18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 3 AĞUSTOS 1989 ANAP Siirt Milletvekili KemalBirlik'ten Doğu'daki olaylara çözüm önerisv diyen Rürtçe konuşmalı Asker çözüm değil Bugün olaylara PKK ile asker arasında bir kan Kimyasal silah Kimyasal silaha kesinlikle müsaade etmeyiz. Böyle bir olayda önce orada beni bombalamaları gerekir. Çünkü kimyasal davası olarak bakılmamalı. İnsanların daha korkusuz, refah içinde silah sadece oraya değil, rüzgârın da etkisiyle daha geniş bir bölgeye yaşayabilmesi için yapılması gereken bazı şeyler vardır. O da tesir edebilir. Yann o bölgede ölecek, sakat doğacak çocuklarm tamamıyla ekonomiktir, yani Doğu'da asker çözüm değildir. Askeri hesabını kim verecek? O çocuklar hepimizin çocuklarıdır. çözüm olmaz. FARUK BİLDİRİCt ANKARA ANAP Siirt Miiletvekili Kemal Biriik, Doğu'daki olayların çozümü için "Ben Kürdıim" diyenlerin oldukları gibi vatandaşlığa kabul edilmesi ve Kürtçeyi konuşmalarına izin verilmesini önerdi. "Dogu'da asker çözüm değildir" diyen Biriik, Cudi Dağı'nda kimyasal silah kullanılmasına karşı çıkacağını, "böyle bir durumda orada önce kendisinin bombalanması gerektiğini" söyledi. Biriik, Doğu'da bazı köylerin boşaltılmasına da "Bir kö>ü boşallmak başka köyii hedef haline getirmektir" gerekçesiyle karşı çıktı. Biriik, olaylann nedenlerinden biri olarak gördüğü "köy konıculuğunun" kaldınlmasını •stedi. Kemal Biriik, Doğu'daki olaylan Cumhuriyet muhabirine değerlendirirken. 12 Eylül harekâtından sonra bolgedeki insanlara yöneltilen baskıların gelişmeleri tırmandırdığım savundu. Biriik, "PKK militanlan 12 Eylül'den önce de vardı. Ama ılımlılardı. Sonra baskılar başladı, onlar dağa çıktı ve bugüne geldik. Bunun nedeııi özellikle askeri donemdeki baskılardır. 12 Eylul harekâtından sonra bölgede artan baskılar, sivil hiikümetin gelişinden sonra da tamamıyla silinemedi" biçiminde konuştu. Birlik'e yönelttiğimiz sorular ile yanıtları şöyle: " Bölgede yaşayan halka baskılar hâlâ devam ediyor mu sizce? BİRLİK O zamanki kadar baskı yok. Zalen her şeyin eskisi gibi devam etmesi de mümkün değil. Uygulanan politikanın yanlışlığı ortaya çıktı. Ama Hakkâri'de iki koylünün PKK ile ilişkileri olnıadıgı halde askerier tarafından öldürüldükleri iddia ediliyor.. BİRLİK Ben de olayı basından öğrendim. Bu çok yanlış bir şeydir. Suçsuz bir insanı öldürmek suçtur. Onu yapan kim olursa olsun cezasını çekmeli. Çünkü onun mücadele edeceği kişi o değildir. tnsanları yanlışlıkla öldürmek de suçtur. Hakkâri'dekine benzer basına yansımayan öldürme olaylan da oluyor mu? BİRLİK Şımak'ta da buna benzer bir olay olduğunu işittim. Fakat aslını bilmiyorum. Bir köyde olmuş dendi, ama ke%in bilemiyorum. beni karşılannda bulurlar. Sizce bolgedeki sorunun adı nedir? Olayı nasıl tanımlıyorsunuz? BİRLİK Bence bolgedeki olay artık buradaki insanların tanınmaları, bilinmeleri meselesidir. Ama yine de bu ülke sımrlan içerisinde yaşayacaklannın kabul edilmesidir. Dünyada homojen bir ülke yoktur. Bu insanların eğer bir Kürtçeyi, ana dilini konuşma özlemi varsa çok rahat konuşmalı, hatta konuşması için teşvik edilmeli. Bu yaklaşım sornnu çözer mi? BtRLİK Mevcut sorunu çözmese bile bazı propagandaları önler. Şu anda bölgede uygulanan çözüm yöntemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Askeri yöntemlerle çözüm sağlanabilir mi? BtRLİK Olaylarda azalma yoktur, artma vardır. Bence meseleye hiçbir zaman kan davası gözüyle bakmamak lazım. Bugün PKK ile asker arasında bir kan davası olarak bakılmamab. İnsanların daha korkusuz, refah içinde yaşayabilmesi için yapılması gereken bazı şeyler vardır. O da tamamıyla ekonomiktir, yani Doğu'da asker çözüm değildir. Askeri çözüm olmaz. Meseleye sadece askeri çözümlerle bakmak doğru değildir. Asker sayısını bir tugayken iki tugaya çıkarırsınız, ama öbür adamlar da bin kişiyken 2 bin kişi olur. Bolgeyi bir Cudi Dağı olarak düşünmemek lazım. Mesela Hakkâri'nin çevresinde de mi bazı köyler boşaltılacak? Bir köyü boşaltmak ikinci bir köyü hedef haline getirmektir. Daha önce de köyler boşaltüdı, evler yıkıldı, ama çözüm olmadı. Cudi Dağı'nın bosalhlmasının nedeninin bu bölgenin bombalanmasına hazırlık olduğu öne süriilüyor. Bu iddia doğru olabilir mi? BtRLİK Tahmin etmiyorunı. Çeşitli bombalar vardır, mesela zehirli bombalar. Kimyasal silaha kesinlikle müsaade etmeyiz. Böyle bir olayda önce orada beni bombalamaları gerekir. Çünkü kimyasal silah sadece oraya değil, rüzgârın da etkisiyle daha geniş bir bölgeye tesir edebilir. Yann o bölgede ölecek, sakat doğacak çocuklann hesabını kim verecek? O çocuklar hepimizin çocuklandır. Güneydoğu'ya ilişkin tartışmalarda orüunun başansızlığı da öne sürülöyor. Aynca Jandarma ve Kara Kuvvetleri arasında bir sürtüşme oldugundan soz ediliyor. BtRLİK Ben bu olaya sadece askeriyenin başansızlığı gözuyle bakmıyorum. Bir yanlışlık var. Eğer bazı yanhşiıklar da duzeltilmek isteniyorsa, önce koruculuk sistemi kaldınlmalıdır. Köy koruculuğu sistemi bugün olayı köriikleyen nedenlerden biridir. Köy korucuları içerisinde gençlerimiz yoktur. Korucu olanlann çoğu topluma faydalı olamayacak insanlardır. Hata sistemde mi. yoksa koruculuğa secilen insanlarda mı? BİRLİK Sıstem vanlıştır. Bu düşünce yanlıştır. Bugüne kadar korucular tarafından birçok olay çıkanldığı tespit edilmiştir. Bazen korucular da olay çıkanyor. Türkiye Cumhuriyeti Ovdusu vardır. Uludere'de merkez ilçe jandarma bölük komutanı halkı toplayıp, •Sizler ya bizimle berabcr silah alacaksınız ya da bunlarla berabersiniz demektir' diye konuşursa, bu cehaletin en büyüğudür. Yani sorun yönebcilerin kişisei tavırian mı yoksa izlenen devlet politikası mı? BİRLİK Burada yapılması gereken şey, insanların oldukları gibi kabul edilmesi, dilkrini rahatlıkla konuşabilmeleri, eğer o adam 'Ben Knrdüm' oiyorsa Kttrt olarak vatandaşhğa kabul edilmeli. Nasıl olsa bu sınırlar içerisinde yaşıyor. Kuzey Irak'taki gelişmeler Türkiye'deki olaylan nasıl etküedi? BİRLİK Türkiye"de meydana gelen olaylann Kuzey Irak'tan hiçbir etkilenmesi yoktur, esinlenme de yoktur, özenti de yoktur, örnek alma da yoktur. Zaten örnek alınsa çok kötü bir örnek olurdu. Kamplarda yaşayan Kürtlerin durumunu Bulgaristan'dan gelen Türklerte karşılaştınyor musunuz? Nasıl bir sonuca vanyorsunuz? BİRLİK Kamplarda Kürtler zor şartlarda banndınlıyor, sağlık sorunları var. tş imkânları sağlanabilir, ekmeleri için toprak gösterilebilir. Biz isteriz ki Bulgaristan'dan gelen insanlara yapılan yardım bu insanlara da yapılsın. Bir Ulkeye dünyanın neresinden insan geldiyse, gelen insanların hepsine aynı şekilde bakmak lazım. Bulgaristan'dan gelen insanlara sağlanan kolaylıklar, bu insanlara da sağlanmab. Bu insanlar Türkiye'ye güvenip gelmişlerdir, bunlara yardım edılmelidir" Jatvara İstanbuVda tstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkam Kenan Evren'in resmi konuğu olarak Türkiye'de bulunan Gambia Devlet Başkam Dav/da Jawara Ankara'daki temaslannı tamamlayarak tstanbul'a geldi. Atatürk Havaalanı'rida tslanbul Valisi Cahit Bayar, 3. Kolordu ve Batı Gamizonu Komutanı Korgeneral Fikret Küpeli ile diğer yetkililer tarafından karşılanan konuk devlet başkam dün Türk ve tslam Eserleh Müzesi, Sultan ahmet Camii ve Topkapı Müzesi'nde incelemelerde bulundu. Jav/ara yann Türkiye'den ayrılacak. (Vedat Yenerer) Ktirtlerin tanınması Olaylar giderek arttıgına ve halkla bolgedeki yetkililer ara.sııy daki diyalog da giderek koptuğuna göre bu gelişmelerin sonucunda nereye vanlacak? BİRLİK Son zamanlarda olaylarda artış var, ama mevcut yetkililerle halk arasındaki diyalog eskisine göre daha iyidir. Bir milletvekili ve bölge insanı olarak size döşen görevler nedir? BtRLİK Oradaki köylüyü, insanı suçsuz yere tutuklayanlar, ezenler kimler olurlarsa olsunlar, bizi karşılarında bulurlar. Şahsen EvrerCe erden doğru yanıt tstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkam Kenan Evren, özel uçakla dün saat ll.SO'de îstanbul'a geldi. Kızı Şenay Gürvit ile tstanbul'a gelen Evren'i askeri havaalanında Vali Cahit Bayar, 3. Kolordu ve Batı Gamizonu Komutanı Korgeneral Fikret Küpeli, tstanbul Anakent Belediyesi Genel Sekreteri Alev Coşkun ve öteki yetkililer karşıladı. Evren, tören kıtastm denetlerken bir ere, selam duruşu sırasında tüfeğin ne kadar mesafede tutulması gerektiğini sordu. Er, doğru yanıt vererek, "4 parmak" dedi. Dal için izin istendi ANKARA (UBA) tnsan Hakları Derneği (tHD) Genel Sekreteri Akm Birdal, kan kanserine yakalanan tnkilap Dal adlı siyasi tutuklu için yurtdışma çıkış izni verilmesini istedi. A kin Birdal tçişleri Bakam Abdülkadir Aksu'ya gönderdiği telgrafta şöyle dedi: "9 Eylül Universitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi görmekte olan tnkilap Dal'ın durumu ağırlaştı. Aydın A Tipi Cezaevi'ndeyken kan kanserine yakalanan Dal ölmek üzeredir. Kemik iliği nakli için bir an önce yurtdışma çıkmalıdır. Yasal engel olmamasına karşm bugüne kadar pasaport alamamıştır. İnsan haklan açısından Türkiye'yi savunmasız durumda bırakabilecek bu durumun bir an önce giderilmesi ve pasaport verilmesi için bilgi ve girişimlerinizi diliyoruz." Bir tarafta baskı, bir taraftaçaresizlik Hakkâri Cumhuriyet Savalığı, PKK'lı diye öldürülerek cesetlerinin yakıldığı öne sürülen iki yurttaşla ilgili şikâyet üzerine soruşturma başlattı. Bölgede incelemelerde bulunan SHP heyeti raporunu bugün tnönü'ye verecek. Fikret Ünlü, "Yurttaş PKK ve güvenlik güçlerinin ateşi arasında ne yapacağını şaşırmış durumda" dedi. HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Yoncalı köylülerinin şikâyeti üzerine Hakkâri Cumhuriyet Savalığı, PKK'lı diye öldürülerek cesetlerinin yakıldıkları öne sürülen yurttaşlarla ilgili soruşturma başlattı. Bölgede incelemelerini tamamlayarak raporunu bugün SHP Genel Başkam Erdal İnönü'ye sunacak olan SHP Genel Saymanı Fikret Ünlü, "Yurttaş PKK ve güvenlik güçlerinin ateşi arasında ne yapacağını şaşırmış durumda" dedi. Milletvekili Fuat Atalay ise olayla ilgili olarak güvenlik görevlilerinin ve Hakkâri Valiliği'nin herhangi bir araştırma yapmamasının kuşkuları antırdığını ve köylüleYalvarırım kocamm cesedini verin Çatışmada havan topuyla ölöükten sonra cesedi parçalanan ve yakılarak gömüldüğü öne sürülen Bünyamin'Orrin haklıhğmı gösterdiğini söylehan'ın cesedinin ailesine verilmediği bildirildi. Bünyamin Orhan'ın eşi Hakkâri Cumhuriyet Savcılığı'na verdiğı dilekçede, "Kocam, köylülerin, 'bu PKK'lı di. değil' yolundakı tüm ıtirazlanna karşm kafledilmıştır. Cesetlerın verilmesinı yüksek adaletinizden yalvararak istiyorum" dedi Yukanda görüldüğu gibi önceki gün cesetlenn gömülu olduğu yere SHP heyeti ile giden baba Zemri Orhan, "Oğlumun hesabını sorun. Yureğimizi yaktılar" diyerek ağıt yaktı Soruşturma Hakkâri'nin Yoncalı köyünde 18 temmuz gunu yaylada ot biçerken güvenlik güçlerinin kurşunlarıyla yaşamını yitirdiği öne sürülen Bünyamin ve Sabri Orhan, gözaltına alındıktan sonra işkencede öldüğu belirtilen Şeyhmus Orhan ile ilgili savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Yoncalı köyü muhtarı Mustafa Orhan'a, ölenlerin yakınları ve köylüler tarafından verilen şikâyet dilekçesi üzerine başlatılan soruşturmayia ilgili olarak "hazırlık aşamasında" olduğu gerekçesiyle bilgi verilmedi. Edinilen bilgiye gore olaydan sorumiu tutulan Hakkâri Dağ Komando Tabur Komutanı Binbaşı Ahmel Korkmaz, operasyonda bulunan güvenlik görevüleri ve köylülerin ifadesinin alınmasına önümuzdeki gunlerde başlanacak. han'ın 21 Temmuz 1989 günu Hakkâri Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği dilekçe ozetle şöyle: "Köyümüzün yaylasında çabşırken, asker baskınıyla vurulan kocam, köylülerin, 'PKK'lı degiT yolundaki tüm itirazlarına karşm katledilmiştir. Köyiımüzden iki kişiyi daha öldüren ve beş kişiyi de yaralayan güvenlik güçleri cesedi bize teslim elmediler. Cesellerin, askerin gömdüğü yerden çıkanlarak tarafımıza verilmesini yüksek adaletinizden yalvararak istiyonım." Dilekçelerinde olayı anlatan köylüler şöyle devam ettiler: "Gerçeği, binbaşı Korkmaz, güvenlik gdrevlileri ve tum köylüler biliyor. Masum köylü yurltaşlanmızı binbaşı Ahmet Korkmaz kasıtlı olarak ve bilerek öldürlmüştür. Bu durumu dehşet, korku ve heyecanla izledik. Sabriye Tan adlı 9 yaşındaki bir kızımızı yaralamaktan bile çekinmediler. Öldürdükleri köylüleriraizi yakarak gömdiiler. Cesetlerini bize vermediler. Binbaşı Ahmet Korkmaz'ın Yoncalı köyü halkına karşı insanlık dışı, vicdan ve ahlaka uymayan bu davramşı bizi kabretmiştir. Duygulanmıza tüm Hakkâri halkı kaühyor. Yaralı köylülerirniz bile gözaltına alınmıştır. Olayın uzerirnizde yarattıgı tesir büyük tür. Bu olaya sebep olan başta binbaşı Ahmet Korkmaz olmak üzere diğer yetkililerin cezalandırılmasını istiyonız." Guneydoğu'daki son gelişmeler üzerine yapmayı düşündüğü gezi öncesinde SHP Genel Saymanı Fikret Ünlü, Diyarbaku Milletvekili Fuat Atalay ve Balıkesir Milletvekili Önder Kırlıyı Hakkâriye gönderen SHP Genel Başkam Erdal İnönü'ye bugün olayla ilgili rapor sunulacak. SHP heyeti başkam Fikret Ünlü dün Ankara1 ya dönerken, bolgedeki izlenimkrini Cumhuriyet'e anlattı. Ünlü, "Halkm Güııeydoğu'da devletin güvenlik güçleri dahil olmak üzere tutunacak dalı kalmamışür. Halk, güvenlik güçleri, ağa ve terörist saldınlar arasında kalmıştır, parti olarak başından beri bu bölgede yurttaşlara iyi davranılmasını, koruculuğun kalkmasım, insan haklanna saygı gösterilmesini istiyoruz. Siyasi iktidar buna aldırmadı. Bölgede durum çok vahim. Bunlara uyulmamasının sonucu ortada. Hiçbir yurttaşın güvenlik guçlerine saygısı kalmamıştır. Yürekler acısı goruntuler var" dedi. su tarafından açıklama yapılmaması eleştirildi. SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay, yetkililerin suskun kalmasını, "Kuşkular artyor, köylülerin haklıhgı böylece göriılüyor" diye değerlendirdi. Atalay ozetle şunları söyledi: "Yoncalı olayı bölge insanının yaşadığı, yaşamakta olduğu vahim olaylann, baskıların son çarpıcı örneği. Göriildüğü kadanyla terör olaylanndan dolayı soğukkanlılığını yitiren bir kısım gü\enlik görevlileri hukuka, insan haklanna bağlılığı önemsemiyor. Yoncalı'da bir tarafta baskı, öte tarafta nefret, kin, çaresizlik ve gözyaşı var. Cesetlerin yakılması olayı ile Şeyhmus Orhan'ın ölümü konusunda tatminkâr bir açıklama hâlâ yok. Sağlam teslim edilen köylülerden birinin başına kurşun sıkılarak öldüıülmesi ve digerlerinin yaralanmas çok vahimdir. Bu caniyane bir davramştır. Vatandaşı devletin güvenlik guçlerine karşı kin ve nefretle yogurmamn hiçbir anlamı yoktur. Bu, kimsenin işine yaramaz. Bölge insanının hak arama yollan tıkalıdır." SHP heyeti, Yoncalı köyündeki cesetyakma olayı için rapor hazırladı 140 kişi Frunsa'yugidecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fransa'nın kabul etmeyi karariaştırdığı 300 Kuzey Iraklı Kürt mülteciden 140 kişilik ikinci grubu'n da bugün Fransa'ya gitmek üzere Türkiye'den ayrüacağı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu Büyükelçi Inal Batu, haftalık basın toplantısmda, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Eric Rouleau'nun da ikinci grubun ayrılışında hazır bulunmak üzere bugün bölgeye gitmesinin beklendiğini söyledi. Fransa'nın kabul etmeyi karariaştırdığı Kuzey Iraklılardan 160'ı önceki gün Türkiye'den aynlmıştı. 1 Mayıs sanıklarına tahliye BURSA (Cumhuriyet Bürosu) tstanbul'da 1 Mayıs gösterileri sırasırrtia M. Akif Dalcı'nın öldürülmesini protesto amacıyla Bursa'da düzenlenen izinsiz gösteriye katıldıklan gerekçesiyle 3 aydır tutuklu bulunan Kâvm . Piyade, Vahap Gazişen ve Şeref Sezer'in tutukluluk hallerinin kaldırılarak tahliyelerine karar verildi. Mahkeme aynca hakkmda gıyabi tutuklama karan verilmiş olan İbrahim Yıldız'm da tahliyesine karar verirken duruşmaya gelmeyen Şenol Yaşar'm tutukluluk; halinin sürmesini kararlaştırdı. Durusma daha sonra 23 ağustos tarihine ertelendi. Yeni Grup Yoruıri'a da yasak tstanbul Haber Servisi Halen Mersin'de tutukluluk durumlan süren Grup Yorum 'un ilk kunıcuları tarafından oluşturulan "Yeni Grup Yorum"un Antalya'dan sonra Beşiktaş Tarihi Çay Bahçesi'nde 6 ağustosta gerçekleştirilecek konseri de yasaklandı. Ortaköy Kültür Merkezi (OKM) tarafından yapılan açıklamada, yasaklamanm gerekçesinin Beşiktaş Kaymakamlığı tarafından duyurulmadığı belirtildi ve şöyle denildi: "OKM'ye ve Grup Yorum'a Beşiktaş Kaymakamlığı tarafından başından beri sistemli bir baskı uygulanmaktadır. Bu baskı, ülke çapında yaygınlaştı. Ülkemize 'çağ atlatan' bir iktidardan yasaksız bir Türkiye istemek hakkımız mı bilmiyoruz ama, bu ülkenin özgürlüğü kısıtlanan sanatçıları olarak soruyoruz: Ozgür olmak için 'Papatyaların taç yapraklan' ya da 'bal peteğinde an' mı olmak gerekiyor?" EcevitıKitap yasağı ııtanç verici ANKARA (Cumburiyet Bürosn) DSP Genel Başkam Bülent Ecevit, anlatım ve yayın özgurlüğü konusunda Türkiye'nin dünya kamuoyundaki saygınlığının tartışmalı olduğunu söyledi ve "simdiye kadar alınmış tüm yayın yasağı kararlannın kaldınlmasını" istedi. Yıllardır Türkiye"de yasaklanan kitapların açıklanması durumunda gülünç duruma düşüleceğini belirten DSP Genel Başkam Ecevit, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: "Sovyetler Biriiğf nde Gorbaçov yönetimi yeni bir karar aldı: Kitaplar üzerindekî tüm yasaklar kaldınldı. Yalnızca pornografik (müstehcen) yayınlarla devlete karşı şiddet kullanılmasını özendvrici yavınlar üzerindeki yasaklar süniyor. Bunlar dışında her türlü yayın artık Sovyeller Biriiği'nde serbestçe okunabilecck ve basılabilecek. Sovyetler Biriiği'nde böyle bir gclişme olurken, 'demokrasiye geçtiği' öne süriilen Türkiye'de, pornografik nitdikte de, şiddet kullanımını özendirici nitelikte de olmayan nice kitap yasaklanmakta. toplatılmakta, hatta vahşice bir zevkle yakılmaktadır. Hiçbir demokratik ülkede yasaklanması duşünülraeyen pek çok kitabın Türkiye'ye girmesi de. uzun yıllardır Türkiye'de mahkeme kararı bile olmaksızın yasaklanmaktadır. Birkaç bürokratın onerileri ve Bakanlar Kurulu uyelerinin gozü kapalı atılan imzalanyla, sayısız kitabın Türkiye'de okunmasını yasaklayıcı uygulamalan hâlâ surdürüyor olmak ulanç vericidir. Yıllardır Türkiye'de hangi yayınlann yasaklandığı topluca acıklansa dünyada gülünç duruma düşeriz. Bu ortaçağ kalıntısı yasaklara ve uygulamalara bir an önce son verilmelidir, Bakanlar Kurulu'nun şimdiye kadar, mahkeme karan bile almaksızın uyguladığı yayın yasaklan da topluca kaldınlmalıdır." Büro baskını davası tstanbul Haber Servisi Avukat Nebi Barlas'm bürosundan Devrimci Sol davası dosyalarını aldıkları, yasadışı örgüt üyesi oldukları iddiasıyla haklarında dava açılan biri kadm dört sanığın yargılanmasma başlandı. tstanbul 1 Numaralı DGM'deki dünkü duruşmada 24 yıla kadar hapisleri istenen DEMKAD Genel Sekreteri Nimet Abalı, eşi Zike Doğan Abalı, Nevzat Kaya ve lsmail Topkaya adlı tutuklu sanıklann sorguları yapıldı. Suçlamaları reddeden sanıklar, emniyette işkence gördüklerini öne sürerek suç duyurusunda bulundular. Daha sonra tanık olarak dinlenen Barlas'm sekreteri Sadiye Ergun, büroya zorla giren beş erkeğin kendisini bağladıktan sonra dava dosyalarını alarak kaçtıklarını anlattı. Ergün samkları tanıyamadığını söyledi. Salıverilme istemlerini reddeden mahkeme, kanıtlann toplanması için duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı. Köylüler ısrarlı Süvari Halil geçidindeki Yoncalı Yaylası'nda güvenlik güçlerince öldürüldüğu öne sürülen üç köylü ile ilgili girişimler sürüyor. Cumhuriyet savcüığına, siyasi partilere ve çeşitli de\let yetkililerine dilekçeler vererek binbaşı Ahmet Korkmaz ve emrindeki güvenlik güçlerinin cezalandırılmasını isteyen koy muhtan Mustafa Orhan ve 15 arkadaşı son olarak Bölge Asayiş Kolordusu KomutanlığTna başvurdular. Ceset verilmedi Çatışmada havan topuyla öldükten sonra cesedi parçalanan ve yakılarak gömüldüğü öne sürülen Bünyamin Orhan'ın cesedinin ailesine verilmediği bildirildi. Bünyamin Orhan'ın eşi Emine Or Yetkililerden ses yok 18 temmuz günü meydana gelen çatışmamn ardından İS gün geçmesine karşm Hakkâri'deki askeri ve mulki yetkililerle Diyarbakır'da kurulu Olağanüstu Hal Bölge Valiliği ve Asayiş Kolordu Domuz çiftliği Strasbourg'luk BVRSA (AA) Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu, Çanakkale'nin Biga ilçesinde domuz yetiştirdiği gerekçesiyle çiftliği muhürlenen çiftlik sahibi Yusuf Tavukçu 'dan, konseye yaptığı şikâyet başvurusu ile ilgili olarak bilgi istedi. Biga'nın Kahveci köyünde üç yıl önce çıftliğinde domuz yetiştirdiği için çiftliği, bir kısım köylünün saldırısına uğrayarak tahrip edilen ve kaymakamlıkça mühürlendikten sonra hakkmda 10 ayrı dava açılan domuz yetiştiricisi Yusuf Tavukçu, Avrupa Konseyi'ne yaptığı başvurunun kabul edildiğine dair cevabm kendisine ulaştığını söyledi. Tavukçu, Strasbourg'daki Avrupa Konseyi İnsan Hakları Sekreterliği'nin yazısında, gerekli başvuru formunun altı hafta içinde gönderilmesinin istendiğini bildirdi. DevYol davası: 14 sanığa 331 yıl hapis isteniyor ay), Pervil Keçdi (tutuklu, 55 yıl), Haydar Bozdağ (tutuklu, 55 yıl), Müslüm Tataroğlu (tutuklu, 19 yıl), Hakkı Vuranok (tutuklu, 32 yıl), Kamil Demirei (tutuklu, 21 yıl 6 ay), Metin Ugurtepe, İrfan Uzun, İbrahim Güler, Zeman Önal ve Güllü DUzenli (19'ar yıl), Yücel Örün ve Doğan Elmalı (15'er yıl), Sclami Nazlıra (5 yıl). TBKP davasının avukatı Sansal, bir önlem olan tutuklamanın infaza dönüştüğünü söyledi. (Fotoğraf: AA) ANKARA (Cumburiyet Bürosu) Devrinıci Yol örgütü adına çeşitli eylemlerde bulundukları savıyla haklarında Ankara DGM'de dava açılan 14 sanığın, toplam 331 yıl ağır hapis cezasına çarptınlmaları istendi. Ankara DGM Savcıhğı, 17 sanık için de takipsizlik kararı verdi. Keçiören'de polis memuru Faruk Gök'un silahla yaralanması, çok sayıda yazılama ve afişleme yapma ve pankart asma eylemlerinin sanığı olarak mayıs ayı başında gözaltına alınan ve altısı 1.5 aydır Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan 14 sanık hakkmda Ankara DGM'de dava açıldı. Ankara DGM Savcılığı'nan haurladığı ve ekleriyle birlikte 90 sayfayı bulan iddianame ile sanıkların 1555 yıl arasında değişen çeşitli ağır hapis cezalarına çarptırılmaları istendi. Aralannda Halkevleri uyelerinin de bulunduğu sanıklardan haklarında dava açılanlarla çarptırılmaları istenen hapis cezalarının miktarları şoyle: Kutay Meric (tutuklu, 18 yıl 9 u 17 takipsizlik DGM Savcıhğı, 17 sanık hakkında ise yeterli kanıt elde edilemediği gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Haklarında takipsizlik kararı verilen sanıklar şunlar: Mehmet C«mat Doğan, Ramazan Mustafa Kemal Doğan, Falma Alev Günyaklı, Veli Öztürk, Ali Naci Kor, Süreyya Keskin, Hasan Keskin, Aslan Adıgüzel Çekiç, Ali Rıza Kuyucu, Hasan Vıldınm, Cengiz Kose, Sevim Kurnaz, Ferhal Özçelik, Berrin Ceylan, Hasgül Kızılırmak, Cemal Irmak, Elvan Karakaya. DGM Savcılığı Kutay Meriç vc Pervil Keceli için, sahle nufus cuz danı kullanmak suçlaması konusunda ise görevsizlik kararı verdi Onlem infaza dönüştü' tendiğini dc belirterek, "Bu büyük çelişki, nasıl aıçıklanabilir" dedi. ' Kullu'nuıı yanuından sonra, mahkeme başkam hakim albay Mehmel Bostancı, santk avukatlarıııa bir istemleri olup olmadığını sordu. Yaklaşık 900 savunma avukatı adına soz alan avukat Erşen Şansal 1.5 yıldır süren davada ilk kez duruşmada tahliyc isteminde bulunmayacaklarım soylcdi. Bu konuda mahkemcyc sundukları dilekçelcrın 100 sayl'a tuttuğunu anımsatan Şansal, "l)ü/enli olarak her duruşma arasında birer ay konulmak sureliyle, geçici bir önlem olan luluklama, infaza dönüşmekledir" dedi. Mahkemclcrin, temel hak ve o/.guı luklcriu zcdclcnmcsindc araç olnıaması gerekliğini bclirlc.ı Şaıısal, "Temel haklara sahip çıkmak ve korumak, bu hakların ihlaline olanak lanımamak, silin dc sorumlulueunu/dadır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara DGM'de 1.5 yıldan bu yana süren TBKP liderleri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın'ın vargılandıkları davanın dünku duruşması, mahkeme ba^kanı ile savunma avukatları arasındaki "davanın u/amasına alel olup olmama" tartışmaları ile geçtı. Duruşma aralarının birer ay olduğunu belirten savunma avukatları, "geçici bir önlem olan tutukluluğun böylece ceza iııfazına dönüşturuldugünü" kaydcdcrek tahliyc istcmındc bulunmadılar. Ankara DGM'dcki davanın dunkü duruşnıasında, dosya içindcki kanılların incclcnmcsi ccrçcvtsınde TBKP program taslağının ukunnıası tamamlanıca, soz alan Haydar Kutlu, yanıl vcrmek istcdiğini söyledi. Kutlu, iddianamcdc programa ycr verılmcmcsinc karşın, kcndilcrinin TBKP'yi kurmuş kişiliT olarak gostcrilcrck haklarında idanı cc/ası is Karadenis'e işçi akını ORDU (AA) Doğu Karadeniz Bölgesi'nde fmdık toplama mevsiminin başlamasıyla birlikte, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden çok sayıda a ile, işçi olarak çalışmak için bölgeye adeta akm ediyor. İlk olarak Şanlıurfa dan 300 kişilik bir grup Ordu 'ya gelerek, Çakalçıkmaz yoresinde geçici olarak çadtrlarda katmaya başladı. Bu ailelerin lüınü kısa surede tş buldu. Fmdık bahçesiıyie loplaına işçisi olarak çalışanlar giınde 1520 bin lira kazamyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle