18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2008 CUMA HABERLER Yeni Şafak'a saldırı kınandı • Haber Merkezi- Yeni Şafak gazctcsine geçen hafta yapılan silahlı saldın medya, siyaset ve sivil örgüt ile çok sayıda yurttaş taıafından kınandı. Olayın ardmdan gazeteyi arayan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmcni Ertuğrul Özkök, Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetnıeni Uftık Büyükçelebi, Tercüman Gazetesi yazan ve Milliyetçi Hareket Partisi lstanbul ll Başkan Yardımcısı Nazmi Çelenk, Vakit Gazetesi Genel Yayın Yönetnıeni Mustafa Karahasanoğlu, basına yönelik bu tür saldınlann son bulması gerektiğini belirterek, "geçmiş olsun" dilcklerinde bulundular. Avrupa Günü resepsiyonu • ANKARA (Cumhuriyct Bfirosu) - Cunıhurbaşkanı Abdullalı Gül, Avrupa ülkeleri arasındaki birlik hedefınin başlangıç noktası kabul edilen9Mayısl950 tarihli "Schuman Deklarasyonu"nun yıldönümü "9 Mayıs Avrupa Günü" dolayısıyla bugün Köşk'te resepsiyon verecek. Resepsiyona, yasama, yürütmc vc yaıgı organları ile sivil toplunı örgütlcri ve basın kuruluşlannın teıtısilcileri; AB'ye üye ve aday ülkelerin büyükelçileri, cski dışişleri bakanlan davct cdildi. PKK'nin kaynağı uyuşturucu •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -TBMM Komisyonu'na bilgi vcrcn Jandarma Genel Komutanlığı Narkotik Şube Müdürü Binbaşı Erkan Alacakurt, PKK'nin en önemli finans kaynağının "uyuşturucu" olduğuııa dikkat çekti. Alacakurt, Hakkâri ve Van'dan sokulan eroınin, tstanbul'dan çıkanldığını aıılattı. Genelkurmay memup alacak • ANKARA (Cumhuriyct Bürosu) - Genelkurmay, karargâhı vc bağlı birlikleri için açıktan 234 memur alacak. Adaylar 20-21-22 Mayıs 2008'de 10.00- 16.00 saatleri arasında Gazi Orduevi Müdürlüğü'ne (Atatürk Onnan Çiftliği/Ankara) şahsen başvuracaklar. Türkiye'ye, Rusya ve Çin'in liderliğindeki 'yaptınm rejimine' katılma çağnsı yapıldı ABD' den Iran mesajı ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevinden yeni aynlan Nick Burns, lran'a ekonomik yaptırmılar konusunda Türkiye'nin ha- rekete geçmesi gerektiği mesajmı verdi. NVashington'daki düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'nde Türkiye-ABD ilişkileri konulu toplantıda konuşan Bunıs, Türkiye'nin Ortadoğu'da bü- yük bir etkisi olduğunu ve Ankara'nın İran vc Suriye konusunda bu etkiyi et- kin bir biçimdc kullanmaya başlaması gerektiğini ifade etti. Burns, bu nokta- • ABD Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevinden mart ayında ayrılan Burns, Türkiye'nin Afganistan'daki NATO güçlerine katkısmı arttırmasına ihtiyaç duyduklannı söyledi. Burns aynca, Türkiye'nin Ermenistan sının ve Heybeliada Ruhban Okulu'nu açmasının olumlu bir adım olacağını savundu. da Türkiye'ye lran'a nükleer programı nedeniyle getirilen uluslararası ekono- mik yaptınmlara kanlması çağnsında bu- lundu. Burns, "Türkiye'nin komşula- rıyla hassas ve tarihi ilişldlerinc kar- şın Cunıhurbaşkanı Abdullalı Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bu ko- nuda atabileceği adımlar olduğuna inandığım" söyledi. Burns lran'a nük- leer programından ötürü diplomatik baskı yapılmasında Türkiye'nin katkı- lannın önemine dikkat çekerek Rusya ve Çin'in liderliğindeki "yaptınm reji- minc" katılma çağnsında bulundu. Burns konuşmasında, aynca Türki- ye'nin Afganistan'daki NATO güçleri- ne katkısını arttırmasma ihtiyaç duy- duklannı da ifade etti. Burns konuşma- sında aynca Türkiye'nin Ermenistan sınınnı açmasınm olumlu bir adım ola- cağını vc Heybeliada Ruhban Oku- lu'nun açılmasını sağlamasımn olumlu etkileri olacağını ifade etti. AKP kapatma davasına yönelik bir so- ruyu yanıtlayan Burns, bu konuda ABD'nin nasıl konuştuğuna çok dikkat etmesi gerektiğini ifade etti. Burns Tür- kiye'nin demokratik, laik yapısmm ya- nı sıra sivil yönetime sahip olmasının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Askeri darbelere ilişkin bir soru üzerine Burns, "Türkiyc'de o günlerin son bulduğu- nu ümit cdiyorum" dedi. PKK'nin ajansına konuşan örgüt yöneticisi, Kandil'e havadan indirme yapılmasından endişeli Karayüan korkuyor MEHMET FARAÇ TSK'nin 1 Mayıs'taki st- nır ötesi hava operasyo- nunda öldürüldüğü ileri sü- rülcn Murat Karayılan, hattalar sonra Roj TV'nin ardmdan dün ilk kez PKK'nin ajansı ANF'ye konuştu ve Kandil'e hava- dan asker indirileceğine iliş- kin endişeler yaşadıklannı itirafetti. 1999'danöncebir- kaç kez yaralaııdığmı anla- tan Karayılan, "Her an öl- me ihtimalimiz var" dedi. Karayılan, ANF muhabi- rinin, "Son yıllardaki ope- rasyonlarda yaralandınız mı?" sorusuna şu karşılığı verdi: "Şimdiye kadar üç kez yaralandım, yine ya- ralanabilirim... Bizi ko- lay kolay tasfiyc cdcmez- ler. Ama her an ölıne ih- timalimiz var. Yani darbe yeıne ihtimali var. Bu ha- reketin ilerlcyişini sür- dürmesi için gerekli ha- zırhkları gcliştiriyoruz." Operasyon aynntıları Karayılan, TSK'nin 16 Aıahk'tan itibaren sürdür- düğü sınır ötesi operasyon- la ilgili aynntılar da verdi: "fki koldan HPG ana- karargâhı kuşatılmak is- tendi. lki koldan geline- rek, eğer tankları da lıa- rekct ctmiş olsaydı, tank- lar da güııey tarafından rol oynayacaktı ve karar- gâh böylcce kuşatılmış olacaktı. Plan böyleydi. Kesin sonuç almaya dö- nük bir plandı. Ardmdan Hakurk, Haftanin, daha sonra da Kandil başta ol- mak üzcrc bütün alanlara dönük havadan indirme yöntemiyle akınlar geliş- tirilebilinirdi. Plan sadece Zap değildi, Kandil'e ka- dar uzanan bir plandı. Duyduğum kadanyla Ab- dullalı Gül 'Aslında Murat Karayılan ile Bahoz Er- dal'ın getirilmesi için ben imza atmıştım' demiş." Aşiretlcrdcn destek mektubu! PKK'ye karşı Türkiye- Iran ve Suriye'nin ittifak kurduğundan yakınan Ka- rayılan, bu ittifaka ABD'nin de katıldığını belirterek "Kürl toplumu ABD'den de açıklama beklemekte- dir. PJAK kadroları vu- ruldu. Bunlann hedeflcn- miş olmasında Cento ben- zeri bir durum mu var? Amerika uçakları, alanı bir gün önce keşfetmişti ama iki gün önce Türk ve İran heyetleri alanı keş- fetmişlerdi" dedi. PKK yöneticisi röportaj- da bir yandan KDP ve KYB ile karşı karşıya getirilmek istcndiklcrindcn yakınırkcn bir yandan da Süleymaniyc çevrcsindeki aşiret liderle- rinin PKK'ye kahlmak için kendisine nıektup yazdığı- nı ileri sürerek şunlan söy- ledi: "Sözüm ona yalnız- laştırma politikasını esas alıyorlar ya da Kürt ça- tışması cndeksli bir taktik yürütüyorlar. Bu ınüm- kün değil. Çünkü hiç ta- nımadığımız aşirctler. ta Sülcymaniyc'nin öbür ta- rafından heyctler halinde nıektup getirip, sonuna kadar sizinleyiz şeklinde destek mesajı ahyorıız." PKK'ye sınır ötesi ope- rasyonlar sürer mi? Kara- yılan bu endişesini şöyle dile getirdi: "Bir taraftan iran ile birlikte bazı yö- nelimlcr gclişebUir öte ta- raftan ABD'nin desteğin- de bu tür saldırı furyala- rı gelişebilir. Bizi tasfîye etmek istiyorlar. Biz ha- zırhklarımızı yaptık. On- lann ummayacağı çahşma zeminlerimiz vardır. Her koşul altında çalışmaları- mızı aksatmadan yürütc- bilccck koşullannuz var." 68 kuşağı sergi ve fllmlerle anlatıhyor Uluslararası Plastik Sanatlar Derne- ği, Piramid Sanat ve 68'lilcr Birliği Vakfı işbirUğiyle düzenlenen "1968'in 40. yıh: Bir Rüzgârın Arkeolojik Kazı- sı" adlı sergi iki yan yerde, Piramid Sa- nat ve UPSD Sanat Galcrisi'nde açıldı. Sergi çerçevesinde düzenlenen etkiıılîk- ler de dün başladı. Küratörlüğünü Bed- ri Baykam'ııi yaptığı çalışmanın seçici kurulunda, UPDS yönetim kurulundan Tülin Onat ve Bahri Genç yer alıyor. UPDS sanat galerisindeki sergide Deniz Gczmiş vc arkadaşlarının son mcktup- ları, 68 kuşağının önemli isimlerinin re- simleri, Chc Guevara rcsinılcri ve bun- lar üzerine yapılan çahşmalar ycr alırken, Deniz Gezmiş'in efsane parkası Piramid Sanat'ta sergilenccck. UPSD'dc yapılan açıhşta, demokrasi ve aydınlığın sinıgesi olarak üç beyaz güvercin uçurul- du. Bedri Baykam "Değişik kuşaklardan 45 sanatçı bu iki sergi için 68 kuşağının kökeninc indi. Bu sergiyle 68 ruhunun hâlâ yaşa- dığını anlatmak istedik. Sergi, panel vc fîlm gösterimleriyle Türk ve dünya 68'inin ne olduğunu, nasıl bir özgürlük vc demokrasi sa- vaşı verildiğini anımsatmak istiyoruz" dedi. Çahşma atölyesi kap- samında 1 Haziran'a kadar Piramid Sanat'ta her gün panel ve fılm göstcrimleri yapılacak. (Fotoğraf: SERKAN YTLDIZ) SİFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR ^ 2 ^ • [email protected] 68 Antiemperyalizmi ve Günümüz Milliyetçiliği... 1968 büyük gençlik ayaklan- masının 40. yıldönümünde tar- tışmalar, değerlendirmeler sü- rüyor. Türkiye 68'i ile Avrupa 68'i arasındaki benzerlikler ve farklılıklar konuşuluyor. Türkiye 68'ine uzaktan bakanlar, günü- müzde solda etkin olan milliyet- çiliğin o yıllardan kalma bir milli- yetçilik olduğuna ilişkin değer- lendirmeler yapıyorlar. 68'deki Amerikan ve Batı aleyhtarlığı ile bugünler arasında bir benzerlik olduğundan söz ediyorlar. Gerçekten öyle mi? Günümüz milliyetçiliği ile 68 antiemperya- lizmi benzer özellikler taşıyor mu? Ben bu paralelliğin o günün gerçeklerini yansıtmadığını dü- şünüyorum. 1968 döneminin antiemper- yalizmi, asıl olarak Vietnam hal- kının ABD işgaline karşı direni- şinden güç alıyordu. Dünyanın dört bir yanındaki Amerikan aleyhtarı gösterilerin ana teması Vietnam halkıyla dayanışma ek- senliydi. Türkiye'de de ABD aleyhtarı gösterilerin ana kay- nağı Vietnam direnişiydi. Türkiye'de farklı bir başlan- gıçtan daha söz edebiliriz. 1960'lı yıllann başında Kıbrıs'taki geliş- meler nedeniyle Türkiye'de ABD aleyhtarı bir hava vardı. Dönemin ABD Başkanı Johnson'un Baş- bakan Ismet Inönü'ye Kıbrıs nedeniyle gönderdiği mektup ciddi tepkilere neden olmuştu. Bu yüzden 1960'lann başında Kıb- rıs'taki gelişmeler yüzünden ABD aleyhtarı gösteriler yapıl- mıştı. Bu gösterilerde milliyetçi bir zemin vardı. Bu nedenle bu gös- teriler sağcı-solcu karışık yapıl- mıştı. Kıbns gösterileri ABD aleyh- tarı olmasına rağmen antiem- peryalizmden çok milliyetçi öğe- lerin öne çıktığı gösteriler olarak da adlandırılabilir. ••• Vietnam nedeniyle yükselen antiemperyalist dalga, Kıbrıs'tan farklı olarak enternasyonalci bir öze sahipti. Dünyanın dört bir ya- nındaki ilerici güçler, ABD'nin iş- galine karşı komünistler önderli- ğinde mücadele veren Vietnam'ı destekliyordu. Bu direniş dünya- da ortak bir dayanışma ruhunu yansıtıyordu. Bu nedenle milliyetçi değil evrenselci bir öze sahipti. Türkiye'de Kıbns nedeniyle birlikte eylem yaptığımız milliyetçiler, mukaddesatçılar, iş Vietnam iş- galine gelince ABD'ye tepki gös- teren eylemleri onaylamıyorlar, tersine bu gösterilere saldırıyor- lardı. O dönemin milliyetçileri ABD aleyhtarı gösterilerin karşı- sında yer alıyoıiardı. ••• 68'den 40 yıl sonra şimdi bir kü- reselleşme dalgasıyla karşı kar- şıyayız. Bu küreselleşme dalga- sı, değişik parçalanmalara ve kı- rılmalara neden oluyor. Küresel- leşme iç dengeleri ve iç pazara egemen olan yerli burjuvazinin dü- zenini bozuyor ve yeni bir eko- nomik egemenlik kuruyor. Aynı zamanda bu, siyasi egemenliği de beraberinde getiriyor. Bu küresel dalgaya karşı yine dünya çâpında antiküreselleş- meci bir direniş dalgası yükseliyor. Bu dalga 68'deki gibi entemas- yonal özellikler taşıyor. Uluslar içindeki ilerici, çevreci, demo- krat, solcu güçlerin dünya çapın- daki dayanışmasına neden oluyor. Küreselleşmeye karşı ikinci bir tepki biçimi olarak da milliyetçilik ve içe kapanmacılık ortaya çıktı. Geçmişte Amerikan aleyhtarı gös- terilere saldıran milliyetçilerin önemli bir kesimi, bu kez ABD ve Batı aleyhtan içe kapanmacılığın başını çekiyorlar. "Yabancı düş- manlığı", "demokrasi karşıtlığı" temelinde gelişen bu içe kapan- macı eğilim, şimdi "anti-emper- yalist" söylemi de kullanıyor. * • • 1968 antiemperyalizmi gü- nümüzde ortaya çıkan bu iki akımdan hangisine daha çok benziyor? Antiküreselleşmeci ve evrensel çapta dayanışmayı ger- çekleştirmeye çalışan uluslar- arası direnişe mi daha yakın, yoksa içe kapanmacı ve "ya- bancı düşmanlığı"na meyilli içe kapanmacı akımlara mı? Bence 68 antiemperyalizmi milliyetçi değil enternasyonalist- ti. 68 antiemperyalizmi uluslar- arası dayanışmayı önüne hedef olarak koymuştu. Bu açılardan bakarsak, günümüzdeki antikü- reselci örgütlenme 68 antiem- peryalizmine daha yakın. Zaten dikkat ederseniz, antiküresel bu- luşmaların, gösterilerin içinde Türkiye'deki milliyetçi akımların hiçbiri yer almıyor. Antiküreselci akımın Türkiye'deki parçası sol- culardan, yeşillerden, feminist- lerden oluşuyor. •*• 4 yıl önce lran'a, ABD işgaline karşı ittifak amacıyla bir gezi yap- mıştık. Iranlı muhalif aydınlar bi- ze, antiemperyalist mücadele de- mokrasi mücadelesi ile birteşti- rilmezse milliyetçiliğe ve despo- tizme açıktır, demişlerdi. örnek olarak da Iran'daki molla yöneti- mini göstermişlerdi. Iranlı molla- lar dünyadaki en güçlü ABD aleyhtan sloganlann ve gösterilerin öncülerindendi. Ancak halkını in- letiyordu ve ABD aleyhtarlığını de- mokrasi mücadelesini bastırmak amacıyla milliyetçi bir araç olarak kullanıyordu. 68 antiemperyalizmi, enter- nasyonalci özellikleriyle öne çı- kıyordu... GÖRÜŞMEDI Barzani'den DTP'yeret Dış Haberler Servisi - Irak'm kuzeyindeki Böl- gcscl Kürt Yönctimi Baş- kanı Mesud Barzani, DTP TBMM Grup Baş- kanı Ahmet Türk vc beraberindeki heyetin gö- rüşme istemini rcddctti. îrak Devlet Başkanı Celal Talabani ile gö- rüşen hcyet dün de Bar- zani ile görüşmek için randevu istedi. Ancak Barzani, Türk, Sabahat Tuncel, Nuri Yaman. Hasip İKaplan ve Ka- nıuran Yüksek'ten olu- şan DTP'li heyete ran- devu vermedi. Heyet Kürt Yönetimi Parla- mento Başkanı Adnan Müftü ile bir araya geldi. Bu arada, Barzani'nin par- tisinin teşkilat sorumlula- nna yönelik yaptığı ko- nuşmada, "Türkiye tu- tumunu değiştirdi ve biz budurumdan memnu- nuz. Ancak kimse, sa- vaşta taraf olacağımız beklentisi içinde olma- sın" dediği öğrenildi. Bar- zani, Başbakan Neçirvan Barzani'nin Türk heyeti ile görüşmesini, "sağlam bir ilişkinin başlangıcı" olarak niteledi. Barzani ise PKK'nin Türkiye'ye karşı saldınlannda top- raklanm kullanmasını is- temedikleri belirterek "Biz PKK'nin gerçek- leştirdiği eylemlerden sorumlu değiliz" dedi. BtR BAKIMA SERVER TANtLLt Mayısın Payı Tarih, aylara bir pay ayırmıştır. Mayıs, hissesine düşenler açısından zengin ay- lardan biridir: Temmuz gibi, ağustos, eylül, ekim gi- bi... 1 Mayıs, işçi ve emekçiler adına evrenseldir ve bayram olarak kutlanır. Bizim 29 Ekim Devrimimiz, emperyalizme karşı yapılan bir kurtuluş savaşının eseridir ve 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkmasıyla başlar. Büyük şairimiz Rıfat llgaz 7 Mayıs 1911 'de doğ- muştur. Bir 7 Mayıs daha vardır: Gazetemiz, "Cumhuriyet" adıyla 7 Mayıs 1924'te kurulmuştur: Ve, hamurun- da bizzat devrimi yapanların kattıkları maya vardır. Okur olarak, 1924 'e bakıp yaşınızı oturup sapta- yabilirsiniz. Ne var ki, konuya bir tarih felsefesi açısını da ek- leyebilirsiniz. Nitekim, bir süredir hastanede yatan ve yakın günlerde aramıza kanşacak olan llhan Sel- çuk, yatağında doğrulup -o güzel biçemiyle- bu açı- yı dile getiriyordu. önceki gün, köşesinde yayımlanan "7 Mayıs Ta- rihinin Anlamı"r\da şöyle diyordu Ağabey: "Cumhuriyet okurunun yaşı yok... Muhabirinin, yöneticisinin, yazannın, çizerinin de nüfus kâğıdı yok. Doğmadan önce başlayan, öldükten sonra da sü- recek olan tarihsel zamanın bilincinde yaşamak, in- sanın tükenmeyen gençliğidir." "Görülüyorki 7 Mayıs'lar yoktur... Tek bir 7 Mayıs vardır... O sürekli 7 Mayıs'ı da bugün kutluyoruz... Kutlu olsun hepimize..." Işte, sevgili okurlar, önceki gün böyle bir gün ya- şadık... • Ya 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı? Kutlayamadık! Dahadoğrusu, kutlamamızaengel olundu. Bu engelleme kimden geliyordu? Bizzat hükümetten ve emrinde olanlardan, vali- den, emniyet müdüründen ve polislerden! Görünür hiçbir neden yokken, birden halka ve gençlere saldırıldı: Vahşi bir yıldırmaya başvuruldu. Insan haklarının ve demokrasinin olduğu kadar ya- saların da bilincindeki DlSK'in Genel Başkanı Sü- leyman Çelebi'nin uyarılarını bizzat gördük, ama boşa gitti. Ozetle, dünyaya rezil olduk!.. Yanlış belli olduğunda, onu yapanların ortaya çı- kıp "Yanlışyaptık, özürdiliyoruz"^demeleri birerdem sayılır. O da görülmedi: Bizzat, Başbakan Erdoğan, olan biteni -topyekûn- yerinde buldu. Anlamı nedir bunun? Şu: Bu adam deli mi, hasta mı? Olağan ile olağandışı arasındaki farkı "temyiz" et- mekten yoksun bir kişiliğin belirtileri değil mi gör- düklerimiz? Avrupa'da olanlar da, büyük yanlışlar içindedir. Türkiye'de "laikfidan", çağın bilincine kapalı geri bir Islam ortamında dikilmişti. Yemişlerini verirken, 1950'lerden başlayarak baltalanmaya başlandı; son olarak da Islamcı, yani düpedüz dinci AKP, iktida- rında, en başta laikliğin temellerini çökertmeye gi- rişti ve emrinde yerli gerici kafalar var. Bunlar ye- tişmiyormuş gibi, Batı'dan destekleyenler de görü- lüyor. Ve kavramlarla oynuyorlar. Bizzat laikliğin demokratlığı yetmiyorda, nedir şu "demokratik laiklik" uyduruğu? Hem AKP, demokrat da değildir; "kendi yararına demokrat"t\r. AB içinde ve dolayında dolaşan AKP şakşakçı- ları yanlış bir yolda yürüyorlar ve maskeleri de düşmüştür. • Son olarak, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy'a. birkaç gün önce yapılanlar da ne oluyor? Hemen herkesin tanıdığı, bildiği, önde gelen bir kişi, bir bildirim nedeniyle, Ankara'da sabahın kö- ründe, kaldığı otelinden yaka paça alınıyor, neza- rete atılıyor ve akşama doğru da salıveriliyor. Tam bir hukuk skandalı! Arkasında ise, Gürsoy'un bilinen muhalif kimliği. Ders veriliyor... Oysa, günler kısalıyor. Bu geri, gerici iktidara ders verilecek gün yakından da yakın... ANNENİZİ ENÇOK MUTLU HEDİYEYİ %25 TURELI üzarinden %25 indirim Yuriiçı Ambalajlı ürünlerlnde %2w , Yurtiçı VIP ürünlerindc %25 indirim ilc Anneler Günü'nde teslırnat garantısı .nnelör Günü'nde teslimat staııdi-irt gonderiıpler içiı yurhçi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle