28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

gittiler. Onlar gidince ben de dışarı çıktım. Ne yaptığımı bilmiyordum. Artık üzgün ve şaşkın değil sadece fena halde öfkeliydim. Sokaklarda aynı yöne akan bir insan seli vardı. Bu insan seli içinde pek çok Nazi göze çarpıyordu. Herkes yüksek sesle bir ağızdan ve heyecanlı heyecanlı konuşuyordu. Nereye gideceğimi bilemiyordum. İnsan selinin ardı arkası kesilmiyordu. Birden kalabalığın içinde uzun boylu, zayıf, sarışın bir kadın gördüm. Sırtında beyaz bir yağmurluk vardı. Benim gibi kalabalığa kapılmamıştı. Belli bir yöne gidiyordu. Bir orospunun nasıl yürümesi gerektiğini çevresine göstermek istiyordu sanki. Bir robot gibi kadını izlemeye koyuldum. Gecenm karanlığında beyaz yağmurluk bir görünüyor bir kayboluyordu. Kadın kendini çevresindeki heyecana kaptırmamaya kararlıydı sanki. İnatçı ve bağımsız tavnyla beni büyülemişti. Beyaz yağmurluğu izleyerek bir meydana geldim. Ortalık ana baba günüydü. Kalabalık, sloganlar atıyor, birilerini alkışlıyordu. Birden bir binanın ikinci katındaki bir pencere açıldı ve Hitler göründü. Sırtında kahverengi bir gömlek vardı. Kolunu dümdüz öne uzatmış, Nazi selamı veriyordu. Kalabalık çddırdı. Bağırıyor, Hitler'i selamlıyorlardı. Derken ortalığı derin bir sessizlik kapladı. Hitler konuşmaya başlamıştı. Sesi hırslı ve saatlerdir konuşuyormuşçasına kısıktı. Bir süre konuştu, sonra yine Nazi selamı vererek kayboldu. Kalabalık daha uzun zaman orada kalıp Hitler'i alkışladı ve slogan attı. Sonunda meydan yavaş yavaş boşalmaya başladı. Tam o sırada bütün bu olay boyunca beyaz yağmurluğun benden birkaç metre ötede öylece durduğunu gördüm. Ne Hitler umurumdaydı ne de politika. Beni bekliyordu. Yanına gittim. Anlaştık. Elimi tuttu, sonra telaşla bir taksi durağına sürükledi beni. Taksi hızla ilerlerken ben de kadına bakıyordum. Böyle durumlarda hep olduğu gibi kadın yakından o kadar ilgi çekici ve hoş görünmüyordu. Hiçbir yakınlığa göz yummak istemiyor, tam bir profesyonel gibi davranmaya Yukarıdakifotoğraf 1912'deSalsomaggıoredeçekılmış. KüçükMoravıababasıCark)PincherleveannesıGınaDeMarsanıcharasında özen gösterıyordu. Taksinin bir köşesine çekilmiş, gayet soğuk oturuyordu. Pencereden dışarı bakıyordu. Odama girince aynı soğuk tavırla soyundu, giysilerini özenle bir iskemlenin arkasına astı. Sevişmemiz de gayet soğuk oldu. Beni görmek istemiyormuşçasına yüzünü duvara çevirmişti. İşimi hızla bitirmek için elımi çabuk tutuyordum. Her şey olup bittikten sonra yine aynı özenle giyindi. Onu hole kadar geçirdim. Asansöre binerken beyaz yağmurluğa son bir kez daha baktım. CUMHURİYET KİTAP SAYI 34 Ertesi gün Roma'ya hareket ettim. Bu kez yataklı vagonda yer ayırtmıştım, çünkü Berlin'de daha uzun kalmak için para arttırmak gibi bir derdim kalmamıştı. Almanya'ya şiddetli bir yağmur yağıyordu. yeniden Leopardi'nin kitabına daldım. O sıralar en sevdiğim kitaptı. Şiirleri okurken birden teselli buldum. Trude konusunda kendimi aldatmıştım. Bir hevese kaptırmıştım kendimi. Bunu zaten söylemiştım ya. Ama belki de bu o dönemin Almanyası ve Hitler'in iktidara yükselijiyle bağlantılıydı. Kim bilir...D Çeviren. Uyla TavtanoiMı S A Y FA 2 1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear