18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
fcS Mayıs 1972 CL'MHllIttTETı :SAYFA BEŞ Bagdatta vazifeye başİBdıktan conra, Kültür Anlasması protokolünde kayıtlı bulunaa Fuzulî'nin ksbrinın onanlması konusunu •le aldım. Bis Türk Hüktimeti olara* Kerbelâ'da, ırkımızın buyük şiır dehas olan FuzuH'nin kabrinın meveudiyetini, Imam Hüseyn'in merkadinin kıbleye bakan buyük kapısımn karşısında (Kabri Fuzuli) diye anılan beton, biraz künbeti andıran çift pencereli darca bir kapıyı benirnseyerek, kabul etmişiz, Irak Hukumetı de Fuzuli'nin kabrinın taminni tasarrufumuza tevdi ederek Türk'ün buyük şaınne saygı gostermış, bız de onların büyük şaıri îmnul Kays'm türbesinin tamirıni ilgi ve ihtimamlanna teslıme tehalük gostermışız, buyurun sız de saınnızın kabrınl onarın, demısız. îmam Hüseynin Merkadme girip duasını yapan, Merkadme yuz süren binlerce, hattâ yuz binleree âsıklan. Merkadın kıble kapısından çıkarlarken Fuzulî'nin kaörinl de gorüyorlar, Hı. Hüseyni sevmede, ona yanmada, ortak ıstır&ba bağlı olmanın ergınhği ıle Fatıha okuyorlar. Xabnn Arnavut asıllı Nıyazi Baba dıye çağırılan Bektaşi blr bekçisı vardı. Nıyazi Baba her zaman Fuzuli'nin kabri fcmunde bulunmuyor, onu, Merkadı çevreleyen sahnı şerıf'ın kıble kapısına yakın olan Bektaşi Tekkesı olarak isimlencünlen yerden çağırtıyor ve türbeyi «çtmyorduk. Anahtar daıma onda bulunuyordu. Nıyazi Baba uzun sakalh bıraz Türkçe bılen, bir ikı Fransızca cümle tekerleyen basını beyaz bır kumasla sank seklınde sıcaktan koruyan, bır isıktı. Sıyah g.ıziennde, aydınlık blr espnnin sessizlığe burunmü» tevekkülü konusur gıbıydi. Kabrın tamlrinin keşfı içın, Bagdat'a, o zaman Eski Eserler ve Müzeler Genel MUdürü olan • h&len Kültür Mustesan bulunanMehmet önder arkadasımız gelmisti. VaUyl, Belediye Reısini riyaretten sonra, Fuzuli'nin kabri olçulmüs, onanlacak bölümlerin tesbiti yapılmıstı. Birkaç ay sonra Mılll Eğıtim Bakanlıgından Fuzuli'nin kabri nın onarımına harcanmak içın, gerekli ödenek gelmıştı. Mühen dıslık oğrenımini Türkiye'de yap mıs, Musul Turklerınden, eski bır eıleye mensup bir zatı beraberizne alarak Kerbelâ'ya gıtmiş, ona rımm kesfinl olçuye ve hesaba vurdurmak istemistim. Türbeye yaklaştıgım zaman tür benta» tahta kapısının boyanmış, pencere p%rvazlannra aceleye getınlnuş olmadan doğan sağına soluna bulaşnuş boyalarla bulan mış olduğunu gördum. Hatınma bır nezaket kadırşınaslığı üe kar şı karşıya bulunduğumuz geldı pencerelerden bırıne dikkatle yaklaştım, türbenın içini gorme ye çalıştım. Gordüğüm manzara beni hayrete duşürmuş, asırliı? bir hikftyenın tozlu satırlarının dıle geldiğini gormuştum. Tavana takılmış üçlü blr avi zenın ışığında, ıç duvardakı do labın ustune asılan «Bu kabır Mu'mın Dedeye aıttır» anlamına gelen Arapça blr levha gozüme iliştı. Belediye Başkanına gıderek durumu öğrendık, Mü'mın De denın soyu Kerbelâ'da bır baylı kalabahkmış, yülardan beri sure gelen soylentının gerçeklilıği U zerinde durarak mezara sah:p çıkmıslar, ancak Fuzuli'nin Mu' mın Dedenın müridı vc hayranı olması ve vasiyetı nedenıjle, Mu'min Dedenin yanında gomü lu olduğunu kabul edeceklcrim belirterek, görduğümua levhcyı asmışlardı Mü'min Dedenın bilmera ka Fuzulî'nin mezarı Türkiye'ye getirilmeli Reşat OĞUZ çıncı göbekten torunu Kerbeli konserve fabrikası müdürü olan genç bir hukukçu üe tamştık, bu konuda gorüstük Belediye Baskanının söylediklenni aynen tekrarladı. Kendılerini bu şekılde harekete geçiren, kabnn bizım tarafımızdan tamırinın ele alınması olmuş. Sandukanın altı boştu, betonun açüması halınds mahzende ıkı cesedin bulunduğu üzennde ısrarla duruyordu Mü'min Dedenin torunu. Bağdad'a dondüğümüzde durumu Irak Terbiye Vezaretine, Elçılığımız kanah ile duyuıd'.ık, bır taraftan da olayı Mılli Egitım Bakanhgunıza lntıkal ettırdık. Birkaç gun tonra Kerbelâ'ya tekrar gıttım. Bu defa eskı levhanın defiştığıni, onun yerine, «Bu kabır Mu'min Dedeye aıttır. Turk şaıri Furulı de >anında gömüludür» yazısını taşıyan başka bır levhanın «sılaığını gordüm. Mü'min Dedenin, yaşa tonınlarının bemen hepsı guzel Türkçe biliyorlardı, Mü'min Dedenın Kanunı'nin iltifatına mazhar olmus bır Bektafl şeyhi olduğunu, Istanbul'dan gelmış bulunduğunu, halen hısun akrab» olarak Istanbulla ılgılerinin Aevaaı ettığın: anlattüar. Bizım ansıklopedıterin vo Ali Suad'ın «Seyahatlerim» adlı esennde bahsettıklerıni tekrarladılar, Fuzulı, Mü'min Dedenin mü rıdi ve hayranı imış, vasiyeti üzerine gomulmüştur buraya, dedıler ve kabrin bekçısi Niyazi Babaji burayı beklemek Uzere kendllerinin koyduklannı soylemeyi de unutmadılar. Şu hususu bılhassa kaydetmek gerekecek, Fuzuli'nin ve ilâve ile Mü'min Dede makberesinın Bektaşi tekkesi ile ilgısı yoktur. Sahnı Şerif'in îmam Hüseynuı Merkadine cepheden bakan büyüko» bır odasınm ki sağında, solunda muştermlâtı da sar Bektaşi tekkesi olduğunu hikâve ettiler. Bu tekkede, Hacı Bektaş Velı'nin türbesinde rastladığımız mezarlar misalı birkaç meıar da gormuştUm, Babalara aıtmış Bunlan, Mü'min Dedenin yaşlı torunlarından, tekkede kahve mura işerken dinledınu Netfceâe ''^anlatıIaEda Ş payı bulduk, yapının içine iki sanduka yerleştirdık. Sandukaİardan biri Mü'min Dedeye ait olacaktı. Makberenin kapısının üstüne Turkçe ve Arapça olarak, burada Bektaşi tekkesinın kurucusu Mu'mın Dede ıle Buyük Turk Şairi Fuzulı yakıyor, dıye yazdırdık. îmam Hüseynin Merkadinın motınerıni ornek alarak cephe>i susledık, içerinin duvarlanııa Fuzuli'nin Turkçe ve Arapça dıvanından beyitler yaadınp levlmlar halınde astırdık. Fuzuli'nin buyutülmuş bır resmini de t*m cepheye koyduk. îki sandukanın baş taraflanna mum ampuller taktırdık, pencere ve dolaplann ustlerini boy perdesi ıle dekore ettık. Bekçi Nıyazi Baba'ya da maaş bağlattık. Fuzuli'nin mezannın ve Mü'min Dedenin kabrinin üstunde dolaşan şuphelerin yakın da tam bır aydınlıga kavuşacağı imkânının hasıl olacağuu oğrenmiş bulunuyoruz. Şöyle ki: 1971 Aralığında, iki kırdeş millet arasında meveut Kültür Anlaşması protokolünü gözden geçinp yenılemek üzere Iraklı dostlanmız Ankara'ya geldıler. Kültür münasebetlerımizın daha da geliştırılmesi hususunda taraflar arasında tam bır mutabakatm meveut olduğu muşahede edıldi. Bu arada Irak heyetı Fuzulı'nın mezannın yennin, şehir plânında değişiklık yapılacağını neden göstererek, degı^tırmek zonmluğundan bahsettüer. Kerbelâ'nın turistık bir hüvıyet kazanmış olduğunu da duşünerek tmam Hüseynin Merkadinin etrafım açmak karan içinde bulunduklannı anlattılar. Şehır plâ nı tadılâtında Fuzuli'nin mezannın bulunduğu saha otopark yapılacakmış. Fuzuli, Hz. Hüseynin turbesinden oldukça uzaklaştınlacak sanıyorum. Fuzult, uzaktan bakacak Îmam Hüseyne bundan sonra KONU: ARMAGAK1 YARIŞMASI Sevim ETİ ÇOCUK KIYAFETLERI DEFILESI Grmlik Kız Sanat Enstitüsü SğrencUerinin Sümerbank Sun'i Ipek Fabrikası salonlarında düzenledikleri çocuk kıyafetlerl defilesi geniş ilgi toplamış; ancak, yaslan 3 ile 5 arasında olan minik mankenler salona doldaran kalabalıjı görfince podyuma çıkmak istememişlerdir. Ellerinde oyuncakları verilerek podyuma çıkmalan sağlanan minik mankenler sonradan büyüklere taf çıkartırcasına fifürlerle dâvetlilere görünmüşlerdir. Fotoğrafta; Bn yılın modası olan «Bahriyeli» kıyafetini sunan küçiikler görülfiyor. (Ferıdun Evrenosoğlu BURSA) Plân, halen bızde sanıyorum. Göruşümüz duyurulacak dostlanmıza. Islâmda nakli kusura cevaz var şüphesiz. Gönüllenn, hayal kırıklığına uğrama korkusundan, pek rızası yok gibi buna... Ya, yapının mahzeninden bır iskelet çıkarsa, bu kime aıt olaAntalya 9. Film Festivaline katüacak 15 fılmln altı kişilik ön jun taraimdan seyredılmesine başcak? lanmıştır. Dr. Arşevir Alyanak, Işın Köseoğlu, Habibe lmren, Hfiınu Contürk, Ruhi Kahraman ve NU Ya, hıc çıkmazta... taat Gdkcen'den kurulu ön JUri, dün, Türkiye ProdUktörler Sendıkası sınema lalonunda, «Üvey Ana», «Ke> rem ile Aslı» ve «t:ç Arkadas» fllmlerınl seyretmiştir. SON ön jüri, her gun beş fılm seyrederek çalışmalarını tamamlavacak ve oylama sonucu, 1 10 Haziran tarihlennde Antalya'da yapılacak festivalın finaiinde yarışacak on fılm belli olacaktır. Antalya Festivali için 10 film seçimi başladı Katılan filmler ACI BİR KAYBIMIZ Vektebl Tıbbiye Ders Nazın Doktor Mahmut Hakkı Paşanın torunu, Dışçılık Okulu Kurucusu Prof. Dr. Halıt Şazi Kosemiharın oğlu, eski Gümüshane Milletvekıllerınden merhum Kemal Varınca'mn damadı, Şazıye Kosemıhal, Hatemi Kosemıhal Şadıye Kılıççı'run kardeslerı, Behıce Oskay'm yeğeni, llkan Tansal'ın dayısı, Ercument Vanioğlu ile Erhan Oskay'ın dayızadeleri, Dr. Suheylâ Akyol'un amcazadesi, ressam Adnan Vanncanın enıstesi, Bedia Kösemihal'in sevgili eşi Bu yıl Antalya Film Festivaline katılan fılmlerın, geçen yıllara oranla daha kalıteli olduğu bıldırilmektedir. Filrn Festivali Komitesi Başkanı Ümit Utku'nun açıklamasına gore, festivale katıian filmler ve artistlerl şunlardır: Gece: fSezer Güvenirgil Yılmaz Koksal), Çile: (Türkan Şoray Ediı Kardagım Terkedenler: (Yıldırım Gencer Ülkü öıen), Emine: (Filız Akın Tank Akan), v Kardeşim: (HUlya KoçyiTank Akam, 'v Zulüm: (TUrkân Şoray Kartal Tibet Murat Soydan), Üvey Ana: (Sadri Ahşık, Zeynep Aksu, Fikret Hâkan, Fatmt Karanlıl), t ç Arkadas: (Htilya Koçyiğit • Kadır tnanır), Murat ile Nariı: (Fatma Girik • Cunevt Arkın), Kerem ile Aslı: (Fatma Girik • Kadır Inanır), Gflllfi: (Türkan Şoray • Ediz Hun), 4facan Kfiçök Serseri: (Menderes U"ku, Sadri Alışık, Bahar Erdemz), Oümüş Gerdanlık: (Zeynep Aksu Murat Sovdan), Feride: (Emel Sayın Engin Ağlar), Hicran: (Emel Sayın Ihsan Altmay). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Kürsü Başkanı Profesör, NURETTİN ŞAZİ KOSEMIHAL 'öenevre'de "l4*Mayıs Î9V2 Salı gtinü vefat etmiştirT' ^9&!&^'\ Yarınki 24 Mayıs Çarsamba gunü saat 11 OO'de lstanbul Unıversıtesi Sîefföz Bınasında yapılacak törenden sonra Beyazıt Camünde kjlınacak öğle namazını mütealdp ZincirUkuyu Mezarlığında toprağa verilecektir. A t LE 8t (Cumhuriyet: 3678) adın . Erkek eşitliği, genç Atatürk Türkiye'nnio en onemli devrimlerinden biridir. Kadının erkekle esit baklsra sahip oluşn sslında en doğal hakkıdır. Dünyanın ve inMnlıgm gelisim süreci içinde, kadının katkısı, inkâr edilmeı bir gerçektir. Kadının toplnm içindeki yeri ve önemi, eski Türklerde sistemli bir şekilde belirlenmistir. En eski Türk yazıtlanndı, hakanların imzaları yanında hatunların da imraları vardır. Hititierin yazılı anlasmalannda. kralla kraliçenin iıimlerl yanvanadır . Türk kadınının toploma olan katkısına en yakın tarihimil llusal Knrtulns Savasıraıı tanıklık eder. Ne rsr ki. «eıki güzel zamanlanla Atatürk devrimleri arasında uzon bir tnUaklık drinemi yasamıstır kadın. Gerek batıda, gerekse doğnd» bir töketim aracı bir mal olarak bakılmistır ena. Knrtnlnş Savası ile başarılı bir smav veren Türk kadının», esH onnrln verinin geri verilmesini AUtürk gerçekleştirmistir. Atatürk'ün kadına verdi^i değer, üretici rapıcı olarak kadının toplnm içindeki yerini saptaması, onnn derinliğine ve keskin yomra Süeünön belirgin Brneklerindendir. Bn yargın He Atatiirk, Türkive'nin knrnlnsn ve kalkınmasında. kadına düsen förevi, ona olan güvenini kanıtlamıstır. «Esitlik» kavramı, çesitli ortam kosnllırı tçlnde, olnmln ya da olnmsnı. dolaylı ya da dolays» etkilenmektedir. Temelde bo etkiler, filkemirin ve çağımınn, toplnmsal ve ekonomik kosnllan, kSUOrei ortam. gelenek ve göreneklerimi» elarak belirlenebilir. BngGn batıda oldnfn tibl kendi toplnmnmnrdı da kıdın. genelde ikiye avrılmaktadır. Geçiminl baskasının »ırtını yükleyen «tüketici» kadın, ülke kalkınmaaına katkıda bnlnnan beden ve bevnivle calısan Brttici» kadın. Batıda olduin gibi, ülkemizde de en afır yük çalışan k»dının omazlarına yuklenmistir. Bn zerçegi dojtmlavaeak vüzleree örnek ıröstermek mömkündür. «Geçen vıl, hastahanede vatan bir ögretmen arkada^ımı yoklamata fitmintim. Çalıskanlı|ı. enerjisi ve nesesiyle, gundelik vüklerin nstesinden telraevl basaran ender kadınlarımızdandı. Birden tüm gücünfl yitirip, büyfik bir bnnalıma dihüsünde knsk» yok, tasıdıği afır yflkün etkls» büyüktü. Konnsmalanmıza yer yer katılan vatak komfnsn Wr «ra »ö>le hayıflınmıstı yaşantmna: Ne mntlo sis dısard» çalışan ksdınlara. Utediğiniı gibi kaıanıp harcıyornnnnt. Bizlerse kocalanmınn kesesine bakan lavsllılam. Haftada vü* »r» harçlığm bile besabını vermek lonındayız. Bn sözler üzerine arkadasım bııla kaykılmıstı yatağında. lliçlann nvnstnrncn etkileri bir an içinde yok olmnstn sanki. Ne rabatı hanım! demUti. Sen kocans hecap da versen sükrtt ki, harçlık alabiliyoTsan evdeki çahsraana kırsılık. Bitse ay olur ySz lirayi kendimize •yıramayız. Ev kiraıı, elektrik, kasap, bakkal, taksitler, çoenklann masraflsrı... Kan koea maaşlanmızı birlestirip bütçeyi denkleştiremediğimiı avI»r çok • olur. Bütün gün vfizlerce çeenkla ngraş, tnr?o gibl isten çıkıp haydi alış verise. Evde. aksamın ve ertesi çünün yeme^inin hazırlanması, çoenklann gereksinmeleri ve öılemİerl. tnsan. kocasınm, gaıetesi elinde gündelik yorgnnlniuno gidermesini kıskanacak, giderek çekemeyecek hale «elir. Sofra knr, kaldır. çoin kez habersiz gece konnklsn. Kintse y»nnın bir is günn olduğunn ansımaz bile. Gece yansından fonra hâl kalırsa. ertesi eünün protramının, derslerin hazırlanması, öçrenci ödevleri. baska isler. Bn vomcn çünden sonra doğanm insana tanıdıjı en «üzel duveular. »evklrr hile vük K'ür insana. Sonnnda kadının sinirlerl boznlnr, hnvsnz. sıhhatsi* ve yararsız bir insan olup çıkar. Ne çoenklar mntlndnr, ne karı ne koca. Ne ailede hnznr kalır ne tsten hsyır. Bn vakınnıa, toplnmnmaıda, erkekle eşîtlik tanınan çalısan ktdmlarnnmn bir türünün bir yönünün yankısıdır. Kadın Erkek esitliçi çok önrmll Wr kavramdır. Türkive'nin toplum kalkınmasında kadının gücünden büvük ölçüde faydalanılabilir. Ne yazık ki, bu«ün bn ırnç bosnna tüketılmektedir. Ortamın tüm olanaksızlıklanna kar»ın. Türk kadını. *Hrtsmdaki yerini ve gSrevJfli. ıjj^erlendirnıeçe tüm sücuvle . çaba gdsteriyer. Tuıyıllann itilmSslıtl. eıikti|1 srdındtn kefVr «lıte «MflM» trirtlk» jNvraauns değgin msaınılar yapmaî»^ kendini zonınln kılıyor. Kadın • Erkek esltliğinin Ivı anlaşılman re başany» nlasması içinde bnlnndnğmmnz ortam kosnllan ile sıkı sıkıya iliskilidir. Bn lornn, sağlam moral yapıya sahip kadın ve erkek. lerin olnsturaca|ı denzeli bir toplnmsal. ekonomik ve Szellikle kültürel bir ortarada gerçeklesebilir. Bn ortam lıe, ancak ve ancak, yasayan gelenek ve göreneklerimizle iliskl knrmns, ulnsal ve çağdas gerçeklerle dençelenmis. sistemli bir eğitimie yaratılabilir. ^ ^ ^ ^ 1 K 1 Gülten DAYIOĞLU tatürk'ümüziin. Türk kaduılannı exilmljlilrten kurUnp. ötgurluje kavnsturmak amacıyla getirdiği Kadın Erkell Eşitliği devrimi. Ataturk'un düşünüp tasarladığı anlamd» gerçeklesememistir Bunun nedenlni bulmak için, dnoe sozü edilen devrlmin amacını bilmemiz gerekir. Atatürk bu devrimle. Türk kadınlaruta neler vermek istiyoıdu? 1922'de Konya'da söylediği nutukta belirttiği gibi Atatürk, Türk kadınını. fs hayatında. bilimsel. kültürel ve toplumsal hayatta, erkeğe e«it kılmak istiyordu. Bu, >üzyıllardır tuhıcu zihniyetin korkunç baskısıyla ezilmij olan Türk toplumnnda, Kerçekleştirilnıesi pek güç bir atılımdı. Ataturk'un >aptığı butun devrimler (Şapka. So>adr, Lâün Alfabesinin kabulu, Saat. Takvim, Ölçü ve Tartılar.. gibi) bugün yurt çapında benlmsenlp yerlesmiştir. Fakat «Kadın . Erkek Esitliği» konusunda yapılan devritn, hâlâ >aygınla;ıp >erlefememistir. Çoğunlukla kov kadınlannın • Ka<Iın • Erkek Eşitliği» devrimine konu olan kadın. sadece kafes arkasmda, karnı tok. sırtı pek vafayan, kent ve kasaba kadını değil; köylusüyle, kentUsiyle tüm Turk kadınlanydı. Kent ve kasaba kadınlarının yanında, köy kadınınm eıilmljlifi, daha bir başkaydı. O. doğduğu gün «kız> diye hor görülür, ilkokula başlanıası bile gereksiz sayılırdı. Yedi yaşında başı ortulür, onikisinde çarsafa girer. ondordunde gelin edilirdi. Çift süren, ekin biçen, hannan kaldır an o; öz babası tarafından başlık karşılığında, bir eşya gibi erkeğe satılan. imam nikâhıyla gerdeğe girip, kocası tarafından istenmediği çün «senl bosadtm» sozüyle evden kovnlan o; yılda blr çift kara lâstik ayakkabıyla, blr kat NaziIIi basmasma karşıhk, gençliğini. euzelliğini. olağanüstü »eteneklerini boşu bosuna yitiren o idi. Kendisi toprakla. sapla. samanla, yoklukla güresirken. kahvelerde, soğöt altindaki golgeliklerde. kâğıt oynayan. çnbnk tuttürüp. tesbih sakırdatan kocasmın, lüm tafrasına. davağina cık demedcn katlanan o: ustune getirilen ikincl, hattâ iicüncü kadmları «orta^ım» di>e •tevekkülle» bagrına basfln vine o idi. Kadın . erkek eşitliği, ötekilerle birlikte. bu tür kadınlara da uygulanabilseydi, devrim gerçek anlamda başarıva ulajmı; olacaktı. Olraadı, olamadı. Bilçisizlikle. gelenek, görenek. dini inanç ve telkinlerin çelik kostekleri. bu devrimin yurl vüzeyine yayılıp, tüm Türk kadınlan tarafından benimsenmesine engel oldn. Devrimden bu yana, elll yıla yakm zaman geçmiştir Köy k«dmları, erkeğinin yanında, o gün nevse bugün >ine o'dur. Devrime rağmen Tnrdumuzda. erkeğin üstünlüğü. hâlâ bütün trücüyle ağırlığinı hissettirmektedir. Medenî Kanıınun 159. maddeıine gore n«a lek sahlbl olmuj blr kadın, kocasmdan vatılı izin belgesi almsksızm. Işe frhememektedir. Köv kndmı bncön hâl* «eçimlerde ovnnu, kocasınm y» da ksynatasının denetimi altınd* kallanabilmektedir. Kısacası. Türk kadmlannın çoğunluğu. kadınerkek eşitliği devriminden öuceki kosullar içinde. exilmisliklerini surdürmektcdirler. Ana babalar, çoğunlukla. kızlannı ilkokuldan «onra. okntmak istememektedirler. tlkokul oğretmcni olarak vıllardan beri bu konuda savaş vermekteyiz Bu tiır \elilcrin ilknknl beretmenleriyle sürdürdülderi savaşta kullandıklan silâhlar. hemcn her zaman ve yurdun her yerinde. birbirinin benıeridir Orneğin: «Ku kısmı okuyup da n'olacak dcıir kötü kizımızı okurmaru. >arın öburtrün, ba$ına olmadık işler ÇFİir. ,kızı okutur«ak bizi saMp sallamar. hayır gelmez gayri ondan» »Biı kim kıı okutmnk klm, oğullanmızı bile okutnıaya eüriimü? vok. Okuyan kn lyl olmaz. Başı kabak. baldın cıplak. ortalara dökülur sonra onun trünahı da blze vazılır. «Bir «ürc dıkis vurduna volUra biraz da Kur'an kursuna gider. sonra başgdz cdcr. münivrtini «drüriiz» «Kız kısmı, okusa da, okuması da na«ıl olsa kncava raracak».Ana babalara: «Bu kızı ortaokula vollavın. olaeanuffü veteneklcri \ar, ne yapıp edin okutun bu roruğu. dediiimiz zaman. kar» •sımıza, bu türlü tutucu sloganlaria nknorlar Bırak^alar hiı kızlar cfM'tli bilim dallarında, belki de olaganiıstiı h«$arılar elde ederekler. Taratıcı güçlerhle. hem kendilerıııe. hem •'e uln<umun büyük varsrlar sa|Iayacaktır. Daha sonra. onlar da kızlannı okutmak istcmivorlar Brncil lıabalann >anınd.i. aııalar da vukandabi «loeahlarla silâhlamp, a>ak dirivorlar. Aslında bu di\rantslîînvla krnriilrrinr sormiste, ina babahrının o\nadı»ı cıvunnn bilinç altında blriken «runu 8İI»orlar Ve br rihni. et kuşaktan kusaes bovl»<f 'rirüp gidivor. Bu koçjllar nrt'enivle yürdumpzH." ?frcek ^pltımdn Kadm Erfy Kadın Erkek esitligini ancak. a^d^n kadıniat vr onlarn > e(i ; ftire'e«fct<«(iVi«»ecreekletlrcbiliı Konuva bu vdnden ejölmelİTİz. At.»tfk *tH(!ın ertrk ejitli? dcvrimini helll hlr azınlık Irin detfl tüm T"rk t>ıdınlan İçin »et'rmistir Bu devTİmi yurt eapmda ferçeklestirmek en kuteal ödeviuls olnulıdır. GÜNÜN KITAPLARI A Çocuklarınıza butun havatlan suresıncc guvcııle ver«bilece§;inız en değerli nrmasan, fnydah kıtaptır Yavınevımız 2 değerli kitabmın ycnı baskılarmı, ders yılı sonunda başarı gösteren ogrencilere armağan olarak verecek anababa ve ö£retmenlere sunmakta mutluluk duymalrtadır. 8. BASKI 320 »ayfa resımli lüks kapak 15 Ltra. COCUK KALBİ MESHUROLAN Liselerarası Koro Yarışmasınııt finali 30 Mayıs'ta.. lstanbul Devlet Operası tarafından îstanbul'daki liseler arasıncta düzenlenen koro yansmasının final konseri, 30 mayu sah gunü taat 18'de yapılacaktır. 15 okulun katıldığı koro VÎrısma«mda, trtanbnl tlkSğret. men Korosu, Eyüp Lisesi Korosn ve Besiktag Kız Llsesi Korosn ilk üç dereceyi almışlar. riır , . 4. BASKI 336 sayfa resımli luks kapak 15 Ltra FAKIR COCUKLAR Kuşlarımız nirklycd* OuJunao 1)1 ıytı elna ku$uo rasajıgluı adetl*rt, rayıliflan v« Eöclerln) aslatLt M ıayt* olup 30 •»yfaıı renku Kuj reslmlerlndeo meydana Relmittlı BütOo OUpçı. tarda araytnıs. M tarts II tt> ndu BcdJıoaM PJL Bu ikı kıtap, Milll Eğitim bakanlığınca okullara ve Halk Okuma Odalan'na tavsıye edilmıştır. Okullarca yapılacak toplu siparişlere indinm uygulanır. Katalog Isteyınız. ANTEN YAYtNEVt Cağaloğlu Yokuşu No: 40/10 P.K. 1264 İSTANBUL (Tel: 27 SS 93) NKRETOTVnm gpidegidel2 3 > ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR % Bank Iş, bir sigorta işverenini suçladı Bank . Iş Sendikası yonetıcılen. dun, Başak Sigorta isverenıni, sendika faaliveti gösteren memurları i^ten uzaklaştırmakla suçlamıslardır YoneticiIer, ayrıca, işverenin îş Kanununa aykın olarak 2 yıla kadar kadrosuz memur çalıştırdık larını iddia etmislerdir. Bu arada, sencrikada faallyet. te bulunduğu için görevinden standığını iddia eden Esin Unan, «tşveren, yaptıih gerçek dı?ı ırerekçeli tâyinlerle dofacak lsgücü ksyıplarını bile göze almakt<tdır» dfmlstir makedonya'dan ortaasya'ya İLKOKILLAR FOLKLOR YÂRISMASI BASLADI Milli Eğitira Mudürlüğü !;e Türk Ticaret Bankuınm birlikte dü'enlfdikleri «tlkokullararası S. folklör yanşması», dün Taksim Cumhuriyet Anıtı öniinde yapılan törenden »onra, Spor ve Sergl Sarayındj başlamıştır. Her yıl tstanbül ilkokuıları arasında vapılan yarışmalar, bo yıl geniş tutulm1'"! ve Marmara bolgesi ilkokullan da yanşmaya katılmıstır. Lstanbul ;arı final yarışmalarına, sehrimizden 65 okul fir mektedir. 63 ilkokuldan seçilen ikişer kişilik temsllciler ekibi, M11I1 kıyafptlerijle çiçeklerle süslenmiş taşıtlarla Mithatpaşa Stadının önünden saat 10.45'de hareket ederek festival kcrvanma katılnuştır. Ker van, Karakov • Eminonü • Sirkeci yolu ile Vilâyete ;clmiş ve bir grup öğrenci Vali Vefa Poyrız'a buket vermiştir. 1971 yılı blrincisi olan Bahariie okulu ekibi Vali için, bef dakikalık bir gösterl yapmıştır. Festival ker\anı, daha sonra Divanyolu . Hürriyet Meydr.ından geçerek. Belediye Sarayı önüne gelaıiştir. öğrenciler, Belediye Baskanı Atabey'e de bir buiet vermijtiı. ENVER PAŞA (19141922) 3. VE SON CİLDİ ÇKTI... Bir imparatorluğTin kaderini çizea Enver Pafanıa ^ I. Dünya Savası ve sonrasında yurt içi ve dısındaki ^ ^> hayat ve mücadeleleri... Allahuekber dağları... «^ Sarıkamış bozgunu... Suriye, Irak, îran, Yemen, Galiçya cepheleri ve Çanakkale destanı... U67 ^ Alman denizaltısı ile Karadeniz'e açılan 7 yolcunun ^> hikâyesi... Enver Pasa türlü engelleri yenerek Ortaasya'ya gidiyor... Yiğitçe ama hazin bir son... Pamir etekleriodeki merar... 23 Mayıs Rebiülâhır 10 5 I 2 4 35 1210 16.08 19.21 21.21 J 2S 909 «45 «43 !?f>0 1 55 7JM Dotom yspan, kan kav • beden anneye, yavmsnn» ve ! yavanna kavuşması için ( kan bağialayınıs. | 17 1 V g 704 sayfa... 30. TL. REAAZİ KİTABEVİ İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle