Liralık Gazeteler M/7/;yef Sabah Türkiye Hürriyet Günaydın Fotospor Güneş Zaman Tercüman yeni Asır 685.265 678.191 625.000 525.834 298.237 188.845 83.766 58.500 56.501 40.133 +266.985 +2.141 +202.110 -28.866 -70.263 -15.620 -26.386 -4.200 -9.649. -5.037 ' 500 Liralık Gazeteler Bugün Tan 351.031 201.083 +30.931 -24.687 Gazetelerin ekim ayında televizyonda yaptıkları kampanyalar için harcadıklan 6.3 milyar TL.'nin dökümü de şöyle: Sabah Hürriyet Milliyet Türkiye Fotospor Bugûn Günaydın Tan 1.583.212.000 1.353.080.000 1.160.362.500 598.765.500 578.375.000 576.975.000 263.287.500 131.100.000 TL TL. TL. TL TL. TL TL. TL. TELEFON SANTRALLARI .TEK SERVİS GÜVENCESİYLE 1 IV1S48 Telesls ve Karel Yctkill Sı Tel : 148 15 51 148 46 78 146 68 99 Fax : 146 70 38
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle