Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YAZI: BERAT GÜNÇIKAN FOTOĞRAF: HIDIR DURMAN baskın olan şiveydi. Şarkı söylemeyi seviyordu, taklit yapmayı da. Okul tiyatrolarında rol aldı. Ailesinden gizli Adana Bedanalı, bütün kimlikleri eksik lediyeKonservatuvan'nayazıldı. Müdasiz taşıyan Saydam Cadde halenin ve baskının şiddetle buluştuğu li'ydi. Aklından her geçeni dile bir ortamda büyümekten olmalı, uyumu dökmeyi Çingenelcrden öğ yalanla yakalamayı keşfetti. En basit yalarendi. Saydam Caddeli bütün çocuklar nı "Arkadaşıma gittim"di, en ağırı taşigibi erkcn politikleşti. Babasını ve abileri kardi. Hvde dayak yiyeceğini, okulda öğni cezaevlerinde ziyaret etti. Bir 1 Ma retmenin azarlayacağını hissettiği anlaryıs'ta babası ve ablasıyla yürudü. Onun vc da, taşikardi krizi geçirir, kendini yerlere atardı. "Evetyalan vardı" diyordu, "Hele yaşayan beş kardeşinin adlarının nüfusa Kürtçe yazılmasında, Nüfus Mudu de edebiyatla ilgiliysen çocuk yaşta başlırü'nün babasının arkadaşı olması etkiliy yorsun böyleşeylere. Yazıyorsun yani"... Konservatuvara gidip gelirken "yazdi. Bakmayın Rojin dediğine, yazılı olan Rucin. Babanın müdür arkadaşı, Kürt dıkları" çabuk çözüldü, eve geç gelmeleçe'ye dc Türkçe'ye de ihanet etmemek, rini annesi de idare edemeyince babası biraz da kendini korumak için birkaç öğrendi. Okulu bastı babası, dersten çıkardı. Rojin yol ayrımındaydı, ya babasını harfle oynamakla yetinmiş, örneğin bir dinleyip"kadınca"işlercasılacaktı,yada başkakardeşi.Cudi'yi.Cindiyazmıştı... Çocukluğunda pamuk tarlalarında ır kendini dinleyiptiyatrocuolacaktı...Pagatlık yaptı, bu yüzden çocukluk yazları ra biriktirdi, yirmi beş oyundan parçalar nı amele yanıklarıyla geçirdi. Oğretmeni hazırladı ve evi terketti. "O günü hiç unutmuyorum" diyordu "Sokak daracıkne "Ne güzcl Tlırkçe konuşuyor" diye 11, ve ben elimde çantam, yavaş y avaş y u hayrandı, sonraki yıllarda bu hayranlığın ruyerekevden uzaklaşıyordum." Üçkondileyabancılıktankaynaklandığınıgörecekti, çünkü o da Adanalıydı ve onda da servatuvarın sınavlarını kazandı ama o Ankara'yı yeğledi. Konuşması ve yaşamasıyla dikkatleri çekti, herkes "Bu okulda daha önce llyas Salman da okudu ama" diyordu "Diksiyonunu düzeltemediği için atıldı". Herkesle birlikte kendisine gülmeye pek kulak asmasa da, aynı sınıftan olduğunu hissettiklerine daha yakın durdu...Farklılıkkolaykolaykapanmayacaktı, düşleri bile farklıydı, o "Diyarbakır'da bir konservatuvar açmak" diyordu, diğerleri hâlâ güJüyordu... Babası peşini bırakmadı, ama baktı ki ne ikna edebiliyor ne zorla istediği sonuca ulaşabiliyor, "Benim böyle bir kızım yok" diyekestirip attı... Bu kestirip atma, mezuniyetkutlamasındaRojin'ehiçkapanmayacak bir yara bıraktı, herkesin bir yakını vardı, o yalnızdı... Yurtta jeton sattı, benzin istasyonunda çalıştı, temizliğe gitti. Öğrenci kredisi de alınca uzun zamandır sahip olmak istediği balerin ayakkabılarını kendine armağan sundu. Bu armağan için " Bir gün benim de balerin ayakkabılarım olacak, diyordum. Hiç hoş değil ama yoksulluğun içinde işte böyle bir yapılanma oluyor" diyordu. 20 yaşında yine ailesinden gizli evlendi. AJtı yıl süren evlilikiçindekiRojin'i "Böyle Hanımağa gibi duruyorum ama" diye tanımhyordu "Âşık olunca sevgilime yemekler yapıyorum her gün. Kocamın tırnak batan ayağını yıkıyor, onarıyordum. Şimdi düşünüyorum da, yadırgamıyorum kendimi, âşık olduğum için yapmışım. îyi bir insandı, ama yürümedi. Yani ona kötü demek, kendime kötü demektir "... Dört yıl sonra hayatın bir başka yüzüyle karşılaştı. Konservatuvardaki gülümsemeler, "Tebrikler, ama sizinle çalışamayız"a dönüştü. Sözleşmeli oyunlarda, yok denilecek paraya çalıştı. Bir yıl boyunca TürkIngilizMacar ortak yapımı bir projeylelngiltere'dekaldı.Döndüğündetiyatroda yine iş bulamadı. Geçen aylarda bir projeye katıldı ama sonuç alamadı. 2000'de ilk albümü rock ağırlıkJı "Ya Hep Ya Hiç"i çıkardı. Yeni çıkan ikinci albümü Si (Gölge) Sony Müzik imzasını taşıyor. AJbümde Kürtçe'nin yani sıra Türkçe ve Arapça şarkılar da yer alıyor. Artık yaşını gizlemesi gereken zamanlara geldiğini düşünen Rojin'le kimliği ve muziği üzerine konuştuk: Öykünüzden iki Rojin çıkıyor, konser