01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 ^ Lübnarîda saldın • BEYRUT (AA) — Lübnan'daki Hıristiyan güçlerin komutanı General Michel Aoun'un en üst düzey yardımcısı Askeri Polis Komutanı Yarbay Adel Sassin'in evine silahu bir saldın düzenlendiği bildirildi. Lübnan polisi, Sassin'in, Beit Meri kasabasındaki evine kimliği bilinmeyen kişilerce düzenlenen saldından yara almadan kurtulduğunu, evi koruyan muhafızlardan dördü ile bir Hıristiyan sivilin öldüğünü açıkladı. Arafat'ın vaadi • KUDÜS (AA) — Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın, "Barışa Elinizi Uzatın" adlı tsrailli barış hareketi yetkilileri ile bu ay sonunda ya da şubat başında Kahire'de yapacakları gösteri sırasında görüşme vaadinde bulunduğu bildirildi. Hareketin yetkililerinden ve Mısır'ın başkenti Kahire'de bin dotayında barış yanhsının katılması ile düzenlenecek gösterinin organizatörü Victor Balit'in yaptığı açıklamaya göre Arafat, örgüt yetkililerine gönderdiği mesajda, Kahire'de kendilerini şahsen kabul edeceğini bildirdi Şevardnadze Bükreş yolcusu • Dış Haberler Servisi SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin yarın Roraanya'nın başkenti Bükreş'e geleceği bildirildi. Bu arada Ulusal Kurtuluş Konseyi Başkan Yardımcısı Silviu Binucan Romanya'nın sosyalizmi bırakarak Batı ile ilişkilerini geliştireceğini açıkladı. Sri Lankada çatışmalar • COLOMBO (AA) — Sri Lanka'da karşıt Tamil gruplan arasındaki çarpışmalar yeniden şiddetlenirken, ölenlerin sayısı da giderek artıyor. Hükümet yetkililerinin verdiği bilgiye göre, ülkenin kuzeybatısında Tamil Kaplanian iie HaH; - ~.r -»•« Kurtuluş Orgütti yyeleri(/.'. arasındaki son çarpışmalarda toplam SO kişi ölürken, 7 kişi de yaralandı. Sudan'da kıyını • HARTUM (AA) — Sudan'da Şiluk kabilesine mensup yüzlerce kişinin, Arap kabileler tarafmdan öldürüldüğü bildirildi. Sudan'ın başkenti Hartum'daki iyi haber alan kaynaklara göre Al Jebeilein bölgesinde, Şiluk kabilesinden bir kişinin, bir Arap çiftçiyi öldürmesi üzerine 28 aralıkta patlak. veren olaylarda yüzlerce Şiluk mensubu katledildi. Aynı kaynaklar Arap kabile üyelerinin, otomatik silahlarla Şiluk'lara saidırdıklannı ve tam bir kıyım gerçekleştirdiklerini ifade ediyorlar. Hartum'daki resmi kaynaklar ise bu haberleri doğrulamayı ya da yalanlamayı reddediyorlar. 6.1.1990 Cumartesi 16.00 Doğu Avrupa'dan Ycni Dönen Gazeteci-Yazar Cengiz ÇANDAR' ın gözüyle Doğu Avrupada Değişim ve Türkiye 7.1.1990 Pazar 12.00 Deniz BAYKAL (SHP Genel Sekreteri) 1990lara Sosyal Demokrat Bir Bakış MÜLKİYELİLER B İ R L İ Ğ İ İ S T A N B U L Ş l B E S İ Muallim Nacı Cad 153/A 80820 Kuruçeşme/IST. Tel (1) 157 46 34-35 Bulgaristan'da Türklere karşı düzenlenen gösteriler giderekyayılıyor Soydaş4 ateş altında'Ankara, Türk aleyhtan gösterileri "eski zihniyetin provokasyonları" olarak nitelendirdi. Dışişleri sözcüsü Murat Sungar, bu hareketlerin kaynağımn yerel yönetim kademelerinde henüz tasfiye edilmediği anlaşılan Jivkov döneminin kötü mirası olduğunu belirtti. Dış Haberler Servisi — Bulga- BTA, önceki gün Filibe, Şumnu, ristan'da Türklere ad, din ve dil Rusçuk, Smolyan ve Turgovişte seçme özgürlüğt) tanınrnasına kentlerinde, Bulgaristan Komünist karşı düzenlenen gösteriler, ülke Partisi Merkez Komitesi'nin Türk çapında yaygınlaşarak sürüyor. azınlığa bazı haklanm iade etme- Kırcaali'de başlayan gösteriler, sinin, düzenlenen gösterilerle pro- Filibe, Şumnu gibi Türklerin yo- testo edildiğini duyurdu. Ajans, gun olarak yaşadığı diğer bölge- gösterilere binlerce Bulgann katü- leredesıçradı. Göstericüer, Türk- dığını, göstericilerin, Türklere lerin gelecegine ilişkin kararların haklannın iade edilmesi konusun- halkoylamasıyla bdirlenmesini is- da kendilerine danışılmadığından tiyorlar. Dışişleri Bakanlıgı dün yakındıklanru bildirdi. yaptığı açıklamada, gösterileri, BBC Radyosu da, Bulgaristan- "eslti zihniyetin daki gösterilere ilişkin olarak ver- provokasyonlan" olarak nite- diği haberinde, Türklere verilen lendirdi. haklara karşı ilk gösterüerin dü- Bulgaristanresmihaber ajansı zenlendifei Kırcaali'de de, önceki gün ve dün gösterilerin yer yer sür- düğünü belirtti. Kırcaaü Komü- nist Partisi yöneticilerinden bü>1ik bölümünün de Türklere verilen hakları protesto ettikleri bildiril- di. Bu arada, Varaa'da da Türkle- re verilen hakları desteklemek amacıyla baa gösterilerin yapudı- ğı belirtiliyor. BTA ajansı, Vama- da düzenlenen gösteride, gösteri- cilerin, "düşüncesiz Bulgarların gerilimi tırmandırmalan" cleştir- diklerini bildirdi. Ajans, Varna- daki gösteriye kaç kişinin katıldı- ğını belirtmedi. Bulgaristan Sendikalar Federas- yonu Yönetim Kurulu da bir bil- diri yayımlayarak, herkesin ad seç- me hakkına sahip olduğunu kay- detti. öte yandan AA'nın haberine göre dün Bulgaristan'm Kırcaali kentinde Türkler, yeni yönetimin Türk azınlığın haklannı iade et- me karannı desteklemek arnacıy- la gösteri dUzenlerken, karara kar- şı olan Bulgarlar da bir protes'o gösterisi yaptılar. tyi haber alan kaynaklara gö- re, yeni rejimin Türk azınlıkla il- gili politikasına karşı çıkan Bul- gar "miniyeçaeri", hükümete bas- kılan yoğunlaştırmak için göste- ri yaparlarken, Türkler de yeni yö- netimi desteklemek ve haklannı savunmak için ayrı bir gösteri dü- zenlediler. "Provokasyon" Bulgaristan'da, Türk azınlığın haklannın iade edilmesini protes- to eden gösterUerin artması üze- rine Ankara dün bu konudaki ses- sizliğini bozarak söz konusu gös- terileri "eski zihniyetin provokasyonlan" olarak nite- lendirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar, konuya ilişkin so- rulan yanıüarken, bu hareketle- rin, yerel yönetim kademelerinde henüz tamamen tasfiye edilmediği anlaşılan eski zihniyetten kaynak- landığını söyledi. Sungar, bu provokasyonlann hem Bulgaristan'm huzur, istik- rar ve uluslararası itibaruu hem de Türk-Bulgar ilişkilerinin geleceği- ni hedef aldığını bildirerek, şöyle devam etti: "Söz konusu çevreterin, Jivkov döneminde yapüan yoğun propa- gandanın hafızalardaki zehirli iz- lerinin henüz silinmemiş olmasın- dan yararianarak yaratmaya ça- hşnldan gergüdikkrin, bir yaadan yeni yönetimin ortaya koyacagı- na gıivendiğimiz kararlı ve basi- retli tutum, diger yandan sovdaş- larunız da dahü olmak uzere, Bul- garistan halkımn bu tahriklere ka- pılmama olgunluğunu gösterme- leriyle, en kısa surede aşılacagıaa ve Bulgaristan'ın, Jivkov döoemi- nin bu kotu mirasını geride bıra- karak refonn ve danokratüdeşnıe sürecini istikrar icinde Ueri götü- receğine inanıyoruz." Pakistarfda tren kazası: 210 ölüYolcu treninin garda beklemekte olan yük trenine çarpması sonucu meydana gelen, ülke tarihinin en büyük tren kazasında, 400 kişi de yaralandı. Bölgeye askeri birlikler yollandı, acil kan yardımı çağnsı yapıldı. KARAÇİ (AjansUr) — Pakis- Kazada 210 kişi ölürken 400 civa- tan'da dün bir yolcu treninin, nnda kişi de yaralandı. yanlış makasa girerek garda bek- Karaçi'nin 360 km kuzeyinde- lemekte olan bir yük trenine çarp- ki Sukkur'daki kazada trende ması sonucu ülke. tarihinin en bü- 1400 yolcunun bulunduğu bildi- yük tren kazası meydana geldi. riliyor. Olay hakkında bilgi veren Pa- kistan Demir Yollan'nın yerel yet- kilisi Ahmed Abbasi, bölgeye yar- dım için askeri birliklerin gönde- rildiği ve kan yardımı için cağn yapıldığıru belirtti. Bölge idare yardımcılanndan Haznl Baksh, Sukkur'da toplam 300 yatak kapasiteli 7 hastane bu- lunduğunu, yaralıları yatıracak yer bulmakta güçlük çektiklerini ve acil kan yardımına gereksinim duyduklannı belirtti. TBMM Başkanı Kaya Erdem, Başbakan Yıîdınm Akbuint ve Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, Pakistan'da meydana gelen tren kazası dolayısıyla, bu ülke yetki- lilerine birer taziyet mesajı gön-1 dererek, üzüntülerini dile getirdi- ler. TBMM Başkaru Erdem, Pakis- tan Meclis Başkanı Miraj Haiid'e gönderdiği mesajda, meclis ve şahsı adına, Halid ve kazada ölen- lerin yakınlanna başsağlığı dilek- lerini bildirirken, Başbakaıı Ak- bulut da Pakistan Başbakanı Be- nazir Butto'ya gönderdiği mesaj- da, kendisi ve hükümet adına ay- nı dilekte bulundu. Dışişleri Bakanı Mesut Yümaz da, Pakistan Dışişleri Bakanı Şa- habzade Yakub Han'a bir taziyet mesajı göndererek başsağlığı di- ledi. AzERBAYCAN Iran sınıruıda gösteriler sürüyor Sovyetler Birliği ile İran arasındaki 800 kilometrelik sınırda, gösterilerin yaygınlaşiyor. Dış Haberier Servisi — Sovyet- ler Birliği'nin Azerbaycan Cunı- huriyeti'nde, İran Azerbaycam ile birleşme yolunda yapılan gösteri- ler sürüyor. Gösterilerin Sovyetler Birliği ile İran arasındaki 800 ki- lometrelik sınırda giderek yayüdığı belirtiliyor. Sınınn iki tarafında da tran ve Sovyet ask.erlerinin alarrtı- "dâ olduklan bildirilîyor. AP'nin haberine göre Ermenis- tan sınırlan icinde yer alan, ancak Azerbaycan'a bağh olan Nahcivan özerk Bölgesi'nde önceki gün başlayan olaylar, Sovyetler Birli- ği'nin lran'la olan sınırında gide- rek yayılıyor. Sovyet Azerileri, tran Azerbaycanı ile birleşme yo- lundaki gösterilerini yer yer sür- dürüyorlar. Bölgeye takviye birlik gönderilmesine karşın, gösterici- lerin, sınır boyunca gözetleme ku- lelerine ve sınır görevlilerine sal- dınlarını sürdürdükleri belir- tiliyor. Ajanslar, Nahcivan'daki göste- riler sırasında bir kişinin öldüğü- nü belirtiyorlar. KGB'nin sınır gü- venliğinden sorumlu siyasi daire- sinin üst düzey yetkililerinden İvan Petrovas, "illegal hareketler" olarak tarumladıgı eyiemlerirk, ön- ceki gün s'abaha kadar sürdüğü- nü belirUi. Iran sınınndaki Sovyet yetkili- leri de yaptıkları açıklamalarda, Sovyet sınır görevlilerinin, göste- ricilere zor kullanmadığıru, ancak Azerilerin büyük bölümünün si- lahlı olduğunu bildirdiler. öte yandan AA'nın haberine göre, Sovyetler Birliği'nin Azer- baycan Cumhuriyeti'nde son gün- lerde meydana gelen olaylardan sonra, bu cumhuriyetin sınırlan tüm yabancılara kapatıldı. TAKVİYE BtRLtKLER V ETMİYOR — So>\etler Birliği'nin önce ki gün gönderdiği takvive birliklere karşın, Nahcivan'daki gösterile rin surdügu bildirilîyor. (Fotoğraf: Reoter) Honecker serbest bırakıldı DİLEK ZAPTÇIOCLU BONN — Demokratik Alman- ya'nın yolsuzluk yaptığı ve göre- vini kotüye kullandığı gerekçesiyle bir süredir evinde hapis tutulan es- ki Devlet Başkanı Eric Honecker serbest bırakıldı. Federal Alraan- ya Sansölyesi Hebnut Kohl, Fran- sa Cumhurbaşkanı François Mit- terrand ile dün iki Almanya ara- sındaki ilişkiler konusunda bek- lenmedik bir görüşme yaptı. Demokratik Almanya'dan Bonn'a ulaşan haberlerde Honec- ker'in yapılan soruşturma sonucu, göz hapsinde tutulmasının deva- mını gerektiren yasal bir neden bulunmadığı kaydedüiyor. Honec- ker'e yerleşmesi için bir apartman dairesi önerildiği de beüitiliyor. 77 yaşındaki Honecker, kasım ayından bu yana Doğu Berlin dı- şındaki iki katlı evinde hapis tu- tuluyordu. Ancak bu evin bir sa- natoryuma dönüştüruleceği daha önce yetkililerce açıklanmıştı. 18 yıl ülkeyi yöneten Honecker, ekim ayında başlayan halk göste- rilerinin ardından görevinden aun- m^tı. Eric Honecker'in, KP ve hükümet içindeki çok sayıda ya- kın arkadaşı ise hâlâ tutuklu bu- lunuyor. Demokratik Almanya eski Devlet Başkanı Eric Honecker, gözaltında tutulmasının devamım gerektiren yasal bir neden bulunmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı. Federal Almanya Başbakanı Kelmut Kohl, dün ögleden sonra François Mitterrand'ı Fransa'nın güneyindeki özel malikanesinde ziyaret ederek iki Ahnanya arasın- daki ilişkilerin seyri hakkında bil- gi verdi. Hatırlanacagı gibi Mit- terrand aralık ayında D.Berlin'e kısa bir âyarette bulunmuş ve "Fransa'nın, iki Almanya'nın bir- leşmesine karşı çıkmayacağını, ama sorunu Avrupa bağlamında ele almak gerektigini" söylemişti. Paris'teki Federal Almanya Büyü- kelçisi'nin Bonn'a gönderdiği son raporda Fransız hükümetinin Al- manya sorununa sıcak bakmadı- ğı anlatıhyor. Büvükelçiliğin rapo- runda, Fransız halkımn birleşme- ye karşı çıkmadığı, ancak yöneti- min fazlasıyla güçlü bir Ahnanya istemediği belirtiliyor. Birleşmiş bir Almanya'nın, Avrupa'daki li- derliği iyice ele alacağmdan kor- kan Fransız hükümeti, AT içinde- ki konumunun tehlikeye düşece- ğini sanıyor. öte yandan Demokratik Al- manya'nın başkenti D. Berlin'de altı muhalefet grubu birleşerek or- tak bir seçim platformu kurdu. 6 mayısta yapüacak olan ilk genel seçimlere muhalefet, "1990 seçim ittifakı" adı altında tek liste ola- rak girecek. BAŞSAĞLIĞI Eşsiz insan, değerli büyüğümüz 1973-1980 12 Eylül'üne kadar CHP Kars Milletvekili Gazeteci-Yazar DOĞAN ARASU kısa ama onurlu yaşamında, ödün vermez demokratlığı ile bize önder olmuştur. Anısı rehberimiz olacaktır. Ailesine ve tüm halkımıza başsağlığı dilerim. Esenyurt Belediye Başkanı DR. GÜRBÜZ ÇAPAN COMECON feshedüsin önerisi Çekoslovakya Maliye Bakanı Vaclav Claus Doğu Bloku'nun ekonomik dayanışma örgütü COMECON'un feshedilmesini istedi. Claus öneri kabul edilmezse ülkesinin COMECON'dan istifa edeceğini kaydetti. Dış Haberier Servisi — Çekos- lovakya, Doğu Bloku'nun ekono- mik yardımlaşma örgütü COME- CON'un feshedilmesini önerdi. Oflerı Çekoslovakya Maliye Ba- kanı Vaclav Claus tarafmdan res- mi ziyaret amacıyla gittigi Polon- ya'da yapıldı. Claus, COMECON'un feshe- dilmesi önerisini gelecck hafta Bulgaristan'm başkenti Sofya'da üye 10 ülkenin başbakanlannın katılacağı zirve toplanüsına suna- caklarım bildirdi. Maliye Bakanı Claus, Polon- ya'nında kendilerini destekledigi- ni behrtti. Claus, önerinin kabul edilmemesi halinde ülkesinin CO- MECON'dan çekilecegini de kay- detti. Pontuslu Rumiar sorun oluyor STELYO BERBERAKİS~ ATİNA — Sovyetler Birliği'n- den akın akın Yunanistan'a göç etmeye başlayan göçmen Rumlar, Türk-Yunan ilişkilerinin yeni bir boyutunu oluşturmaya hazırlanı- yor. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Yunanistan yerine Sovyetler Bir- liği'ne göç eden Karadenizli (Pon- tuslu) Rumlann şimdiki nüfusu, kimine göre 500, kimine göre 650 bin... Sovyetler Birliği'ndeki pe- restroyka akımından yararlanan bu Rumlardan l'5 bin kadan ge- çen yıl Yunanistan'a göç etti. 1990 yılı icinde bu sayının 100-150 bi- ne ulaşması bekleniyor. Yunanistan hüküraetinin, ku- cak açtığı Pontuslu Rumlan, Müslüman Türk azınlığın yaşadı- ğı Batı Trakyabölgesine yerteştir- mesi ile ilgili düşünce ve planlan Yunan ve Türk dışişleri bakanhk- lanm harekete geçirdi. Ankara önceki gün yaptığı açıklamasında, Pontuslu Rumlann Batı Trakya bolgesine yerleştirilmesiyle ilgili gelişmeleri yakından izlediğini ve bu durumun bazı tedirginliklere yol açtığını belirtti. Yunan Dışiş- leri Bakanlığı ise Ankara'nın bu yöndeki açıklamasına tepki gös- terdi, Atina, "Pontuslu soydaşla- nmız, Yunanistan egemenlik sı- mrian icinde, ekonomik ve sosyal kriterlere göre yerleştirilecektir. Bu konuda ahnacak karar ancak ve ancak Yunan hükiimetini ilgilendirir" açıklamasını yaptı. JNYAD ALtSİRMEN Kinin KınıŞimdi artık burada ve de hiçbir yerde olmayan yaşiı dostum, büyüdüğümü sartdtğım yeni yetme dönemlerimde benimle uzun uzun konuşur, yumuşak, hoşgörülü biçemi ve nice yaşamışlı- ğın, yaşadığını da algılamışlığın bilgeliğiyle. bana dünyayı an- latmaya çalışır, o eşsiz alçakgönüllulüğüyle çabasını, "deneyi- mini genç dostuna aktarmak" diye nitelerdi. Çocukluğu kolay geçmemişti. Belli ülkülerin tutkunu "ittihat- çı" babası, anasıyla onu terk edip gitmişti. Ama o babasına hiç kızmaz, hatta yıllar sonra nasıl karşılaşıp uzlaştıklarını, birbirle- rini sevdiklerini anlatırdı. Ve ne zaman babasından söz etse, anasını anardı. —Babamı anlamamı, sonra onu tanıyıp sevmemi anama borç- luyum derdi hep. Annesinin çevresindeki işsiz güçsüz kadınlar, biraz da kendi yaşayamadıklarının hıncını çıkarmak istercesine, ne zaman ma- ceracı ve sorumsuz İttihatçıyı yermeye çalışsalar, anacığı hemen lafı keser, o zamanlar küçücük olan dostumun iyice duyacağı biçimde, babasının iyi bir adam olduğunu, geçmişte birbirlerini çok sevdiklerini, yaşamın önceden kestirilemez azizlıklerinden birine uğradıklarını, bu tür olayların herkesin başına gelebile- ceğini soylermiş. —'Böylece" derdi bilge dostum, "annem gelecekte babamla tanışıp birbirimizi sevmemizi sağlamakla kalmadı. Benı tüm ya- şamı zehir edecek, özgürlüğümü elimden alacak bir kinin tut- sağı olmaktan kurtardı". Bu arada, sürekli dile getirdiği kin konusundaki görüşlerini st- ralar, kin duygusunun, yöneldiği kişi kadar onu icinde yeşerteni de tehdit eden, derinoen yaralayan her yanı keskin sapsız bir bıçak olduğunu söyler ve gülümseyerek eklerdi: — Hiç unutma, kinin kını yoktur. Dosturn yok olup gideli yıllar oldu, ama ben onu hep, yok hep değil de arada sırada anımsarım. En umulmadık. en beklenme- dik anda, artık var olduğu tek yerden, belleğımin derinliklerin- den çıkıp gelivermesi boşuna değildir hiçbir zaman. Romanya'da büyük değişim olduğunda, belkı de onunla poli- tikadan ve ideolojiden fazlaca söz etmemiş olmamızdan, belle- ğımin kapılannı zorlayarak çıkıp gelivermedi. Doğrusu Çavuşeskular'ın yalap şap yargılanıp, bir duvar di- binde kurşuna dizilmelerini izlerken anımsadığım o değil de Nft- zım Hikmet oldu. TV'den dosüarla birlikte, Romanya'nın 27 yıllık egemenleri karı- koca Çavuşeskular'ın pek ağırbaşlı, pek soğukkanlı ve başları dik ölüme gidişlerini izliyorduk. Arkadaşlarımın hemen hemen hepsi de idama karşı idiler, ama onlan en çok sarsan bu geri dönûlmez temel cezanın verilmiş ve uygulanmış olması değil de daha bir gün önceye kadar çok kızdıklan kişilerin ölürkenki tu- tumlanydı. Eğer karı-Koca dikiatörler yalvanp yakanp, o anda ken- dilerini aşağılayacak bir tutum içıne gırselerdı, belki olayların akı- şına daha uygun bir görüntü olusacak ve ölüm cezasına karşı olan dostlar, bu denli huzursuz olmayacaklardı. —Onurlu öldüler, dedi dostlarımdan biri. Düşündüm, acaba önemli olan yaşamı noktalarken benimse- nen tutum, soğukkanlılık, ağırbaşlılık mıydı? Yoksa ölüm anın- daki yargıya ölçü olan yaşamın nasıl geçirildiği miydi? Hayatımızm biiançosu, ölüm anındaki davranışa göre mi çi- karılıyordu, yoksa tüm yaşamın "zimrnet-matlubu" mu yapılma- hydı? Kalktım, kitaplıktan Nâzım Hikmet'ın tüm yapıtları içinden bi- rini seçip dostuma uzattım. Şöyle dıyordu "Ölüme Daır" adlı ya- pıtının son dizelerinde büyük ozanımız: "Bir Acem şairi 'Ölüm adildir' diyor Yakup ne güzel güldünüz iki gözüm. . Siz hayattayken hiç görmemiştim yüzünüzün böyle güldüğünü. Bir Acem şairi 'ölüm adil...' Bırakın şişeyi Ahmet Cemil. Dostlar boşuna hiddet ediyorsunuz. Bilıyorum: .— -. Ölümün adil olması için Hayatın adil olması lazım diyorsunuz." Evet ölümü belirleyen yaşamın tümüydü gerçekte. Bir kahra- man yıllarca sürdürdüğü onurlu yaşama karşın, kıvranarak, ku- sarak, hastalıktan altına kaçırarak, belki geçmişi unutup insan- ları birbirine karıştırarak ölebilir, ama ne değişir, ölümü belirle- yen gerçekte yaşamsa? Bunlan düşûnür tartışırken, bilge dosturn yoktu yanımda. Onun belleğımin derinliklerinden sisler arasmdan etıyle kemiğıyle var- mışçasına çıkıp gelmesi ve bana puslu gözlükleri ardından gü- lümsemesi daha sonra, Rumenlerin bir bölümünün Çavuşes- kuları yurt toprağına gömmeye karşı çıkıp, cesetlerınin Karade- niz'e atılmasını önermeleri sırasında oldu. Doğrusu bu öneri ve ardındaki kin, tüm bir dikta kadar, cina- yetler kadar, ölüm cezasının kendisi kadar, hatta belki de daha korkunç, daha insanın kanını dondurucuydu. Böylesine bir kinin tutsağı olunca, sağlıklı bir özgüriük nasıl kurulur, nasıl ayakları üstüne oturtulurdu ki? işte o anda bilge dostum, hafifçe omzuma dokunup yineledi, hiçbir zaman unutmadığım deyişini. — Hiç unutma, kinin kını yoktur. TüRKİY&ABD Özal-Bush görüşmesi şansı 4 çok fazla' ABD Başkanı Bush'un programının çok yüklü olması yüziınden Beyaz Saray'ın görüşme konusunda "ayak diretmesi"nin basına sızmasıyla Türkiye'de bunun yaratacağı spekülasyon, görüşmenin gerçekleşme şansını her zamankinden daha fazla arttırıyor. UFUK GÜLDEMİR VVASHINGTON — Cumhur- başkanı Turgut Özal ve eşi Sem- ra Özal'ın ay sonuna doğru ger- çekleşmesi beklenen Amerika zi- yareti sırasında özal'ın ABD Baş- kanı George Bush ile bir görüşme yapması için alçak perdeden yü- rütülen girişimlere şu ana kadar Beyaz Saray'dan olumlu bir ya- nıt gelmedî. Beyaz Saray, Bush'- un önümüzdeki günlerde progra- mının çok yoğun olduğundan ya- kınıyor. Cumhurbaşkanı özal'ın Ame- rika'ya vanş tarihi 22 ocak ola- rak belirtiliyor. Ancak başkent Washington'a gelip gelmeyeceği, Bush'tan gelecek yanıta göre şe- killenecek. Eğer Beyaz Saray ran- devuya "evet" derse özal, Was- hington'a gelecek..Aksi halde zi- yaretin Washginton ayağı gerçek- leşmeyecek. Cumhurbaşkanı özal'ın, icinde Bush görüşmesi ol- mayan bir VVashington programı- nı kabul etmeyeceği kaydedüiyor. Ancak Beyaz Saray'ın ayak diret- mesinin basına sızmış olmasınm Türkiye'de yaratabileceği spekü- lasyon, görüşmenin gerçekleşme şansını her zamankinden daha fazla arttınyor. Bu çerçevede, bir süreden beri Türkiye'de olan Washington Bü- yükelçisi Nüzbet Kandemir, bu- gün sona ermesi beklenen ziyare- tini kısa keserek 2 ocakta ABD'- ye döndü ve Beyaz Saray ile tema- sa gecti. Ancak ABD Dışişleri, Özal-Bush görüşmesi üzerinde Kandemir'in VVashington'a dönü- şünden çok daha önce çalışmaya başlamıştı. Bundan da randevu talebinin Kandemir'in devreye girmesinden çok daha önce Anka- ra'da iletildiği anlaşılıyor. Ancak bu "nabız yoklamasına" ABD'- den olumlu bir yanıt gelmemesi nedeniyle Kandemir'in devreye girdiği ortaya çıkıyor. ABD Dışişleri'nde randevuya ilişkin çahşmalan, Güney Avru- pa Direktörü Townsend Freed- man yürütüyor. Böylesine üst dü- zeyde bir görüşme için Freed- man'ın etki alaru zayıf. Bu du- rum, daha üst düzeyde girişimle- ri gerekli kılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle