18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ [email protected] 12 EKONOMİ İşçinin kıdemini garantileyin Betam, firmaların her ay düzenli tazminat primi ödemelerini çalışana ait hesaplarda biriktirmesini önerdi AKP ikna çabasında Aç Tavuk... Uzun yıllar Özal’ın rüyasıydı... Sonra yine çok açık söylenmese de Erdoğan iktidarlarının eseri olabileceği fısıldanıyor... Ünlü büyük Kürdistan projesine bir biçimde onay verilerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin yarım kalmış düşüne, Kerkük’e ulaşılacak, Büyük Kürdistan toprakları olarak gösterilen bölgelerdeki petrol yataklarına el konulmuş olacak... Tabii ki Büyük Kürdistan haritası için Türkiye’den toprak verilecek, ancak Kürtlerin bölgede çekim merkezi Türkiye’ye gönüllü bağlanmaları ile, esnek konfederal yapı içinde, sonuçta Nasrettin Hoca’nın kazanın doğurması masalı örneği, az toprak verilip çok toprağa sahip olunacaktı... Büyük Amerika olma düşleri ile beslenmiş toplumsal kültürümüzde, ABD’nin konfederal yapılanması, başkanlık sistemi de rol model alınmalıydı... PKK terörü tırmanışı bağlantılı ölen şehitler, gaziler sayısı katlanırken, bu acıların bile mutlu sona, rüyaya ulaşmada, kaçınılmaz bir bedel olarak algılanmasında yarar vardı. Sonuçta Erdoğan iktidarları stratejik ortak olarak biçilen rollere uyumda yaşadığı sorunlar, siyasi atakları bağlantılı şahin çizgiye kaydıkça, zikzaklar çiziyor, PKK askeri ve siyasi cephesi “ben de varım” demek için kanlı eylemleri tırmandırmak zorunda kalıyordu. Bugün gerek Suriye’ye dönük, gerekse Kürt politikasında Erdoğan iktidarlarının sağlam bir çizgide duramamasının, zikzaklar çizmesinin sorunları yaşanıyordu... Erdoğan iktidarı Kürt açılımı çizgisindeki zikzakları, Suriye politikalarında ise Batı dünyasının çizdiği stratejik sınırların önüne çıkmaya, yandaş mezhep muhalefetine torpil yapmaya kalkışmakla bu zor durumlara düşmüştü. Kimi ustalıklı manevralarla doğru çizgiye geçilebilirdi... Ağırlıklı Batı medyasının içerden yandaşlar yönlendirmeleri böylece özetlenebilirse de... Gerçekte ne Obama’nın elindeki sopanın ne de Dışişleri Bakanı’nın bugün yapacağı telkinlerin gerçek içerikleri hakkında aslında pek de fikrimiz yok... ??? Suriye’den dün daha da kanlanmış, insanlık suçlarının sınırlarını taşmış çatışmaların haber ve görüntüleri, kaçınılmaz kapımıza dayanmış yeni on binlerin nerelere yerleştirilebileceği, nasıl barındırılıp bakılacaklarının karabasanı arasında, pompalanan bu masalların anlamı ne? Türkiye hızla Suriye odaklı İslam dünyasının kanlı ırklarmezhepler çatışmalarının batığına çekilirken, bu masalı öne çıkaran azımsanmayacak yorumlar, mesajlar karşısında sizi bilemem ama kendi adıma, kendini ambarda gören aç tavuğa ya da donmak üzere uyur iken pespembe rüyalar gören insanlara benzetilmek istendiğimizi düşünüyorum... Nitekim Batı medyasının daha insaflı değerlendirmeler yapan yorumlarında, Batı’nın Suriye’de izlemekte olduğu kaypak politikalar yüzünden Türkiye’nin çekilmekte olduğu ırklarmezhepler bataklığı gerçeğinin altı çiziliyor, Batı için uzun yıllar sağlam müttefik olmuş Türkiye’nin bu boyutlarda harcanmaması gerektiği uyarıları bile yapılıyor... Doğaldır ki onların bize nasıl baktıkları, hangi rolleri biçtikleri anlamlı, ama bizim yüzyılların birikimi kendi değerlerimiz, reflekslerimizle kendimizi nasıl koruyacağımız çok daha anlamlı ve önemli olmalı değil mi? Zengin kuzey dünyasının en son 1.2. dünya savaşlarının çok ağır bedellerinden ders alıp, işin doğasında yeri olan ülkelerarası ekonomiktoplumsalsiyasal çıkar savaşlarında silahlı gücü kullanmaktan kaçındıkları gerçeği ortada... Çokuluslu şirketler çıkar yapılanmasının da etkilemesinde, AmerikaFransaAlmanyaRusya doğrudan savaşma eğilimlerinden uzakta duruyorlar. Çıkar savaşları, sistemin çarklarının işleyişi, yoksul güney dünyasında, günümüzde ise en yoğun olarak enerji kaynaklarının paylaşımı ekseninde İslam dünyasının ağırlıkta olduğu topraklar üzerinde, ırklar, Müslümanların mezhepler savaşları üzerinden, çok kanlı, bir o kadar da ilkel yürütülüyor. Elini kana bulamayan mafya babalarının tetikçileri birbirlerine kırdırması örneği, dünyanın her bir yanında en yoksullar, en aşağıdakiler arasında, en altta kalmama uğruna gözü kara kuralsız, kırım yaşanıyor. Aynı Tanrı’ya, aynı peygambere bağlı, farklı mezhepler, ırklardan, aşiret, cemaatlerden Müslümanların cennete gitme yarışında birbirlerini diniman, Kuran tanımaz kalleşliklerle öldürme, yok etme savaşlarının akılla, insanlıkla uyumlu bir açıklaması olabilir mi? Takılı plak gibi, bir uygarlık, çokkültürlülük projesi olarak pazarlanan AB’nin, eksiği gediği ile çokkültürlülüğe doğru yol almış Tito Yugoslavyası’nı bağrına basmak yerine, çatıştırarak, 9 parçacığa bölmüş olarak tek tek aday üye yapmasını sorgulayarak kendimize çıkış yolu aramamız gerektiğini anımsatmakta yarar görüyorum... İnsanlık vahşeti, ağır suçları, yakın tarihin bu ilkel kanlı ırkmezhep çatışmalarının bedelini kolay kolay unutamamak gerçeği sadece bir boyut. Hepsi de çökmüş, yüzyıllar geriye püskürtülmüş koşullarda devletçikler, insanlık dramı, travması üzerine, bir otuz yıl gerisinin yaşam, insani koşullarını yakalamak bile nerede ise olanaksız... Cumhuriyet değerlerimizi, birlikte yaşam öğretilerimizi korumaktan başka yolumuz mu var? Taşerona fon vaadi MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Hükümet, kıdem tazminatı fonuna zemin hazırlamak için sayıları yarım milyona ulaşan taşeron işçilere “umut” dağıtıyor. Kıdem tazminatı fonu ile yıllardır çözüm bekleyen taşeron uygulaması ilişkilendiriliyor. Türkiye’de bugün 27 bin 643 taşeron firmada 498 bin 277 işçinin çalıştığına dikkat çekiliyor. İşçi konfederasyonları ise özel sektörle birlikte taşeron işçi sayısının 700800 binlere ulaştığına vurgu yapıyor. Hatta, taşeron işçi sayısının sendikalı işçi sayısından bile fazla olduğuna işaret ediliyor. Taşeron firmalar daha fazla kâr elde edebilmek için az sayıda işçiye daha fazla iş yaptırıyor. İşçiler 8 saatten fazla çalıştırılıyor, izinlerini düzenli kullanamıyor. Çoğu zaman asgari ücretle çalıştırılan işçilerin mesaileri de düzgün ödenmiyor. Tazminata hak kazanmamaları için işçiler yıl dolmadan işten çıkarılmış gibi gösterilip yeniden işe alınarak kıdem tazminatları sıfırlanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan taslakta, taşeron çalıştırma yaygınlaştırılıyor. 1 yıl olan hizmet alım süresinin 35 yıla çıkarılması öngörülüyor. Taşeron işçilere daha uzun süreli çalışma ortamı oluşturulacağı, firmaların işçilerle yaptığı sözleşmelerin de en az 3 veya 5 yıllık olacağına dikkat çekiliyor. 