28 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 25 NİSAN 2019 PERŞEMBE TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM ABD’nin İran’ı Suriye’den çıkarma planı Türkiye ile ABD arasında Suriye’de güvenli bölge müzakeresi sürüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Suriye üst düzey danışmanı Richard Outzen, yürütülen müzakerelerden umutlu olduğunu açıkladı. Outzen güvenli bölgenin doğru şekilde uygulanması durumunda YPG’nin sınırdan çekileceğini söyledi (22.4.2019). Outzen’den bir hafta önce, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de benzer şeyi, hem de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın katıldığı TürkiyeABD İş Konseyi (TAİK) Ortak Yıllık Konferansı’nda söyledi: “Türkiye ile YPG’nin olmayacağı bir güvenli bölge konusunda çalışıyoruz” (15.4.2019). Peki PYD/YPG’siz bir güvenli bölge mümkün mü? Ve nasıl olacak? ABD’nin ikili tuzağı ABD, planını masaya koydu. Senatör Lindsey Graham Türkiye’ye gelmiş ve Erdoğan’la, Çavuşoğlu’yla, Akar ve Fidan’la ayrı ayrı görüşüp anlatmıştı: “General Dunford’ın bir planı var. YPG unsurlarını buradan uzaklaştıracak, Türkiye’nin kendisine tehdit hissetmeyeceği yönünde bir plan. Türkiye’nin ulusal güvenlik kaygılarını giderecek bir tampon bölge” (19.1.2019). Somut olarak ABD’nin teklifi şu: Türkiye’nin güvenliğine tehdit gördüğü PYD kuvvetleri 30 km. sınırdan aşağıya indirilecek; yani 30 km. derinliğinde bir bant, Türkiye ile PYD arasında tampon görevi görecek. Bu ABD açısından ikili bir tuzak içeriyor: Birincisi ABD, Türkiye’ye 30 km. bant vererek, Suriye’de PYD bölgesini kabul ettirmiş oluyor; ikincisi de, İran’ı hedef alan bir plana Ankara’yı dolaylı dahil etmiş oluyor! Nasıl mı? İşte asıl meseleye gelebiliriz... Golan kararıyla İranLübnan hattı hedefte ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo “İran asıllı Amerikan toplumunun 15 lideriyle” yaptığı özel bir toplantıda, İran’a askeri müdahaleye kalkışmayacaklarını söyledi (22.4.2019). İsteseler de kalkışamazlar! ABD Ortadoğu’da, hem de İran’la savaşı göze alabilecek durumda değil. Fakat İran’ı tamamen ablukaya almak istiyor: 1) ABD, İran’ın petrol gelirlerini sıfırlamak istiyor: Trump, 2 Mayıs’tan itibaren 8 ülkenin (Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Türkiye, İtalya ve Yunanistan) İran’a yönelik yaptırımlardan muaf tutulmasına son vereceğini ilan etti (22.4.2019). 2) ABD, İran Devrim Muhafızları’nı terör listesine aldı. Böylece, Devrim Muhafızları’nın kontrolündeki işletmeler de yaptırıma maruz kalacak. ABD, o işletmelerle dolaylıdolaysız iş yapan, AB ülkeleri dahil tüm müttefiklerini sıkıştırmış oldu. 3) ABD, “Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini” tanıma kararı alarak, önce Suriye’yi, sonra Lübnan’ı hedef almış oldu. Fakat ABD bu hamleyle pratikte SuriyeLübnan bağlantısını, daha doğrusu İranLübnan bağlantısını koparmak istiyor. ABD’nin PYD’yi IrakSuriye sınırında kullanma niyeti Artık yeni hedefe gelebiliriz... 4) ABD, İran’dan Lübnan’a uzanan hattı kesmek ve ardından İran’ı Suriye’den çekilmeye zorlamak için “güvenli bölge” oluşturmayı planlıyor! Şöyle: PYD/YPG kuzeyden 30 km. kadar aşağıya, güneye indirilecek, IrakSuriye sınırına yerleştirilecek ve İran’dan Suriye’ye uzanan hattın önünde tampon olacak! ABD böylece hem Türkiye’yi güvenli bölgeye ikna etmiş oluyor, hem PYD’yi üstelik bu kez İran’a karşı kullanmaya devam ediyor. Peki Ankara buna razı olur mu? Jeffrey yalanlanmayan çok önemli bir açıklanmasında şöyle demişti: “Türkler, Suriye’deki ana hedeflerimiz konusunda bizimle hemfikir. Bu hedefler İran’ın Suriye’den tamamen çekilmesi, çatışmaları hafifletmek ve siyasi süreci yeniden canlandırmak” (18.10.2018). AKP hükümeti ekonomi sopasıyla, F35 programından çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya olabilir ama her koşulda Ankara, ABD’nin İran’ı da hedef alan bu güvenli bölge planına razı olmamalı! 25 NİSAN 2019 SAYI: 34168 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l İzmir Temsilcisi: Hakan Dirik Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:29 04:17 04:45 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:04 13:07 16:55 05:50 12:52 16:38 06:16 13:15 17:00 Akşam 20:00 19:43 20:03 Yatsı 21:29 21:10 21:28 Çok eleştirildi Akar’ın cümlesi: “Sevgili arkadaşlar, artık mesajınızı verdiniz, lütfen dağılalım.” Bu arada kendisi bu konu hakkında bir izahat da getirdi. Beni çok ikna ettiğini söyleyemem. Bu iktidar döneminde sık gördük bu tavrı: “Aslında ben onu demek istememiştim, yanlış anlaşıldım.” Ama çok daha önemli bir durum var. Sorumuz basit: Bu saldırı, şayet ana muhalefet liderine değil de, Sayın Cumhurbaşkanı’na veya Sayın Bahçeli’ye yönelik gerçekleşseydi, o zaman neler yaşanırdı? Akar, o zaman orada benzer bir cümleyi kullanabilecek miydi? Yoksa derhal ortamdaki bütün polisler, askerler, güvenlik güçleri ve korumalar saldırganları toparlayıp adalete teslim etmek için birbirleriyle rekabete mi girişeceklerdi? Sorusu bile şaka gibi geliyor değil mi? Peki o yumruk, bugün sözünü ettiğimiz iktidarı paylaşan iki liderden birine isabet etseydi, aradan iki gün geçmeden o şahıs adli kontrol şartıyla serbest bırakılabilecek miydi? Bu da artık size şaka değil gerçeküstü senaryo gibi geliyor değil mi? Peki bundan ne anlam çıkarmamız lazım? Demek Cumhur İttifakı’na göre Ana Muhalefet Partisi Başkanı’nın kimliği ve bedeni korunsa n’olur, korunmasa n’olur? Bu mudur 21. yüzyılın “Yeni Türkiye” demokrasisi ve muhalif siyasilerin korunma standartları? Gerçekten pes diyorum... Bu arada başka yeni standartlar da var: Bahçeli, Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıdan memnuniyet duymamış, bu nedenle geçmiş olsun demesine de gerek yokmuş! Lütfen bir anlayan olursa, bana da izah etsin! Aslında kendisi, her şeyden önce, kimlerin Kılıçdaroğlu’nu aylardır hedef gösterdiğini hatırlasa idi, “O adama yumruk attıracak kadar ne Hedef farklı olsaydı neler yaşanırdı? yaptın sen Kemal Kılıçdaroğlu” gibi bir cümle kuramazdı. Sayın Akar ne yapmalıydı? O alçak saldırı, bir veya birkaç yobazın, “Hazır CHP Başkanı buradayken bir çakalım, havamız olur” tipinde bir spontan çıkartmadan ibaret değildi. Toplu bir linç girişimi şeklinde CHP heyetine fütursuzca yapılan bir ağır kalkışma idi. Akar’ın ve Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya’nın, ilk şaşkınlıkları geçtikten ve Kılıçdaroğlu yakında bir eve götürüldükten sonra yaşananlar karşısında, yani saldırı bu sefer artık organize şekilde aynen Sivas sendromuna bulanıp “evi yakalım” boyutlarına geçtiğinde, yapmaları gereken tek şey vardı: Bütün bu “yakmayıkma” meraklısı güruhu topluca kuşattırıp, o ateşli heyecanlarıyla beraber onları aynı gün kodese taşımak! Uzunkaya’nın ve Akar’ın taşıdıkları sıfatlarına yakışan tek hareket bu olacaktı. Uzun lafın kısası, o anda bu saldırı Erdoğan ve/veya Bahçeli’ye yapılsa ne yapılacak idi ise aynısı uygulanmalıydı! Akar’ın o anda bu “iddialı ve kararlı” linç ekibine “arkadaşlar” diye seslenebilmesini kim nasıl hazmedecekse etsin, ben bunu yapamı yorum. Uzunkaya ise oradaki bütün iyi niyetine ve ilk çıkışına rağmen, o anda ortada hırıltılarıyla gezen gözü dönmüş yobazlara megafonla seslenip “sakinleştirmek” yerine, fiili olarak hepsini gözaltına aldırmalıydı. Bildiğim tek şey, o gün oradaki saldırı iktidar kanadına yönelik olsa idi, kurşunlar, coplar, anında uçuşacağı gibi, birden mucizevi bir hızda üç otobüsbeş TOMA gelir, saldırganlardan ayakta kalabilenler, kan revan içinde üst üste atılarak doğrudan topluca bir cezaevine götürülür, savcı ifade almaya belki ancak oraya gelebilirdi. Hiçbir siyasinin aklına da, “Düşün bakalım, sen bu saldırıyı bu yumrukları hak edecek ne yaptın?” tarzında bir soru sormak gelemezdi! Öncelikle sosyal demokratlar, hiçbir zaman saldırıya uğramış bir insana böyle bir soru zaten yöneltmezler ve o anda buna benzer cümleleri kurmayı hayal bile edemezler! Şimdi bugüne ve gerçeklerimize dönersek, fotoğraflara ve videolara bakarak sözde suçlu aramak... Ne için mi? Herhalde onları da 12 gün içinde göstermelik bir soruşturmadan sonra, yumruğun sahibi gibi sokağa salmak için... Ne kadar medeni bir ülkede yaşıyoruz değil mi? Helal olsun hepinize! Adınıza siz karar verin, ama soyadınız belli: Çifte standart! İmamoğlu’nun gövde gösterisi Kılıçdaroğlu’na ve beraberindekilere yapılan saldırı, İmamoğlu’nun kürsüye çıkmasına yaklaşık bir saat kala yaşandı. Her ne kadar önce İmamoğlu’nun saldırı konusunda hiç topa girmeden konuşmasını sürdürmesini yadırgadıysam da, aslında belki de yaptığı gibi yalnız sonunda değinmesi ve olayı aşırı büyütüp provokasyon malzemesi haline dönüştürmemesi, en doğrusuydu. Böylece Maltepe miting alanını dolduran milyonlar, İstanbul’un yeni başkanının arzu ettiği kıvamda bir profilde bir gün geçirdiler. Yıllardır belki ilk defa bahar gribinden mustarip olduğum için önemli bir CHP mitingine katılamadım. Ama katılan tüm arkadaşlarım her şeyin mükemmel geçtiğini ve rüya gibi bir kutlama günü geçirdiklerini anlattılar. Zaten ekranlara yansıyan hava da buydu. İmamoğlu sinirleri alınmış, başka bir boyutta siyaset yapıyor! Bu arada İmamoğlu, yönetimini saydam yapma arzusuyla belediye meclisi toplantılarını yayımlama yoluna gitti ve daha 1. dakikadan AKP’lilerin nasıl bir muhalefet yapma talimatı aldıkları fena şekilde ortaya döküldü! “Bu adamı çalıştırmayacaksınız, kararlarını geçirtmeyeceksiniz” şeklinde ağır emirlerin yağmur gibi yağdığı çok ortada! Fakat bir gerçek daha var: Halkın, öğrencilerin ve hatta İBB çalışanlarının çıkarlarının aleyhine AKP’li İBB Meclisi üyelerinin nasıl direndiği ve karşı geldiği ortaya çıktıkça, AKP’nin olası herhangi bir seçimde ne kadar daha kan kaybedeceğini iktidarın zirvesi hesaplayamıyor! Türkiye nefesini tutmuş, YSK’nin kararını bekliyor. Oradan gelecek mantıklı bir ses, İmamoğlu dönemini resmi olarak başlatacak! İşte tam nefeslerin tutulduğu bu kritik dönemde, Bahçeli’nin YSK kararı alınmadan önce “Bu bir beka sorunudur” diye konuşabilmesi akıl almaz şekilde yargının en kutsal noktasını etki altına almaya çalışmak, seçimlere illegal bir şekilde siyasi sıfatını kullanarak müdahale etmek ve de bunu bir “terörgüvenlik” meselesi olarak sunmak, anlayacağınız başka bir düzeyde büyüklere masal anlatmaktan farklı bir şey değil! Şafak Ayini törenlerine, ‘Türkler’ güvenlik nedeniyle giremeyecek Türklerin girişine yasak Türklerin 104 sene önce on binlerce can vererek koruduğu Çanakkale’de, bazı bölge lere girişi yasaklandı. Cumhurbaşkanı Tay yip Erdoğan’ın “Ki mi ayakta, kimi tabut ta geri döndüler” açık OZAN ÇEPNİ laması sonrasında Türkiye’den giden talep ve “güvenlik gerekçesi” ile Gelibolu Yarımadası’nda Anzak Günü Şafak Ayini Töreni alanlarına Türklerin girişinin yasaklandığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ye ni Zelanda’daki camiye terör sal dırısı sonrası yaptığı sert açıkla maların ardından Avustralyalıla rın Çanakkale’de bugün gerçek leştireceği etkinlikler kapsamında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için yasak kararı verildiği ortaya çıktı. Türk makamlarının, Avust ralyalı yetkililere bugün gerçek leştirilecek Şafak törenine Türk vatandaşlarının katılmaması yö nünde tavsiyede bulunduğu, bu tavsiye doğrultusunda “güvenlik” gerekçe gösterilerek Avustralya Gaziler Bakanlığı’nın tören alanı na rehberler dahil Türklerin gire meyeceğini duyurdu. Kayıt kabul edilmeyecek Avustralya Gaziler Bakanlığı’nın etkinliklere ilişkin açıklamasına Cumhuriyet ulaştı. Açıklamada, “Türk yetkililer, Avustralya Gaziler Bakanlığı ve Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri’ne 25 Nisan’da Gelibolu’daki Anzak günü hizmetinde Türk vatandaşlarına katılım kayıtlarını kabul edemeyeceğimizi bildirdiler” denildi. Kararın dün gece 00.30’dan itibaren geçerli olduğu ve rehberler, tur operatörleri ve şoförleri de kapsadığı öğrenildi. l ANKARA Çanakkale Kara Savaşları’nın 104’üncü yıldönümü Çanakkale Kara Savaşları’nın 104’üncü yıldönümünde, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve yabancı ülke temsilcilerinin katılımıyla Şehitler Abidesi’nde anma töreni yapıldı. Törene, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, 2. Kolordu Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, Birleşik Krallık Kara Kuvvetleri Komutanı General Sir Mark Carleton Smith, Avustral ya Genelkurmay Başkanı Angus Campbell, Türkiye’nin farklı illerinden gelen izciler katıldı. Törende çelenk bırakılmasının ardından, saygı duruşunu bulunuldu ve İstiklal Marşı eşliğinde Türk bayrağı göndere çekildi. Türk ve Anzak askerleri ile gaziler ve izciler tören geçişi yaptı. Bugün ise Gelibolu Yarımadası’ndaki Anzak Koyu’nda geleneksel ‘Şafak Ayini’ yapılacak. l DHA/AA Tarihi değiştiren mektup için panel Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, 99 yıl önce Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) kurucusu Lenin’e yazdığı mektupla, Kurtuluş Savaşı’nın seyrini değiştirmesi sonucu oluşan tarihsel gelişmeler, Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde “Denizdeki Kuvayı Milliye ve İnebolu” konulu panelle anılacak. Dolmabahçe Rotary Kulübü ve Kastamonu Rotary Kulübü tarafından gerçekleştirilen panelde, İnebolu’nun ulusal kurtuluştaki yeri ve önemi anlatılacak. Yarın saat 14.30’da Kastamonu Rotary Kulübü’nde gerçekleşecek panelde, emekli Amiral Cem Gürdeniz, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Aleksandr Sotniçenko, tarihçi Dr. Orhan Çekiç, 22’inci dönem İzmir Milletvekili Kemal Anadol ve tarihçi Dr. Mehmet Perinçek konuşma yapacak. l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] İzmir’de NATO binasına ateş açan 2 kişi tutuklandı İzmir’in Buca ilçesinde bulunan NATO hizmet binasına geçen pazar günü pompalı tüfekle ateş açan S.K. ve D.K. isimli şüpheliler, dün suç aletleriyle yakalanarak, gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen iki şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Saldırganların IŞİD’in ‘mahalli birimleri’nde faaliyet gösterdiği belirtildi. l DHA EMEP Başkanı Gürkan’ın Afrin konuşmasına ceza Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan’a, “Savaşa hayır” bildirileri dağıttıkları için tutuklanan EMEP üyelerinin duruşmasında adliye önünde yaptığı konuşma nedeniyle açılan dava, dün İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Gürkan savunmasında, “Bu dava ile siyaset yapma hakkı yargılanmaktadır” dedi. Mahkeme, Gürkan’a verdiği 10 ay hapis cezasını 6 bin TL adli paraya dönüştürdü. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Sınırlarda bulunan küçük kale. 2/ Tek sıra elmastan ya da inciden gerdanlık... 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 T ROMP E T D 2 ROZE BAK İ 3 ODA ARS I Z 4 MA L İ BU R E 5 B İ FA PO 6 ORT ANCA A 7 NE KOL YOZ 8 ALAZ ELA Önü hendekli 9 E L İ T S T E P siper. 3/ Zırh ya da silah... At üretilen çiftlik. 4/ Üye... Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatı labilen. 5/ Askeri donanımın metal bölüm lerini temizlemede kullanılan üstübeç, alkol ve sabun karışımı madde... Sodyum elemen tinin simgesi. 6/ Telli bir çalgı... Yasal. 7/ Bir zaman birimi... Marmara ve Akdeniz’de yaşayan eti lezzetli bir balık. 8/ “Denizayı sı” da denilen bir fok cinsi... Gözleri görme yen. 9/ Batı Karadeniz Bölgesi’nde, “ulusal park” kapsamına alınmış bir dağ... Büyük kent serserisi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Almanya’da kurulmuş ilk Nazi toplama kampı... İlkel bir silah. 2/ Olgun... Bir ku ruluşun çalışmasıyla ilgili tüzük. 3/ Fas’ın başkenti... “Şu yalan dünyaya geldim gi derim / Gönül senden özge bulamadım” (Pir Sultan Abdal). 4/ Bir Güney Amerika ülkesine adını veren ağaç... Bir nota. 5/ No tada durak işareti... Mermer yapıştırıcısı. 6/ Bir peygamber... Mert, kalender ve babacan kimse. 7/ İskambilde bir kâğıt... Osmanlı ordusunda ve donanmasında hafif piyade askeri. 8/ Halk dilinde “atasözü” anlamında kullanılan sözcük. 9/ Üç kişiyle oynanan bir iskambil oyunu.. Antalya’nın bir ilçesi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle