23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 20 Eylül 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY 8 kişiden biri muhtaç ekonomi 9 Türkiye’de 8.9 milyon kişinin sağlık sigortası devlet tarafından ödeniyor, bu da kişi başına düşen gelirin gün geçtikçe azaldığını gözler önüne seriyor Nüfusun yüzde 10’u devletin doğrudan desteğine muhtaç. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, “2015 itibarıyla Genel Sağlık Sigortası (GSS) devlet tarafından ödenen kişi sayısının 8 milyon 983 bin 853 olduğunu”, devletin bunun için aynı yıl 6 milyar 405 milyon 637 bin TL prim ödediğini bildirdi. Bakan Kaya, CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer’in “Son 20 yıldır Türkiye’de kaç yeşil kart sahibi vardır, yeşil kart sahibi olmak için hangi kriterler temel alınmıştır, yeşil kartın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na geçmesinden sonra Bakanlığınızın yeşil kartlar için yaptığı ödeme miktarı ne kadardır?” sorularını içeren önergesine, istatistik bilgileri ile karşılık verdi. Bakan Kaya, soru önergesine verdiği yanıtta, 2012 yılı itibarıyla Yeşil Kart uygulu Ferit Şahenk masına son verildiğini anımsattı ve “Bu tarihten itibaren Bakanlığımızca GSS iş ve işlemleri yürütülmeye başlanmıştır” dedi. Kaya, ailede kişi başına düşen gelirin brüt asgari ücretin üçte birinden az olması durumunda kişinin GSS primlerinin devlet tarafından ödendiği bilgisini de yanıtına ekledi. Kaya, gelir tespitinin de sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları tarafından yapıldığını bildirdi. Yoksulluk artıyor Yanıta göre, 2012’de 9 milyon 99 bin 59, 2013’te 9 milyon 111 bin 923, 2014’te 9 milyon 368 bin 920 ve 2015’te 8 milyon 983 bin 853 kişinin GSS primleri devlet tarafından ödendi. Devlet 2012’de 4 milyar 13 milyon 72 bin 962 lira, 2013’te 5 milyar 725 milyon 412 bin 783 lira, 2014’te 6 milyar 132 milyon 725 bin 570 lira ve 2015’te ise 6 milyar 405 milyon 637 bin 865 lira GSS pri Türkiye’de nüfusun yüzde 10’u devletin doğrudan desteğine mahkum. mi ödedi. CHP’li Gürer, Bakan Kaya’nın yanıtını, “Her 8 kişiden biri doğrudan devlet yardımı alıyor, dolaylı alanlarla bu rakam daha da artıyor. Yokluk ve yoksulluk artıyor. Yoksulluğu aşmanın yolu üretimi, imalatı, iş alanlarını artırmak, tarım ve sanayinin sözde değil gerçekçi olarak gelişmesinin önünü açmaktır. İthale dayalı, günü birlik, müflis tüccar mantığı ile ülke yönetilemez” ifadesini kullandı. l ANKARA (Cumhuriyet) Bölüşümde dev uçurum Son açıklanan rakamlara göre 2016’da gelirin bölüşümündeki adaletsizliğin yeniden arttığına dikkat çeken CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, “Mızrak çuvala sığmıyor. Bölüşümde uçurum büyüyor. Birçok konuda istatistiklerle oynayarak, gerçekleri makyajlayan TÜİK, yaşadığımız gelir adaletsizliğini artık gizleyememektedir. Hükümet siyasi yandaşlarını beslerken düşük gösterdiği enflasyon sayesinde ücretli çalışanları, küçük esnafı ve çiftçileri sömürmektedir” dedi. Erdoğdu, Türkiye’nin 10 bin dolar civarında seyreden kişi başına hasıla ile orta gelir tuzağına takılıp kaldığını vurgulayarak, “Ancak, vahim olanı, Türkiye’nin AKP’nin ekonomi politikası marifetiyle adaletsiz gelir dağılımı tuzağına sıkıştırılmış olmasıdır” dedi. Isnaşrasaılmtınayteambaeşllleardiı Şahenk Garanti’yi bıraktı Garanti Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Faik Şahenk, 19 Eylül 2017 tarihi itibarıyla görevini Yönetim Kurulu Başkanvekili Süleyman Sözen’e devretti.  Konuyla ilgili olarak Garanti Bankası’ndan yapılan açıklamada, “16 yıldır bankamızın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen, ortaya koyduğu vizyon ve öngörüsüyle bankamızın gelişimine önemli katkılar sağlayan Sayın Ferit Şahenk, başarılarla dolu yolculuğumuzda çok özel bir yere sahip. Sayın Ferit Şahenk, önümüzdeki dönemde de Onursal Başkan olarak bankamızın gelişimine katkı sağlamayı, tecrübeleriyle üst yönetime destek olmayı sürdürecek. Yönetim kurulumuz, bünyesinde bulunduğumuz BBVA’nın deneyimli yöneticileri ve Süleyman Sözen’in liderliğinde bankamıza yön vermeye devam edecek. Görev değişikliğinin, bankamız ve tüm paydaşlarımız için hayırlı olmasını diliyoruz” denildi. l Ekonomi Servisi Bir mağaza açılacak, biri kapanacak Boyner Grup Üst Yöneti cisi (CEO) Cem Boyner, bütün grupta satışın yüzde 65’inin internetten gelmeye başladığını belirterek, “Bütün grup ciromuzun yüzde 15’i internetten geliyor. 2021’de bunun yüzde 40’lara geleceğini düşünüyorum. Her açtığımız iki mağaza için aslında bir mağaza kapatıyoruz. Önümüzdeki seneden itibaren her 1 mağazaya 1 mağaza kapatıyor olabiliriz” dedi. Vodafone Türkiye sponsorluğunda düzenlenen CEO Club toplantısında konuşan Boyner, yurtdışına göç nedeniyle üzüldüğünü belirtti. Boyner, “En üzeni beyin göçü. Türkiye’den çok parlak insanlar yurtdışından teklifleri ciddiye alıyorlar. Haksız ya da haklı olmalarını bir kenara bırakalım. Bütün Türkiye çok kıymetli beyinleri kaybediyor. Üniversitelerimizde çok parlak insanlar var. Burada ne kadar park edecek mesele o. Çünkü göz kulak sürekli dünyada. Bunu yakın zamanda çok daha fazla hissedeceğiz” dedi. l Ekonomi Servisi İnşaat şirketleri ayakta kalmayı sorgulamaya başladı. MESA’nın patronu ‘Sektöre her gün yeni şirketler giriyor, sürdürülebilirlik önemli’ uyarısı yaptı Son yıllarda Türkiye ekonomisi yapı tarafındayız. Kurumsal bir yapımız var. nin büyümesinin lo Ancak tüm bunlara komotifi olarak görü rağmen sürdürülebilir len inşaat sektöründe lik, gündemimizin sıra büyük firmalar bile ŞEHRİBAN larında” dedi. uzun ömürlü olmayı KIRAÇ Boysanoğlu, konut tartışmaya başladı. KDV’sinde adil ve stan MESA Yönetim Kurulu Baş dart uygulamaya geçilmesi, kanı Erhan Boysanoğlu, inşa sektöre ilişkin sağlıklı ve de at sektörünün 2 milyon istih taylı data üretilmesi, arazi so dam ve 200 alt sektörü bes rununun giderilmesi, yeni lediğini kaydederek inşaatta imar düzenlemesi ve ilgili bir sürdürülebilirliğin çok önem çok detayın, bir bütün olarak li olduğunu, bu alanda bir so ve sektörün sürdürülebilirliği run yaşanması halinde Türki açısından ele alınması gerek ye ekonomisinin de etkilene tiğini belirtti. Boysanoğlu, ceğini ifade etti. “KDV’nin ucu direkt Maliye Boysaroğlu, kritik bir mis Bakanlığı’na gidiyor, arsa yonu üstlenen sektörle ilgili emlak değerleriyle belediye konuşulanların ise çoğunluk ler ilgileniyor. Bu kadar yıl la spekülasyonlar, balon, rant dır kararlar konusunda kar iddiaları çevresinde yoğunlaş maşa yaşıyoruz. KDV bizim tığına dikkat çekerek “Ama gibi toplumlarda büyük aile kimse genel bir perspektiften leri cezalandırıyor. Bu bana bakarak, sağ duyu ile böylesi doğru gelmiyor. ne önemli bir sektörün sürdürülebilirliğiyle ilgili yaklaşım Rakamlara dikkat sergilemiyor. Kaldı ki bu, ol Kentsel dönüşümün bek dukça zorlu ve hayati bir sü lentileri karşılamadığını anla reç. Sektör çok parlakmış gibi tan Boysanoğlu, “Bir rant ola gösteriliyor. Türkiye ne kadar yı haline dönüştü. Şimdi is parlaksa inşaat sektörü de o mini depreme hazırlık yasa kadar parlak. Sanayici arka sı olarak değiştirecekler. 1 daşlarımız dahi bu alana giri Ekim’den itibaren İmar Yö yor, her giren de kalıcı olmu netmeliği de değişiyor. Ço yor. Biz, 48 yıllık bir geçmişe cuklarımızın geleceğine dö sahibiz. Hem konut ve gayri nük endişeler taşıyorum. menkul tarafında, hem de alt Yatay mimari deniyor gali Mert Boysanoğlu Erhan Boysanoğlu 6 milyar liralık proje MESA, 2017’yi 8 projeyle tamamlıyor. Yeni projeleri ile toplam 6 milyar liralık değer yaratan MESA, sağladığı 3 bin kişilik istihdam rakamını ise projeleri ve satış ofisleri ile kısa sürede 5 bin ve üzerine çıkarmayı planlıyor. İstanbul, Ankara ve Bodrum’da yer alan yeni MESA projeleri 2017’nin son çeyreğinde art arda tanıtılacak. MESA Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Mert Boysanoğlu, “Yeni MESA projelerinin toplamda 800 bin metrekareyi aşkın bir inşaat alanına sahip olduğunu ve tamamına yakını konut olmak üzere toplam 4 bin 300 adet bağımsız bölümden oluşacağını kaydederek, “Projelerimiz, tabanda yaklaşık 3 bin TL, tavanda ise 22 bin TL aralığında olacak” dedi. ba, fazla yükseldik kat konusunda. Ama o zaman da yeşil alan kalmayacak. Az enerji tüketen çevreci projeler sunmalıyız” ifadesini kullandı. Boysanoğlu, gerçek ihtiyaç sahiplerine konut üretilmesi için ucuz arsa üretilmesi gerektiğini de aktardı. Konut satış istatistiklerinin de gerçeği yansıtmadığını belirten Boysanoğlu, Avrupa’da konut satışlarının her aşamasının bankalar kanalıyla ilerlediğini bu nedenle konutun kaç tanesinin satıldığını, ne kadara satıldığının net görüldüğünü Türkiye’de de böyle bir sisteme geçilmesi gerektiğine işaret etti. Mısırın tonu 760 TL olacak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, “Mısır üreticileri nin mağduriyetini önlemek amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerinden fiyatlara müdahale kararı aldık” dedi. Güneydoğu’da hasadın yoğunluğu ile fiyatların gevşemeye başladığını gözlemlediklerini belirtti. Fakıbaba, “Mısır alım fiyatımızı ton başına 760 lira olarak belirledik” değerlendirmesinde bulundu. l Ekonomi Servisi Teoişfyilğsai‘snRı’dnUes Toys ‘R’ Us ABD’de internet perakendecileriyle rekabette zorlanıyor. Dünyaca ünlü oyuncak firması Toys ‘R’ Us , ABD ve Kanada’da borçlarını yeniden yapılandırmak için iflas koruma başvurusunda bulundu. Şirketin 5 milyar dolar borcu bulunuyor. Şirket, Amazon, Walmart ve Target gibi büyük rakipleriyle rekabette geriye düşünce ekonomik olarak zora girdi. Şirketin iflas koruma talebi Kuzey Amerika’da 1600 mağazasını ve 64 bin çalışanının geleceğini de tehdit ediyor. Toys ‘R’ Us’ın Avustralya, Avrupa ve Asya’daki şirketleri iflas işlemleri kapsamında değil. İklim değişikliğinin sınıfsal boyutu Önce Harvey kasırgası ABD’nin Huston kentini, sonra Irma Florida kıyılarını saatte 300 km hızındaki rüzgârlarla vurdu. Milyonlarca insan kasırgalardan olumsuz etkilendi. Şimdi sırada Jose, Maria ve Lee var. Bir ay gibi kısa bir süre içerisinde peş peşe her biri yüzyılın en büyük kasırgaları olarak anılmaya aday beş iklim felaketi. Yoksa, sadece iklim felaketinden ibaret kalmayan, insanların tüketim ve üretim hırsının kaçınılmaz bir sonucuyla mı karşı karşıyayız? Bilim insanları, peş peşe yaşanan iklim değişikliklerinin doğanın normal akışından ibaret olmadığını, insanlığın özellikle sanayi devriminden bu yana yaratmış olduğu sera gazlarının ve genel olarak gezegenimize verdiği tahribatın kaçınılmaz bir sonucu olduğunu ısrarla vurgulamaktalar. Sanayi devriminden bu yana gerçekleşen karbondioksit (CO2) ve diğer sera gazı atıklarının atmosferde yoğunlaşması nedeniyle gezegenimizin yüzey ısısının ortalama 1.5 ile 2.2 derece arasında artış göstermiş olduğu tahmin edilmekte. Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) ve Dünya Yabani Yaşam Vakfı (WWF) tarafından yapılan araştırmalarda gezegenimizin yüzey ısısının yüzyıl sonuna kadar en fazla 2 derece artış göstermesine dayanılabileceği; ve önlem alınmazsa gezegenimizin iklim deseninin kalıcı olarak değişime uğrayacağı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Küresel ısınmanın söz konusu eşikleri aşması ve iklim değişikliği tehdidinin gerçekleşmesi durumunda, deniz düzeyinin yükseleceği ve gelişmekte olan ülkelerde nüfusun yüzde 14’ünün olumsuz etkileneceği; yeni tür bakterilerin üreyeceği ve salgın hastalıklara yol açacağı; tarımsal ürünlerde üretkenliğin düşeceği; gezegenimizin ekosisteminin ve biyolojik çeşitliliğinin tahrip edilmesi sonucunda dünya gayri safi gelirler toplamındaki kayıpların 25 trilyon dolara ulaşabileceği (dünya GSYH’sinin yüzde 30’u) tahmin edilmekte. Biraz daha sermayenin anlayacağı dilden konuşalım: Uluslararası Emek Çalışmaları Örgütü (IILS) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), sera gazlarının atmosferde yoğunlaşmasıyla birlikte yaşanacak iklim değişikliği sonucunda küresel ekonomide üretkenliğin 2030 yılına değin yüzde 2.4, 2050’de ise yüzde 7.2 oranında gerileyeceğini öngörmekte. OECD tahminleri ise iklim değişikliği sonucunda 2060 yılına değin üretkenlik kayıplarının Asya ekonomilerinde yüzde 5’e, gelişmiş ülkeler toplamında ise yüzde 4’e ulaşacağını ve dünya ekonomisinin 2060’ta tam bir durgunluğa itilmiş olacağını vurgulamakta. Bütün bu kayıplar sonucunda küresel tüketim hacminin de yüzde 14 oranında daralacağı tahmin edilmekte. İklim değişikliği tehdidinin yanında sermayenin kâr peşinde aşırı üretim ve kâr hırsı küresel işgücü piyasalarındaki enformalleşmenin, yoksulluğun ve gelir eşitsizliğinin ana nedenlerini oluşturmakta. ILO’nun paylaştığı verilere göre küresel ekonomide açık işsizler 200 milyonu aşmış durumda. Küresel istihdamın yüzde 30’unu oluşturan yaklaşık 900 milyon işçinin günde 2 dolarlık gelirleri ile yoksulluk sınırının altında çalışmakta olduğu gözleniyor. Eğer yoksulluk sınırı 1.25 dolara çekilirse bu rakam 1.4 milyar işçiye ulaşmakta. Bunların 825 milyonu kadın, 550 milyonu erkeklerden oluşuyor. Diğer yandan toplam 5.1 milyar insan dünya nüfusunun yüzde 75’i, herhangi bir sosyal güvenceden yoksun olarak yaşıyor. ILO ve IILS, iklim değişikliği tehdidine koşut olarak güvencesiz istihdam biçimlerine karşı insan onuruna yakışır iş taleplerini dile getiriyor. Birleşmiş Milletler geçen hafta yayımladığı bir uyarı raporuyla dünyamızda kronik açlıktan etkilenen mutlak yoksulların sayısının geçen yıl içerisinde 38 milyon artış göstererek, toplamda 815 milyona ulaştığını bildiriyor. Bu rakam dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 11’i anlamına gelmekte. Birleşmiş Milletler’in uyarılarına göre son on yılda açlık tehdidi yeniden dünya gündeminin en acil maddesini oluşturmakta. İklim değişikliğinin sosyal sonuçları, kuşkusuz, öncelikle kapitalist sistemin küresel yoksullarını ve sosyal olarak dışlanmışları vuruyor; bu arada da yeni göç dalgaları ve yol açtığı ekonomik tahribat yoluyla küresel yoksullara milyonlarca insanı katıyor. Birleşmiş Milletler’in verileri, örneğin sel baskınlarından 1995 2004 yılları arasında küresel boyutta etkilenmiş olan insanların sayısının yılda ortalama 560 bin kişi iken, bu rakamın 2005 – 2014 arasında yılda 2.2 milyona sıçradığını belirtiyor. Bütün bu gözlem ve uyarılar insanlığı, iklim değişikliği değil, sistemin değiştirilmesi için düşünmeye ve acil önlem almaya davet ediyor. KISA... KISA... l Telia, Turkcell hissesi sattı. Turkcell’in en büyük hissedarı Telia, şirketteki yüzde 7 hisse satışıyla doğrudan payını elden çıkardı. Telia, Turkcell Holding üzerinden sahip olduğu dolaylı yüzde 24 pay ile yine en büyük hissedar. l Toshiba ‘jeotermal’de Zorlu ile anlaştı. Toshiba Corporation, Zorlu Enerji’nin Türkiye’de geliştirmekte olduğu jeotermal enerji santralları için buhar türbinleri ve jeneratörler sağlamak üzere Zorlu Enerji Grubu ile bir paket anlaşmaya vardığını duyurdu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle