Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 1996 PAZARTESİ 12 D1HYAZ1 Demirel - Erbakan Kavgası (3) MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Şener Battal ve Fehim Adak, tutuklandıkları gün Mamak'taki Sıkıyönetim Mahkemesi'ne getirilirken görülüyor. Başbakanik'tabir çflingir C umhurbaşkanı Demirel, elinin değdiği yeri Erbakan'dan kurtarmanın kolay olmadığını, Odalar Birliği macerasıyla bizzat yaşamıştır. Yargı kararlarının uygulanması. hatta devlet güçlerinin görevlerini yapmalarının engellenmesi konusundaki becerisini çok iyi bilen Demirel, hükümeti kurmakla görevlendirdikten sonra olabilecekleri tahmin edebilmektedir. Erbakan, hükümeti kurmakla görevlendirildikten bir saat sonra başbakan olarak bir basın toplantısı düzenleyip kuracağı hükümetin "adil düzen" gereği Türkiye'yi nasıl cennete yolcu edeceğini anlatacaktır. W "^k emirel. eğer ikinci hatayı yapıp Erbakarf ın hükümet m B listesini kabul edecek olursa Hoca hemen Başbakanlığa m m avanesiyle birlikte yerleşecektir. Artık onun için m M TBMMclen güvenoyu alıpalmamasının hiç önemi yoktur. jLmm^^ Erbakarf ın fiili durumuna son verebilmek için demokratik yol. hükümetin TBMM'den güvenoyu alamamasıdır. Ancak Erbakan'ın başbakanlığı. yeni bir hükümetin kuruimasına kadar sürecektir. Daha sonra Odalar Birliği olayındaki gibi tövbekâr bir sabıkalı kasa hırsızı bulmak gerekecektir. NECDETONIJR Nasıl Erbakan. Demirel'ı en ivi tanı- yan kişi olduğunu açıklamışsa. Demirel dedünyada Erbakan'ı en iyi tanıvan tek kıştdır. Kaldı kı Demırel. elinin değdiği yeri Erbakan'dan kurtarmanın kolav ol- madığını. Odalar Bırlığı macerasıyla bizzat >aşamıştır. Yargı kararlannın uy- gulanması. hatta devlet güçlerinin gö- revlerınivapmalarınınengellenmes! ko- nusundaki becerısıni çok i) i bılen Demi- rel. Erbakan'ı hükümeti kurmakla gö- re\ lendırdıkten sonra olabileceklen ko- la\ca tahmin edebilmektedir. Çünkü De- mirel. vapacağı ılk ıkilı görüşmede Er- bakan"a inanır. verdiği teminatlann sağ- lamlığını kontrol etmeden Erbakan'ı hü- kümeti kurmakla göre\ lendırırse olabi- lecekleri aklına bıle getirmek istemiyor olmalıdır. Erbakan, başbakan olursa Erbakan. hükümeti kurmakla Cum- hurbaşkanı Demirel tarafından göre\ len- dirildikten bir saat sonra başbakan ola- rak bir basın toplantısı düzenleyip kura- cagı hükümetin 'adil düzen' gereği Tür- kiye'yi nasıl cennete yolcu edeceğini sa- atlerce anlatacaktır. Ve sonra başlaya- caktır. henüz herhangi bir kuruluş çalış- ması yapmadığı hükümetin programını yazdırmaya. Tabıi biirün bunlar Erbakan'ın başba- kanlık makamına oturması için yeterli değıJdir. Ozaman Erbakan. gecikmeden dolayı kamuoyundan gelen baskıya da- yanamayıp hükümet kurma çalışmalan- na başlayacaktır. Mutlaka Demirel'in ona\la>acagı bir hükümet kurmak için pazarlığa oturacağı ANAP ya da DYP'nın getıreceği hiçbır öneriyı red- detmevecektir. Hiç sanmıyoruz. ama De- mirel eğer ıkincı hata>ı da yapıp Erba- kan'ın hükümet listesini kabul edecek olursa işte bundan sonra esas film baş- lavacaktır Çünkü Erbakan hemen gıdıp başbakanlığa avanesıvle birlikte yerle- şecektir. Artık onun ıçın TBMM'den gü- venovuaİjpalmama.Miıın liiçonemı yok- tur. Erbakan"ın adamlan da atandıkları bakaıılıkları anında ışgal edeceklerdır. Erbakan'ın fiih durumuna son veıebıl- mek ıçın demokratik vol. hükümetin TB- MM'den güvenoyu alamamasıdır. Sız öylezannedın Çünkü Erbakan'ın başba- kanlığı. yenı bir hükümetin kurulup ılan edilmebine kadar sürecektir. Daha son- rasında ıçerıden kilitli Odalar Birliği Başkanlığı makamı kapısının açılişinda olduğu gibi yıne Emniyet Müdürlü- ğii'nün tövbekâr sabıkalı kasa hırsızla- rından birini bıılmak zorunda kalıp kal- mavaeağını düşünmek bıle korku \erici. Çok ilgınçtir... 24 Aralık seçimlerının sonucu. başta Erbakan olmak üzere bü- tün lıderlen. .sankı "sihirli değnek" değmişgibi kışilik. tav ır \e politik görüş- lerını değıştınp tersyuz etmişti. Meydan \e ekranlardaki saldırgan. alaycı Erbakan gitmış. yerine. ağzından ballar akan bir başkası gelmişti. RP dı- şındaki tüm partilere "düzen partisi" dıyen. "paça\ra" olarak nitelendirdiği Gümrük Bırlığı Anlaşması'nı > ırtaeağı- nı ılan eden. Yılmaz'dan "O adam" ve "Çiller'den "O kadın" divesözederek ve sık sık "Si/i gidi Ba(ı taklitçileri si- 7İ" tekerlemesıni dılınden düşürmeven Erbakan. seçmıden hemen >>onra kolla- rını açıp ^uıılan rahatlıkla söyleyerek tü- kürdüklerinı vutııverdi: "-Bütiin partilerin sırtını sı\azlı\o- rum. 'Ccl e\ladım. (Yılmaz'a seslenı- vorolmalilGel vavrum (Çıllcr'i çağırı- \or olmalı) di\eceğiz. Hepsini, siitten çıknıış kaşık gibi tertemiz kabul edi- \oruz." Kamuoyunu şaşırtıp hayretler ıçıııde bırakarak. zıhinleıde "Erbakan acaba değişli mi" sorularına yol aç.ın Erba- Erbakan, seçimlerden önce eleştirdiği liderlere seçimden sonra "Gel yavrum diyeceğiz" dedi. kan'da aslında hiçbir değişiklik olma- mıştı. olamazdı da. Bildiğimiz eski Er- bakan ile bugünkü arasındaki tek. dün- yada bugüne kadar tanık olunacak "en büyük takı\\e"yı sergıltyordu. Erba- kan. hep bildiğimiz Er&afcarfaR I3-Ma- - yıs 1990'da Sıvas'ta attığı nutukta şun- ları söyleyen Erbakan'ın değişmesi mümkün değildi: ' "-Refah'a çalışanlar cennete gidi- vor. Refah demek. Kuran nizamını hâkim kılmak demektir. Refah'tan a>rı çalışalım dersen boınun kılıçla \urulur." Konya olayları 12 Mart ve 12 Eylül askerı darbeleri- nın. her ne hıkmetse Türkıve dışında olan ve 12 Eylül'den sonra Türkıye'de yargı- landığı davanm vüzlerce savfalık ıddi- anamesinde yer alan Erbakan ve RP'ye yöneJık iddıaları vokvarsavmakolanak- sızdır. Hele hele ıddianamede yer alan Konya olaylanvla ılgili tutanakta yazı- lanlan: •'-... Kalabalıkta birçok kişinin Şap- ka Kanunu'na muhalif olarak cüppe ghdikleri. fes ve sarık taktıkları gö- riilmüş. Saat 14.00 sıralarında. ön sı- ralarda MSP Genel Başkanı Necmet- tin Erbakan. Genel Sekreter Oğuzhan Asıltürk, milletvekili Şe'ner Battal. Be- lediye Başkanı Mehmet Keçeciler. mi- safir olarak gelen vabancı dev let mis- >onları \e diğer ilgililer olmak üzere Istasvon Mevdanı'nda vürüvüşe baş- lanmış, >ürü>iiş sırasında, Dınsiz devlet yıkılacak Şenat geleeek. vahşet bıtecek Islami hareket engellene- mez Vurde vuralım. öl de ölelım' \e bu- na benzer birçok slogan atılmış, Arap harflcrivle vazılı döviz ve pankartlar taşınmıştır." Yarın: Özal-Erbakan iiişkisi Türkiye'de HABITAT kargaşasıSÖNMEZ TARGAN Konutbiılik Genel Bcışkan Vekili -3- Çokuluslu sermave düzeninin. HABITAT'ın asıl bu vönüvle ilgilenmedığine ılışkin bir başka kanıt. Küresel E>lem Plam'nın (KEP) hazırlanmasında kendini göstenyor. Son durumu Şubat 1996'da Nevv York'ta vapılacak olan. Hazırlık Komitesi'nin 3. toplantısında görüşülecek olan KEP'in yazımı. çe- şitli toplantılarda halen sürdürülüjor. Paris'teyapı- lan. son Yazım Grııbu Toplantısında. ABD'nin ka- tı tutumu nedenıyle. "konuf'un. insan haklan ko- nusu olmaktan çıkanlması davatılı>or. Özellikle Avrupa ülkelerinden de destek gören bu tutumun amacı ne olabilir? Son derece açıktır ki. konutu bir insan haklan koşulu olarak koyarve savunursanız. bannma bir bütün olarak. sosyal bir kimliğe ka\ u- şacaktır. Başka bir anlatımla. ne sermaye ne de kul- lanıcı. konutu bir yatırım gerecı. bir meta olarak dı- lediğı gibi kullanamayacaktır. Dolavısıyla. serma- yenin gelişen kentlerdeki en büyük yatırım alanınt oluşturan konut pazan. bir pazar olmaktan çıkıp. ka- munun \ apması gereken topl unısal ödev ler arasına girecekrir. Vr iyana"da yapılan "İnsan Haklan Kon- feransı"nda konut hakkını kabul etmış olan ABDnın. HABITAT için hazırlanan KEP'ten bu hakkı çıkartmak istemesı. bu açıdan büyük anlam taşıvor. Ama ne ilginçtır kı. Türkiye'de bunlann hiçbırı. tartışılmak ş.ö> le dursun. toplantıların gün- demine bile ırelmivor. • Paris'te yapılan son Yazım Grubu Toplantısı*nda, ABD'nin katı tutumu nedeniyle, "konut"un. insan haklan konusu olmaktan çıkanlması dayatılıyor. Konutu bir insan haklan koşulu olarak koyar ve savunursanız. bannma, sosyal bir kimliğe kavuşacak, ne sermaye ne de kullanıcı, konutu bir yatırım gereci olarak dilediği gibi kullanamayacaktır. Dolayısıyla konut pazan. pazar olmaktan çıkıp kamunun yapması gereken toplumsal ödevler arasına girecektir. Ancak Türkiye'de bunlann hiçbiri gündeme gelmiyor. Evet. HABITAT II gibi yüzyılımızın bu en son \e en büyük doruk toplantısına giderken. her alan- da bir kargaşa ve belirsızlik yaşanıyor. Önümüzde 6 ay gibi kı^a bir süre kaldı. Bu kargaşaların artık bitmesi. önceliklerine göre kimi sorunlarin hızla netleşmesi gerekıyor. Bunlann başında da. sıvıl toplum örgütlerinin iletişim ve ilişkılerinde mutfak görevını üstlenmış ESK'nın (Ev Sahibi IComite) kendı ıçınde uyumlu. tutarlı ve demokratik bırya- pıva kavuşması gelivor Oysa konulara son derece yabancı ve dene>siz ESKüyeleri. birtaraftan haklı olarak. "De\letça- lışmalarımıza elini sokmasın" derken, öte yan- dan ıçinden çıkamadığı .sorunlarda. sanki bir dev- let kuruluşiı değilmış gibi. TOKİ uzmanlarından medet umuvor. Bu vapısal bozukluklar çözülme- dikçe. kimsenin kimseden şıkâyetçı olmaya da sa- nınm haklan voktur. I>i ama. bu sorun nasıl çözülecektir'.' Bugün ESK'nın oluşumuıuı farklı açılardan eleştıren al- ternatıf sivil toplum kuruluşları kümeleri var. Bu kümelerin birleştiği ortak görüşlerin başta gelenı. ESK'nin oluşması sürecinde. gerektığmce saydam davranılmadığı, seçımlerınde ıse istenen katılım- cılığın bulunmadığı biçıminde somutlanıyor Yapılacak şey. bu ortak gorüşten >ola çıkarak. ay- rı görüşte olan sıvıl toplum örgütleri kümelerinin temsılcilennı bir araya getirerek. ortak bir metin- deanlasmalarınısağlamaktır. Buna. ıçındehon de- rece değerli tiyelenn bulunduğu ESK'v i de katmak gerekir. Sonuç olarak. altematif'küme tcmsilcılerının or- tak çağırisıyla yenıden bir genel kurul toplanmalı- dır. Bu genel kurul. iistüne dev letın golgesı düşme- nıiş tüm sıvil toplum örgütlennı bir ara>a getire- rek. ESK de dahıf. tum organlarını yeniden ve de- mokratik bir biçimde seçmelıdır. Daha da önemlisi. bu genel kurulda hangı görüş- ten olursa olsun. kın^enın dışarıda kalmamasına özen gösterılmelidır Bövlesı bir >apı>ı oluştur- ıııak için henuz zaman geçmiş değıldır. Ama buya- pılamazsa. asıl bundan sonraki zaman da boşa har- canacaktır. ESK için bunlaryapılırken. alternatif ülusal Ya- zanak ile Ulusal Eylem Planlarını derınlemesine ele alacak ve salt eleştırel bir tutumla değil. gere- kırse yeniden kalemealırtacakbiryenıdenyapılan- manın da gündeme t'elmesı aerekiyor. TÜRKKENT'm 25 Kasım 1995 tarihinde. 80 örgütün katılımıyla Istanbul'da gerçekleştirdığı "HABITAT H'je Doğru Forum 1". bu amaca yönelik anlamlı biretkınlıkti. Ocak 1996'da bu fo- rumun bir ıkıncısı. avnı amaca yönelik olarak da- ha kapsamlı biçimde gerçekleştirilecektir. Tüm bu çabalar. HABITAT gibi bü\ ük v e anlam- lıbırdüzenlemeninamacınadahauygunyapılabıl- nıesi içındir. Ayrıca. kimı sivil toplum kuruluşla- rının. HABITAT'ı bir bütün olarak bovkot etmesi- nındebıranlamı ve gereği yoktur dıyedüşünmek- te> ız. Çünkü gerekçeleri ne olursa olsun. artık HA- BITAT'ın Türkiye'de yapılacak olması gerçeğını ortadan kaldırmayacaktır Bu aşamadan sonra önemlı olan. değiştirilmesine olanak bulunmayan yaşamı etkilemek olmalıdır. Kııynakça: 1. Tiirkhe L'lasal Komitesi, HABITATII Tıirki- re Lhısul Raporu ve E\lem Plcıın TıısUıÇı. Kusıın IW5 2. TÜRKKEST "HABITATll\\e Dotinı Fonım I " luiunağı. Kasım 1995 İSTTS POLnTKAVEOTESI IV1EHMED KE^lAL Herkesin Bin Fıkrası Var... Dostum, şaır Günel Altıntaş'ı bir 30 yıl var tanı- rım, Basın ilan Kurumu'nda memurdu. Günün birin- de, "Sendika kurdun, sendikal ışlere kanştın" diye işinden ettıler. Elıne. tazmınat adı altında bıraz da pa- ra verdiler. Sanatçı kişilerın gönlünde kitap basmak, dergi çıkarmak gibi özlemler vardır. Işten ayrıhnca ilkin tuttu bir dergi çıkardı. Dergı. kör topal giderken yayınevi kurma girişimıne girdi. Türlü konularda bir- çok kıtap bastı. birçok yayınevi batırdı. Yayınların- dan en ünlüsü, "Kız Tavlama Sanatı" ile büyü ve seks üstüne olanıydı. Benım de ıki kitabımı bastı; bunlardan bırı tuttu (Öfkelı Generaller), öteki battı. Yılların akışı içinde Günel Altıntaş, birçok yayıne- vi kurdu, birçok kıtap bastı. Şımdi fıkraları topluyor, kıtap yapıyor. Dört kıtap çıkardı (fıkra turünden). Bunlardan Bektaşı fıkralarını "6er? Kıldım Oldu", erotik olanlarını da "Alayın Orospusu" adıyla çıkar- dı. Şimdi elimın altında ikisı daha var. Idrar söktü- ren Karadeniz fıkralarını "Kaz Uçar da Laz Uçmaz mı?" diye topladı. Öteki kıtabın adı ve sunuluşu da- ha cafcaflı: "Doğu ve Güneydoğu Fıkraları", "Van Gölü Canavarının Sütkardeşı", "Düşman Sizden Kurtuldu". Kıtaplar dolarla satılıyor, her bırı dört dolar. Bir özelliği de kitapçılarda değıl de. "mıtapçılarda bu- lunmaz." Ne demekse? O kıtapçılarla dargın. Adre- si şöyle: (Bahçelıevler P.K. 77 - Telefon 0.212 250 40 41). Şairımiz aynı zamanda filozoftur da, her fıkra üs- tünde düşünür taşınır. bir şeyler yazar. yorum-yapar, açıklar okutur. Günümüzün güncel bir olayı vardır. Ona değınmeden edemez: "Van Gölu canavarı." Or- talığı kasıp kavuran canavar için şöyle dıyor: "Doğu kültürü, Van Gölu canavarını da yaratmış- tır. Canavarı görenler var. İnsan görduğüne inanır. Peki ama, kaç cana kıymıştır bu canavar? Hanı kıyı- lan canların kanlı cesetlerı? Kımse sormuyor. Cana- varın araştırması ıçın dalgıçlar gönderilmış. Toplum, bu mavallan kabule hazır. Çünku kültürleri öyle. Şüp- he yok kı; Van Gölü canavarı bu kültürün yarattığı sanrıdır." Fıkralar, köşe yazarlannın en büyük anamalıdır, sıkıştılar mı hemen ona sanlırlar. Bir de fıkralarda ulusların ve halkların karakterlerıni çizen şu yargılar var; onu da şaırden öğrenıyoruz: Bir Meksikalı at hırsızıdır, Iki Meksikalı eşkıya çetesi, Üç Meksikalı devrim demektir. Bir Çınli şışman bir adamdır, Iki Çınlı zayıfadam, Üç Çınlı aç sürüsü. Bir Yahudi dilencidir, Iki Yahudi tefeci, Üç Yahudi uluslararası banka. Bir Ingiliz turisttir, Iki Ingiliz golf oyuncusu, Üç Ingiliz sömürge. Bir Alman uşaktır. Iki Almap bir çavuş bk.w», • „ Ûç Alman bir istıla orOüSuT " Bir Amerikalı bir tüccar, Iki Amerikalı bir anonim şırket, Üç Amehkalı tröst Bir Fransız kibar bir âşık, Iki Fransız ikı züppe, Üç Fransız bir mahkeme. Seçımler için fıkralar anlatılacaktır. Hele bir baş- bakan bulalım, ardından bir hükümet kuralım. Fık- ralarla tadını çıkarırız. Eskiden sadrazam fıkraları yok muydu? Şimdi ne fıkralar var... BÜLMACA SOLDAVSAĞA: 1/Halkdılındeha- vuça verılenad. 2/ Ispanyolların se- vınç ünlemı... Bii- >ük Okvanus'ta küçük bir ada- devlet. 3/Asya'da 4 bir ırmak... Sâka- cak odun için kul- lanılan. bir ınetre küpe eşıt ovlum ölçüsü bınmı. 4/ Meslek... "Çırkın bana kurban. ben de güzele — se- ver güzeli maldan ziyade" (Karacaoğlan)... Fas'ınplaka ışaretı. 5/ Soğuk ve can sıkı- cışakalarvapankımse 6/"O ver" anlamında kullanılan sözcük... Kımonoya bağla- nan ve daha çok ipekten ya- pılan uzun Japon kemerı. 7/ Bir soru sözü... Panama'nın para bınmı. 8/ Altınkökii de denılen kusturucu bir kök. 9/ Hatav ılınde bir ırmak... Bir şevin ön tarafı. cephe. YUKAR1DAN AŞAĞIVA: 1/ Ateşh sılahlarla deneme atışları yapılan ver. 2/ Hısse. pav.. Küçükteknekaptanı.3/Evcil birgevık... Kalsıvumun sımgesı... Atasözlerıne davanan dıdaktık Çın ^ıırı. 4/ Yıf- maz Güne>'ın bir fılmı... Berılvum elementının sımgesı. 5/Ses... Yurdumuzun batıdakı en uç noktasinı oluşturan bu- run.6/Çadıruşagı.şevtantersıağacıgıbı bıtkılerdeneldeedı- len bırzamk... Bırsüs taşı. 7/Ortadoğu'da bir gölü... Afh- ka'da >aşayan bırantılop. 8/ Faız... Gemının rüzgâr alma- yan yanı. 9/ Yunan mitolojısmdegüzel sanatlann dokuz pe- rısınden bırı. İLAN T.C. BALIKESİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİıMLİĞİ'NDEN Esa^No: 1994 902 Davacı Salım Daras vekıh Avııkat Nurav Kocabay ta- rafından davalılar Mehmet Duran ve arkadaşı aleyhıne açılan ıpotek fekkı davasinın mahkememızde vapılan du- ruşmaları sırasında verılen ara karan gereğıncc Davalı Mehmet Duran. tüm aramalara rağmen bııluna- madığından dava dılekçesının ve duruşma gününün ıla- nen teblığıne karar venlmı^ olmakla davalı Mehmet Du- ran'ın duruşmanın atılı bulunduğu 30 Ocak 1996 güniı saat 9.05'te Balıkesır 1. Aslıye Hukuk Mahkemesı duruş- ma salonunda bulunma>ı ve>a bir vekılle kendısını tem- bil ettırmesi. akM takdırde tahkıkat ve vargılamava yok- luğunda devam edıleceöi ve karar verıleeeğı davetıveve kaım olmak üzere ılan olunur. 4.12.1995 Ba>ın: 61344