21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C 12 ŞUBAT 2015 PERŞEMBE www.cumhuriyet.com.tr Mutant değil Jon Stewart’ın (sağda) hicvinden Obama da payına düşeni almıştı. Stewart, programı 16 yıldır yönetiyordu. kuşağı İğneleme uzmanı şovu bırakıyor l ABD’li komedyen Jon Stewart: Bu fırsatı başka birinin devralmasının vakti geldi Dış Haberler Servisi ABD’li komedyen Jon Stewart (52) kendisiyle özdeşleşen ve ikon haline gelen siyasi mizah programı The Daily Show’dan yıl sonuna doğru ayrılacağını açıkladı. Konuk ettiği liderler, siyasiler ve şöhretleri iğneleye iğneleye kıvrandıran, sahte haberleriyle Amerikalıların tek gerçek haber kaynağı haline gelen ve “ABD’deki en güvenilir insan” unvanını kazanan Stewart, “Yürekten biliyorum ki, bu fırsatı başka birinin devralmasının vakti geldi. Birazcık bile olsa içi huzursuz bir sunucu bu şova da size de haksızlık” gerekçesini gösteren Stewart, duygusal bir veda konuşması yaptı: “Her ne sebepten programı açıyorsanız, size izlediğiniz ya da nefretle izlediğiniz için teşekkür ederim.” Yayımcı kuruluş Comedy Central’in başkanı Michele Ganeless, Stewart’ı “Onun komedi dehası kimsede yok. Onun biricik vizyonu sayesinde Daily Show kültürel bir dönüm noktası ve siyasi komedi için eşi benzeri olmayan bir platform haline l İşte dijital dünyaya göbekten bağlı oldukları için mutant diye adlandırılan en yeni nesli anlama rehberi l Z kuşağının bir üyesi ekran başında günde 3 saatten fazla geçiriyor. Yeni ve heyecan verici bir şey çıktığında anında yakalayamamanın fikrine bile dayanamıyorlar. Amerikalılar nezdinde popülerliği azalsa da en çok Facebook’a bağımlılar. Instagram, Snapchat, Twitter ve Tumblr hep açık. Ama o kadar pasif değiller: Adını 13 yaşında duyurmuş “Fred” (Lucas Cruikshank) gibi olmak için kendilerini YouTube veya “Vlogging”de (video blogging) sergiliyorlar. Hepsi TV izlerken internette sörf yapıyor ve teknolojiyle her şeyin mümkün olduğunu düşünüyor. Ama konsantrasyon aralıkları çok kısa, baştan sona doğru düzgün okumaktansa şöyle bir göz gezdirmeye eğilimliler, bu da okulda zorluk çekmelerine yol açıyor. başında Ekran Dış Haberler Servisi Facebook? Elbette. Kitaplar? Kesinlikle hayır. Video oyunları? Muhakkak. Spor? Asla. Hız? Evet. Sabır? Pek yok. Özetle Z kuşağının hayatı bu: Bağımsız, inatçı, pragmatik ve hep acelesi var. 1995’ten sonra doğan ve sayıları 2 milyarı bulan bu gençler Z kuşağı olarak adlandırılıyor. İnternetsiz bir dünyayı tanımıyor ve önceki kuşakların umutları, hayalleri ve ahlakından milyonlarca ışık yılı uzakta bir yaşam sürer gibi gözüküyor. Dijital dünyaya adeta göbekten bağlı oldukları için bazı akademisyenler tarafından “mutantlar” diye anılıyor. İşte Z kuşağının bazı alışkanlıkları: Her şeyi, her yeri hemen istiyorlar. Aynı anda iki ekranda sörf yapıyorlar. En yeni akıllı telefona bir servet ödemeyi dert edinmiyorlar ama internetten bedava indirmek dururken bir film ya da şarkı için ödeme yapmaya elleri gitmiyor. 1320 yaş arasındaki bu kuşak tüm yeni eğilimleri, akımları sosyal medyadan alıyor ve önceki kuşakların ahlakını modası geçmiş buluyor. İnternette dünya çapında hâkim olan modayı takip ediyorlar: “Hunger Games” (Açlık Oyunları) ya da “Divergent” (Uyumsuz) gibi Amerikan gişe rekortmeni filmleri izliyorlar, Billboard’un Kore popu listesindeki şarkıları dinliyorlar, dans ettiklerinde “twerk” yani popo sallama figürleri yapıyorlar. Konuştuklarında söz dağarcıkları kısaltmalardan geçilmiyor, bunları bilmeyenler tek kelimesini anlamıyor. Yeni idolleri YouTube’da en çok abone olunan kanala sahip “PewDiePie” gibi internet yıldızları. Bunlar kriz döneminin çocuğu, görünümlerinden de belli oluyor. Özellikle ekonomi ve çevre bakımından karanlık bir gelecek gördüklerini söyleyip bu yüzden “çok strese girdiklerinden” söz ediyorlar. Hepsi aynı ücreti sunduğunda, Fransa’da Z kuşağının yüzde 25’i en eğlenceli, yüzde 22’si en yenilikçi ve yüzde 21’i en etik şirketi tercih ediyor. Ama tüm idealist kuşaklar gibi onlar da dünyayı değiştirmek istiyor. Yüz yüze konuşmak mı? l Z kuşağı kişi kişiye yüz yüze konuşmaktan ziyade online konuşmayı tercih ediyor. Sosyal medyadaki arkadaşları onlar için gerçek hayattaki arkadaşları kadar önemli; ama bu sanal “dostlarla” bazen gerçek hayatta buluşup tanışabiliyorlar da... 10’undan 8’i, hatta fazlası, sosyal ağlardan çıkmıyor ve yarısından fazlası gerçek toplumsal yaşamlarının orada gerçekleştiğini düşünüyor. 16 yaşından itibaren, hatta daha erken, flört sitelerine giriyorlar. geldi” diye selamladı. Ortalama günlük izleyicisi 1 milyonu bulan Daily Show’u özellikle gençlerin başlıca haber kaynağı haline getiren Stewart, ana haber kanalları Amerikan kamuoyunun ya da Beyaz Saray’ın gönlüne göre yayın yaparken, Amerikan politikalarının çifte standardını afişe etmesiyle, ABD yönetimleri kadar CNN ve Fox News gibi kanalları da hicvetmesiyle tanınıyor. Dolayısıyla Afganistan, Irak işgalleri, CIA işkenceleri döneminde Stewart’ın Daily Show’u ayrı bir önem kazandı ve dünya çapında tanındı. Diğer liderler gibi 2012’de ABD Başkanı Barack Obama’yı ağırladığı yayın da mizah içinde eleştiri yüklüydü. Daily Show’dan sonra ne yapacağını açıklamayan Stewart, “Kafamda pek çok fikir var” dedi. Comedy Central henüz halefini belirlemedi. Komedyen Patton Oswalt haber üzerine “Stewart olmayacaksa 2016 seçimlerinin lağım çıkurunda yönümüzü bulmak için debeleneceğiz” dedi. Kısaltmalarla konuşuyorlar l Z kuşağı, kendi şirketini kurmak isteyen bir kuşak. Yüzde 50 ile 72’si sıfırdan bir şey yaratıp kendi kendinin patronu olmak istiyor. “İş” kavramını olumsuz algılıyorlar: “Karmaşık, vahşi bir orman...” Başarının kendi niteliklerinden ziyade kendi bağlantı ağlarından geldiğini düşünüyorlar ve yüzde 76’sı hobisinin mesleği olmasını arzuluyor. bir orman İş, vahşi Gelecek stresi damgası BALIKESİR (AA) 14 Şubat Sevgililer Günü için hazırlıklarını sürdüren çiçekçilerden bazıları, sevgilisine sürpriz yapmak isteyenlere üzeri özel baskılı güller hazırlıyor. Balıkesir’de çiçekçilik yapan Burak Şahin, aldığı özel bir yazıcıyla çiçeğin üstüne baskı yapabiliyor. Şahin’in hazırladığı güller 5 ile 25 TL arasında satılıyor. Sevgili Facebook Oturan Boğa’yı beğenmedi Dış Haberler Servisi Facebook’un kullanıcıların gerçekten kiminle bağlantı kurduklarını bilebilmeleri için uygulamaya başladığı “gerçek isim” politikası, hesaba katmadığı bir hataya yol açtı. Amerikan yerlilerinin “doğal” isimlerini “sahte” sanan Facebook, “Oturan Boğa”, “Kızıl Bulut”, “Çılgın At” gibi yerlilerin hesaplarını kilitledi. Yerli kullanıcılara, “şirketin standartlarını ihlal etmeyecek şekilde sahte isimlerini bırakıp gerçek isimlerini kullanmaları” yönünde mesajlar yollandı. Lakota kabilesinden Lone Hill (Yalnız Tepe) isimli kadın, gerçek bir insan olup olmadığını soruşturabilmesi için Facebook’a üç kimlik belgesi gönderdiğini belirtti. Oglala Lakota Lance Brown Eyes (Kahverengi Gözler) de, Facebook tarafından kullanıcı adının “Lance Brown” diye değiştiril mesine maruz kaldı. Sayfasında kendisini “beyaz adam” ismiyle görünce çok sinirlenen “Kahverengi Gözler”, ancak Facebook’u dava etmekle tehdit edince sahte sanılan gerçek ismine geri dönebildi. Yerliler kendilerinin kimliklerini kanıtlamak zorunda bırakan Facebook’u ayrımcılık ve tacizle suçlayıp mücadele başlattı. Facebook daha önce de bazı LGBT üyelerinin isimlerini tanımayı reddetmiş, ancak daha sonra özür dilemek zorunda kalmıştı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle