26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bip Yumak insan PROF. DR. GÜRSEL AYTAÇ Çetin Altan dan bir insan manzaralan mozaiği. B i r Yumak Insan", Çetin Altan'ın 1977'de yayımlanan ve 2. baskısı Afa yayını olarak yeni çıkan kitabı. Elli yılı aşkın bir yazarlık hayatının bu olgun ürünü, çoğu adını anmadan çizdiği insan manzaralan mozaiği. Çetin Altan, hatırasında yer eden ilginç kişilikleri tek tek anlatıyor. Ve ardarda eklenen bu portreler, Türk toplumunun belli bir zaman kesiti içindeki mahzarasını yansıtıyor. duğu için paçayı kurtaramamış. öyle söylemis doktorir Yumak Insan", Çetin lar."(s.U). Altan'ın 1977'deyayımlaÇetin Altan, "Bir nan ve 2. baskısı Afa yayınl Yumak İnsan "da olarak yeni çıkan kitabı. Elli yılı aşkın bir yazar tanıttığı kişileri genellikleöncedışgölık hayatının bu olgun ürünü, çoğu adırünüş tasvirleriyle nı anmadan çizdiği insan manzaraları canlandırıyor. Bir mozaiği. Çetin Altan, hatırasında yer iki örnek: "Mon eden ilginç kişilikleri tek tek anlatıyor. Cher" başlıklı Ve ardarda eklenen bu portreler, Türk >ortrenin ilk satırtoplumunun belli bir zaman kesiti arı: içindeki manzarasını yansıtıyor. Anı "Ortadan azıcık türünün hemen hemen bütün özellikufak boyu, kocaleri var "Bir Yumak lnsan"da. Gazeteman başı, çerçeveli cilik serüveni, mebusluk yılları, tutukgözlükleri, kalın çeluluk dönemi yaşantıları, hep ilginç kinesi, kıstk boynu, şilik portrelerinin fonu olarak karşımıgöbekli hantal gövza çıkıyor, hatta öyle ki zaman zaman desi ve kısa bacakla neyin araç neyin amaç olduğu ayırt edirıyla lök gibi bir yalemiyor. Anlatılan kışilerin çoğunun adının belirtilmemesi belki de r» • etki pısı vardı. Kırsaçlarını arkaya doğru nin kasıtlı bir yazarlık tekniği. tarardt." (s.29) "Etyemez Öğretmen", "Bir Garip "Bir Ressam", Ademdi O", "Bozkırların DonsuzÇoşöyle başlıyor: cuğu", "Üstad", "MonCher" gibi baş"tnce kemikli, lıklı 51 bölümün 50'si başlıkta anılan ufacık bir adamdı. kişilere ait, biri, "Enstantaneler". Başında, ortası yu"Enstantaneler"de yer alan şu cümle, Çetin Altan'ın bütün kitaplarının, ama varlak olarak çökertılmts, yumusak, esözellikle bu kitabının dayandığı edebiki birfötrşapka, boynunda papyon krayat ilkesi: vat gibi bağlanmıs ince siyah bir kurde"Profesyonel yazar için konudan çok, anlatım önemli galiba. Amatör le ile dolaştrdı. Elbiseleri eski ama ütülii; ökçeleri aşınmış ayakkabılan, daifer, anlatımdan çok konunun ilginçlima boyaltydı." (s.75) ğine abanırlar." (s. 124) Dış görünüşlerini tasvirle başladığı Görmesini bilen, hayat deneyimi giportrelerde Çetin Altan, anlattığı kişibi yazarlık deneyimi de zengin bir yalerin ruh dünyasına nüfuz etmeyi başazarın bilgece değerlendirmeıeri var herıyor ve bunu çoğu kez, kendi deyişiyle men her bölümde. Hayatın trajikomik söz konusu kişinin "benliğinin gizli kapırıltılarının yakalanışına sıkça tanık sasını açan kilidin şifresi" davranış ya oluyoruz. Mesela beslenmesine aşırı da konuşma tarzını keşfederek yapıözen gösterip yüz yaşına kadar yaşayor. Bu şifre, mesela dış görünüşünü mayı programlayan "Etyemez Öğretyukarda alıntıladığımız "Bir Resmen ", şöyle son buluyor: sam "da, yaptığı resimlerin bir defalık "Bir Cumhuriyet bayramında tek başına oymak beyi kılığında sert adımlar yayın hakkını satıp orijinalin klişesini ısrarla korumasıdır. Onun "bütün sala birkaldırtmdan ötekine geçeyim dernat ve yaşam gururu"nun sembolünü ken bir arabanın altında kalmış, hastaburda keşfediyoryazar. "Kıl Testereneye zor yetistirmisler. Ama kanstz ol si"nde çizilen karakter, adeta bir "tip": Olumsuz adam. Onun şifresi ise sıralanan bir dizi olumsuzlamalar, karşısındakini çileden çıkaran muhalefet. "Sigara Içiyor musun,Içme", "YaniÖyledimiEfendim?" başlıklı bölümlerde tanıtılan kişiler de, hayatta rastlanan bir grup insanın temsücisi niteliğinde, o bakımdandabirer"tip". [ "Bir Yumak lnsan"ın anı özelliği, bütün anı kitaplarının çağ panoraması verme niteliğini beraberinde getiriyor. Çetin Altan'ın en çok da gençlik dönemine rastlayan yılların Türkiyesi, ekonomik, sosyal, politik görüntüleriyle yansıyor. Gazeteciler dünyasının bitmeyen parasızlık çilesi, bohem yaşantısı, cimri patronlar, çeşitlemeler halinde gözlerimizin önüne seriliyor. Gazetecipolitikacı ilişkisini uzak açıdan değerlendiren pasajlara da rastlıyoruz. Hatta bir bölüm, "Burunsuz Tevfik", denebilir ki bütünüyle bu konuyu işliyor. Halk Partisi'nin iktidarda, Demokrat Parti'nin muhalefette olduğu yıllarda çıkan tek muhalif gazetenin çalışma serüvenini sergiledikten, gazetecilerin sürekli davalara girip çıkışını anlattıktan sonra gazetecipolitikacı ilişkjsinin trajikomik niteliğini şöyle duyumsatıyor: "Onlar kendilerini kahraman göre ve haklarındakt davalar yürüyedursun; lıderler üst kademelerde şu veya bu yoldan sürekli temas halindeydiler. hazen bahar havası yarattrlar, bazeh doludizgin birbirlerinin üstlerine giderler, bazen de kulüplerde yahut evlerde oturup briç oynarladt. Ltderler katında davaya gözü kapalı inanmış ufak tefek muhabirlerin, yazı isleri sorumlulartmn pek bir önemi yoktu. Onlar adstz erlerdi; her an şehit düşebilirlerdi." (s. 195) "Cezaevi Koğuşlarında", "Bir Yumak insarTın anı kitabı niteliğinin en yoğun göstergesi olan bölümlerden biri. Çağdaş Türk edebiyatında yazarların tutukluluk yaşantısını belgeleyen ürünler çok. Çetin Altan, söz konusu bölümde cezaevi dünyasını yalın çizgilerle, ama (hatta belki de bu yüzden) etkili bir görüntü halinde yansıtıyor: "Tahliye olanlar bütün koğuşa tahlıye çağı ısmarlarlardı. Yeni gelenler düşünceli bakışlarla bir köşeye büzülür, öyle otururlardı. Bazı mahkumlar ba$ka cezaevlerinegönderilirbazılartyönetım bölümünde çaltfmaya çıkarlar, bazıları ziyaret günlerim ıple çekerlerdı. Sonra yine yaz gelir, sonra yine ktş gelir ve afbir türlü çıkmazdt." (s .212) Toplumun eleştirisi, çığırtkan olmayan bir tonda, kitabın hemen her bölümünde varlığını sürdürüyor. Mizaha çalan bu eleştirel anlatım tutumuyla, toplumumuzdan insan manzaralan yansıtılıyor." Pancar Suratlı Bir Milletvekili"nde mesela mizah ağır basıyor. Bölümün ilk satırları şöyle: "Siyasetçiler, yeni milletvekili olduklart zaman, yeni sünnet olmus bayram çocuklarına benzerler. Bıraz mutlu, bıraz mağrur, biraz saşkm gıbidirler. Omuzlartndan sade vatandas olmayla, uzun süren heyecanlı bir bekleyisin yükü kalkmtş, rahat ve renklı bir egemenliğin ilk dünyasına geçivermislerdır." (s.61) "Bir Eski Yazar Daha", mizah havasının çok yoğun algılandığı bir anıyla çerçevelenmiş bir portre. Anlattığı olayla okuyucusunu güldüren Çetin Altan, bölümün son paragrafında anlatım tutumunu değiştirerek değerlendirmeye, soyutlamaya yükseliyor: "O kusakyazarlan için çok şeyler söylenebilir. Ancak en belirgin yönleri olgunluklarıydt.Çiğ ve görgüsüz değillerdi. Yaztk kihepsıikaybolup gitti. Zaman zaman onlardan baztlartnt öyle artyor, öyle özlüyorum kt..." (s.218) "Bir Yumak lnsan"ı değerli kılan da her şeyden önce, Çetin Altan'ın usta anlatımında doruğa ulaşan bu, somuttansoyutayükselişler. • AFAYayınları/mis. Bir Yumak tnsan / Çetin Altan / S A Y F A 1 1 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 2 1 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle