25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

15 AĞUSTOS 1999. SAYI 699 rını devam ettirebilmeleri içinbuna ihtiyaçları vardır. Şckcrli su verirsek de WernickeKorsakofT' un ortay a çıkmasına ya da varolan durumun daha da ağırlaşmasına ncdcn oluyor. Hastay ı beslemek içın tabii ki şekerli su vermek lazım ama önce tiaminle desteklemek gcrekiyor." Dr. Etnel Gökmen'e göre bu Türkiye'de yeniulaşılan bir bilgiydi.Türkiyc gibi alkolik nufusu olmayan bir ülkcde tıp eğitiminde de, sonrasında da bu bilgiye ihtiyaç duyulnıamıştı. 1984 'te ölüm oruçlanna müdahale cdiidiğindc şckcrli su damardan vc yüksek oranda verilmişti. 1996'da ise bu bilgileri dikkate alan bazı kentlerde örneğin lzmir'de bu sorunlar yaşanmamıştı. Ama şekerli su Bayrampaşa'da öngörülen oranın üzerinde kullanılmıştı: "Biz burada, acilde bekliyorduk ve anında uygulamayı sonlandırdık. Cezaevinedetelefonla ulaşarak vitaminsizşekerli su verilmesiniengelledik." Dr. Gökmen, Bayrampaşa Cezaevi'nde ölüm orucundan sağ çıkan 63 kişiyi bir yil boyunca izledi. Açlık öncesi ve sonrası dönemleri ele aldığında, açlık grevi sırasında yüzdc otuzunda kaydedilen çift görme ve dengebozukluklannın şekerli suverildiğindeyüzdealtmışacıktığinısaptadı. "Hatta birhastamızvarki, açlık grevini bitirdiğisıradabilinciyerindeydi. Açlık grevi bittikten üç gün sonra bize getirdiklerinde hafızahasarlanması yaşıyordu. Hâlâdaöyle" . Geridönüşüvarmı? Hay ır yok. 1 Ik gördüğümüz anda ne kadar hızlı bir şekilde tiamin vermeye başlarsak bir geri döniiş tabii ki sağlanıyor. Bilinçbulanıklıklan,çıftgörmelcrındetamdüzelme,denge bozukluklarında kısmi düzelme oluyor. Ancakhafızahasankalıyor,giderilemıyor... 15 lar. Ve ölüm oruçlan haklarını almalan için biraraç. Bu yüzden 'vitamin alırsak, araç istenileni yapmayacak' diye düşünüyorlar. Bu ülkede ölüm oruçlan sık sık yapılıyor ve yapılacak gibi görünüyor. Burada bize düşen onların vitamin kullanmalannı sağlamak. Adalet ve sağlık bakanlıklannın ve diğer ilgilileringörevibu.birgenelgeçıkarılabilir. Tiaminin hiçbir besley ici değeri ve açlık grevini uzatmak gibi biretkisi yok, sadece sonrakidönemdesakatlıklanengelliyor..." Eve», açlık grevleri sürüyor. Son olarak Eskişehir özel Tip Cezaevi'nden başka bir cezaevine sevk edilmek isteyen Kcmal ve Bülent Ertürk kardeşler için ölüm orucu, isteklerinin kabulü için bir araçtı. Anlaşma ancak 65. gündc sağlanabildi. Ölüm orucunun Ertürk kardeşlerin bedcnlerinde de iz bırakıp bırakmadığı önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Görülüyor ki, cezaevlerinden gelen açlık grevleri haberlcri hiç eksilmeyecek. Şimdi de Kartal Özel F Tipi Cezaevi 'nde, 6 Ağustos'tan bu yana süresiz, dönüşümlü açlık grevi yapılıyor. Açlık grevleri birçözüm mü? Dr. Gökmen bu konudaki görüşlerini şöyle açıklıyor: "Yaklaşıküçyıldır açlık grcvcilcrini,ailelerını ve cezaevindekı arkadaşlarını yakından izlemiş bir hekim olarak açlık grevleri için söyleyebilirim ki, dört duvar arasında olan insanlann bedenleri, kullanabilecekleri tek savunma aracıdır. Ülkemizde uzun yıllardır çok sık yaşanan açlık grevleri cezaevi koşullarının nc kadar kötü olduğunun göstergesidir. Hatta son dönemdeyapılan açlık grevlerininçoğunluğuçeşitliadlandırmalar altında hayata geçirilmeye çalışılan hücre sıstemine karşı yapılmaktadır. Toplumsal yapımıza, insan sağlığının bütünlüğüne ve insanca yaşam koşullarına hiç uygun olmayan bu sistem için diretildiği sürece cezaevlerinde açlık grevleri yaşanmaya devam edeccktir. Açlık grcvinin bcdclinin nc kadar ağır olduğunuyaşayarakbilcncezaevlerindekilerin, insani taleplerinin karşılanması için başka çarelerininolmadığıgörülmelidir.Bütün bu sorunlan açık olarak gözlemleyen bir hekim olarak neredeyse bir halk sağlığı problemi olan açlık grevlerine toplumsal bir sorun olarak yaklaşılması gerektiğini belirtmek isterim. En önemlisi taleplerin muhatabı olan devlet, cezaevi yaşam koşullannı daha daağırlaştıracak Eskişehirbenzeri hücre sistemi cezevleri yerine öncelikle varolan cezaevlerinin koşullannı daha insani hâlâ getirmeye yönelmelidir." Cezaevlerinden durmaksızın kan sızıyor. Zamanizlerisilmiyor. Açlıkgrevlerinekatılanların yarınındaki ipotek hâlâ sürüyor ve sürecek.onyıljyirmiyı^otuzyıl...^ ölüm orucundan hemen sonra... Bayrampaşa Cezaevi, 29 Temmuz 1996. Hafızadaki hasar... Biz yine üç y ıl öncesine, ölüm oruçlannın hemenertesinedönelim.Nörolojiservisinde tedavi altına alınan on sekiz hasta birbir buçuk ay sonra cezaevlerine döndü. Avukatlan, doktor raporlarınadayanarak Adli Tıp'a başvurdu, müvekkillerinin tahliyelerini istedi. Adli Tıp, ağır durumda olan bir hasta için "simülasyon yapıyor" karan verdi, yani "Yalan söylüyor". Dr. Gökmen'e göre bu kararda iki nokta dikkatçekiciydi.yaanlamayaçalışmıyorlardıyadakasıtvardı: "Bizim için her şey çok açıktı, hastalığın tipik bulguları ortadaydı. örneğin, ortasına geldiklerindebaşını unuttukları için bir gazete haberini bile okuyamıyorlardı. Bazılannın fiziksel rehabilitasyona ihtiyacı vardı amaVVernickeKorsakoff'laryoğundepres Bursa Kapalı Cezaevi. Ali Ayata, b'lümünden iki gün önce... yondan şizofreniye benzer tepkilere kadar uzanan psikiyatrik bozukluklargösteriyordu. Şu anda cezaevinde bir hasta paranoid bir tabloda. Hangi cezaevinde, niçin olduklannı unutanlar var. Bunların cezaevinde bulunması ve yargılanması mantık dışı görülüyor." Bir başka nokta ise hafızadaki hasann ycni yaşantılan kaydetmeye yanaşmamasıydı. "Eğercezaevlerininamacıehlileştirmekse" diyordu Dr. Gökmen "O ceza hafızada kaydedilmedikçebirönemi yok..." Şimdi yapılması gereken hem cezaevindekilere hem de ilgililere B1 vitaminin önemini anlatmaktı: "Cezaevindekiler B1 'i almanın önemini kavradılar ama şöyle bir açmaz var: Açlık grevindeyken sadece şekerli ve tuzlu su almalarına rağmen 'yiyorlar, besleniyorlar' spekülasyonlan yapılıyor. Bu insanların amacı ölmek değil, haklarını almak istiyor AÇLIK GREVINDEN SONRA... Dr. Emel Gökmen, üç yıllık çalışmalanna dayanarak tutuklu ve hükümlülerin açlık grevi sonrasında beslenmelerine dair şu bilgileri verdi: "Organizma uzun açlığa dayanabilmek için çeşitli adaptasyon mekanizmalan geliştırmekte, kendisini iyice küçültmekte ve böylece açlık süresini birkaç aya uzatabilmektedir. Sonuç olarak iki ayı aşmış açlık grevlennde, vücutta başta kaslar olmak üzere tüm organlarda kayıplar olmakta ve ağırlıklan belirgin oranda azalmaktadır. Bizim proteinenerji malnutrisyonu olarak tanımladığımız bu tablodaki yıkımı, yeniden beslenme ile yapıma dönüştürme süreci özel bir çaba ve uzmanhk ıstemektedir. Çocuk Beslenme ve Metabolizma Bilim Dalı'nca AyselZehir için deyarın yok... düzenlenen hastalanmızın yeniden beslenme programının sonuçlannı özetlersek; 1. Bağırsaklardaki emilimi sağlayacak yüzeyin dökülmesi, kaybolması nedeniyle, başlangıçta bu denli etkilenmış barsak yüzeyinden doğrudan emilebilecek tek besin olan oligopeptid diyet kullanılmalıdır. Bu diyet için o dönemde piyasaya yeni çıkmış tek ürün olan sürvimed kullanılmıştı ancak daha sonra başka ürünler de çıktı. Oligopeptid diyet kötü kokulu ve lezzetlidir. Bu nedenle mazogastrik sonda (burundan mideye indirilen borularla) verılmektedır. 2. Başlangıçtaki adaptasyon süresınce bu diyetle biriikte kısmi parsıyel mutrısyon (damar yoluyla verilen ve hasta için ayn hazırlanan beslenme sıvısı) desteği gereklidir. 3. Bağırsak yüzeyinin tam olarak düzelmesi ve normal beslenmeyi tolore edebilecek düzeye gelmesi için 68 hafta süreyle oligopeptid diyete devam edilmelidir. Ancak bütün bunlar, hastanede beslenme uzmanlannca uygulanabılır görünmektedır. Pratik olarak cezaevlerinde açlığı sonlandırılanlar için önerebileceklerimiz ise şunlardır: Ağızdan içimi zor olmakla biıiikte yıne de oligopeptid diyet kullanmaya çalışmalıdırlar (en azından birkaç hafta). Daha sonra normal beslenmeye yavaş yavaş geçmelidirier. Bunun uygulanamadığı koşullarda yıllardır kendi deneyımleri ıle gelıştırdıkleri yöntemlerin ötesınde bızım soyleyebıleceğımız ek bir şey olmadığı kanısındayım."^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle