Katalog

Cumartesi 3 Haziran 2017 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY haber 3 “Adliye’de, Mülkiye’de veya başka bir hayati müessesede bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti, öyle ferdi mecburiyetler şeklinde ele alınıp öyle değerlendirilmemelidir. Yani bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir. İstikbale yürümek için, sistemin püf noktalarını keşfedin. Hâlâ bu sistem devam ediyor. Bu sistem içinde arkadaşlarımız istikbale yürüyeceklerdir. Öyleyse o sistemin püf noktalarını bilmeleri lazım, keşfetmeleri lazım.” “Anayasal müesseselerdeki kuvveti cephenize çekmeden her adım erken. Kıvama ereceğiniz ana kadar dünyayı sırtınıza alıp, taşıyabilecek güce ulaşacak ana kadar, o kuvveti temsil edeceğiniz şeyler elinizde olacağı ana kadar, Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki kuvveti cephenize çekeceğiz ana kadar her adım erken sayılır.” Mesela, 15 Temmuz darbe girişiminden önce Fethullah Gülen’in böyle bir konuşması ortaya çıksaydı herhalde darbe ihtimaline karşı çok daha tedbirli olunur hatta bu ihtimal engellenebilirdi. Mesela, böyle bir konuşmanın ertesinde Gülen aleyhine bir dava açılsa ve bu davada savcılık Gülen’in “Anayasal düzeni değiştirmek ve laiklik ilkesini de kaldırarak, yerine şeriat esaslarına dayalı devlet kurmak amacıyla yönetimde teşkilatlanmayı, Darbe 1999’da ihbar edildi devlet idaresini ele geçirmeyi hedeflediğini” tespit etseydi herhalde darbe girişimi daha bir hevesken boğulurdu. Hele koca MGK toplanıp da “Fethullah Gülen’in faaliyetlerine karşı bir eylem planı” oluşturulmasını karara bağlasaydı. Mesela o toplantıda MİT’ten Genelkurmay’a Gülen’in icraatları hakkında ayrıntılı raporlar sunulsaydı, darbeye girişmek ne demek, Gülen cemaati karşısında koskoca devleti görünce bir köşeye pısar kalırdı. İşin trajik kısmı da burada. Gülen’in devlete sızma hakkındaki konuşmasının videosu 1999’da yayımlanmış ve ülkenin gündemini sarsmıştı. Sonucunda da Gülen yurtdışına kaçmak zorunda kalmıştı. Gülen hakkında dava açılmış, kesin hüküm ise af kanunu sebebiyle 2003 senesinde ertelenmişti. MGK ise 2004’te Gülenci tehlike hakkında karar almıştı. Bütün bunlara rağmen Gülen cemaati MİT Müsteşarı’na karşı yapılan operasyon ya da 17/25 Aralık’ta aniden çıldırmış gibi davrananların amacı, tehlike bağıra çağıra gelmesine rağmen, cemaatle kurdukları koalisyonu unutturmak. Yurtdışına kaçmış, hakkındaki dava ancak af kanunuyla ertelenmiş, MGK tarafından tehdit olarak belirlenmiş bir cemaat, AKP’nin iktidarını güçlendirmesiyle beraber ve tam da bunun için kayırılmıştır. Siyasi kumpas davalarıyla “askeri vesayet” kaldırılır, 12 Eylül referandumuyla yargıdaki “vesayet” kırılırken, YAŞ’ta ihraçların engellenmesiyle ve HSYK seçimleriyle yargı ve TSK’de cemaatçi güçlerin yolu açılmıştır. Yani adam devlete sızıyorum, ayaklanmak için zamanını bekliyorum demiş. Savcı, bu adam devlet idaresini ele geçirmek istiyor demiş. MGK, bu adama karşı eylem planı geliştirin demiş. Bunlara rağmen adam “hocaefendi” diye el üstünde tutulmuş, siyasi kumpas davalarına destek olunmuş, Adliye, Emniyet ve Askeriye’yi ele geçirmesine yardım edilmiş. Sonra, efendim binbaşı MİT’e saat kaçta gitti de ihbar etti! Sanki iş birkaç saatlik bir meseleymiş gibi. Alın size ihbar 1999’dan, 2003’ten, 2004’ten. AÜ’DE PALALI, TAŞLI SALDIRI Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusu’na taş ve sopalarla giren ülkücü grup, 3 öğrenciyi yaralayarak, kırılmadık cam bırakmadı. Yarım saati aşkın süren taş yağmurunun ardından gelen polis ekipleri, saldıran grubun uzaklaşmasının ardından 33 öğrenciyi gözaltına aldı. Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusu’nda önceki gün “Ramazan’da yemek yiyemezsiniz” diyerek satır ve sopalarla kampusun yemek alanlarına saldıran ve kendilerine ‘Ülkücü teşkilatı’ diyen grup dün de ‘tekbir’ler eşliğinde kampus içine girdi. Ellerinde demir sopa, pala, mınçıka ve taşlarla dün İletişim Fakültesi önüne gelen grup, fakülte girişindeki tüm camları kırdı. Özel güvenliğe tepki SÖAĞLRDEINRCAİNLELRAERGAÖDZEAĞLTİLI Saldırıdan kaçan öğrenciler fakülte içinde mahsur kalırken; özel güvenliğin grubu uzaklaştırmaması ve olay yerinden kaçması dikkat çekti. Özel güvenliğin bu tutumuna öğrenciler tepki gösterdi. Polis ekiplerinin müdahale etmemesi so Sınav haftasında olan öğrenciler, “Kimliğimizi göstermesek gözaltına alı nucu fakülte kapısına öğrenciler tarafından banıyoruz. Satırlarla okula girenlere hiçbir müdahale olmuyor. Can güven rikat kuruldu. Tekbir getiren ülkücü grubun ya liğimiz kalmadı” diyerek tepki gösterince; güvenlik amiri ile polis amiri arasın rım saati geçen taş yağmuru ile üç öğrenci yara da tartışma çıktı. Polis amiri, “Çağırıyoruz gelmiyorsunuz” diyen güvenlik ami landı, fakülte de büyük zarar gördü. Grup, polis rine “Sizin ekibiniz ülkücülere kapıyı açtı” yanıtını verdi. Ülkücü grubun okul leri görünce uzaklaştı. Öğrenciler, grubun “Bayra dan uzaklaşmasının ardından kampus içinde gözaltı furyası başladı. Polis, fa ğımız indi” diyerek provakasyon yaptığını söyledi. külte odalarına kadar girip öğrenci avı başlattı. 33 öğrenci gözaltına alındı. l ANKARA/Cumhuriyet Sınıfta şiddet BİLFEN’de babası bir TV’de üst düzey yönetici olduğu ileri sürülen 8. sınıf öğrencisi, 7. sınıf öğrencisi E’yi komalık etti BİLFEN Okulları Esentepe Yerleşkesi’nde 7. sınıf öğrencisi E’nin, ailesine verilen ilk bilgiler sırasında “çocuğunuz basketbol oynarken düştü” dediğini ile yine okulda 8. sınıfta öğrenim ri sürdü. dgluterİiaeldöayykrnriaaaülentdfEsnışıidn’tn.,niıddBbrdaiınüaierlrdndmzyaetıimdeenanylaydeetkyraavlpaöiniebynnzeaakayeydşttamoailildlnacedaaenisiknlmmdğııainiıngenğdiileıadoiıçğlödğdoıiığnillauaevrereğanakiiDÜmlldELeiKN.ÜİZTEKİlğorNailunşaıykmgıaedlyraodçimOrsğeeıeuBnkrdkuoiddİikLluylaıdaşiFuilrgıöE.ndkeoğANaerlradnnçeyyeucnnaöskağpconkduiısaelınayahştçiraaınamalbınysakmiigöınçlnginlıedakdibedellaleiymnailrkgagmkioepablaalçeadideryuan Uğur Çoruh isimli öğrenci velisi, bilgi verilmedi. Açıklama şöyle: saldırıyı gerçekleştiren çocuğun da “31 Mayıs 2017 tarihinde Bilfen ha önce de şiddet eylemlerinde bu Okulları Esenşehir kampusunda iki lunduğunu ama okul idaresi tarafın öğrenci arasında yaşanan ve öğren dan korunduğunu iddia etti. Ayrıca, cilerimizden Efe’nin yaralanmasına kavga sırasında saldırganın, E’nin sebep olan elim hadise kurumumuz boğazını sıkarak yere fırlattığı ve ka ca da derin bir teessürle karşılan fasını yere vurduğu kaydedildi. mıştır. Yaşanan olayın sosyal medya Bir başka öğrenci velisi ise olayla üzerinden paylaşılan gerçekdışı ve ilgili paylaşımında, aynı okulda oku maksatlı beyanlarla, kurumumuzu yan kızıyla E’yi ziyarete gittiklerini karalama kampanyası haline getiril belirtirken ailenin perişan olduğu meye çalışıldığını da takip etmekte nu aktardı. Veli, söz konusu öğrenci yiz. Öğrencisi, velisi, öğretmeni, çalı nin TEOG öncesinde davranışlarıyla şanı ve mezunları ile büyük bir aile kendi kızının da sinir krizi geçirme olan Bilfen’i hedef alan bu tarz pay sine sebep olduğunu ama şikâyetine laşımlar hakkında da hukuki yaptı karşın okul tarafından korunduğunu rımların uygulanacağını belirtmek ileri sürdü. Veli ayrıca okulun E’nin isteriz.” l İSTANBUL LİSELİLER BUGÜN BİR ARAYA GELİYOR Gericiliğe karşı büyük buluşma Liseli Genç Umut üyeleri, “Bu davet bu memleket bizim” diyerek, bugün saat 14.00’te buluşacak. Göztepe Özgürlük Parkı’nda düzenlenecek etkinlikte, Bulvar, Martı Blues, Flört, Bağzıları ve Birileri sahne alacak. Liselilerin yaptıkları açıklamada “Kadıköy Anadolu Lisesi ve Erenköy Kız Lisesi olmak üzere birçok lisenin festivali OHAL gerekçesiyle iptal edildi, yaptırılmadı. Fakat bizler iptal edilme nedeninin sadece güvenlik olmadığını çok iyi biliyoruz. ‘Geleneğimize ters, orda neler yaptığınızı biliyoruz’ açıklaması ya pan İlçe Milli Eğitim Müdürü liselilerin eğlenme, sosyalleşme isteklerini gerici bir tavırla engellemiştir. Fakat tüm herkesin kaçırdığı bir şey var: Bundan tam 1 yıl önce gericiyandaş eğitime karşı isyan etmiş 121 okul var. Binlerce öğrenci var. Sizin engellemelerinize karşı yaratıcılık ve gücünü kullanarak üretilebilecek alternatifler var. Ve bu cüreti göstererek, yasaklara, gericiliğe karşı tüm liselileri 3 Haziran’da (bugün) Kadıköy Özgürlük Parkı’nda Büyük Lise Buluşması’na çağırıyoruz” denildi. l İSTANBUL \ Cumhuriyet Eğitimİş’ten TEOG açıklaması: 15 bin birinci normal değil Eğitimİş’in yaptığı açıklama da, bugüne kadar gerçekleştirilen sınavlarda tüm soruları doğru cevaplayan öğrenci sayısının 2 bin ile 4 bin arasında değiştiğine, 26 27 Nisan tarihlerinde yapılan TEOG 2. dönem sınavlarında tüm soruları çözen ve sınav birincisi olan öğrenci sayısının 15 bin olmasının normal bir ölçme değerlendirme süreci olmadığına dikkat çekildi. Bu durumun MEB’in eğitimdeki başarısızlığını örtmek için yaratmaya çalıştığı yapay başarı hikâyesi olduğu belirtildi. Kopya söylentilerinin de sınava gölge düşürdüğüne değinilen açıklamada Batman’da bir okulda, aynı sınıftaki 10 öğrencinin 120 sorunun tamamını doğru yaptığı, aynı sınıftan 6 öğrencinin bir, 5 öğrencinin ise 2 soruyu yanlış yaptığına yönelik haberler hatırlatıldı ve MEB’den şu taleplerde bulunuldu; l Batman’da ya da başka bir ilde TEOG sorularının çalınmış olma ihtimali var mıdır? Bu husus derhal araştırılmalıdır. l Batman’da ya da başka illerde yaşanan sıkıntıların kaynaklarının, kamuoyunu rahatlatma adına bir an önce ortaya çıkarılması, sınavın güvenilirliği açısından önemlidir. l MEB, TEOG’la ilgili yaşanan tüm sorunlarla ilgili, öğretmen ve öğrencilerimizin haklarının korunması, vicdanların rahatlaması amacı ile ivedilikle kamuoyuna bilgi vermelidir. C MY B