Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EYLÜL 1995 ÇARŞAMBA CUMHURlYET SAYFA
EKONOMİ
Y
• ZONGULDAK(AA)-
Taşkömüriine yüzde 16.6
ile 18.6 arasında değişen
oranlarda zam yapıldı.
Zamlı satışlara dün
sabahtan itibaren başlandı.
Yeni düzenlemeye göre,
ürünlerin ton başma
fıyatlan Zonguldak
parçanın 3 milyondan 3.5
milyona. Çatalağzı
parçanın 2 tnilyon 950
binden 3 milyon 450 bine.
Armutçuk parçanın 2
milyon 900 binden 3
milyon 440 bine. Amasra
parçanın 2 milyon 850
binden 3 milyon 380 bine
çıkanldı
Avrupalı işveren
brarayageliyor
• ANKARA (AA)-
Uluslararası Işverenler
Teşkilatı'mn (1OE)
Avrupalı üyeleri yürütme
komitesi toplantısı,
Çekoslovakya'nın başkentı
Prag'da yaptlacak.
TlSK'ten yapılan yazıh
açıklamaya göre, Dünya
lşverenleri Oraganizasyonu
Avrupa Üyeleri lcra
Komitesi üyesi olarak bu
toplantıya katılacak TİSK
Genel Sekreten Kubilay
Atasayar. burada, "Gümrük
Birliği Öncesi Türk
Ekonomisi" konulu bir
rapor sunacak. Atasayar,
raporunda Türk
sanayicikrinin Gümrük
Birliği"ne girme
konusundakt arzulanna
dikkati çekecek.
Ttabzon'da
rafîneri hazırtığı
• TRABZON
(Cumhuriyet) - Türkiye,
Azerbaycan petrollenni
taşıyacak petrol boru
hatlannın netleşmesi ve
yapımına kadar çıkanlacak
erken petrolü Türkiye'ye
getirme yolunda çabalar
harcıyor. Erken petrolün
taşınması ıçin Bakü-Supsa
hattının kabul ettirilmesi
halindeTrabzon'a
kurulabilcek bir rafineri ile
bu petrolün
değerlendirilmesi
düşünülüyor. Rafineri için
Trabzon'da hazırhklara
başlandı. Türkiye ilk
planda 2 milyon ton, 1997
itibartyla da yılda 6 milyon
ton civannda çıkanlmast
beklenen erken petrolü
almak istiyor.
Bneklilikte
• DÎYARBAKIR (AA) -
Sosyal Sigortalar Kurumu
Diyarbakır Bölge
Müdürlüğü'nde sahte
sigorta prim bildirgeleri
düzenleyen, diğer
evraklarda da yapuklan
tahrifatlar sonucu emekli
olarak maaş. aldıklan
belirlenen 14 kişi
yakalandı. SSK
rnüfettişlerince ortaya
çıkanlan olayda, sahtecilik
yoluyla emekli olarak
kendilerine maaş baglatan
Arif Öz, Ahmet Güneş,
Muharrem Ekinci, Yahya
Petek, Mehmet Manga,
Mehmet Kömür, Mehmet
Tahirkan, Mehmet Ali
Tunç, Abdurrahman Akgül,
Hasan Boğa, Selahattin
Esen. M.Şah Aydın,
Mehmet Akcan ve Musa
Aktoprak yakalanarak
gözaltına ahndı.
Kartemirde ücreli
işçi beürteyecek
• ANKARA (ANKA) - Öz
Çelik-lş Genel Başkanı
Metin Türker, Kardemir
AŞ'de işlerin "bomba gibi"
olduğunu söyledi. Hata
yapanı, çahşmayanı
"anında" işten attıklannı
belirten Türker, işyerindeki
işçi ücretlerinin işçinin
kendisi tarafindan
belirleneceğini söyledi.
Metin Türker, Kardemir
A§'de başlangıçta yü2de 30
olarak belirlenen işçi
hisselerintn işçilerinin halk
ve sanayici hisselerini de
almasryla yüzde 51.8'e
yükseldiğini belirtti.
Metal sektöpü
_JtZMtR(AA)-Metal
sektöründe son yıllarda
"taşeron işçi"
uygulamasımn giderek
yayguılaştığı bildirildi.
Türk Metal Sendikası tzmir
Şube Başkanı Yılmaz
Turan, tzmir'in Aliağa
ilçesinde yaygın olarak
faaliyet gösteren 4 büyük
demir çelik fabrikasında
çahşan sendikalı işçi
sayısmın, taşeron işçi
sayısının hemen hemen
yansı kadar olduğunu
söyledi. Çukurova Çelik,
Habaş, îzmir Demir Çelik
ve Metaş fabrikalannda
halen 1810 sendikalı işçi
çaltşıyor.
Önemli KİT'lerin satılabilmesi için 'ödeme sorunu'nun aşılması gerekli
Ozefteştirmeye dış borç engeli• Özelleştirme çalışmalan başlatüan Erdemir, Petrol
fc Ofisi, rafîneriler, PTTnin T'si gibi büyük KlTlerin
yaklaşık 1 milyar dolara ulaşan Hazine garantili dış
borçlannm kim tarafindan üstlenileceğinin
belirlenememesi, saüşın durmasma neden oldu.
• Hazine yetkilileri, alıcılann Hazine'nin 1 milyar dolara
ulaşan bu borçlan ödeyemeyeceğini vurguladılar.
- Yetkililer, dış borç sorununun çözülmesi için Dünya
Bankası kredısiyle bir îngiliz damşmanlık firması olan Coopers and
Lybrand'ın danışman seçildiğini bildirdiler.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Küçük ve orta ölçekli KtTle-
rin satış kararlan arkaarkaya almır-
ken Ereğlı Demir-Çelik Fabrikala-
n (Erdemir), Petrol Ofısı. rafîneri-
ler, PTT'nin T'si gibi büyük işlet-
melenn yaklaşık 1 milyar dolara
ulaşan dış borclannın kimm tara-
findan üstlenileceğinin belirlene-
memesi, satış çalışmalannı durma
noktasına getirdı. Hazine yetkilile-
ri. dış borç sorununun çözülmesi
içın Dünya Bankası kredısiyle Co-
opers and Lybrand adlı \ enı bir ln-
giliz firmasının danışman seçildi-
ğini. çahşmalann geçen ay başla-
tıldıgını bildırdiler.
Özelleştirmeden, yılın ikinci ya-
nsı için 2 milyar dolarlık gelir he-
deflendiğini açıklayan hükümet.
yaklaşık 2 yıldır süren satış çahş-
malannda büyük KÎTlerin dış
borçlannı unuttu. Hazine yetkilile-
ri, satışa çıkanlanbüyük KİT'lerin
1 milyar dolara ulaşan Hazine ga-
rantili dış borclannın, Erdemir'in
satış çalışmalan sırasında alıcılann
kurumun 350 milyon dolara ulaşan
8 avda varım milyar doıar
KİT'ler arka arkaya elden çıkıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özelleştırme
uygulamalan çerçevesınde son 4 ayhk dönemde ara-
lanndan Süt Endüstrisi Kurumu'nun < SEK) işletme-
leri, Et ve Balık Kurumu'nun (EBK.) kombınalan.
Sümerbank, Köyteks ve Köytaş"ın da bulunduğu bır-
çok küçük ye orta ölçeklı ışletme. arka arka> a elden
çıkanldı. Özelleşürme ldaresı Başkanı UfukSöyle-
mez,göreve geldiği nısan ayından bu yana 463 mil-
yon 689 bın dolarlık satış gereekleştirilirken yılın ılk
8 aylık döneminde özelleştirmeden 533 milyon 781
bin dolarhk gelir sağlandı.
Hükümetin. yılın ilk 6 ayı için hedefledıgi 2.5 mil-
yar dolarlık özelleştirme gelir hedefınin. KlT satış
çalışmalannda arka arkaya ahnan iptal kararlanyla
açığa düşmesinın ardından. yaz aylannda küçük ve
orta ölçekli birçok işlermenın satışı, işçi eylemten s e
kamuoyundan gelen tepkilere karşı arka arkaya ger-
çekleştinldi
SEK'ın aralannda Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgest'ndekı 13 ışlermesinın de bulunduğu toplam
23 tesisının satışıyla başlayan özelleştirme çalışma-
lan. EBK'nın 12 kombınasının satışıyla sürdü.
ÖYK geçen av da Adıyaman Çımento. Köyteks,
Köytaş ve Denız Naklıyat"a an 3 tankerin. dün de Sü-
merbank'ın satışını onayladı. Kümaş'ın satışlarina
ilişkın karar da onaylanmak üzere Özelleştirme Yük-
sek Kurulu'na göndenldı.
ÖYK, ışletmelenn yanı sıra, Sümer Holding'e ait
3. EBK"\e ait 4 arsa ile Turban'a ait Çeşme Otelf nin
satı^ karannı verdi. Özelleştirme çalışmalan çerçe-
vesınde, Türkı>e Gemi Sanayü'ne an, Pendik, Ha-
liç. Camıaltı ve Alabey tersaneleri ile Pendik Motor
Fabrikası ve Ereğlı Demır-Çelık Fabrikası için öne-
ri verenalıcılarlapazarlıkgöruşmeleri sürdürülüyor.
dış borçlannı ustlenmek ıstememe-
'cri üzenne akla geldiğini belirtti-
ler.
Yetkililer. bu büyüklükteki dış
borçlan hıçbır alıcı firmamn üst-
lenmek istemeyecegine dikkat çe-
kerken şu değerlendirmevı yaptı-
lar: "Bu borçlann tümünü Hazi-
ne'nin de üsrknmesi olanaksız. An-
cak bir kısmını üstknebiliriz, ki bu
da çok viiksek bir rakam. Zaten.
tüm satüan KİT'krin içborçlannı,
işcüerin kıdem ve ihbar tazminat-
lannı devletflstlenKor.Bir de bun-
lara dışborçlar ekknirse, özeAeştir-
menin ne anlanu kalır."
Yetkililer. satışa çıkanlan
KÎT'lenn Hazine garantili dışborç-
lanmn. alıcılarla devlet tarafindan
nasıl paylaşılacağını, hangı yön-
temle yükümlülüklenn ödenmesi-
nin garanti altına alınacağının be-
lirlenmesi için bir tngilız fırmadan
damşmanlık hizmetı aldıklannı be-
lirttıîer. tngilız firmanm. çahşma-
lanna geçen ay başladığım anlatan
yetkililer, Petrol Ofısı. rafîneriler.
Petkim. PTTnin T'si, Erdemir gi-
bı büyük KlT'lenn satış sürecimn.
çahşmalar tamamlanıncaya kadar
askıya alındıgını da vurguladılar.
Erdemır için mart aymda açılan
ihalede önenler, mayıs ayında alın-
mış ve ilk pazarlık görüşmeleri
başlatılmıştı. Yetkililer, alıcı firma-
lann, kurumun 350 milyon dolara
ulaşan dışborçlann tümünü üstlen-
mek istememelen üzerine, pazarlık
görüşmelerinm askıya alındıgını
bildirdıler.
Ekonomi bürokrasisi, hazırlıklann tamamlandığı ve sorun çıkmayacağı görüşünde
Gümrük birliği için son dönemeç
BENCE
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 6 marrta ımzala-
nan gümrük birliği anlaşma-
sıyla belirlenen süreç hızla
ilerlerken, A\Tupa Birliği ile
ıhşkıler ekonomi gündemı-
nın yine ilk sırasına oturuyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar
Bırhğı (TOBB) ile Türktye
Avrupa Topluluğu Derne-
ğı'nin ortaklaşa düzenledığı
"Gümrük Birliğine Doğ-
ru" konulu panelde. ekono-
mi bürokrasisi gereklı hazır-
lıklann büyük oranda ta-
mamlandığını ve gümrük
bırlığının gerçekleşmesının
önünde bir engel bulunmadı-
gını dile getırdi.
Toplantmın açıhşında ko-
nuşan ekonomıden sorumlu
Devlet Bakanı Aykon Do-
ğan, gümrük birliğının, Tür-
kive'deki ekonomik, si>asal
ve yarnsal değışimlen hizlan-
dıracağını ifade etti. 1 Ocak
19%'tan itibaren gerek ser-
maye pıyasalan gerek mal pı-
yasalan bakımındandaha de-
ğışik bir talep ve arz piyasa-
smın gündeme geleceğinı
kaydeden Doğan, önümüz-
deki dönemde en büyük me-
selenm de rekabet ve ıletişim
olacağını, 400-500 mıiyon-
luk bir piyasa ile karşı karşı-
ya kalmacağını belirtti.
Avkon Doğan, "AB'a gö-
re 1995 yılında Koalisjon
Hükümeti'nin gösterdiği
istikrarlı tutum olumludur.
Siyasi konjonktür olumlu-
dur. Buçerçevedesiyasive
stratejik tercihler daima
gümrük birliği >önünde ol-
muştur" dedı
Önemli yasalar çıktı~
Gümrükbtrlığının altyapı-
sının oluşturulması konusun-
da geçen dönemde TB-
MM'den önemli yasalar çık-
tığını anımsatan Aykon Do-
ğan. "Yeni yasama döne-
minde Gümrük Kanunu,
KHK'ler ile yapılamayan
mevzuat defişiklikleri ka-
nunlarla düzenlenerek
gümrük birliğine yönelik
uyum yasalarının gerçek-
leştirilmesi sağlanacaktır.
Kayıt dışı ekonomi ve mali
alanda önemli düzenleme-
ler yapılacaktır" dedı.
Devlet Bakanı Doğan, iç
ekonomik gelışmelere deği-
Gümrük Birliğjne Dofru* panelinde ekonomi bürokrasisi bir arwa geWL
nirkende. toptan eşva fıvat- nndaki yüzde 12.5'lük bü- maları ve kamu gelirleri-
olduğunularının Ağustos ayında 2.9
oranında artış göstermesi-
nin. beklentilerin üzerinde
bir değer olarak hükümetin
karşısına geldiğini belirtti.
Doğan, fiyat hareketlerinın
temelinde. "kamu fınans-
man dengesi, AB ülkelerin-
den yapılan ithalatın bu ül-
kelerdeki büyümeden do-
layı pahalıya gelmesi. Ni-
san-Mavıs-Haziran avla-
yüme, parasal genişleme.
dovi/in belli bir düzeyde
tutulması ve emisyon haci-
mindeki artışın" yattığını
ve enflasyonu artıncı yönde
etki yaptığını anlattı.
Doğan. parasal politikala-
nn, fiyat hareketlerini dız-
ginleme bakımından yeterlı
olmadı|ım belirterek, önü-
müzdekı günlerin en önem-
li sorununun. "kamu harca-
nîn" artınlması
vurguladı.
Başbakan Başdanışmanı
AB Koordinatörü Büyükelçı
AliTigrel. "Türkiye bürok-
rasisi, gümrük biriiğinin
başarıyla y iirütülmcsi için
ekonomik anlamdaki re-
formlann çok önemli bir
bölümünü tamamlamışnr"
dedı.
Tigrel, parlamenterlerm.
gümrük bırlığı konusunda
Türkiye ile ABın bütünleş-
mesını sağlayacak siyasi re-
formlan. tartışmaya gerek
bırakmadan sonuçlandırma-
sı umudunda olduğunu söy-
ledi. Konuşmasınınbir bölü-
münü AB ile gümrük birliği
sürecınde şimdıye kadar ya-
pılan çahşmalara ayıran Tig-
rel, şunlan kaydettı:
"Memnuntyetle söyleye-
bilirim ki. Türk bürokrasi-
si, ekonomik alanda kap-
samlı bir yapısal degişikli-
ğe yolaçacak önemli re-
formlan gerçekleştirme
konusunda. üzerine düşen
görevin çok önemli bir bö-
lümünü tamamlamış du-
rumdadır. Bugüne kadar
farkh platformlarda gö-
rüştüğümüz Avrupa Birliği
yetkilileri de, bu görüşte ol-
duklannı bildirmişlerdir."
Toplu KonutFonu'nda son
yüzde 60'lık ındmmın 1995
yılı sonunda gerçekleştiril-
mesinin planlandığım belir-
ten Tigrel, AB'nın ticaretpo-
litikası araçlanna uyum ko-
nusundaki çalışmaİann ise
tamamlandığını belirtti.
Otelcilerden Çiller'deki kararnameye politik savunma:
Erez giiciinübize kuHansın
Ekonomi Senisi - Otelcilik sektörüne
kamu kurumu niteliği kazandıracak Türki-
ye Otelcıler Birliği Yasası'nın imzalanma-
sına 7 günlük sürekalması, turizm sektörün-
de tedirginlikyarattı. Uluslararası Otelciler
Birlığj'ne üye olarak dünya platformunda
etkin biçimde temsil edilmeleri için hükmi
şahsiyet kazanmalan gerektiğıni söyleyen
otelciler. Türkiye Odalar ve Borsalar Birli-
ği (TOBB) meslek komiteleri içerisinde
yer almalannın yeterli olmadıgını. bu ne-
denle kanun hükmünde karamame sayesin-
de verilecek yetki ile ayn bir çatı altında ör-
gütlenmek istediklerini belirttiler.
Başbakan Tansu Çiller'in imzası için 7
günlük sürenin kalması nedeniyle uyan
amaçlı bir basın toplantısı düzenleyen otel-
cilere, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği.
Türkiye Turizm Yatınmcılan Demeği ve
DenizTicaret Odası gibı kuruluşlann da ka-
tılarak destek verdikleri görüldü. Toplantı-
da TOBB'nin ayn bir örgütlenmeye soğuk
bakmasını anlamsız bulduklannı ıfade eden
Türkiye Turistik Otelciler ve Işletmeciler
Birliği (TÜRTOB) Başkanı AM Gürett. tu-
rizmin hızlı ve dinamik yapıst nedeniyle
TOBB içerisinde yer almakla lobi oluştur-
ma, genç otellerin tanıtılarakhakettikleri fi-
yattan satılması gibi önemli fonksiyonlan
yerine getiremediğini. bu nedenle otelciler
olarak ayn bir örgütlenmeye ihtiyaç duy-
duklannı söyledi.
Güreli. TOBB'nin yasaya karşı çıkması
konusunda ise " Problem yanlış algılama-
dan ortaya çıkıyor. TOBB'nin ve başka-
nınm güç olduğunu kabul ediyorsak. sck-
törün bir kesiıni olarak niye kendi yanı-
mızda gormek isteroeyelim" dedi.
Pamukta sıkuıtılı sezon
YUSUFÖZKAN
ANKARA - Çukurova, Antalya ve Ege
bölgesinde pamuk alım sezonu sorunlarla
başladı. Pamuk alımı yapan üretici birlik-
leri ANTBİRLİK. ÇÜK.OBtRLtK ve TA-
RİS yetkilileri. en büyük sorunlannın na-
kit sıkmtısı olduğunu belirterek, pamukta
2 yıl önce uygulanan prim sistemine geri
dönültnesinı, ucuzkredi olanaklan-
nın yaratılmasını ve pamuk dışsatı-
mında uygulanan 60 sentlik fonun
kaldinlmasmı istediler.
Antalya Pamuk Tanm Satış Ko-
operatıfleri Birliği (ANTBİRLİK)
Genel Müdürü Malik Günal, yeni
altm sezonunda birliklerin en bü-
yük svkıntısının, teslim alınan ürünün fı-
nansmanı olduğunu kaydederek. birlikle-
rin pamuk ve ürünlerinin dışahmımn ser-
best bırakılması sonucu nakit sıkmtısı çek-
tiğinı bildırdi. Birliklerin, satışlannson de-
rece düşmesi nedeniyle deposundaki malı
paraya çeviremediğini vurgulayan Günal,
"Bugün ülkemizde uygulanmakta oian pa-
muk ve ürünlerinin serbestçe ithal edüme-
si ve bundan KDV dahi alınmaması politi-
kasu son dereceyanlış ve uhısal olmayan bir
politakadır.Tekstil sanayinin 6 a>lık pamuk
ve iptik ihtiyacı şimdiden ithal yoluyla kar-
şüanmıştır. Bu da yerti üreticinin yok edil-
mesi demektir" diye konuştu.
Türkiye "de tekstil sektörünün sonunun
getmemesi için dışahm rejiminin yeniden
gözden geçırlmesi gerektiğini de savunan
Günal."Türkiyeyerli ürrtkisini ınuüaka ko-
rumalıdır. Birkaç sanayicinin zengin olma-
sı uğruna bu ülkenin geleceğine haciz kon-
mamalıdır'"dedı.
ANTBİRLİKGenel Müdür Veki-
li Burhan işter de, alım sezonunda
devlet destegine gereksinim duy-
duklannı ifade ederek, bu yıl alına-
cak pamuk miktannm. geçen yıl al-
dıklanndan yüzde 60 daha fazla ol-
ması nedeniyle son derece zor du-
rumda kalacaklannı vurguladı.
ÇUKOBİRLİK Genel Müdürü Mustafa
Gökçedağ. sezon öncesinde birlik ve sek-
törün diğer temsilcileri ile bakanlık yetki-
Hlerinin yaptığı toplantıda, üretici bırlikle-
rininkesinlikle desteklenmesinin gereklıli-
ğtnin vurgulandığım belirterek, "Ancakşu
ana kadar hiçbir gçlişme olmadı, destekle-
me alamadık" dedı. Gökçedağ, bu yıl stok
yapmadan. aldıklan malı piyasada döndü-
rerek. üreticinin mağdur olmasını önleme-
ye çahşacaklannı da bildirdi.
İmalat sanayünde artış beklentisi
Özel sektör iyimser
ANKARA (ANKA) - Son
günlerde, parasal genişle-
meye dur diyerek talepteki
hızlı artışın önüne geçmeye
yönelik para politikalan
gündeme gelirken özel sek-
tör sanayicilerinin bu aya
ilişkin üretim programlan-
m, satışlarda bekledikleri
hızlı artışa dayalı olarak
yaptıklan belirlendi.
DtE tarafindan imalat sa-
nayii işyerlerinde yapılan
anketin sonuçlanna göre.
özel sektöre bu ayın tümün-
de, satışlannda ortalama
yüzde 10.9'luk bir artış bek-
liyor. Ait sektörler itibany-
la özellikle kimya sanayi-
inin satışlannm yüzde 20.4
artacağı tahmin ediliyor. Sa-
tış hacminin gıda sektörün-
de yüzde 15.5, metal eşya,
makine ve teçhizatimalatın-
da yüzde 11.9 büyümesi
beklenıyor. Söz konusu o-
ran, orman ürünleri için
yüzde 6.4, tekstil. giyim ve
deri sanayünde yüzde 6.1,
kâgıt ve kâğıt ürünlerinde
yüzde 2.4, taş ve topraga da-
yalı sanayide yüzde 1.8 dü-
zeyinde bulunuyor. Metal
ana sanayünde ise satışlann
yüzde 15.8 gerileyeceği tah-
min ediliyor.
Kamu kesimi imalat sa-
nayü ortalamasında satışlar-
da beklenen artış ise yüzde
3,7 ile özel sektörün çok al-
tında bulunuyor. Böylece,
imalat sanayiinin toplam sa-
tışlannda beklenen artış,
yüzde8.reiniyor.
Özel sektörde, gıdada
yüzde 12.7, metal eşya ma-
kine teçhizat ait sektöründe
yüzde 10.7, kimya sanayün-
de yüzde 7, orman ürünle-
rinde yüzde 5.2, tekstil, gi-
yim ve deri sanayünde yüz-
de 3.5, kâğıt ve kâğıt ürün-
leri ile taş ve toprağa dayalı
ürünlerde aynı oranda ol-
mak üzere yüzde 1.3 artış
öngörülüyor.
Kamu kesimi imalat sa-
nayünde hedeflenen üretim
artışı ise yüzde 3.2 olarak
belirlendi. Kamuda gıda ve
metal eşyada hızlı artışlar
beklenirken diğer ait sektör-
lerde öngörülen artışlar son
derece düşük kaldı.
HUZURU VE DİNAMİZMİ BİR ARADA,
MEVSİMLERE BAĞLl KALMADAN YAŞAMAK
İSTERSENİZ AFRODİT TATİL KÖYÜ'NDE BİR
MEKÂNINIZOLSUN1
AFRODtT TATİL KOYÛ'rün ALTlNOLUCta 'ınsar'a ve
dost tcsisSerindie, do^a ve tarıhle iç ıçe, her türlü
tenf ora sahip evlerde, yüksek oksıjen içeren tertemiz bir
hava soluyup, Ege'nın bu şirir yöresınde yaşama ayncaiığını
i\ı$d$& sûrctürmek, eter mısinız?
b/tt diyorsarnz, bizi hemen arayın!
TATİL KÖYÜ
Aymtılı &1I9İ lçn:
TEL 026e. 376 53 ÖO/3 FAKS: 0.266. 376 52 22
- BAUK.ESİR
İZZETTtN ONDER
12 Eylül Günahı
12 Eylül, 24 Ocak karanartnın bastıncı ayağtnı oluş-
turmaktadır. Bu iki tarih, 1980 politikalan olarak anı-
lan politikalar paketinin ayakları ve başlangıctdır.
1980 politikalarının uygulanabilmesi için iki nedene
bağlt olarak fiziksel bastırma gerekli idi. Bunlardan
birincisi, bu politikalann toplumun tümünden değil,
fakat büyük bir kesiminden ciddi özveri istemeşi,
ikincist ise sermaye azınlığının söz konusu özveriyi
toplumun çoğunluğuna kabul ettirebilecek hâkim
ıdeoloji yapısına henüz ulaşmamış bulunmasıdır.
1980 politikalan döviz sorununu iki yoldan aşma-
ya çalıştı. Bunlardan birincisi dış ticaret, yani thraca-
tın artınlması, ikincisi ise dış borçlanmadır. Ancak
uzun süre ithal ikameci ve korumacı uygulamalar al-
tında, iç ekonomıye dönük ve verimsiz sanayi yapı-
sının ihracata yönlendirilmesi, ücret bastırmalan ve
yoğun teşvik önlemleri ile olası görüldü. Teşvik ön-
lemleri arasında degeriendirilmtş döviz kuru, vergi ay-
ncalığ) ve iç piyasanın bastınlmast gibi araçlar kulla-
nıldı. Ücret bastırmalan ile beraber uygulanan tüm
bu araçlar, ekonomide göreli fiyat yapısının iradi ve
zoria degiştirilmesı anlamına gelmektedir. Bu araç-
lar kamu kesimine sağlıklı gelir sağlama yotlannı tı-
karken, kamu harcamalannın da arzulanan boyutta
kısılmasını engelltyordu. Böylece, giderek artan ka-
mu açıklan oluşmaya başladı. Kamu açıklannı gün-
deme getiren bu süreç, moneterist uygulamalann
birinci belirgin sonucudur. Aşın derecede borçlanma-
ya başlayan kamu kesimi, faizler ve fıyatlar genel dü-
zeyi üzerinde geriletilemez bir baskı oluşturdu. Mo-
neterist uygulamalar, bu birinci aşamada, hem ka-
mu gelirierini görece kısarak, hem de kamu harca-
malan içinde faiz yükünü artırarak kamu kesimini
çökerttı ve daha da ilgincı, bu süreci, kendi kendini
besler bir mekanizmaya bağladı. Türkiye'de bu sü-
reç, 1980'lerin ilk yansmda devreye girmiştir.
Ücretlerin ve genelde iç ekonominin baskt altında
tutulması geregi, fiili baskı yöntemini gündeme ge-
tirdi. Çünkü bu baskı, halkın çoguntuğunun yaranna
olmadığı gibi, bir avuç azınlığa da önemli ayncalık-
tar getiriyordu. Eğer bu politikalar, mucitleri tarafin-
dan safça uygulandı ise, tüm ülkenin kalkınması,
kendisine ydgun kaynak aktarımı yapılmış olan bir
avuç insana ya da ajana ihale edilmiş oluyordu. Yok
eger bu yorum yanlış ise, 0 zaman bu politikalann
ve kurulan baskının hesabının verilmesi gerekmek-
tedir. Böyle bir hesabın birinci derecede şorumlusu,
nihai olarak kaynaklan eline geçirenler, ikinci dere-
cede şorumlusu ise buna alet olanlardır.
Böyle bir tarihsel sorgulama kaçınılmazdır. Zira,
tüm bu bastırma ve kaynak kaydırmalan sonucun-
datasarruf ve yatınmlar arzulanan boyutlara çıkma-
dığı gibi, ihracat da sağlıklı bir rampaya oturtulama-
dı. Bunun nedeni sadece plansız bir günlük ekono-
mi uyglaması olmayıp, moneterizmin ikina çökerti-
ci mekanızmasının devreye girmiş olmasıdır. Yükse-
len faizler, sermayeyi reel üretici yatırımlardan fınan-
sal alana çekmeye başladı. Böylece fıili üretim, ol-
ması gereken hızda artınlamadı ve toplumsal talebe
cevapveremedi.
Böyle bir yaklaşımla 12 Eylül'ün gerekçesine bak-
tığımızda, bundan iki önemli sonuç çıkarabiliriz. Bun-
lardan birincisi, 12 Eylül uygulamasmm anti-demok-
ratik olduğudur. Çünkü bu uygulama, ekonomik yü-
kün toplumun geniş bir kesimine yıkılmasında ve u-
fak bir azınlığın bu yük dşında tutulmasında ve hat-
ta bu gelişmelerden yarar sağlamasında bir araç rc-
iü oynamıştır. Oysa, bu yükün toplumda daha adil
dağılması gerekiyor idı. İkincisi, 12 Eylül, 1980 ope-
rasyonunda, savunulduğu gibi, serbest piyasa eko-
nomisi araçlannın kullanılmadığının en belirgin kanı-
tıdır. Ücretlerin bastınldıgı, döviz kurunun önce yük-
sek, sonralan düşük tutulduğu, özel sermayeye kre-
di musluklannın cömertçe açıldığı, faiz haddinin ya-
pay piyasa güçleri ile saptandığı bir ekonomiye ser-
best piyasa ekonomisi denemez. O zaman bu uy-
gulamaya bu ad takıldı. Bu da bir ideoloji idi, ziratürn
bu işlemleri gizlemek ve meşrulaştırmak gerekiyor i-
di.
Tüm bu çabalarla, dış ödemeler, işsizlik, yatınm,
eğitim, sağlık gibi temel sorunlar çözülmüş olsa idi,
sadece mülkiyet kaydırmasının hesabı sorulur idi.
Oysa tüm bu kanamalara karşın bu temel hedeflere
de ulaşılamadığına göre hesabı verilmesi gereken
konu, salt mülkiyet kaydınlması sorununu aşıp, bel-
ki de emanet edılen kaynakların hesabının verilme-
si ve hatta belki de iadesi sorunlannı kapsamaktadır.
Dış Ticaret bürokratlanndan
ithalat izinleri savunması:
Itlıakıt kararlan
hiikiinıete ait
• Özellikle kırmızı ye beyaz et ithalatma
verilen izinler, üreticiler tarafindan tepki
gönirken, Dış Ticaret bürokratlan ithalat
ızninin tamamen hükümete ait olduğunu
savunurken, bazı tanm ürünlerinde aestekleme
sisteminin değişmesi gerektiğini söylediler.
Ekonomi Servisi-Son günlerde ithal gıdalann listesi gi-
derek kabanrken, bürokratlar bu konudâ sorumluğu hükü-
meteyıkıyorlar. Dış Ticaretbürokratlan. ithalatın hüküme-
tin aldıgı bir karar olduğunu belirterek, "Tarımsal sektör-
krin ithalat politikalan ile yönlendirilmesi söz konusu
de«l" dediler.
fstanbul Sanayi Odası ve Dış Ticaret Müsteşarh|t tara-
findan ortaklaşa düzenlenen "Gümrük Birtiği ve Türk Gı-
da Sanjyn" konulu seminer, dün tstanbul Sanayi Odası
Meclis Salonu'ndayapıldı.Seminere konuşmacı olarak ka-
ülan Dış Ticaret Müsteşarhğı ithalat Genel Müdürü Şük-
ranYazuaveDış
AB'ye ihracatı kısıtlayan unsurlarTicaret Müste-
şarlıgı AT Koor-
dinasyon Genel
MüdürüReyhan
Atmaca. gıda ve
tanm ürünleri-
nin gümrük bir-
iiğinin sektör
üzerindeki muh-
temel etkileri ve
AB ile mevzuat
uyumu çalışma-
lan hakkında
bilgiler verdiler.
İthalat Genel
Müdürü Ş.ükran Yazıcı, tanm ve gıda sektörlerinin ithalat
pohtikalanyla yönlendirilmesinin söz konusu olmadıgını
belirterek, ithalat konusunun bir hükümet politikası oldu-
ğunu söyledi. Et ithalatma, ithalat ihtiyacının ortaya çık-
ması ve hükümetin bu konuda talimat vermesiyle karar ve-
rildiğinı kaydeden Yazıcı, gümrük birliği öncesi özellikle
ara ürünlerdeki destekleme sisteminin de ürün bazmda de-
ğişmesi gerektiğini vurguladı.
Reyhan Atmaca ise, tanmdayaşanan fmansman sorunun
tam üyelikle aşılacağını belirterek, üyelikle birlikte geçile-
cek ortak tanm politikasıyla sektörün rahatlayacağını söy-
ledi. Atmaca, Avrupa"nin Türkiye'yi bir rakip olarak de-
ğil, partner olarak görmeye başladığım kaydederek. gıda
sanayicilerinden gümrükbirliğine sahipçıkmalanm istedi.
Ürün cinsi
Fmdık, kayısı ve
süt ürunleri
Domates salçası
Et ve et ürünleri bazı
süt ürünleri, su
ürünleri meyve ve
sebze ürunleri
Iştenmiş tanm
ürünleri
KısrUama
nedeni
Tarhve
kontenian
Kota
Teknik
engeller
Gümrük
vergisi ve
diğer vergiter