8 saatin üzerinde çalışmalar için ek mesai verilmesi zorunluluğunun getirileceği, işçilere yıllık izin hakkı sağlanacağı belirtiliyor. İşçilerin kıdem tazminatlarını ise “fondan” almaları öngörülüyor. Ekonomi Servisi Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nden (Betam) direktör Prof. Dr. Seyfettin Gürsel ve uzman araştırmacı Dr. Zümrüt İmamoğlu’nca hazırlanan raporda şu öneriler yer aldı: ? Kıdem tazminatı sisteminde köklü değişiklikler yapılmalı. Firmalar ücretli çalışanları için her ay düzenli kıdem tazminatı primi ödemeli ve bu primler çalışana ait bireysel hesaplarda biriktirilmeli. ? Mevcut düzende çok sınırlı sayıda ücretlinin kıdem tazminatından fiilen yararlanabilmesi, yüksek kıdem tazminatı maliyetinin kayıt dışılığı teşvik etmesi, kısmen de istihdamı kısıtlaması gibi sakıncaların Betam’a göre, mevcut sistemde kıdem tazminatından sınırlı sayıda çalışan yararlanabiliyor. Bu nedenle aylık kıdem tazminatı primi sınırlı tutulmalı ve bir kısmı İşsizlik Sigorta Fonu işveren payından karşılanmalı. bir ölçüde giderilebilmesi için aylık kıdem tazminatı primi sınırlı tutulmalı ve bir kısmı İşsizlik Sigorta Fonu işveren payından karşılanmalı. ? Kendi isteğiyle işten ayrılan çalışanların kıdem tazminatı hakkından mahrum kalması yıllar geçtikçe çalışanı işyerine bağımlı hale getiriyor, işgücü piyasasında hareketliliği kısıtlayarak işverençalışan eşleşmelerini verimsizleştiriyor. ? İşgücü piyasasının etkin işleyebilmesi için öncelikli ağırlığın işleri korumaktan çok insanları korumaya verilmesi gerekirken, mevcut sistem yüksek maliyeti ve kısıtlayıcı özellikleri kayıt içi çalışan firmalarda istihdamı kısıtlıyor, kayıt dışılığı ve eksik ücret bildirimini teşvik ediyor. Tazminatın yüksek maliyeti ilk işe girişleri zorlaştırıyor. ? Bu sakıncaların giderilmesini bir ölçüde sağlayacak değişikliklerin temelini bireysel hesaplardan oluşan bir kıdem tazminatı fonu oluşturuyor. Bu fonla kıdem tazminatı primlerinin her çalışanın adına açılacak hesaplarda birikmesi ve hesap sahiplerinin bu birikimleri belli kurallar altında serbestçe kullanabilmeleri öngörülüyor. Böylece tüm çalışanlar koşulsuz olarak kıdem tazminatı hakkına sahip olacaklar. ? Ancak bu durumda eski prim oranının korunmasının mümkün olmadığı belirtilen raporda, prim düzeyinin firmaların çoğunluğu için fazladan maliyet getirmeyecek kadar düşük, buna karşılık ücretli çalışanların çoğunluğu için de yeterince cazip olacak kadar yüksek tutulması gerektiği savunuluyor. ? Reformda halen çalışmakta olan kıdemli çalışanlara, kazanılmış hakların korunması koşuluyla, yeni sistem ile eski sistemde kalma konusunda seçme hakkı verilmeli. TGDF’DEN AYRILDI Karaköy Güllüoğlu’ndan GDO ithalatı tepkisi İstanbul Haber Servisi Karaköy Güllüoğlu, Türkiye’ye gıda amaçlı 29 GDO’nun girmesi için başvuruda bulunan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ile ilişkisini kesti. Firma, hiçbir zaman GDO’lu ürün kullanılmadığını, bundan sonra da kullanılmayacağını duyurdu. TGDF, gıda amaçlı 29 adet GDO’nun ithalatı için 28 Ekim 2010 tarihinde Biyogüvenlik Kurulu’na başvurdu. Federesyonun bileşenlerinden Şekerli Mamül Sanayicileri Derneği’nin (ŞEMAD) üyesi olan Karaköy Güllüoğlu, başvuruya tepkisini göstermek için bu dernekten üyeliğini çekti. Karaköy Güllüoğlu, ŞEMAD’a yaptığı üyelik iptali başvurusunda “İki asırlık tarihi bir firma olarak bizim için en başta tüketici sağlığı ön plandadır. Tüketici sağlığını hiçe sayan hiçbir kurum ile işbirliği yapmak saygın kimliğimize yakışmaz. Ürünlerimiz de hiçbir şekilde GDO içermemektedir. Aksine piyasada glikoz şurubunu önlemek için yıllarca emek verip ARGE’sini yaptığımız ve sadece pancardan elde edilen İnvert şeker kullanmaktayız ” denildi. Derneklerin kamu yararına işler yapması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada ŞEMAD’ın ticari düşündüğü vurgulandı. Greenpeace Akdeniz Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç, Karaköy Güllüoğlu’nun örnek bir karar aldığını, tüketicinin sağlığını ön planda tuttuğunu gösterdiğini söyledi. Tunuslu işsizliğe karşı sokakta Protestolarıyla bölgede Arap Baharı’nı tetikleyen Tunuslu gençler, yine sokaklarda ancak bu kez sorun işsizlik. Ülkede Arap Baharı’nın başladığı Sidi Bouzid kentinde toplanan binlerce kişi hükümeti protesto etti. Polis, göstericileri göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanarak dağıttı. Gösteride plastik merminin isabet ettiği birçok protestocu yaralandı. Ticaretinin önemli bir kısmını Avrupa ülkeleriyle yapan Tunus ekonomisi, Avrupa’da yaşanan Avro krizinden olumsuz etkilendi. 10 milyona yakın nüfusuyla Tunus’ta 200 bin üniversite mezunu işsiz bulunuyor. T.C. İSTANBUL 10. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN (TAŞINMA/SATIŞ) GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No : 20121145 Esas Borçluya ait ve bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda tapu kaydında cinsi, evsafı, kıymeti ile önemli özellikleri ile satış şartları belirtilen; İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi Dikilitaş Mahallesi’nde kain 60 patta 415 ada 10 parsel sayılı arsada 24395/661760 arsa paylı 5. kat 22 nolu bağımsız bölümün 3/16 hissesi İstanbul 10. İcra Müdürlüğü kaleminde açık arttırma suretiyle satılarak paraya çevrilecektir. 1İİK 127. MD GÖRE SATIŞ İLANININ TEBLİĞİ; Adresleri tapuda kayıtlı olmayan (Mübrez tapu kaydında belirtilen) alakadarlara takip borçlularına gönderilen tebligatların tebliğ imkânsızlığı halinde iş bu satış ilanı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 4 İMAR DURUMU: Beşiktaş Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 07.03.2012 tarih M.34.6.BAŞ.013/1483616047997 sayılı yazısında belirtildiğine göre: Beşiktaş İlçesi, Dikilitaş Mahallesi, 60 pafta, 415 ada, 10 parsel sayılı yer 16.07.2005 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli BeşiklaşDikilitaşBalmumcu Nazım İmar Planı ve 09.08.2007 tasdik tarihli. 1/1000 ölçekli BeşiktaşDikililaşBalmumcu Uygulama İmar Planı’nda “Konut” alanında kalmakla olup, blok inşaat nizamında, 1121.50 m. irtifasında yapılanma şartlarına sahiptir. 3 TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU VE EVSAFI; Satışa konu taşınmaz: İstanbul İli Beşiktaş İlçesi. Dikilitaş Mahallesi’nde kain, 60 pafta, 415 ada, 10 parsel sayılı arsada 24395/661760 Arsa paylı, 5. kat, 22 nolu bağımsız bölümün 3/16 hissesinin niteliğindedir. Gayrimenkulün adresinin: “Beşiktaş İlçesi Gayrettepe Mahallesi Hattat Halim Sokak Sarı Apt. No: 3 K:5 D: 22” olduğu belirlenmiştir. Değerlendirme yapılan bağımsız bölümün bulunduğu apartman zemin+7 katlan oluşan bir apartmandır. Zemin katta dükkânlar mevcuttur. Apartmanda toplam 21 daire mevcuttur. Apartmanın asansörü mevcuttur. Söz konusu apartmanın orta sınıf malzeme ve işçilik ile yapıldığı tespit edilmiştir. Merdivenler mermer kaplamadır. Her türlü altyapı hizmetinden istifade etmektedir. Söz konusu apartmanın elektrik, sıhhi tesisat, doğalgaz tesisatları mevcuttur. Ulaşım itibarıyla çok kolay bir bölgededir. ATVSabah binasına yaklaşık 50 m. mesafededir. Değerlendirme yapılan mesken ana binanın 5. katında bulunmaktadır: Daire 1 salon, 3 oda, 1 mutfak, 1 banyo wc’den ibarettir. Dairenin yaklaşık 100 m2 kullanım alanı olduğu görülmüştür. Değerlendirmeye konu taşınmaz bulunduğu konum itibarıyla alt ve üstyapısı tamamlanmış, her türlü belediye ve sosyal imkânlardan istifade edecek konumda, şehrin revaçta bölgelerinden birisinde yer almaktadır. 4 TAKDİR EDİLEN DEĞER: Taşınmazın 3/16 hissesine 65.625,00 TL (Atmış Beş Bin Altı Yüz Yirmi Beş Türk Lirası) kıymet takdir edilmiştir. 5 SATIŞ ŞARTLARI:İHALENİN YAPILACAĞI YER, GÜN ve SAAT :1. Satış İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nde 01.10.2012 günü saat 13.30’dan 13.40 saatleri arasında 2. Satış İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nde 11.10.2012 günü saat 13.30’dan 13.40 saatleri arasında SATIŞ ŞARTLARI:a Birinci satış yukarıda tayin edilen gün, yer ve saatleri arasında açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlılar varsa alacakları toplamını ve satış masraflarını geçmek şartı ile en çok artırana ihale olunacaktır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak kaydı ile yukarıda yazılı yer gün ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada rüçhanlı alacakların alacaklarını tahmin edilen kıymetin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklıların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirine ve paylaştırma masrafları geçmesi lazımdır. b Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin ve alacağa mahsuben iştirak edeceklerin kendinden önceki sırada bulunan alacaklıların alacağının, (muhammen değerin % “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” 20’siyle sınırlı olarak) %20’si nispetinde pey akçesi (Yabancı para kurunda günlük değişimler olması ve 508 SK’un 1. maddesine göre döviz teminat olarak kabul edilemeyeceğinden nakit Türk parası alınacaktır) veya bu miktar kadar milli bir bankanın ŞARTSIZ SÜRESİZ ve KESİN TEMİNAT MEKTUBU’nu vermeleri lazımdır. c Satış peşin para ile yapılacaktır. Alıcıya talep ederse 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhaleye itiraz vaki olması halinde dahi, (alacağına tekabül eden satış bedelini müşteri sıfatıyla ödemekte imtina suretiyle alacaklıya ihale yapılmamış olması şartı ile) satış bedeli nakten icra veznesine yatırılır. (md. 134/4) Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları ile KDV, (150 m2’ye kadar olan net meskenlerde %1. mesken olmasına rağmen işyeri olarak kullanılmış dairelerde, metruk durumda olan binalarda, tarla bina han otel ve arsalarda % 18 olarak KDV müşteriden tahsil edilir) tahliye ve temsil giderleri öncelikle müşteri tarafından ödenir. Birikmiş Emlak vergisi cezaları ve ferileri ile tellaliye ve tapu satım harcı satış bedelinden müşteriye iade edilir. d İhaleye iştirak edenlerin icra satış dosyası, tapu kaydı, şartname, ilan ve tebligatları incelemek suretiyle ihaleye katıldığını kabul ettiği, satılacak taşınmazın tapu kaydında varsa; taşınmazın bütünleyici parçalarının (MK md.684,862), taşınmazın eklentilerinin (MKmd.686,862). hukuki semerelerinin (MKmd.879) taşınmazın birleştirilmesi durumunun (MKmd.859) İİK 128.md göre taşınmazı mükellefiyetlerinin (İntifa hakkı MKmd 794 oturma hakkı MK md 823 üst hakkı MK md 834 kaynak hakkı MK md. 837. irtifak hakları MK md 838. kaydı hayatla ölünceye kadar bakma akdi BK md. 507) ... mükellefiyetleri nazara aldığı kabul edilir. e Uygulamada rehin bedelinin ödemesinde ve alacağa mahsuben satışla İİK 140. 151. 268. md. Emredici hükmüne rağmen sıra cetveli düzenlenmemekte olduğundan; taşınmaz üzerinde haciz ipotek satış vaadi vesair hakları olan ilgililerin ihaleyi takip ederek satış tarihinden itibaren yedi gün içinde, İİK md. 100. 151 ve 268. 4792 sayılı S.S. Kurumu K.Md. 211479 BağKur K yasası md. 17 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 55. Amme Alacağının Tahsili Hakkındaki Kanun md. 21 K 766. 789, 777/2, 796/1. İİK 83/c2 100, 142/1. 151. maddelerine göre sıra ve alacağın aslına yönelik şikâyet ve itiraz dava haklarını kullanmaları ve icra dosyasına dava açtıklarına dair derkenar ibraz etmeleri gerekir. f İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılır. g İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca satış bedelini yatırması için verilen 10 gün sonundan itibaren temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ve ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. hŞartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için icra dairesinde açık olup, tebligat pul masrafı verildiği takdirde isleyen alıcıya bir nüshası gönderilebilir. i Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş, içeriğini ve şartlarını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. j Satış ilanı ilgililerin tapu kaydında yazılı adreslerine tebliğe gönderilmiş olup adreste tebligat yapılamaması halinde veya adresleri bilinmeyenler için de işbu satış ilanının İLANEN TEBLİGAT yerine kaim olacağı ilan olunur.(Adresi tapuda kayıtlı olmayan alakadarlar için ayrıca adres tahkiki yapılmayacaktır.) Benzine 9 kuruş zam Benzin fiyatlarına 9 kuruş zam geldi. Zam dün gece yarısından itibaren geçerli olurken fiyatlar kentlere ve şirketlere göre değişkenlik gösteriyor. Son olarak 31 Temmuz’da 8 kuruşluk zam yapılmıştı. Benzine yapılan 9 kuruşluk zamla birlikte İstanbul’da benzinin litresi 4.47 lira olacak. Ankara’da ise benzinin litre fiyatı 4.49 liraya yükselmiş olacak. Traçim Çimento 7. büyük Traçim Çimento, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nce hazırlanan “2011 yılı Türkiye’nin ilk 1000 İhracatçı Firması” araştırmasında Türkiye’nin 7. büyük çimento ihracatçısı oldu. Soyak Holding kuruluşlarından biri olan Traçim Çimento, bu yıl İSO tarafından açıklanan ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ listesinde de 491. sırada yer aldı. Traçim Çimento Genel Müdürü İrfan Yorulmaz, bu yıl yüzde 22 büyüdüklerini kaydetti. (Basın: 50162) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle