20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9EYLÜL1994CUMA HABERLER 'TûPkiye sabotajlarta karşı karşıya' • AYDIN (AA)- Aydın'da 3 gündür incelemelerde bulunan tçişleri Bakanı Nahit Menteşe "Türkiye birtakım sabotajlar karşısındadır" dedi. Nazilli ilçesinde dün l nolu sağlık ocağını hizmete açan Menteşe burada yaptığı konuşmada şöyle dedi: "Diyeceksiniz ki, Türkiye'de bazı hadiseler oluyor. Apo'nun talimatı öyle zaten.'Vur-kaç eylemlerinde bulununuz' diyor. Yani 'Oraya buraya bomba bırakınız' diyor. Masum vatandaşlanmızın üzerine 3-5 kişilik güçler göndermek suretiyle onlan yok ediyor" İstanbul üniversitesine de bomba konulduğunu ancak güvenlik güçlerine durumun gecikmeli bildirildiğini anlatan Menteşe "Demekki kalleşçe bir takım sabotajlar karşısındayız. Ama bizim birlik ve beraberliğimizi bozamayacaklar" diye konuştu. Çocuklap anneden AIDS kapmayacak •Çeviri Servisi- AIDS tedavisinde kullanılan AZT adlı ilaç, AlDS'li annelerden bebeklarine HIV geçme olasılığını büyük ölçüde azaltıyor. AIDS konusunda araştırmalanru sürdüren uzmanlar, HIV taşıyıası hamile kadınlara AZT verilmesi doğrultusunda Ingıliz Sağlık BakanlığVna onay için baskı yapıyor. Londra Çocuk Sağlığı Enstitüsü'nden Mane-Louıse Newell, araştırmacılann 2500 ile 3000 gönüllüye ihüyacı olduğunu belirtiyor. 'Mücadelemiz yasal zeminde' •ANKARA (ANKA) - SHP Gençlik Komisyonlan Genel Başkanı Levent Eyipişiren, SHP'li gençlik olarak mücadelelerini yasal zeminde sürdüreceklerini belirterek kışkırtmalara aynı yöntemlerle yarut vermeyeceklerini bildirdi. Eyipişiren, Güneydoğu'da gençliği sindirme hareketlerinin, sol partilerin meydanı radikal sağ örgütlenmelere bırakmasından kaynaklandığıru vurguladı. Eyipişiren, Diyarbakır tl Gençlik Komisyonu Başkanı Servet Aslan ve Yönetim Kurulu üyesi Şahabettin Latifeci'nin öldürülmesi ile ilgili bir açıklama yaparak bu ölümlerin bugüne kadar bölgeye ilişkin tespitlerin ağır birer kanıtı olduğunu kaydetti. İzmip'in kurtuluşu • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- İzmir'ın kurtuluşunun 72. yıldönümü bugün düzenlenecek törenlerle kutlanacak. Sabah Kadifekale'den top atışlanyla başlayacak kurtuluş törenleri, saat 08.45'te Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasıyla sürecek. Trafik kazaları: 15ÖIÖ • Haber Merkezi - Artvin'in Şavşat ilçesinde bir kamyonun uçuruma yuvarlanması sonucu meydana gelen trafik kazasında 8 kişi öldü, 8 kişi yaralandı. Yurdundiğer yerlerinde dün meydana gelen trafik kazalannda da 7 kişi yaşamını yitirdi. Bçfoeyincan guvenltği • ANKARA (ANKA) - Demokrat Parti Genel Başkanı Aydm Menderes, Azerbaycaneski Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey'e yönelik tehditlerin yoğunlaştığını belirterek hükümeti Elçibey'incan güvenliğini sağlamak için harekete geçmeye çağırdı. Hak-İş'i ziyaret eden Yılmaz, sendikalann eylemlerine destek vereceğini bildirdi ANAP'tanişçiyedestek Slvil sıkıyönetim Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik hükümetin yanı sıra Türk-İş'i de eleştirdi ve 'Ülke, apoletsizlerin elinde sivil sıkıyönetimle yönetilir halegeldi' dedi. Seçimortamı Yılmaz, Türkiye'nin fıilen erken seçim ortamına girdiğini belirterek sorunlann ancak güçlü hükümetlerle çözümlenebileceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP, hükümetle gide- rek arası bozulan işçi kesimiyle iktidarlan döneminde yitirdıği dostluğu yeniden kazanmak arayışını yoğunlaştırdı. ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz, Türk-İş'ten sonra dün de Hak- İş'i ziyaret etti ve işçilerin hak aramak için yapacaklan her türlü eyleme destek verecekleri- ni yineledi. Yılmaz, "İşçinin sabrı taşma noktasına geldi" de- di. Hak-lş Genel Başkanı Neca- ti Çelik ise hükümetin yanı sıra ağır biçimde eleştirdiği Türk-lş yönetimini tıükumetle danışıklı dövûş' yapmakla suçladı. "Me- zarlıklar kendisini vazgeçümez sananlarla doludur" sözünü anı- msatan Çelik, "Sabruı da sonu vardır. Bu bükümet kendisini al- ternatifsiz sanmasın" dedi. Hükümete güven yok Mesut Yılmaz, ANAP Sos- yal Ilişkiler Başkanı Burhan Ka- ra'yla birlikte ziyaret ettiği Hak-tş'te, Türkiye'nin tüm işçi ve işveren kesimlerini temsil eden üç işçi ve bir işveren konfe- derasyonunun hükümete gü- ven duyulmadığı ve tek çıkış yolunun erken seçim olduğunu savunan deklarasyonunu memnunlukla karşıladıklannı bildirdi. İşçi ve işveren örgütle- rinin, Türkiye'nin 'ağır sorun- lardan kurtulmasının erken seçi- me bağiı oktuğu' görüşünde bu- ANAP lideri Yılmaz, Türk-İş'ten sonra dün de Hak-İş'i ziyaret etti. luştuğuna dıkkat çeken Yılmaz, "Türkiye fiilen erken seçim ortamına girmiştir. So- runlar ancak güçlü >e kararlı bir hükümetle çözülür. Türkiye'nin en büyük şanssızltgı, bu kadar ağır koşullara bu kadar zayıf bir hükümetle vakalanmış olması- dır" diye konuştu. Tüm olum- suzluklara karşın Türk-lş ve Hak-İş'in yasalara saygılı tu- tumlannı sürdürdüklerini, an- cak işçinin sabnnın taşma nok- tasına geldiğini söyleyen Yıl- maz, 'ANAP olarak yapacakla- n her türlü eyleme, her türlü des- teği vereceğiz. Eylemler tabii ki hukuk çerçevesinde obnalı. Ama hükümet bizzat kendisi hukuk düzenini bozacak, işçileri ya- sadışı eyleme zorlayacak sonım- suz bir rurum içinde' dedi. 'Uzlaşmadan yanayız' Hak-lş Genel Başkanı Neca- ti Çelik de, işçi ve işveren kesim- lerinin uzlaşma arayışında ol- duklannı, ancak hükümetin bundan yararlanmayarak Tür- kiye'yi 'Ben yaptım, oldu' man- tığıyla yönetmeye çahşüğını söyledi. Hükümetin, programındaki vaatlerin tümünün tersini yapüğıru ve işçi-işveren kesim- lerini yok saydığını savunan Çelik, " Bugüne kadar Ko- nuşan Türkiye', "demokratik- leşme' denildi, coplanan Türkiye oldu. Sendikacılar, vazarlar ce- zaevlerinde. 'Bugün sıra hangi- mızde' diye düşünüyoruz. Sivil- leşme iddialan yerini, sivil sıkı- yönetüne bıraktı. Ülke, apolet- sizlerin elinde sivil sıkıyönetimle yönetilir hale geldi" diye konuş- tu. "Bu hükümetten umııt kesfl- miştir" diyen Çelik şöyle ko- nuştu: "Toplum rahatiatıbnaz- sa, çok üzücü olaylar olabilir. Sabrın da sonu >ardır. Eğer ba- şaramıyorlarsa ülkeyi seçenek- siz bırakmaya iktidann da hakkı yoktur. Bu hükümet, kendisini alternatifsiz sanmamalıdır. Al- ternatifı vardır. 'Mezarlıklar kendilerini vazgeçümez sanan- larla doludur' diye bir söz var- dır. Kimseye mezar temenni et- miyorum, ama çözümü erken se- çimde görüyoruz." Türk-İş yöetimini ağır biçim- de eleştiren Çelik, Yıîmaz'dan özür dileyen Türk-lş Başkanı Meral'in kendi üyesi işçilerce yuhalanmasına gönderme ya- parak "özür dilemek de bir er- demdir. Ama adım atılmau. Yoksa basılırsmız, yuhalanırsı- nız" dedi. Yılmaz dün daha önce de Genelkurmay Başkanı Orgene- ral İsmail Hakkı Karadayı'yı makamında ziyaret etti. Yıl- maz'ın Orgeneral Karadayı'ya Genelkurmay BaşkanlığYna atanması dolayısıyla nezaket ziyaretinde bulunduğu belirtil- di. Doğan: Demiralsiyasetegirsin DEP'li Doğan, Demirarın, MHP'ye gireceği yönündeki haberleri anımsatarak,4 Kürt halkını buraya oturtarak politika yapamaz' dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hakkında "vatana ihanet" suçlamasıyla açtlan davada Ankara DGM'de idam istemıyle yargılanan eski Şırnak Miiletvekili Orhan Doğan, DGM Başsavası Nusret DeaaraTın, MHP'den poiitikaya gireceği yönünde Cuntfmriyet'te yayımlanan haber-yorumu anımsatarak, "Denûrai eibettepotitikayaptaaiı,amabizBn şahsmBzdâ Kürthalkmıbaraya oturtarak politika yapamaz" dedi. Davanın önceki gün yapılan duruşmasmda. DGM Başsavası Demiral'a yönelik eleştirilerini sürdüren Orhan Doğan, olağanüstü dönemierde görev yapan bazı sava ve yargıçjara, daha sonra milktvekili oiarak pariamentoya girdiğini, Demiral'm, MHFden poiitikaya gireceği yönündeki haberi bu nedenle sürpriz olarak değerlendirmediğini belirtti. Son olarak 12 Mart döneminin ünlü askeri savctsı BakiTuğ'un, DYPmilktvekili olarak parlamentoda bulunduğunu kaydeden Doğan, "Sayın Demiral da eibette politika yapmalı, ama bizim şahsnmzda potitika yapamaz" dedi. Demirafın, Devlet Güvenlik Mahkemesrni Istiklal Mahkemesi yapmak istediğini savunan Doğan, "İManamedeki,"Kurtuluş Savaşı'nda kania çizilen Misak-ı Milh sınırlan, bu iddianame ile yeniden korunmuştur' sözû, tstiklal mahkemelerinde açılan davalarm j d d i j t n a n u ü a n d M i a l m m ı ş t ı r . S r k i tstiklal mahkemelerindeki kJdianameteri çok iyi inceiemiş" görüşünü dile getirdi. Demiral'ın, DGM'de tutuklanmalanndan önce, cezaevinde yerierini ayırttığını ileri süren Doğan, "Bîz cezaevine6 kişi gittiğunizde, 'Niye 6 kişi geldıniz' diye sordular. Biz de 'Hayırdır ne oldu?' dediğünizdc." Bize '3 kişilik yer ayırtılmışü' yanıftnı verdikr" dedi. Doğan, DGM'nin, kendileri için vereceği karar ne yönde ohırsa olsun "göigeir' olacağmı da savunarak. "Beni tahliye etseniz de etmeseniz de vereceğiniz karar gölgeli olacaktır" savmda bulundu. Doğan'm bu sözleri, sava Nuh Mete YakseTi sinirlendirdi; Yüksel, mahkeme başkanı Muammer Ünsoy'a dönerek "Hakarete varıyor" diye müdahaleetti. CHP'nin71.yılı Baykal Ecevitve SHP'yesert ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, son günlerde tartışma konusu olan "ulu- salcı sol-evrensel sol" aynmını doğru bulmadığını. "CHP, hem ulusalcıdır, hem de evren- selliği savunur" görüşünü dile getirdi. Solun güçlü bir parti- ye gereksinimi olduğunu ve kişisel çıkışlarla sorunun çö- zülemeyeceğini vurgulayan Baykal, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'i de isim verme- den eleştirdi. Baykal, "Taküın peşime sizi kurtarayım an- layişunn, sosv al demokrasiyle, solcuiukla ilgisi yoktur" dedi. SHP'deki çözülmeyi, ise 3 yıl önce bu partinin en güçlü ol- duğu dönemde fark ettiklerini ve o zamanki yöneticileri uyardıklannı vurgulayan Baykal. "SHP'nin şimdi geldi- ği duruma bakuı, dün> ada hiç- bir siyasal partinin yaşamadığı bir serirvendir" dedi. CHP, kuruluşunu 71. yıldönümünü bugün ülke çapında düzenle- nen etkinliklerle kutlayacak. CHP'nin, demokrasinin iş- lemesi, laiklik ilkesinın ko- runması gjbi temel sorunlar- daki "görevini tamamla- madığuıı" ifade eden Baykal, "Nasıl Atatürk'ün, Kuvayı Milliye'nin, Kurtuluş Savaşı'm başlatanların görevi hala bit- memişse, CHPnin de daha ya- pacağı çok görev vardır" dedi. Ankara RP'libaşkan anıtyıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Büyükşehir Belediye'sinin RP'li Başkanı Melih Gökçek'ten sonra, yine RP'li Sincan Belediye Baş- kanı Bekir Yıldız da sanata birdarbevurdu. Sincan Belediyesi, yörede oturan Bulgar göçmeni yurt- taşlann bahçelerinde yetiştir- dikleri laleler ile sanayi site- sinden esinlenerek yapılan ve Sincan'ın simgesi haline gelen "Lale Anıtı"nın yıkımı için daha önce aldığı karan dün uyguladı. Sincan'da Fatih girişinde yer alan Lale Anıtı, dün Sin- can Belediyesi ekiplerince yıkıldı. Yıkımın, anıt üzerin- deki lale va ağaç fıgürünün "orak-çekiç"e benzemesi ne- deniyle gerçekleştirildiğini söyleyen yurttaşlar, "Yapüa- cak onca hizmet varken heykel yıkunıyla niye uğraşıyoriar" diyerek tepkilerini dile getirir- ken, anıtın yerine Fatih'in tuğrasmın dikılmek istendiği- ni söylediler. Anıtın açılışı, 1990 yıhnda CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal tarafından yapılmıştı. CMUKiçineğitiıııbir zorunluluk. , . . „ , . .,^.^^.^,Twt kat yardımından yararlanması için çı- rosutarafındangörevlendirilenavukat- şikayetçiolmadığınadikkatçekiyor. 1 YAHYAKOÇOĞLU Arahk 1992'de dönemin Adalet Ba- kanı Seyfi Oktay'ın büyük çabalanyla çıkartılan Ceza Muhaİcemeleri Usulü Kanunu (CMUK), henüz beklenileni veremedi. Bu konuda en yoğun çabayı gösteren İstanbul Barosu, yasanuı ve- rimli bir biçimde uygulanması için CMUK Servisi oluşturdu. Gönüllü avukatlar Seda Akço, Aşkın Yaşar, Aynur Tuncel, Yddınm Karabe- yoğîu, Neslihan Toraman, Nilüfer Çelik- ler ve YıMmm Sayıta ile görevli 3 me- murdan oluşan servis, çalışma sistemini Istanbul'u bolgelere ayırarak yaratıyor. Bu bölgelerde nöbet çizelgesi hazırla- yan servis, karakollardan gelen her tür- lü avukat istemini nöbetçi avukatlara verilen cağn cihazlanyla günün 24 saa- tindekarşılıyor. Servisi oluşturan avukatlar, her zanlının hazırlık soruşturmasında avu- yardımından yararlanması için çı- kanİan CMUK'un 2 yıla yaklaşan uy- gulamasını, aksama- lan ve yararlannı şöy- le özetliyor: • Yasanın siyasi nedenlerle gözaltına alınanlara uygulan- maması çok büyük bir yanlışlık ve çifte standart. Suçun ne tür suç olduğuna po- lisin karar vermesi, polisin yargının yeri- ne geçmesi anlamına geliyor. • Yasanın yürür- lüğe girdiği 1992 Arahk ayından bugü- ne kadar İstanbul Ba- rosu, 11 bin 400 hazırlık soruşturmasına avukat gönder- di. Çocuk mahkemelerinde yapılan 5 bin 111 davanın tamamı, İstanbul Ba- tarafından görevlendirilen avukat- larca yürütüldü. • Hazırlık soruştur- masında görevli avukat- lar, zanlının darp veya şiddete maruz kalmasını gözlemledikleri anda, bunu baroya bildiriyor ve baro da bu olayı şıkayet konusu yapıyor ve izli- yor. Sadece son 1 ay için- de karakollarda gerçek- leştirilen 12 kötü muame- le olayı, İstanbul Barosu tarafından gerekli rapor- larla saptandı ve yasal başvuru gerçekleştirildi. Ancak işkence ve kötü muamele gören zanlılann çok daha fazla olduğunu belirten CMUK Servisi'- ndeki avukatlar, gözalonda tutulan zanlılann işkence görse dahi yeniden aynı davranışlara maruz kalmamak için şikayetçi olmadığına dikkat çekiyor. Bu saptamaya göre CMUK, işkenceyi ön- lemeye yetmedi. • Polıslerce gözaltına alınan ve yasal sürenin doldurulmasından sonra adli- yeye sevk edilen zanlılar, buradan ser- best bırakılsa dahi polıslerce 'Genel Bil- gi Toplama' (GBT) araştırması için ye- niden karakola götürülüyor. • Çocuklann yargılanmasındaki özel hükümler, polislerin yasayı bilme- meleri nedeniyle uygulanmıyor. • Gözaltına alınanlann ailesine ha- ber verilmesi zorunluluğu dikkate alınmıyor, avukat istemleri, 'Avukat is- temiyorum" yazılı bir tutanak imzalatı- larak yerine getirilmiyor. Çünkü insan- larda avukat yardımı bilinci oluşmadı. Yasa hükümlerinin açık olmasına karşın savalar ve mahkemeler yasanın ihlal edilmesine göz yumuyor. • Yasayla ilgili sorunlann tek çözü- mü, bu konuda polisin, avukatlann, savalann, hatta yargıçlann eğitilmesi. Polatel: Adliyederüşvetbitıııez "Adliyeterde meydana gelen ohjmsuzhıklan, diğer kamu kuruluşiannda olduğu gjbi sayarak bıtiremeyiz. Bu olumsuzhıklann en aza indirilmesi için öncelikle Adalet Bakanlığı'nın yapısındaki bozukluklann giderilmesi, bunlara neden olan anlayışın değişmesi gerektiğini savunuyoruz. Bize göre adliyelerdeîi olumsuzluklann birinci nedeni, ücret sistemindeki adaletsizliktir. öncelikle 4 kişilik bir ailenin mutfak giderinin 4 milyon 600 bin lira olduğu bir ülkede 4 milyon250binlirailedürüst birmemurçalıştınlmaz. Bunoktaçözümlenmeli, bükümet edenkr gerçeğe uygun politikalar bulmahdır. İkinci neden ise mahkeme kalemlerinde, kra dairelerindeki iş yüküdür. Istismara zemin hazıriayan baş olgu budur. Adalet Bakanlığı'nın saptadıgı verilere göre bir asliye ceza mahkemesinin bakacağı iş sayısı yılda 750, ağır ceza mahkemesinin ise 250 dosyadır. Gerçekte ise bir asliye ceza mahkemesi yılda 3 bin, ağırceza mahkemesi 500, bir icradairesi ise 15 bin dosyaya bakmaktadır. Yine bakanlık verilerine göre adliye personelinin sayısı, olması gerekenin dörtte biridir. Sorunlann çözümü, bu tablonun düzelühnesinden ibarettir." DGMyargısistemiııi zedeledi 1982 Anayasası'run 143'üncümaddesinedayamlarak 16Haziran 1983tarihinde çıkanlan 2845 sayılı kanunla kurulan Devlet Güvenlik Mahkemeleri, daha kuruluşundan itibaren yargı sistemini zedelemekleefcştirikii. DGM'ye karşı olanlar. halen 8 bölgede görev yapan 17 DGM'yi, kuruluş yasasında kullanılan "uzmaniık mahkemesi" tanımına uymadığını, varbkianyla hukuk devletinin "doğal yargjç" ilkesini ihlal ettiğini ileri sürüyorlar. DGM'lerin "özel mahkeme" niteliğinde olduğunu kaydeden hukukçular, DGM 'lerin uyguladığı "özel yargdama yöntemi" ile hakim ve sava atamalannda MiDi Savunma Bakanlığı'nın etkin olmasını, sıkıyönetim dönemlerine benzeterek DGM'lerin normal zamanda olağanüstü yargılama yapan mahkemeler olduğunu ileri sürüyor. DGM'lere yönelik eleştiriler, bu mahkemelerde görevli savalann görev anlayışlanndan da kaynaklanıyor. Ankara DGM Başsavası Nusret Demirarın kamuoyunda tepki toplayan davranışlan. yurtdışından gelen heyetlere karşı takındığı tavır, aynı zamanda Türkiye'nin dış itibannı da zor durumda bırakıyor. BffiBAKIMA SERVER TANtLLİ KP BayraktH1 Antık Turan DursunL Yaptığını, vaktiyle Avrupa'da Richard Simon'un yaptı- ğına benzetmişimdir hep. Bilmiyorum, daha önce de anlatmış mıydım? Batı'da, Descartes'm ve Splnoza'nın arkasından yepyeni rüzgârlar esmeye başlar ya, onlardan esinlenen araştı- rmacılar da çıkar ortaya. Bunlar arasında, Richard Si- mon'un apayrı bir yeri vardır. Gerçekten, Dekartçı bir rahip olan Richard Simon (1638-1712), Spinoza'nın eseriyle, 'Kutsal Kitap'taki sa- yısal veriler üzerinetartışmalardan pek etkilenir. 'Kutsal K/fap'taki her türlü güzellik ve ahlaksallık kaygısını bir yana bırakarak, metinlerin yorumunu, ilahiyattan ve me- tafizikten bağımsız, başlıbaşına bir bilim haline getirir. Ona göre, bu metinleri yorumlamak, bir filoloji, gramer ve tarihsel eleştiri işidir. Dev bir birikime dayanarak hepsini yapar bunların ve sonunda şu soruya yanıt verir: 'Kutsal Kitap'a, ilk biçimiyle bizedeğin ulaşan birTan- rı sözü olarak bakabilir miyiz? Hayır! Kanıtlarını söyler. Ne var ki, korkunc saldırılara uğrar: önemli olan, okuyucunun metinlerden edindiği ahlaksal ve dinsel yarardır, denir; daha başından beri 'Kilise'nm sahip çıktığı gelenek, metinden üstündür ve gramer de ilahiyatın önünde eğilmelidir, diyenler olur. Veyazdığı kitap mahkûmediliportadankaldırılır. Ne var ki, yapacağını yapmıştır Richard Simon. 18. yüzyılın 'Aydınianmacı' filozofları, bir yerde onun getirip yığdığı kanıtlara dayanarak, 'Kutsal Kitap'\ yer- den yere vuracak ve aklın önündeki göksel engelleri yı- kacaklardır. Vottaire, bunlardan biridir. Kuran söz konusu oldukta, Islam dünyasında benzer bir girişime rastlanmaz. Ya 'Mutezile' diyeceksiniz. Doğrudur, Kuran metninin, akla dayanan bir yorumuydu söz konusu olan; büyük, çok büyük bir hareketti. Ancak onun da, bir yerde Kuran'ın çerçevesinin dışına pektaş- mayan bir ilahiyatçı anlayış olduğunu unutmayınız. Hatırlatmaya gerek yok, onu bile yaşatmazlar! Asıl anlamıyla felsefe ise, başını bir duvardan ötekine çarpa çarpa yürüdü Müslüman dünyasında. Sırtını eski Yunan felsefesine -o da bir ölçüde!- dayasa da, onu ne- rede ve ne kadar aştığı ya da aşabildiğini sorup durmu- şumdur kendime hep. Şimdi 'Islamın uyanışı'diye adlandırılan, şeriatçılığın güdümündeki hareketlenişin içinde yer alanlara bakı- nız, Gazall döküntüleridir çoğu. Bir tek Ibn-i Rüşt çömezi gösterebilir misiniz? O Afganistanlı aydının, Nedim-ül Din Bammate'ın, 1959'da, bir gerçeği -pek çarpıcı biçimde- dile getiren şu sözjeri üzerinde çok düşünmüşümdür: "Islam, Batı'daki 'Reform'a benzer bir din devrimi; 18. yüzyıldaki 'Aydınlanma'ya benzer bir düşünce ve ahlak devrimi; 19. yüzyıl Avrupası'nın yaşadığına benzer bir iktisadi ve sosyal devrimi; bunların hepsini birden yap- mak zorundadır bugün." Ne var ki, Islam coğrafyasında, 19. yüzyıldan bu yana, başını Türkiye'nin ve -bir ölçüde- Mısır'ın çektiği bir 'Ay- dınlanma' hareketinin geliştiği de bir gerçek. En önde laiklik, cumhuriyeteilik ve demokrasi olmak üzere, fethe- dilmiş mevzileri vardır bu hareketin. Bugünkü şeriatçı- lık, işte bu mevzileri yıkmanınçırpınışı içindedir. Bana sorarsanız, düpedüz 'Aydmlanma' düşmanı bir harekettir bu! Dört yıl önce yitirdiğimiz Turan Dursun'u, Türkiye'de 'Aydmlanma hareketi'ri\n içinde ele almaktan daha doğ- ru bir şey olamaz. Akla ve bilime inanıyordu Turan Dur- sun; dine ve Kuran'a bakarken de ölçütleri onlar oldular; onlar olunca da, her şey değişti, başkalaştı... Din Bu' ile başlayan eylemi, ölümünden sonra da sü- rüyor: Kaynak Yayınlan'nın çıkardığı üç ciltlik 'Kuran Ansiklopedisi', elimizde bugün. Eski sakızları çiğneyen- ler, öteki kitaplarından olduğu gibi bundan da rahatsız olacaklardır. Yeni bir 'Mutez/Ve'nin temsilcisi midir Turan Dursun? Hayır! Apayrı bir dünyanın; daha ilerde, daha insanca, daha aydınlık bir dünyanın temsilcisi! Bunu, yaşarken kendisi de söylemiş, "Başka birdün- ya kurulsun istiyorum!" demişti. Köhnemiş bir dünyayı sürdürmek isteyenlerin kurduk- ları pusuda can verdi; yeni bir dünyanın kavgasını ya- panların ise bayraklarından biridir bugün. Elden düşmeyecek!.. Tunceli'de a er sehit PKK6korucuyukuvşıma dizdi, 21 kişiyikaçınh •Çukurca-Hakkari karayolunu kesen PKK'liler, 6 korucuyu kurşuna dizdi. Aynı saatlerde Köprülü-Çığh karayolunu da kesen teröristler 21 araa durdurarak kimlik kontrolü yaptı. Teröristler, 6 sivil aracı yaktıktan sonra aralannda köy korucusu, işadamı ve tüccarlann da bulunduğu toplam 21 kişiyi kaçırdı. Yurt Haberleri Servisi - Hakkari'nin Çukurca ilçesin- de yol kesip kimlik kontrolü yapan PKK'li teröristler, 6 köy korucusunu şehit ederken ara- lannda işadamlannın da bu- lunduğu 21 kişiyi kaçırdı. Tunceli'de de jandarma kara- kolunu basan teröristler 4 eri şehit etti. Çukurca-Hakkari karayo- lunun Köprülü Köyü Aslan- kapanı mevkiinde önceki gün 12.30 sıralannda 4 saat süreyle yol kesen PKK'liler, Nusret, Hurşit ve Kasnn Ediz ile Hacı Tekin ve kimlikleri henüz be- lirlenemeyen 3 korucuyu kur- şuna dizdiler. Aynı saatlerde Köprülü- Çığlı karayolunu da kesen te- röristler 21 araa durdurarak kimlik kontrolü yaptı. Terö- ristler, bu arada kaçmaya çalı- şan 6 sivil araa yaktıktan son- ra aralannda köy korucusu, işadamı ve tüccarlann da bu- lunduğu toplam 21 kişiyi de yanlanna alarak kaçtı. Kaçınlanlar arasında müte- ahhit Naci Özer, kereste tücca- n Mehmet Kurt, Selahattin Ediş ve tüccar Aşkın Keseci de bulunuyor. Olaydan sonra ka- çınlanlann kurtanlması için geniş çapta operasyon başlatıl- dı. Öte yandan önceki akşam saat 21.00 sıralannda Tunceli'- nin Ovaak ilçesi Çambulak Jandarma Karakolu'na saldı- ran PKK'li teröristler 4 eri şe- hit ettiler, ikisi ağır 4 eri de yaraladılar. Yaklaşık 100 kişi- lik bir grupla karakola uzun namlulu silahlar ve roketatar- larla saldıran PKK'li terörist- lere karşı dün sabah Ovaak ve Munzur dağlannda geniş çaplı operasyon başlatıldı. Operas- yon nedeniyle Tunceli-Ovacık karayolu trafığe kapatıldı. Erzincan Valiliği'nden alı- nan bilgiye göre Erzurum'dan Erzincan'a gitmekte olan 76 AC 955 plakalı yolcu otobüsü önceki gece yansı Üzümlü ilçe- si Demirkapı mevkiinde bir grup terörist tarafından oto- matik silahla tarandı. Saldında yaralanan yolcu Salim Ayragül'ün, Erzincan Devlet Hastanesi'nde tedavi alüna ahndığı bölgede operas- yonlara başlandığı bildirildi. Operasyonlar Öte yandan Aydın'da dü- zenlenen operasyonda 5 kişi- nin yakalandığı açıklandı. Sanıklann kamuya ait araçlan yaktıklan ve turizme yönelik eylemlerde bulunduklan belir- lendi. Erzincan'm Kemah ilçe- si Koruyolu ve Doğan köyle- rinde yakalanan 4 terörist, DGM'ye sevk edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle