18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 30 NİSAN 2019 SALI TASARIM: SERPİL ÜNAY YORUM ‘Sürdürülebilir üstünlükler kuramı’ uygulanınca... Ortadoğu’da siyasal İslamın iki kanadı (veya cephesi) var: “Amerikancı” ve “anti Amerikancı” kanatlar. Türkiye’de “anti Amerikancı” kanadı son 60 yılda, sadece Erbakan’ın, “milli gömlekli” ekolü temsil etmiştir. Bu kanat (cephe) 1997’de 28 Şubat ile “Amerikancı siyasal İslam cephesi ve Amerikancı sivilaskeri cephe” tarafından tasfiye edildi. Anti Amerikancı siyasal İslam yerine “Amerikancı siyasal İslam”, ABD tarafından desteklendi. FETÖ, “Amerikancı siyasal İslam ile Türkiye’deki Amerikancı sivil askeri odakların” desteği ile Gülen Cemaati üzerinden işbirliği yaptılar. Bu işbirliğinin hedefinde, Türkiye’nin rejimini ve sınırlarını değiştirip, ABD’ye bağımlı otoriter bir rejim getirme amacı vardı. Bu arada Kürdistan da kurulacaktı. Ergenekon ve Balyoz kumpasları bu hedefe ulaşmak için yapıldılar: demokrasinin ve parlamenter rejimin ortadan kaldırılması, “sivil toplumsal ve toplumcu örgütlenmeler yerine dinci ve Amerikancı örgütlenmeleri” yerleştirerek hedefe gidilmesi amaçlandı. FETÖ, “Amerikancı siyasal İslam ile, askeri ama antidemokratik yerel örgütlenmelerin” işbirliği ile oluşturuldu. Bunun altyapısı uzun yıllardan beri hazırlanıyordu. Asker, polis, adliye, medya, üniversite, sermaye ve siyaset çevrelerinde yerleştiler. Siyasal İslamın Amerikancı kanadı ile yerli kanadı 15 Temmuz girişimi ile karşı karşıya gelince planlar bozuldu. Siyasal İslamın FETÖ ayağının “Amerikancı yönü ağır basınca” aralarında kavga çıktı. Saldırıya uğrayan “cephe” ABD’ye karşı, Rusya’yı arkasına almak ve onunla işbirliği yapmak zorunda kaldı. Ancak bu coğrafyada Amerikan çıkarlarına uymayan siyasal İslam hep kaybetti. Ya da bulunduğu ülkede iç çatışmaların önlenemez biçimde büyümesinin tarafı oldu. Türkiye’de Erbakan bunun için tasfiye edildi. Onun milli gömleği, ümmetçiliğinin bile önündeydi. Bugün İran, ulusal çıkarları ile siyasal İslam rejimini birleştirdiği için ABD tehdidi ve ambargosu altına girdi. En çelişkili konumda Türkiye kaldı. Ortadoğu’daki tek dostu Katar oldu. O da zaten, fiilen Amerikan askerlerinin işgali altında. Rusya, Suriye ve Türkiye sayesinde Doğu Akdeniz’e ve Suriye’ye iyice yerleşti. YPG’ye de göz kırpıyor. Kürdistan kurulacaksa, “bir kenarından da, ABD ile birlikte ben tutmalıyım” çizgisine geldi. Eşref Bitlis olayından kafamıza çuval geçirilmesine: S. Arabistan, İsrail, Mısır, Rumlar ve Yunanistan’la birlikte, “bölgede bizi tamamen yalnızlaştırana kadar” karşımıza çıktı. Şimdi askeri (F35) ve ekonomik krize gömmekten, YPG’yi daha da güçlendirmeye kadar her türlü tehdidi, şantajı ve baskıyı yapabilirim demeye getiriyor. 1 Mart 2002’de TBMM’nin onurlu kararına çok kızmıştı. Türkiye’de yaşanmakta olan büyük siyasi ve iktisadi sorunlar, ABD’nin elindeki en büyük koz olmaya başladı. ABD “yeşil kuşak” ile uzun yıllar önce başlattığı süreci hâlâ yürütüyor. “Ortadoğu” ülkelerinde benim desteğim olmadan, siyasal İslam rejimini kimse yerine oturtamaz, demeye getiriyor. Yanılmıyorsam S400 meselesi, Ankara’daki rejim için bir mihenk taşı olacaktır. Trump son çıkışı ile restini çekmiş görünüyor: ya ABD ya Rusya anlamına gelecek bir biçimde “çıtayı yükseltmeye başladı”. Ankara ise Diyanet’in bütçesi ile savunmanın bütçesini Diyanet lehine bu denli değiştirerek, “siyasal İslam konusundaki tutumunu” ortaya koymuştur. Trump artık, “yumuşak güç”ten (soft power) “sert güce” (hard power) geçme eğilimini, açık bir biçimde ortaya koydu. Artık, 1 Mart 2003’te yaptığımız gibi, TBMM’de bir “ortak ulusal yol” bulmak da olanaksız hale geldi. Yanılmış olmayı hiç bu kadar istememiştim… “Sürdürülebilir üstünlükler kuramı” mı? (*) Statükoyu korumak için, “çıtayı sürekli yükseltme gereği”: Trump da Ankara da bunu uyguluyor: ama eldeki kozlar çok farklı. (*) Doç. Dr. Arzu Azer, “Erol Manisalı”, Der Yayınları, sayfa 164174 30 Nisan 2019 SAYI: 34173 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l İzmir Temsilcisi: Hakan Dirik Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:19 04:08 04:37 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:57 13:06 16:56 05:44 12:51 16:40 06:10 13:14 17:01 Akşam 20:06 19:48 20:08 Yatsı 21:37 21:17 21:34 Yaklaşık 60 yıldır, Türkiye’de ve yurtdışında sürdürdüğüm mesleğimde, vardığım temel yargılarımdan biri, “Ne zaman Türkiye’de iktidar zayıflığı ve ekonomik bunalım...” varsa, Batı dünyası, bu olguyu fırsat bilir ve çeşitli alanlarda saldırıya geçer! Bu olguyu, Reisi Cumhur ve AKP Reisi Umumisi, partisinin Kızılcahamam toplantısında şöyle itiraf etti: “Diplomatik teröre teslim olmadığımız gibi, ekonomik teröre de teslim olmayacağız!” HHH 31 Mart seçimlerinde, MHP’nin bastonuna rağmen önemli kentlerde seçimi kaybeden iktidar, Batı dünyasına zayıfladığının önemli işaretini verdi... HHH Dolar kuru 6 TL’ye, Avro da 7 TL’ye yaklaştı. Oysa ocak ayı sonunda dolar 5.26, Avro ise 6 TL çevresinde idi.    Kanada’nın önemli yatırım kuruluşu “TD Securities (Güvenlikler)”, Türk Lirası’nın yokuş aşağıya koşuşunu sürdüreceği algısını yaratacak biçimde “2. çeyrek sonunda 7.90 ve 3. çeyrek sonunda 8.90 seviyesini görmesini beklediğini” öne sürdü! Bu durumun, TC Merkez Bankası’nın önümüzdeki aylarda faizi artırmaya zorlanacağını da ekledi. İslami kurallar nedeniyle “faiz karşıtı” Reisi Cumhur ve AKP Reisi Umumisi’nin baskısıyla, TC Merkez Bankası’nın faizi dondurmak zorunda kaldığına, yabancı kurumlar dikkati çekiyorlar. HHH “TC’nin Maliye ve Ekonomi Bakanı, Damat Paşanın” ABD işadamlarına sunum toplantısına katılan yatırımcılar “Şimdiye değin üst düzey bir hükümet temsilcisinin en kötü sunumu, berbat bir ‘show’ ” olarak yorumlayıp şu değerlendirmeyi yaptılar: “Yabancı yatırımcıların kaygılarını gideremedi... Enflasyon ve kamu borcunun nasıl denetleneceği, bankaların nasıl güçlendirileceği gibi önemli ayrıntıları açıklayamadı!”    HHH Diplomatik gelişmelere göz atalım... Fransa, yıllardır “Ermeni soykırımını” tanıma “öncülüğünü” yapar. Fransa’nın günümüzdeki ABD ve AB ‘Yok Hükmünde!’ Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, “24 Nisan’ı Ermeni soykırımını anma ulusal günü” ilanından sonra, ilk resmi törenler düzenlendi. Paris’teki “soykırım anıtı” önündeki törenlere katılan Başbakan Edouard Philippe, TC’nin Reisi Umumisi’ne yanıt verdi ve şöyle dedi: “Fransa, Ermeni soykırımının insanlığa ve medeniyete karşı bir suç olarak tanınmasına katkıda bulunmayı umut ediyor!” Törenlere ayrıca bazı bakanlar, Ermeni dernekleri temsilcileri, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo da katıldı. HHH İtalyan hükümetinin “Ermeni soykırımının, resmen tanınmasını ve bunu uluslararası alanda savunmasını” isteyen önergesi, 43 çekimsere karşı, 382 oyla kabul edildi. TC Hariciye Nazırı, İtalya Parlamentosu’nun “Ermeni soykırımı” kararının “yok hükmünde” olduğunu bildirdi. Uluslararası diplomaside bir parlamento kararına karşı “yok hükmündeki” tepkisi ne ölçüde geçerlidir? HHH Aaaa! O da ne? Portekiz parlamentosu da, 26 Nisan Cuma günkü oylamasıyla, soykırımı tanıyan ülkeler arasına katıldı. Ankara ise bu adımı “kabul edilemez” buldu! HHH Başta, Fransa, ABD ve öteki ülkelerde yaşayan Ermeni “lobileri” daima “başkan” adaylarına “Bu tanımayı yaparsan, bizler size oy vereceğiz!” siyasasını sürdüregeliyorlar! Peki, neden patladı bu sorun yine günümüzde? Soykırım anıtı önünde... HHH AKP iktidara geldikten sonra, 3 Ekim 2005’te Avrupa Birliği (AB) ile “tam üyelik” müzakereleri resmen başladı. 35 başlığın gerçekleştirilmesi öngörüldü. Aralık 2015’te, Avrupa Konseyi de, Türkiye için yeni “katılım ortaklığı belgesini” kabul etti. AKP’nin o zamanki “Veziri Azamı” Ankara’da görkemli törenlerle karşılandı. 1963’ten beri bu konuyu izleyen ben bile, maalesef “olumlu” yazmıştım! Aradan 14 yıl geçti? Eski “komünist” pek çok Doğu Avrupa ülkesi bile bu sürede AB’ye “tam üye” oldu... 14 yıl sonra TC, AKP iktidarı sayesinde, “kapı dışında” bekletilmekle kalmadı, çeşitli dışlamalara da konu oldu. Son örnek şöyle: Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde, tutucu Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) liste başı adayı Manfred Weber, şöyle konuştu: “Türkiye’nin AB üyesi olabileceğine inanmıyorum. Ortaklık, dostluk istiyoruz, ama Türkiye ile üyelik müzakerelerini sonlandırmamız gerek!” HHH “Stratejik ortak ABD’nin Başkanı” Donald Trump, Türkiye’nin İran’dan petrol alımındaki “muafiyeti” durdurdu... Şimdi ne olacak? Gaz, benzin zamlanacak ve dolar 7 TL’ye doğru koşturacak... Neymiş? “Diplomatik teröre teslim olmadığımız gibi, ekonomik teröre de teslim olmayacakmışız!” Çünkü olanları “Yok hükmünde...” sayıyoruz! ‘Hakkımızı helalEski Mamak Cezaevi Komutanı Tetik, protestolarla defnedildi Raci Tetik’in isminin yazılı olmadığı tabutu, İYİ Partili Ahmet Çelik’in aralarında etmiyoruz’olduğu ülkücü grup tarafın dan protesto edildi. 12Eylül döneminde 4 yıl yönettiği Mamak Askeri Cezaevi’nde yapılan işkencelerin baş sorumlusu ola rak gösterilen emekli Albay Raci Tetik’in cenazesi pro testoların gölgesinde toprağa verildi. Ce naze törenin, yapıl dığı cami avlusunda ZEHRA ÖZDİLEK toplanan bir grup ülkücü, “Mezarında ra hat uyuyamayacak sın”, “Cehennem kütüğü işken ceci Raci”, “Hakkımız haram ol sun işkenceci Raci” sloganları attı. Protestocular polis tarafın dan cami avlusundan uzaklaştı rılırken, Tetik için düzenlenme si planlanan askeri tören güven lik gerekçesiyle iptal edildi. İstanbul’da TSK Çamlıca Özel Bakım Merkezi’nde uzun yıllar dır kalan işkenceci Albay Raci Tetik, 26 Nisan da akşam saatle rinde öldü. Selimiye Camii’nde namaz kılınıp askeri törenin ar dından toprağa verileceği du yurulan Tetik’in cenazesi Şaki rin Camii’ne getirildi. Güven lik önlemlerinin alındığı Şakirin Camii’ne getirilen Türk bayrağı na sarılı cenazenin üzerine isim yazılmaması dikkat çekti. Töre ne Tetik’in harp okulundan arka daşı emekli Albay Merih Akdo ğan ve ailesinden sadece birkaç kişi katıldı. Bu sırada cami avlu sunda toplanan ve aralarında İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik’in de bulunduğu bir grup ülkücü cenazeyi protesto etti. Çe vik kuvvetin kalkanlarla camii avlusundan çıkardığı grup, “Me zarında rahat uyuyamayacak sın”, “Kuran yırtan köpek”, “Ce KURTULUŞ ARI hennem kütüğü işkenceci Raci”, “Hakkımız haram olsun işkenceci Raci” sloganları attılar. Tetik için Selimiye Kışlası’nda yapılması planlanan askeri törende “güvenlik” gerekçesiyle iptal edildi. ‘Ciğerlerim sorunlu’ Protesto edenler içinde yer alan 12 Eylül döneminde Mamak Cezaevi’nde tutulan Samet Karakuş, 3 arkadaşlarının işkence sonucu hayatını kaybettiğini belirterek namazın üzerinde başlarına copla vurularak öldürüldüklerini söyledi. Karakuş, o dönem yaklaşık bin ülkücünün Mamak Cezaevi’nde kaldığına değinerek, “Aralarında Bekir Bağ, Hüseyin Kurumahmutoğlu, Hasan Alemlioğlu intihar süsü verilerek öldürüldü. Raci Tetik’i orada özel işkenceci olarak seçilmiş bir kişi olarak tanıdım. MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’ndan dolayı 12 yıl yattım. Cezaevinde 24 saati miz işkence esasına göre tanzim edilmişti. Günde 3 vakit sistemli eğitim, spor adı altında her türlü maddi manevi fiziki işkenceye maruz kaldık. Karaciğerim ve akciğerimde sorun var. Nakil durumuna gelmiş. Şikayetlerimize rağmen Kenan Evren davasıyla birlikte kapattılar” ifadelerini kullandı. ‘Ağrımıza giden Türk bayrağına sarılması’ Adnan Boran ise Mamak Cezaevi’nde toplam 11 sene yattığını dile getirerek “Bizim en çok ağrımıza giden tabutunu Türk bayrağına sarılı görmek. Onun Türk bayrağında yeri yok” dedi. Ahde Vefa Derneği’nden Mustafa Dülger de, “İşkenceden dolayı uzuvlarını ve hafızasını kaybetmiş birçok arkadaşımız. Hakkımızı helal etmiyoruz. Mekânı cehennem olsun” diye konuştu. l İSTANBUL Uluslararası dört büyük medya kuruluşundan Türkiye’de YouTube kanalı İfade özgürlüğü için kuruldu Alman kamu yayıncısı Deutsche Welle’nin (DW) öncülüğünde kurulan YouTube kanalı +90 yayına başladı. DW’nin yanı sıra İngiliz BBC, Fransız yayın kuruluşu France24 ve ABD’li Voice of America ile birlikte video içerikleri üreterek, online yayımlayacak. +90, kanalın amacını Türkiye’deki ve ülke dışındaki Türkçe izleyicisine ifade özgürlüğüne dayanan ve farklı görüşleri yansıtan bağımsız ve güvenilir bilgi sağlamak olarak açıkladı. DW ve işbirliği yaptığı partnerleri, gazetecilikle işlenmiş bilgiler sunan yeni YouTube kanalı ile Türkiye’deki takipçilerin yanı sıra ülkeleri dışında yaşayan Türklere de ulaşmayı hedefliyor. DW, BBC, France24 ve Voice of America bu kanalda röportajlar, arka plan bilgiler ve söyleşilerle toplumsal ve siyasete ilişkin konuları geniş bir yelpazede ele almayı hedeflediklerini duyurdu. Kanalın yayına başlaması nedeniyle İstanbul’da, dört uluslararası yayıncı kuruluşun yöneticilerinin katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi. DW Genel Müdürü Peter Limbourg, Almanya’nın ve Almanla rın Türkiye’yle çok ilgilendiğini, yayın yapılan ülkelerdeki insanlarla Türkiye’de yaşayan insanlar arasındaki diyaloğu ve taraflar arasındaki anlayışı geliştirmeye olumlu bir katkı sağlamayı umduklarını kaydetti. DW yöneticisi, bir soru üzerine, Türkiye’de Türk gazetecilerle çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini aktarırken, “Bu ülkede gazetecilik konusunda sorunlar var, basın özgürlüğü tehlike altında. Umarız ki, bizim gazetecilerimiz işlerini özgürce yapabilirler” dedi. l Haber Merkezi 81 gazeteci yargılandı Eski CHP İstanbul milletvekili gazeteci Barış Yarkadaş, nisan ayı medya hak ihlalleri raporunu açıkladı. 81 gazetecinin son bir ay içinde hâkim karşısına çıktığını belirten Yarkadaş, “ İktidar, seçim yenilgisinin hıncını gazetecilerden alıyor” dedi. CHP’li Yarkadaş, nisan ayı raporunu IRA tarafından öldürülen gazeteci Lyra McKee’ye ithaf ettiğini belirtti. Cumhuriyet gazetesi eski çalışanlarının hukuksuz ve adaletsiz bir karar yüzünden bir kez daha cezaevine girdiğini kaydeden Yarkadaş, “Tel tel dökülen bir iddianame, gazetecilerin hayatlarını karartmaya yetiyor” dedi. Sözcü gazetesi yazarı Necati Doğru’nun da benzer bir suçlama ve davayla karşı karşıya kaldığını anımsatan Yarkadaş, “Necati Doğru, önceki günkü köşesinde, hapse atılan Cumhuriyet çalışanlarına “Bana da yer açın, ben de yanınıza geliyorum” diye sesleniyor. Bu satırları okurken içim acıdı” ifadelerini kullandı. l İç Politika BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Siirt yöresine özgü, kıymalı ve nohutlu ıspanak yemeği. 2/ Tavır, 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 MU V AHH İ T 2 ÜN İ T E L İ F 3 H TELEK E 4 T ARHAN ER 5 ED İ K ÖTE 6 DEFO EL İ T 7 İ N İ KAS L İ davranış... 8 O Y D İ L E K İki bağlantı 9 A M E R İ K A N O parçasını birbirine yakın olarak eklemekte çullanılan özel parça. 3/ Bağırış, çığlık... İlkel benlik. 4/ Gevişgetiren hayvanların ayaklarının arkasındaki kö relmiş tırnaklar. 5/ Ürik asidin tuzu ya da esteri... Oğuz Kağan ile özdeşleştirilen ünlü Hun imparatoru. 6/ Uzaklık işareti... Sözleş me, bağıt. 7/ Kimi Türk lehçelerinde “ağa” yerine kullanılan sözcük... Toprağın nemi... Demir elementinin simgesi. 8/ Numara bas maya yarar araç. 9/ Çok küçük ve değersiz bir şey olarak. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tuzlu ayranın kaynatılıp süzdürülmesiy le elde edilen çökelek. 2/ Kaz Dağı’nın antik dönemlerdeki adı... “Çamaşırcı ayı” da denilen ve Amerika’da yaşayan bir hayvan. 3/ Bir borunun ağzına biçim vermek ya da pürüzleri almak için kullanılan kesici araç... Gözleri görmeyen. 4/ Yanılgı... “ kaldım, susuz kaldım / Terk etmedi sevdan beni” (Ahmed Arif). 5/ Eski Türk devletlerinde hü kümdarın habercisine verilen ad... Hint mut fağının geleneksel baharatlarından hazırla nan, yiyeceklere hoş bir koku ve tat veren karışım. 6/ İlgi eki... Nişastayı parçalayarak şekere çeviren enzim. 7/ Klavyeli bir çalgı... Tantal elementinin simgesi. 8/ İlgeç... Sıcak ve kuru bir rüzgâr. 9/ Bir renk... “Gebreotu” da denilen ve nohuta benzer meyvesi turşu yapımında kullanılan çalımsı bir bitki.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle