26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler İmparatorluklar Şehri İstanbul – 1830 / Michaud, Poujoulat / Çeviren: Nedim Demirtaş / Say Yayınları / 368 s. Gazeteci, yayıncı, siyasetçi, tarihçi Michaud ve “çırağı” Poujoulat, 185 yıl öncesinin İstanbul’unu anlatıyor; Pera, Üsküdar, Tarabya, Büyükdere, Sultanahmet, Dev Dağı, Hünkâr Çayırı ve Hisarlar... Boğaz yalıları, camiler, su bentleri, sarnıçlar, Bizans anıtları... Kütüphaneler, mezarlıklar, pazarlar, hapishaneler. Osmanlı bürokratları, polisleri, kadınları, köleleri. Osmanlı eğitimi, edebiyatı ve kütüphaneleri. Değişen bir imparatorluğun, değişen kalbinden günü gününe bir tanıklık. Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler / Söyleşi: Handan İnci / Can Yayınları / 408 s. “Bu söyleşi, 1989’dan bu yana yayımladığı nitelikli öykü ve romanlarla dikkati çeken, giderek çağdaş Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Ayfer Tunç’un yazar olma sürecini ve edebiyat hayatının son yirmi beş yılını kendisinden dinlemek amacıyla gerçekleştirildi. Yazarlardan bu tür konularda bilgi derleme imkânını kaçırmamak gerek. Özellikle de Ayfer Tunç gibi ardında biyografik malzeme bırakmaya gönüllü değillerse...” diyor, Ayfer Tunç’la nehir söyleşiyi gerçekleştiren Handan İnci. Bu bağlamda Karanlıkta Kelimeler, yazdığı kitaplarla edebiyatımızın son yirmi beş yılında silinmeyecek bir etki bırakan Ayfer Tunç’un, hayatı ve yazarlığı üzerine okurlarına önemli ipuçları sunan bir kaynak metin sunuyor. Türk Halk Müziği Sözlüğü / Melih Duygulu / Pan Yayıncılık / 516 s. Türk Halk Müziği Sözlüğü Türkiye’nin dört bir yanında yapılmış, uzun ve zorlu alan araştırmalarına dayanan, yerel müzik kültürlerinin hassas dokusuna uygun bir metodolojiyle hazırlanmış, alanının en kapsamlı yerel müzik sözlüğü olma iddiasında. Sözlükte 3000’den fazla terim, kavram ve deyim yer almakta, halk çalgıları; yöresel müzik türlerinin makam, usul, form özellikleri; hız ve nüans terimleri ayrıntılarıyla verilmektedir. Halk edebiyatının ve halk oyunlarının terminolojisi ile yöresel müziklerin terminolojisi bütünlük içinde ele alınıp incelenmiştir. Meraklı okurlar bu sözlükte, maddelerin bilimsel bir perspektifin ışığında yazılan açıklamalarını, yörelerini ve kaynaklarını ve gerçek tanıklıklarını bulabilecek. Osmanlı Askeri Tarihi / Mesut Uyar, Edward J. Erickson / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 673 s. Askeri tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınan iki önemli akademisyenin, Mesut Uyar ve Edward J. Erickson’ın da bu çalışması, Osmanlı ordusunun kuruluşundan dünyanın ilk profesyonel askeri kurumu haline dönüşümünü Osmanlıların perspektifinden takip ediyor. 14. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar ordunun geçirdiği gerek teşkilat düzeyindeki, gerekse entelektüel ve kurumsal değişimler bir bütün halinde C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 2 9 8 tartışıldı ve farklı ülkelerde hayata geçirilmeye çalışıldı. Elimizdeki çalışma da işte bu perspektifte günümüz toplumsal ortamını yeniden okuyor. Dilin Mimarisi / Noam Chomsky / Çeviren: İsa Kerem Bayırlı / Boğaziçi Üniversitesi Yayınları / 90 s. Dilin Mimarisi Chomsky’nin Ocak 1996’da Delhi’de yaptığı bir konuşmanın ve onu izleyen sorucevap bölümünün metninden oluşmaktadır. Chomsky, içerikçe son derece zengin bu konuşmasında, dille ilgili ilk çalışmalarından başlayıp Yetinmeci Çizgi’nin ortaya çıkışına kadar geçen zaman içindeki olayların tarihsel bir dökümünü sunuyor. Felsefi ve kavramsal konular ile teknik yenilikleri ve ampirik çalışmaları bir araya getiriyor. Ayrıca, dil yetisinin de içinde olduğu bilişsel sistemlerle ilgili mevcut çalışmaların dayandığı varsayımları açıklıyor ve araştırmaların ilerleyebileceği doğrultularla ilgili işaretleri ortaya koyuyor. Türkiye Rüyası / Cenk Sidar / Goa Yayıncılık / 296 s. Gezi Direnişi ve yolsuzlukların ifşasıyla hareketlenen Türkiye siyaseti, derin bir tıkanma içinde. Ülke tehlikeli bir toplumsal gerilim ve kutuplaşma yaşıyor. İktidar bu gerilim ve kutuplaşmayı kendi tabanını konsolide edecek bir siyasal taktik olarak kullanıyor. Yegâne alternatif, tam demokrat ve özgürlükçü bir sosyal demokrat siyaset. Türkiye’de çağdaş ve yenilikçi bir solun öz değerlerle kurulabilmesi ve bu hareketin halkın iradesi ve inancıyla sandıktan zaferle çıkması için siyasetçilerin ve aydınların ideolojik ve kurumsal bir genel durum değerlendirmesi yapması, solun özgürlükçü, demokrat ve yenilikçi ilkeler ışığında politikalarını tekrar tanımlaması gerekiyor. Sidar, bu kitapta tutarlı ve bütünlükçü bir düşünsel anlayışı, güncel veriler ve pratik uygulama örnekleriyle ideoloji, zihniyet, siyaset, iktisat, dış politika, enerji ve güvenlik konularına sırasıyla değinerek üretmeye çalışıyor. Uzun Yürüyüş’te Mao’nun Maceraları / Frederic Tuten / Çeviren: Gökhan Aksay / Jaguar Kitap / 156 s. Mao, Çin İç Savaşı sırasında meşhur Uzun Yürüyüşünü yapar. Frederic Tuten, yıllar sonra bu olayı kendisine has bir şekilde anlatır. İşin içine Hemingway, Kerouac, Herman Melville veya Oscar Wilde’ı da karıştırır. Pastiş ve kolajlar yapar, bazı metinlerin parodilerini yazar, mizahını esirgemez. Sonunda, olağanüstü nükteli, bozguncu ve Amerikan pop art hareketinin ikonu olan bir roman çıkar ortaya. Kovan / Laline Paull / Çeviren: Zeynep Yeşiltuna / Martı Yayınları / 462 s. Doğumu şaheser anamız, senin rahmin kutsaldır, evliliğin tektir, sonra Kraliçeliğin gelir ve sadece Kraliçe üreyebilir. Bu kovandaki bütün arılar kabul eder, itaat eder, hizmet eder. Herkes üzerine düşen görevi yerine getirmek zorundadır. Doğuştan farklı olanlar doğar doğmaz öldürülür. Kovanın hiyerarşisinde geçişler yoktur. İşçi olarak doğan işçi olarak ölür. Kraliçe tektir, kutsaldır, sadece o doğurgandır. Flora 717 ise farklı doğanlardandır, canı bağışlandığında elde ettiği şansla kovanın bütün işleyişinde yer almaya çalışarak fark yaratır. Bebek bakar, polen toplar, Kraliçenin sırlarına erişir. Peki, kendi kaderinin sürüklediği yolda düşe kalka ilerlerken kovanın kaderini de değiştirebilecek midir? n O C A K 2 0 1 5 n S A Y F A 1 7 incelenirken, ordunun giderek askeri çerçevenin dışına çıkan bir rol üstlenmesinin siyasi tarihi de modernleşme süreciyle birlikte incelemeye dahil ediliyor. Osmanlı Askeri Tarihi Osman Bey’den Mustafa Kemal Atatürk’e kadar uzanan 600 yıllık bu öyküyü berrak ve açık bir üslup ile okuyucuya sunuyor. 50’yi aşkın resim ve harita da temel bir başvuru kaynağı olan metne eşlik ediyor. Sonsuzluklar / John Banville / Çeviren: Dilek Berilgen Cenkciler / Kırmızı Kedi Yayınları / 280 s. İrlanda kırsalındaki sıcak ve durgun bir yaz gününde Godley’ler, aile reislerinin hasta yatağının başucundadır. Dünyanın gidişatını değiştirecek hesapları olan ünlü matematikçi Adam Godley’nin son nefesi yakındır ama ailenin çok geçmeden anlayacağı üzere, hastaya refakat etmeye gelen yalnızca onlar değildir. Yunan tanrıları Pan, Zeus, Hermes ve daha niceleri de gizlice süreci izlemek için oradadır. Şamatacı ölümsüzlerin geleneksel gerginlik ve arzularının su üzerine çıkmasıyla gözlem hali kısa sürede yerini ölümlülerin hayatına müdahaleye bırakmış, işler karışmış ve trajediyle komedi arasında gidip gelen şiirsel anlatı başlamıştır. Ünlü İrlandalı yazar John Banville’in Man Booker ödüllü çok satan kitabı Deniz’in hemen ardından kaleme aldığı, Alman yazar Kleist’ın çağdaş tragedyası Amphitryon’dan hareketle kurgulanmış Sonsuzluklar, okuyucuya insan olmanın korkunç ve muhteşem hallerini, temelinde bir aile draması yatan ince bir mizah anlayışıyla sunuyor. Sınırdaki Ev / William Hope Hodgson / Çeviren: Sönmez Güven / İthaki Yayınları / 200 s. Korku edebiyatının ustalarından William Hope Hodgson’ın en önemli eseri olarak kabul edilen Sınırdaki Ev, bilimkurgunun, gotik edebiyatın ve fantastik kurgunun iç içe geçtiği tekinsizbir öyküye sahne oluyor. Lovecraft’ın hayranlık duyduğu eserlerden biri olan bu kitap, yeraltı ile yeryüzünün,Dünya ile Kozmos’un, geçmiş ile geleceğin, gerçeklik ile fantastiğin arasında sıkışıp kalan bir münzevinin öyküsünü anlatıyor. Modern edebiyatın başlıca konuları arasına giren Zaman, Ev, Birey, Akıl gibi kavramlar hakkında yadırgatıcı birbakış açısı sunan Sınırdaki Ev, her zaman “sınırlar”la ilgilenmiş olan korku edebiyatının bize tuttuğu aynalardan biri. Hodgson’ın da gösterdiği gibi, sırlarımız sınırlarımızda gizli. Çokkültürcülük – Bir Yurttaşlık Tasarımı / Tariq Modood / Çeviren: İsmail Yılmaz / Phoenix Yayınevi / 320 s. Kültürel çeşitlilik olgusu ve özellikle göçlerden sonra oluşan azınlık gruplar, bugün Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde toplumsal ve siyasal gerilimlerin nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Azınlıklar, bir potada eritilmeye uzun süredir direniyorlar; kültürlerinin, dillerinin, dinlerinin, yaşam tarzlarının, değerlerinin, kısacası kimliklerinin, tanınması, kamu alanının bir parçası haline gelmesi için, dört koldan mücadele veriyorlar. Çokkültürcülük işte bu çeşitliliği açıklama, kavramlaştırma ve siyasete dahil etme girişimlerinden biri olarak özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde beşeri bilimler ve siyaset literatüründe kendine önemli bir yer edindi, çokça 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle