20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O KU RLA R A Chuck Palahniuk’tan “Anlat Bakalım” dalet ve Kalkınma Partisi ve Gülen cemaati... Yakın zamana kadar Türkiye’yi siyasal ve toplumsal olarak birlikte dönüştüren iki iktidar ortağıydı. Devleti soyma amaçlı bir talan zincirini, yalanlarla ve hukuku ayaklar altına alarak örtbas etmeye girişen hırsızlar çetesiyle, bunun üzerinden hukuki değil siyasi operasyonlara kalkışanlar geçmişin yol arkadaşıydı. Şimdi, “Yeni Türkiye”nin savaşan güçleri olarak sahnede. Bu savaşın amacı ne demokrasi ve temiz toplum ne de birilerinin iddia ettiği gibi barış ya da sivilleşme. Amaç, devletin sahibi olmak. Ahmet Şık yazdı: “Paralel Yürüdük Biz Yollarda, AKPCemaat İttifakı Nasıl Dağıldı?” Şık’la kitabı ve süreçte gelinen nokta üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Şiir, deneme ve eleştirilerinden tanıdığımız Mahmut Temizyürek’in kitabı “İm Bilse Er Ölmes”, Nâzım Hikmet’in yaşamına ve yapıtlarına farklı bir gözle yeniden eğilme çabasının ürünü olarak çıkıyor karşımıza. Nâzım Hikmet’e, Don Quijote çerçevesinden bir bakış, yeni bir çerçeve arayışına girmiş bu kitabında Mahmut Temizyürek. Şair, yazar Pelin Özer’in şiir kitabı “Atlasın Bir Ucunda” raflardaki yerini aldı. Dört parçadan oluşan uzun bir şiir var kitapta. Okuru, atlasın bir ucunda, belki yakındaki bir adada, hep doğadan geçerek şiirle karşılaşan bir dağardan yansıyanlarla buluşturuyor Pelin Özer. Özer’le “Atlasın Bir Ucunda” adlı kitabını konuştuk. Bol kitaplı günler... TURHAN GÜNAY A soslu yalan dünya Chuck Palahniuk yeni kitabı “Anlat Bakalım”da bizi film setlerinin hemen arkasındaki gerçeklere; ışıltılı dünyanın gerisindeki sahteliklere götürüyor. Palahniuk’un başrol ve yardımcı oyuncularına, zengin kadro ve türlü senaryolar eşlik ediyor. r Ali BULUNMAZ “Bir film yıldızının işi, diğer herkesin dertlerini unutmasına yardımcı olmaktır.” (Kitaptan) ize arka sokakları, kaybedenleri, kazandığını sanıp yokuş aşağı gidenleri ve kentin “ucubelerini” anlatmaya bayılan Chuck Palahniuk, kafayı ikidir film setlerine, kamera ve oyunculara taktı. Lanetli’de burnu havada bir aktrisle ünlü işadamının garip kızlarının bizi yeryüzü cehennemine yollayışını işlemişti. Bu kez pılımızı pırtımızı toplayıp Hollywood’a taşınıyoruz: Palahniuk, okuru bir senaryo yazarı ve yönetmen gibi film setlerinin arkasına sürüyor, Katherine Kenton’la tanıştırıyor. ebedi koruyucusu ve Kathie’nin kendi eseri olduğunu düşünüyor. Ee her sırrını bilen, sorunlarına çözüm üreten ve Kathie’yi her anlamda “yola getiren” biri olduğuna göre bunları düşünmesinden daha doğal bir şey yok. Evliliklerine, akıl hastanesinde yatışlarına ve dev sözleşmelere imza atışına tanıklık etmek kolay iş değil. Yalnızlıktan kıvranan, köpeğiyle dertleşen ve viskileri devirip uyku haplarını şeker gibi yutan Bayan Kathie hakkında bu kadar çok şey bilmesi, Hazie’nin onu sahiplenişinin baş nedeni. “Âşık olduğunda onu hiçbir şeyin üzemediği, âşık değilse hiçbir şeyin mutlu edemediği” Bayan Kathie’nin rol aldığı filmlerdeki başrol arkadaşına benzeyen ve bir hediyelik eşya gibi kenarda duran eski kocaları bahsi geçen aşklara ne kadar dahil, orası tartışılır. Hazie’nin böylesine ayrıntıları bilmesi ise ona olan bağlılığını perçinliyor. Hazie’nin içine kurt düşürüp onu huzursuz eden günler ise Webster Carlton Westward’ın gönderdiği romantik kartlar ve çiçeklerle başlıyor. Gökte ararken kapısında bulduğu “aşk” Bayan Kathie’yi bambaşka bir dünyaya, Hazie’yi de savaş meydanına taşıyor. “Tasarladığı mükemmellik abidesinin”, yozlaşan ve bayağı bir genç kadın havasına girmesini asla kabullenmeyen sütre gerisindeki Hazie, emekle “inşa ettiği” Kathie’nin bozulmaması için elinden geleni ardına koymaz. Bu anda hem Hazie’nin hem de Kathie’nin aklında bir soru var: Webster gibi genç bir adam, yaşlanmış ve kariyerinin sonuna gelen bir aktrisle neden birlikte olmak ister? Neden “gerçek aşk uzağında değil” yazılı kartlar yollar, mektuplar gönderir? B [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap MÜKEMMELLİK ABİDESİNİN DÜŞÜŞÜ “Hollywood ABD’dir” derler ya her zaman bunu kanıtlayacak, haydi daha insaflı olalım, bu şüpheyi doğrulayacak veriler bir şekilde önümüze geliveriyor. O sahte ama pırıltılı ortam, senaryolar ve hemen herkesi büyüsüne katan kurgu ve beyazperde, yıldızlar yarattığı gibi vakti gelince onları emekliliğe hazırlayıp getirdiği hızda götürmesini de biliyor. Palahniuk’un yeni kurbanı, pardon kahramanı Katherine Kanton (Bayan Kathie), kaça göçe yaşayan ama başarılı işleriyle zincirlerini hep kırmayı beceren biri. Fakat kapısını zorlayan büyük bir sorunu var: Yavaş yavaş setlerden çekiliyor ya da dışarı itiliyor. Tabii tüm Hollywood yıldızlarında olduğu gibi Bayan Kathie’nin de arkasında onu çekip çeviren biri bulunuyor; Hazie Coogan, kendini Kathie’nin “karmaşasına düzen getiren” ve “kaprisine disiplin aşılayan” kişi olarak tanımlıyor. Dahası, aktrisin hayatını yönlendirdiğini, ERİŞİLMEZ MASKENİN ARDI Kathie’nin zihninde dolanıp duran sorular, Hazie’yi harekete geçiriyor ve Webster’dan intikam almak ve aktrisin ilgisini dağıtmak için kafa patlatıyor. Aslında Palahniuk, bir filmin çekimini andıran satırlar kaleme alırken beri taraftan da set ardında dönen entrikaları hissettiriyor. Sırtlanların ve akbabaların bol olduğu bir dünyada düşe kalka ilerlemiş Kathie’nin, kamera önünde ve arkasındaki yüzünde, belli etmemeye uğraştığı son derece yılgın bir yaşamının bulunduğu bir gerçek. Bir yanıyla da şöhretin getirdiği, yıkılmaz ve erişilmez görünen maskenin hoşuna gittiği de unutulmamalı. Hakikati markeleyip insanlara keyifli vakit sunan fakat öte taraftan kendi gerçekliğiyle boğuşan bir oyuncu Kathie. Aslında bu biraz da filmle gerçeğin örtüşmesi veya birbirine karışması demek: Bir nevi yalanlarla örülü dünya. Dış ses tam o anda; bu yalanların peşi sıra geldiği zaman duyuluyor: “Belki de (Katherine için) hayatın kendisi kaçmak zorunda hissettiği bir tür hapishaneydi. Bir film yıldızı, herhangi bir hayvanat bahçesinde sergilenen hayvanlara yakınlık duyar.” Kim bilir, belki de bu yüzden kendini sürekli yeniden kurmaya yöneliyor; Webster’la yaşadığı aşk, Katherine’i gençleştiriyor. Bayan Kathie’nin aktrisliği tartışılmaz, peki ama Webster nasıl bir aktör? Hazie’ye göre genç adam, hayli sinsi ve rolünü çok iyi oynuyor. Ama hangi film ne kadar gerçek zaten? Hangi film sonsuza kadar yaşıyor? Bayan Kathie’nin durumu bu. Hazie’ninki ise biraz değişik; “dışarıdan” bakan biri olarak hemen her şeyin farkında. Bir kahraman var fakat sonuçta hayatta hepimiz birbirimizin yardımcı oyuncularıyız. Gerçekler, yalanların arasında kaybolup gidiyor. Palahniuk, Kathie aracılığıyla iki farklı kişiliği; Hazie yardımıyla, altından zeminin kayıp gittiği bir insanı anlatıyor biraz da. Anlat Bakalım, Hollywood soslu, tatsız, hüzünlü, pervasız, trajikomik ve elbette kazananın pek olmadığı bir hikâye. n [email protected] Anlat Bakalım/ Chuck Palahniuk/ Çeviren: Şeyda İşler/ Ayrıntı Yayınları/ 190 s. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: Utku Çakırözer tYayın Yönetmeni: Turhan Günay tYazı İşleri Müdürü: Ayşe Yıldırım Başlangıç t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 2 9 8 1 O C A K 2 0 1 5 n S A Y F A 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle