29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ş iir Atlası CEVAT ÇAPAN Martin ESPADA/ Şiirler/ Çeviren: İlyas TUNÇ İstemiyordu içeri girmemi: İzin vermeyin beni böyle görmesine, diyordu. Gördüm yine de: siyah saçları ağarmış, kızıllaşmıştı siyah teni. İyice açılan göğüs kafesi hışırtılı her bir solukla çekiliyordu geri. Bir deri bir kemikti lastik bir tavuk gibi. Son sözlerini, hayatımın geri kalan süresinde beni onurlandıracak son arzusunu duymak için uzandım yanına. Şu kahrolası çarmıhı uzak tut benden, diye fısıldadı. Onurlandır babayı, der İncil, söktüm bu yüzden duvardaki çividen İsa’yı, koydum yatağının yanındaki çekmeceye, yeniden dirilmeden önceki karanlıkla tıka basa dolu. İşte o zaman gerçekleşti mucize: Kefeni yırttı babam. KOL SAATİNİN ATAN YÜREĞİ Hava Kuvvetleri’nde çalışırdı babam teknisyen olarak, kulaklarında bütün gün uğultusu uçak motorlarının. Bir sabah kayboldu dedemin ona verdiği kol saati. Ertesi gün bir başka askerin taktığını gördü. Hiç bir şey demedi: İnanmayacaktı kimse San Antonio Hava Kuvvetleri tesisindeki makine yağcısına. Uğultulu bir gecede içti bu yüzden ve söktü yakmak için boş bir barakanın tahtalarını. Yolu yoktu hangarda kilitlenen zamanı söylemenin. Ölünce babam ben el koydum kol saatine gizlice. Dinledim yürek atışlarını saatin. Babamın yüreği durduktan sonra da atmaya devam etti saatinin yüreği. Kimbilir nerde, Hava Kuvvetleri’nde babamın saatini aşıran adamın oğlu tutuyor saati kulağına, dinliyor atan yüreğini saatin. Saklıyor hiç kimsenin duyamayacağı gizli bir yerde. Oğul diriltmeye çalışıyor babayı. Yanlış anlatıyor hikayeyi İncil. Biz diriltmeye çalışırız babayı. Biz dinleriz yürek atışlarını, uğultuyu biz duyarız. SAN JACINTO’NUN BATIŞI ordu papazı için Bu ülkeye gelmek hayatım boyunca başıma gelen en kötü şey, demiştiniz. San Jacinto adındaki buharlı gemi sürüklemişti sizi Porto Riko’dan New York’a. Yemin ettiniz İspanyolca, küpeşteye asılan midesi bulanmış bir akrobat, ansızın dalıp yeşil sularda kaybolmak için yalvaran deniz tutmuş bir çocuk gibi. Bir Nazi denizaltısı izledi San Jacinto’yu geri dönüyorken Porto Riko’ya. Torpido kesti boynunu, altı bin tonluk kütle su aldı, gömüldü sulara. Ölenler arasında: Roman Castillo, kazan dairesinde kürek kürek kömür atardı kazana; Antonio Cortez, tabakları yıkardı bulaşıkhanede, düşlerdi La Parguera’yı, ışıldayan koyu, aysız bir gecede suların süslü aydınlığını. Kurtuldun denizaltıdan. Yetmiş yıl sonra torpido yetişti sana, yırtıp geçerek kalbini, batıyorsun aysız bir denizde altı bin tonluk San Jacinto gibi, Ramon Castillo ve kömür dolu küreği gibi, Antonio Cortez ve tabaklar yüklü elleri gibi. Toprağı öptüğünü söylemiştin, oturuyorken Brooklyn’deki mutfak masasında, düşündüm ben kendi dudaklarımın kirini yalamayı. San Jacinto seni uzaklara götürdükten yıllar sonra dönecektin adaya, inecektin uçaktan büküp dizlerini havaalanında öpecektin toprağı. Brooklyn yolunda bozulmuştu araba, buhar çıkıyordu motor kaputundan, tek istediğin şey o zaman plaj kumuydu ayaklarını kavuran. Şimdi eğer ataların bekliyorsa seni herhangi bir yerde, bekliyorlardır La Parguera koyu sahillerinde. Geceleyin yapsan yolculuğunu, deniz tuzuyla kaplanmış pusula olmasın varsın. Kalksan ayağa ışıklı koyda, sudaki mikroskopik yaratıkları döndürsen hayata, ışıkları kıpırdatsın diye gözlerini. Masmavi parlasa sular avuçlarındaki akik taşı gibi. n C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 3 6 ‘Dinledim yürek atışlarını saatın ’ M artin Espada, 1957’de Brooklyn, New York’da doğdu. Massachusetts Üniversitesi’nde profesör; aynı zamanda yaratıcı yazarlık dersleri veriyor. Bar fedailiğinden avukatlığa kadar çeşitli işler yapan Martin Espada’nın şiirlerinde kökeninin geldiği Puerto Rico’nun etkisi hakimdir. Imagine the Angels Of Bread (1996) adlı kitabıyla Amerikan Kitap Ödülü’nü kazandı. Ayrıca, makalelerini içeren Zapata’s Disciples adını verdiği kitabı da Bağımsız Yayınevleri Kitap Ödülü’nü aldı. Paterson Şiir Ödülü, PEN / Revson Şiir Ödülü, Robert Creeley Ödülü gibi ödülleri de var. Yayımlanan diğer şiir kitapları: The Immigrant Iceboy’s Bolero (1982), Trumpets from the Island of Their Eviction (1987), Rebellion is the Circle of a Lover’s Hands (1990), City of Coughing and Dead Radiators (1993), Imagine the Angels Of Bread (1996), A Mayan Astronomer In Hell’s Kitchen (2000), AlabanzaNew and Selected Poems (19822002), The Republic of Poetry (2006), The Trouble Ball (2012) Şairin 2016’da Norton Yayınları’dan çıkacak dosyasının adı: Vivas to Those Who Have Failed. Martin Espada DÜNYA ÇANININ ÇATLAKLARINI ONARMAK 14 Aralık 2012’de silahlı bir caninin Sandy Hook İlkokulu’nda yirmi öğrenci ve altı öğretmeni katlettiği Connecticut Newton kasabası halkına. Şimdi çanlar konuşuyor bronz dilleriyle Şimdi çanlar açıyor bronz ağızlarını: Dinleyin çanları, uzaklarda bir dünyayı. Dinleyin, çocukların deniz camları toplar gibi boş kovanlar topladıkları bir şehrin kalıntıları içindeki çanları, dinleyin kaynayan bakırı, dökümhanede doğan çanı: kurşunlardan doğdum ben, ama kurşunların çanlarda eridiği bir dünyanın şarkısını söylüyorum şimdi. Dinleyin çanları, Büyük Savaş’tan kalan güllelerin erimiş metale dönüştüğü bir şehirdeki çanları, baloncuk baloncuk kaynayan çikolata kazanı gibi, dinleyin bir zamanlar duman diliyle konuşan ağızların biçim verdiği bir çanı: güllelerden doğdum ben, ama güllelerin çanlarda eridiği bir dünyanın şarkısını söylüyorum şimdi Dinleyin kasabadaki çanları, Ana Cadde’sinde bir bayrak direği ve Toplantı Evi’nin tepesinde horozlu bir rüzgâr gülü olan, dinleyin büyük suskunluk anlarında şarkı söyleyen topluluğu. İşte, çanlar sallıyor bronz başlarını, haykırıyor sanki: dönüştürün kurşunları çanlara, dönüştürün kurşunları çanlara İşte, çanlar kaldırıyor ağır başlarını, haykırıyor sanki: dönüştürün kurşunları çanlara, dönüştürün kurşunları çanlara İşte, silahların toprağın derinlerinde ufalandığı bir dünyanın çan şarkıları ve kimse hatırlamıyor nereye gömüldüklerini. Şimdi, ortasında gecenin, çanlar veriyor sözcükleri çandan çana, bronzun eski diliyle, adadan adaya özgürlük haberleri taşıyan gemiler gibi, bulutların arasından dalga dalga çıkan şarkılar gibi. Şimdi, vuruyor çanlar, her bir göğüste ritim tutan kaslar gibi, Onarıyor çan sesleri çanları dinleyen her bir yüzün çanındaki çatlakları. Onarıyor çan sesleri ay çanının çatlaklarını. Onarıyor çan sesleri dünya çanının çatlaklarını. S A Y F A 2 2 n 2 4 E Y L Ü L KUĞULARIN TANRISI GİBİ ORTAYA ÇIKAN KUĞUDAN SONRA Canlı olan herşey kutsaldır. William Blake Uzaklardaki babamla ilgili telefon konuşmasından sonra, kar fırtınası nedeniyle ertesi güne ertelenen uçuştan sonra, aramızda söylenmeden kalmış son sözlerden sonra, morgda organlarının hasat edilmesinden sonra, bedeninin törenle yakılmasından sonra, kapıma postayla gelen kül kutusundan sonra, Brooklyn’de yapılan anma töreninden sonra, Dedim ki: Kuşları beslemek istiyorum. Ekmek vermek istiyorum kuşlara. Parktaki kuşlara ekmek vermek istiyorum. Ufacık gölün ve şehitler anıtının çevresinde gezindikten sonra, her adımda bir, kuğulara yiyecek vermeyin, yazan tabelalardan sonra, kuğuların tanrısı gibi sudan çıkan kuğudan sonra, kuğular cehenneminin şeytanı gibi yaygara yapan kuğudan sonra, kuğulardan daha küçük yaratıkları doğuran kuğudan sonra, sert gagadan, ekmeği elimden kapan vahşi ağızdan sonra, bir suskunluk oldu beynimde, gitti yeraltı mezarlarında kaybolmuş ölülerin ahenksiz sesleri, gitti baş sağlığı dileklerinin sivrisinek vızıltıları, sadece cömertçe yukarı kaldırdığım diğer adak ekmeği kaldı, dünyayla yaptığım ateşkes anlaşması masasındaki sıcacık ekmek. KAHROLASI ÇARMIH New York City, 1972 Difteri denilen bir toz fırtınasından geçmişti babam San Antonio’da. New York’ta uçağın merdivenlerinden henüz inmeden tıkanmıştı soluk borusu. Doktorlar teşhis edemedi yıllar önce aşıyla ortadan kaldırılan çocuk felci gibi ölümcül hastalığı. İç bunu, dediler acil odasında, boğulacaktı az kalsın babam bir bardak suda. Ziyaretçiler geldi hemen Katolik hastanesindeki koğuşuna, hemşirelerin ve yatağının üzerinde bir çarmıhın olduğu. 2 0 1 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear