Katalog

Vitrîndekiler Aşk Allaha Ismarladık/Tarz£ Dursutı K./Bılgı Yaytnevıl 136i. Kitap, Tank Dursun K.nınyeni öykülerinj bir araya getiriyor. Bu yeni ve değişik öykülcr, geçmişle olan hesaplaşınalarla, kadının eı keğe, erkeğin kadına bakıs, açılarıyla, ayn düny'aların seç kini iki insanın gizemli evrenlerini olanca çıplakhğı ile aldanmaları, aldatmaları, sevgileri ve düşmanlıklarıyla, ayrılıkları ve birliktelikleriyle, mutluluklan ve mutsuzluklarıylasunuyor bizlere. Dilimizin büyük ustası Tarık Dursun K. nın öykülerinden büyük tatlar alacaksınız. Korsanın Seyir Defteri/ Ahmet Yurdakul/Bilgi Yayınevi/408 v. Bin dokuz yüz seksenlerin acılarını yaşamış, toplumla olduğugibi, kendi aralarındaki sorunları da çözümleyemeden her biri biryanasavrulmuş insanların, günün birinde bir araya gelmelerini ve isteseler de istemeseler de hesaplaşmaya durmalarını anlatıyor "Korsanın Seyir Defteri". öylebirhesaplaşma ki bu, bir yandan başkalarına karşı kendi özbenlerini savunurken, bir yandan da kendi içlerinde karmaşık bir düğüme dönüşen olayların ve davranışların gerçek nedenlerini bulma çabasını içeriyor. "Ve TotogTaF/Gultekm Çizgen/Varhk Yayınlarıll 12 s. Türkfotoğrafı 1990'iarTiirkiyesi'nin sanat ortamındaki yalnızlığı, kurarmal dertleri, diğer sanatlarla ilişkileri ve C U M H U R İ Y E T K İ T A P kimsenin düşün planında el atmadığı sorunlar yumağiyla, Törk sanat dünyasındaki yerini korumaya çalışıyor. Gültekin Çizgen de bu üçüncü kitabıyla o dünyaya eğiliyor. Denemelerin konusu, genelde bizim sorunlarımız, fotoğrafımızın yaşamakta olduğu kimlik bunalunı ve yapısal dertler. Çizgen satır aralannda bu sıkıntdarın çıkış yollarını işaretliyor. Fotoğrafın diğer sanatlar arasındaki yerine de değinen Çizgen, hicivli üslubuyla fotoğraf olaylarına alışılmadık bir biçimde eğiliyor. Hayat Bir Kervansaray/Ew/«e Sevgi ÖzdamarlÇevircn: Ayça SabuncuoğlulVarlık Yayınlanl 26 s.' Emine Sevgi Özda•mar'ın Almanca yazdığıvel991 İngeborg Bachmann ve1992 Walter Hasenclever ödüllerini alan romanı "Hayat Bir Kervansaray", sonunda turkçede de yayımlandı. Imgelerle dolu bir dil... Okurları, eleştirmenleri büyüleyen ve coşturan bir masal dili. Hemen edinin bu kitabıveokumaya başlayın. Kahramanlar/Y<JJar Nabi Na • ytr/Varlık Yayınlanl 104 s. Cumhuriyet dönemi kültür, edebiyat ve sanatımıza yayıncılığıyla büyük katkılarda bulunanYaşar NabiNayır, şiir, öykü, roman, tiyatro oyunları ve denemeleriyle, şair yazar kimlığini de kanıtlamış tır. Nayır'ın "Kahramanlar" ve "Onar Mısra" adlarını taşıyan şiir kitapları, 1970yılında "Mesafeler" bölümü de eklenerek, tck bir ciltte toplanmıştı. Elimizdeki, bu kitabın yeni basımı. Bir Sirk Geçiyor / Patrick Modianol Çevıren. Fıltz Naytr Deniztekinl Varlık Yayınlanl 126 s. Bir delikanlı, bir genç kız ve rastlantı sonucu bir karşılaşma. Delikanlı nereden gelmektedir? Önemli değil Kız kim, saf birisi mi yoksa karmaşık bir geçmişin ağırlığını mı taşıyor? Önemli değil. Delikanlıyı Paris'te bir entrikanın içine sürükleyip ortadan yok olacak. Sirk geçer, belli belirsiz görünen ufuklar kapanır. Ama izleri sonsuza dek kalacaktır. İlginç bir öykü sunuyor bize Patrick Modiano. Gizli Belgelerle Çerkez Ethem/ Ergun Htçyılmazl Varlık Yayınlanl 128 s. Çerkez Ethem, yakın tarihimizin üzerinde en çok konuşulan isimleriden birisi.Okul kitapları onu "Kurtuluş Savaşı'na ihanet eden ve Yunanlılara sığınan bu hain" olarak tarif ediyor. Oysa Kurtuluş Savaşı'nın başlatıldığı günlerde Çerkez Ethem bir kahraman olarak nitelendirilmiştir. Kahramanlıkla hakılik arasındaki çizgiyi araştıran Ergun Hiçyılmaz, bu çalışmasında "o günlerin siyasal çekişmesine" yeni bir paragraf açarak, ortaya çıkardığı mektup ve belgeleri tartışmaya sunuyor. Sadece Çerkez Ethem'in yazdıklarını değil, ona yazılmış olan, hatta onunla ilgili başkalarının yazdığı 28 belgeyi Osmanlıca ve Türkçe tam metin olarak veriyor. Çerkez Ethem'i başka yönden tanımak için okunacak bir kitap. Medya Gerçeği/ Noam Cbomsky I lngilizce 'den çevt ren: Abdullah Yılmazl Tümzamanlar Yayıncılıkl 504 s. Dilbilim alanında yaptığı çahşmalarla haklı bir ün kazanan ve tek başına bir ekolü temsil eden Noam Chomsky, 6O'lı yıllarda başladığı muhalif tutum alışını günümüze kadar ödün vermeksizin sürdürmektedir. Yahudi asılh olduğu halde Filistin davasının Amarika'daki en ateşli savunucusu İsrail'in ise en aomasız elejtiricisidir. Reel sosyalizme hiçbir sempatisi olnıadığı halde Amerikanhükümetlerinin, Sovyetler Birliği ve diğer sosyalist ve devrimci yönetimleri zayıflatmak ya da yıkmak üzere başlattıkları operasyonların yüzünü açığa çıkarmakta bir nebze bile olsun duraksama göstermemiştir. Ve bekleneceği gibi, bu tutum alış içinde Noam Chomsky'nin en büyük sorunu Medya'dır. Amerikan hükümetleri, sermaye çevreleri ve medya arasında geçmişi yüzyıl önceye dayanan bir ittifak vardır ve bu ittifakın temel hedefi Amerikan yaşam ve düşünce tarzını bütün dünyada egemen kılmaktır. Birinci Dünya Savaşı'yla kurulan yeni Sovyet devletinin bu ittifakın resmi düşmanı haline gelmesiyle ardı arkası gelmeyen karalama kampany alan başlatılmış, bu kampanyadan Sov yetler'le iyi ilişki yürüten bütün devletler ve hareketler de nasiplerini almıştır. Kampanyaların en güçlü silahı ise nıedyadır. Israil ve ABD himayesindeki devletler ne kötülük işlerse işlesinler gözardı edilmiş, Nikaragua ve Küba gibi kafa tutan ülkeler ise sicilleri ne kadar temiz olursa olsun şeytan gibi gösterilmiştir. Ya da ABD destekli Latin Amerikan terör devletlerinde yüzlerce rahibin bizzatk güvenlik güçleri ya da besledikleri ölüm mangaları tarafından öldürülmelerinin Polonya'da bir rahibin öldürülmesi kadar tepki doğurmaması örneğinde gördüğümüz gibi olaylar karşısın da tam bir çifte standart uygulanmaktadır. Noam Chomsky kitap boyunca medyanın bu işleyiş mekanizmalarını zengin ornekler ışığında derinlemesir\e irdeliyor. Hayali CemaatlerMilliyetçiliğin Kökcnleri ve Yayılması/ Benedict Andersonl Çevıren: hkenderSavaştr/Metıs Yayınlanl 232 s. Bugün içindeyaşadığımız dünya bir uluslar sistemidir. 150 yıl önae, bugünkü ulusal devletlerin yarısı bile ortada yoktu. Son iki yüzyddır milyonlarca insan, kendi uluslarına olan bağlılıklan nedeniyle başkalarına düşmanlık ve kin besledi, farklı ulustan insanları katletti. Bu biryana, insanları bile bile ölüme gidecek kadar fedakâr kılan bu bağlılığı, bir ulusa ait olma duygusunu nasıl anlayabiliriz? Anderson, milliyetçi siyasal hareketler üzerine yapılmış çoğu çalışmanın sormadığı bu soruya yanıt arıyor: Ulusların doğuşıınu ve gelişimini; dinsel cemaatlerle, hanedanlıkların çöküşüyle, kapita lizm ve yayıncüığın gelişmesi, resmi devlet dillerinin oluşumu ve "zaman" kavrayışımızın de ğişmesiyle ilişkilendiriyor. Ulusu, kan bağı ve din gibi eski tip cemaatlerin yerini alan hayal edilmiş bir topluluk olarak ele alan yazar, milliyetçiliğin, ilk kez Amerikalarda ortaya çıktıktan sonra, önce Avrupa'daki halk hareketleri, sonra emperyalist güçler ve nihayet Üçüncü Dünya'nın antiemperyalist mücadeleleri tarafından kopyalanıp çoğaltılabilir bir model oluşturduğunu savunuyor. İnsanlığı ve çoğrafyayı ulusal sınırlara bölerek, her biri kendinin "en eski ve en köklü oldu ğunu" iddia eden ve sürekli "dış düşmanlara" karşı bir "biz" kimliğiyle kendilerini meşrulaştıran ulusdevletlerden kurtulmak mümkün mü? Anderson, ulus ve milliyetçilik üzerine, resmi tarihten gelen onyargılarımızı ve inanglarımızı sarsacak ve yeniden düşünmemizi sağlayacak tezleriyle, bir tarih sunuyor . • S A Y F A 2 1 S A YI 1 8 S