24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLÜL 1995 ÇARŞAMBA CUMHURlYET SAYFA EKONOMİ Y • ZONGULDAK(AA)- Taşkömüriine yüzde 16.6 ile 18.6 arasında değişen oranlarda zam yapıldı. Zamlı satışlara dün sabahtan itibaren başlandı. Yeni düzenlemeye göre, ürünlerin ton başma fıyatlan Zonguldak parçanın 3 milyondan 3.5 milyona. Çatalağzı parçanın 2 tnilyon 950 binden 3 milyon 450 bine. Armutçuk parçanın 2 milyon 900 binden 3 milyon 440 bine. Amasra parçanın 2 milyon 850 binden 3 milyon 380 bine çıkanldı Avrupalı işveren brarayageliyor • ANKARA (AA)- Uluslararası Işverenler Teşkilatı'mn (1OE) Avrupalı üyeleri yürütme komitesi toplantısı, Çekoslovakya'nın başkentı Prag'da yaptlacak. TlSK'ten yapılan yazıh açıklamaya göre, Dünya lşverenleri Oraganizasyonu Avrupa Üyeleri lcra Komitesi üyesi olarak bu toplantıya katılacak TİSK Genel Sekreten Kubilay Atasayar. burada, "Gümrük Birliği Öncesi Türk Ekonomisi" konulu bir rapor sunacak. Atasayar, raporunda Türk sanayicikrinin Gümrük Birliği"ne girme konusundakt arzulanna dikkati çekecek. Ttabzon'da rafîneri hazırtığı • TRABZON (Cumhuriyet) - Türkiye, Azerbaycan petrollenni taşıyacak petrol boru hatlannın netleşmesi ve yapımına kadar çıkanlacak erken petrolü Türkiye'ye getirme yolunda çabalar harcıyor. Erken petrolün taşınması ıçin Bakü-Supsa hattının kabul ettirilmesi halindeTrabzon'a kurulabilcek bir rafineri ile bu petrolün değerlendirilmesi düşünülüyor. Rafineri için Trabzon'da hazırhklara başlandı. Türkiye ilk planda 2 milyon ton, 1997 itibartyla da yılda 6 milyon ton civannda çıkanlmast beklenen erken petrolü almak istiyor. Bneklilikte • DÎYARBAKIR (AA) - Sosyal Sigortalar Kurumu Diyarbakır Bölge Müdürlüğü'nde sahte sigorta prim bildirgeleri düzenleyen, diğer evraklarda da yapuklan tahrifatlar sonucu emekli olarak maaş. aldıklan belirlenen 14 kişi yakalandı. SSK rnüfettişlerince ortaya çıkanlan olayda, sahtecilik yoluyla emekli olarak kendilerine maaş baglatan Arif Öz, Ahmet Güneş, Muharrem Ekinci, Yahya Petek, Mehmet Manga, Mehmet Kömür, Mehmet Tahirkan, Mehmet Ali Tunç, Abdurrahman Akgül, Hasan Boğa, Selahattin Esen. M.Şah Aydın, Mehmet Akcan ve Musa Aktoprak yakalanarak gözaltına ahndı. Kartemirde ücreli işçi beürteyecek • ANKARA (ANKA) - Öz Çelik-lş Genel Başkanı Metin Türker, Kardemir AŞ'de işlerin "bomba gibi" olduğunu söyledi. Hata yapanı, çahşmayanı "anında" işten attıklannı belirten Türker, işyerindeki işçi ücretlerinin işçinin kendisi tarafindan belirleneceğini söyledi. Metin Türker, Kardemir A§'de başlangıçta yü2de 30 olarak belirlenen işçi hisselerintn işçilerinin halk ve sanayici hisselerini de almasryla yüzde 51.8'e yükseldiğini belirtti. Metal sektöpü _JtZMtR(AA)-Metal sektöründe son yıllarda "taşeron işçi" uygulamasımn giderek yayguılaştığı bildirildi. Türk Metal Sendikası tzmir Şube Başkanı Yılmaz Turan, tzmir'in Aliağa ilçesinde yaygın olarak faaliyet gösteren 4 büyük demir çelik fabrikasında çahşan sendikalı işçi sayısmın, taşeron işçi sayısının hemen hemen yansı kadar olduğunu söyledi. Çukurova Çelik, Habaş, îzmir Demir Çelik ve Metaş fabrikalannda halen 1810 sendikalı işçi çaltşıyor. Önemli KİT'lerin satılabilmesi için 'ödeme sorunu'nun aşılması gerekli Ozefteştirmeye dış borç engeli• Özelleştirme çalışmalan başlatüan Erdemir, Petrol fc Ofisi, rafîneriler, PTTnin T'si gibi büyük KlTlerin yaklaşık 1 milyar dolara ulaşan Hazine garantili dış borçlannm kim tarafindan üstlenileceğinin belirlenememesi, saüşın durmasma neden oldu. • Hazine yetkilileri, alıcılann Hazine'nin 1 milyar dolara ulaşan bu borçlan ödeyemeyeceğini vurguladılar. - Yetkililer, dış borç sorununun çözülmesi için Dünya Bankası kredısiyle bir îngiliz damşmanlık firması olan Coopers and Lybrand'ın danışman seçildiğini bildirdiler. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Küçük ve orta ölçekli KtTle- rin satış kararlan arkaarkaya almır- ken Ereğlı Demir-Çelik Fabrikala- n (Erdemir), Petrol Ofısı. rafîneri- ler, PTT'nin T'si gibi büyük işlet- melenn yaklaşık 1 milyar dolara ulaşan dış borclannın kimm tara- findan üstlenileceğinin belirlene- memesi, satış çalışmalannı durma noktasına getirdı. Hazine yetkilile- ri. dış borç sorununun çözülmesi içın Dünya Bankası kredısiyle Co- opers and Lybrand adlı \ enı bir ln- giliz firmasının danışman seçildi- ğini. çahşmalann geçen ay başla- tıldıgını bildırdiler. Özelleştirmeden, yılın ikinci ya- nsı için 2 milyar dolarlık gelir he- deflendiğini açıklayan hükümet. yaklaşık 2 yıldır süren satış çahş- malannda büyük KÎTlerin dış borçlannı unuttu. Hazine yetkilile- ri, satışa çıkanlanbüyük KİT'lerin 1 milyar dolara ulaşan Hazine ga- rantili dış borclannın, Erdemir'in satış çalışmalan sırasında alıcılann kurumun 350 milyon dolara ulaşan 8 avda varım milyar doıar KİT'ler arka arkaya elden çıkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özelleştırme uygulamalan çerçevesınde son 4 ayhk dönemde ara- lanndan Süt Endüstrisi Kurumu'nun < SEK) işletme- leri, Et ve Balık Kurumu'nun (EBK.) kombınalan. Sümerbank, Köyteks ve Köytaş"ın da bulunduğu bır- çok küçük ye orta ölçeklı ışletme. arka arka> a elden çıkanldı. Özelleşürme ldaresı Başkanı UfukSöyle- mez,göreve geldiği nısan ayından bu yana 463 mil- yon 689 bın dolarlık satış gereekleştirilirken yılın ılk 8 aylık döneminde özelleştirmeden 533 milyon 781 bin dolarhk gelir sağlandı. Hükümetin. yılın ilk 6 ayı için hedefledıgi 2.5 mil- yar dolarlık özelleştirme gelir hedefınin. KlT satış çalışmalannda arka arkaya ahnan iptal kararlanyla açığa düşmesinın ardından. yaz aylannda küçük ve orta ölçekli birçok işlermenın satışı, işçi eylemten s e kamuoyundan gelen tepkilere karşı arka arkaya ger- çekleştinldi SEK'ın aralannda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgest'ndekı 13 ışlermesinın de bulunduğu toplam 23 tesisının satışıyla başlayan özelleştirme çalışma- lan. EBK'nın 12 kombınasının satışıyla sürdü. ÖYK geçen av da Adıyaman Çımento. Köyteks, Köytaş ve Denız Naklıyat"a an 3 tankerin. dün de Sü- merbank'ın satışını onayladı. Kümaş'ın satışlarina ilişkın karar da onaylanmak üzere Özelleştirme Yük- sek Kurulu'na göndenldı. ÖYK, ışletmelenn yanı sıra, Sümer Holding'e ait 3. EBK"\e ait 4 arsa ile Turban'a ait Çeşme Otelf nin satı^ karannı verdi. Özelleştirme çalışmalan çerçe- vesınde, Türkı>e Gemi Sanayü'ne an, Pendik, Ha- liç. Camıaltı ve Alabey tersaneleri ile Pendik Motor Fabrikası ve Ereğlı Demır-Çelık Fabrikası için öne- ri verenalıcılarlapazarlıkgöruşmeleri sürdürülüyor. dış borçlannı ustlenmek ıstememe- 'cri üzenne akla geldiğini belirtti- ler. Yetkililer. bu büyüklükteki dış borçlan hıçbır alıcı firmamn üst- lenmek istemeyecegine dikkat çe- kerken şu değerlendirmevı yaptı- lar: "Bu borçlann tümünü Hazi- ne'nin de üsrknmesi olanaksız. An- cak bir kısmını üstknebiliriz, ki bu da çok viiksek bir rakam. Zaten. tüm satüan KİT'krin içborçlannı, işcüerin kıdem ve ihbar tazminat- lannı devletflstlenKor.Bir de bun- lara dışborçlar ekknirse, özeAeştir- menin ne anlanu kalır." Yetkililer. satışa çıkanlan KÎT'lenn Hazine garantili dışborç- lanmn. alıcılarla devlet tarafindan nasıl paylaşılacağını, hangı yön- temle yükümlülüklenn ödenmesi- nin garanti altına alınacağının be- lirlenmesi için bir tngilız fırmadan damşmanlık hizmetı aldıklannı be- lirttıîer. tngilız firmanm. çahşma- lanna geçen ay başladığım anlatan yetkililer, Petrol Ofısı. rafîneriler. Petkim. PTTnin T'si, Erdemir gi- bı büyük KlT'lenn satış sürecimn. çahşmalar tamamlanıncaya kadar askıya alındıgını da vurguladılar. Erdemır için mart aymda açılan ihalede önenler, mayıs ayında alın- mış ve ilk pazarlık görüşmeleri başlatılmıştı. Yetkililer, alıcı firma- lann, kurumun 350 milyon dolara ulaşan dışborçlann tümünü üstlen- mek istememelen üzerine, pazarlık görüşmelerinm askıya alındıgını bildirdıler. Ekonomi bürokrasisi, hazırlıklann tamamlandığı ve sorun çıkmayacağı görüşünde Gümrük birliği için son dönemeç BENCE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 6 marrta ımzala- nan gümrük birliği anlaşma- sıyla belirlenen süreç hızla ilerlerken, A\Tupa Birliği ile ıhşkıler ekonomi gündemı- nın yine ilk sırasına oturuyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Bırhğı (TOBB) ile Türktye Avrupa Topluluğu Derne- ğı'nin ortaklaşa düzenledığı "Gümrük Birliğine Doğ- ru" konulu panelde. ekono- mi bürokrasisi gereklı hazır- lıklann büyük oranda ta- mamlandığını ve gümrük bırlığının gerçekleşmesının önünde bir engel bulunmadı- gını dile getırdi. Toplantmın açıhşında ko- nuşan ekonomıden sorumlu Devlet Bakanı Aykon Do- ğan, gümrük birliğının, Tür- kive'deki ekonomik, si>asal ve yarnsal değışimlen hizlan- dıracağını ifade etti. 1 Ocak 19%'tan itibaren gerek ser- maye pıyasalan gerek mal pı- yasalan bakımındandaha de- ğışik bir talep ve arz piyasa- smın gündeme geleceğinı kaydeden Doğan, önümüz- deki dönemde en büyük me- selenm de rekabet ve ıletişim olacağını, 400-500 mıiyon- luk bir piyasa ile karşı karşı- ya kalmacağını belirtti. Avkon Doğan, "AB'a gö- re 1995 yılında Koalisjon Hükümeti'nin gösterdiği istikrarlı tutum olumludur. Siyasi konjonktür olumlu- dur. Buçerçevedesiyasive stratejik tercihler daima gümrük birliği >önünde ol- muştur" dedı Önemli yasalar çıktı~ Gümrükbtrlığının altyapı- sının oluşturulması konusun- da geçen dönemde TB- MM'den önemli yasalar çık- tığını anımsatan Aykon Do- ğan. "Yeni yasama döne- minde Gümrük Kanunu, KHK'ler ile yapılamayan mevzuat defişiklikleri ka- nunlarla düzenlenerek gümrük birliğine yönelik uyum yasalarının gerçek- leştirilmesi sağlanacaktır. Kayıt dışı ekonomi ve mali alanda önemli düzenleme- ler yapılacaktır" dedı. Devlet Bakanı Doğan, iç ekonomik gelışmelere deği- Gümrük Birliğjne Dofru* panelinde ekonomi bürokrasisi bir arwa geWL nirkende. toptan eşva fıvat- nndaki yüzde 12.5'lük bü- maları ve kamu gelirleri- olduğunularının Ağustos ayında 2.9 oranında artış göstermesi- nin. beklentilerin üzerinde bir değer olarak hükümetin karşısına geldiğini belirtti. Doğan, fiyat hareketlerinın temelinde. "kamu fınans- man dengesi, AB ülkelerin- den yapılan ithalatın bu ül- kelerdeki büyümeden do- layı pahalıya gelmesi. Ni- san-Mavıs-Haziran avla- yüme, parasal genişleme. dovi/in belli bir düzeyde tutulması ve emisyon haci- mindeki artışın" yattığını ve enflasyonu artıncı yönde etki yaptığını anlattı. Doğan. parasal politikala- nn, fiyat hareketlerini dız- ginleme bakımından yeterlı olmadı|ım belirterek, önü- müzdekı günlerin en önem- li sorununun. "kamu harca- nîn" artınlması vurguladı. Başbakan Başdanışmanı AB Koordinatörü Büyükelçı AliTigrel. "Türkiye bürok- rasisi, gümrük biriiğinin başarıyla y iirütülmcsi için ekonomik anlamdaki re- formlann çok önemli bir bölümünü tamamlamışnr" dedı. Tigrel, parlamenterlerm. gümrük bırlığı konusunda Türkiye ile ABın bütünleş- mesını sağlayacak siyasi re- formlan. tartışmaya gerek bırakmadan sonuçlandırma- sı umudunda olduğunu söy- ledi. Konuşmasınınbir bölü- münü AB ile gümrük birliği sürecınde şimdıye kadar ya- pılan çahşmalara ayıran Tig- rel, şunlan kaydettı: "Memnuntyetle söyleye- bilirim ki. Türk bürokrasi- si, ekonomik alanda kap- samlı bir yapısal degişikli- ğe yolaçacak önemli re- formlan gerçekleştirme konusunda. üzerine düşen görevin çok önemli bir bö- lümünü tamamlamış du- rumdadır. Bugüne kadar farkh platformlarda gö- rüştüğümüz Avrupa Birliği yetkilileri de, bu görüşte ol- duklannı bildirmişlerdir." Toplu KonutFonu'nda son yüzde 60'lık ındmmın 1995 yılı sonunda gerçekleştiril- mesinin planlandığım belir- ten Tigrel, AB'nın ticaretpo- litikası araçlanna uyum ko- nusundaki çalışmaİann ise tamamlandığını belirtti. Otelcilerden Çiller'deki kararnameye politik savunma: Erez giiciinübize kuHansın Ekonomi Senisi - Otelcilik sektörüne kamu kurumu niteliği kazandıracak Türki- ye Otelcıler Birliği Yasası'nın imzalanma- sına 7 günlük sürekalması, turizm sektörün- de tedirginlikyarattı. Uluslararası Otelciler Birlığj'ne üye olarak dünya platformunda etkin biçimde temsil edilmeleri için hükmi şahsiyet kazanmalan gerektiğıni söyleyen otelciler. Türkiye Odalar ve Borsalar Birli- ği (TOBB) meslek komiteleri içerisinde yer almalannın yeterli olmadıgını. bu ne- denle kanun hükmünde karamame sayesin- de verilecek yetki ile ayn bir çatı altında ör- gütlenmek istediklerini belirttiler. Başbakan Tansu Çiller'in imzası için 7 günlük sürenin kalması nedeniyle uyan amaçlı bir basın toplantısı düzenleyen otel- cilere, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği. Türkiye Turizm Yatınmcılan Demeği ve DenizTicaret Odası gibı kuruluşlann da ka- tılarak destek verdikleri görüldü. Toplantı- da TOBB'nin ayn bir örgütlenmeye soğuk bakmasını anlamsız bulduklannı ıfade eden Türkiye Turistik Otelciler ve Işletmeciler Birliği (TÜRTOB) Başkanı AM Gürett. tu- rizmin hızlı ve dinamik yapıst nedeniyle TOBB içerisinde yer almakla lobi oluştur- ma, genç otellerin tanıtılarakhakettikleri fi- yattan satılması gibi önemli fonksiyonlan yerine getiremediğini. bu nedenle otelciler olarak ayn bir örgütlenmeye ihtiyaç duy- duklannı söyledi. Güreli. TOBB'nin yasaya karşı çıkması konusunda ise " Problem yanlış algılama- dan ortaya çıkıyor. TOBB'nin ve başka- nınm güç olduğunu kabul ediyorsak. sck- törün bir kesiıni olarak niye kendi yanı- mızda gormek isteroeyelim" dedi. Pamukta sıkuıtılı sezon YUSUFÖZKAN ANKARA - Çukurova, Antalya ve Ege bölgesinde pamuk alım sezonu sorunlarla başladı. Pamuk alımı yapan üretici birlik- leri ANTBİRLİK. ÇÜK.OBtRLtK ve TA- RİS yetkilileri. en büyük sorunlannın na- kit sıkmtısı olduğunu belirterek, pamukta 2 yıl önce uygulanan prim sistemine geri dönültnesinı, ucuzkredi olanaklan- nın yaratılmasını ve pamuk dışsatı- mında uygulanan 60 sentlik fonun kaldinlmasmı istediler. Antalya Pamuk Tanm Satış Ko- operatıfleri Birliği (ANTBİRLİK) Genel Müdürü Malik Günal, yeni altm sezonunda birliklerin en bü- yük svkıntısının, teslim alınan ürünün fı- nansmanı olduğunu kaydederek. birlikle- rin pamuk ve ürünlerinin dışahmımn ser- best bırakılması sonucu nakit sıkmtısı çek- tiğinı bildırdi. Birliklerin, satışlannson de- rece düşmesi nedeniyle deposundaki malı paraya çeviremediğini vurgulayan Günal, "Bugün ülkemizde uygulanmakta oian pa- muk ve ürünlerinin serbestçe ithal edüme- si ve bundan KDV dahi alınmaması politi- kasu son dereceyanlış ve uhısal olmayan bir politakadır.Tekstil sanayinin 6 a>lık pamuk ve iptik ihtiyacı şimdiden ithal yoluyla kar- şüanmıştır. Bu da yerti üreticinin yok edil- mesi demektir" diye konuştu. Türkiye "de tekstil sektörünün sonunun getmemesi için dışahm rejiminin yeniden gözden geçırlmesi gerektiğini de savunan Günal."Türkiyeyerli ürrtkisini ınuüaka ko- rumalıdır. Birkaç sanayicinin zengin olma- sı uğruna bu ülkenin geleceğine haciz kon- mamalıdır'"dedı. ANTBİRLİKGenel Müdür Veki- li Burhan işter de, alım sezonunda devlet destegine gereksinim duy- duklannı ifade ederek, bu yıl alına- cak pamuk miktannm. geçen yıl al- dıklanndan yüzde 60 daha fazla ol- ması nedeniyle son derece zor du- rumda kalacaklannı vurguladı. ÇUKOBİRLİK Genel Müdürü Mustafa Gökçedağ. sezon öncesinde birlik ve sek- törün diğer temsilcileri ile bakanlık yetki- Hlerinin yaptığı toplantıda, üretici bırlikle- rininkesinlikle desteklenmesinin gereklıli- ğtnin vurgulandığım belirterek, "Ancakşu ana kadar hiçbir gçlişme olmadı, destekle- me alamadık" dedı. Gökçedağ, bu yıl stok yapmadan. aldıklan malı piyasada döndü- rerek. üreticinin mağdur olmasını önleme- ye çahşacaklannı da bildirdi. İmalat sanayünde artış beklentisi Özel sektör iyimser ANKARA (ANKA) - Son günlerde, parasal genişle- meye dur diyerek talepteki hızlı artışın önüne geçmeye yönelik para politikalan gündeme gelirken özel sek- tör sanayicilerinin bu aya ilişkin üretim programlan- m, satışlarda bekledikleri hızlı artışa dayalı olarak yaptıklan belirlendi. DtE tarafindan imalat sa- nayii işyerlerinde yapılan anketin sonuçlanna göre. özel sektöre bu ayın tümün- de, satışlannda ortalama yüzde 10.9'luk bir artış bek- liyor. Ait sektörler itibany- la özellikle kimya sanayi- inin satışlannm yüzde 20.4 artacağı tahmin ediliyor. Sa- tış hacminin gıda sektörün- de yüzde 15.5, metal eşya, makine ve teçhizatimalatın- da yüzde 11.9 büyümesi beklenıyor. Söz konusu o- ran, orman ürünleri için yüzde 6.4, tekstil. giyim ve deri sanayünde yüzde 6.1, kâgıt ve kâğıt ürünlerinde yüzde 2.4, taş ve topraga da- yalı sanayide yüzde 1.8 dü- zeyinde bulunuyor. Metal ana sanayünde ise satışlann yüzde 15.8 gerileyeceği tah- min ediliyor. Kamu kesimi imalat sa- nayü ortalamasında satışlar- da beklenen artış ise yüzde 3,7 ile özel sektörün çok al- tında bulunuyor. Böylece, imalat sanayiinin toplam sa- tışlannda beklenen artış, yüzde8.reiniyor. Özel sektörde, gıdada yüzde 12.7, metal eşya ma- kine teçhizat ait sektöründe yüzde 10.7, kimya sanayün- de yüzde 7, orman ürünle- rinde yüzde 5.2, tekstil, gi- yim ve deri sanayünde yüz- de 3.5, kâğıt ve kâğıt ürün- leri ile taş ve toprağa dayalı ürünlerde aynı oranda ol- mak üzere yüzde 1.3 artış öngörülüyor. Kamu kesimi imalat sa- nayünde hedeflenen üretim artışı ise yüzde 3.2 olarak belirlendi. Kamuda gıda ve metal eşyada hızlı artışlar beklenirken diğer ait sektör- lerde öngörülen artışlar son derece düşük kaldı. HUZURU VE DİNAMİZMİ BİR ARADA, MEVSİMLERE BAĞLl KALMADAN YAŞAMAK İSTERSENİZ AFRODİT TATİL KÖYÜ'NDE BİR MEKÂNINIZOLSUN1 AFRODtT TATİL KOYÛ'rün ALTlNOLUCta 'ınsar'a ve dost tcsisSerindie, do^a ve tarıhle iç ıçe, her türlü tenf ora sahip evlerde, yüksek oksıjen içeren tertemiz bir hava soluyup, Ege'nın bu şirir yöresınde yaşama ayncaiığını i\ı$d$& sûrctürmek, eter mısinız? b/tt diyorsarnz, bizi hemen arayın! TATİL KÖYÜ Aymtılı &1I9İ lçn: TEL 026e. 376 53 ÖO/3 FAKS: 0.266. 376 52 22 - BAUK.ESİR İZZETTtN ONDER 12 Eylül Günahı 12 Eylül, 24 Ocak karanartnın bastıncı ayağtnı oluş- turmaktadır. Bu iki tarih, 1980 politikalan olarak anı- lan politikalar paketinin ayakları ve başlangıctdır. 1980 politikalarının uygulanabilmesi için iki nedene bağlt olarak fiziksel bastırma gerekli idi. Bunlardan birincisi, bu politikalann toplumun tümünden değil, fakat büyük bir kesiminden ciddi özveri istemeşi, ikincist ise sermaye azınlığının söz konusu özveriyi toplumun çoğunluğuna kabul ettirebilecek hâkim ıdeoloji yapısına henüz ulaşmamış bulunmasıdır. 1980 politikalan döviz sorununu iki yoldan aşma- ya çalıştı. Bunlardan birincisi dış ticaret, yani thraca- tın artınlması, ikincisi ise dış borçlanmadır. Ancak uzun süre ithal ikameci ve korumacı uygulamalar al- tında, iç ekonomıye dönük ve verimsiz sanayi yapı- sının ihracata yönlendirilmesi, ücret bastırmalan ve yoğun teşvik önlemleri ile olası görüldü. Teşvik ön- lemleri arasında degeriendirilmtş döviz kuru, vergi ay- ncalığ) ve iç piyasanın bastınlmast gibi araçlar kulla- nıldı. Ücret bastırmalan ile beraber uygulanan tüm bu araçlar, ekonomide göreli fiyat yapısının iradi ve zoria degiştirilmesı anlamına gelmektedir. Bu araç- lar kamu kesimine sağlıklı gelir sağlama yotlannı tı- karken, kamu harcamalannın da arzulanan boyutta kısılmasını engelltyordu. Böylece, giderek artan ka- mu açıklan oluşmaya başladı. Kamu açıklannı gün- deme getiren bu süreç, moneterist uygulamalann birinci belirgin sonucudur. Aşın derecede borçlanma- ya başlayan kamu kesimi, faizler ve fıyatlar genel dü- zeyi üzerinde geriletilemez bir baskı oluşturdu. Mo- neterist uygulamalar, bu birinci aşamada, hem ka- mu gelirierini görece kısarak, hem de kamu harca- malan içinde faiz yükünü artırarak kamu kesimini çökerttı ve daha da ilgincı, bu süreci, kendi kendini besler bir mekanizmaya bağladı. Türkiye'de bu sü- reç, 1980'lerin ilk yansmda devreye girmiştir. Ücretlerin ve genelde iç ekonominin baskt altında tutulması geregi, fiili baskı yöntemini gündeme ge- tirdi. Çünkü bu baskı, halkın çoguntuğunun yaranna olmadığı gibi, bir avuç azınlığa da önemli ayncalık- tar getiriyordu. Eğer bu politikalar, mucitleri tarafin- dan safça uygulandı ise, tüm ülkenin kalkınması, kendisine ydgun kaynak aktarımı yapılmış olan bir avuç insana ya da ajana ihale edilmiş oluyordu. Yok eger bu yorum yanlış ise, 0 zaman bu politikalann ve kurulan baskının hesabının verilmesi gerekmek- tedir. Böyle bir hesabın birinci derecede şorumlusu, nihai olarak kaynaklan eline geçirenler, ikinci dere- cede şorumlusu ise buna alet olanlardır. Böyle bir tarihsel sorgulama kaçınılmazdır. Zira, tüm bu bastırma ve kaynak kaydırmalan sonucun- datasarruf ve yatınmlar arzulanan boyutlara çıkma- dığı gibi, ihracat da sağlıklı bir rampaya oturtulama- dı. Bunun nedeni sadece plansız bir günlük ekono- mi uyglaması olmayıp, moneterizmin ikina çökerti- ci mekanızmasının devreye girmiş olmasıdır. Yükse- len faizler, sermayeyi reel üretici yatırımlardan fınan- sal alana çekmeye başladı. Böylece fıili üretim, ol- ması gereken hızda artınlamadı ve toplumsal talebe cevapveremedi. Böyle bir yaklaşımla 12 Eylül'ün gerekçesine bak- tığımızda, bundan iki önemli sonuç çıkarabiliriz. Bun- lardan birincisi, 12 Eylül uygulamasmm anti-demok- ratik olduğudur. Çünkü bu uygulama, ekonomik yü- kün toplumun geniş bir kesimine yıkılmasında ve u- fak bir azınlığın bu yük dşında tutulmasında ve hat- ta bu gelişmelerden yarar sağlamasında bir araç rc- iü oynamıştır. Oysa, bu yükün toplumda daha adil dağılması gerekiyor idı. İkincisi, 12 Eylül, 1980 ope- rasyonunda, savunulduğu gibi, serbest piyasa eko- nomisi araçlannın kullanılmadığının en belirgin kanı- tıdır. Ücretlerin bastınldıgı, döviz kurunun önce yük- sek, sonralan düşük tutulduğu, özel sermayeye kre- di musluklannın cömertçe açıldığı, faiz haddinin ya- pay piyasa güçleri ile saptandığı bir ekonomiye ser- best piyasa ekonomisi denemez. O zaman bu uy- gulamaya bu ad takıldı. Bu da bir ideoloji idi, ziratürn bu işlemleri gizlemek ve meşrulaştırmak gerekiyor i- di. Tüm bu çabalarla, dış ödemeler, işsizlik, yatınm, eğitim, sağlık gibi temel sorunlar çözülmüş olsa idi, sadece mülkiyet kaydırmasının hesabı sorulur idi. Oysa tüm bu kanamalara karşın bu temel hedeflere de ulaşılamadığına göre hesabı verilmesi gereken konu, salt mülkiyet kaydınlması sorununu aşıp, bel- ki de emanet edılen kaynakların hesabının verilme- si ve hatta belki de iadesi sorunlannı kapsamaktadır. Dış Ticaret bürokratlanndan ithalat izinleri savunması: Itlıakıt kararlan hiikiinıete ait • Özellikle kırmızı ye beyaz et ithalatma verilen izinler, üreticiler tarafindan tepki gönirken, Dış Ticaret bürokratlan ithalat ızninin tamamen hükümete ait olduğunu savunurken, bazı tanm ürünlerinde aestekleme sisteminin değişmesi gerektiğini söylediler. Ekonomi Servisi-Son günlerde ithal gıdalann listesi gi- derek kabanrken, bürokratlar bu konudâ sorumluğu hükü- meteyıkıyorlar. Dış Ticaretbürokratlan. ithalatın hüküme- tin aldıgı bir karar olduğunu belirterek, "Tarımsal sektör- krin ithalat politikalan ile yönlendirilmesi söz konusu de«l" dediler. fstanbul Sanayi Odası ve Dış Ticaret Müsteşarh|t tara- findan ortaklaşa düzenlenen "Gümrük Birtiği ve Türk Gı- da Sanjyn" konulu seminer, dün tstanbul Sanayi Odası Meclis Salonu'ndayapıldı.Seminere konuşmacı olarak ka- ülan Dış Ticaret Müsteşarhğı ithalat Genel Müdürü Şük- ranYazuaveDış AB'ye ihracatı kısıtlayan unsurlarTicaret Müste- şarlıgı AT Koor- dinasyon Genel MüdürüReyhan Atmaca. gıda ve tanm ürünleri- nin gümrük bir- iiğinin sektör üzerindeki muh- temel etkileri ve AB ile mevzuat uyumu çalışma- lan hakkında bilgiler verdiler. İthalat Genel Müdürü Ş.ükran Yazıcı, tanm ve gıda sektörlerinin ithalat pohtikalanyla yönlendirilmesinin söz konusu olmadıgını belirterek, ithalat konusunun bir hükümet politikası oldu- ğunu söyledi. Et ithalatma, ithalat ihtiyacının ortaya çık- ması ve hükümetin bu konuda talimat vermesiyle karar ve- rildiğinı kaydeden Yazıcı, gümrük birliği öncesi özellikle ara ürünlerdeki destekleme sisteminin de ürün bazmda de- ğişmesi gerektiğini vurguladı. Reyhan Atmaca ise, tanmdayaşanan fmansman sorunun tam üyelikle aşılacağını belirterek, üyelikle birlikte geçile- cek ortak tanm politikasıyla sektörün rahatlayacağını söy- ledi. Atmaca, Avrupa"nin Türkiye'yi bir rakip olarak de- ğil, partner olarak görmeye başladığım kaydederek. gıda sanayicilerinden gümrükbirliğine sahipçıkmalanm istedi. Ürün cinsi Fmdık, kayısı ve süt ürunleri Domates salçası Et ve et ürünleri bazı süt ürünleri, su ürünleri meyve ve sebze ürunleri Iştenmiş tanm ürünleri KısrUama nedeni Tarhve kontenian Kota Teknik engeller Gümrük vergisi ve diğer vergiter
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle