26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2MART1993SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baba'nın lıızlıtreni yolda ım? Ankara4s1anbıüarasım2.5saateindkeceksümtdemiryolu ihalesininbuyılyapılması istendi. Projeüzerinde tartışmalar sürerkenhükümet teknikçalışmalan sürdürüyor. Bayan Saklambaç Rüya Ersavcı ANKARA (Cumluiyet Bürosu) - Türkiye, hızlı trenle tanışıp tanış- mama konusunda karar aşaması- na geldi. İstanbul-Ankara arasın- da süret demıryolu yapımı konu- sundaki tartışmalar büyüyor. ÖzellikJe ANAP bu konudaki mu- hakfetini yoğunlaştınrken hükü- met teknik çalışmalannı sürdürü- yor. DLH Genel Müdür Yardırncısı Önder Karaduman, projenin gerçekleştirilmesiyle Tür- kiye'nin en büyük iki şehri arasın- daki tren yolculuğunun 2-2.5 sa- ate ineceğıni, trenin ortalama htnnın saatte 250 kılometre ola- cağmı. Avrupa Demiryollan Bir- hğı standartîanna uygun olarak gerçekleştirilecek hattın mevcut yolu, yüzde 38 oranında kısalta- cağını, yeni hattın Avrupa Transit Demiryolu (TER) projesine enteg- re edileceğini, Istanbul Boğazı geçişinin. şehrin rnetro, banliyö sistemiyie bağlanü- landınlacağını bildirdi. Hattın yapımma karşı ANAP: 'Füdrdoğruprojeyanhş' ANKARA (Cnmtariyet Bürosu>- Hıziı tren projesine karşı yoğun muhakfete geçen ANAP. bu projenin pratikte yaran olmadı- ğjru öne sürerek, "Fikir doğru, ancak proje yanhş" görüşünü dile getiriyor. Maliyetm 10 milyar dolar otacağını, bu parayla Türkiye'- dekı demiryoUanmn tamamının iyileştirile- bflecegmi ya da 5-10 bin kilometre otoyol yapdabiieceğini söyleyen ANAP'lılar, "İşci- sinin parasını ödeyemeyen, egitim ye sağük- takı ternel sorunlan çözemeyen tar iküdann önceliğı böyte bir projeye vennesi sosyal bir sorundur" dediler. ANAP lideri Mcsat Ydnuz üe Başbakan S&eymaB DemâreTin birbirierini sert bir diDe eieştirmeterine neden olan projeye ilişkın tar- üşrnalar, özeue şu noktaiarda yoğunlaşıy or • MAIİYET ANAP'hlann, demiryolu- •MEVCUT YOLUN ÎYİLEŞTİRİL- nun topiarn maliyetinin 10 milyar dolan bu- MESÎ ANAP, mevcut hattın 1 miiyar dolar iacağı îddialanna karşüık, DPT Müsteşan harcanarak iyikştirikbileceğtni, böylece, ba- Keskâ "en fazla 4 milyar dolar otur" dedi. •BİLET FİYATI-YOLCU SAYKI Hıziı tren işktmeye başladığrada, bilet fıyadannın uçağa göre daha fazla olacağı, bu nedenk yolcu saytsının verimiılık açısından yeteıü ol- mayacaği iddia ediliyor. ANAP. bu konuda yapılan calışmalann yetersiz olduğunu savu- nuyor. Kesici ise. daha önce birkaç araştırma yapıldığıru anımsatarak, şu anda iki şehir arasında yılda 11 milyon yolcu ve 9 miiyon ton yük taşındığını, bunun 2000 yıiında 25- 27 milyon yolcu, 20-22 milyon ton yüke çıka- cağvnı bildirdi. Keska, 2000 yıknda hızlı tren- le yılda 5 milyon yoicu taşınacağuu bildirdi. a ara istasyonlarda da duracak bir trenin 5.5 saatte tstanbul-Ankara bağlantısını sağlaya- cağını öne sürdü. Kesici ve Karaduman ise, hatta yapuacak iyileştirmelerin, yofcu-yük kapasitesi ve tren hızını arnnnak açısından önernli değişıklikler yaratamayacağmı sa- vundular. •OTOYOL ALTERNATtFt ANAP. 10 milyar dolarhk harcamayla, kilometresi 1-2 milyon dolardan 5-10 bin kilometre otoyol yapılabileceğini öngörüyor. Kesici ise, hem otoyollann hem de yüksek standartlı demır- yoUarmın kilometre maliyetinin 6-7 milyon dolar olduğunu belirttı. Arifiye'ye kadar getirmek gerekir. Yoksa kör bir yol olarak Çayırhan'da kalacak ve hiçbir işe yaramaya- duğu" yönündeki iddialan ise "yanıtlamaya değmeyecek kadar gayriciddı" olarak nitelendirdi. •TEKNtK SORUNLAR Karaduman, hızlı tren demiryo- lunun. arazi yapısı nedeniyle ulus- ! lararası standartlann altında ola- j cağı iddialannı da şöyle yanıtladı: "'Projeler ortada, bu işin çalışması yıllardır bir çok değişik kurum tarafmdan yapılmış. Tek- nik raporlar var. Avrupa Demir- yollan Birliği standartîanna uy- gundur. Ortalama sürat saatte 250 kilometre, en yüksek eğim binde 12.5'tir. Yolcu taşımacılı- ğında binde 40-50'lere kadar çıka- bilen bu eğim standardı, yük taşı- macılığında en fazla binde 12.5 olabürnektedir. Projemiz bu stan- dartlara uygundur. Aynca mini- mum kurp çapı 2500 metredir." •TÜP MÜ, KÖPRÜ MÜ? olmadığmı. aksine birbirlerini tamamlayıcı olduğu- Demiryolunun tstanbul Bogazfnı geçerek iki ya- nu savundu. Istanbul-lzmit arasında, tek yönde kayı biıieştirmesi konusu da tartışmalar yaratıyor. çıkılmasının hiçbir makul-mannklı gerekçesi ol- caknr" diye konuştu. DPT Müsteşan Kesici, proje- günde 10 bin yolcu taşmdığıra. yapılacak iyileştirme- Boğaan tüple mi. yoksa köprüyle mi geçileceği ko- madığını öne süren önder Karaduman, "adam ol- maz"' diye nitelendırdiği ve haJen kullarulmakta olan hattın 100 yıldır işletmede olduğunu, standart- lannın çok düşük olduğunu, bu hattı ijileştirmeye çalışmanm tatminkâr sonuçlar vermeyecegini sa- vundu. Ankara-tstanbul sürat demiryolu projesinin yeni ortaya atılmadığını, 1940'lardan beri bu yönde çalışmalar olduğıınu söyleyen Karaduman, "Her şey bir yana, bu projeler cerçevesinde 1976'da yapımına başlanan Sincan-Çayırhan arasuıdaki yeni yolun yapımı bitmek üzere. Bu yolu en azından ye esas olarak maüyeti açısından karşı çıkıldığmı be- Hrterek, "Maliyetin 7-10 milyar dolar kadar olacağı ileri sürülüyor. Ancak, boğaz geçişi dahil, toplam maüyet 3-4 milyar dolar olur" dedi. Kesici, sürat de- miryolu yapımı için miüi kaynak kullanmayı düşün- mediklerini. çahşrnalann da, yap-işlet-devret ya da yap-kirala-devret modellerine göre, yüklenicinin fi- nansmanın tamamını üstüne alacak biçımde yapıldığını bildirdi. DLH Genel Müdür Yardımcısı Karaduman ise, iyileştirme ve yeni hat yapımının birbirine altematif Kıırşıııısuz benzin üretimigbdendi • TÜPRAŞ'ın, ülkede üretilen araçlar için gerekli olan normal kurşunsuz benzini yıllardır üretebildıği, ancak, otomotiv sanayiinin baskısı yüzünden kamuoyıuıa yanlış bilgi verildiği belirtiliyor. • Tüpraş Genel Müdürü Kemal Işık, tesislerinde halen 20 bin ton dolayında normal kurşunsuz benzin üretildiğini söyledi. HÜRRJYETUYMAZ TÜPRAŞ'ın kurşunsuz benzin üretebilmesi için trilyonluk yatı- nmlar yapması gerektiği yolun- daki açıklamalann "koca bır ya- lan" olduğu öne sürüldü. Iddiala- ra göre, TÜPRAŞ, ülkede üreti- kn araçlar için gerekli olan nor- mal kurşunsuz benzini yıllardır üretebiUyor^ancak, otomoiiv sa- tıayinin baskıa yüzünden ka- tnuoiaına yanlış bilgi veriliyor. TUPRAŞ ile Çevre Genel Mü- dürlüğu arasında 1988'de yapılan bir yazışma da bu iddialan doğ- ruluyor. Ancak. TÜPRAŞ yetki- lileri, bu iddialan yalanlarken, otomotiv sanayiinin baskısı ko- nusunda yanıt vermekten kaçm- dı. Yetkililer. •"normal kurşunsuz benzin" sözcüğünü ise, ilk kez duyuyormuşçasına "boş bakış- larla" karşıladı. Türkiye"de kurşunsuz benzinle çalışan ilk katalitik konvertörlü "Çevre Dostu" otomobili üreten Opel yetkilileri ise, ürettikleri araçlannda "süper kurşunsuz benzin"in yanı sıra, "normal kur- şunsuz benzinin" de kullanılabil- diğini belirtti. Türkiye'de otomotiv sana>ii 1995'ten itibaren katalitik kon- vertörlü araçlar üretmeye başla- yacak. TÜPRAŞ da ülke geneli- ne yetecek kadar kurşunsuz ben- bir yaaşma, TÜPRAŞ rafinerile- rinde normal kurşunsuz benzinin bazı rehabilitasyon çalışmalany- la üretilebildiğini ortaya koyu- yor. TÜPRAŞ Üretim Planlama ve Teknik Servisler Daire Başka- nı E. Ardan Fenerci ve Genel Mü- dür Yardımcısı Muhsin ModacT- nın imzasını taşıyan belgede şun- lar yer alıyor: "Rafineriîerimızde Türkiye'nin ihtiyacını karşılaya- cak miktarda (Kurşunsuz nor- mal benzin üretmek için) rehabi- litasyon çalışmalan yapılmak- tadır. Turizmin yoğun olduğu bölgelerde belirli benzin istasyon- lanna kurşunsuz benzin sağlan- ması, yine aynı çalışmalanmıza dahildir. Tamamen ülke ihtiyaç- lanna cevap verecek, kurşunsuz süper benzin üretitmesi. büyük yatınmlar gerektiren izomerizas- yon, Alkilasyon ve MTBE gibi ünitelerin kurulması ile sağiana- bilir" İlk çevre dostu araa üreten Opel yetkilisi Mustafa Somersan ise. ürettikleri araçlarda otoma- tik bir sistem yardımıyla "süper"- in yanı sıra "Normal" kurşunsuz benzinin de kullanılabildiğini açıklıyor. Somersan, kurşunsuz benzinin yaygmlaşması için ben- zin istasyonlanndaki depolama. fiyat ve pompa sorunlannın gide- rilmesi gerektiğini söylüyor. ;" taşrta gkten yol trilyonluk tesisleri ancak 2001 Tüpraş Genel Müdürü Işık yıhna kadar tamamlavabileceği- kurşunsuz benzinin özendirilme- ni açıklıyor. Ancak. TÜPRAŞ'ın sı ıçm yapılması gerekenlen şöyle trilyonluk tesislere gereksinmesi sıraladı: "Kurşunsuz benzinin ohnadığı ileri sürülüyor. "Nor- " olmak üzere ikimal" ve "süper tür kurşunsuz benzin olduğu ve Türkiye'de üretilen araçlarda normal kurşunsuz benzin kul- lanılabildiği, bu benzinin de 3 yıldır, üsteük hiç de öyle büyük harcamalar yapılmadan piyasa- ya verildiği belirtiliyor. Kavala Grubu Çevre Teknolo- jileri Müdürü Erdoğan Erkan bu savlan doğnıluyor ve şunlan söy- lüyor "Sayın Çevre Bakanının da sık sık kamuoyuna açıkladığı, trUipnluk yatınmlar olmadan TUPRAŞ'ırİ üretemediği kur- şunsuz benzin 95 oktanlı süper kurşunsuz benzindir. En son tek- nolojiyle yapılan püskürtmeli motorlarda bu benzinin kullanıl- maa gerekir. Bizim yerli otomo- ji BakanlığYnm omototiv endüst- tiv sanayimiz hâlâ 20 yıl öncesi- risini yönlendirmesindeki ivmeyi teknolojisiyle karbüratörlü kullanımının yaygmlaşünlması, araçlann kurşunsuz benzin kulla- nımına uygun üretilmesi ve itha- latı yarunda, kurşunsuz benzin pompa fıyatlannın kurşunlu ben- zin pompa fıyatlanna göre düşük tutulmasına bağlıdır. Bu durum Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kurşunsuz benzinin yergisinin azaltılması ile sağlanabüir. Avru- pa ülkelerinde kurşunsuz benzin vergisi düşük tutularak tüketiciye kurşunlu benzine göre yüzde 6-9 arası ucuz satılmaktadır. Bundan daönce otomotiv sa- nayimizin artık kurşunsuz benzi- ne uygun motorlu araçlar üret- meye başlaması gerekır. Bu doğ- rultuda, Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığı, Sanayi ve Teknolo- nın araç üretiyor. Biı araçlarda ise 91 oktınlı normal kurşunsuz benzin kulanılabilir ve sorun çözülür." Tüpraş Genel Müdürü Kemal Işıi, otomotiv sanayinın TÜP- RAŞ üzerindeki baskısına ilişkin Ü RiAŞ üzerindeki ba ş soıumuzu yanıtlamazken, TÜP- artürması lazım. Onu art- tırdığımız zaman süratle kurşun- suz benzin tüketen otomobil sa- yısı artmış olacak. Şu anda biz 20 bin ton saüyoruz çünkü ancak o kadar kurşunsuz benzini kulla- nacak araç var. Halbuki bizim 20 bin değıl, şu andaki imkanlan- R^Ş'ın 11.8.1988 tarihinde Çev- rnızla 500 bin ton kurşunsuz ben- re 3enel Müdürlüğü ile yaptığı zin üretme potansiyelimiz var. CHEVY CHASE (AA) - Amerikaü sinema eleştirmenleri 1992'nin en iyi on fılmini belirledi- ler. Çok ayn türlerden oluşan on fümin ilk sırası- na "A Brief History of Time" (Zamanın Kısa Tarihi) oturdu. Sinema eliştirmenleri, her yıl geleneksel olarak vaptıklan "en iyi on fılm" değerlendirmesinde bu kez oldukca zorlandılar. Çünkü, önlenne gelen filrnler arasında, Ameri- kan tanhinin ilk donemine ait bir fılmden, zena milliyetçiliği ve siyasetin alaycı şekilde yansmldı- ğı yapıtlara kadar uzanan geniş bir yelpaze bulu- nuyordu. Eleştirmenlere göre yılın en iyi 10'u şöyle: • 1- "A Brief History of Time" (Zamanın Kı- sa Tarihi) - Bir belgesel, tngiliz fızikçi Stephen Haw- king'in bilim ve yaşam üzerine kuramlanna da- yandınlmış. (Türkiye'de henüz gösterihnedi). • 2-u AİMMiıın - Disney stüdyolannda hazırlanan bir çizgi film. Aladdin ve sihirli lambasının öyküsünün yeni bir versiyonu. • 3- "Batman Retums" (Batman'ın dönuşü) lerle bu sayının 6 kat artınlabileceğini, ancak, aynı nusundaki karanri, yapımâ-kreditörkuruluşlann hattın bir hızh tren tarafından da kullanılmasının tekh'flerine göre verileceği bildirildi. DPT Müsteşan mümkün olmadığını söyledi. Kesia, köprünün daha ucuza malolacağını belirtir- • KAMULAŞTIRMA Hızlı tren hattının Arifi- ken, DLH Genel Müdür Yardımcısı Karaduman, ye-lstanbul arasında kalan kısmmm inşası için ge- tüp geçiş için 700 milyon dolarhk bir teküf geküğini. rekli arazüerin kamulaştırmasının, bölgedeki arazd- köprü geçişin tüpe göre 2 kat daha fazla harcama lerin oldukça değerli olması nedeniyle sorunlu ola- gerektirdiğini söyledi. Tüp geçişin. Boğazdaki fay cağı iddialannı yanıtlayan Karaduman, demiryolu- hatö nedeniyle secenek olamayacağı iddialannı nun geçeceği arazilerin önemli bir kısmının Milli yanıtlayan Karaduman, fay hattının vaıtğının tüp Emlak'a ait olduğunu söylemekle yetindi. Karadu- için yaratacağı tehlikeyle, köprü için yaratacağı teh- man, "kamulaştınlacak arazilerin DYPlilere ait ol- lıkenin aynı olduğunu sa\oındu. Basmda promosyonda soııadoğnı • Milliyet Genel Yayın Yönetmeni UmurTalu dûnkü köşe yaasında protokola 'mizahi' bir dille değinirken, Sabah Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu ise yazısında "Basında 4 yıldır fırtına kopartan promosyon dönemi kapanıyor" görüşüneyer verdi. Haber Merkezi- Gazetelerde promosyon sona mı eriyor? Hürriyet. Milliyet ve Sabah ga- zeteleri dünden itibaren 1 Eylül 1993 tarihine kadar yeni bir promosyon yapmama konu- '^ıfllkEl prörakol"' imzaladılar. SQZ konusu gazeteferin önceki ğûnkü sayılannda yayınianan "Duyuru" başhklı ortak açıkla- mada okuyuculara verdikleri "süper", "mega", "altın" vb. kupon vermeyeceklerini duyur- dular ve promosyona yeni bir boyut getirdiler. Ortak açıkla- marun ardından gazetelerin yö- neticileri köşelerinde bu konu- da kendi görüşlerini dile getir- diler. Bu açıklamanın ardından Sa- bah Gazetesi Genel Yayın Mü- dürü Zafer Mutlu, dün köşesin- de yayınladığı "Promosyonlar kalkarken" başhkh yazısında, uzun yıllardır tartışılan pro- mosyonu kaldırma işinin dün- den itibaren gerçekleştiğini be- lirtti. Mutlu, yazısında şu görüşle- re yer verdi: Sabah, Milliyet ve Hürriyet gazeteleri aralannda imzaladı- klanbirprotokolle 1 Mart 1993 tarihinden 1 Eylül 1993 tarihine kadar her ne şekilde olura olsun hiçbir yeni promosyona girme- me karan aldılar. Gazeteler bu süre ıçındc devam eden ansiklo- pedi kampanyalan için de bir- den çok kupon yerine geçen ku- pon vermeyecekleri konusunda da aralannda bir protokol im- zaladılar. Bu konunun özellikle okur- lar açısından önemı çok büyük olduğu için ortak bir deklaras- yonla üç gazetede dün acıklan- ması kararlaştınlmıştı. Sabah, Hürriyet ve Milliyet bunu an- laşmaya uygun olarak dün açıkladı. Evet böylece 4 yıldır süren ve üzerinde fırtınalar kopartılan promosyon dönemi kapanıyor. Sonuçlann ne olacağı konusun- da tahminlerde bulunmaya hiç gerek yok. Hep beraber görece- ğk. Herkese hayırlı olmasını di- fîyoruz." Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Umur Talu da dün köşesindeki yazısında üç gazete arasında imzalanan protokol konusunda "mizahi" bir yaklışımla değindi. STEPHAN HAVVTONG-Kuramsal fıziğin bu bû)ük ustası uzun yıllardır tekeriekli sandal- yeye mahkûm. Ancak, onun kafasındaki formüDerde evrenin gizİeri aydınlanma noktasına yaklaşıyor. Fibnde Zamanın Kısa Tarihi kitabının yazan tngiliz fîzikçinin vaşamı anlatılıyor. Haw/dng'inyaşanulnwnara Amerikalıfûm eleştirmenleri92'ninen iyionfilminibelirledi. Çokgenişbiryelpazeyeyayüanfümlereliştirmenlerizorlach. - Ikinci Batman (Yarasa Adam) filmi. Şiddet ve düşselliği bir araya getiren bir yapıt. •4- "Howard's End" (Howard'ın Sonu) - Birinci sınıf çalışma olarak değerjendiriliyor. •5- "The Last Of Mohican's" (Son Mohi- kan) - Oscar ödüllü îngiliz aktör Daniel Dey Le- wis'in kızılderiliyi canlandırdığı sinema şöleni. • 6-"MafcoteıX" - Zenci yönetmen Spike Lee'nin son filmi. Filmde siyah Müslüman Malcolm X'in yaşa- möyküsü anlaülıyor. •7- "Unforgiven" (Affedilmeyen) - Clint Eastwood'a belki de oscar getirecek olan Western türündeki film övgü topladı. •8- "Glengarn Glen Ross" - İki yaşlı emlak komisyoncusunun öyküsü. • 9^"BobRoberts" - Kongre üyeliği için yanşan bir milyonerin öyküsü. • 10-"Laws Of Gnmty''(Yerçekirn Yasalan) - Yönetmen Nick Gomez'in ilk filmi. Büyük beğeni aldı. Gomez'e geleceğin en iyilerinden bin olarak bakılıyor. Kekemelikten kıutııldıı, 8 dil öğrendiıDANA (AA) - Günümüzde kimbilir kaç kişi keıemelikten kurtulmak için uğraş veriyor. Künbilir kaç kişi, kaç doktorun kapısıru çaldı. 'Aman doktor bana birçare" diye kapı çalan- lajlan kaçının bu illetten kurtulduğunu bilmi- ycruz, ama büdiğimiz; azmin bir gün zaferle son buacağı. İşte çocuk yaşta azmedip zaferle tanı- şaı, bugün 74 yaşında olan Yusuf Ihsan Atak. Cekemelikten kurtulmak için daha ilkokul cadannda dilinin alünda, yılmadan bıkmadan. 3 _ yıl nohut iriliğinde çakıl taşı taşıyan, ilerleyen ynarda 8 yabancı dil öğrenen, hatta jgençliğinde kürolorda şarkı bile söyleyen Yusuf Ihsan Atak. "" 2min zaferi"ni temsil ediyor. ^alen bir bilgisayar fırmasınm Uzakdoğu ül- keleri temsilciliğini yapan Yusuf thsan Atak, bu rahatsızlığı çekenlere örnek olacak bir isim. Yusuf Ihsan Atak, dün dilinin kilidini acan anahtan, bugün herkese dağıtıyor: "Yılmadan, bıkmadan çabştım. Başanh ve mutlu oldum". Yusuf Ihsan Atak'ın, bir zamanlar dili gibi "inişli-çıkışlı" olan hayatı Kayseri'de başlamış. Önce ailesi sonra da kendisi kekemelikle tanışmış. Sonrasını, Yusuf îhsan Atak şöyle anlatıyor: "İki kızkardeşimde de benzer sorunlar görülmesi, çevrede değişik yonımlara neden olmuştu. Etrafta konuşulanlar ailemi rahatsız ediyordu. Dilim ileri derecede tutuktu. Babam emekli olduktan sonra beni tedavi ettirmek için Istanbul'a yerleşti. İstanbul'da, babam beni Dr. Mazhar Os- man'a götürdü. Or. Mazhar Osman. kekemelik- ten kurtulmanın tek yolunun, kişinin kendi ken- dini tedavisi etmesi olduğunu söyledi. Dil kaslanmı güçlendirebilmem için nohut iri- liğinde bir çakıl taşını dilimin altında taşımamı tavsiye etti. Dilimin altma koyduğum taşla 3.5 yıl dolaşüm. Dr. Mazhar Osman'ın önerisiyle yılmadan çalıştım. llkokul_ 5'inci smıftaydım, kekemeliği yendim."Yusuf İhsan Atak'ın, diliy- le birlikte "bahtT'da açılmış olacak ki tahsil ha- yaünın yolu Fransa'dan geçivermiş. Sonra Amerika ve tngilizce. Dahası: Almanca, Ispanyolca. İsveç, Norveç, Hollanda ve Danimarkaca an- laşmak ve konuşmak da Yusuf İhsan Atak'ın cözülen dilinin süslerinden. Dilini çözüp. sekiz yabancı dile bağlayan Yu- suf İhsan Atak, bu rahatsızlığı çekenlere şöyle sesleniyor: "Kekemelikten kurtulmak zor değil. Bugün çok sayıda çocuğun, gencin bu rahatsız- lıktan sıkıntı çektiğini ve ezildiğini biliyorum. Onlara söyleyeceğim, dillcrini çözmeleri için yılmadan bıkmadan çalışmalandır. Toplum içinde konuşmaktan sıkılmasınlar, rahat olsunlar, kekemeliği kendileri için bir baskı unsuru olarak görmesinler. Belki uzun yıllar çalışmak, sabırlı olmak gerekecek ama so- nüçta başan kendilerinin olacak." •TV Servisi- ShovvTV'nin ilginç yanşması 'Saklambaç'ın yeni sunucusu Rüya Ersavcı oldu. Ekrana gelmeye başladığı günden itibaren değişik çevrelerde tartışmalara yol | açan, Refah Partililerin "• tepkilerini alan Saklambaç'ta ı Nurseliİdiz'denboşalan sunuculuğa çeşitli adaylar vardı. En güçlü aday olarak Ersavcı gösterilirken diğer adaylar Nil Ünal, İpek Çeken, Derya Baykal, Sevtap Perman ve Burçin Orhon'du. 14 mart pazar gününden itibaren Saklambaç'ı sunmaya başlayacak Rüya Ersavcı, "Baba' isimli şarkısıyla son günlerde adından sıkça söz j ettıriyor. Esat Kursiyerlerin eylemi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP döneminde acılan, ceşitlı dallardaki sağlık tcknisyenliğı tamamlama kursunu bitiren öğrenciler, tayinlerinin yapılması için dün Sağlık Bakarriığı önünde toplanarak, gösteri yaptılar. Gösteriyc kaülan ANAP ve Büyük Birlik Partisi milletvekilleri, Aktuna ile görüşerek, kursiyerler için iş istediler. Bakanlık önünde dün sabah erken saatlerden itibaren toplanmaya başlayan yaklaşık 300 kursiyeratamalanrun yapılmamasını protesto ettiler. Tamamlama kursu öğrencileriyle birlikte Sağlık Bakanlığı'na gelen ANAP ve BBP Milletvekilleri Süleyman Hatinoğlu, Burhan Kara, ökkeş Şendiller, İbrahim Ozsoy, İsmet Gür, Bütün, Fevzi Inceöz ve Saffet Topaktaş, Aktuna ile yaklaşık yanm saat görüştüler. Sağlık Bakanı Yüdmın Aktuna ise, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada. 9 bin 601 kursiyerin bulunduğunu, maliyenin kendilerine tahsisetükleri kadro sayısının ise 3 bin 500 olduğunu bildirdi. Atatürk'e hakaretten yargılanacak • KONYA (AA) - Gazeteci-yazar Kadir Msırlıoğlu, Atatürk'e hakaret sucundan yargılanacak. Alınan bilgiye göre Kadir Mısırlıoğlu hakkında, Mevlana Haftası dolayısıyla 16 Arahk 1992 tarihinde Konya'da Büyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen konferansta yapüğı konuşmada, Atatürk'e hakaret ettiğj gerekçesiyle dava açıldı. Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek dava 7 nisanda başlayacak. Kadınayöneükştddet •ANKARA (AA) - Devlet Bakanlığı'na bağlı Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğu tarafından düzenlenen "Kadına yönelik şiddet" konulu panelin ilki yann yapılacak. Devlet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Aile Araşürma Kurumu Salonu'nda düzenlenecek panele Devlet Bakanı Türkân Akyol da kaülarak bir konuşma yapacak. Devlet Bakanı Akyol. Türkiye'de ve özellikle Bosna-Hersek'te kadmlara yönelik şiddet, tecavüz ve baskı olaylan karşısındaki görüşleri dile getirecek. Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürü Seima Acuner'in sunuşuyla başlayacak "Kadına yönelik şiddet" panelinde, Ankara ÜniversitesiSiyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Üşûr,avukat Fahrûnnisa Ekren ve Altındağ Kadın Dayanışma Merkezi Müdürü Nuriıayat Kemerli birer konuşma yapacaklar. OYAK'ın 32. kuruluş yıldönömû •ANKARA (AA) - Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) Yönetim Kunılu Başkam emekli Korgeneral Fuat Avcı, 1992 yılı sonunda kurumun varlığının yaklaşık 1 trilyon 750 milyar İiraya ulaştığmı söyledi. Fuat Avcı, OYAK'ın kuruluşunun 32. yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada. 1992 yılı sonu itibanyla çeşitli sebeplerle kunım üyeliğinden aynlan 94 bin 528 kişiye yasal yardımda bulunulduğunu bildirdi. OYAK'ın 1963 yıhndan itibaren üyelerinin mesken edinmelerine katkıda bulunmak üzere yardun faaliyetlenne başladığım beürten Fuat Avcı, 1992 yılı sonuna kadar 55 bin 124 üyeye mesken kredisi verildiğini kaydetti. Mesiek liselerine başvurular •ANKARA (AA) - Mesiek liseleri ve kurumlar sınavına başvurular dün başladı. Başvurular. 12marttasonaerecek. Mesiek liseleri sınavına başvurmak isteyenler, smav başvuru formu ve kı^Tizlannı mesiek liselerinden alabilecekler. Adaylar. sınav harcı 50 bin lirayı yatırdığına ilişkin banka belgesi ile birlikte 12 marta kadar okullara teslim edecekler. Mesiek liseleri sınavı 28 Mayıs 1993'te bütün illerde yapılacak. Kaçak yolcuya garip ceza • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Ambarda saklanan kaçak yolcuyu bir fılikaya koyarak denize bıraktıklan öne sürülen "Rower Lamf 2" adlı Norveç bandırab yük gemisinin personeli hakkında Norveç polisinden sonra olaya el koyan İzmir Emniyet Müdürlüğü'nce de soruşturma başlatıldı. Emniyet Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, 31 ocak tarihinde Güney Afrika'dan demir ve çelik yük'leyen "Rower Lamf 2"adlı Norveç gemisi İzmir'e gelmek üzere denize açıldıktan bir süre sonra, ambarda saklanan Güney Afrikalı John Micheal Salira gemi görevlilerince fark edildi. Kaçak Güney Afrikalı Salira'nın gemi personeli tarafından bir fılikaya konularak açık denize terk edildiği belirtildi. Gemi İzmir'egetirilerek soruşturma başladı. Norveç'ten İzmir'e gelen üç kişilik bir ekip geminin seyirdefterlerineel koydu. Bu arada Emniyet yetkilileri gemiye ej konulmadığını. geminin yukünü almasından sonra İzmir limanından aynlabileceğini söylediler. YÖK aleyhine dava • İstanbul Haber Servisi - Tıp fakülteleri son sınıf öğrencileri "intern doktor" unvanını taşıyor. Zamanlan sınıfta değil. klinik ve polikliniklerde hasta muayene ederek, nöbet tutarak geçiyor. Ancak YÖK, intern doktorlan, öğrenci statüsüne sokarak harç istiyor. Her fırsatta bu haksızlığın giderilmesi için çaba gösteren intern doktorlar, şimdi de yargı yoluna başvuruyor. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi intern doktor Ramazan Kutlu, tıp fakülteleri son sınıf öğrencilerinden harç alınmasmın iptalı için YÖK aleyhine dün dava açtı. Kamuoyuna, "Hakkınıza sahip çıkın. Siz çıkmazsanız hiç kimse çıkmaz" mesajını vermeyi amaçladıklannı belirten intern doktor Ramazan Kutlu, Türkçe öğretim veren tıp fakültesi öğrencilerinden yılda 1.5 milyon, İngjlizce öğretim verenlerde ise 3 milyon lira harç istendiğini hatırlattı. Belediye sût dağıtıyor • İSTANBUL (AA) - Fatih Belediye Başkanı Yusuf Günaydın, Büyükşehir Belediyesi'nin de desteğiyle üç yıl önce başlatılan "ücretsiz süt projesi" kapsamında, bugüne kadar 132 ton 840 kilogram süt dağıtıldığmı bildirdi. Günaydın, yapüğı açıklamada, ilçedeki 246 dargelirlı ailenin 0-1 yaş grubu çocuklanna yılda 44 ton 280 kilogram süt verildiğini, bu rakamın üç yıllık toplammın da 132 ton 840 kilogram olduğunu kaydetti. DemiPdöven toraga verildi • İSTANBUL (AA)- Emekli Emniyet Genel Müdür yardımcılanndan Necmettin Demirdöven dün İstanbul'da toprağa verildi. Demirdöven'in cenazesi, Erenköy Galippaşa • Camii'nde öğleyin kılınan cenaze namazından sonra İçerenköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze törenine Demirdöven'in ailesi, yakınlan vemesai arkadaşlan katıldı. Sobadan zehirlenme: 2 ölö • İSTANBUL (AA)- Küçükçekmece'de yaşlı çift, katalitik sobadan stzan gazdan zehirlenerek öldü. Yaşamını 5 yıldır yatalak olarak sürdüren Ali Rıza Tercan (65) ile şeker hastası eşi Saünem Tercan (67), Küçükçekmece Cumhuriyet Mahallesi Ortanca Cadde 3 numaradaki evlerinde oğullan Ahmet Tercan tarafından ölü bulundular. Yaşlı çiftin, küçük ve kapalı odada uzun süre yanan katalitik sobadan zehirlendikleri belirlendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle