19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EMEK 8 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Kader değil iş cinayeti Kocaeli’nde beton santralında çalışan Ramazan Karakaya 6 metre derinliğindeki kum haznesine düşerek yaşamını yitirdi. 42 yaşındaki Ramazan Karakaya, dengesini yitirince 6 metre derinliğindeki kum haznesine düşerek yaşamını yitirdi. DOLAR 3.5280 0.7 kuruş AVRO 3.9110 1.3 kuruş FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 10.98 0.01 puan 97.617 715 puan 985.24 1.72 lira 146.40 0.26 kuruş Perşembe 8 Haziran 2017 DsoİSkKağa DİSK, kıdem tazminatının gasbına karşı aralarında İstanbul, Ankara, İzmir’in de dir, dokunma” şeklinde slogan alttı. İzmir’de DİSK üyeleri, kıdem tazminatı hak Gçıktıenel grev yaparızolduğu 11 kentte sokağa çıktı. DİSK üyeleri “Kıdem tazminatımız iş güvencemiz kı için 16 Haziran’da yarım gün iş bırakacaklarını duyurdu. Tat Gıda’da anlaşma sağlandı Tek Gıda İş’in örgütlü olduğu Tat Gıda’da toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Tat Gıda ile Tek Gıdaİş Sendikası arasında 1 Ocak’tan beri yapılan ve 2 bin işçiyi kapsayan toplusözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca sendika 7 Haziran’da greve çıkma kararı almıştı. Tat’dan Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamaya göre 1 Ocak 2017’den itibaren geçerli olmak üzere ücretlere seyyanen brüt 460 TL zam yapılacak, her tam kıdem yılı için de brüt 20 TL kıdem zammı ilave edilecek. 2018’de ise ücretlere enflasyon artı yüzde 2.5 zam uygulanacak. Sosyal yardımlarda da iyileştirmeler sağlandı. Kıdem tazminatının fona dönüştürülmesine karşı çıkan işçiler, sokağa çıktı Hükümetin kıdem tazminatını fona dönüştürme girişimine kar şı çıktığı kıdem tazminatı değişikliğini rafa kaldırabileceği yorumları yapılıyor. Deği şı sokağa çıkan DİSK, 9 öneri şikliğin hâlâ işçi konfederas de bulundu. DİSK Genel Baş yonları ile paylaşılmaması da kanı Kani Beko da, “100 yıllık MUSTAFA düzenlemenin ertelenebilece kazanımımız olan kıdem taz ÇAKIR ğinin göstergesi olarak değer minatını leş kargalarına yedir lendiriliyor. Bu konuda son memek için gerekirse grev de kararı yine Cumhurbaşkanı yaparız genel grev de” dedi. Erdoğan’ın vermesi bekleniyor. İşçi konfederasyonlarının ardından Eylemde “kıdem hakkımız engelle işveren konfederasyonu olan TİSK ile nemez, kıdemi değil taşeronu kaldır” TOBB’un da itiraz etmesiyle kıdemde sloganları atılırken, “kıdem tazmina gözler hükümete çevrildi. Hükümetin, tı iş güvencemizdir, dokunma” pan işçilerin yanı sıra işverenlerin de kar kartı açıldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, bakanlık önünde yaptığı açıklamada, kıdem tazminatının 80 yıllık temel bir işçi hakkı olduğunu belirterek, “Hükümeti uyarıyoruz. 100 yıllık kazanımımız olan kıdem tazminatını leş kargalarına yedirmemek için gerekirse grev de yaparız genel grev de” dedi. Beko, kıdem tazminatının işverenlerin ve hükümetin iddia ettiği gibi yük değil hak olduğunu söyledi. Kıdem tazminatının işçilerin son kalesi olduğuna dikkat çeken Beko, işverenlerin son kaleyi fethedemeyeceklerini vurguladı. l ANKARA ‘Zorla olmaz’ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu kıdem tazminatında uzlaşma aranacağını açıkladı. Müezzinoğlu, “Biz zorla dediğimiz dediktir, bizim kanun gücümüz var bunu istediğimiz gibi çıkartırız demedik” dedi. Mevcut sistemin zaten her halükârda yürüdüğünü belirten Müezzinoğlu, “Bunu çok gündemde tutmanın bir gereği yok, tarafların görüşlerini alacağız, çözüm üretme gayreti yoksa, 42 yıldır bekliyor, yine bekleyebilir. Bütün kesimler mevcuttan yana ise alırız bir kıyıya koyarız” diye konuştu. Tavan 13 bin lira olmalı Darbelerle ciddi gerileme gösteren kıdem tazminatı miktarı 1980’de asgari ücretin 7.5 katı iken 2000’de 4.7, bu yıl da 2.5 katına geriledi. Alım gücüne göre tavanın 13 bin lira olması gerekiyor CHP Emek Büroları tarafından Ankara’da yapılan Kıdem Taz minatı Çalıştayı’nda ülkenin bu ko nuda kafa yoran akademisyen, yazar, gazeteci ve STK temsilcilerini birara ya getirdi. Kıdem tazminatının dünü ve yarınına ilişkin önemli saptamala rı ortaya koydu. Yerimizin izin verdiği ölçüde gör meye çalıştığımız Prof. Dr. Korkut Bo ratav ve Yrd. Doç. Dr. Atilla Özsever’in yanı sıra kıdem taz OBülcyaüyktaş minatının dünyada nasıl işlediği, miktarları hak et me zamanları gibi bir dizi bilgiyi aktaran Doç. Dr. Aziz Çelik’e göre kıdem tazminatı zaten yıllar içinde ciddi bir erime gösterdi. Kıdem Fonu’nu bir Truva atına ben zeten Çelik, ücretlinin alım gücünün korunması için bugün 4426 lira olan kıdem tavanının 13 bin lira olması gerektiğini söyledi. 19361975 yılları arasında kıdem tazminatın konusunda iyileştirme ler yaşandığını hatırlatan Çelik’in verdiği bilgiye göre, bu dönemde tazminat tutarı 15 günden 30 güne Yüzde 3’lük işveren primi ile kıdem tazminatlarının ödenemeyeceğini bilen işçi fona karşı. çıkarılırken hakediş süresi de beş yıldan bir yıla indi. Yüzde 83 zorunlu Türkiye’de 1963 yılından beri uygulanan ve 80 darbesi ile tavan getirilen kıdem tazminatı uygulaması dünyada 183 ülkenin yüzde 83’ünde zorunlu. Yani 152 ülkede kıdem uygulaması zorunlu, 18 ülkede de yarı zorunlu... Kıdem tazminatı olmayan ülke sayısı yedi. Dünya Bankası verilerine göre kıdem tazminatı hak etme süresi yük sek gelir grubu ülkelerinde 33 ay, düşük gelir ülkelerinde 10 ay ve Türkiye’de de 12 ay. Kıdem tazminatının işçilik maliyetinin yüzde 4.4’ü olduğunu hatırlatan Çelik, fonun neden olmaması gerektiğini şöyle özetliyor: İşten çıkarmada caydırıcılığı azaltır, güvenceyi zayıflatır. İşveren prim yatırmazsa işçi yine mağdur olur. Fon siyasi iktidarların müdahalesine açık olur. Tasarruf Bonoları, MEYAK, Zorunlu Tasarruf, KEY ve İşsizlik fonu gibi olur, ya yok olur ya başka işlerin finansmanı sağlanır... Emekçi borçla tüketti Çalışan 20 hakkını kaybedecek Çalıştayın konuşmacılarından Yrd. Doç. Dr. Atilla Özever, çalışanların kıdem tazminatının fona devriyle 20’ye yakın hak kaybı olacağını dile getirerek, ortak bir mücadele yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti. TİSK’in 2015 İşgücü Maliyeti Araştırmasına göre, sosyal ödemelerin maliyet içindeki payı: Kıdem tazminatı: Yüzde 12.5 Yemek yardımı: Yüzde 12.3 Ulaştırma gideri: Yüzde 10.4 İhbar tazminatı: Yüzde 1.3. Kıdem tazminatının maliyeti, yemek ücreti kadar. Özsever fondaki hak kayıplarını gözler önüne serdi. Fon gelirse 20 hak kaybı söz konusu. Özellikle askerlik hizmeti, kadınların evlenmesi, işten çıkarılma, 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3 bin 600 günlük prim ödeme süresini doldurma ve geçerli sağlık nedeni gibi hallerde de kıdem tazminatı alınamayacak. AKP’nin işçiyi kandırarak, “Bir ay çalışan bile tazminat alacak” söylemini hatırlatan Özsever, oysa en az 10 yıl sonunda bir ödemenin olacağını belirtti. Bu koşullarda tazminat miktarının “30 günde tutulması”nın bile fazla bir anlamı yok. 10 yıl sonra ödeneceği için geçim özelliği kalmıyor. Prof. Boratav’a göre çalışanın artan milli gelirden aldığı pay düşmesine karşın, aşınan sınıf bilinci oldu, siyasi iktidar değil. Zira siyasi iktidar artan gelir düzeyi ile değerlendiriliyor Kıdem tazmınatına ilişkin yapılan çalıştayda bir sunum yapan Prof. Dr. Korkut Boratav’ın dikkat çektiği noktalar özetle şöyle; n AKP’li yıllarda temel bölüşüm, işçi ve köylü sınıflarının aleyhine işledi. n 2002 sonrasında ücretlerin milli gelirdeki payı düştü. n Çiftçilerin eline geçenle ana girdi fiyatları arasındaki makas da çiftçiler aleyhine açıldı. Buğday, ayçiçeği, pamuk fiyatlarını, gübre ve mazot fiyatları ile karşılaştırdığımızda sonuç böyle. Ana bozulma, 20032007’de oldu. n Özel ve kamusal tüketimin milli gelirdeki payı 20022014 arasında yüzde 81’den yüzde 86’ya tırmandı. n Bu model, AKP’nin seçim başarılarını besleyen ana çerçeveyi de ortaya koyuyor. Sabit fiyatlarla işçi başına ücretler ve çiftçi gelirleri, 2003’ü izle yen on yıllık AKP döneminde yüzde 1.4 ve 2.1 oranlarında büyüdü. Ancak bu tempo, kişi başına milli gelir artış oranlarının (yüzde 2.9’un) gerisinde. Farklı bir ifadeyle; halk snıflarının milli gelirden payları aşındı. Ne gam? Sınıf bilincinin aşındığı bir dönem söz konusudur. Siyasi iktidar, sınıf paylarının aşınması ile değil, gelir düzeyinin artması ile değerlendirilir. n Kişi başına tüketim artışı, işçi ve çiftçi gelir artışlarının çok üzerinde. n Özel tüketim açısından tüketime dönük kredilerin milli gelirdeki yüzde 2’den yüzde 20’ye yükselmesi belirleyici oldu. Halk sınıflarının algılaması açısından, borçlanarak tüketimin artışı, iktidarın (AKP’nin) sağladığı bir nimettir. Ne var ki, dönemin sonuna yaklaşıldıkça emekçi sınıflarının borçları, tüm varlıklarını aşmaya başladı. Bu “borç tuzağı” ise bireyin (borçlunun) kusuru olarak görülür. n Sosyal harcamalarda gerçekleşen tüm artışlar, vergiyle karşılandı. Türkiye vergi sisteminin ana gövdesi bordrolardan ve tüketimden toplanan vergilerden oluşuyor.. Bu iki kategorinin kamu gelirleri ve milli gelirdeki payı, AKP’li yıllarda arttı. n Böylece, sosyal harcamalardaki artış, ücretliler ve tüketiciler üzerindeki vergi yükseltilerek gerçekleşti. n Bunların “karşılığı, maliyeti” ise yoktur. Zira, Türkiye’nin tipik emekçisi, kendisini “vergi mükellefi” olarak görmez. Ömrü boyunca gelir vergisi beyannamesi vermemiştir. Bordrolardan ödediği vergi yükünü bilemez. Tüketim harcamarındaki ÖTV, KDV artışları da vergi yükü olarak değil, “artan pahalılık” olarak algılanır. n Halk sınıflarının bölüşüm ilişkilerine algılama bozuk lukları, AKP’nin seçim ba şarılarına katkı yaptı. Bu bozuklukları düzeltmek, sı nıfsal muhalefet platform ları siyasette öne çıkarsa mümkündür. Bu tür bir mu halefet, sınıfsal karşıt lıklar üzerinde olu şur. Halk sınıfla rının borç tuzağı nın kaynağında ki spekülatif fi nans kapital ve vergi ödeme yen burjuva zi hedeflen meden sosyal muhalefet ya pılamaz. Prof. Dr. Korkut Boratav İki dava da sendika lehine sonuçlandı. PTT taşerona da paso verecek Türkiye genelinde PTT’de taşe ron olarak çalışan ve DİSK’e bağlı Nakliyat İş sendikasında örgütlenen işçiler, ücretsiz paso hakkını elde etti. Sendikadan yapılan açıklamaya göre, PTT’de, 657 sayılı yasa kapsamında ve sözleşmeli memur olarak çalışanlara şehir içi toplu taşımada kullanılmak üzere “ücretsiz paso” verilirken PTT taşeronlarında çalışanlara verilmiyordu. Sendika, bunun anayasanın eşitlik ilkesi ile 4736 sayılı yasaya aykırı olduğunu belirterek İstanbul’da PTT taşeronlarında çalışan bir üyeleri adına İstanbul 4. İdare ve İstanbul 9. İdare Mahkemesine dava açıldı. Açılan her iki davada sendika lehine sonuçlandı. Böylece PTT’de yeni yapılan ihalelerde işçilere toplu taşıma kartları verilecek, ücretleri işveren tarafından karşılanacak. İşçiye de ekonomik büyümeden pay Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Bursa’da katıldığı iftar programında yaptığı konuşmada “1 Ağustos’ta başlayacak toplu sözleşmelerde Türkiye KamuSen ekonomik büyümeden pay isteyecek” dedi. Koncuk, Türkiye’de son beş ayda gerçekleşen enflasyonun 6.18’e ulaştığını belirterek “Kamu çalışanlarının ocak ayında yüzde 3 zam aldı, son beş ayda enflasyon yüzde 3.17 olmuş. Maliye Bakanı Naci Ağbal ‘Temmuz ayında enflasyon farkını vereceğiz’ diyor. Ama memuru ve emekliyi ezen bir enflasyon durumu ortada“ diye konuştu. Koncuk, refah payı uygulamasının bir an önce hayata geçirilerek alım gücünün geliştirilmesini de istedi. Türkiye KamuSen Başkanı İsmail Koncuk, 2002 yılından bu yana ekonomik büyüme ve gerçekleşen enflasyon karşısında memurların geçen ay itibarıyla alım gücünün tam 1085 lira azaldığını belirtti. Deriteks, Mefar işçisinin yanında Türkİş’e bağlı Deriteks, Petrolİş’in örgütlendiği Mefar İlaç’ta işçilerin anayasal ve yasal bir hak olan grev kararının keyfi bir şekilde yasaklanmasına ilişkin açıklama yaptı. Bu yıl içinde Asil Çelik, Emis Grup Metal, Akbank, Şişecam ve en son Mefar İlaç’ta grevin yasaklandığını hatırlatan sendika yönetimi, “Grev hakkının her fırsatta sağlık, güvenlik ve ekonomik gerekçeler gösterilerek engellenmesi ve bunun süreğen bir hal alması kabul edilemezdir. Artık tamamen keyfiyete dayalı bu yasaklamaların hiçbir hukuki tarafı olmadığı bir kez daha gözler önüne serilmiştir” değerlendirmesi yaptı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle