25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 2 Eylül 2017 TASARIM: ZARİFE SELÇUK [email protected] Tütün yasaklansın ekonomi 9 E Tn az bir milyona yakını tarımda olmak üzere arımda fındık, pamuk, narenciye ve tütünde iki milyon civarında çocuk işçiden söz ediliyor. yoğun olarak varlar. Tütün “Yazsanıza, tütün Kentlerde tekstil, ayakkabıda çalışıyorlar. yasaklansın” diyecek kadar yıpratıyor onları... OLCAY BÜYÜKTAŞ Bir çocuk düşünün ki ailesinin geçim kaynağı olduğunu bildiği halde o ürünün yasaklanmasını istiyor. İstiyor ki; tütün ekilmesin, toplanmasın, kırılmasın, dizilmesin, tütün hiç olmasın... Başta kayıt dışılık olmak üzere özellikle tarımda çocukların çalışması olağan sayıldığı için sayıları tam olarak bilinmiyor. Ürüne, coğrafyaya, mevsime göre değişiyor. Mevsimlik işçilerin en az yüzde 30’nun çocuk olduğu öngörülüyor. Öncelikli Doğu ve Güneydoğu’dan gelen mevsimliklere şimdi Suriyeliler de katılmış durumda. Bazı raporlara göre sayıları 2 milyon civarında... Şehirlerde çırak olarak atölyelerde, oto tamircilerinde ve yan sanayide, tarımda ise pamukta, fındıkta ve tütünde çalışıyor çocuklar... Bunlardan en yıpratıcı olanı tütün. Çünkü üretici ailelerin çocukları çalışmazsa para kazanmaları mümkün görülmüyor. Çocuklar 90 gün boyunca gecenin 1, 3 ve 5’inde kalkıyor. Eğer altı yaşından büyükse tütün topluyor, kırıyor, diziyor, altı yaşından küçükse aile bırakacak kimse olmadığı için yine yanında götürüyor çocukları... İşte bu yüzden Denizli’de Acıpayam Kuyucak köyünden Yusuf, “Yazsanız da tütün yasak olsa” diyor... Yüzde 78’i kayıt dışı TÜİK, Kalkınma Atölyesi, Çalışma Bakanlığı ve bazı milletvekillerinin soru önergelerine verilen yanıtlara göre, 1517 yaş arası çalışan çocukların sayıları geçen yıl en az 780 bin idi... Ancak DİSK Sosyal İş’in raporuna göre 2 milyona yaklaşmış durumdalar... Çünkü çalışma yaşı neredeyse altıya kadar iniyor. Türkiye’de tarımdaki istihdam 6 milyon civarında, yaklaşık yarısı mevsimlik işçi ve bunların yüzde 30’u yani yaklaşık 1 milyonu çocuk... “Türkiye’de Çocuk İşçi Olmak” adlı rapora göre, ülkede çalışan çocuk sayısı 2 milyona yaklaştı. Çocukların yüzde 78’inin kayıt dışı çalıştırıldığı kaydedilen DİSK Genelİş raporuna göre, geçen yıl 56 çocuk, iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirdi. Yine aynı rapora göre, Türkiye’de çalışma hayatında 2 milyona yakın çocuk var. 2016 TÜİK verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı. 2016’da 1517 yaş arası çocuk işçi sayısı 708 bin. Bu çocukların 558 bini kayıt dışı çalıştırılırken, 150 bini sigortalı. Yani çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı. Diğer adı çıraklık 2015’te 17 yaşına kadar çalıştırılan çırak sayısı 401 bin 464 olarak açıklanıyor. SGK’nin yayımlamış olduğu verilerde bu oran çok daha yüksek. Aralık 2016 verilerine göre çırak işçi sayısı 1 milyon 170 bin. Yyüokksseuklluk Türkiye, Avrupa ülkeleri içerisinde çocuk yoksulluğunda en kötü ülke. Çocuk işçiliğinin artışında, çocuk yoksulluk oranının yüksek olmasının önemli bir etkisi olduğu düşünülüyor. Türkiye, AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında çocuk yoksulluk oranı en fazla olan ülke. OECD’nin 2014’te yayımladığı yoksulluk verilerine bakıldığıda 017 yaş arası çocuk yoksulluğunun Danimarka’da yüzde 2.7, Finlandiya’da 3.6, Almanya’da 9.8, Fransa’da 11.3 ve en yükseklerden biri olan Yunanistan’da 18.7 olduğu görülürken Türkiye’de bu oran yüzde 25.3. Diğer yandan İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi tarafından tutulan verilere göre de iş kazası sonucu hayatını kaybeden çocuk işçi sayısı ne yazık ki her yıl artıyor. 2012’de 32 çocuk, iş cinayetlerinde hayatını kaybetmişken, geçen yıl 56 çocuğun iş cinayetlerine kurban gittiği görülüyor. Aileler çalışmasına razı T ürkiye’de çocuk işçiliği verilerinin gerçeği yansıtmadığını, bu sayılar, değişen ürün yelpazesine, coğrafyaya, iklime göre farklılık gösteriyor. Ayakkabı ve tekstilde de ciddi bir çocuk emeği olduğunu anlatan Kalkınma Atölyesi’nden konuştuğumuz Ertan Karabıyık, Adana’da yaptıkları bir araştırmayı örnek göstererek, ailelerin de çocukların çalışmasını çok doğal bulduğunu, bu nedenle çocuk işçiliğinin önlenmesinin ne yazık ki zor olduğunu dile getirdi. Çocukla rın özellikle üzüm, narenciye, pamuk ve tütünde çalıştıklarını ancak en yıpratıcı çalışmanın tütün olduğunun altını çizdi. Gece daha doğrusu sabaha karşı kalkan çocuk tahammülü zor bir atmosferle karşı karşıya kalıyor. Hiç olmazsa dört saat EĞLENCE VAR Dünyada çocuk işçiliği riskinin azaltılmasına destek olmak üzere birçok proje hayata geçiriliyor. Ege Sanayici ve İşadamları Derneği de (ESİAD) 2015’ten beri, Ege Bölgesi’nin köylerinde yaşayan ve yaşamlarını çiftçilik yaparak devam ettiren ailelerin çocuklarının, erken yaşta tarlada çalışmasının önüne geçilmesi ve okul programlarının desteklenmesi amacıyla, yaz tati Fadıl Sivri li süresinde, “Eğlenceli Bilim Ege Köylerinde” isimli sosyal sorumluluk projesini hayata geçiriyor. Benim de Kuyucaklı Yusuf’u tanıyıp yukarıdaki haberi hazırlama fikri veren böyle bir proje kapsamında, çiftçi ailelerin 912 yaş aralığındaki çocuklara yönelik planlanan yaz tatili aktivitelerinde; çocuklarımızın ders programlarını destekler nitelikte geliştirilen fen, matematik, spor, müzik ve dijital teknoloji içerikleri ile çocuklarımızın becerilerinin gelişimine katkıda bulunulması ve eğitici, öğretici ve eğlenceli programlar sayesinde çocukların gelişimlerine katkıda bulunulması hedefleniyor. ESİAD Başkanı Fadıl Sivri diyor ki, “Kurum olarak 450 şirketi temsil ediyoruz, hiçbiri tarımda çocuk çalıştırılmasından yana değil’... Ama gerçekler ne yazık ki farklı...” Başta Yusuf olmak üzere kızlar; Elvan, Gülseren, Neriman ve Tülin de diyor ki, hiç olmazsa birkaç sa at buradayız. Tarla yoksa ev işi var... Öte yandan 2015’te Denizli’nin Tavas ilçesinde pi lot olarak başlatılan ve yerleşik kamplarda toplam 80 çocuğa ulaşan proje, daha sonra 2016’da İzmir, Aydın, Manisa ve Uşak olmak üzere dört farklı ile yayıldı ve toplam 526 çocuğa ulaşıldı. Çocuklar tütünden de ev işlerinden de yakınıyor. Meyve suyu dışsatımı arttı Yılın ilk yarısında 107 milyon dolar değerinde meyve suyu ihracatı yapan Türkiye’nin, söz konusu dönemde Katar’a ihracatı 10 kat, Rusya’ya dışsatımı da yüzde 65 arttı. Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Güney, bu yılın ilk 6 ayında 107 milyon dolarlık meyve suyu ihracatı yapıldığını belirtti. En çok ABD ve AB’ye meyve suyu satılıyor. Geçen yıl ABD’ye 48 milyon dolarlık ihracat yapılırken bu tutar toplam rakamın yüzde 26’sına tekabül ediyor. ABD’yi, 26 milyon dolar ile Hollanda, 13 milyon dolar ile Almanya takip ederken son 5 yılda ABD, İspanya ve Güney Kore gibi ülkelere ihracatta İhracat yüzde 11.9 arttı Yılbaşından bu yana artış ivmesi devam eden dışsatım ağustosta da sürdü Ağustos ayı ihracatı yüzde 11.9 artışla 12 milyar 439 milyon dolar oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, yılbaşından bu yana ihracat yüzde 10.7 artış ile 102.5 milyar dolara ulaşırken, son 12 aylık ihracat, yüzde 7.8 artarak 151.8 milyar dolar oldu. Verilere göre, bu yılın ağustos ayında 1 milyar 836 milyon 87 bin dolarlık ihracata imza atan otomotiv endüstrisi, bu sonuçla en fazla ihracatın gerçekleştirildiği sektör oldu. Bunu 1 milyar 679 milyon 93 bin dolar yon 364 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamülleri sektörleri izledi. Gemi hızlandı Ağustosta en fazla ihracat artışı, yüzde 179.4 ile gemi ve yat, yüzde 70.5 ile zeytin ve zeytinyağı sektörlerinde kaydedildi. Geçen ay Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 83’ünü gerçekleştiren sanayi grubunda 2016’nın aynı ayına göre yüzde 12.9’luk artışla 10 milyar 324 milyon 800 bin dolarlık ihracat yapıldı. Aynı dönemde toplam ihracatın yüzde 13.4’ünü oluş turan tarım grubunda yüzde 2.6’lık artışla 1 milyar 669 milyon 787 bin dolarlık, toplam ihracattan yüzde 3.6 pay alan madencilik grubunda ise yüzde 29.1’lik yük bin dolarlık ihracat kaydedildi. Ağustosta da en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. Almanya’ya, Ağustos’ta 1 milyar 310 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi. Böylece ağustos ayı ihracatın yüzde 10’dan fazlası Almanya’ya yapıldı. Almanya’yı Irak, İngiltere, ABD ve İspanya takip etti. Söz konusu dönemde, AB ülkelerine 5.9 milyar dolar ihracat yapıldı. İhracattaki payı yüzde 47 seviyelerinde olan AB pazarına ihracat geçen ay yüzde 12 arttı. İhracatın en fazla arttığı ülkeler, yüzde 58.9 ile Rusya, yüzde 43.1 ile Çin ve yüzde 35.1 ile 3 kata varan artış oldu. la hazırgiyim ve konfek selişle 444 Birleşik Arap Emirlikleri ol l Ekonomi Servisi siyon, 1 milyar 461 mil milyon 900 du. l Ekonomi Servisi İslamın en kanlı bayramlaşması.. Hani kurban kesme geleneği, İslam dünyası içinde yardımlaşmanın, yoksula et dağıtmanın ötesinde, insan kanı akıtılmasın diyeydi?.. En çok iki kutuplu dünyanın, Sovyetler’in dağılması sonrası, ABD odaklı tek kutuplu dünya düzeni ile birlikte, kültürler, uygarlıklar çatışması, özünde yoksul güney dünyasını çok hızlı yoksullaştırarak, kuralsızlaştırarak, kaynakların merkezde, çok az elde toplanması dayatması ile yüzleşmiştik.. Bir biçimde İslam dünyası parçalanma projelerinde hedef tahtasına yerleştirilmişti... Şeker, Kurban fark etmez, her bayram yazılarımda, terörle kaynağında savaşma, demokrasi götürme süslü yalanlarıyla, İslam dünyasındaki hakların ağırlıklı mezhepler, aşiretler, ırklar soslu çatıştırılmaları, iç savaşlar bataklıklarında akan kandan söz etmişim... Bayram günlerinde olsun sağlanamayan ateşkes yerine, daha çok kan akıtılmasından yakınmışım.. Bu Kurban Bayramı’nın haberler gündemine şöyle bir göz atıp yaşananlara, sıcak çatışmalarda, en çok aralarındaki iç savaşlar bataklığında, sonra da başka dinlerden hedef yapılmalarıyla, canlarından olan Müslümanlara, can derdiyle yollara düşen, bu kez yollarda telef olanlara, yaşamlarını sürdürebilmek için çırpınan göç yollarındaki sivil halkların dramlarına bakınca... İslam dünyası içindeki nüfus artışıyla orantılı acı çekenler sayılarında patlamanın çok ötesinde, oransal patlamada da Müslümanların en çok kan, can, yaşam bedeli ödedikleri yılı yaşamakta olduğumuzu yadsıyabilir miyiz? Bayramın ilk günü bizde insanlığın yüz karası gidişatına; kör kör parmağım gözüne biçiminde, 1 Eylül Dünya Barış Günü ile çakıştı. Myanmar’da bir kez daha, bir gecede akıtılan kanın bilançosunu insanlık görmek bile istemiyor... HHH Sayıların ortaya çıkmamasından yola çıkmıyorum, BM’nin karar alma zahmetine bile katlanmamasını, konunun görüşülmüş olmasını yeterli görmesini kastediyorum... ABD’nin kendi yarattığı canavarla boğuşmayı Afganlılara bırakarak elini çekmesi kararında, insan haklarına duyarlılığı çok sorgulamalı kendi geleceği de güvende olmayan, çılgın Başkan Trump’ın şimdilik erteleme eğilim gerekçesi daha da bir trajikomik.. Amerika’nın çok ağır sel bölgesi felaketine bile en yüksek topuklu ayakkabılarıyla giden First Leydi, bir yerlerden Afganlı kadınların ABD kışkırtmasıyla Sovyetler’le karşı karşıya geldikleri yıllarda, İslam dünyası kadınları içinde ilk feminist anayasayı yazdırmayı başardıklarını öğrenmiş. Onların başarılarına duyduğu sempati nedeniyle, Sevgili eşinden, Taliban’la savaşmayı yarıda kesmeme, ABD akserlerini çekmeme ricasında bulunmuş. Aslında Kurban Bayramı ile Dünya Barış Günü’nü birlikte kutladığımız günün penceresinden baktığımızda, ABD’nin doğrudan işgal ettiği Irak toprakları ile, Esad’ı düşürme projesi ile sahneye girdiği Suriye’de öncelikle mezhepler, sonrasında ırklar kışkırtmacılığında arapsaçına döndürülen oyunların sahnelenmesinde yeni yeni adımlar, tuzaklardan hiç vazgeçilmeyen ABD projelerinin yeni kurgulamalarının gündeme sokulmasında etkili ataklarda... ABD’nin ağırlıklı yoksul güney, İslam dünyası, Ortadoğu odaklı senaryolarında her dönem, Müslümanlara yönelik FETÖ’yü, başka dinlerden haklar için ise, banker Soros’un “demokrasi grubu”nu, yasal meclisten kararlarla sağlanan fonlarla desteklediği, ne yeni bilgi ne de oluşumlar. Yıllardır kardeş kardeş İslam dünyasına Gülen Cemaati okulları başrolde, en çok Sovyetler’in parçalanmasında ise kırmızı, turuncu, karanfil darbelerinde çok kullanılan Soros yönetimindeki “demokrasi grubu” fonlarıyla ulaştılar. İşler, masa başı projeleri istenildiği gibi yürümedi. Şimdi çok daha karmaşık dünya dengeleri projelerinin, sahneleri gündemde. Türkiye’nin başı çok daha karmaşık çıkar dengeleri içinde, daha ağır belalara sokulmak üzere... İçimden ne Kurban Bayramı ne de Barış Günü üzerinden tebrik dileği gelmiyor.. Ancak bir yanı ile de hem ülkemiz, hem İslam dünyası, hem de insanlık adına uyanışın; dinamiklerindeki patlamanın, gerçeklerinden beslenen; moral değerler, gücün bileşkesi, yürekleri çarpıyor... Akıllı Köy’de ilk hasat Vodafone ve TABİT işbirliğiyle Aydın’ın Vodafone Akıllı Köy’de, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından 5 dekarlık alanda yürütülen patates denemesinde hasat yapıldı. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, “Vodafone Akıllı Köy 147 milyar TL seviyesindeki tarım ekonomisini teknolojinin yardımıyla artıracak bir model ortaya koyuyor” dedi. 298 dönüm araziye yayılan proje için 88.400 m2’lik bitkisel üretim alanı, üst kullanım hakkıyla 25 yıllığına Koçarlı Belediyesi’nden kiralandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle