01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 KASIM 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 MUZIK Bogaziçi Oda Solistleri • Költttr Scrvisi — Bogaziçi Oda Solistleri, solist Ayşegül Sanca eşliğinde bugün saat 19.00'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda bir konser verecek. Topluluk, Istanbul'da uzun yıllardır yapılmak istenen, ancak büyük şehirde yaşamanın kaçınılmaz koşulları nedeniyle gerçekleştirilemeyen bu tür bir çalışmanın gerektirdiği anlayış ve özveriyi paylaşan müzisyenlerin oluşturduğu bir gnıp. Bogaziçi Oda Solistleri bu gece verecekleri konseıde Haendel, Bach, Erkin ve Elgar'ın yapıtlarmı seslendirecek. SERGİ Türk Resim Sanatmda Ustalar' • Kültür Senisi — TUrk Resim Sanatında Ustalar karma resim sergisi Kile Sanat Galerisi'nde 24 kasım günü açılıyor. Sergi kapsamında Halil Paşa, Hoca Ali Rıza, Feyhaman Duran, Nazmi Ziya, Şevket Dağ, VeCih Bereketoğlu, Hikmet Onat, tbrahim Çallı, Naci Kalmukoğlu, Hamit Görele, Mahmut Cüğdağ, tbrahim Safı, Fikret Mualla, Şeref Akdik, Bedri Rahmi Eyuboğlu, Cevat Dereli, Edip Hakkı Köseoğlu, Mustafa Esirkuş, Şefik Bursalı, Ayetullah Sümer, Hayri Çizel, Malik Aksel, Zeki Kocamemi, Orhan Pekel, Cemal TbUu, Ali Çelebi, Nuri lyem, Cihat Burak, Nedim Günsür, Turan Erol, Adnan Vannca, Can Göknil, Comet, Burhan Uygur, Uğurcan ve Salit Turhan'ın çalışmalan sergileniyor. Kile Sanat Galerisi'ndeki sergi 27 aralığa dek sürecek. Mahir Güven'in resimleri • Kültür Servisi — Mahir Güven'in resim sergisi Galeri Vinci'de 28 kasım günü açılıyor. 1958 doğumlu sanatçı 1976'da Güzel Sanatlar Akademisi resim bölümüne girdi. Güven Neşet Günal Atölyesi'nden mezun olduktan sonra ilk kişisel sergisini 1981'de Ankara'da açtı. Sanatçı daha sonraki kişisel sergilerini 1983, 1984 ve 1987 yıllarmda gerçekleştirdi. 1989 ! da tstanbul Festivali Birinciük Odülü'nü kazanan Güven'in Amerika, îsviçre ve Fransa'da önemli koleksiyonlarda çeşitli resimleri yer alıyor. Çalışmalannı Istanbul'da sürdüren sanatçımn sergisi 24 aralık gününe dek devam edecek. TİYATRO 'Gel Kaçalım' başlıyor • Kültür Servisi — Hadi Çaman-Yeditepe Oyuncuları, geçen sezon sonu hazırladıkları ünlü halyan yazar Aldo Nicolai'nin yazdığı, Hale Tuntay'ın çevirdiği, Yiğit Tuncay'm yönettiği "Gel Kaçalım" adlı duygusal güldürüyü, yerleşik salonlan Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde bugünden itibaren sergilemeye başhyor. Oğuz Oktay-Gönül Tuncay ve Hadi Çaman'ın oynadığı Gel Kaçalım her hafta perşembe 15.30 ve 21.15, cumartesi 18.30, pazar gunleri saat 15.30'da sunulacak. Kaüe Juurela Ttirlriye'de • Kültür Servisi — Finlandiyalı tiyatro ve opera sanatçısı Kalle Juurela bir haftahk tatilini geçirmek üzere Istanbul'a geldi. Kendi ülkesinde ve ABD'de, FinJandiya Operet Tiyatrosu'nun sahnelediği "Çardaş Fürstin" operetinde Kont Boni Kancsianu rolünü canlandıran Juurela, Istanbul'da Devlet Opera ve Balesi'nin sahnelediği "Çardaş Fürstin"i izledi. Finlandiya'da yayımlanan Seura adh haftahk dergi için turlar da düzenleyen Kalle Juurela, önümüzdeki aylarda derginin okuyuculanyla birlikte tekrar Türkiye've geleceğini ve "çok özel" bulduğu Pera Palas Oteli'nde kalacaklannı dile getirdi. POZITIF VIBRATIONS ÇAĞDAŞ MÜZIK Michal Urbaniak Urszula Dudziak 24 kasım 1990, 5:30 ve 8:30 CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU Satonu?T485392 Galteria:5599560 Vakkorama Taksım:1511571 Suadiye 360 90 90 Organızasyofi Pozittf 144 33 94 'Kıble' adlı TVdizisine Türkiye'yi de alan Ispanyolyazar Juan Goytisolo: İrtica,tslaımyoksullaştırırÜnlü Ispanyol yazar Juan Goytisolo, İspanyol TV'si için hazırladığı dizinin Türkiye'yle ilgili bölümlerini tamtmak amacıyla Istanbul'daydı. Goytisolo Türk, Osmanlı, İslam ve Arap kültürleriyle ilgili görüşlerini anlattı. MİNE G. SAULN1ER Juan Goytisolo, İspanya'nın önde gelen yazarlarından biri. Paris, Barcelona ve Marakeş (Fas) üçgeninde yaşayan yazar, İspanya'da silinmeyecek izler bı- rakan Arap kültürü ve genelin- de Akdeniz İslam tarihi ile ya- kından ilgili. tspanyol televizyo- nu için bu ilgi çerçevesinde bir belgesel dizinin senaryosuna ve sunuculuğuna imza atan Goyti- solo, geçen hafta söz konusu di- zinin Türkiye ile ilgili dört bö- lümünden ikisini tamtmak ama- cıyla, kentimizde bulunuyordu. "Alkıbla" (Kıble) adını taşı- yan dizinin Istanbul bölümü, İspanyol TV'sinde yayımlandı- ğında, tstanbul'u tanıyan tspan- yol seyircileri tarafından eleşti- rildi. Kendisini, "Kalabahklann büyülediği biri" olarak tanımla- yan Goytisolo, eleştirilen bölüm- de uzun uzun Eminönü-Sirkeci insanlannı ve özellikle palabı- yıkh, yağız Türk erkeklerini gös- tererek; "Türkler güzel bir ırk" yargısına vanyor, kannca yuvası gibi kaynaşan kalabalıklar ustü- ne geniş bir anlatı geliştiriyordu. Kapadokya ile ilgili bölüm ise, bu doğa harikasmın Barcelona 1 daki "Sagrada Familia" (Kutsal Aile) anıtının ünlü mimari Ga- udi'nin yapıtlanyla benzerliğini vurgulamakta. — Sayın Goytisolo, kaç yaşın- da yazmaya başladınız? — Altı, yedi yaşında. O gün- den bu yana da, yazmaktan bas- ka bir iş olabileceği aklıma gelmedi. — Hep kaleminizle mi kazan- dınız yaşamınızı? — Hayır. Franco döneminde Fransa'ya iltica etmek zorunda kaldım. Siyasal nedenlerle tabii. Kitaplarım, on dört yıl süreyle tspanya'da yasaklıydı. Bir süre Paris'te, Gallimard Yayınevi'nin damşmanı olarak yaşamımı ka- zandım. Sonra ABD'ye gittim. New York ve Boston üniversite- lerinde dersler verdim. Franco 1 nun ölümünden sonra kitapla- rım İspanya'da basıldı, çok sa- yıda yabancı dile çevrildi. Artık yalnızca yazarak yaşayabi- liyorum. — Arap-tslam kültürü sizi çok Ugilendiriyor. Nasıl başladı bu ilgi? — tspanyol kültürünün, en önemli katmanlarından biri olan Arap-tslam etkilenmesini incelemeden anlamak olanaksız. Arap-İslam kültürünü tanıdık- ça, ispanyol kültürünü daha iyi kavramaya ve düğümleri çözme- ye başladıın. Her şey netlik kazandı. — İspanyol ve Arap kültürieri demek böylesine kaynaşmış? — Hayır. îspanya, Batılı bir ülke. Yalnızca Arap kulturünün dilimize dörı bin sözcuk bırak- tığını göz önüne almak gerek. Yadsmmayacak bir Arap katma- nı var. — Türkçede de İspanyolca kökenli sözcükler oldugunu bi- liyor musunuz? — Evet! Örneğin "Palavra".. — Palavra, masa, bavul, ta- pon, takoz, karambol, papel, kambiya.. BEN BİR KENT HAYVANIYIM — Juan Goytisolo, kalabalık- laria ilgilenen bir yazar. "Ben bir kent hayvanıyım" diyen Goyti- solo'nun "Sa>-aş Sonrası Bir Peyzaj" adlı kitabının kahramanı da kalabalık. (Fotograf: Suat Kozluklu) — Epeyce varmış! — Peki, Osmanlı kültürünü Arap kültürü saydığınız için mi Türkiye ile ilgilenivorsunuz? — Hayır. Osmanlı kültürü yoğun ve özgün. Elbet tslamiye- tin etkisi var, fakat başlıbaşına bir uygarlık oluşturuyor. tnan- cuna göre, Osmanb kültürü Batı tarafından çok yanlış anlaşıldı; çağdaş Türkiye'de yanlış değer- lendiriliyor. Örneğin, şiirde bir Mevlana'nın varlığı beni büyü- lüyor. Mevlana'yı tspanyolcaya ben çevirdim. Çok iyi bir Ingi- lizce çevirisinden. Çünkü bu ozan Farsça yazmış. fnanın, ba- şarılı oldu îspanyolcası. Mevla- na büyük bir ozan ve devrinde tek. Beni derinden etkileyen de- ğerleri, zamanı için çok ilerde bir hoşgörüyü savunmuş. — Sizce bu hoşgörü çağdaş Türkiye kültüriinde kendisini gösteriyor mu? — Göstermesini dilerdim. Dünyada en kötü şey, bir ideo- lojinin, dogma ya da sistemin başka düşüncelere yer bırakma- yacak biçimde yerleştiğini gör- mektir. Şimdilik, Türkiye'deki durum için Avrupa gibi dene- mez. Bunu benim kadar siz de biliyorsunuz. Fakat Osmanlı dö- neminde de güncel bir hoşgörü- den söz edemeyiz. Ben o devir- de yaşasaydım, öldürürlerdi. Mevlana başka. Bu büyük sa- natçı, dunyaya ve insanlığa ola- ğanüstü bir barış mesajı bırak- tı. Ben kendimi bu anlamda bir Mevlevi duyumsuyorurn. — "Kıble" dizisinin İstanbul bölümünde kalabalıklardan çok söz ediyorsunuz. Sıkılmıyor mu- sunuz bu kalabalıklardan? — Hayır. Kalabalık çekiyor beni. Bir "kent hayvanıyım" ben. Nevv York, Paris metrola- n, insan yığınları arasında ola- ğanüstü bir entelektüel uyan bu- luyorum. Bir kitap yazdım. Adı: "Savaş Sonrası Bir Peyzaj" ki- tabın kahramanı, alabalık. Met- ro tünelleri, o kıvıl kıvıl yaşam. — Kapadokya ve Gaudi ben- zerliginden biraz söz eder- misiniz? — Kapadokya'yı gördüğüm- de, ilk kez demek istiyorum, bü- yük bir heyecana kapıldım. Ga- udi'yi tanıyan birinin Kapadok- ya'yı görüp bu ünlü miman dü- şünmemesi olanaksız. Kapadok- ya'nın her köşesi sanki Gaudi- nin elinden çıkmış bir sanat ese- ri. Bu bağlantıyı yazılı olarak kurmak daha önce nasıl olup da kimsenin aklına gelmedi, şa- şıyorum. — Sayın Goytisolo, Türkce de biliyorsunuz. Türkiye ile ilk ta- nışmanız nasıl oldu? — İstanbul'a ilk kez yirmi bir yıl önce gelip bir ay kaldım, ro- maıı yazıyordum o sırada. 12 yıl sonra tekrar gelip Türkiye'yi gezdim. Son yıllarda hep geliyo- rum. İspanyolcada da bir kitap var. Adı: "Türkiye'ye Yolculuk". bu kitap, Türkiye'yi öylesine çe- kici ve sevimli bir düşman ola- rak anlatmış ki, bana bu ülkeyi yakından tanımak isteği verdi. — En çok hangi kitaplan okuyorsunuz — Eski Arap yazarlarını, su- fileri çok seviyorum ve yakından ilgileniyorum kültürleriyle. — Herhangi bir dine inanıyor musunuz Sayın Goytisolo? — Hayır. Inançsızım. Butun dinlerde var olan ve İslamın gü- nümüzde yaşadığı irticanın, ts- lam kültürünü yoksullastıran bir politika oldugunu düşü- nüyorum. ABD'deki sergilerde Frida Kahlofırtınası esiyor Feministler ona ta or1954'te 47 yaşında ölen Meksikalı ressam Frida Kahlo, Amerikalı genç kızların en çok hayranlık duydukları 20 kadın arasında. ABD'de birçok galeride Kahlo'nun tabloları sergilenirken kitabevleri de Kahlo haftaları düzenliyor. ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — 1954 yılında 47 yaşında ölen Meksikalı res- sam Frida Kahlo 1970'lerin ba- şına kadar küçük bir sanatsever çevTesi dışmda kimsenin tanıma- dığı dahilerden biriydi. Kahlo, geçenlerde Sassy adh gençlik dergisinde yapılan sıralamada Amerikah genç kızlann en çok hayranhk duyduklan 20 kadın arasında yer aldı. Şu an Nevv York'ta başta "30 yuzyıl boyun- ca Meksika" adh Metropolitan Müzesi sergisi olmak üzere, Milli Çizim Akademisi'ndeki "Mek- sikalı Kadınlar", Marry Ann Martin Güzel Sanat Galerisi ve ÇDS Galerisi'nde Soho'da "Fri- da Kahlo ve arkadaşlannın portreleri" adlı fotograf sergisi ve çeşitli film gösterileri Kahlo 1 yu içeriyor. Geçen yıl mayıs ayında Sotheby'deki açık arttır- malarda Latin Amerika serisin- de Kahlo'nun kendi portlerinden biri 1.5 milyori dolara satılarak rekor kırdı. Kitabevlerijfahlo ile ilgili kitapların yeniden piyasa- ya çıkışı nedeniyle Kahlo haf.ta- ları düzenliyorlar. Meksika hü- kümeti, Kahlo'yu ulusal hazine- ye katarak onurlandırdı. Meksi- kah kadın artistlerin çoğu Kah- lo'yu Meksika'mn gelmiş geçmiş en büyük ressamı ilan ettiler. Yaşadığı süre içinde sadece iki kez tek başına sergi yapma im- kânı bulan Kahlo'nun ABD'de- ki hayranları arasında Madon- na ve Isabella Rosselini de bu- lunuyor. Kahlo'nun en iyi tablo- larından 1940'ta yaptığı kendi portresi ve 1932'de yaptığı "Do- ğumum"u satın alan Madonna, arkadaşlarını da bu tabloları se- venlerden seçtiğini söylüyor. Ro- bert de Niro'nun film şirketi Tri- beca Productions, yönetmen Luis Mandok'a Frida Kahlo'nun hayatı ve Diego Rivera ile yaşa- dığı ask üzerine yeni bir film ıs- marlamış durumda. 18 yaşındayken geçirdiği tra- fık kazası nedeniyle sakat kalan ve sık sık ameliyat edilen Kahlo sürekli içinde bulunduğu fiziki acıları resimlerinde çarpıcı bir şekilde dile getirdi. Alman Musevisi bir baba ve Kızılderili bir anneden gelen Kahlo, resimlerinin çoğunda kendi portrelerini çalıştı: "Ken- di portrelerimi yapıyorum, çün- kü çogunlukla yapayalnızım. Çünkü en iyi bildigim kişi be- nim." Feminist hayranlanna göre Frida, çok ünlü bir ressamla bir- likte olmasına rağmen Rivera ile ne rekabet etmeye kalkıştı ne de Rivera'yı taklit ettL Rivera resim yapması için Kahlo'yu sürekli teşvik etti ve hiçbir zaman Kah- lo'nun resimlerine duyduğu hay- ranlığı saklamadı. Nevv York'ta- ki Meksikalı Kadınlar sergisine Kahlo hakkında bir yorum ya- zan feminist ressam Miriam Schapiro'ya göre: "Frida çekici bir amatör rolü oynamayı üst- lcnerek, büyük dahi rolünü eşi- ne bıraktı. Gerçegin erkek göz- üyle görülüp kabul edildiği ta- rihi bir dönemde yaşamış oldu- gu düşünüiürse Frida'nın neden gercek bir feminist oldugu orta- ya çıkar. Frida o dönemde ger- çegin kadın gözünden nasıl gö- riindügünü gosterdi. Hem femi- nen bir kapasiteye hem de er- keklerle özdeşleşmiş kabul edi- len sarsılmaz inanca sahip oldu- gunu kanıtladı." MAYMUNLU KENDİ PORTRESİ — Ünlü Meksikalı ressam Di- ego Rivera'yla uzun süre birlikte olan Frida Kahlo, yapıtlannda daha çok kendi portrelerini çalışmıştı. Mehmet Güler'in resim sergisi Ben Adam Sanat Galerisi'nde Fırtınayladinginlik bir arada Mehmet Güler, çalışmalannı uzun yıllardır Almanya'nın Kassel kentinde sürdürüyor. Güler, "Bütün sanat yaşamımda kendi kültürümden yola çıkarak evrensel bir dil yaratmayı amaçladım" diyor. 29.12 90/03.01 91 •MTroSTUM» |1)132««.43 11)1123*» Macaristan, "BudaTunaPeşte". Franz List'in ülkesi, uçakla, YP, YILBAŞI BALOSU dahil 425$ +500.00 TL. Çekoslovakya/'Kristallerülkesi'.'.. Uçakla, YP- YILBAŞI BALOSU (Lütfen Acentemizi arayınız.) Yunanistan, Uzo, Buzukive Sirtaki'.'.. * * * oteller, oda-kahvaltı, YILBAŞI BALOSU dahil 270$ +500.000 TL. Mısır, "Ramses'in Diyarı'nda Nil Sefasıü, Uçakla, Nil Gezisi, Menfis, YP, 1. sınıf oteller GEMİDE YILBAŞI BALOSU dahil 550$ + 890.000 TL. Tunus, "Yılbaşında yazgüneşi". Uçakla, YP, geziler, YILBAŞI BALOSU dahil 835$ EMLAK BANKASI TATİL KREDİSİYLE... A Y R I N T I L I B İ L G İ İ Ç İ N L Ü T F E N A C E N T E M İ Z İ A R A Y I N I Z ! >SUI|.r*l (DS729373 (1)5582*69 Atatty/bt MİTOSTURIZMTİCARETA.Ş. Halaskargazi Cad. 48/1 Harbiye/istanbul (1)132 4842-43-11)132 36 95 [11Î37M24 OdMy/bt. 'MI0ASTUR1ZM (4)127 59 43 A-1778 127 59 44 LUDMİLA BEHRAMOĞLU Mehmet Güler "gurbetçi" ressamlarımızdan. 1965'te Av- rupa sınavını kazanarak yüksek ihtisas yapmaya gittiği Kassel'- de o gün bugündür yaşamını sürdürüyor. 1983'te DYO, Se- dat Simavi ve Vakko odüllerini art arda kazanan sanatçı başlan- gıçta daha çok başarılı grafık ve gravür çalışmalanyla tanındı. Galeri Ben Adam'da sergiledi- ği 20 kadar yapıtmda da grafik ve özgün baskı geleneğinin izleri hâlâ sürüyor görünüyorsa da çoğunluğu yağhboya olan çalış- malarda gerek seçilen çarpıcı renkler, gerek boyayı sürme bi- çimindeki coşku daha çok dışa- vurumcu bir ressamla karşı kar- şıya olduğumuzu kanıtlıyor. Mehmet Güler pek sevmiyor böylesi tanımlamalan. O uzun yıllann yoğun çahşmasının so- nucunda kendine özgü bir dil bulduğu inancında. Gerçekten de genellikle ana renklerden oluşan geniş boya yüzeylerinin arasında beyaz ve koyu renk kontrastıyla oluşturulmuş, ince- cik tel gibi çizgilerle de belirgin- leştirilmiş daha çok figüratif özellikler taşıyan boya vuruşla- n tüm resimlerde beürgin bir te- manın varlığmı düşündürüyor. "Bu sergideki resimlerinde Anadolu kadınının çağdaş Ba- tılı kadınla karşılaşmasını konu aldım. Karşıtlıklar ilgimi çeki- yor. Bu nedenle resimlerde din- ginlikle fırtına bir arada. Aynı dokunun tersini bilinçle oluştu- ruyorum. Hem etkiyi çoğalt- mak hem de kompozisyon için. Küçük parçalardan oluşan ha- reket ve ona karşılık bir renk se- ti var. Renk de anlatım olarak soyut bir biçim. Resme yaşam ve devinim getiriyor." Mehmet Güler'in resminde fı- gür kaygısı çok belirgin, ancak genel eğilim olarak çogunlukla boya tadı için deseni feda edi- yor: "Ancak desene tamamen de kıyanvyorum. Bütün mesele kompozisyonu bozmadan ikisi- ni bir arada kullanabilmek. Re- simlerimde boya ve desenin iç içe olması belkemiği oluşturu- yor. Resmimde eskiden beri var olan öğeler hep içerikle bağlan- tılı olmuştur. Çıkış kaynağım hep bir içerik, ancak resim ge- lişirken bu içerik ikinci planda kalıyor. resimsel, plastik ögeler resmin bütününde öne çıkıyor ve alıp kendini götürüyor. O gün içinde bulunduğum nıhsal durum, iç dünyam, duydukla- nm, düşündüklerim hepsi çalış- mama yansıyor." Mehmet Güler'in doğu sanat- lanndan etkiler aldığı biünen dı- şavurumculuğa eğilim duyması çok doğal. Sanatçımn bir göre- vi olduğu bilinci onu Alman dı- şavurumcularına yaklaştırıyor. Gravür çıkışh olması bu yakın- laşmayı kolaylaştırsa da bugün- kü çizgisi içtenlikli, duygu yo- ğunluğuna dayalı anlıksal bi- çimlemesi onu soyut dışavu- rumculann ve "post ekspresyo- nistler"in tarzına yöneltecek gi- bi. Doğulu duyarhğı, Batılı anla- yışla başanh, etkileyici bir sonu- ca ulaştırmayı bilmiş Mehmet Güler. "Tüm sanat yaşamım boyunca kendi kültürümden ha- reket ederek evrensel bir dil ya- ratmayı amaçladım. Bugün bu- na ulaştığım düşüncesindeyim" diyor kendisi de. Kanlar Koğuşıı • KAHİRE (AA) — Mısır'daki en önemli sanat olaylarından biri olarak kabul edilen 14. Uluslararası Kahire Film Festivali, 3-16 aralık tarihleri arasında düzenlenecek. 45 ülkeden 180 fılmin gösterileceği festivale Türkiye'den 27'inci Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Film" ödülünü kazanan "Karılar Koğuşu" da davet ediidi. Kemal Tahir'in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan filmle, Halit Refiğ "En İyi Yönetmen", Hülya Koçyiğit de "En İyi Kadın Oyuncu" odüllerini kazanmıştı. Bir yarışma niteliğinde olmayan Kahire Film Festivali'nde bu yıl filmleri gösterilecek yönetmenler arasında ispanyol Carlos Saura, İtalyan Lina Tiltamore, Fransız Yves Wassier ve Sovyet Sergey Baradnot da bulunuyor. ' Ifeni ldtaplar sergisi • Kültür Servisi — Türkrye Yayınalar Birliği'nin Basın Müzesi'ndeki "Yeni Kitaplar" sergisi 26 kasıma dek açık kalacak. Her ay yeni çıkan kitaplan tamtmayı amaçlayan sergiye 30 yaymevi 160 kitapla katıldı. Sergi, 26 kasımdan sonra da Atatürk Kitaplığı'nda devam edecek. Film de^ikligi • Kültür Senisi — Atatürk Kültür Merkezi Sinema Salonu'nda 28-29-30 Kasım, 1-2 aralık tarihlerinde gösterileceği bildirilen "Benim Güzel Çamaşırhanem" isimli filmin değiştirilerek yerine yönetmenliğini Fünızan ve Gulsün Karamustafa'mn yaptığı, Hülya Avşar ve Yaman Okay'ın rol aldığı "Benim Sinemalanm" isimü Türk filmi gösterime gireceği belirtildi. Gitar Konseri • Kültür Senisi — Gitarist Carlo Domeniconi 28 kasım çarşamba günü, saat 18.30'da tstanbul italyan Kültür Merkezi'nde bir konser verecek. 1947 doğumlu Domeniconi gitar! öğrenimine 1960 yıhnda başladı. 1966'da Berlin , Yüksek Müzik Okulu'ndan mezun olduktan sonra aynı okulda görev alan sanatçı 1977'de lstanbul Konservatuvan'nda gitar bölümünü kurdu. 1980 yılına dek konservatuarda hocahk yapan Domeniconi daha sonra Berlin'deki görevine geri döndü. Domeniconi 1981'de Berlin'in 750. yılı onuruna "Bağlama ve Gitar için Konçerto" adlı parçayı besteledi. UGÜN • Anma toplantısı Orhan Veli, ölümünün 40. yılında bugün saat 16.00'da Atatürk Kitaphğı'nda düzenlenecek bir toplantıyla anılacak. Toplanuya Oktay Akbal, Konur Ertop ve Ataol Behramoğlu katıhyor. • Solanas'ın filmi Fernando Solanas'm "Tangolar" adh filmi saat 14.30 ve 18.00'de AKM sinema salonunda izlenebilir. • Su da Yanar Ali özgentürk'ün yönettiği "Su da Yanar" adlı film saat 18.00'de Fransız Kültür Merkezi'nde gösterilecek. 5 ARALIGA KADAR AÇIK KALACAK — Mehmet Güler'in Ben Adam Sanat Galerisi'ndeki resim sergisi S aralık gunüne kadar göriılebilecek. BÎLSAK 1 TA BUGÜN 22 Kasım Perşembe: 19.00 Tarkovski Sinemasmda Resim Sanatı: Fiiruzan, Mehmet GÜLERYÜZ, Ibrahim ALTINSAY, SemihKAPLANOGLU 19.00 BilimDizisi 4 : Yaşama Müdahele Kuralları: Biyoetik Beyazıt Ç1RAKOĞLU, Yamaıi ÖRS Görsel Sanat Atölyeleri Mehmet GÜLER YÜZ yönetiminde (Per.-Cum.) Yoga Zerrin AKGÜN (P.tesi-Per. 18.30-19.30) Cafe-Foyer-Bar (Giriş) 12.00-00.30 Rock Cafe-Bar (5 JCat) 12.00-18.00 HeavyMetal 18.00-24.00 Rock Murat Net-Murat Pazar BİLSAK, Sıraselviler Cad., Soğancı Sok.7 CIHANGIR 143 28 79-99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle