Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2MART1993SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Baba'nın lıızlıtreni yolda ım?
Ankara4s1anbıüarasım2.5saateindkeceksümtdemiryolu ihalesininbuyılyapılması istendi.
Projeüzerinde tartışmalar sürerkenhükümet teknikçalışmalan sürdürüyor.
Bayan Saklambaç Rüya Ersavcı
ANKARA (Cumluiyet Bürosu)
- Türkiye, hızlı trenle tanışıp tanış-
mama konusunda karar aşaması-
na geldi. İstanbul-Ankara arasın-
da süret demıryolu yapımı konu-
sundaki tartışmalar büyüyor.
ÖzellikJe ANAP bu konudaki mu-
hakfetini yoğunlaştınrken hükü-
met teknik çalışmalannı sürdürü-
yor. DLH Genel Müdür
Yardırncısı Önder Karaduman,
projenin gerçekleştirilmesiyle Tür-
kiye'nin en büyük iki şehri arasın-
daki tren yolculuğunun 2-2.5 sa-
ate ineceğıni, trenin ortalama
htnnın saatte 250 kılometre ola-
cağmı. Avrupa Demiryollan Bir-
hğı standartîanna uygun olarak
gerçekleştirilecek hattın mevcut
yolu, yüzde 38 oranında kısalta-
cağını, yeni hattın Avrupa Transit
Demiryolu (TER) projesine enteg-
re edileceğini, Istanbul Boğazı
geçişinin. şehrin rnetro, banliyö sistemiyie bağlanü-
landınlacağını bildirdi. Hattın yapımma karşı
ANAP: 'Füdrdoğruprojeyanhş'
ANKARA (Cnmtariyet Bürosu>- Hıziı
tren projesine karşı yoğun muhakfete geçen
ANAP. bu projenin pratikte yaran olmadı-
ğjru öne sürerek, "Fikir doğru, ancak proje
yanhş" görüşünü dile getiriyor. Maliyetm 10
milyar dolar otacağını, bu parayla Türkiye'-
dekı demiryoUanmn tamamının iyileştirile-
bflecegmi ya da 5-10 bin kilometre otoyol
yapdabiieceğini söyleyen ANAP'lılar, "İşci-
sinin parasını ödeyemeyen, egitim ye sağük-
takı ternel sorunlan çözemeyen tar iküdann
önceliğı böyte bir projeye vennesi sosyal bir
sorundur" dediler.
ANAP lideri Mcsat Ydnuz üe Başbakan
S&eymaB DemâreTin birbirierini sert bir diDe
eieştirmeterine neden olan projeye ilişkın tar-
üşrnalar, özeue şu noktaiarda yoğunlaşıy or
• MAIİYET ANAP'hlann, demiryolu- •MEVCUT YOLUN ÎYİLEŞTİRİL-
nun topiarn maliyetinin 10 milyar dolan bu- MESÎ ANAP, mevcut hattın 1 miiyar dolar
iacağı îddialanna karşüık, DPT Müsteşan harcanarak iyikştirikbileceğtni, böylece, ba-
Keskâ "en fazla 4 milyar dolar otur" dedi.
•BİLET FİYATI-YOLCU SAYKI Hıziı
tren işktmeye başladığrada, bilet fıyadannın
uçağa göre daha fazla olacağı, bu nedenk
yolcu saytsının verimiılık açısından yeteıü ol-
mayacaği iddia ediliyor. ANAP. bu konuda
yapılan calışmalann yetersiz olduğunu savu-
nuyor. Kesici ise. daha önce birkaç araştırma
yapıldığıru anımsatarak, şu anda iki şehir
arasında yılda 11 milyon yolcu ve 9 miiyon
ton yük taşındığını, bunun 2000 yıiında 25-
27 milyon yolcu, 20-22 milyon ton yüke çıka-
cağvnı bildirdi. Keska, 2000 yıknda hızlı tren-
le yılda 5 milyon yoicu taşınacağuu bildirdi.
a ara istasyonlarda da duracak bir trenin 5.5
saatte tstanbul-Ankara bağlantısını sağlaya-
cağını öne sürdü. Kesici ve Karaduman ise,
hatta yapuacak iyileştirmelerin, yofcu-yük
kapasitesi ve tren hızını arnnnak açısından
önernli değişıklikler yaratamayacağmı sa-
vundular.
•OTOYOL ALTERNATtFt ANAP. 10
milyar dolarhk harcamayla, kilometresi 1-2
milyon dolardan 5-10 bin kilometre otoyol
yapılabileceğini öngörüyor. Kesici ise, hem
otoyollann hem de yüksek standartlı demır-
yoUarmın kilometre maliyetinin 6-7 milyon
dolar olduğunu belirttı.
Arifiye'ye kadar getirmek gerekir. Yoksa kör bir yol
olarak Çayırhan'da kalacak ve hiçbir işe yaramaya-
duğu" yönündeki iddialan ise
"yanıtlamaya değmeyecek kadar
gayriciddı" olarak nitelendirdi.
•TEKNtK SORUNLAR
Karaduman, hızlı tren demiryo-
lunun. arazi yapısı nedeniyle ulus-
! lararası standartlann altında ola-
j cağı iddialannı da şöyle yanıtladı:
"'Projeler ortada, bu işin
çalışması yıllardır bir çok değişik
kurum tarafmdan yapılmış. Tek-
nik raporlar var. Avrupa Demir-
yollan Birliği standartîanna uy-
gundur. Ortalama sürat saatte
250 kilometre, en yüksek eğim
binde 12.5'tir. Yolcu taşımacılı-
ğında binde 40-50'lere kadar çıka-
bilen bu eğim standardı, yük taşı-
macılığında en fazla binde 12.5
olabürnektedir. Projemiz bu stan-
dartlara uygundur. Aynca mini-
mum kurp çapı 2500 metredir."
•TÜP MÜ, KÖPRÜ MÜ?
olmadığmı. aksine birbirlerini tamamlayıcı olduğu- Demiryolunun tstanbul Bogazfnı geçerek iki ya-
nu savundu. Istanbul-lzmit arasında, tek yönde kayı biıieştirmesi konusu da tartışmalar yaratıyor.
çıkılmasının hiçbir makul-mannklı gerekçesi ol- caknr" diye konuştu. DPT Müsteşan Kesici, proje- günde 10 bin yolcu taşmdığıra. yapılacak iyileştirme- Boğaan tüple mi. yoksa köprüyle mi geçileceği ko-
madığını öne süren önder Karaduman, "adam ol-
maz"' diye nitelendırdiği ve haJen kullarulmakta
olan hattın 100 yıldır işletmede olduğunu, standart-
lannın çok düşük olduğunu, bu hattı ijileştirmeye
çalışmanm tatminkâr sonuçlar vermeyecegini sa-
vundu. Ankara-tstanbul sürat demiryolu projesinin
yeni ortaya atılmadığını, 1940'lardan beri bu yönde
çalışmalar olduğıınu söyleyen Karaduman, "Her
şey bir yana, bu projeler cerçevesinde 1976'da
yapımına başlanan Sincan-Çayırhan arasuıdaki
yeni yolun yapımı bitmek üzere. Bu yolu en azından
ye esas olarak maüyeti açısından karşı çıkıldığmı be-
Hrterek, "Maliyetin 7-10 milyar dolar kadar olacağı
ileri sürülüyor. Ancak, boğaz geçişi dahil, toplam
maüyet 3-4 milyar dolar olur" dedi. Kesici, sürat de-
miryolu yapımı için miüi kaynak kullanmayı düşün-
mediklerini. çahşrnalann da, yap-işlet-devret ya da
yap-kirala-devret modellerine göre, yüklenicinin fi-
nansmanın tamamını üstüne alacak biçımde
yapıldığını bildirdi.
DLH Genel Müdür Yardımcısı Karaduman ise,
iyileştirme ve yeni hat yapımının birbirine altematif
Kıırşıııısuz benzin
üretimigbdendi
• TÜPRAŞ'ın, ülkede üretilen araçlar için gerekli olan
normal kurşunsuz benzini yıllardır üretebildıği, ancak,
otomotiv sanayiinin baskısı yüzünden kamuoyıuıa
yanlış bilgi verildiği belirtiliyor.
• Tüpraş Genel Müdürü Kemal Işık, tesislerinde halen
20 bin ton dolayında normal kurşunsuz benzin
üretildiğini söyledi.
HÜRRJYETUYMAZ
TÜPRAŞ'ın kurşunsuz benzin
üretebilmesi için trilyonluk yatı-
nmlar yapması gerektiği yolun-
daki açıklamalann "koca bır ya-
lan" olduğu öne sürüldü. Iddiala-
ra göre, TÜPRAŞ, ülkede üreti-
kn araçlar için gerekli olan nor-
mal kurşunsuz benzini yıllardır
üretebiUyor^ancak, otomoiiv sa-
tıayinin baskıa yüzünden ka-
tnuoiaına yanlış bilgi veriliyor.
TUPRAŞ ile Çevre Genel Mü-
dürlüğu arasında 1988'de yapılan
bir yazışma da bu iddialan doğ-
ruluyor. Ancak. TÜPRAŞ yetki-
lileri, bu iddialan yalanlarken,
otomotiv sanayiinin baskısı ko-
nusunda yanıt vermekten kaçm-
dı. Yetkililer. •"normal kurşunsuz
benzin" sözcüğünü ise, ilk kez
duyuyormuşçasına "boş bakış-
larla" karşıladı.
Türkiye"de kurşunsuz benzinle
çalışan ilk katalitik konvertörlü
"Çevre Dostu" otomobili üreten
Opel yetkilileri ise, ürettikleri
araçlannda "süper kurşunsuz
benzin"in yanı sıra, "normal kur-
şunsuz benzinin" de kullanılabil-
diğini belirtti.
Türkiye'de otomotiv sana>ii
1995'ten itibaren katalitik kon-
vertörlü araçlar üretmeye başla-
yacak. TÜPRAŞ da ülke geneli-
ne yetecek kadar kurşunsuz ben-
bir yaaşma, TÜPRAŞ rafinerile-
rinde normal kurşunsuz benzinin
bazı rehabilitasyon çalışmalany-
la üretilebildiğini ortaya koyu-
yor. TÜPRAŞ Üretim Planlama
ve Teknik Servisler Daire Başka-
nı E. Ardan Fenerci ve Genel Mü-
dür Yardımcısı Muhsin ModacT-
nın imzasını taşıyan belgede şun-
lar yer alıyor: "Rafineriîerimızde
Türkiye'nin ihtiyacını karşılaya-
cak miktarda (Kurşunsuz nor-
mal benzin üretmek için) rehabi-
litasyon çalışmalan yapılmak-
tadır. Turizmin yoğun olduğu
bölgelerde belirli benzin istasyon-
lanna kurşunsuz benzin sağlan-
ması, yine aynı çalışmalanmıza
dahildir. Tamamen ülke ihtiyaç-
lanna cevap verecek, kurşunsuz
süper benzin üretitmesi. büyük
yatınmlar gerektiren izomerizas-
yon, Alkilasyon ve MTBE gibi
ünitelerin kurulması ile sağiana-
bilir"
İlk çevre dostu araa üreten
Opel yetkilisi Mustafa Somersan
ise. ürettikleri araçlarda otoma-
tik bir sistem yardımıyla "süper"-
in yanı sıra "Normal" kurşunsuz
benzinin de kullanılabildiğini
açıklıyor. Somersan, kurşunsuz
benzinin yaygmlaşması için ben-
zin istasyonlanndaki depolama.
fiyat ve pompa sorunlannın gide-
rilmesi gerektiğini söylüyor.
;" taşrta gkten yol
trilyonluk tesisleri ancak 2001 Tüpraş Genel Müdürü Işık
yıhna kadar tamamlavabileceği- kurşunsuz benzinin özendirilme-
ni açıklıyor. Ancak. TÜPRAŞ'ın sı ıçm yapılması gerekenlen şöyle
trilyonluk tesislere gereksinmesi sıraladı: "Kurşunsuz benzinin
ohnadığı ileri sürülüyor. "Nor-
" olmak üzere ikimal" ve "süper
tür kurşunsuz benzin olduğu ve
Türkiye'de üretilen araçlarda
normal kurşunsuz benzin kul-
lanılabildiği, bu benzinin de 3
yıldır, üsteük hiç de öyle büyük
harcamalar yapılmadan piyasa-
ya verildiği belirtiliyor.
Kavala Grubu Çevre Teknolo-
jileri Müdürü Erdoğan Erkan bu
savlan doğnıluyor ve şunlan söy-
lüyor "Sayın Çevre Bakanının
da sık sık kamuoyuna açıkladığı,
trUipnluk yatınmlar olmadan
TUPRAŞ'ırİ üretemediği kur-
şunsuz benzin 95 oktanlı süper
kurşunsuz benzindir. En son tek-
nolojiyle yapılan püskürtmeli
motorlarda bu benzinin kullanıl-
maa gerekir. Bizim yerli otomo- ji BakanlığYnm omototiv endüst-
tiv sanayimiz hâlâ 20 yıl öncesi- risini yönlendirmesindeki ivmeyi
teknolojisiyle karbüratörlü
kullanımının yaygmlaşünlması,
araçlann kurşunsuz benzin kulla-
nımına uygun üretilmesi ve itha-
latı yarunda, kurşunsuz benzin
pompa fıyatlannın kurşunlu ben-
zin pompa fıyatlanna göre düşük
tutulmasına bağlıdır. Bu durum
Avrupa ülkelerinde olduğu gibi
kurşunsuz benzinin yergisinin
azaltılması ile sağlanabüir. Avru-
pa ülkelerinde kurşunsuz benzin
vergisi düşük tutularak tüketiciye
kurşunlu benzine göre yüzde 6-9
arası ucuz satılmaktadır.
Bundan daönce otomotiv sa-
nayimizin artık kurşunsuz benzi-
ne uygun motorlu araçlar üret-
meye başlaması gerekır. Bu doğ-
rultuda, Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanlığı, Sanayi ve Teknolo-
nın
araç üretiyor. Biı araçlarda ise 91
oktınlı normal kurşunsuz benzin
kulanılabilir ve sorun çözülür."
Tüpraş Genel Müdürü Kemal
Işıi, otomotiv sanayinın TÜP-
RAŞ üzerindeki baskısına ilişkin
Ü
RiAŞ üzerindeki ba ş
soıumuzu yanıtlamazken, TÜP-
artürması lazım. Onu art-
tırdığımız zaman süratle kurşun-
suz benzin tüketen otomobil sa-
yısı artmış olacak. Şu anda biz 20
bin ton saüyoruz çünkü ancak o
kadar kurşunsuz benzini kulla-
nacak araç var. Halbuki bizim 20
bin değıl, şu andaki imkanlan-
R^Ş'ın 11.8.1988 tarihinde Çev- rnızla 500 bin ton kurşunsuz ben-
re 3enel Müdürlüğü ile yaptığı zin üretme potansiyelimiz var.
CHEVY CHASE (AA) - Amerikaü sinema
eleştirmenleri 1992'nin en iyi on fılmini belirledi-
ler. Çok ayn türlerden oluşan on fümin ilk sırası-
na "A Brief History of Time" (Zamanın Kısa
Tarihi) oturdu.
Sinema eliştirmenleri, her yıl geleneksel olarak
vaptıklan "en iyi on fılm" değerlendirmesinde
bu kez oldukca zorlandılar.
Çünkü, önlenne gelen filrnler arasında, Ameri-
kan tanhinin ilk donemine ait bir fılmden, zena
milliyetçiliği ve siyasetin alaycı şekilde yansmldı-
ğı yapıtlara kadar uzanan geniş bir yelpaze bulu-
nuyordu.
Eleştirmenlere göre yılın en iyi 10'u şöyle:
• 1- "A Brief History of Time" (Zamanın Kı-
sa Tarihi)
- Bir belgesel, tngiliz fızikçi Stephen Haw-
king'in bilim ve yaşam üzerine kuramlanna da-
yandınlmış. (Türkiye'de henüz gösterihnedi).
• 2-u
AİMMiıın
- Disney stüdyolannda hazırlanan bir çizgi
film. Aladdin ve sihirli lambasının öyküsünün
yeni bir versiyonu.
• 3- "Batman Retums" (Batman'ın dönuşü)
lerle bu sayının 6 kat artınlabileceğini, ancak, aynı nusundaki karanri, yapımâ-kreditörkuruluşlann
hattın bir hızh tren tarafından da kullanılmasının tekh'flerine göre verileceği bildirildi. DPT Müsteşan
mümkün olmadığını söyledi. Kesia, köprünün daha ucuza malolacağını belirtir-
• KAMULAŞTIRMA Hızlı tren hattının Arifi- ken, DLH Genel Müdür Yardımcısı Karaduman,
ye-lstanbul arasında kalan kısmmm inşası için ge- tüp geçiş için 700 milyon dolarhk bir teküf geküğini.
rekli arazüerin kamulaştırmasının, bölgedeki arazd- köprü geçişin tüpe göre 2 kat daha fazla harcama
lerin oldukça değerli olması nedeniyle sorunlu ola- gerektirdiğini söyledi. Tüp geçişin. Boğazdaki fay
cağı iddialannı yanıtlayan Karaduman, demiryolu- hatö nedeniyle secenek olamayacağı iddialannı
nun geçeceği arazilerin önemli bir kısmının Milli yanıtlayan Karaduman, fay hattının vaıtğının tüp
Emlak'a ait olduğunu söylemekle yetindi. Karadu- için yaratacağı tehlikeyle, köprü için yaratacağı teh-
man, "kamulaştınlacak arazilerin DYPlilere ait ol- lıkenin aynı olduğunu sa\oındu.
Basmda
promosyonda
soııadoğnı
• Milliyet Genel Yayın
Yönetmeni UmurTalu
dûnkü köşe yaasında
protokola 'mizahi' bir dille
değinirken, Sabah Genel
Yayın Yönetmeni Zafer
Mutlu ise yazısında "Basında
4 yıldır fırtına kopartan
promosyon dönemi
kapanıyor" görüşüneyer
verdi.
Haber Merkezi- Gazetelerde
promosyon sona mı eriyor?
Hürriyet. Milliyet ve Sabah ga-
zeteleri dünden itibaren 1 Eylül
1993 tarihine kadar yeni bir
promosyon yapmama konu-
'^ıfllkEl prörakol"' imzaladılar.
SQZ konusu gazeteferin önceki
ğûnkü sayılannda yayınianan
"Duyuru" başhklı ortak açıkla-
mada okuyuculara verdikleri
"süper", "mega", "altın" vb.
kupon vermeyeceklerini duyur-
dular ve promosyona yeni bir
boyut getirdiler. Ortak açıkla-
marun ardından gazetelerin yö-
neticileri köşelerinde bu konu-
da kendi görüşlerini dile getir-
diler.
Bu açıklamanın ardından Sa-
bah Gazetesi Genel Yayın Mü-
dürü Zafer Mutlu, dün köşesin-
de yayınladığı "Promosyonlar
kalkarken" başhkh yazısında,
uzun yıllardır tartışılan pro-
mosyonu kaldırma işinin dün-
den itibaren gerçekleştiğini be-
lirtti.
Mutlu, yazısında şu görüşle-
re yer verdi:
Sabah, Milliyet ve Hürriyet
gazeteleri aralannda imzaladı-
klanbirprotokolle 1 Mart 1993
tarihinden 1 Eylül 1993 tarihine
kadar her ne şekilde olura olsun
hiçbir yeni promosyona girme-
me karan aldılar. Gazeteler bu
süre ıçındc devam eden ansiklo-
pedi kampanyalan için de bir-
den çok kupon yerine geçen ku-
pon vermeyecekleri konusunda
da aralannda bir protokol im-
zaladılar.
Bu konunun özellikle okur-
lar açısından önemı çok büyük
olduğu için ortak bir deklaras-
yonla üç gazetede dün acıklan-
ması kararlaştınlmıştı. Sabah,
Hürriyet ve Milliyet bunu an-
laşmaya uygun olarak dün
açıkladı.
Evet böylece 4 yıldır süren ve
üzerinde fırtınalar kopartılan
promosyon dönemi kapanıyor.
Sonuçlann ne olacağı konusun-
da tahminlerde bulunmaya hiç
gerek yok. Hep beraber görece-
ğk. Herkese hayırlı olmasını di-
fîyoruz."
Milliyet Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni Umur Talu
da dün köşesindeki yazısında
üç gazete arasında imzalanan
protokol konusunda "mizahi"
bir yaklışımla değindi.
STEPHAN HAVVTONG-Kuramsal fıziğin bu bû)ük ustası uzun yıllardır tekeriekli sandal-
yeye mahkûm. Ancak, onun kafasındaki formüDerde evrenin gizİeri aydınlanma noktasına
yaklaşıyor. Fibnde Zamanın Kısa Tarihi kitabının yazan tngiliz fîzikçinin vaşamı anlatılıyor.
Haw/dng'inyaşanulnwnara
Amerikalıfûm eleştirmenleri92'ninen iyionfilminibelirledi.
Çokgenişbiryelpazeyeyayüanfümlereliştirmenlerizorlach.
- Ikinci Batman (Yarasa Adam) filmi. Şiddet
ve düşselliği bir araya getiren bir yapıt.
•4- "Howard's End" (Howard'ın Sonu)
- Birinci sınıf çalışma olarak değerjendiriliyor.
•5- "The Last Of Mohican's" (Son Mohi-
kan)
- Oscar ödüllü îngiliz aktör Daniel Dey Le-
wis'in kızılderiliyi canlandırdığı sinema şöleni.
• 6-"MafcoteıX"
- Zenci yönetmen Spike Lee'nin son filmi.
Filmde siyah Müslüman Malcolm X'in yaşa-
möyküsü anlaülıyor.
•7- "Unforgiven" (Affedilmeyen)
- Clint Eastwood'a belki de oscar getirecek
olan Western türündeki film övgü topladı.
•8- "Glengarn Glen Ross"
- İki yaşlı emlak komisyoncusunun öyküsü.
• 9^"BobRoberts"
- Kongre üyeliği için yanşan bir milyonerin
öyküsü.
• 10-"Laws Of Gnmty''(Yerçekirn Yasalan)
- Yönetmen Nick Gomez'in ilk filmi. Büyük
beğeni aldı. Gomez'e geleceğin en iyilerinden bin
olarak bakılıyor.
Kekemelikten kıutııldıı, 8 dil öğrendiıDANA (AA) - Günümüzde kimbilir kaç kişi
keıemelikten kurtulmak için uğraş veriyor.
Künbilir kaç kişi, kaç doktorun kapısıru çaldı.
'Aman doktor bana birçare" diye kapı çalan-
lajlan kaçının bu illetten kurtulduğunu bilmi-
ycruz, ama büdiğimiz; azmin bir gün zaferle son
buacağı. İşte çocuk yaşta azmedip zaferle tanı-
şaı, bugün 74 yaşında olan Yusuf Ihsan Atak.
Cekemelikten kurtulmak için daha ilkokul
cadannda dilinin alünda, yılmadan bıkmadan.
3 _ yıl nohut iriliğinde çakıl taşı taşıyan, ilerleyen
ynarda 8 yabancı dil öğrenen, hatta jgençliğinde
kürolorda şarkı bile söyleyen Yusuf Ihsan Atak.
"" 2min zaferi"ni temsil ediyor.
^alen bir bilgisayar fırmasınm Uzakdoğu ül-
keleri temsilciliğini yapan Yusuf thsan Atak, bu
rahatsızlığı çekenlere örnek olacak bir isim.
Yusuf Ihsan Atak, dün dilinin kilidini acan
anahtan, bugün herkese dağıtıyor:
"Yılmadan, bıkmadan çabştım. Başanh ve
mutlu oldum".
Yusuf Ihsan Atak'ın, bir zamanlar dili gibi
"inişli-çıkışlı" olan hayatı Kayseri'de başlamış.
Önce ailesi sonra da kendisi kekemelikle
tanışmış. Sonrasını, Yusuf îhsan Atak şöyle
anlatıyor: "İki kızkardeşimde de benzer
sorunlar görülmesi, çevrede değişik yonımlara
neden olmuştu. Etrafta konuşulanlar ailemi
rahatsız ediyordu. Dilim ileri derecede tutuktu.
Babam emekli olduktan sonra beni tedavi
ettirmek için Istanbul'a yerleşti.
İstanbul'da, babam beni Dr. Mazhar Os-
man'a götürdü. Or. Mazhar Osman. kekemelik-
ten kurtulmanın tek yolunun, kişinin kendi ken-
dini tedavisi etmesi olduğunu söyledi.
Dil kaslanmı güçlendirebilmem için nohut iri-
liğinde bir çakıl taşını dilimin altında taşımamı
tavsiye etti. Dilimin altma koyduğum taşla 3.5
yıl dolaşüm. Dr. Mazhar Osman'ın önerisiyle
yılmadan çalıştım. llkokul_ 5'inci smıftaydım,
kekemeliği yendim."Yusuf İhsan Atak'ın, diliy-
le birlikte "bahtT'da açılmış olacak ki tahsil ha-
yaünın yolu Fransa'dan geçivermiş.
Sonra Amerika ve tngilizce.
Dahası: Almanca, Ispanyolca.
İsveç, Norveç, Hollanda ve Danimarkaca an-
laşmak ve konuşmak da Yusuf İhsan Atak'ın
cözülen dilinin süslerinden.
Dilini çözüp. sekiz yabancı dile bağlayan Yu-
suf İhsan Atak, bu rahatsızlığı çekenlere şöyle
sesleniyor: "Kekemelikten kurtulmak zor değil.
Bugün çok sayıda çocuğun, gencin bu rahatsız-
lıktan sıkıntı çektiğini ve ezildiğini biliyorum.
Onlara söyleyeceğim, dillcrini çözmeleri için
yılmadan bıkmadan çalışmalandır.
Toplum içinde konuşmaktan sıkılmasınlar,
rahat olsunlar, kekemeliği kendileri için bir
baskı unsuru olarak görmesinler. Belki uzun
yıllar çalışmak, sabırlı olmak gerekecek ama so-
nüçta başan kendilerinin olacak."
•TV Servisi- ShovvTV'nin
ilginç yanşması 'Saklambaç'ın
yeni sunucusu Rüya Ersavcı
oldu. Ekrana gelmeye başladığı
günden itibaren değişik
çevrelerde tartışmalara yol
| açan, Refah Partililerin
"• tepkilerini alan Saklambaç'ta
ı Nurseliİdiz'denboşalan
sunuculuğa çeşitli adaylar
vardı. En güçlü aday olarak
Ersavcı gösterilirken diğer
adaylar Nil Ünal, İpek Çeken,
Derya Baykal, Sevtap Perman
ve Burçin Orhon'du. 14 mart
pazar gününden itibaren
Saklambaç'ı sunmaya
başlayacak Rüya Ersavcı,
"Baba' isimli şarkısıyla son
günlerde adından sıkça söz
j ettıriyor.
Esat
Kursiyerlerin eylemi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP döneminde acılan,
ceşitlı dallardaki sağlık tcknisyenliğı tamamlama kursunu
bitiren öğrenciler, tayinlerinin yapılması için dün Sağlık
Bakarriığı önünde toplanarak, gösteri yaptılar. Gösteriyc
kaülan ANAP ve Büyük Birlik Partisi milletvekilleri, Aktuna
ile görüşerek, kursiyerler için iş istediler. Bakanlık önünde dün
sabah erken saatlerden itibaren toplanmaya başlayan yaklaşık
300 kursiyeratamalanrun yapılmamasını protesto ettiler.
Tamamlama kursu öğrencileriyle birlikte Sağlık Bakanlığı'na
gelen ANAP ve BBP Milletvekilleri Süleyman Hatinoğlu,
Burhan Kara, ökkeş Şendiller, İbrahim Ozsoy, İsmet Gür,
Bütün, Fevzi Inceöz ve Saffet Topaktaş, Aktuna ile yaklaşık
yanm saat görüştüler. Sağlık Bakanı Yüdmın Aktuna ise,
görüşme sonrasında yaptığı açıklamada. 9 bin 601 kursiyerin
bulunduğunu, maliyenin kendilerine tahsisetükleri kadro
sayısının ise 3 bin 500 olduğunu bildirdi.
Atatürk'e hakaretten yargılanacak
• KONYA (AA) - Gazeteci-yazar Kadir Msırlıoğlu, Atatürk'e
hakaret sucundan yargılanacak. Alınan bilgiye göre Kadir
Mısırlıoğlu hakkında, Mevlana Haftası dolayısıyla 16 Arahk
1992 tarihinde Konya'da Büyükşehir Belediyesi'nce
düzenlenen konferansta yapüğı konuşmada, Atatürk'e hakaret
ettiğj gerekçesiyle dava açıldı. Konya 4. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde görülecek dava 7 nisanda başlayacak.
Kadınayöneükştddet
•ANKARA (AA) - Devlet Bakanlığı'na bağlı Kadının Statüsü
ve Sorunlan Genel Müdürlüğu tarafından düzenlenen
"Kadına yönelik şiddet" konulu panelin ilki yann yapılacak.
Devlet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Aile Araşürma
Kurumu Salonu'nda düzenlenecek panele Devlet Bakanı
Türkân Akyol da kaülarak bir konuşma yapacak. Devlet
Bakanı Akyol. Türkiye'de ve özellikle Bosna-Hersek'te
kadmlara yönelik şiddet, tecavüz ve baskı olaylan karşısındaki
görüşleri dile getirecek. Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel
Müdürü Seima Acuner'in sunuşuyla başlayacak "Kadına
yönelik şiddet" panelinde, Ankara ÜniversitesiSiyasal Bilgiler
Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Üşûr,avukat
Fahrûnnisa Ekren ve Altındağ Kadın Dayanışma Merkezi
Müdürü Nuriıayat Kemerli birer konuşma yapacaklar.
OYAK'ın 32. kuruluş yıldönömû
•ANKARA (AA) - Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK)
Yönetim Kunılu Başkam emekli Korgeneral Fuat Avcı, 1992
yılı sonunda kurumun varlığının yaklaşık 1 trilyon 750 milyar
İiraya ulaştığmı söyledi. Fuat Avcı, OYAK'ın kuruluşunun 32.
yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada. 1992 yılı sonu
itibanyla çeşitli sebeplerle kunım üyeliğinden aynlan 94 bin 528
kişiye yasal yardımda bulunulduğunu bildirdi. OYAK'ın 1963
yıhndan itibaren üyelerinin mesken edinmelerine katkıda
bulunmak üzere yardun faaliyetlenne başladığım beürten Fuat
Avcı, 1992 yılı sonuna kadar 55 bin 124 üyeye mesken kredisi
verildiğini kaydetti.
Mesiek liselerine başvurular
•ANKARA (AA) - Mesiek liseleri ve kurumlar sınavına
başvurular dün başladı. Başvurular. 12marttasonaerecek.
Mesiek liseleri sınavına başvurmak isteyenler, smav başvuru
formu ve kı^Tizlannı mesiek liselerinden alabilecekler.
Adaylar. sınav harcı 50 bin lirayı yatırdığına ilişkin banka
belgesi ile birlikte 12 marta kadar okullara teslim edecekler.
Mesiek liseleri sınavı 28 Mayıs 1993'te bütün illerde yapılacak.
Kaçak yolcuya garip ceza
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Ambarda saklanan kaçak
yolcuyu bir fılikaya koyarak denize bıraktıklan öne sürülen
"Rower Lamf 2" adlı Norveç bandırab yük gemisinin personeli
hakkında Norveç polisinden sonra olaya el koyan İzmir
Emniyet Müdürlüğü'nce de soruşturma başlatıldı. Emniyet
Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, 31 ocak tarihinde Güney
Afrika'dan demir ve çelik yük'leyen "Rower Lamf 2"adlı
Norveç gemisi İzmir'e gelmek üzere denize açıldıktan bir süre
sonra, ambarda saklanan Güney Afrikalı John Micheal Salira
gemi görevlilerince fark edildi. Kaçak Güney Afrikalı
Salira'nın gemi personeli tarafından bir fılikaya konularak açık
denize terk edildiği belirtildi. Gemi İzmir'egetirilerek
soruşturma başladı. Norveç'ten İzmir'e gelen üç kişilik bir ekip
geminin seyirdefterlerineel koydu. Bu arada Emniyet
yetkilileri gemiye ej konulmadığını. geminin yukünü
almasından sonra İzmir limanından aynlabileceğini söylediler.
YÖK aleyhine dava
• İstanbul Haber Servisi - Tıp fakülteleri son sınıf öğrencileri
"intern doktor" unvanını taşıyor. Zamanlan sınıfta değil.
klinik ve polikliniklerde hasta muayene ederek, nöbet tutarak
geçiyor. Ancak YÖK, intern doktorlan, öğrenci statüsüne
sokarak harç istiyor. Her fırsatta bu haksızlığın giderilmesi için
çaba gösteren intern doktorlar, şimdi de yargı yoluna
başvuruyor. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf
öğrencisi intern doktor Ramazan Kutlu, tıp fakülteleri son sınıf
öğrencilerinden harç alınmasmın iptalı için YÖK aleyhine dün
dava açtı. Kamuoyuna, "Hakkınıza sahip çıkın. Siz
çıkmazsanız hiç kimse çıkmaz" mesajını vermeyi
amaçladıklannı belirten intern doktor Ramazan Kutlu, Türkçe
öğretim veren tıp fakültesi öğrencilerinden yılda 1.5 milyon,
İngjlizce öğretim verenlerde ise 3 milyon lira harç istendiğini
hatırlattı.
Belediye sût dağıtıyor
• İSTANBUL (AA) - Fatih Belediye Başkanı Yusuf
Günaydın, Büyükşehir Belediyesi'nin de desteğiyle üç yıl önce
başlatılan "ücretsiz süt projesi" kapsamında, bugüne kadar 132
ton 840 kilogram süt dağıtıldığmı bildirdi. Günaydın, yapüğı
açıklamada, ilçedeki 246 dargelirlı ailenin 0-1 yaş grubu
çocuklanna yılda 44 ton 280 kilogram süt verildiğini, bu
rakamın üç yıllık toplammın da 132 ton 840 kilogram olduğunu
kaydetti.
DemiPdöven toraga verildi
• İSTANBUL (AA)- Emekli Emniyet Genel Müdür
yardımcılanndan Necmettin Demirdöven dün İstanbul'da
toprağa verildi. Demirdöven'in cenazesi, Erenköy Galippaşa
• Camii'nde öğleyin kılınan cenaze namazından sonra İçerenköy
Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze törenine Demirdöven'in
ailesi, yakınlan vemesai arkadaşlan katıldı.
Sobadan zehirlenme: 2 ölö
• İSTANBUL (AA)- Küçükçekmece'de yaşlı çift, katalitik
sobadan stzan gazdan zehirlenerek öldü. Yaşamını 5 yıldır
yatalak olarak sürdüren Ali Rıza Tercan (65) ile şeker hastası
eşi Saünem Tercan (67), Küçükçekmece Cumhuriyet Mahallesi
Ortanca Cadde 3 numaradaki evlerinde oğullan Ahmet Tercan
tarafından ölü bulundular. Yaşlı çiftin, küçük ve kapalı odada
uzun süre yanan katalitik sobadan zehirlendikleri belirlendi.