20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönctmenr Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinka>a 0 Yazıı^lerı Mudurlen. Ibrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tav anç 0 Haber Merkezı Müdiirü Hakan kara 0 Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Dı$ Haberler Ergun Balcı0 Istıhbanıt- Ceneiz \ ıldırım 0 Ekonomı Bülent Kı/anhk 0 kultur Handan Şcnköken 0 Spor Abdülkadir \ ücelman 0 MAaldcr Sanıi Karaören 0 Düzeitme Abdullah >, azıcı 0 Fotoeraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe fiuğra 0 Yurt Haberlcn. Mchmet Faraç YavınKunılu İlhanSHçukıBo^kan). Orhan Erin<;. Okta> Kurtböke. HiknıttÇerinka>a.!jûkran Soner. Ergun Bakı. Dinç Ta\anç. İbrahinı "S ılciıy. Orhan Bursalı. Muslafa Balba\. Hakan Kara. Ankara TemMİcısı Mustafa Balbav 0 Haber \luduru. Doğan AkınAıatürkBuhanNo- 125. K.at4. BakanlıUar-AnkaraTel: 41950211 r hatl. Fak.-.. 419502" 0 Izmır TemMİcisi Serdar Kızık. H Zna Bh 1352 S 2 3 Tel 4411220. Fak:> 44191 1" 0 Adana Temsıkısı Çetin Yiğenoğlu, InonüCd 119S \o-| Kat 1. Tel-3522550. Faks 35225^0 Muduru Erol Erkut 0 Koordınator. Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 Idare. Hüseyin Gürer 0 Işletme Önder Çelik 0 Bılgı-Ulem: Nail İnal 0 Btigısayar Sıstem Mürihet Çiler MEDVA C: • Yonetım Kurulü Başkanı - üene! Mudur Gülbin Erduran • Koordınalor Reha lşıtman 9 Ccnel Mudur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 (T 53 - 51395SU-513 8460-61. Faks 5118466 \a>ımla>an \e Basan'. \t^\ Gım Haber \ıans\. Ba^n w YaMtKilıi. ^ S Turkocai L ac JW 41 Caâaloelu '-4334 U PK 246 Uunbul tel IO 212 l 512 (15 05 C 0 hall Fak-- l 0 2 i : 2OHAZİRAN19% İmsak: 3.24 Güneş: 5.25 Öğle: 13.13 İkindi: 17.11 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.38 İzmir ve Hatay'da deprem • Haber Merkezi - Hatay ve İzmir'de hafif şiddette depremlermeydana geldi. Boğazıçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre önceki gece saat 02.43'te merkez üssü enstitüye bağlı Hatay Deprem lstasyonu"na yaklaşık 15 kılometre uzaklıkta. Richter ölçeğine göre şıddeti 4.1 olan bır sarsıntı kavdedıldi. Bu sarsıntının ardından. saat O3.P'debüyüklüğü4.4 olan orta şıddette ikınci bir deprem daha tespit edildi. Izmır ve çevresınde hıssedılen. dün saat 06.10 sıralarında meydana gelen depremin merkez üssünün ise İzmır"in Foça ilçesi ci\an olduğu belirlendi. Depremin Richter ölçeğine göre şıddeti 3.6 olarak kavdedıldi. ÇöHeşen Türkiye • AN KARA (AA) - Ziraat Mühendisleri Odası "18 Hazıran Dünya Çölleşme Günü" dolayısıyla "Çölleşen Türkiye" konulu bir konterans düzenliyor. TÜBlTAKFezaGürsoy Konterans Salonu'nda bugün yapılacak konferans. Türkiye Erozyonla Mücadele. Ağaçlandırma \e Doğal Varlıkları Koruma Vakfi (TEMA) tarafından hazırlanan bir multivizyon gösterı.sı ile başlayacak. Konferansta TEMA Vakfı Başkanı Hdyrettın Karaca ve Köy Hizmetlen Genel Müdürlüğü Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Orhan Dogan "çölleşen Türkıve'yi" anlatacak. Konferansta aynca "Karapınar Erozyon Filmi" de katılımcılara gösterılecek. Türk halıları Vatikan'da • lSPARTA(AA)-25 yıldır yurtiçı ve dışındakı ünlülerin portrelerini halıya dokuyan lspanalı hah desinatörü Ahmet Aksakal. Hıristiyan âleminın dinı liderı 2. Jean Paul'un sipanşını de gerçekleştirdi. Her birı 175\ 139 ebadında ve 243 santımetrekare yüzölçümünde olan iki halı, 4 ay ı desen çahşması. 12 ayı da dokuma çalışması olmak üzere. 7 kişılik ekiple toplaın 16 ayda tamamlandı. Ispartalı halı desinatörü Ahmet Aksakal. şu bilgilerı verdı: "Yaükan'dan eönderilen Meryem ve La'ya ait ıki resmin halılara dokunması istendi. Hemen çahşmalara başladık. İsa peygamberi. annesi Meryemin kucağında tasv ir eden ilk halı için 64. İsa peygamberin gençlik döneminde. kendısıne inanan insanları tasvir eden koyunlarla birlıkte olduğu ıkincı halı için de 57 ayn renk kullanıldı. Papa'nın siparişi olan halıları önümüzdeki hafta içinde Vatikan'a gönderecegiz." 'ZakkumcıT Marmaris'i terk etti • ANKARA(UBA)- Sağhk Bakanı Dr Yıldınm Aktuna'nın ısteğı doğrultusunda Marmans'teki vıllasında hastalarını kabul etmesi engellenen ve ev i göz hapsine alınan Dr. Ziya Özel. Marmaris'i terk etti. Zakkumla kanser tedavisi yapan Dr. Özel'in telesekreterindeki kayırta şöyle deniyor: ""Sağlık Bakanlığı. Dr. Özel'in kanserli hastalara uyguladığı tedavi şeklini engellemıştir. Bu tür hastalara Dr. Özel yardımcı olamayacağı için Marmaris'ten ayrılmıştır.'" Muğla İl Sağhk Müdür Yekili Dr. Ismail Hakkı Timur da Dr. Özel'ın hafta sonundan beri villasında bulunmadığını söyledi. Yakakentlilere yeni merkez • Haber Merkezi - Yakakent ve Çevre Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği. 30 Haziran 1996 Pazar günü yenı dernek merkezini törenle hizmete açacak. Dernek. faaliyetlerini 30 hazirandan ıtibaren Zuhal Caddesi No: 17 Maltepe-Cevizli İstanbul adresinde sürdürecek. Derneğin yeni telefon numarasr. 383 51 47. 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda, yılda 250 bin dönüm alanın orman rejimi dışına çıkanlması hedefleniyor Planlı' orman cinayeti• Ormanlarla ilgili yasalarla gelişigüzel oynanmamasını isteyen Prof. Melih Boydak. 1982 Anayasasf nda yer alan maddelerin. anayasanın ruhuna aykırı olarak çıkanlan yasalarla zorlanması ve orman alanlannın 'orman niteliğini kaybetti' gibi yanlış gerekçelerle. politik amaçlarla orman rejimi dışına çıkanlmasının hedeflendiğini öne sürdü. FİGEIN ATALAY Ormanlar "kamu yaran"na yok oluvor. Yılda ortalama 200 bin dönüm alan orman rejimi dışına çıkanlıyor. 7. Beş Yıllık Kal- kınma Planında. yılda 250 bin dönüm ala- nın orman rejim dışına çıkanlması hedet'ola- rak gösteriliyor. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melih Boydak. devlet or- manlannın vakıfüniversitelennetahsısedil- mesiyle yenıden gündeme gelen orman vağ- masının nasıl önlenebileceğı konusunda yaptıgı açıklamada. öncelikle ana.\asada yer alan "Orman alanları daraltılamaz" ıfadesi dışındaki tüm fıkraların çıkanlma- sı gerektiğini vurguladı. Bunun gerçekle^e- memesi halinde ormanlann yağmasına yol açan yanlış hukuksal düzenlemelerin degiş- tirilmesi gerektiğini belirten Prof. Boydak. Orman Kanunu'nun 17. ve 115. maddele- rine göre ormanlarda kamu varanna yapı- lacak bina ve tesisler için kurulan irtifak hak- lannın kötüye kullanıldığını söyledi. Prof. Boydak. şu örnekleri verdi: "Kemer Countrj kuruluşuna; kuliip üye- lerinin golf\e binicilik sporu v apması kamu yaran kabul edilerek 270 hektarlık (2700 dö- nüm) devlet ormanı tahsis edilmiştir. Kıvı- lanmızda yeıii v e \ abancılara v erilen \ e çok gizli v ürütülen izin ve irtifak haklan kamu- ov una önceden açıklanmalıdır. Sadece Mar- maris ilçesinde son 15 yıllık dönemde v eri- len izin ve irtifak hakkı 1 OO'iin üzerindedir." Vakıflar tarafından kurulan vükseköğre- tım kurumlarına Bakanlar Kurulu kararıv- la Hazıne ve kamu tüzelkişilerine ait arazi- lerın tahsisi olanagının yaratıldığını hatır- latan Fakülte Dekanı. vasalara "tahsis edi- lecek arazinin orman rejimi içjndeki alan- lardanolama\acağı**ke.sin hükmünün getı- rilmesi gerektiğini belirtti. Kısa dönemli politik çıkarlar için doğal kavnaklann yagmalanmasını özendirici de- meçlerden kaçınılmasını. vasalarla gelişı- Yasaya aykırı Yedigöller'de ağaç katliamı • Orman Bakanlığı yetkilileri, Milli Parklar \'asası'na aykın olarak Yedigöller"de ağaç kesimi gerçekleştirildiğini doğruladı. Kırsal Çevre ve Araştırma Sorunlan Derneği Başkanı Yücel Çağlar " Yedigöller taksit taksit tüketilivor" dedi. EBRL TOKTAR Kısa dönemli politik çıkarlar uğruna ormanlanmız kesilip istiflenmiş odun haline getiriliyor. güzel ovnanmamasını ısteven Prof. Melih Boydak. ötekı önerilerini de şöyle sıraladı: "Orman Teşkilatfna yasalarla ormanla- nn komnması görevi >erilmiştir. Orman Mühendisleri Odası \e her kademeden or- mancılar. ormanları canlan pahasına koru- ıııav a çalışmışlardır. Ancak ö/clliklc 1982 .\na> asası"nda > er alan maddelerin. ana>a- sanın ruhuna avkırı olarak çıkanlan vasa- larla zorlanması \e orman alanlannın or- man niteliğini kaybetti" gibi yanlış gerekçe- lerle, politik amaçlarla orman rejimi dışına çıkanlmasının hedeflenmesi. izin ve irtifak haklarının kamu yaran gözetilmeksizin ki- şilere verilmesi için ornvancılar üzerinde ku- rulan politik baskılar, tahammül sınırları- nı aşmıştır. Bu baskıların, TMMOB-Or- man Mühendisleri Odası. Türkive Ornıan- cılar Derneği \e diğer gönüllii kuruluşlarca kamuov una duv urulmasına de\am edilme- si \e toplumun da ormancılar üzerindeki bu baskıların kalkmasına vardımcı olması gerekir.Türkive'dearazi kulİanımında bir ka- os yasanıvor. tanm yapılmaması gereken an- cak vanlış kullanımla üzerinde tanm >apı- lan beş nıilvon hektarlık alan bulunuyor. Bu arazinin orman v a da mera kullanımına dö- nüştürülmesi gerekir.Öte yandan, Adana- Mersin arasu, Bursa. Adapazan o\alan. An- tah a vediğerŞörelerde en \erimli birinei sı- nıf 200 bin hektan aşan büv üklükte alan, sa- navi kuruluşlannın kullanımına verilivor. Bu yanlış arazi kullanımına dur demenin za- manı gelnıiş ve geçmektedir." Sayılarla orman yağması... - 1970 vılından bu \ana 411 bin hektar arazi. orman niteliğini kaybetmemesine kar- şın 'orman niteliğini ka>bettiği' gerekçe- si\le orman rejimi dışına çıkarıldı. - İzin ve irtifak hakkı verilen orman ala- nı üç bin hektar. - 1983 vılından bu vana Turızmı Teşvik Kanunu ıle Tunzm Bakanhğı'na tahsısedi- len orman alanı 150 bin hektar. - Istanbul'da 200 bin hektar baltalık. 50 bin hektar koru olmak üzere 250 bin hek- tar orman alanı bulunuyor. Anadolu yaka- sının orman varlıgı 180 bin hektar. Anado- lu yakasını kapsamavan bir araştırmay a gö- re. 1988-1993 yıllan arasında 600 hektar or- man alanı işgal edildi. 19"'3-1995 yıllan arasında 12 bin hektar orman alanı. tanm ya da yerle^im alanına dönüştüğü için or- man rejimi dışına çıkanldı. ANK,AR.-\-Yedigöller Mılli Parkı'nda, orman ışletmesi tarafından Milli Parklar Yasasfna aykın olarak gerçekleştinlen ağaç kesimi ormanı tehdıt eder boyuta ulaştı. Kırsal Çevre ve Araştırma Sorunlan Derneği Başkanı Yücel Çağlar. Yedigöller Milli Parkf nda "akılalmaz"* gerekçelerle agaç kesimlerinin bölgedeki dogal güzelligı adım adım öldürdüğünü belirtti. Orman Bakanlıgf ndan bir yetkilı de parkta gereksiz agaç kesımleri olduğunu doğruladı. Çağlar. milli parkların kısa süreli sözleşmelerle özel kişilere devredilirken şimdi de bu parklarda tomruk üretimi yapılmaya başlandığını belirtti. Türkiyedeki ormansızlaştırma sürecinin milli parklan da kapsamına aldığını vurgulayan Çağlar. Yedigöller Milli Parkı'nın "taksit taksit" tüketildigini söyledi. Çağlar. parktakı zararlı böceklerin daha çok ibreli ağaç türlerinde bulunmalanna karşın. kavın gıbı genış yapraklı sağlıklı ağaç türlerınin de kesildiğıni bildirdi. Çağlar. Yedigöller Milli Parkf ndaki ağaç kesımlerıyle Milli Parklar Yasasf nda yer alan "Milli Parkların özelliklerinin kaybolmasına ve\a değiştirilmesine sebep olan veva olabilecek her türlü müdahaleler ile loprak. su, hava kirienmesi ve benzeri çevre sorunlan varatacak iş ve işlemler yapılamaz. Tabii dengevi bozacak her türiü orman ürünleri üretimi, avlanma ve otlatma yapılanıa/" vönündekı hükmün açıkça ıhlal edildiğinı belirtti. Hazırlanan tomrukların sürüklenerek ormandan çıkanldığını ve bitki örtüsüne zarar verdiğini. toprak aşınmasını kolaylaştırdığını. orman ekosısteminı bozduğunu ve su ekosıstemıni kirlettiğini kaydeden Çağlar. "Vedigöller'e yazıkoluyor" diye konuştu. Orman Bakanlığı'ndan bır yetkilı de Yedigöller Milli Parkı'nda "ağaç katliamı" olduğunu kabul ederken bunun Orman Genel Müdürlüğü ile Milli Parklar ve Av-Yaban Genel Müdürlüğü arasındaki anlayış farkından kavnaklandıeını sövledi. HaUd Palas'ın üçüncü baharı 1852-1862 yıllan arasında inşa edildiği tahmin edilen Halki Palas. uzun vıllar He>beliadada 1813-1918 >ıl- lan arasında faalivet gösteren Elen Ticaret Okulu'nun konuklanna hizmet verdi. EMİNÖZCA.N Belli kı Orhan \elı "vazıfesını" iyı yapmış. Gök masmavi. denizde bır tek yırtık yok.. çarşaf gibı uzanıyor... Gerçı deniz bıraz bu- lanık ve rengı maviden yeşile meyletmı». ama bunda ünlü ozanın hiçbır suçu yok. Suç bü- tüniiyle ondan sonra gelenlerde. Denizın ye- ^ilinde. bıraz da suya akseden yeşıl yamaç- ların payı \ar... Burası Hey beliada... Hani şu Istanbulun y a- nıba^ındaki Prens Adalan'nın üçüncüsü. Bır yanında Burgazada. dığer yanında Büyüka- dd. yemyeşil sırtlan \e buyeşillığın ıçınegö- mülmüş yapılanyla. uzaktan lstanbul'u sey- rediyor. İstanbul'a çok yakın. ancak kırine \e gürültüsüne Fızan kadar uzak. dıngin bir yaz gününde. Marmara'nm se^sizlığini dın- liyor... Heybelıada'nın Burgazada'ya bakan va- maçlannda yeşılın içine gömülen y apılardan bıri. çevresindekılerden oldukça farklı. Bu yapı tarihten izlertaşıyan vegünümüzde üçün- cü bahannı yaşayan Halki Palas... Hani şu adını 17. yüzyılda adada çıkanlan 'bakır'dan alan ve 1918'lere kadar adada eğitim veren Elen Ticaret Okulu'nun velilerinin uğrak ye- ri olarak birinei bahannı yaşayan Halki Pa- las. Hani şu 1930'lardan itibaren birterkedil- mişlık yaşayan ve 1989 yılında aslına uygun restore edilerek ikincı baharına başlayan Hal- ki Palas... 1991 y üında tamamen kül olan\e sonrasında aslına uygun olarak yeniden inşa edilen \e 1994'ten bu yana üçüncü bahannı yaşayan Halki Palas... KAÎİİKOY '*, i • Heybeliada'daki Halki Palas. tarihi özelliklerine uygun olarak inşa edilmiş dış cephesi ve giinün gereksinimlerine uygun donatılmış 44 odası ile bir otelden çok. büyükçe bir konağı andırıyor. Metin Erduran Halki"yi bir e\ olarak gördüğünü ve kendisinin de e\ sahibi olduğunu vurguluyor ve "Otelleri otel yapan insandır" divor. Türkıye'nın belkı de otel amaçlı ın>a edi- len ilk bina^ı olan Halki Palas. bugün de "otel" olarak hizmet venyor. Ancak Hal- ki'nin ""ev sahibi " Metin Erduran'ındeyişiy- le -Genel Müdür Metin Bey kendısını böyle tanımlıyor- bir otel gıbi "müşterileri" değil. bırev gibi "konuklan" ağırlıvor. Tarihi özelliklenne uy gun olarak inşa edıl- mişdışcephesi ve günün gereksinimlerine uy- gun donatılmış 44 odası ile bir otelden çok. büyükçe bır konağı andırıyor Halki Palas. Ev sahibi Metin Erduran'a göre de Halki Pa- las'ın en önemli özelliği bu. "ABD'deoda sa- yısı bindenazolan otel bulamazsın" diye bir anımsatma yapan Erduran. "Oteller büyü- dükçe. otele gelen konuklar da. çalışanlar da sadece birer numara haline geliyor. sıcakhk kalmıyor" diyor. Halki'yi bir ev olarak gördüğünü ve ken- disinin de ev sahibi olduğunu belirten Erdu- ran. "Otelleri otel yapan insandır. Birbinayı ne kadar lüks donatırsanız donatın. sonuçta hizmetı veren insandır. Zamanla her şey unu- tulur. ancak kı^ıye özel verilen bır hizmet. bır yemeğın lezzetı unutulmaz. Büyük otel- lerde bir müşterıye adıy la hitap etmek bile ar- tık imkansızhalegeldi" dıyesürdürüyorsöz- lennı. Söz otellerden ve hizmetten açılınca Tür- kiyedeki tunzm konusunda kısa bırdeğerlen- dirme yapmaktan da kendini alamıyor Erdu- ran."Son yıllarda Türkiye'de tunzm konu- sunda büy ük bir tezat yaşanıyor. Şu anda ül- kemızde bir tesıs enflasyonu var. Bir yandan büyük yatırımlarla ülkemiz için gerçekten kazanç olan çok güzel tesisler ortay a çıktı. öte yandan bunlar için gerekli insan gücü yetiş- tirılemedi. Bir işletmenin başanlı olması için en önemli unsur olan insan gücünün altyapı- sı yetersiz olunca. hemen hemen tüm ışletme- ler personel sıkıntısı çekmeye başladı. Tu- rizm okullanmız. turizm personeli açısından en gerekli olan yabancı dil eğitimi konusun- da yeterli değıl. Birde turizm anlayışımızdaeksikler var. Tu- rizmi. valnızca havaalanları ve oteller olarak görüyoruz. Oy sa turizmin kapsamı çok daha geniştır. Örneğin sağlık hızmetleri ve ulaşım tunstı çok yakından ilgilendinr. Nıtekım bu- nun örnekleri de yaşandı. Zamanında hasta- neye yetiştirilemediğinden ya da yetersiz sağ- lık hizmeti yüzünden hayatını kaybeden in- sanlaroldu.bogayaduyarlılık. bualandageç kahnmış olsa da. tnizhkle üzerinde durmamız gereken birkonu. Bizimolmayanbırmalı.ge- lecek nesıllere sağlıklı olarak aktaracağımı- za. hoyratça harcıyoruz." Turizm konusundaki eksiklikleri sayarken HABITAT H'ye de küçük bir gönderme ya- pan Erduran. "HABITAT öncesindeki çalış- malar. 65 yaşındaki bir kadını 38"inde gös- termek için makyaj yapmaya benzedı. Istan- bul'un sorunlanna köklü çözüm bulunacağı- na. sadece kenti allay ıp pullama yol una gıdil- di" diyor. Metin Bey'ınev sahipliğini yaptığı Halki. 130 yı] öncesınin Halki sı değıl elbet. Bugün yangından kurtanlabılen valnızca üç tarihi eşyayla yetinıyor. tarihi Halki... Bır gramo- fon. bir yaldızlı ayna ve "KADIKÖY'üne İLK KLALKACAK"VAPL'R'"un zamanını gös- teren bir duvar saatı... Eskı sarnıç bugün sa- una haline gelmış. Elen Ticaret Okulu'nu zı- yaretegelen velilerin yerinı şimdı büyük ken- tin sıkıntısından kaçan ınsanlar. yolu bir rast- lantıyia Heybeli'ye düşmüş yabancılar ve bi- raz ış. biraz eğlence amacıyla şirket toplan- tılanna katılan personel almış durumda. Za- ten ne Heybeliada eski Heybeli. ne İstanbul eski tstanbul. ne de sabahları göğü boyayıp. yırtılınca denizi diken Orhan Velı \arartık... Ama herşeye karşın yaşam sürüyor... RASGELE / RAtFERTEM Pencepemdeki Kedi, Kapımdaki Çakallar, Sokaktaki Çocuklar... Delinar çiçek açtı. Kırmızı gülle yarışıyorlar. Bakış atıyoıiar birbirlerine. Kızarıyorlar. Yanıyorlar, yanıyorlar. Gül, delinar. Mevsim bahar. Sevdalanmışlar. Ama havada bir gariplik var. Bu nasıl bahar. Yaza giriyoruz. Güneşi göremıyoruz. Pencereyi açtım. Bir soğuk dalgası yaladı. Günlerden geçen pazar. Haziranın on altısı. Yıllar öncesine gittim. 62, 63 yıllan olacak. Haziranın altılı birgünüydü. Sabah kapımı açtım. Karşılayan kardı. Boğaza karşı. Bugünkü hava kar havası degil. Bulutların gözü yaşlı. Yağmur yağdı yagacak. Karşımda delinar. Gül gülücüklerini salıyor. Biraz datedirgin. Esinti vurdukça titriyorlar. Açık penceremin önüne bir kedi geldi. Başmı hafiften içeri soktu. Gözleri kıpış kıpış. içerıye girmek istiyor. Onay bekliyor. Bakışlarımdan onayı alamadı. Başını çerçevenin üstüne koydu. Rüzgâr tüylerini savuruyor. Gözlerini açıyor, kapıyor. Sanki yalvanyor. Belli, bir ev kedisi. Yavruyken alınmış. Sevilmış oynanmış. Büyüyünce fazla gelmış. Sokağa salınmış. Uşüyor, aç. Kendi gücüyle doyunmaya barınmaya alışık değil. Avlanamıyor. doyunamıyor. Yağmur, esinti. Sığınacak yer arıyor. Doğa koşullarında yaşam. Her canlının harcı değil. Yıne yıllar öncesine gittim. Enez'deyiz av barakamızda. Hava kopardı. Yağmur kara çevirdi. Çeltik tarlaları doldu. Dona çekti. Buz... Doğanın hayvanına barınacak yer kalmadı. Sığınacak bir avuç kara parçası yok. Kapımız tıkırdıyor. Açttm. Çakal yavruları. Hemen içeriye daldı. Fazla da gitmiyorlar. Kapının eşiğinde duruyorlar. Gözlerinde korku. Tir tir titriyorlar. En çok korktukları insanoğlu değil mi? Şimdi insanoğluna sığınıyorlar. Başka olanakları yok. Yaşamak, yaşayabilmek. Donlar çözülünceye kadar baktık. Köpeklerimizle de dost oldular. Havalar düzelince saldık. inan olsun gitmek istemediler. Köpekler arkalarından kovaladı. Penceremdeki kedi. Gözlerini bir açıyor. bir kapıyor. Başını sallıyor. Gözgöze geliyoruz. Alsam biliyorum. Kedi kediler olacak. Denedim. Kovalamaya da içim el vermiyor. Umudu kesti. Kendiliğinden gitti. Akşam karanlığı da çöktü. Kentin yüzü iyice karardı. Akşam! işte oldu akşam. Gül delinar. Artık birbirlerini göremiyorlar. Sokaktan çocuk sesleri geliyor. Çiklet, mendil satıyorlar. Doyunacak, barınacak olanaklar arıyorlar. Yıne yıllar öncesine gittim. Galata Köprüsü eski yenndeydi. Bir gece vakti. Köprüaltında doyunuyorduk. Çocuklar barınacak yer arıyorlardı. Doyurduk. Kapı önlerine kıvrılıp yattılar. Hey insanoğlu! Doğaya ne kadar yabancı. Kurduğu kentlere bile! Yerleşemiyor. Yerleşim konferansları topluyor. Hem doğru hem de acı. Rasgele...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle