18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7AĞUSTOS 1989 HABERLER CUMHURÎYET/9 AHMETT4N 83'te sendîkacı olanda 10 yıl aranmaz 1 0 yıl bilfiil işçi olarak çalışma koşulu engeline karşı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 'nun 1983 yılında sendika yönetimlerinde sendikacı olanlar için bu koşulun aranmayacağına ilişkin karar verdiği ortaya çıktı. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Sendikacılann önüne getirilen 10 yıl bilfıil koşulu engeline karşı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun, 1983 yılındasendika yönetimlerinde sendikacı olanlar için bu koşulun aranmayacağına ilişkin bir karar verdiği ortaya çıktı. Kristaltş Sendikası Genel Başkanı Hasan Basri Babalı'nın 10 yıl bilfıil işciliği oltnadığı gerekçesiyie yeniden genel başkanlığa aday olmaması üzerine çıkan tartışmalar, nın 14. maddesine göre, işçi sendikası ya da konfederasyonlann genel kurul dışındaki zorunlu organlanna seçilebilmek için en az 10 yü bilfıil işçi olarak çalışmış olma gerektiği anımsatıldı. 10 yıl bilfıil işciliği bulunmayanlann bu organlara seçilebilme olanakları Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bulunmadığı kaydedilen Yargıtay nun 1986 yılında verdiği bir karar karannda şöyle denildi: la aydınhğa kavuştunıldu. "Sendikalar Yasası. genel kunıl 1 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu dışındaki zorunlu organlara siinun 27 Ekim 1986 tarihinde rekli olarak seçilebiimeyi de kabul 1986/974 esas, 1986/779 karar etmemiştir. Gercekten 9. maddenumaralı karannda, HakIş Genel nin 5. fıkrasında 'Sendikaların, Başkanı Necati Çeü'k'in 10 yıl bil sendika şubelerinin ve konfederasfiil işciliği olmadığına ilişkin açı yonlann genel kurul dışındaki orlan dava ile ilgili bir yoruma va ganların üyeliklerine, aynı kişi üst nldı. Yargıtay Hukuk Genel Ku üste dört olağan genel kurulca serulu'nun karannda, anayasanın çilebilir. Bu süre sonunda aradan 51. maddesi ve Sendikalar Yasası bir olağan genel kurulun toplanması için gereken süre geçmedikçe, aynı kişiler tekrar organlara iiye seçilemezier' denilmcktedir. Sendikalar Kannnu, bir yandan 10 yü işcilik koşulunu aramakla sendika yöneticilerinin daha deneyimli olmasını, diğer yandan seçilebilme suresini sınırlamakla da yönetici diktatörliiğünü önlemeyi amaçlamıştır. Ancak bu kurallann hemen yüriirlüğe girmesiyle uygulamada karşılaşılabilecek güçlükler gözetilerek, yasada geçiş dönemi için ayn kurallara yer verilmiştir. Geçici 4. maddenin konuya ilişkin aynk kurallan içeren 2«82 sayılı yasa ile değişik 2. fıkrası ile 3. fıkrası şöyledir: rallan dışındaki organlanna seçilmiş bulunanlardan, statiilerine bakılmaksızın 9. maddenin S. fıkrası hiikmnne göre dört veya daha fazla otagan genel kurul dönemini dolduranlar iki dönem daha seçilebilirler. Bu kanunun yüriirlüğe girdigi tarihte bağlı bulunduldan kanunla kurulu kurnm veya sendikalardan yaşhhk, emeklilik veya malullük aylığı almakta olanlardan sendika, sendika şubesi veya konfederasyonlann genel kunıllan dışındaki organlannda görevli bulunanlardan 4 olağan genel kurul dönemini dolduruncaya kadar ve aynca iki olağan genel kurul dönemi seçilebilirler." Sendikacılara getirilen 10 yü bilfıil çalışma koşulu engeline Yargıtay'ın yorumu: GUNLERIN KOPUGU genel kurul dönemini dolduranlara iki dönem daha seçilme olanağının tanındığı kaydedilen Yargıtay karannda şu hükme varıldı: "10 yıllık işçilikleri bulunmasa dahi, bu gnıba girenler aynı hakka sahiptirler. Çünkü, fıkradaki 'statulerine bakılmaksızın' deyişi, 10 yıUık bilfiil çalışnıa koşulıınan aranmayacağı anlamına getanektedir. Geçici 4. maddenin 3. fıkrasında, isüsnai durumun daha da genişletildiği göztenmektedir. Gercekten bu fıkranın kapsamına giren kimselerin, yasanın yürüriüğe girdigi tarihte benüz 4 olağan genel kunıl dönemini doMunnamıslarsa, 4. olağan genel kurul döneBu kanunun yüriırlüğe girdigi Geçici 4. maddenin 2. fıkrasın mini doldunıncaya kadar ve ayntarihte sendika, sendika şubesi ve da, yasanın yürürlüğe girdigi ta ca iki olağan genel kurul dönemi ya konfederasyonlann genel ku rihte dört ya da daha fazla olağan daha seçilebilme irnkânı vardır." •* .*>&i "fsc' Ikiayda 5 bin işçi işten çıkanldı Türkİş araştırması ANKARA (AA) Türktş tarafından yapılan bir araştırmaya göre mayıs ve haziran aylannda 5 bin 127 işçinin işine son verildi. Son aylarda işçi çıkarmalar konusundaki yakınmalann artması üzerine Türklş, bölge temsilciliklerinden konunun araştırılmasıru istedi. Türktş'in 5 bölge temsilciliğinden gelen sonuçlara göre, mayıshaziran döneminde 14 işkolunda çalışan 5 bin 127 işçinin işine son verildi. Türkiye genelinde 8 bölge temsilciliği olduğunu hatırlatan Türktş yetkilileri, gelecek verilerle sayının daha da artacağını söylediler. tşten çıkanlanlarla ilgili olarak, "sistemli" bir ça'jşmaya girdiklerini bildiren Türktş yetkilileri, gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, gerek mahkemeler kanalıyla gerekli önlemlerin alınmasına çalıştıklannı kaydettiler. Nereden, ne kadar işçi Türktş'in 5 bölge temsilciliği aracılığıyla yaptığı araştırmaya göre, mayıshaziran aylannda işine son verilenlerin işkollanna göre dağılımlan şöyle: ÇıkaniM Buca'nm Gediz Mahaliesı, Izmir'ın en yenı ve en sancilı yerleşim yerlerinden biri. Hemen her yıl yaz aytannda mahalle sakinleri gecekondu yıkımlarına tanık oluriar. Polisli. dozerli bu yıkımlar sırasında, istenmeyen acılı sahneler yaşanır kimı zaman. Yaz mevsiminin bu son ayında yine dramatik sahnelere büründü Gediz Mahallesi; dozerler var gücüyte çalıştı. insanlar ağladı, çocuklar re Endişelibekleylş hin oldu. Tespit edilen yaklaşık 30 kaçak gecekondudan 20'ye yakını yıkıldı. Geriye kalanlara ise bir hafta süre verildi. işte Zöhre ve kızı Kısmet, gecekondulannın yıkımını bir hafta geciktirebilenlerden. Şımdı bir af umudu taşıyoriar. Ancak belediye ekıplen karartı. eğer evlerini verilen süre içinde kendileri yıkmazlarsa belediye ekipleri yıkacak. Evlerini kendıleri yıkarlarsa hiç olmazsa malzeme ve eşyalannı kurtarabilecekler. (Fotoğraf: Zafer Aknar) Ozel ortnana 50 milyarhk teşvîk ana kadar 5 bin hektarda özel orman yapılmasına izin verildiği, 10 bin hektarda özel orman sahibi olmak için başvuruda bulunulduğu ve bunların değerlendirildiği bildirildi. GÜNSEIİ ÖNAL ANKARA özel orman kurrnak isteyenlere 50 milyar liralık teşvik yapılacağı bildirildi. Orman Genel Müdür Yardımcısı Aytekin Mesci, orman yangmlannı azaltıcı bir faktör olarak değerlendirilen kamu, belediye, köy tüzel kişiliği ve özel kişilerin ormanlarım, devlet ormanlarırun yanında ve bitişiğinde görmek istediklerini bildirdi. Şu ana değin 5 bin hektarda özd orman kurulmasına izin venldiğini, 10 bin hektar için yapılan başvurulann değerlendirmesinin sürdüğünü kaydeden Mesci, özel orman kurmak isteyenlere teknik proje ve para yardımı yapılacağını belirtti. ganize olmuş ülke olduğunu söyleyen Mesci, orman yangınlarının sayısındaki artışa karşın yanan orman alanlanmn giderek azaldığım vurguladı. Mesci, 3 Ağustos 1988 tarihi itibarıyla geçen yıl çıkan 503 adet orman yangınında 8.902 hektar orman yandığıru, bu yıl ise 3 Ağustos 1989 tarihi itibarıyla 910 adet orman yangını çıktığını ve 8.213 hektar orman yandığını ifade etti. den Mesci, Türkiye'nin orman yangınlan yönünden Akdeniz orman yangını şeridinde son sırada yer aldığını ifade etti. Mesci 1937'den bu yana bir milyon 365 bin hektar orman alanının yandığıru, buna karşılık bir milyon 600 bin hektar alanın ağaçlandırıldığmı söyledi. " B u , iftihar edilecek bir husus değil" diyen Mesci, ağaçlandırma çalışmalarının son yıllarda giderek artüğını vurguladı. Son beş yılda yanan ortalama 26.256 hektarhk or man alanına karşılık yılda ortalama 150 bin hektarhk alanın ağaçlandınldığını kaydeden Mesci, bu yıl 165 bin hektar olan ağaçlandınlmış alan miktannın, erozyon kontrolü, kavak ağaçlandırması ve enerji ormanlan ile 200 bin hektan bulduğunu bildirdi. "Hedef, bir milyar fidan üretimi ve Orman Genel Nfüdür Yardımcısı Mesci "Orman yangınlarıyla savaş konusunda en iyi organize olmuş ülkeyiz" dedi. özel ormanlann yangına karşı sahipleri tarafından daha iyi korunacağım söyledi. Yangınla mücadele yılda 300 bin hektar alaaın ağaçlandınlması" diyen Mesci, şöyle devam etti: "Bu hedefe biiyiik bir hızla yaklaşıyoruz, 2000'de ulaşınz. Teknik elemanlanmızın kapasilesi ve mali imkânlanmız yerinde. Ama konu, insanlanmızın eğitimi ile de ilgili. Hayvancılıgırnız ahır hayvancılığa, besiciliğe ve siitçüliiğe dönüştıiğünde bu hedefe daha çabuk ulaşınz. Hatta aşanz" diye konuştu. Tanm Madencilik Petrokimya Gıda Tekstil Ağaç Çimento, Kâğrt, Toprak Metal Gemi Ticaret, Buro, G.Sanatlar Haberieşme, Konaklama Eğlence Milli Savunma yında orman köylüsü bulunduğu Genel İşler na dikkat çeken, daha çok köy tüzel kişiliklerinin kurmak istedikleri özel ormanlann teşvik edileceğini söyledi. 8 287 505 229 946 116 770 858 2 2 85 99 1006 "İsmi lazım değil" bir bakan ile konuşuyoruz: Kafasındaki tilki trafiğine akıl sır ermeyen İsmet Paşa gibi, Başbakan Özal da Malatyalı. Özal'ın, Paşa'dan larkı kafastnın içinde tilki değil kurt gezdirmesi. Ya.. Cumhurbaşkanı seçimi konusunda en küçük bir netlik olmaması, kurtlann dumanlı havayı sevmesinden. Siz de dumandan hoşlanıyor musunuz? Şahsen hayır. Ama başta bakanlar olmak üzere tüm ANAP'lılarda şu kanaat van Özal'ın, yaptıkiannı kendi menfaati için yapsa bile, bu menfaatten, tüm ANAP istifade ediyor. Bunun tam tersi de doğru! Nasıl? Yapılanların zaran ortaya çıksa, bundan tüm ANAP 2arar görecek. O ayn bir konu. Styaset kartlarta oynanan bir oyun. Yapılacak olan elinizdeki tüm karttardan en azamiyi elde etmek. Özal'ın yapmaya çalıştığı da bu. Ama, gerçekler tersine çevrilemez. Yüzde 21'lik halk desteği ile devletin başi sıfatı taşınamaz. O ayn bir konu. Onu kasımın ilk haftasında göreceğiz. Peki kurt dumanlı havayı sever dediniz. Cumhurbaşkanlığı konusunun duman içinde olmasından Özal'ın kazancı ne? Ben sorayım, duman içinde olmamasından kazancı ne? Demokrasi, açık rejim.. Açık rejim diye, hasmınıza niye koz vereceksiniz ki? Özal cumhurbaşkanı olacak mı? vallahi, geçen haftaya kadar çoğu arkadaşımız gibi ben de olacak gözü ile bakryordum. Ancak, son bir haftadır, havası değişti... Nasıl? Şöyle... Aslında, kendisi de henüz karar vermiş değil. Başbakanı artık herkes tanıyor, ama biz belki biraz daha iyi tanryoruz. Üslubundan, son konuşmalanndan anlaşılan, kafasında Çankaya'ya çıkma karan netteşmedi. Tavrındaki, sözlerindeki iniş çıkışlar bundan. Tepkileri ölçülüyor, kaydetmeye çalışryor. "Çıkarsam ne olabilir" sorusunu her ihtimali ile cevaplamaya çalışryor. Bakanlann kimileri "adsız" kalmayı yeğlerken, kimileri de adları ile konuşabiliyor. İttifak öncülerinden Devlet Bakanı Ercüment Konukman bu ikincilerden.. Özal, Çankaya'ya aday olacak mı? Aday olursa, ona en çok karşı çıkanlar bile oylama günü oylannı vereceklerdir. Aday olursa hep biriikte göreceğiz. Özal giderse ANAP çöker görüşü için ne diyorsunuz? Bu doğru değil. ANAP dağılmaz. İkinci adamlık için Yılmaz ve Güzel'in adları geçiyor. Sizce hangisi daha birleştirici ve yeterli? İki aday da eşit ve değerli insanlardır. Partinin başına geçerlerse birleştirici ve bütünleştirici oluriar. Partiden kopma olmaz. İkinci adamlık için dışarıdan bir aday da öneriliyor? Özal sonrası için aday, ANAP grubundan olmalı. İthal malı gibi gelecek bir ismin şahsı olamaz. Ben de karşıyım. 26 Mart seçim sonuçlan ile başlayan dönemin en belirgin özelliği belirsizlik. Bu belirsizlik Çankaya'ya tırmanıp tırmanmayacağı konusunda işaretler verip verip geri çekilen Özal'ın tutumu ile daha da yoğunlaşıyor. özal yalnız muhalefetin kafasını değil, kamuoyunun da kafasını karıştırıyor. Bu kanşıklıktan yarar umuyor. Ama umduğu bu yararın yüzde 100 e doğru dörtnala kalkan enflasyona da, dış politikadaki tıkanıklıklara da en küçük bir katkısı yok. Çankaya, Kurt ve Duman Dış politikanın içidışı Başbakan Turgut Özal, dış politikayı çok seviyor. Bu sevgisini özellikle hükümeti kurduğunun ilk yıllannda doya doya tatma fırsatı buldu. Dışişleri Bakanlığı'na eski bir büyukelçiyi (vahrt Halefoğlu) getirmiş olması, bu büyükelçinin de, bir bakan ve politikacı gibi değil de Başbakanın bir danışmanı gibi davrandığı konusu belleklerde hâlâ tazeliğini koruyor. Başbakan dış politika merakını son üç yıkjır, Dışişleri Müsteşan Büyükelçi Nüzhet Kandemir ile tatmin etti. Ozal, Kandemir'in "telkin ve tavsiyeleri" ile birçok önemli karan, Dışişleri Bakanlığı mekanizmalarını atlayarak aldı. Bu durum Halefoğlu'nun halefi Mesut Yılmaz döneminde azalır gibi oldu. Yılmazlın bakanlıkta topladığı güven ve sempati Kandemir'in Özal'a sunduğu "doğrudan hizmet"in yoğunluğunu bir ölçüde azaltır gibi oldu. Ama, iç siyasal gelişmeler ve bakanlıktaki yaygın kanıya göre, Japonya'dan Basra Körfezi'ne dek her ikiüç haftada bir düzenlediği yurtdışı temaslarında bir sonuç çıkmaması, Özal'ın "d»ş politika merakını" erozyona uğrartı. Özal'ın özellikle İranlrak savaşında arabuluculuk üstlenmesi, Ortadoğu'da lider görüntüsü arayışlarına yönelmesi hep eski müsteşar, yeni VVashington Büyükelçisi Kandemir'in telkinleri ile gerçekleşti. En son geçen hafta ABD Başkanı'nın Vvashington'dan açtığı telefonlarla ortaya çıkan "Lubnan'da arabuluculuk" konusunun arkasında da yeni VVashington Büyükelçimizin bulunduğu ısrarla belirtiliyor. Bakanlık kamuoyunda başka kanılar da var: Ne zaman işler iç politikada sarpa sarsa, Özal, kamuoyunu oyalayacak bir dış politika malzemesi bulmamn ipuçlarını Kandemir'den almıstır. Tahran'ın, Türkiye'den İran'a adam kaçırma gibi gemi azıya aldığı dönemlerde suskun kaiınmış, ancak seçim yenilgisinin gürültüsünü bastırmak üzere, İran Büyükelçisi'nin bir demecı üzerine iran'la ilişkiler kopma noktasına getirılmiştir. Bu yargıların ve görüşlerin ne ölçüde doğru olduğu elbette tartışılabilir. Tıpkı, bakanlığın Kandemir'den sonra genç ve "vuralımkıralım" anlayışındaki gençlere bırakıldığı yölunda basına sızdınlan görüşler gibi... Ama tartışılması zor bir husus var. Bakanlığın yönetiminden, bakandan sonra birinci derece sorumlu bu yetkilinin bu anlayıştaki gençlere niçin bakanlığı teslim edip gittiğidir. 1988 yılında imzalanan Belgrat protokolü öncesinde Sofya ile yapılan gizli görüşmeleri Büyükelçi Kandemir yürütmüştü. Bu görüşmelerin "Camp Davidvari" bir başarı ile sonuçlanacağı beklentisi vardı. Ancak sonuç Bulgarların 250 bin kişiyi getirip Kapıkule1 ye yığmaları ile noktalandı. Kandemir'in VVashington Büyükelçiliği'ne atamasının çıkması, ancak gidişini bir ay kadar ertelemesı, Bulgaristan ile yeni bir "gizli görüşme" fırsatı denemek içindi. istenen Sofya ve Ankara uzman heyetterinin temmuz ortasında bir araya gelmesi, daha sonra da Özal ile Jivkov'un buluşmalarını sağlamaktı. Ancak, Bulgarlar bu buluşmayı kesinleşmış gibi basına sızdırınca gizli müzakere ile sonuç alma hedefi ıskalanmış oldu. Şimdi Kandemir'in yerine Büyükelçi Tugay Özçeri'nin atanması ile Dışişleri'nde yeni bir dönem başladı. Bu dönemin vurdulukırdılı bir anlayış yansıtması olanaksız. Çünkü, yeni dönemin kadrolan yine bakanlığın yetiştirdiği kendi meslek memurlarından oluşuyor. Türk Dışişleri ABD gibi değil. Şahin ve Güvercin beslenmiyor. "Vurdukırdı" anlayışı ancak politikacılardan bulaşabilir. Bu enfeksiyondan Dışişleri'ni kurtarmanın yolu ise bakanlığın geleneklerini, saygınlığını politıkacılara karşı korumaktan geçiyor. Türkiye'nin, Avrupa'daki orman yangınlanmn yüzde 98'inin çıktığı Akdeniz orman yangını şeridinde yer aldığına dikkat çeken Mesci, Türkiye'de orman alanlanmn her yıl binde 1 'inin yanmasına karşın bu rakamın Yunanistan'da binde 2, Fransa'da binde 3'e çıktığını anlattı. Orman yanTürkiye'nin orman yangınla gınlanyla mücadele için geçen yıl nyla savaş konusunda en iyi or 26 milyar lira harcandığını kayde Devlet ormanlarının yanında kurulacak özel ormanlann yangına karşı sahipleri tarafından daha iyi korunacağına ye devlet ormanlann yanmaması için bir "güvenlik şeridi" oluşturacağmı belirten Mesci, özel orman başvunılanmn daha çok tstanbul, tzmit ve Adapazan için yapıldığını be En çok Özal konuşuldu tSTANBUL (AA) Arat Araştırma ve Danışmanlık Şirketi'nin araştırmasına göre temmuz ayında konu olarak en çok "hayat pahahlığı", kişi olarak da Başbakan Turgut Özal konuşuldu. Arat Araştırma ve Danışmanlık Şirketi tarafından ayhk olarak yapılan "güncel araştırma dizisi"nin temmuz ayma ilişkin raporunda en çok konuşulan konular hayat pahalılığı, Bulgar Türklerinin zorunlu göçü, ücretlere yapılan zamlar, spor olaylan, işsizlik, cumhurbaşkanlığı seçimleri, üniversite sınav sonuçlannın açıklanması, Kıbns olaylan ve Kıbrıs harekâtının yıldönümü, belediye ile ilgili sorunlar, erken seçim şeklinde sıralarurken, ayın en başanlı kişileri olarak sırasıyla Turgut özal, Süleyman Demircl, Mehmet Ali Birand, Erdal Inönü, Mesut Yılmaz, Rıdvan Dilmen, Bülent Ecevit, Tanju Çolak, Rauf Denktaş, Deniz Baykal seçildiler. Şözleşmeli davalarma idari yargı bakacak TURAN YILMAZ ANKARA Danıştay, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karanna koşut olarak, şözleşmeli personel statüsündekilerin davalarının adli yargıda değil, idari yargıda görulmesi gerektiğine karar verdi. tay 8. Dairesi, anayasanın 126. maddesinde belirtilen "Devletin, KtTlerin ve diğer kamu tüzel kisikrinin genel idare esaslanna göre yüriiımekle yukümlü oldulüan kamu hizmetlerinin gerektirdigi a.sli ve siirekli görevler, rnemurlar ve diger kamu görevlileri eliyle yiinitiilür. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, aıamalan, görev ve yetkikri, haklan ve yükümlulukleri aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri yasayla duzenknir" hükmünü anımsattı. Danıştay 8. Dairesi, gerekçesinde şöyle dedi: "Anılan maddeler uyannca, memuriarla biriikte kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri >üriiteceği belirtilen 'diğer kamu görevlilerinin' atanma, görev, yetki, ber türlü özlük hakları ile hukuki dunımlannın yasalarla düzenlenmesi esası kabul edilerek, bunların toplusözleşme ile istihdam edilen ve iş hukuku kurallanna bağlı bulunan işçilerden farklı olarak statü hukuku içinde yer almalan esası benimsenmektedir. metlerini çalıştırma, atama, nakil, işten çıkarma ve cezalandırma işlemleri, aylık ucret ve ödenekleri, emekli işlemlerinin şekli, işten aynlma tazminatı, çalışanlara yapılacak yakacak, aile ve dogum, ölüm ve devlel memurlan yasasıııda yer alan bu gibi diğer sosyal yardım tutar ve şekilierinin yönetmelikte gösterilecegi belirtilmektedir. Bu kurala dayalı çıkartılan yönetmelikle de şözleşmeli personelin kamu hizraetinin gerektirdiği asli ve siirekli görevleri yapamayacağına ilişkin kural bulunmadığı gibi, davacının sozlesmesinde görevin memur olduğu belirtilmekledir. Apklanan nedenlerie uyuşmazlık idari yargının görev alanına giren nitelik taşıdığından lemyiz isteminin kabulü ile Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin 31 Ocak 1989 gün ve 153 sayılı karannın bozulmasına ve dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine oyçoklugu ile karar verildi." Danıştay 8. Dairesi'nin Başkanı Metin Güven ise şözleşmeli personelle ilgili davalarda gorevli mahkemenin adli yargı oiduğu gerekçesiyle karara muhalif kaldı. Danıştay 8. Dairesi, bu kararını, 7 yıl süre ile mernur olarak çahştıktan sonra, şözleşmeli statüsüne geçirüen Bahriye Telli'nm, Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odalan ve Ticaret Borsalan Birliği'nce sözleşmesinin yenilenmeyerek işine son verilmesi üzerine, İdari Mahkemesi'nde açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle aldı. Telli'nin Avukatı Şenal Sanhan'ın, süresi sona eren sözleşme yenilenmeyerek işe son verilmesine ilişkin işlemin iptali için açtığı davada, Ankara 2. ldare Mahkemesi, şözleşmeli personel düzenlemesini yapan 308 sayıh kararnamenin, bu statüdeki perso, nele ilişkin davalann adli yargıda görülmesini öngördüğü gerekçesiyle görevsizlik karan vennişti. 5590 sayılı yasanın 2567 sayılı Avukat Sarıhan'ın, bu karan yasa ile değişik 86. maddesinde temyiz etmesi uzerine Bahriye Tel oda, borsa ve birlik memuru, şözli'nin durumunu inceleyen Danışve geçici personeli ve hiz Orman yangınlarıyla mücadele konusunda da bilgi veren Mesci, yangınlann, 24 saat görev yapan ve ormanlann hâkim yerlerine inşa edilen 809 gözetleme kuANKARA (AA) Öğretmen lesinden haber venldiğini söyledi. Mesci yabancı uçaklardan da yan yeterlik sınavı için başvurular bugün başlıyor. 10 eylülde yapılacak gın ihban aldıklanm bildirdi. sınav için başvurular 12 ağustosYangının geniş alana atlama ta sona erecek. ması için orman "yangın yolu" ve Bu yıl öğrenci Seçme ve Yerleş"şeritleri" yapıldığını kaydeden tirme Merkezi tarafından düzeuMesci, 1988 yılı sonuna değin lenecek sınav, 65 branşta yapıla10.268 kilometre yangın emniyet cak. Başvurular, sınav ın olacağı ilyolu, 6.959 kilometre yangın em lerin Milli Eğitim müdürlüklerine niyet şeridi yapıldığını bildirdi. yapılacak. ÖSYM Başkanı Dr. Yangın ile ilk mücadelenin, 1215 Fethi Toker, başvurma işlemlerikişilik ilk müdahale ekipleri ve ne ilişkin tüm aynntılı bilgilerin 4050 kişilik hazır kuvvet ekiple başvuru kılavuzunda bulunduğuri ile yapıldığını vurgulayan Mes nu bildirdi. Toker, başvuracak ci, bu ekiplerin özel projeli bina adaylann, mezuniyet belgesi, nülarda 24 saat kaldıklannı, şu an fus cüzdanırun asli, 5 adet vesikada 648 adet ilk müdahale ekibi ile lık fotoğraf. sınav ücreti ve baş148 adet hazır kuvvet ekibinin gö vuru evrakı ücreti için toplam 15 rev yaptunı anlattı. bin lirayı yanlarında getinneleri getirmeden gerektiğini söyledi. Dr. Orman yangınlanmn söndürül Toker, başvunı süresinin uzatılmesinde Türk Hava Kurumu'n mayacağını bildirerek, adaylardan dan kiralanan iki ton su kapasi belgelerinin tam olmasını istedi. teli uçaklann kullanıldığına dik Sınav, Adana, Ankara, Balıkesir, kat çeken Mesci, Çanakkale'de Bursa, Diyarbakır, Erzunım, Gabir, İzmir'de ise iki ekibin hazır ziantep, tstanbul, Izmir, Konya, beklediğini, bir ekibin ise bir göMalatya, Samsun, Sivas, Trabzon zetleme uçağı ile yangın söndürve Van ülerinde gerçekleştirilecek. mede kullanılan üç adet su uçağından oluştuğunu belirtti. Yangınla mücadelede son iki yildır helikopterin de kullanılmaya başlandığını bildiren Mesci, yüksek meyilli arazilere tırmanabilen 92 adet yangın söndürme aracının (arazöz) orman işletmelerine dağıtıldığını söyledi. Mesci, yedi mürettebat alan bu araçların iki ton su ve iki bin litre köpük kaVAN (Cumhuriyet) Van'ın pasiteli olduğunu bildirdi. Özalp ilçesine bağlı Saray bucağında dün yapılan belediye başkanlığı seçimini SHP adayı Zafer Muğla yangında Dedeoğlu kazandı. birinci 955 seçmenı bulunan baray'da Türkiye'de çıkan orman yan dün yenilenen seçim için 840 seçgınlarının dörtte birinin Muğla' men 4 sandıkta oy kullandı. da çıktığını belirten Mesci, bunun ANAP ve SHP adaylannın katılMuğla'nın nispi hava rutubetinin dığı seçimde 2^afer Dedeoğlu 816 az, kuzeyden ve güneyden gelen oydan 473'ünü aldı. ANAP adaruzgâra yakın, yangına en hassas yı Celal Cevik'e ise 343 oy verildi. ağaç türü olan Kızılçam'ın en yaySaray'da 26 martta yapılan begın ve turizmin en yoğun olduğu lediye başkanlığı seçimini ANAP yer olmasından kaynaklandığını adayı Celal Çevik kazanmıştı. anlattı. Muğla'yı Izmir ve Antal SHP oy pusulalannda 4 partinin ya'nın izlediğini vurgulayan Mes amblemi olduğu gerekçesiyle itici, orman yangınlanmn yü^de razda bulunmuş. bu itirazın kabul 4l'nin Ege, yüzde 27'sinin Akde edilmesi üzerine Yüksek Seçim niz, yuzde 22'sinin ise Marmaıa Kurulu seçimin yenilenmesini kabölgesinde çıktığını kaydetti. rarlaştırmıştı. Oğretmen yeterlik sınavı başvuruları Ozalp'ın Saray bucağında SHPkazandı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle