18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART 1987 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 FİLİZ ALİ MUZIK HAYVANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ KtM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK BİRAYDA ALTIŞEF Londra'nın birindsuufdörtsenfonüc orkestrasından Londra Filarmoni, kendikonser salonundan yoksun. Provaiarm değisik salonlarda yapmak zorunda olan orkestra, şubat ayı içinde altı değisik şeflefarkb programlar içeren altı konser verdi. Topluluk, Rothchild'ların parasal desteğine dayanıyor Ingiliz Oda Orkestrası gelîyor İngiliz Oda Orkestrası'nın Uluslararası îstanbul Festivali'ndeki konserlerine kemancı Suna Kan, piyanist Hüseyin Sermet, fagotçu Robin O'Neill ve klarnetçi Thea King solist olarak katılacaklar. FtLİZ ALİ LONDRA Londra'nın, birinci sınıf dört senfonik orkestrası (Londra Filarmoni, Londra Senfoni, Kralhk Filarmoni ve Filarmonia) ile, dttnya müzik merkezleri arasında ayncalıkh bir yeri var. Londra orkestralanrun en önemli özelliği, kendi yağlanyla kavrulan bağunsız orkestralar olmalan. Berlin veya Viyana Filarmoni ya da Concertgebouw gibi kıta Avnıpası orkestralanmn değil dunya çapında Un kazanmak, var olmalan bile mucize gibi görünüyor. Londra orkestralan kendi üyeleri tarafından yönetilen artistik ve mali tüm kararlann orkestra üyeleri tarafından alındığı, bütün sorumluluklann müzisyenlerin omuzlanna yüklendiği ilginç kuruluslar. Program, solist, şef ve salon seçimi konulannda bu dört orkstra sürekli yanşma ve çekişme halinde. Salonu doldunıp, orkestraya kazanç sağlamak için her orkestra ötekinden daha değişik, popüler ya da ilginç programlar, tanalı konserler, flaş isimler bulmak zorunda. "BarbicanV'a yerleşmiş olan Londra Senfoni Orkestrası dışında kalan Londra Filarmoni, Kralhk Filarmoni ve Filarmonia Orkestralaruun kendilerine ait bir konser salonlan olmadığından, "Royal Festhal HaD'ü paylaşmak durumundalar. AtatOrk KOltUr Merkezi'ni paylaşmaktan şikâyet eden Îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası bile Londra orkestralanndan daha şanslı bir bakıma. Çünkü, biç olmazsa salonu her konser için kiraIamak zorunda kalmıyor Îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası. Testtaü HalTü konserler için kiralayan Londra orkestralanmn çilesi, bu aşamada sadece başlangıç noktasında. Provalaruıı bin türlü değişik salonda yapmak zorundalar genellikle. Ya da konser günü sabah yapılan tek prova ile yetinmek durumundalar. Orkestra üyeleri yasam tarzlannı belli bir düzeyde tutabiimek amacıyla neredeyse nefes almadan çalışıp duruyorlar. Günde 6 saat Tek bir örnekle, Londra Filarmoni Orkestrası'nın şubat ayının ilk haftasında altı değişik şefle, farkh programlar içeren altı konser verdiğine değinmekle yetinebiliriz. Aynı orkestra şubat ayırun son üç haftasıru, Berntaard Haitink yönetiminde Mozart'ın "Figaro'nun Dügiınü" operasımn plak kaydı çaIışmalanna ayırmıştı. Günde altı saat süren kayıtlann yanı sıra haftada iki konser vermeye de devam etti Londra Filarmoni Orkestrası. Boylece haftamn yedi günü, günde en az altı saat çalgılannı elden düşürmeyen ve kendilerinden her an en üst düzeyde performans beklenen bu müzisyenlerin hâlâ nasıl olup da hayatta kalabildiklerine hayret etmemek elde değil. Prens Charles onur başkanı Londra, bünyesinde banndırdığı oda orkestralanmn kalitesi açısından da dünyamn önde gelen müzik merkezlerinden biri sayılıyor. Nash Ensemble ve English Chamber Orchestra (İngiliz Oda Orkestrası) gibi geleneksel oda orkestralanmn yanında, London Symphonietta, Lontano benzeri tumden çağdaş müziğe yönelik oda orkestlarım da besleyebilen çeşitlilikte bir izleyici kitlesine sahip Londra. İngiliz Oda Orkestrası'nın bu orkestralar arasmda ayncalıkh bir konumu var. Prens Charies'ın orkestramn onur başkanı olması, dünya bankacıhğının ve iş dünyasının en önde gelen ailelerinden biri olan Rothchüdlann mali desteğine dayanması, bu orkestramn en büyük sansı. Leopold ve Rotbchilde orkestramn ve İngiliz Oda Orkestrası Müzik DerneğTnin Başkanı. Rothchilde bağlantısıyla Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki iş çevrelerinin desteğini de sağlayan orkestra, bir anlamda yüksek tabakalara, yüksek düzeyde, ayncahklı konserler veren bir topluluk olma ozelliği taşıyor. "Renaissance" ve "Mermoı" gibi süper lüks gemilerle, süper lüks müzikal gezilere çıkan orkestramn dünyada konser vermediği yer hemen hemen yok gibi. İngiliz Oda Orkestrası adını 1960 yılında alan bu topluluk, savaş sonrası koşullarında İngiliz müzikseverlerine dar bir bütçeyle güzel Barok müziği konserleri dinletebilme amacıyla, 1948 yüında kurulan Goldsbrouqh Orkestrası'nın devamıydı. Orkestra başlangıçta hem Londra'ya hem Ingiltere'ye hem de ileriki asamalarda dünyaya popüler, sevilen eserlerden oluşan bir repertuann yanı sıra, yeni ya da eski, ama az tanınan eserleri de tanıtmak amacını güdüyordu. İngiliz Oda Orkestrası, kuruluşundan bu yana geçen 27 yıl süresince buna ulaşmakla kalmadı, belki de bu amacı bile aştı. Orkestra yönetıcilerinden Pauline GUbert, İngiliz Oda Orkestrası'nın 1987 Uluslararası Îstanbul Festivali'ne şef Cem Mansur tarafından davet edildığini, "Tok>o'dan Tahran'a kadar uzanan konserier dizisine tstanbul'un da katılmasından mutluluk duvduklannı" söylüyor. Îstanbul konserlerinde topluluk eğer bir değişiklik olmazsa Stravinski'nin "Dumbarton Oİks" adh eserini, Schumann'ın La Minör Piyano Konçertosunu, Elgar'ın Fagot ve Orkestra tçin Romansım, Beethoven'ın Birinci Senfonisini ve yine Beethoven'ın "Prometheus" Uvertürünü, Mendelssohn'un Mi Minör Keman Konçertosunu, Crusell'in Klarnet İçin Sunuş, Tema ve Çeşitlemelerini ve Mozart'ın No. 38 Prag Senfonisi'ni sunacak. Bu konserlere Suna Kan (keman), Hüseyin Sermet (piyano), Robin O'Neill (fagot) ve Thea King (klarnet) solist olarak katılacaklar. PtKNtK PİYALE MADRA HIZLI GAZETEÇİ SECDET ŞE\ 0, I •••• ..ıı .••••••I... . . . ». I ı . . || . , , m m ,., . Oturdum {ont\l hafrtrî yavno^a faşlcdm ÇİZGİLÎK KÂMİL MASARACI Kemancı Yaşvili müsikseverieri büyüledi îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın Polonyalı şef Tadeusz Strugala yönetiminde verdiği konserlerde Sovyet kemancı Marina Yaşvili ile tanıştık. Geçen yıllarda Ankara'ya gelen Yaşvili, bu kez de Istanbullu müzikseverleri büyüledi. ÜSTÜN DURUEL 26 şubat perşembe akşamı Auturk Kultur Merkezi'nde Viyanalı iki sanatçıyı, viyolacı Gertnıd Rossbacher ve piyanist Peter Marschik'i dınledik. Sanatçılar J.S. Bach'ın re Majör, Franz Schubert'in "Arpeggione" ve Brahms'ın Fa Minör sonatlarını seslendırdiler. Viyana Haydn Uçlüsü'nun uyesi Peter Marschik oda muziğini bilen, kendinden emin bir piyanist olarak dikkatı çekti. Viyana Oda Muziği Topluluğu'nun uyesi olan genç v iyolacı Rossbacher ise, özellikle J.S. Bach'ın 2 Nolu Re Majör Sonatında basanlıydı. Deneyimını artırdığında daha da ıyi sonuçlar alacağına eminim. Îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası şubat ayının son konserini şef Tadeusz Strugala yönetiminde verdi. 2728 şubat tarihli bu konserlerde Sovyet kemancı Marina Yaşvili ile tanıştık. Sanatçı, Ernest Cbausson'un "Poem"iyle, Pablo de Sarasale'nin "Carmen Fantezisi"ni yorumladı. Geçen yıllarda Ankara'ya gelen Yaşvili, bu kez de İstanbullu müzikseverleri büyüledi. Mukemmel bir tekniğe sahip olan Marina Yaşvili, "Poem" ve "Carmen Fantezisi"nin ardından dinmeyen alkışları Maçavariani'nin "Gürcu Dansı" ile yanıtladı ve unutulmayacak izler bırakarak ülkemizden aynldı. Başkemancılığını Gülden Turalı'nın ustlendıği konserın oteki eserleri ıse Rossini'nin "Cezayir'de Bir İtal>nn Kızı" operası uvertüru ve Aleksandr Borodinin 2 Nolu Senfonisıydi. Şef Tadeusz Strugala, artık yakından tanıdığımız deneyimli bir sanatçı. O da da Îstanbul Devlet Senfoni Orkestrasf nı iyı tanıyor olmalı ki, kısa surede çok iyi sonuç elde edebiliyor. Polonyalı şef Strugala bu hafta da İDSO ile birlikte olacak. 67 mart tarihlerindeki konserlerde Edward Grieg'in 1 Nolu "Peer Gynt" suitini ve Dvorakın 8 Nolu Senfoni'sini dinleyeceğiz. Haftanın solisti ise flütist Alain Marion. Sanatçı, Aram Haçaturyan'ın Flüt Konçertosunu yorumlayacak. AĞAÇ YAŞKEN EĞtLİR KEMAL GÖKHAN scy ujaprtiasmı kmse. öftlfK UNUTULNfA YACAK tZLER Polonyah şef Tadeusz Strugala yönetiminde çalan Îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın solisti, Sovyet kemancı Marina Yaşvüi'ydLfFotoğraf: LALE FtLOĞLU) bte. jcadrnn 6zc\ suna Fransızların "dişi Yves Montand"ı Türkiye'de Esin Afşar, Cora Vaucaîrele birlikte sahneye çıkacak Afşar, önümüzdeki günlerde Fransız sanatçı Cora Vaucaire ile birlikte îstanbul ve Ankarada sahneye çıkacak. Afşar Vaucaıre konserleri 9 martta Istanbul'da Ataturk Kultur Merkezi'nde, 11 martta ise Ankara Hacettepe Unıversıtesı'nde gerçekleşecek. Sanatçının, Fransızların "Dişi Yves Montand" diye adlandırdıkları Cora Vaucaire ile vereceği konserleri Fransız Kultur Merkezi organize etti. Afşar'a îstanbul ve Ankara'da vereceği konserlerde, Fransız gitarcı Alain Verite ile saz ve curada Uskan Çelebi eşhk edecek. Cora Vaucaire ile vereceği konserlerin ardından sanatçı yine Fransa'nın yolunu tutacak. 14 martta Paris'te vereceği konserı 24 ve 25 martta Fransa'nın dığer kentlerınde vereceğı konserler ızleyecek. Fransa'da vereceği konserler için yeni repertuar çalışmaları yapan Esin Afşar aynı zamanda onumuzdekı günlerde yeni çahşmalarından oluşan bir uzunçalar yayımlayacak. TARİHTE BUGÜN MIMTAZ ARJKA* 4 Mart S5JT 192S'TB SUGUN, ÛhJLÛ *TAKHim SUKJJU KANUNUn(ASAYİŞI YEKLEŞTKZME YASASİ), TŞMM'DE ONAYLAMDI. POĞU VE GÜNEYDOĞU SÖLGELER'rUDe BAŞGÖSTEREM ŞEYH SAIT AYAKIANMALAIZI VAYfLMA eEUfZDSl GÖSTEKlNCE, SIKIYÖMETIM ILAN EOILMlŞ,ANCAk YETERLt OLAJAM/fT7. Y£fJIKllRULAN CUMHUR.IYETİN KAKÇfLAŞT/Ğf OLA6AAJÜSTÜ EUGELLE&U OtSTnPAN MLPteiLMASf İÇıN SÖZ. KOfJUSU YASA ÇfA^e/LM/frr. BUAJU, /STİ/CLAL MAHK£M6l££l 'A/fA/ /UfgULMASI İ2UYECEK, /8TICA, /SYAN ISE GÜI/ENLlĞı BOZJJCU HER. TURLÜ EYCEMI ONLEME YETK/S// CUMMJ£BA$KAN<NIN ONAYl ILB BAICAMLAR KUJfSUUJMA VE/ZlL£CekTl. SAS/A/ VE YAY/fJ O/e&4A/LA/Sf DA YASAKJIN UY&ULAMALAIZ./MOAM ÇOK Er/£ıLEtJEC£/eTt. Esin Afşar ve Fransız sanatçı Cora Vaucaire, îstanbul veAnkara'da birlikte konserler verecekler. Afşar, daha sonra Fransa'da üç kez sahneye çıkacak. Kultur Servisi Son yıllarda Fransa'nın çeşitli kentlerinde başarılı konserler veren Esin &&Zi&?m&^ TAKRIRI SUKUN K4NUNU 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Dünyanın en büyiık çelik fabrikalarından birini biz kuruyoruz Karabükteki çelik vedemır fabrikasını inşa edecek olan Brassert grupu muduru Maikenzıe dun sabahki ekspresle Londradan tstanbula gelnrış ve akşam ekspresle Ankaraya hareket etmışiır. 4 Mart 1937 hareket ediyoruz. Bırkaç gun orada kaldıktan sonra Karabuke gıderek martm on beşinde faaliyete başlayacağız. Ikı sene zarfmda ınşaal tamamlanacaktır. Önumuzdeki haftadan itıbaren muhendıslerimız kafile halinde Turkıyeye gelecek/erdır. tlk iş olarak Karabukte muhendıslerimız ıçın evler yapacağız. Ilende Ankara ve 19371987 Istanbulda burolar açmamız ihtimalı de vardır. Turkiyede ınşaa edeceğimiz demir ve çelik fabrikası en modern miyarlar uzerıne kurulacak ve dunyanm en buyuk çelik ve demır fabrikalarından bırı olacaktır. tlk devrede ıkı, üç ytiz kadar Turk işçisı kullanacağız. Sumerbank şîmdiden ışçı kaydına başlamışbulunmakıadır. İKİKENTTE KONSERLER FransK sarkıct Cora Vaucaire fsağda) ve Esin Afşar (solda) birlikte konserler verecekler. Mackenzıe ile beraber, Karabükteki ınşaatı idare edecek olan muhendıs C.F. Hapkınson ile W.S. Rawlın, J.B. Selway ve Robertsde Ankaraya gıtmişlerdir. tngıliz grubu mumessıllerı dun Park otelınde bir arkadaşımızı kabul ederek faaliyellerı hakkında şunları soylemışlerdir: " Bu akşam Ankaraya
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle