26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14MART1993PAZAR OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Hıristiyan bağnazlığı karşısında Bruno... PENCERE Büyük bir insan. bilimsel laikliğin ve özgürlüğün. insan haklarının büyük bir savunucusu olan Galileo Galilei, Enkizisyon Mahkemesi karşısında gerilediği vedüşüncelerini vadsıdış halde. Giordano Bruno düşüncelerinden dönme }erinediridiri yakılmayı yeğlemiştir. Prof. Dr. İLHAMİ ÇETİN İTÜ Elektrik-Elektronik Fakülıesiöğreîim üyesi .'•[-..'- •-".-. % nsunhğı bugün ulaştığı aydın- I lanma evresinc göıüren yolda ne büyük sauışımlarveözvcri- lcr gcrckıiğıni. ne büyük hak- sızlıklar vc trajcdilcr yaşandı- ğını bugiinün kuşaklarına anımsatmak hem bu cvrcnin dcğcrini d.ıha ıv ı oriaya çikarır hem de insanlı- ğ.n ncbüyuk kahramankıryeıiştirebil- dğını gösterır. Bu alandaki kahra- ır.anlann en büyüğü \c öncmlısi. üıkemizdc çok kez sanıldığı gibi Gali- fco Galilei değil. onun çağdaşıve onun gıbi bir İıalyan olan Giordano Bruno'dur. İnsanlığın sonsuza dck anımsayacağı bu iinlü düşünürü an- kıtmadan öncc nasıl bir orlamda yaşa- dığını açıklamak yararlı olacaktır. çünkü savaşımlar ancak verildikkri koşııllara göre dcğcrlendinlcbilir. Bu nedcnle önce Bruno'nun yaşadığı çağa kısaca bir çöz atalım. 15 \e 16. yiizyıla kadar Hıristıyan dûnvjnın durumu: Ortaçağ insanı, fcendı küçük dünyasında yaşıyor ve c\rendeki konumu hakkında hiçbir şcy bılmıvordu. Bu küçük dünyanm ötesinde bilinmeven topraklann. de- nizlerin bulunduğunu vc buralann tchlikelerle dolu olduğunu sanıyordu. Yaşamlan o kadar güç \c kısa idi ki Hırısıiyanliğın yoksul ve açlara öbür dünyada sonsıız nimeıler sağlama va- allcrine kolayca inamyor, bu vaaılcnn nasıl gerçekleştirilcbilcceğini sorgula- ma gereksinimini hiç duymuyordu. Yaşadıklan küçük dünyanın çevresi o kadar çok hilinmcyenle dolu idi ki va- ııt edilen öbürdünyanın görünmezliği ontun asla rahatsız eimiyordu. Günü- mü/de uzak ülkclcri aormcmis bir kimscninbuülkclerinuırlığındankuş- ku duymamasi gibi ortaçağ Hıristiya- nı da öbür dünyanın varlığına kesın ınanıyordu. Tanrı ıle insan arasındaki ilışkilcr çok basitti ve bu ilişkileri kilisc düzenliyordu. Kurulu düzende Kaıo- lik inançlara karşı gelenler papalığın cngi/isyon (Latincc soruşturma dc- mek) mahkemeleri tarafından eeza- landınlıyordu. Sorgulama. ışkence vc ccza yöntemlerini uygulayan bu öze! mahkemeler. 12. yüzyıl sonundan IX. yüzyıla kadar dkinliklerini siirdür- müştü Sorgulama. eleştirme ve düşünme kav ramlannın henüz gelişmemış oldu- ğu ortaçağda inançların kilisc tarafin- dan kötüve kullanılması zaman içinde bazı uyanışlan başlattı. Reform adı verilcn dindc yenileşmc harekcti Mar- tin Luthcr"in (1483-1546) öncülüğün- de gerçckleşti ve Kalolikliğın katı kurallanna bir tepki olarak kurulan Prolcstanhk yayildt. Luiher. Al- manya'da Erfurt Cniversiıesi"nde öğ- rcnim görmüş ve felsefe öğretmeni olmuşiu. Daha sonra ılahiyat doklo- rası yapmış \c I51?"te \Viucnbcrg C'niversitesi'nde profesörlüğe atan- mıştı. Luther. Hıristiyanlığın hataları- na ve dini köliiyc kullanmalanna karşı savaşım \eriyordu. Wittenberg şato- sundaki kiliscnin kapılarına 31 Ekiriı 1517 günü Laiincc yazjlmış 95 lczini asarak reform hareketini başlattı. Pa- palık bir ferman çıkararak Luther"den savunduğu düşünccleri bırakmasını isledi. fakat o bu isteğj rcddetti ve pa- palık fermanını \Viuenbcrg meyda- nında yaktı. Bunun üzenne papa kcndisıni aforoz etli. Yeni bir kilise kuramı (dokirıni) geliştıren Luther. Hıristivanlıkta reforml yapılmasını. eğiumin ycnileştirilmesini istiyor ve kcsın >onuç vcrecek birdevnmin in- sanlann ancak ıç dünvasında gerçek- lcşebılcceğıni savunuyordu. Düşünce- lerı uğruna büvük baskılarlavcsıktntı- larla karşılaşmış. haklan elinden alınmış olmasına karşın hiçbir zanun düşüncelerinden geri dönmcmiştir. Luihcr'in ölümünden iki \ıl sonra. \ani 1548de İtalyan düşünür. vazar. astronom \e maiematikçı Giordano Bruno, Napolı yakınındaki Nolada dünvava geldi. Napoli de eğilim gör- dü ve İ7 yaşında bu kentteki Domıni- ken manastırına gırdi. daha sonra papazlığa atandı. Eski. yeni büıün fi- İozofları okudu. Erasmusun yaşak- lannıi1 } ıki yorumunu okuması ve İsa'- nın Tanrılığını reddcden görüşleri tartı>ması mahkemeye verilmesine nc- den oldu. Roma'ya kaçlı, sonra Ce- ncvre'yc. Fransa'ya. İngiltere'ye vc Almanya'ya gııti. Prag"da bulundu. Gittiği bütün ycrlerdc yoğun bir bi- çimde vcrdiğiderslerdc. konferanslar- da ve yavımladığı diyalogterda cvren ve ahlak üzcrindeki görüşlcrini açıkla- dı. O zamanki kilise görüşüne görc dünva evrenin mcrkezindc sabiı du- rur: günc}. ay. gc/egcnler vc yıldı/lar onun etrafında dönerdi. Bruno bu ge- lcnekscl ycr mcrkezli sistemi reddcdc- rek. Kopernikus'un giincş merkezli vc dünyanın harckeiinc dayah sistemini savundu. Evrenin sonsuz olduğunu ve güneş sislemine benzer say ısız sistemin bulunduğunu ilcri sürdü. Dünva hak- kındaki bilgilcrin akîa vc dencye da- yandınlmasını isiedi. Dogmalara kar- şı çıktı. Çağının boş inançlannı vc köıülüklerini yerdi. Kutsal Kitap'ın yalnızca ahlak öğrelilerine bağlı kalın- masını. astronomiyi ilgilendircn bö- lümlcrin dıkkateahnmamasını onerdi. Din ve felsefe arasındaki ilışkıyi ıncele- dı. Ona göre din. cahil insiinîan cğit- mek vc yönetmck için kullanılan bir araç. felsefc ise kcndilcrini eğıtebilcn \e ba^kalannı yönctebilcn seçkınlerin bir uğra^ısıdtr. Yalnı/ imaıı solu ilc kurmİLiş ılkcsıne karşı çıktı ve bütün insan etkınliklennin önemli olduğunu savundu. Bu kuramlan ile yalnız yaşadığı y üzy ılı değıl. sonrakı y üz\ ıllan da etki- İcyecek olan Bruno. 1591"dc birdavct üzerinc V'enedik'c gıtıi. İtalyan de\lct- lcrinin en lıbcrali olan Venedikıe bir kıtabe\i aydınlann buluşma merkezi idi. Bruno burada bizim yanlış olarak Galile dcdiğımiz iinlü çağdaşı Galileo (adı) Galilei (soyadı) ilc sik Mk görüş- tü. Padova Üniversitesi'nde boş olan mjtemaiik kürsüsiineatanmak ıstedi. lakat bu kürsünün Galilei ye\erilmcsi üzerine N'enedıkte ctkinliklerini sür- dürdü. KendİMni buraya davet edcn Mocenigo'nun şikâyeli üzerine ku- ramlarının Hrristiyanlığa karşıolduğu savıyla I592"de Venedik engizısyonu tarafindan tutuklandı ve yargılandı Bu arada Roma engizısyonu Bruno - nun kendilerine tcslım edümesıni ıstc- dı vc bu ıstck kabul edıldi. Roma"da >edi yıl süren yargılanma>ında Bruno kuramlarının ilahiyatı değil fetsefeyi il- gilcndirdiğini. görüşlerinin Hıristiyan- lığa tcrsdüşmediğıni savundu. 8 Şubat 1600 eiinü mahkemede ölüm karan okıınurken yargıçlara "Beni ölüme yollarken siz bcndcn daha çok korku- yor olabilirsiniz" diye bağırd). Bu uğursuzkarar PŞubat 1600günü uy- gulandı vc konuşmaması ıçin ağzı tı- kanan Bruno. Romadaki Campo di Fiari meydanında dıri din yakıldı. Bir ömür boyu kcnt kent. ülkc ülke dola- şarak insanlan ııyandırnıa vc aydın- latma uğraşılan böyle vahşice bir ölümlc nokıalandı. Bruno modern eleştirel düşüncenin kuruculanndan bırı. aleşli biraraştın- cıvdı. Kiliscvc. aeneldc çağının insan düşiincelcnnı sınırlayan. ınsanın ay- dınlanm.ısını önlcyen dogmalanna ve gelencklerine karşı çıktı. Önları sorgu- ladı. larııştı ve yerdi. Küllenn Yemeği (1584) adlı dıvaloğunda bilgiçlerc ağır yergiler vönelttı. Galip Hayvanın Ko- \ ulıişiı 11584) isınılı dıyaloğunda çağı- nın boş inançlarını \e kötülüklerini elcstırdı. Tüm va^amı hovunca vc kor- kunç kararlar vercbilen engizisyon mahkemesi karşısında scrgilcdiği dav- ranışıolağanüstübiryiğıiükörncğıdir. Yinc büyük bir insan. bilimsel laikliğin ve özgürlüğün. insan haklarının bü- yük bir sa\ unucusu olan Galileo Gali- lei. engizisyon mahkemesi karşısında gerilediği ve düşüncclerini yadsıdığı halde. Giordano Bruno düşüncelerin- den dönme ycrinc din diri yakılmayı yeğlemiştir. Bruno olayından çıkanlabilccck en büyük dcrs. sorgulama. düşünme. eleştirme. özgürlük ve hoşgörü kav- ramlarını da içcrcn aydınlanmanın ev rensel bir olgu olması. bunu kimsc- nin durduramaması. kimsenin yok edcmcmcsidir. Aydınlanmaya karşı gclenlcrin zaman ıçinde onun ışıklan karşısında erimesı vc yok olması kaçı- nılmazdır. Bruno olayı. bu gcrçcğin en belirgin vcen trajik bir kanıtıdır. Ne yazık ki ülkcmızde hâlâ Bruno olaymı brlmcyenler. yeıerince dcğer- lendirmcycnlcr. ortaçağ zihniyeıini yaşatanlarbulunmakıadır. İçeriden ve dışandan dcsteklcncn bazı şer kuvvct- lcn. Türk aydınlanmasmı gerçekleşti- ren Alatürkçülüğün ve onun getirdfği laiklik ilkesı ilecumhuriyetin öndegc- lcn savunuculannı yok cdcrck Tür- kiyc"yi yenidcn çağdaşlık yörüngesin- dcnçıkarmayı planlıyor. Böyleccdaha öncc kesın başansızlığa uğratılan onu yıkma hedefi gerçekleştırilmck istcni- yor. Bu plan çerçevesinde alınan >on kurban. Türk aydınlanma sürccinin yılmaz savunucusu ve büyük kahra- manı Uğur Mumcu olmuştur. Devle- limizi ve onun tcmelınde yatan Ata- lürkçülük ve laikliği düşüncc düzcyin- dc gcliştirmek, halk kiılelcrine yayınak ve amansız düşmanlanna karşı sav unmak için cn zor koşullarda verdiği olağanüsıü uğraşılar, savaşım- lar vc özvcrilcr ancak Bruno'nunkilcr ile karşılaşiırılabilir. Gcrçekten Uğur Mumcu bir Bruno gıbi çevresıni ay- dınlaımaya çalışmış. onun gibi yiğitçe yaştımış. onun gibi haksızlıklara ve kötülüklere tek başına göğüs gcrmiş. sonunda bir Bruno gibi yiğitçe ötmüş- tür. TARTIgMA Mavi Gözlü Dev içinazım Hikmel; bir büyük dev. birvatansever. şiirleriyle aydınlık yannlara ulaşmak için savaş veren bir devrimci. Yıllarca vatanından uzak. bu özlemle kahrolmuş bir yurtscver. Dünyamn tüm N ülkelerinde şiirleri. eserlen özgürccokunuyor. ölüm ve doğum yıldönümleri kutlaruyor. Ülkemizdeise yıllarca komünizm korkusu yüzünden ülkeşine dönmesi yasaklanmış. Ölümünden sonra da bu korku devam edip kitaplannın. şiirlerinin okunmaa bileyasaklanmış. Siyasi liderlerimiz '• ' demokratikleşme yolunda. Bunun için de bir tarikaı şeyhinin mezanru bulmak için oylama yapıhyor ve tabii ki oyçokluğu ikkaburediliyor. Laik bir ülkcdc yaşadığjmızı söylüyorlar; şeyhler baştmızın tacı. Onlar, her ne olursa olsun vatandaşımız ve adma anıtlar dikcriz. Fakaı Kurtuluş Savaşı'nda kalcmiyk:. yürcğjyle savaşan bir insana ölümünden sonra dahi bu hakkı değer görmüyoruz. Atatürkçülüğü kendine yol olarak çizen, aydın görüşlü tüm insanlann bu haksızlık karşısında yüreklerinin sjzJadığına erftinim. BizlaikTürkiyehatkı olarak yüreğimizde taşıyıp yücelttiğimiz bu insanı özgürce konuşmak isıiyoruz. İçimizden yetişen bu insanın neden vatandaşlığa kabul cdilmediğini de merak ediyorum. Bu. demokratikleşmemiz adma büyük bir ayıptır. Şizsayın mîJlctvekilleri. gerçekten bu halkı lemsil ediyorsanız sesimize kulak verin ve bu konuyu tekrar görüşün. Nazım Hikmet. şu anda Türk halkından biri olmayı çok kişiden daha fazla hak etmiyor mu? EmineSarıyıldız ; . Ankara -"'\-vK-: Bildiğim Tek Şey... Eski Yunan bilgesi "Bir şey biliyorum. o da hiçbir şey bilmediğimdir" demiş. Okulda öğrenciye belletilen bu özdeyiş, kaç bin yıl ön- ce söylenmış? Hem söyleyen kişi, bilgi bakımından, bir ilkokul öğrencısinden daha az donanımlı değil miydi? Aristo, Amerikayı bilmiyordu,Sokratesyerçekimiyasa- sından habersizdi. Ama, ikisi de bilge kişilerdi. Bilge "bılmiyorum" demesini bilen kişidir; böyle ko- nuşabılmek yetisıne çok az kişide rastladım. Nadir Nadi'ye bir gün Karl Orff için ne düşündüğünü sormuş- tum; hiç duraksamadan benı şaşırtan biryanıt verdi: -Bilmiyorum... Karl Orff'u birkaç kez dinlemiştim; ama. bu adı bilmek ne değer taşırdı 9 Nadir Nadi, bütün yaşamı boyunca müziği byle derinlemesine özümsemişti ki benim bu alandaki kültürüm, onun yanında solda sıfır sayılırdı. "Mozart ın dostu " bir gün bana ne demişti "- ilhan, ben Batı uygarlığının anlamına müzik yoluyla biraz varabildim sanıyorum." T. S. Eliofun "BilgeGoethe' adlı denemesiniokurken Nadir Nadi'yi anımsadım. Eliot, ne kadar rahatlıkla "bil-. miyorum" demesini biliyor. Goethe Ödülü'nü kazandığı . için Hamburg Üniversitesi nde yaptığ4 konuşmada, Dan- te ve Şekspir'den söz açarken bilgisızlığinin altmı çizi- yor: ' - İtirafederim ki bu yazarlann yapıtlannın çoğunu bil-: '.• miyorum ya da üstünkorü biliyorum." (Denemeler, Çe- '. vıren: Halit Çakır, Remzi Kitabevi) Ne var ki bu itirafla da yetinmiyor T.S. Eliot. konuşma- '. sında sırasını getirip bir kez daha yineliyor: "- İtiraf ederim ki ben Goethe yi çok iyı tanıyanlardan biri değilim." Ama okudukça anlıyorsunuz ki bütün alçakgönüllüğü- ne karşın Goethe'yi biliyor Eliot, kimbılir belki de bilgisi- niyeterli butmuyor. eksikliğini duyumsuyor. . -. ^ Çehov, Tolstoy a öfkelenirmiş, çünkü eski yazarlar, ki- .: mi zaman bilgiçlik taslayıp üstlerine vazife olmayan konulara da el atarlar. Bu görenek bizde Ahmet Mithat Efendi'yi de etkilemiştir. Yaşlı usta Tolstoy'un "Kroyçer Sonat"ından sonra Çehov bir dostuna yazdığı mektupta şöyle diyor- "Birnokta varkiyazarıbağışlayamayız.Oda Tolstoy'- "•. un bilmediği şeylerden çekinmeden söz etmesi ve bil- memeyi ınatla sürdürmesidir. Frengi, sosyal sigorta, kadınların çiftleşmeye karşı tiksintileri vb ile ilgili yargj- ları, yalnız tartışılabilir değil, dahası, uzmanlarca yazı- lan iki üç broşürü, uzun ömrü boyunca okuma zahmeti- ne katlanmamış cahil bir insanı ele veriyor." Bilimsel bir eğitimden geçen Çehov. belki de dünya- nın en büyük romancısına çok acımasız bir bakışla yak- laşmıştı; ama,-ne rastlantı- Goethe de "bilimselgörüşle- ri" açısından Eliot da tepkiler yaratıyor: "- Bütün ömrümce" diyor şaır, Goethe'nin bilimsel kuramlarını -bitki türu, madenbilim ve renk üzerine- bil- mediği alanlara giren çok meraklı bir insanın sevimli tuhaflığından başka bir şeye yormadım." Goethe ya da Tolstoy bir yana, Homeros suyun kimya- sal formülünü ya da gelgit olayının nedenini biliyor mufdu? Nitekim Eliot, denemesinin sonunda Goethe'yi bilimsel açıdan sorgulamaktan vazgeçerek bir başka yoruma kayıyor. . - , . • • . • - : .- W Arkası 17. Sayfada 1992'yi verimii bir v'alışmaUa tamanıld\.ın Garanti. bu Zûrlıı yılda. 1 uilyonun ü/erinde Kâra ulaştı. Garaıui hissedariarı. bu kârın cok önemli bir boliımünü yıne kenıli bankaianna yatırmayı st\tiler: Garanti Rankası'ntn uraamı ödenmiş sermavesi, yuzde 82'lik artışla. l.l Crilyondan Zjrilvona yüKseltildi.* Sermavc Yeterlilik Rasyosu, hep uluslararası standart ların üstünde bulunan Garanti Bankasu şimdı daha da giKİenen mali yapısıyla, önemli avantajlar saglıyor: * Seki^J a£«_smdan_: Daha geniş hacirade iş yapabilme yeteneği. ekonomiye daha büyük katkı. * Muşieriier açısından: Daha büyük giıven. datıa yüksek hizmet kalitesi, daha (ok olanak. * Çaiışanlar açısından: Dalıa sağlam ve daha (cşvik edici bir ortam. Garanti Bankası'nı siz de yakından (anıraalısını/: Bankacıhk sekıoru için "hedef" sayılan noktanııı. Garanti için " s o n u ç " oldpgunu göreceksiniz. A '5 Mart 1993 tarihindekl Olağan Genet hurul Toplanttsında alınan*tarargereğj
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle