Katalog

O artık saygın bir oyuncu ve yönetmen... rumdu. 'Kendi adaletini kendin sağla' anlayışının Charles Bronson ve Michael Winner ikilisinin 1974 'te başladığı "öldürme Arzusu" (Death Wish, 1974) dizisiyle ne kadarürkütücü düzeylcre çıktığına tanık olduk. Bu fîlmlerde, kahraman ile birkaç yakın arkadaşı dışında, neredeyse tüm toplum potansiyel suçlularolarakgösteriliyorduıGençleralkol veuyuşturucubağımlısıdır,suçişlemekten başkabirşeydüşünmezler.Alışverişettiğinız bakkal, aslında uy uşturucu ve kadın satan bir mafya üyesidir vb... 'Silah Gücü'nün vc bireysel adaletin kutsanması 1980'lerde "Rambo" filmleriyle doruğa ulaştı. Zamanın ABD Başkanı Reagan'ın sık sık övgülerini alan Rambo, bir dönemdc bu anlayışın hangı katlarda meşruluk kazanmış olduğunu gösteriyor. Eastvvood, yapım şirketine arazisinden geçen derenın adını vermiı>ti: Malposo (Richard Schickel "Eastvvood: A Biography"). 1978'de Malposo yapimlan arasına ilginç, değişik filmler katılmaya başladı. "Asla Kaybetme" (Every which way but loose, 1978), "Alcatraz'dan Kaçış" (Espace form Alcatraz, 1978), "Her Yolu Dene" (Any which way you can, 1980), "Bronco Billy" (1980). Bunlardan "Alcatraz'dan Kaçış" ise bütün güvenlık önlemlerine rağmen Alcatraz hapıshanesinden kaçan bir mahkumun öyküsünü anlatıyordu. Daha öncmlisi, Eastwood ve Siegel ikilisi konuya ılk kez suçlular açısından bakıyordu. Toplumun farklı kesımlerindengclmemahkuınlarda artık bırer azılı psıkopat değildi. tçinde bulundukları şartların kurbanı olmuş, insanlardı. "Alcatraz'dan Kaçış"ı,ClintEastwood'unsinema anlayışındabırdönümnoktasısaymak.yanlışolmaz. Komedi filmlerinde de topluma bakış daha gerçekçi veinsancıldı. Farklılıklar,eskiden olduğu gibi kanlı çatışmalara yol açmıyordu. Evet, Malposo deresibaşka türlü akmaya vegeçmiijtcnaynlmayabaşlamıştı... Yine de Eastvvood'un 1988'e kadar "Kirli Harry" filmlerı yapmaya devam ettiğini unutmamak gerekir. di, ama artık hazine veya ödül peşinde değildi. Davranışlannın temelinde insan sevgisi vardı. Kaliforniya'nın küçük bir beldesinde 19861988 yıllan arasında belediye başkanlığı yapan Eastvvood, daha sonra yine yönetmenlik sandalyesine oturdu ve caz saksofoncusu Charlie Parker' ın (19201955) hayatını anlattığı "Bird" (1988) ile Pauline Kael gibi en amansız cleştiricilerinin bile gönlünü fethettı. O zaman 58 ya$ındaydı ve aynı yıl, son "Kirli Harry" filmi "The Dead Pool"u çekmekten kaçınmadığına bakılırsa, çelişkiler devam ediyordu. Bu son 'Harry' filmini sadece parakazanmak için yaptığı söylenebilir mi? Belki de bu fiyasko gerekliydı. Böylece Eastwood, kendi şirketi dışında, Hollywood'dan gelen teklifleri de değerlendirmeye başladı. 1990 'da bizde sadece video kulüplerde sunulan "Beyaz Avcı, Kara Yürek" (White Hunter, Black Heart) filmi, hem sinema sevgisini, hem de maçoluk kavramı hakkındaki düşüncelerini yansıtan ilginç, özgün bir çalışmaydı. Eastvvood, John Huston'ın 1951 'de "Afrika Kraliçesi"ni çekerken yol açtığı (hayali) çılgınlikları anlatan böyle bir öyküye neden ilgi duymuş olabilir? Herhalde kendi karakterine yakın bulduğu için. Huston çılgın ve maço olduğundan dcğil, kendi yolundagitmekte ısrareden, amacına varmak için sonuna kadar uğraşan ve bu uğurda her şeyi göze alan bir adam olduğu için, Easrvvood'unilgisiniçekmişolmah. "Kirli Harry"faşislliğe varan suçlamalara hedefolan birfîlmdi. Bir ustaya doğru... 1992'de çektiğı "Afiedilmeyen"in (The Unforgiven)kahramanı,eskibirkiralıkkatildi.Olaylanngelişımıylebirlikte, yeniden silaha davranmak zorunda kalan William Munny'ninheyecanlıöyküsü,çokiyikarşılandı. Hem iyi hasılat yaptı, hem de çeşitli ödüllerkazandı. Eastvvood, Munny'ninkişiliğinde yine sabır ve kararlılık temalarını işlemekteydi. 1997 yapımı "Mutlak Güç"ten (Absolute Power) 1999 yapımı "Gerçck Suç"a kadar, tüm çalışmalannda bu çabayı görmck mümkün. Hatta, Dolar üçlemesinden, günümüze kadar uzanan filmografîsine baktığımızda, özellikle Malposo yapımlarınınbuözelliğitaşıdığınısöyleyebiliriz: Doğru bildiği yoldan şaştnayan, sabırlı, kararlı "Coogan 'm Blö/B", "Kirtt Harry"ye bir haurlık gibiydl adamlar. Eastvvood da böyle biri. ABD'nin ekonomikbunalımda olduğu yıllardageçen çocukluğu ona işin ve çahşmanın önemini çok iyi öğretmişti. Yıllarca ucuz yapımlarda birkaç saniye göründüğü halde vazgeçmedi. Sincmadan kopmamak için her türlü işe ginp çıktı. Gerçek bi r başrol uğruna sabırla on y 1 1 bekleyen bir adam için, irade, azim ve amacına inanmak boş sözler değildir. "Gerçek Suç"ta böylesi bir tavnn nasıl övüldüğü ve ödüllendirildiği dikkatinizden kaçmamıştır...^ Solgun Süvarl ve yeni sayfa u . Eastvvood'un zatenhaylibozukolanimajı, o dönemin ABD Devlet Başkanı Ronald Reagan ilc dostluğu yüzünden, daha da çarpılmaktaydı. 1985yılında"PaleRider"ıyönetti vebaşrolünüoynadı. Bizdc sinemalarda gösterilmeyen bu fılm, vıdco kulüplerdc "Namludaki Adalet" adıyla sunulmuştu Uzun bir aradan sonra bu yapımla yeniden westerne dönen Eastvvood, sanatındayeni bir sayfa açmaktaydi. "Namludaki Adalet" işini cok iyi bilen bir sinemaadamının yeteneğini vebirikimlerini konuşturduğu bir çalışmaydı. Eastvvood, Leone'nin Dolar üçlemesindekigibi,yincgizemlibiryabancırolündey yapımcılıgını ve yönetmen