19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Büyükanıt, ‘K.Irak operasyonunda hedefin kim olduğunu siyasi otorite açıkça belirtmeli’ dedi C haberler SÖZDEN YAZIYA GÜRAY ÖZ 8 HAZİRAN 2007 CUMA ‘Yazılı politik direktif gerekli’ Sertaç EŞ İSTANBUL Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Kuzey Irak’a yönelik bir operasyon için “politik direktif” gerektiğini söyledi. Büyükanıt, “Biz ihtiyaçtan bahsettik. Politik bir karar alınması lazım. Bu kararda da hedefin kim olduğu açıkça belirtilmeli. Orada PKK ile mi boğuşacağız ya da Barzani ile mi bir şeyler olacak? Bunların hepsinin söylenmesi lazım” diye konuştu. Büyükanıt, İstanbul Harp Akademileri Komutanlığı’ndaki sempozyumda verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan’la Dolmabahçe’de neler konuştunuz? İki makam bir araya gelince bir şeyler konuşuyoruz. Her şey söylenebilir de yeri ve zamanı var. Yani çok fazla da merak etmeyin. Sınır ötesi harekâtla ilgili son durum nedir? 12 Nisan’da bir açıklamamız oldu. Bu dünyaya ve Ankara’ya yönelikti. Planlama şudur: Askeri harekâtın politik hedefleri vardır. Bu planlama yapılır. Ve askeri açıdan elde edilmek üzere harekât icra edilir. Ben bir askeri ihtiyacı ortaya koydum. Siyasi otorite askere politik direktif vererek şu hedefi istiyorum der. Asker de planlamasını ona göre yapar. Onu yapmamanızı tavsiye ediyorum. Güneydoğu’ya gidin, o çalışmaları her yerde görebilirsiniz. Orada 5 tane tank görülüyor. Operasyon var, deniliyor. Bu da halkta beklenti yaratıyor. Doğru da değil. Bahar tertiplenmesi yapılıyor. Kışın yapamıyoruz. 20, 30 derecede bu olmaz. Bölgeye giden yeni bir birlik de yok. PKK’nin bombaladığı tren konusunda size yeni bir bilgi geldi mi? PKK’nin vurduğu trenin vagonlarının hepsi aranmadı. Çünkü bunlar mühürlü ve konçimentoya güveniliyor. İhbar olmadığı sürece de aranmıyor. İhbar olursa ancak savcılık arıyor. Trenden askeri malzeme çıktı. Savcılık soruşturması sürüyor. Kuzey Irak’ta güvenliğin peşmergelere devredilmesi konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Irak’ın bütününden Irak merkezi hükümeti sorumlu. Yapılan son düzenlemeyle özel bir statü oluştu. Neden Şii bölgesinde, neden Sünni bölgesinde böyle bir düzenleme yok da Kuzey’de var? Bu dikkat çekici ve bana göre uygun değil. Politik direktiften bahsettiniz, bu nasıl olacak? Politik direktif sözle olmaz, yazıyla olur. 12 Nisan’daki konuşmanızda Kuzey Irak’a girmekten bahsettiniz… Benim söylediğim, yarın girelim değil. İhtiyaç var dedim. Ben asker olarak ihtiyacı bildirdim. Politik hedef uygun olur olmaz, bunu bilemem. Karanlık savaşlar ne anlama geliyor? Londra borsasında manipülasyonlar yapılıyor. Ülkede bir günde 10 milyar dolar gidiyor. Bu da savaşın bir çeşididir. Aydının Siyasette ‘Bağımsız’ Tutumu dakileri sistemin içine pek güzel, pek değiştirerek, pek özünü boşaltarak çekiyordu. Avrupa Birliği’nin öteki ülkelere “serbest piyasa demokrasisini” ihraç etmek için olağanüstü çaba harcadığını da bu ülkede gördüm. Baskın hoca dalga geçiyor. “Demokrasi ihraç edilmez, ithal edilir” diyor. Hiç olur mu! Bir ihracatçı olacak ki biz de ithal edebilelim! İç dinamikle ilgili akıl tutulmaları hep yaşanır. Arkada yatan niyetse hiç demokratik değildir. İç dinamiği küçümsemek, her zaman dış dinamiği abartma sonucu doğurmuştur. Türkiye’nin kurtuluşunu ve kuruluşunu dış dinamiğe bağlamak ve bunu Batı’dan alınan yasalarla açıklamaya çalışmak, üzgünüm, sadece demagojiktir. ??? Türkiye’de irticanın sistemi belirleme mücadelesi epeyce bir yol almıştır. Bu nedenle de Baskın hoca, ılımlı İslamla ilgili soruya “Bu potansiyel bir tehlike değil, şu anki mevcut durumdur” diye cevap veriyor. Doğrudur. Cumhuriyet tarihi boyunca Kemalizmle hesaplaşan irtica, kendini solda gören kimi aydınların, örneğin Bülent Ecevit’in, desteği ile siyaset alanında da etkin olmayı başardı. Bu başarıda gerçek solun irtica karşısında sınıfsal bir bakışla yer alamaması, laikliğin sınıfsal bir yorumunu yapamaması da büyük rol oynamıştır. Laiklik, sekülarizm Baskın hocanın yaptığı gibi yalnızca serbest piyasa ekonomisi çerçevesi içinde anlaşılınca çözüm de bulanıklaşır. “Mürtecilerin artık küçük burjuva oldukları, burjuvaziye katıldıklarında ise tek kurallarının kârlarını maksimize etmek olduğunu, bu nedenle de ehlileştiklerini” söylemek, yine özür dileyerek söylüyorum, çok yanıltıcıdır. Kapitalizmle İslamın bir araya gelemeyeceğini söyleyebilir miyiz? Baskın hoca İran’da sosyalizmin hüküm sürdüğünü mü sanıyor? Fazla söz gerçeği bulandırır. Baskın Oran hocaya seçimlerde başarılar diliyorum, AKP’yi bir siyaset bilimcisi gözüyle teşrih masasına yatıracağını umuyorum. Sola ve Türkiye’ye, emperyalistler arasında seçim yapmak gibi bir kadere boyun eğmeyi öğütlememesini de hassaten rica ediyorum. [email protected] Sempozyuma, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, kuvvet komutanları, çok sayıda yabancı konuk ve akademisyen katıldı. (Fotoğraf: AA) lamanın politik makamlara yönelmesi için o politik hedeflerin belirlenmesi lazım. O politik hedefler ortaya konduktan sonra biz gerekli planlamayı yaparız. Hükümet de “asker talep ederse” diyor… Ne talep edeceğiz? 12 Nisan’da söyledik. Politik hedefin ortaya konması lazım. Aranızda görüş ayrılığı var mı? Onu bana sormayın, onu söylemek zor. Demek ki öyle değerlendiriyor. Dolmabahçe’den sonra sizin beklentileriniz gerçekleşiyor mu? Bunlara girmek istemiyorum, polemik konusu olmasını da istemiyorum. ABD Büyükelçisi ‘F16 konusu bizim için kapanmıştır’ dedi… Yani kapanmış demekle neyi kastediyor, onu anlamıyorum. Sürekli haberleşiyoruz. Zaten uydudan görüntü alınıyor. Ancak F16’ların bu şekilde gelmesi uygun değil. KK İLE Mİ BOĞUŞACAĞIZ, BARZANİ’YLE Mİ?’ PKK Kuzey Irak’ta, bunu biliyoruz; ne zaman bir operasyon var? Biz ihtiyaçtan bahsettik. Politik bir karar alınması lazım. Bu kararda da hedefin kim olduğu açıkça belirtilmeli. Orada PKK var, Barzani var, Amerika var… Orada PKK ile mi boğuşacağız ya da Barzani ile mi bir şeyler olacak? Bunların hepsinin söylenmesi lazım. Kuzey Irak’a bir operasyon mümkün mü? Eskiden 36. paralel vardı. Sıcak takip imkânı vardı. Şimdi o yok. Yeni bir durum var. Sınırda hareketlilik oluyor, biz bunu operasyon hazırlığı olarak veriyoruz… ‘P ‘YAZILI TALEP VERMEM’ Kuzey Irak’a yönelik askeri operasyon konusunda hükümetten yazılı bir talebiniz olacak mı? Yazılı bir talep vermem. Ne talep edeceğiz biz? 12 Nisan’da biz ihtiyaç olduğunu ortaya koyduk. İhtiyaç belirledik. Böyle bir şeye ihtiyaç var. Bu plan ‘Habur’u kapatmak iyi bir fikir değil’ Leyla TAVŞANOĞLU ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, TürkiyeABD ilişkilerinin iyi olduğu ve ikili ortaklığın düzgün biçimde işlediği mesajını verdi. Wilson PKK konusunda da, “hedefe ulaşamamanın hayal kırıklığı” içinde olduklarını söyledi. Türkiye’nin siyaset arenasında hükümet ve ordunun sürekli bir uyuşmazlık içinde olduğu izlenimi bulunduğu görüşlerine karşılık da, “Kendi iç meselelerinizi kendiniz halletmelisiniz. Zaten gayet sağlıklı tartışmalar yapılıyor. Bu da demokratik düzenin sağlıklı işlediğinin bir kanıtıdır” dedi. “ABD, Türkiye ve Irak işbirliğiyle Kuzey Irak’taki PKK sorununun üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz. Ayrıca Kuzey Irak’ta pek çok Türk işadamının yatırımı bulunmaktadır” diyen Wilson, ABD F16’larının sınır ihlalini de “Tamamıyla bir pilotaj hatası” sözleriyle nitelendirdi. Irak’ın güçlü, bağımsız, müreffeh, güvenli ve toprak bütünlüğüne sahip bir ülke olmasını sağlamaktır. ABD, Türkiye ve Irak işbirliğiyle Kuzey Irak’taki PKK sorununun üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz. Ayrıca Kuzey Irak’ta pek çok Türk işadamının yatırımı bulunmaktadır.” ‘HABUR LOJISTİK AÇIDAN ÖNEMLİ’ Türkiye’ye PKK’yle savaşımında her türlü yardımda bulunmayı kendilerine hedef edindiklerini söyleyen Ross Wilson, Kuzey Irak’a askeri harekât yerine ambargo uygulanabileceği ve örneğin Habur sınır kapısının kapatılabileceği hatırlatıldığında da şöyle devam etti: “Habur kapısı koalisyon güçleri için pek çok yönden önemlidir. Habur’dan lojistik destekler sağlanmaktadır. Türkiye için de Habur, Kuzey Irak yoluyla Irak’a ihracat için, öte yandan da Irak halkı için önemlidir.” Hükümetle asker arasında Kuzey Irak’a sınır ötesi bir harekât konusunda uyuşmazlık görüp görmediği sorusuna Wilson şu yanıtı verdi: “Hükümetle asker arasında Kuzey Irak’la ilgili bir görüş ayrılığı görmüyorum. Hemen hemen herkesin PKK sorunu, ABD’nin tutumundan duyulan hayal kırıklığı gibi ABD ve Türkiye’nin Türk halkına bir şeyler yapıldığı konusunda birlikte hareket ettikleri izlenimi vermekte yetersiz kaldıkları gibi konularda aynı fikirde olduğunu biliyorum. Herkes benzer şeyler söylüyor. Türkiye’de bu konularda önemli ölçüde görüş birliği bulunuyor.” ‘TUTUMUMUZ DEĞİŞMEDİ’ ABD Büyükelçisi Wilson dört Türk gazetecisiyle İstanbul’da buluşarak bir saatlik bir bilgilendirme toplantısı yaptı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi harekât yapma olasılığı konusunda Wilson şunları söyledi: “Tabii ki asker, teröristin saldırıya geçmesini beklemeden teröristin peşinden gidecektir. Bu caydırıcı strateji pek çoğunun dağdan inmesine de yardımcı olmuştur. Ancak sınır ötesi harekât konusundaki tutumumuz bellidir. Bu da değişmedi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülkeyi ve halkını savunmak ve korumak görevidir. Bizim yapmakta olduğumuz, ülkelerimiz arasındaki dostluk ilişkisini korumak ve geliştirmek, bu arada da İKİ ÖNEMLİ MESAJ Wilson daha sonra iki önemli mesaj verdi. Bunlardan birincisi Türkiye ile ABD ilişkilerinin kötü değil, iyi olduğuydu. Wilson net olarak şu ifadeyi kul landı: “İlişkilerimiz kötü değil, iyi. Her düzeyde her gün konuşuyoruz. Bunlardan bazıları gündelik meseleler olduğu için kamuoyuna fazla yansımıyor. Ama bu sürekli diyalog işleyen bir ortaklığın göstergesidir.” Wilson’ın ikinci mesajı da şu oldu: “ABD F16’ları Türk hava sahasını bilerek ihlal etmediler. Bu tamamıyla bir pilotaj hatasıydı. Zaten haritaya baktığınız zaman sınırın ne kadar girintili çıkıntılı olduğunu, neyin nerde başlayıp nerede bittiğinin çok zor anlaşılacağını görüyorsunuz. Evet, olağan dışı ama pilot hata yapmıştır. Sonuçta hepimiz insanız. Bu olmamalıydı. Pilotla ilgili de gereken işlemler başlatıldı.” Wilson bundan sonra PKK konusunda hedefe ulaşamamaktan duydukları hayal kırıklığını dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayal kırıklığımız büyük. Ama bu işi halletmeye çalışıyoruz.” Türkiye’de bir askeri darbe ihtimali görüp görmediği konusunda Wilson ısrarla susmayı tercih etti, ancak şunları söylemeden de geçemedi: “Türkiye’de her zaman demokratik düzenin işlemesinden yanayız. Bu tutumumuz açıkça bellidir. Türkiye’nin bir darbeler tarihi olduğu doğrudur. Ama Türkiye’de kurumlar güçlü, politikacılar pragmatiktir. Çıkış yolları her zaman bulunur. Şunu da unutmayalım ki demokrasi zor bir rejimdir.” erçeğe yaklaşmanın ve olabildiğince ifade etmenin önünde aşılması güç engeller vardır. Bunlardan en önemlisi düşüncenin amaca feda edilmesi ve eğilip bükülmesidir. Bu işte en başarılı olanların da, eğitimleri, analitik düşünceye takla attırmayı başkalarına göre daha iyi başarmaları, sözcükler arasında dans etmeyi iyi becermeleri nedeniyle aydınlardan çıkması doğaldır. Türkiye tarihinin en ilginç, o ölçüde de zengin siyaset macerasının tam ortasındayız. Siyasetin tüm özneleri neredeyse tüm çıplaklıklarıyla karşımızda duruyorlar. Siyasal partiler nerede, nasıl, hangi yöntemlerle oy alabileceklerinin hesabına düşmüş, kendi programlarını bir yana bırakmışlardır. Siyaset alanında her zamandan daha etkin bir şekilde kendini gösteren, çizgiler çekmeye çalışan güçler, onlara göre daha net tutum takınıyorlar. Çok çekmişiz, istemeyiz, ama ne dedikleri belli. Siyasetin sıkıştığı nokta ise, sağcı partilerden destek alan cemaat baskısına karşı sokağa çıkan milyonlarla, cemaat baskısının kurumsallaşması arasında bir yerdedir. O nokta sınıfsal duruşları boğan, etkisizleştiren bir noktadır. Çaresi de sokaktaki yığınlarla iletişim içinde olabilmeyi başarmaktır. Ama bu liberallerin de, “sol”un da derdi değildir. Onlar yığınların eylemlerini küçümsemenin dolambaçlı yollarını aramakla meşguldürler. Solun yalnızca siyasi partileri değil, önde gelen ve bilinen aydınları da başka yerdeler. Yanlışlarla doğruların alacası artık aydınlarımızın söylemlerinde “devrimci bir tarz” olarak sunuluyor. Yanıltıcıdır. Mücadelesini saygı ve hayranlıkla izlediğim aydınlardan Baskın Oran hocanın Radikal’de yayımlanan söyleşisi bu türden bir karışıklığın öğretici bir özeti gibidir. Tümü üzerinde söz söyleyecek değilim, ama temel bazı noktalarına itiraz etmekten kendimi alamayacağım. ??? Uzun yıllar Almanya’da yaşamak zorunda kaldım. En usta siyaset cambazlıklarının bu ülkede, bu ülkenin lokomotifliğini yaptığı Avrupa Birliği’nde “cereyan ettiğini” biliyorum. Özellikle “sistem içine çekmenin” ne demek olduğunu, nasıl başarıldığını bu ülkede gördüm. Kapitalizm, “serbest” piyasa ekonomisi, sistem dışın G TARİHTE BİR İLK Yüksek mahkemeden Erdoğan’a suç duyurusu ANKARA / İZMİR (Cumhuriyet) Anayasa Mahkemesi’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında yapmaya hazırlandığı suç duyurusu, yüksek mahkeme tarihinde bir ilk olma özelliği taşıyacak. Erdoğan hakkındaki soruşturmanın Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesindeki “yargı organlarını alenen aşağılama” suçlaması ile yürütülebileceği belirtiliyor. Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran avukat Mahmut Tanal da Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin “yüz karası” nitelemesi yapan Erdoğan hakkında TCY’nin 301. maddesinden işlem yapılmasını istedi. Erdoğan’ın, bir televizyon kanalında, Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin 367 katılımcı koşuluyla ilgili kararını “yüz karası” olarak nitelendirerek dayatmayla verildiğini savlamasıyla başlayan tartışmaların ardından Anayasa Mahkemesi’nde Erdoğan hakkındaki suç duyurusu hazırlıkları sürüyor. Suç duyurusunun ardından olası soruşturmanın TCY’nin 301. maddesinden yapılması bekleniyor. 301. maddede, “yargı organlarını alenen aşağılama” suçu için 6 aydan 2 yıla kadar hapis öngörülüyor. maddesinden işlem yapılmasını istedi. Tanal, dilekçesinde “Şüphelinin NTV ve AKP grubunda yaptığı konuşma ve beyanlar TCY 301. maddesi uyarınca devletin organlarının saygınlığına karşı suçlar başlığını taşıyan 301. maddesindeki, yargı organlarını aşağılama suçunu oluşturmaktadır” görüşlerine yer verdi. BB: YARGI KARARLARINI UNUTTU Türkiye Barolar Birliği’nden yapılan açıklamada da Erdoğan’ın kendisine milletvekili olma ve ülkeyi yönetme imkânı sağlayan yargı kararını unuttuğu belirtilerek “Anayasa Mahkemesi’ne yönelttiği ağır saldırı ve hakaret kendisinden beklenmeyen bir davranış değil. Kuvvetler ayrımı ilkesinin bilincinde olmayan bir zihniyete ancak bu yakışır. Yargının, siyasi iktidar tarafından hedef gösterilmesi demokrasi kültürü düzeyinin göstergesidir” denildi. Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı Muzaffer İlhan Erdost da “Bağımsızlık özlemiyle bayraklaşan, laiklik türküleriyle yığınlaşan halkı göstererek ‘Millet sizden nefret ediyor’ demişti. Laik, demokrat, sosyal hukuk devletinin beyninde kurşun, boğazında hançer, kalbinde ur olan külhanileri, ülke taciri bezirgânları halk artık tanıyor. Evet, millet sizden nefret ediyor” dedi. ürkiye’nin en eski yerleşim ve kültür merkezlerinden belki de en eskisi olan Şanlıurfa’da 13 ilde görev yapan meslektaşlarımızla birlikteyiz. Gazeteciliğe ilişkin çeşitli sorunları ve konuları irdeleyen söyleşiler yapıyoruz. Üzerinde durduğumuz konulardan en günceli Sayıştay’ın kuruluş yıldönümü töreni nedeniyle Sayıştay Başkanlığı tarafından davet edilen kimi meslektaşlarımıza uygulanan salondan çıkarma aymazlığı oldu. Bilindiği gibi Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, yürütme erkinin harcamalarını denetlemekle görevli. Aslına bakarsanız bu görev, özellikle bediyelerin denetimden kaçmak için kurdukları Belediye İktisadi Teşekkülleri’nin (BİT) artırılması sonunda büyük ölçüde geçersiz kılınmış durumda. Çünkü genelde belediyeler, ihaleleri kendi kurdukları anonim şirketlere veriyor, onlar da Kamu İhale Yasası’na tabi olmadıkları için işleri yandaşları arasında paylaştırıyorlar. Söz konusu uygulamayla yeni bir adım daha atılmış durumda. T GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Şanlıurfa’da Geçmişe Özlem... çen geceler bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçer. Karaköprü, artık bir belediye olmuş. Henüz görmedim ama oranın da şehirleşme denince, betonlaşmanın ve yüksek binalar yapmanın akla gelmesinden kurtulamamış olduğunu anlatıyorlar. ??? Gelin o dönenin bekârlık Urfasını kısaca anlatayım. Nabi’nin (sonra Laleli’ye geldi ve bir süre önce de aramızdan ayrıldı) Köprübaşı’ndaki lokantası kuşluk vakti saat 11.30 sıralarında dolmaya başlardı. Rakılar açılır, yeşillikler, bostanlar, mezeler gelir, onları da çeşitli kebaplar izlerdi. Saat 13’ü aşınca, biraz ilerideki arka sokakta bulunan fırından, künefeler, baklavalar satışa sunulur sunul Başbakanlık, kendisini denetlemekle görevli Sayıştay’ın davet ettiği gazetecilerden Kanal B, Kanaltürk ve Avrasya TV’de çalışan meslektaşlarımızı salondan çıkarma yetkisini kendinde görüyor. Demokratik hukuk devletinden her fırsatta dem vuranların, başkalarına ait yetkileri de kullanmaya yeltenmeleri anlaşılır gibi değil. ??? Şanlıurfa denince geçmişe özlem duygularım kabarıverir. 1958’in ağustosu ile 1959’un mayısı arasındaki süvari yedek subaylığım günlerine dönerim. O dönemde şehrin epey uzağındaki Karaköprü’de atlarla birlikte önce çadırlarda, sonra da barakalarda yaşadığımız günler aklıma gelir. Bazen 14’üncü Süvari Alayı’nda, bazen de şehirdeki handan bozma otellerde ge maz sıcak sıcak olsun diye koşar adımlarla getirilip servis yapılırdı. Ardından da yandaki muhallebicinin yaptığı ve kâse içinde gramla satılan kaymaklı dondurmalar atıştırılırdı. İsotun ve sıcak tatlıların üstüne yendiğinde sanki midelerden “cazzz” diye bir ses gelmesini beklerdim ama ya gelmezdi ya da duyamazdık. Bugün de öyle mi, diye sorarsanız size kesin bir yanıt veremem. Çünkü görmedim. ??? 13 bin 500 yıllık bir geçmişi bulunan Şanlıurfa, bugün inanç turizmini canlandırmaya çalışıyor. Ama bilimden söz edene pek rastlamadım. Harranlı bir bilginin (Adını şimdi anımsayamadım, acaba Ebu Hayyam mıydı?) dünyada ilk kez atomdan söz ettiğini anımsıyorum. Onun tanımına göre “cüzü layetecezza”nın yani parçanın bölünemez parçasının bu topraklarda binlerce yıl önce dile getirilmiş olması bence küçümsenmemesi gerekir bir bilimsel atılım sayılmaz ve dünyaya duyurulmasına çalışılmaz mı? T İZMIR’DE SUÇ DUYURUSU İzmir Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran avukat Tanal da Erdoğan hakkında TCY’nin 301. oerinc?cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle