17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 HAZÎRAN 1990 • * • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/m VELtEFENDİ HİPODROMimDAN FİKRETDAĞUOĞUJ Myra-Mister Mo mücadelesi KEMAL AKYER 1. Ayak: Start aldığı ıkı yarı- şını da kolay kazanan Myra ve cumartesı sabahı spnntını beğen- dığım Mıster Mo arasındakı çe- tın mücadele yanşın bırıncısını belırleyecektır Cumartesı saba- hı 400/23, 200/11 5 R yapan Gay Bnde yarışın surprız atıdır 4 2. Ayak: Cuma sabahı 1200 galobunu beğendığıın Sözlu, ba- na göre en şanslısı. Hancan ve cuma sabahı kısa galobu ı>ı olan Sa-Sa sert rakıplerdır Our Song, yanşın surpnzını gerçekleştırebı- hr 3. Ayak: Cumartesı sabahı 600/40, 400/26, 200/13 kola> yapan Begum 2 ve 600/39 5, 400/26 5, 200/13.5 Ç yapan Ke- rım arasındakı mücadele yarışın bınncisını belırleyecektır Şahnaz bu ıkı atın mucadelesınden yarar- lanabüır Şahlan >anşın surprız atıdır 4 Avak: S Akdı'nın ıtınavl? hazırladığı form durumunu be- ğendığım Chıco gunun banko atıdır Mr Robın ve Zumrutha- nım ıkıncılık ıçm mücadele vere- ceklerdır Tedavıden çıkan Bour- bon, surprız vapabılır 5. Ayak: Geçen yarışında pıs- tın ağır olmasından etkılenen ve bu yanşa guzel ıdmanlarla hazır- lanan ve cumartesı sabahı 600/41, 400/27 kolay yapan Fo- çalı yanşın en sanslı ısmıdır Dun sabah 600/40, 400/26, 200/13 rahat yapan Berkoç ve dun sabah 600/39, 400/26, 200/13 R yapan Sahıp, daha sonra şans verdığıra ısımlerdır Tacım ve Demırkır, surprız yapabılırler 6. Ayak: Cuma sabahı 1000 metre galobunda çok ıyı gördü- ğum Demırbey ve cumartesı sa- bahı 400/26 kolay yapan Cemıl arasındakı mücadele vanşın bı- rıncısını belırleyecektır Kuruş- bey ve Mucahıt yanşın surpnz at- larıdır TAHMİNLER 1 KOŞU- F: Kevser (2), P. Bu- se (5), S. Nesıbe (4) 2. KOŞU: F. Myra (5), P Mıs- ter Mo (3), S- Gay Bnde (4). 3. KOŞU: F Sozlü (9), P Han- can (1), P Sa-Sa (7), S Rusty (2) 4. KOŞU: F Begum 2 (8), P- Ke- nm (5), P. Şehnaz9 (12), S- Şah- lan 1 (6) 5. KOŞU: F: Chıco (1), P: Mr. Robın (6), P: Zumnıthanım (10), 5. Bourbon (3) 6. KOŞU: F Focalı (6), P: Ber- koş (12), P Sahıp (9), P: Tacım (11), S Demırkır (4). 7. KOŞU: F. Demırbey (11), P Cemıl (3), P. Kuruşbey (I), S. Mucahıt (8). Hacidakis'e selam gecesi OLAYLARIN (Baştarafı 1. Sayfada) Istanbul Kultur ve .>anat Vak- fı'nca Uluslararası Istanbul Festı- valı'ne çağnlmaktan buyuk bır se- vınç duyduğunu soyleyen Yunan- lı bestea, Istanbul Festıvalı'nın ne- redeyse Atına Festıvalı'nden daha başarılı bır organızasyon olduğu- nu belırtti Turk muzığı ve sanatçılannı ya- kından tanımadığını vurgulayan Haadakıs, "Yunan muzıği denin- ce sizin aklınıza nasıl sadece bu- zuki geliyorsa benira de muziğinız konusunda pek soyleyebilecegım bir şey yok. Ancak umanm bura- da bulundugum sure içinde mu- ziğinızi ve sanatçılannm daha ya- kından tanıma olanagı bulunım" dedı. 60'tan fazla plak gerçek- leştirdığını behrten Haadakıs, bunlann ıçınden yalnızca 8'inın kendı amacına uygun olduğu- nu söyledi Hacıdakıs, "Bir dostuma armağan etmem gerekir- se yalnızca bu 8 plaktan birini verebüirim" dedı Yunan muzığının butun dunya- da tanınan çalgılanndan buzukı- yı kullanmadığını ve sevmedığını sovleyen Hacıdakıs, "Bizler buzu- kivı Yunanıstan'da kullamlması- nın yasak olduğu donemlerde ta- nıdık. O sıralar polıs bu çalgıyı kullananları tutukluyordu. Ama zamanla buzukı tunstik bir eğlen- ce aietıne donuştu. İnsanlar turist- len tavlamak ıçın buzukı çalıyor- lar. Ben bir muzik aletınin bu bi- çırade kullanılmasına karşıyım" dedı "tyi ve nitelikli bir muzik du>- gulanma seslenmelidir" dı>en Ha- cıdakıs, muzığe ılışkın goruşlerı- nı şoyle dıle getırdı. "Tıpkı dogadakı çevre kirliliği gibi muzıkte de bir kirlenme soz konusu. Muzik dıniemekie eğlen- ce birbinne kanştırılmamalı. Pi- yasada çokça sunulan ve dınlenen muzik, ahşkanlıklara seslenıyor. Sanki ihtiyaç madd«lerinin çokça satın alınması gibı. Gunumuzde insanlar, ozeilikle de genç kesim, gerçek deger taşıyan muziğı bil- medikleri ve dinlemedıkleri için muzik seçirainde yamlgıya duşu- yorlar. Bu seçımı iyi yapabilmek için egitim ve muzik kulturu ge- rekiyor." ARDBNDAKI Hac paraları ödeniyor (Baftarafi I. Sayfada) ğını açıklamasının ardından skan- dala donuşen "hac organizasyo- nu"nda hıçbır kurum sorumlulu- ğu uzerıne almıyor Dıyanet Işle- n Başkanı Sait Yazıcıoğlu daha önce yaptığı açıklamada, hacla ıl- gılı organızasyonu Dıyanet Vakfı- nın yaptığını duyurmuştu Dun de Dıyanet tşlen Vakfı Genel Merke- zı Mutevellı Heyetı Başkanı Halil Guner ımzasıyla yapılan açıkla- mada kayıt, kabul, gırış ve çıkış- la ılgılı genel esaslarından vakfın değıl, Dıyanet İşlerı Başkanlığı koordınatorluğunde konuyla ılgılı 6 bakanlığın temsılctlennden olu- şan Hac lşlen Yuksek Kurulu'nun sonımlu olduğu belırtıldı Açıkla- mada, karayoluyla hacca gıdışın Suudı Arabıstan'm ıstenen rruktar- da vıze vermemesı nedenıyle ıptal edıldığı belırtıldı Vakfın açıklaması şoyle '•• 1979 yılından beri, o tarihle çıkanlan bir hukumet kararname- si geregince: hac maksadı ıle Su- udi Arabistan'a giden vatandaşla- nmızın bu seyahatieri, Dıyanet tş- leri Başkanlıgı'nca duzenlenmek- le ve yunıtulmektedır. Diyanel tş- leri Başkanlığı, aynı kararname- nin 8. maddesi gereğınce hac iş- leri ile ilgili çah^malannda Vakfı- mızla işbirligi yapmakta, paraya ilişkin işlemler Turkiye Dıyanet Vakfı'nca yunıtulmektedir. • Karayolundan hacca gidecek vatandaşların bu seyahatlennın hangı zorunlu sebeplerle ıplal edildiğı Dıyanet İşlen Başkanlığı^ nca yapılan açıklama ile halkımı- za duyunılmuşlur. • Hacca gitmek uzere muraca- at edenlerin kayıt, kabul ışlemle- ri ile giriş-çıkış larıhlerı, hac ışle- rinin duzenlenraesı ıle ılgılı genel esaslar, vakfımızca degıl, Dıyanet tşleri Başkanı'nın koordinatorlu- gunde tçışlen, Dışışleri, Maliye ve Gumruk, Turizm ve Tanıtma, Sag- lık, Ulaştırma bakanlıklan mus- teşan veya yardımcıları ıle Turki- ye Kızılay Dernegi temsilcilerın- den oluşan Bakanlıklararası Hac Komisyonu'nun ve Diyanet işlerı Başkanlığı ve vakfın temsılcilerin- den oluşan Hac tşleri Yuksek Ku- rulu'nun kararlan doğrultusunda yapılmıştır. • Her hac mevsiminde hacca gitmek uzere muracaat edenlerin odeyecekleri paralann cins ve mık- tarian Hac tşleri Yuksek Kurulu- nca tespit edilmekte, illerde açılan *ıl hac hesabı'na, devlet adına ve emaneten tahsil edilmekte, başvu- rulann bıtimınden sonra merkez hac hesabında toplanraaktadır. tl hac hesaplannda veya merkez hac hesabında toplanan bu paralar, ıl- gili Bakanlar Kurulu karan ve bu karara dayanılarak çıkanlan yo- netmelığe gore Dıyanet tşlen Baş- kanlıgı ve vakıf lemsılcilerınden leşkıl edilen Hac İşleri \uksek Kurulu, Yurtıçi ve Yurtdışı Hac Komılelen kararianna dayanıla- rak harcanmaktadır. • 1990 yılı hac mevsiminde, yu- kanda belirtilen usullere uygun olarak, 1 Şubat 1990-24 Nisan 1990 larihlen arasında il hac he- saplannda perderpey ve toplam 105 milyar 756 milyon 800 bin TL ile gene aynı tarihler arasında 61 mılyon 854 bin 330 Amerikan Do- ları toplanmıştır. Bu paralar 6 Mart 1990 ve 30 Nisan 1990 tarih- lerinde merkez hac hesabına inti- kal elmiştir. • Merkez ve iller hac hesapla- nndan 4 Ocak 1990-15 Haziran 1990 tarihleri arasında toplam 54 mılyar 879 milyon 183 bin 919 TL ve 10 milyon 335 bin 267 Ameri- kan Dolan haıcannuştır. Hava ha- cılan için 3 milyon dolar daha harcanacağı tahmın edilmektedir. • Halen merkez hac hesaplann- da nakit olarak 50 milyon Ame- rikan Dolan ve 50 mılyar 877 mil- yon 616 bin 181 TL bulunmakta- dır. Bu meblagdan; hava hacılan için 3 milyon Amerikan Dolan- nın daha harcanacağı lahmin edil- mektedir. • Zorunlu olarak devlet banka- larında muhafaza edilen hac pa- ralanndan toplam 3 mılyar 453 milyon 153 bin 330 TL banka ge- lin elde edilmıştir. Bu gelırler de vakfımız hesaplannda degil, mer- kez hac hesabında bulunmaktadır. Bir kısım basınımızda yazıidığı gi- bi vakfımızın hac paralanndan 31.5 milyar faız gelıri elde ettigı hakkındakı yayınlann bılgı yeter- sizlığınden kay naklandığı anlaşıl- maktadır, gerçekle alakası yoktur. • 1990 yılında karayolundan hacca gidemeyen vatandaşlanmı- za kendileri için yapılan zorunlu masraflar (elbise, çanta. yatak, hac rehben, bıdon... için) kesildik- ten sonra paralannın ladesi ve bundan sonra yapılacak masraf- lann da odenmesi halinde merkez hac hesabı yakJaşık olarak 15 mil- yar TL açıkla, yanı bu kadar za- rarla kapanmış olacaktır. • Turkiye Dıyanet Vakfı, ozel bir ticari kuruluş değildir. Vakfı- mız vakıf senedindekı amaçlar doğrultusunda ve dinı-mılli konu- larda mılletine hızmetler sunraa- ya calışan bir hayır kuruluşudur. Hac organızasyonlanndan, vatan- daş bagıslanndan veya vakıf yo- neticileri ve vakıf personelinin ea- balan ile elde edilen maddi kay- naklardan vakfı yonetenlerin ve ona destek olanlann kışısel her- hangi bir çıkarlan bulunmamak- ladır. Milletımizden ve hayır sa- hibi din kardeşlerimizden aldıgı- mız bulun maddi imkânlan gene halkımıza dondurmektevız." Z İ R A A T « T A M H İ Z M E T B A N K A C I L I Ğ I Bugüne kadar yatınmcılara sunulan en büyük fon: ZİRAAT FON4Sermaye pıyasasının en buyük yatınm fonu, 20.6.1990 Çarşam- ba'dan itibaren \ etkili Zıraat şubelerinde satışa sunuluyor. Devlet Tahvilleri, Dövıze En- deksli Tah\'iller, Gelir Ortaklığı Senetleri, Finansman Bonosu ve Özel Sektör Tahvilleri ıle Hisse Senetlerinden oluşan bu dev \atinm ımkânım Ziraat'ın uzman kadrosu hazırladı. Ziraat güvencesiyle! MILYAR Türkiye'nin en uç koşelerinde bile Ziraat'in genış şube avan- tajından faydalanarak, siz de bu kazanca ortak olabilırsiniz. Ziraat Fon/4'den yararlanmak için yetkili bır Ziraat şubesine uğramanız yeterlidır. Aynca tüm Ziraat şubelerinde, proviz- yon almakkaydıyla Fon/4 alım satımı yapabilirsiniz. TC ZlRAAT BANKASI Yetkili şubelerimiz: tSTANBVL 4Jciarav Bahçekapı, Bahrko\ Bebck. Seşıkıaş, Bevp^fu Caddebostan Ga\reuepe Harbrve îstanbui Istanbul Menku! KıvmaJer Kadıkm Kartaİ Meadnetm Sirkect. Şışh Lskûdar Ve$ı/*ov ANKA&A Başkent, Gu\enevler Kjzılav Merkez Yenışehır tZMttR Bümova tzmır Karsıyakâ Konak DtCER tLLER Adana. Antal\a. ftMesır Bürsa, Denızh Dn arbakır Edırne Erzurum Eskışehır Ganantep Kavsen KoLaeiı Kofl\a. Maiatva. Mersm, Samsun. Trabton Z l t A A T $ 1 2 I I » T U * K I T E D U 5 U N U L E M E Z GERCEK (Baştarafı 1. Sayfada) ağırlıkla oturmak ıstıyorsa, elın- de "guç" ve "araç"bulunması ge- rekıvor Gucun bır bolumu devle- lın cumhurbaşkanına verdığı yet- kılerden gelcbılır; ancak Turkı- ye'mn 82 Anayasası'nda bıle ye- lerlı kuvvet Çankaya'ya sunulma- mıştır "Araç" bır partı olabılır, ama Sayın Ozal'm dayandığı ANAP'ın durumu gun geçtıkçe tartışmava daha çok açılıyor A MAP'ın 12 E\lul urunu oldu- ğunu partımn kurucuları da elbet yadsıyamazlar Başlangıçta "dort eğilimi yapısında barındıran" ANAP'ın bır "merkez" parıısı oldrak kurulduğu da bılımyor. Ne var kı bu plân tutmamıştır Bugun ANAP, ne sıyasal goruşlert ve programı açısmdan bır merkez partısıdır ne de oy tabanı bakı- mından sağ ve solundakı partıle- n azınlığa mahkûm ederek ulke- yı tek başına yonlendırecek bır ağırltğa sahıptır Gerçekçı bır yak- laşımla ANAP'ın aztnlık tktıdarı- na donuştuğu soylenebılır Ozal- m lıderlığmde ınışe geçen partımn Yıldırım Akbulut'un Genel Baş- kanlığı 'nda yukselışe geçmestnı beklemek aşırı lyımserlık sayılma- lıdır ANAP bugunku durumuy- la toplumun beklenıılenne cevap veremeyen, Turkıye'de demokra- sıye açılışı gecıktıren ve elmdekı devlet olanaklannı sonuna kadar kullanarak ayakta durmaya çabu- layan bır partı goruntusundedır. Partı ıçındekı çatışma ve çatlama- larla bırlıkte partıden kopmalar, çalkantının dışavurumlandtr Bu durumda Sayın Ozal'm Çankaya'da otururken "baskan- lık sistemı"m olusturmaya çalış- ması ne olçude gerçekçıdır 7 ANAP kurucularından Veysel Atasoy'un ıstıfası sorunun yanıtım duşunmek ıçın guzel bırfırsattır Sayın Ozal'ı sınır tanımaz bı- çımde tek adam olmanın hırsına kapılmış gormek, hem ulke hem de Cumhurbaşkanı adına kavgı vencıdır Halkın buyuk çoğunlu- ğunun desteğım ve guvemnı vılır- mış bır partımn Meclıs grubuna dayanarak Turkıye'mn anavasal duzenını Latın Amer.ka ulkelerı- nın başkanlık sıstemlerıne benzet- meye çalışmak, sonu ıster ıstemez husranla bıtecek bır sıyaseıtır Dun\anın buyuk bır hızla de- mokrası devrımlerını yaşadığı bır donemde, Sayın Ozal'm olumsuz tutumu, Turkıye'ye \akıt kaybet- ıırmekten baska bır ıse yaramaya- caktır •k-k-k Öğretim Üyeleri Dernegi: 12EyliÜ üniversiteyi ıa stirükledî ANKARA (Cumhuriyet Buro- su) — Ankara'da sona eren 2 Universite ve öğretim Uyelerı Ku- rultayı'nın ardından yapılan açık- lamada, 12 Eylul dönemınde unı- versıtelenn yıkıma suruklendıklen bıldınldı. Oğretım Uyelerı Derneğı Genel Kurulu'nda yapılan seçımler sonu- cunda Prof Dr Yakup Kepenek, Prof Dr Tahir Hatipoglu, Prof Dr Korkut Boralav, Prof Dr Mustafa Mtıntaş, Doç. Dr Nur- knt İnan, Prof Dr Ayhan Ozkul ve Prof Dr Necip Habiboğlu ge- tınldıler. Dernek başkanlığına ıse Kepenek geünldı Genel kuruldan sonra yapılan açıklamada şöyle denıldr "Oncelikle yapılması gereken 1980 sonrasında hıçbir neden gös- terilmeden universitelerden uzak- laştınlan öğretim uyelerinin gö- revlerine donmelerinin saglanması ve bununla bırlıkte aynlan ogre- tim uyelerinin dönuşleri için bir ortak çagnnın, universite ust ku- ruluşlannca zaman yitirilmeden çıkarılmasıdır. VOK duzeninin yerini almak uzere, ozerk, demokratik ve eağ- daş universite anlayışına dayanan yenı bir yasal duzenlemeye gidıl- mesi bir zorunluluktur. Bu çerçe- vede, Avrupa l nıversitelen Ana- yasası ve Dunya Universiteler Bir- liğı'nin Lima Bildırgesı gibi ulus- lararası ilkeler esas alınmakla bir- likte, ogretim uyelerimiz basta ol- mak uzere tum toplum kesimleri- nin, ozeilikle sıyasal partiler, ba- sın, meslek oda ve birlıkleri ve sendikalar olmak uzere ilgililerin goruş ve önerilerini belirttneleri gerekmektedir. Dernegimiz. universileterimizın. demokratik, etkin ve uretken bir yapıya kavuşmalan için gerekli ça- balan bir toplumsal uzlaşma duz- lerainde yurutecektir." yıkım G O Z L E M UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) dan alıntılar yaparak ınceleyelım Ismaıl Hakkı Efendı, cımanın şu biçimde başlaması ge- rektığını yazıyor — Erkek, ıç gömleğınden başka bütün elbıselerıni soya- cak. Kadın da aynı şekılde soyunacak Cıma esnasında öpuş- me ve koklaşma olamayacak. Çünkü bunlar, çocuğun sağır ve dılsiz olmasına sebep olabılır Ismaıl Hakkı Efendı, "cımada erkeğın horoz gıbı davranmamasını" ve kadının da amadan zevk almasını sağ- layıcı bıçımde davranmasını da öğutluyor. Efendı Hazretlerının bır başka oğudu de şu — Cımanın t&rk edılmemesıne ve sık sık yapılmamasına da dikkat etmektır Çunku memeden sut sağılmaya sağılmaya azalıp kuruması bır gerçektir Efendı, yabancı kadıniar ıle yalnız kalmamak gerektığini de belırtıyor ve şu kanısını da yazmaktan kendını alamıyor — Bır şaır şoyle dıyor Kadıniar bızım ıçın şeytan olarak yaratılmışlardır Şeytanın şemnden Allaha sığınınm. Cımanın yapıldığı gün ve zamanlar doğacak çocuğun hal ve bıçımını de belırlermış. Okuyalım — Hılal ayının ılk günü cıma yapılırsa çocuk guzel olur. — Günduzun öğleden evvel cıma yapılırsa çocuk hâkım ve kerım olur. — Pazartest gecesı cıma yapılırsa çocuk kuran hafızı olur — Salı gecesı cıma yapılırsa çocuk comert ve merhametiı olur — Perşembe gecesı cıma yapılırsa çocuk alım ve amıl (ri- miuyte amel) olur — Cuma gecesı cıma yapılırsa çocuk abıt (ibadet eden) ve anf olur — Cuma namazından evvel cıma yapılırsa çocuk mutiu ve ölümünde şehit olur. — Kadının nzası dışında cıma yapılırsa çocuk ahmak (gen zekâlı) olur. — Vfem ayın ılk gecesı ve 15 yahut da son gecesı yapılır- sa doğacak çocuk delı olur — Pazar gecesı cıma yapılırsa doğacak çocuk yol kesıcı olur — Çarsamba gecesı cıma yapılırsa doğacak çocuk öldür- meye eğılımlı olur — Gunduz oğleden sonra cıma yapılırsa doğan çocuk şaşı gözlü olur Ramazan bayramı gecesı cıma yapılırsa doğan çocuk ser- keş, ınatçı (ozeilikle anne ve babasına karşı) olur — Kurban bayramı gecesı cıma yapılırsa çocuk sakat ve- ya dört parmaklı olur. — Cıma ayakta yapılırsa doğan çocuk uykuda yatağına ıser — Cıma anında konuşulursa çocuk dılsiz olur. — Cıma anında kadının rahmıne bakılırsa çocuk kör olur. —Cıma anında kadın öperse çocuk sağır olur. —Cıma meyve ağacı altında yapılırsa çocuk zalim olur — Cıma temıztenmeden yapılırsa çocuk cimri olur. — Cıma yorgansız açıkta yıldızlann altında yapılırsa ço- cuk münafık olur — Cıma bır kımsenın karşısında yapılırsa çocuk hırsız olur. — Cıma yolculuğa çıkacak gece yapılırsa çocuk müsnf olur Efendı Hazretlerının bu kıtabım okuduktan sonra olup bı- tenlere bakıp bakıp "Sızı pazar çocukları sızı sızı anası- babası yorgansız çocuklar sızı " dıyorum Sızler de bakın bakalım. hangı devlet buyüğümüz hangı gun yapılan cıma sonunda doğmuş olabılır Efendım'? DIMVADA BUGUN ALtStRMEN (Baştarafı 3. Sayfada) mokrat muhalefetın boşluğudur Kurtartcı baba, geçmışımn ayıplarına karşın, tıpkı şerıatçı mu- halefet gıbı karşısındakı boşluğu ıyı değerlendırmekte, o boşlu- ğa dayanıp güçlenırken, kendısı bır şeyler üretmeye çabalaya- rak, sıyasal boşluğu doldurmaya aday olmaya çalışmaktadır Ne var kı geçmışın 2 MC'sının günahını sırtında taşıyan "kur- tarıcı baba" ve örgutündekı belırlı bır kanat bır yandan geçmış- ten ders almış ızlenımı verııierken, öte yandan örgütün ıçındeki bır başka kanat, bırakın 3 MC'yı, ondan bıle daha korkunç ola- bılecek olan ve TC'nın sonu veya eğer hâlâ başlamamış ıse so- nunun başlangıcı anlamını taşıyabılecek 1 ÜC (Ümmetçı Cep- he) deneyımı ıçın, Refahçılar ve ANAP ıçındekı ümmetçıler ıle ışbırlığmın yollarını arayarak yepyenı bır karanlık sıyasal boşluk yaratmaktadır Eğer alanlarda "baba" dıye çağnlan kışı bu tu- zağa duşerse, kendısı de yenı bır boşluk odağı oluşturmak du- rumunda kalacak gıbı görünmektedır Koskoca bır boşluk ıçınde, bırbırlerının boşluklanna dayana- rak ayakta durmaya çalışan hıçler ordusuriun oluşturduğu ak- törlerın oynayacakları tek oyunun "yanlışlıklar komedyası" ol- masında ıse şaşılacak hıçbır yön yoktur hUZUT (Baştarafı 1. Sayfada) larını çekerken Suvarı'den "ANAP'ın yol açtıgı açlıktan cin- net geçırmış herhalde. O da alışa- mayanlardan. Alışamayanlan tı- marhaneye kapatıyorlar. Gelsin- ler, bizler de alışamadık" anon:>- ları duvuldu Daha sonra polıslerce ıkna edı lerek goturulen bınanın uzennde- kı gencın adının Ibrahım olduğu oğrenıldı Olaydan kısa bır sure sonra spor salonunun onundekı alana gelen ve uzerıne çıçekler atılarak karşılanan Demırel, burada vap- tığı konuşmada, ANAP ıktıdarı- nın Çankaya ve hukumetı olduğu gıbı her akşam televızj'onu ışgal ettığını söyledi ANAP'ın dedık- lerının aksını soyleyenlere bır sı- gara çekımı bıle zaman tanınma- dığını bıldıren Demırel, "Bu yol- lara başvuranlann eceli gelmıştir. Bu TV kimi ayakta tuttu kı bun- lan tutacak" dedı. Demırel, hac skandalına da de- ğınerek "Madera bunlar dışanda itibarian olduğu ıçm ovunuyorlar. bu itibarian varsa her gun karde- >iz diye kucaklaşbklan Suudi Ara- bistan'a sozleri geçseydi ya. Boy- le devlet olur mu? Ûlkeyi boyle ıdare edenler acaba mılletin içine BLO'nıın gözü Türk-Iş'te (Baştarafı 1. Sayfada) bulunan sendıkalaşma, toplu pa- zarlık ve grev haklarına ılışkın kı- sıtlamalarda hıçbır değışıklık ger- cekleşmedığı bıldınlıyor Sendıka- ların polıtık faalıyetlen, grev hak- kına ılışkın onemlı kısıtlamalar, kamu çalışanîan ve oğretmenlerın durumu, grevın genel sağlık ve gu- venlık gıbı gerekçelerle hükumet tarafından yasaklanabümesı, >uz- de 10 ve yuzde 50 barajlarla sen- dıkaların toplu pazarlık hakları- nın ellerınden alınabılmesı gıbı so- runlarda hıçbır yozumun getırıl- medığıne ışaret edılıyor Aynı şe- kılde DtSK ve sendıkalarını faa- lıyetten alıkovan ışcıye aıt mal var- lığının hukumet elınde kalmasına yol açan yargılamada hıçbır ıler İeme kaydedılmedığı anlatılıvor Aynca "sözleşmeli" (.aıarnamesı u>gulamasıyla kamu çalışanîan nın bır bolumunun sendıkaiaşma haklarının ellerınden alındığı açıklanıvor Hukumet uygulama- lan ıle pek çok kamu çahşanının yururluktekı anayasa hukumlerı- ne de aykın olarak toplu pazar- lık ve grev haklarının ellerınden alındığı vurgulanıyor 98 savılı ILO sözleşmesının a>rıca bu u> gulamalar ıle de ağır bıçımde ıh lal edildiğı sonucuna vanltvor hangi yuzle çıkıyoriar" dıye ko- nuştu Demırel, daha sonra Guneydo- ğu olaylanvla ılgılı olarak hûkü- mete verdıklen destek ve Çanka- >a zırvesıne değınerek şunlan söy- ledi. "Siz oturulup konuşulacak in- sanlar değilsiniz, ama biz buna rağmen Türkiye'nin çıkan için otunıp konuşruysak kotu mu yap- tık. Sansur, surgun mu getirin de- dik. Sayın Akbulut, her yerde bi- zim bunlar ıçın destek verdiğımi- zı, sonra vazgeçtigimizj soyluyor- muş. Sayın Akbulut'un idraki yok ki anlasın. Goruyor musunuz bahtsızltgı. Bir köyde dort tane sı- ğır gudemeyecek ınsanlann elin- dedır Turkiye. Bahtsızlık budur." DYP hderı, dun Antalya'da partısının ıl kongresınde yaptığı konuşmada ANAP hukumetıne çattı Turkıye'de sıkmtılann başın- da çok partılı yaşamın 44. yılına gelınmesıne karşın en >aşlı parti- nın 7 yaşında olmasının yattığını anlatan Demırel, "Bu, bunalım- lardan bır turlu başını kaldırama- mış Turkiye demeklir " dedı. Bu- nalımlardan arınmış bır Türkıye ıstedıklennı kaydeden Demırel, dunyada onemlı değışıklıklenn ya- şandığı bır donemde Turkıye'mn kendısını bır koşeye çekemeyece- ğını ve bır kenara ıtılmesıne nza gosteremeyeceğını söyledi. ANAP hukumetının "sadece ovundugunu ya da başka devirle- ri kotuledigini" anlatan Demırel, "Her gun huzur-guven lafı eder- ler. Her ay 40-50 kışı havatim kay- beder. Subaylar, askerler, polisler, gazeteciler, profesorler, eskiden gorev yapmış hâkimler ve gnven- lik mensuplan oldunılur. Failleri meçhul kalır. Bu beyler, huzor- guven şarkısı soylerler" dıye ko- nuştu HATİCE DEMİR ıle TURGUT ERTAŞ nışanlandılar 16.1.1990 Jstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle