Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9EYLÜL1994CUMA
HABERLER
'TûPkiye
sabotajlarta
karşı karşıya'
• AYDIN (AA)- Aydın'da 3
gündür incelemelerde
bulunan tçişleri Bakanı
Nahit Menteşe "Türkiye
birtakım sabotajlar
karşısındadır" dedi. Nazilli
ilçesinde dün l nolu sağlık
ocağını hizmete açan
Menteşe burada yaptığı
konuşmada şöyle
dedi: "Diyeceksiniz ki,
Türkiye'de bazı hadiseler
oluyor. Apo'nun talimatı
öyle zaten.'Vur-kaç
eylemlerinde bulununuz'
diyor. Yani 'Oraya buraya
bomba bırakınız' diyor.
Masum vatandaşlanmızın
üzerine 3-5 kişilik güçler
göndermek suretiyle onlan
yok ediyor" İstanbul
üniversitesine de bomba
konulduğunu ancak
güvenlik güçlerine durumun
gecikmeli bildirildiğini
anlatan Menteşe "Demekki
kalleşçe bir takım sabotajlar
karşısındayız. Ama bizim
birlik ve beraberliğimizi
bozamayacaklar" diye
konuştu.
Çocuklap
anneden AIDS
kapmayacak
•Çeviri Servisi- AIDS
tedavisinde kullanılan AZT
adlı ilaç, AlDS'li annelerden
bebeklarine HIV geçme
olasılığını büyük ölçüde
azaltıyor. AIDS konusunda
araştırmalanru sürdüren
uzmanlar, HIV taşıyıası
hamile kadınlara AZT
verilmesi doğrultusunda
Ingıliz Sağlık BakanlığVna
onay için baskı yapıyor.
Londra Çocuk Sağlığı
Enstitüsü'nden
Mane-Louıse Newell,
araştırmacılann 2500 ile 3000
gönüllüye ihüyacı olduğunu
belirtiyor.
'Mücadelemiz
yasal zeminde'
•ANKARA (ANKA) - SHP
Gençlik Komisyonlan Genel
Başkanı Levent Eyipişiren,
SHP'li gençlik olarak
mücadelelerini yasal zeminde
sürdüreceklerini belirterek
kışkırtmalara aynı
yöntemlerle yarut
vermeyeceklerini bildirdi.
Eyipişiren, Güneydoğu'da
gençliği sindirme
hareketlerinin, sol partilerin
meydanı radikal sağ
örgütlenmelere
bırakmasından
kaynaklandığıru vurguladı.
Eyipişiren, Diyarbakır tl
Gençlik Komisyonu Başkanı
Servet Aslan ve Yönetim
Kurulu üyesi Şahabettin
Latifeci'nin öldürülmesi ile
ilgili bir açıklama yaparak bu
ölümlerin bugüne kadar
bölgeye ilişkin tespitlerin ağır
birer kanıtı olduğunu
kaydetti.
İzmip'in
kurtuluşu
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- İzmir'ın
kurtuluşunun 72. yıldönümü
bugün düzenlenecek
törenlerle kutlanacak. Sabah
Kadifekale'den top
atışlanyla başlayacak
kurtuluş törenleri, saat
08.45'te Atatürk Anıtı'na
çelenk konulmasıyla sürecek.
Trafik kazaları:
15ÖIÖ
• Haber Merkezi - Artvin'in
Şavşat ilçesinde bir
kamyonun uçuruma
yuvarlanması sonucu
meydana gelen trafik
kazasında 8 kişi öldü, 8 kişi
yaralandı. Yurdundiğer
yerlerinde dün meydana
gelen trafik kazalannda da 7
kişi yaşamını yitirdi.
Bçfoeyincan
guvenltği
• ANKARA (ANKA) -
Demokrat Parti Genel
Başkanı Aydm Menderes,
Azerbaycaneski
Cumhurbaşkanı Ebulfeyz
Elçibey'e yönelik tehditlerin
yoğunlaştığını belirterek
hükümeti Elçibey'incan
güvenliğini sağlamak için
harekete geçmeye çağırdı.
Hak-İş'i ziyaret eden Yılmaz, sendikalann eylemlerine destek vereceğini bildirdi
ANAP'tanişçiyedestek
Slvil sıkıyönetim
Hak-İş Genel Başkanı
Necati Çelik
hükümetin yanı sıra
Türk-İş'i de eleştirdi ve
'Ülke, apoletsizlerin
elinde sivil sıkıyönetimle
yönetilir halegeldi'
dedi.
Seçimortamı
Yılmaz, Türkiye'nin fıilen
erken seçim ortamına
girdiğini belirterek
sorunlann ancak güçlü
hükümetlerle
çözümlenebileceğini
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ANAP, hükümetle gide-
rek arası bozulan işçi kesimiyle
iktidarlan döneminde yitirdıği
dostluğu yeniden kazanmak
arayışını yoğunlaştırdı. ANAP
Genel Başkanı Mesut Ydmaz,
Türk-İş'ten sonra dün de Hak-
İş'i ziyaret etti ve işçilerin hak
aramak için yapacaklan her
türlü eyleme destek verecekleri-
ni yineledi. Yılmaz, "İşçinin
sabrı taşma noktasına geldi" de-
di. Hak-lş Genel Başkanı Neca-
ti Çelik ise hükümetin yanı sıra
ağır biçimde eleştirdiği Türk-lş
yönetimini tıükumetle danışıklı
dövûş' yapmakla suçladı. "Me-
zarlıklar kendisini vazgeçümez
sananlarla doludur" sözünü anı-
msatan Çelik, "Sabruı da sonu
vardır. Bu bükümet kendisini al-
ternatifsiz sanmasın" dedi.
Hükümete güven yok
Mesut Yılmaz, ANAP Sos-
yal Ilişkiler Başkanı Burhan Ka-
ra'yla birlikte ziyaret ettiği
Hak-tş'te, Türkiye'nin tüm işçi
ve işveren kesimlerini temsil
eden üç işçi ve bir işveren konfe-
derasyonunun hükümete gü-
ven duyulmadığı ve tek çıkış
yolunun erken seçim olduğunu
savunan deklarasyonunu
memnunlukla karşıladıklannı
bildirdi. İşçi ve işveren örgütle-
rinin, Türkiye'nin 'ağır sorun-
lardan kurtulmasının erken seçi-
me bağiı oktuğu' görüşünde bu-
ANAP lideri Yılmaz, Türk-İş'ten sonra dün de Hak-İş'i ziyaret etti.
luştuğuna dıkkat çeken
Yılmaz, "Türkiye fiilen erken
seçim ortamına girmiştir. So-
runlar ancak güçlü >e kararlı bir
hükümetle çözülür. Türkiye'nin
en büyük şanssızltgı, bu kadar
ağır koşullara bu kadar zayıf bir
hükümetle vakalanmış olması-
dır" diye konuştu. Tüm olum-
suzluklara karşın Türk-lş ve
Hak-İş'in yasalara saygılı tu-
tumlannı sürdürdüklerini, an-
cak işçinin sabnnın taşma nok-
tasına geldiğini söyleyen Yıl-
maz, 'ANAP olarak yapacakla-
n her türlü eyleme, her türlü des-
teği vereceğiz. Eylemler tabii ki
hukuk çerçevesinde obnalı. Ama
hükümet bizzat kendisi hukuk
düzenini bozacak, işçileri ya-
sadışı eyleme zorlayacak sonım-
suz bir rurum içinde' dedi.
'Uzlaşmadan yanayız'
Hak-lş Genel Başkanı Neca-
ti Çelik de, işçi ve işveren kesim-
lerinin uzlaşma arayışında ol-
duklannı, ancak hükümetin
bundan yararlanmayarak Tür-
kiye'yi 'Ben yaptım, oldu' man-
tığıyla yönetmeye çahşüğını
söyledi.
Hükümetin, programındaki
vaatlerin tümünün tersini
yapüğıru ve işçi-işveren kesim-
lerini yok saydığını savunan
Çelik, " Bugüne kadar Ko-
nuşan Türkiye', "demokratik-
leşme' denildi, coplanan Türkiye
oldu. Sendikacılar, vazarlar ce-
zaevlerinde. 'Bugün sıra hangi-
mızde' diye düşünüyoruz. Sivil-
leşme iddialan yerini, sivil sıkı-
yönetüne bıraktı. Ülke, apolet-
sizlerin elinde sivil sıkıyönetimle
yönetilir hale geldi" diye konuş-
tu.
"Bu hükümetten umııt kesfl-
miştir" diyen Çelik şöyle ko-
nuştu: "Toplum rahatiatıbnaz-
sa, çok üzücü olaylar olabilir.
Sabrın da sonu >ardır. Eğer ba-
şaramıyorlarsa ülkeyi seçenek-
siz bırakmaya iktidann da hakkı
yoktur. Bu hükümet, kendisini
alternatifsiz sanmamalıdır. Al-
ternatifı vardır. 'Mezarlıklar
kendilerini vazgeçümez sanan-
larla doludur' diye bir söz var-
dır. Kimseye mezar temenni et-
miyorum, ama çözümü erken se-
çimde görüyoruz."
Türk-İş yöetimini ağır biçim-
de eleştiren Çelik, Yıîmaz'dan
özür dileyen Türk-lş Başkanı
Meral'in kendi üyesi işçilerce
yuhalanmasına gönderme ya-
parak "özür dilemek de bir er-
demdir. Ama adım atılmau.
Yoksa basılırsmız, yuhalanırsı-
nız" dedi.
Yılmaz dün daha önce de
Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral İsmail Hakkı Karadayı'yı
makamında ziyaret etti. Yıl-
maz'ın Orgeneral Karadayı'ya
Genelkurmay BaşkanlığYna
atanması dolayısıyla nezaket
ziyaretinde bulunduğu belirtil-
di.
Doğan: Demiralsiyasetegirsin
DEP'li Doğan, Demirarın, MHP'ye gireceği yönündeki haberleri
anımsatarak,4
Kürt halkını buraya oturtarak politika yapamaz' dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hakkında "vatana ihanet" suçlamasıyla
açtlan davada Ankara DGM'de idam
istemıyle yargılanan eski Şırnak
Miiletvekili Orhan Doğan, DGM
Başsavası Nusret DeaaraTın, MHP'den
poiitikaya gireceği yönünde
Cuntfmriyet'te yayımlanan
haber-yorumu anımsatarak, "Denûrai
eibettepotitikayaptaaiı,amabizBn
şahsmBzdâ Kürthalkmıbaraya oturtarak
politika yapamaz" dedi.
Davanın önceki gün yapılan
duruşmasmda. DGM Başsavası
Demiral'a yönelik eleştirilerini sürdüren
Orhan Doğan, olağanüstü dönemierde
görev yapan bazı sava ve yargıçjara,
daha sonra milktvekili oiarak
pariamentoya girdiğini, Demiral'm,
MHFden poiitikaya gireceği yönündeki
haberi bu nedenle sürpriz olarak
değerlendirmediğini belirtti. Son olarak
12 Mart döneminin ünlü askeri savctsı
BakiTuğ'un, DYPmilktvekili olarak
parlamentoda bulunduğunu kaydeden
Doğan, "Sayın Demiral da eibette politika
yapmalı, ama bizim şahsnmzda potitika
yapamaz" dedi.
Demirafın, Devlet Güvenlik
Mahkemesrni Istiklal Mahkemesi
yapmak istediğini savunan Doğan,
"İManamedeki,"Kurtuluş Savaşı'nda
kania çizilen Misak-ı Milh sınırlan, bu
iddianame ile yeniden korunmuştur' sözû,
tstiklal mahkemelerinde açılan davalarm
j d d i j t n a n u ü a n d M i a l m m ı ş t ı r . S r k i
tstiklal mahkemelerindeki kJdianameteri
çok iyi inceiemiş" görüşünü dile getirdi.
Demiral'ın, DGM'de
tutuklanmalanndan önce, cezaevinde
yerierini ayırttığını ileri süren Doğan, "Bîz
cezaevine6 kişi gittiğunizde, 'Niye 6 kişi
geldıniz' diye sordular. Biz de 'Hayırdır ne
oldu?' dediğünizdc." Bize '3 kişilik yer
ayırtılmışü' yanıftnı verdikr" dedi.
Doğan, DGM'nin, kendileri için vereceği
karar ne yönde ohırsa olsun "göigeir'
olacağmı da savunarak. "Beni tahliye
etseniz de etmeseniz de vereceğiniz karar
gölgeli olacaktır" savmda bulundu.
Doğan'm bu sözleri, sava Nuh Mete
YakseTi sinirlendirdi; Yüksel, mahkeme
başkanı Muammer Ünsoy'a dönerek
"Hakarete varıyor" diye müdahaleetti.
CHP'nin71.yılı
Baykal
Ecevitve
SHP'yesert
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, son günlerde
tartışma konusu olan "ulu-
salcı sol-evrensel sol" aynmını
doğru bulmadığını. "CHP,
hem ulusalcıdır, hem de evren-
selliği savunur" görüşünü dile
getirdi. Solun güçlü bir parti-
ye gereksinimi olduğunu ve
kişisel çıkışlarla sorunun çö-
zülemeyeceğini vurgulayan
Baykal, DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit'i de isim verme-
den eleştirdi. Baykal, "Taküın
peşime sizi kurtarayım an-
layişunn, sosv al demokrasiyle,
solcuiukla ilgisi yoktur" dedi.
SHP'deki çözülmeyi, ise 3 yıl
önce bu partinin en güçlü ol-
duğu dönemde fark ettiklerini
ve o zamanki yöneticileri
uyardıklannı vurgulayan
Baykal. "SHP'nin şimdi geldi-
ği duruma bakuı, dün> ada hiç-
bir siyasal partinin yaşamadığı
bir serirvendir" dedi. CHP,
kuruluşunu 71. yıldönümünü
bugün ülke çapında düzenle-
nen etkinliklerle kutlayacak.
CHP'nin, demokrasinin iş-
lemesi, laiklik ilkesinın ko-
runması gjbi temel sorunlar-
daki "görevini tamamla-
madığuıı" ifade eden Baykal,
"Nasıl Atatürk'ün, Kuvayı
Milliye'nin, Kurtuluş Savaşı'm
başlatanların görevi hala bit-
memişse, CHPnin de daha ya-
pacağı çok görev vardır" dedi.
Ankara
RP'libaşkan
anıtyıktı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Büyükşehir
Belediye'sinin RP'li Başkanı
Melih Gökçek'ten sonra, yine
RP'li Sincan Belediye Baş-
kanı Bekir Yıldız da sanata
birdarbevurdu.
Sincan Belediyesi, yörede
oturan Bulgar göçmeni yurt-
taşlann bahçelerinde yetiştir-
dikleri laleler ile sanayi site-
sinden esinlenerek yapılan ve
Sincan'ın simgesi haline gelen
"Lale Anıtı"nın yıkımı için
daha önce aldığı karan dün
uyguladı.
Sincan'da Fatih girişinde
yer alan Lale Anıtı, dün Sin-
can Belediyesi ekiplerince
yıkıldı. Yıkımın, anıt üzerin-
deki lale va ağaç fıgürünün
"orak-çekiç"e benzemesi ne-
deniyle gerçekleştirildiğini
söyleyen yurttaşlar, "Yapüa-
cak onca hizmet varken heykel
yıkunıyla niye uğraşıyoriar"
diyerek tepkilerini dile getirir-
ken, anıtın yerine Fatih'in
tuğrasmın dikılmek istendiği-
ni söylediler. Anıtın açılışı,
1990 yıhnda CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal tarafından
yapılmıştı.
CMUKiçineğitiıııbir zorunluluk. , . . „ , . .,^.^^.^,Twt kat yardımından yararlanması için çı- rosutarafındangörevlendirilenavukat- şikayetçiolmadığınadikkatçekiyor. 1
YAHYAKOÇOĞLU
Arahk 1992'de dönemin Adalet Ba-
kanı Seyfi Oktay'ın büyük çabalanyla
çıkartılan Ceza Muhaİcemeleri Usulü
Kanunu (CMUK), henüz beklenileni
veremedi. Bu konuda en yoğun çabayı
gösteren İstanbul Barosu, yasanuı ve-
rimli bir biçimde uygulanması için
CMUK Servisi oluşturdu.
Gönüllü avukatlar Seda Akço, Aşkın
Yaşar, Aynur Tuncel, Yddınm Karabe-
yoğîu, Neslihan Toraman, Nilüfer Çelik-
ler ve YıMmm Sayıta ile görevli 3 me-
murdan oluşan servis, çalışma sistemini
Istanbul'u bolgelere ayırarak yaratıyor.
Bu bölgelerde nöbet çizelgesi hazırla-
yan servis, karakollardan gelen her tür-
lü avukat istemini nöbetçi avukatlara
verilen cağn cihazlanyla günün 24 saa-
tindekarşılıyor.
Servisi oluşturan avukatlar, her
zanlının hazırlık soruşturmasında avu-
yardımından yararlanması için çı-
kanİan CMUK'un 2 yıla yaklaşan uy-
gulamasını, aksama-
lan ve yararlannı şöy-
le özetliyor:
• Yasanın siyasi
nedenlerle gözaltına
alınanlara uygulan-
maması çok büyük
bir yanlışlık ve çifte
standart. Suçun ne
tür suç olduğuna po-
lisin karar vermesi,
polisin yargının yeri-
ne geçmesi anlamına
geliyor.
• Yasanın yürür-
lüğe girdiği 1992
Arahk ayından bugü-
ne kadar İstanbul Ba-
rosu, 11 bin 400
hazırlık soruşturmasına avukat gönder-
di. Çocuk mahkemelerinde yapılan 5
bin 111 davanın tamamı, İstanbul Ba-
tarafından görevlendirilen avukat-
larca yürütüldü.
• Hazırlık soruştur-
masında görevli avukat-
lar, zanlının darp veya
şiddete maruz kalmasını
gözlemledikleri anda,
bunu baroya bildiriyor ve
baro da bu olayı şıkayet
konusu yapıyor ve izli-
yor. Sadece son 1 ay için-
de karakollarda gerçek-
leştirilen 12 kötü muame-
le olayı, İstanbul Barosu
tarafından gerekli rapor-
larla saptandı ve yasal
başvuru gerçekleştirildi.
Ancak işkence ve kötü
muamele gören zanlılann
çok daha fazla olduğunu
belirten CMUK Servisi'-
ndeki avukatlar, gözalonda tutulan
zanlılann işkence görse dahi yeniden
aynı davranışlara maruz kalmamak için
şikayetçi olmadığına dikkat çekiyor. Bu
saptamaya göre CMUK, işkenceyi ön-
lemeye yetmedi.
• Polıslerce gözaltına alınan ve yasal
sürenin doldurulmasından sonra adli-
yeye sevk edilen zanlılar, buradan ser-
best bırakılsa dahi polıslerce 'Genel Bil-
gi Toplama' (GBT) araştırması için ye-
niden karakola götürülüyor.
• Çocuklann yargılanmasındaki
özel hükümler, polislerin yasayı bilme-
meleri nedeniyle uygulanmıyor.
• Gözaltına alınanlann ailesine ha-
ber verilmesi zorunluluğu dikkate
alınmıyor, avukat istemleri, 'Avukat is-
temiyorum" yazılı bir tutanak imzalatı-
larak yerine getirilmiyor. Çünkü insan-
larda avukat yardımı bilinci oluşmadı.
Yasa hükümlerinin açık olmasına
karşın savalar ve mahkemeler yasanın
ihlal edilmesine göz yumuyor.
• Yasayla ilgili sorunlann tek çözü-
mü, bu konuda polisin, avukatlann,
savalann, hatta yargıçlann eğitilmesi.
Polatel: Adliyederüşvetbitıııez
"Adliyeterde meydana gelen ohjmsuzhıklan, diğer kamu kuruluşiannda olduğu
gjbi sayarak bıtiremeyiz. Bu olumsuzhıklann en aza indirilmesi için öncelikle
Adalet Bakanlığı'nın yapısındaki bozukluklann giderilmesi, bunlara neden olan
anlayışın değişmesi gerektiğini savunuyoruz. Bize göre adliyelerdeîi
olumsuzluklann birinci nedeni, ücret sistemindeki adaletsizliktir. öncelikle 4
kişilik bir ailenin mutfak giderinin 4 milyon 600 bin lira olduğu bir ülkede 4
milyon250binlirailedürüst birmemurçalıştınlmaz. Bunoktaçözümlenmeli,
bükümet edenkr gerçeğe uygun politikalar bulmahdır. İkinci neden ise
mahkeme kalemlerinde, kra dairelerindeki iş yüküdür. Istismara zemin
hazıriayan baş olgu budur. Adalet Bakanlığı'nın saptadıgı verilere göre bir asliye
ceza mahkemesinin bakacağı iş sayısı yılda 750, ağır ceza mahkemesinin ise 250
dosyadır. Gerçekte ise bir asliye ceza mahkemesi yılda 3 bin, ağırceza
mahkemesi 500, bir icradairesi ise 15 bin dosyaya bakmaktadır. Yine bakanlık
verilerine göre adliye personelinin sayısı, olması gerekenin dörtte biridir.
Sorunlann çözümü, bu tablonun düzelühnesinden ibarettir."
DGMyargısistemiııi zedeledi
1982 Anayasası'run 143'üncümaddesinedayamlarak 16Haziran 1983tarihinde
çıkanlan 2845 sayılı kanunla kurulan Devlet Güvenlik Mahkemeleri, daha
kuruluşundan itibaren yargı sistemini zedelemekleefcştirikii.
DGM'ye karşı olanlar. halen 8 bölgede görev yapan 17 DGM'yi, kuruluş
yasasında kullanılan "uzmaniık mahkemesi" tanımına uymadığını, varbkianyla
hukuk devletinin "doğal yargjç" ilkesini ihlal ettiğini ileri sürüyorlar.
DGM'lerin "özel mahkeme" niteliğinde olduğunu kaydeden hukukçular,
DGM 'lerin uyguladığı "özel yargdama yöntemi" ile hakim ve sava atamalannda
MiDi Savunma Bakanlığı'nın etkin olmasını, sıkıyönetim dönemlerine
benzeterek DGM'lerin normal zamanda olağanüstü yargılama yapan
mahkemeler olduğunu ileri sürüyor. DGM'lere yönelik eleştiriler, bu
mahkemelerde görevli savalann görev anlayışlanndan da kaynaklanıyor.
Ankara DGM Başsavası Nusret Demirarın kamuoyunda tepki toplayan
davranışlan. yurtdışından gelen heyetlere karşı takındığı tavır, aynı zamanda
Türkiye'nin dış itibannı da zor durumda bırakıyor.
BffiBAKIMA
SERVER TANtLLİ
KP BayraktH1
Antık
Turan DursunL
Yaptığını, vaktiyle Avrupa'da Richard Simon'un yaptı-
ğına benzetmişimdir hep.
Bilmiyorum, daha önce de anlatmış mıydım? Batı'da,
Descartes'm ve Splnoza'nın arkasından yepyeni
rüzgârlar esmeye başlar ya, onlardan esinlenen araştı-
rmacılar da çıkar ortaya. Bunlar arasında, Richard Si-
mon'un apayrı bir yeri vardır.
Gerçekten, Dekartçı bir rahip olan Richard Simon
(1638-1712), Spinoza'nın eseriyle, 'Kutsal Kitap'taki sa-
yısal veriler üzerinetartışmalardan pek etkilenir. 'Kutsal
K/fap'taki her türlü güzellik ve ahlaksallık kaygısını bir
yana bırakarak, metinlerin yorumunu, ilahiyattan ve me-
tafizikten bağımsız, başlıbaşına bir bilim haline getirir.
Ona göre, bu metinleri yorumlamak, bir filoloji, gramer
ve tarihsel eleştiri işidir. Dev bir birikime dayanarak
hepsini yapar bunların ve sonunda şu soruya yanıt verir:
'Kutsal Kitap'a, ilk biçimiyle bizedeğin ulaşan birTan-
rı sözü olarak bakabilir miyiz?
Hayır! Kanıtlarını söyler. Ne var ki, korkunc saldırılara
uğrar: önemli olan, okuyucunun metinlerden edindiği
ahlaksal ve dinsel yarardır, denir; daha başından beri
'Kilise'nm sahip çıktığı gelenek, metinden üstündür ve
gramer de ilahiyatın önünde eğilmelidir, diyenler olur.
Veyazdığı kitap mahkûmediliportadankaldırılır.
Ne var ki, yapacağını yapmıştır Richard Simon.
18. yüzyılın 'Aydınianmacı' filozofları, bir yerde onun
getirip yığdığı kanıtlara dayanarak, 'Kutsal Kitap'\ yer-
den yere vuracak ve aklın önündeki göksel engelleri yı-
kacaklardır.
Vottaire, bunlardan biridir.
Kuran söz konusu oldukta, Islam dünyasında benzer
bir girişime rastlanmaz. Ya 'Mutezile' diyeceksiniz.
Doğrudur, Kuran metninin, akla dayanan bir yorumuydu
söz konusu olan; büyük, çok büyük bir hareketti. Ancak
onun da, bir yerde Kuran'ın çerçevesinin dışına pektaş-
mayan bir ilahiyatçı anlayış olduğunu unutmayınız.
Hatırlatmaya gerek yok, onu bile yaşatmazlar!
Asıl anlamıyla felsefe ise, başını bir duvardan ötekine
çarpa çarpa yürüdü Müslüman dünyasında. Sırtını eski
Yunan felsefesine -o da bir ölçüde!- dayasa da, onu ne-
rede ve ne kadar aştığı ya da aşabildiğini sorup durmu-
şumdur kendime hep.
Şimdi 'Islamın uyanışı'diye adlandırılan, şeriatçılığın
güdümündeki hareketlenişin içinde yer alanlara bakı-
nız, Gazall döküntüleridir çoğu.
Bir tek Ibn-i Rüşt çömezi gösterebilir misiniz?
O Afganistanlı aydının, Nedim-ül Din Bammate'ın,
1959'da, bir gerçeği -pek çarpıcı biçimde- dile getiren şu
sözjeri üzerinde çok düşünmüşümdür:
"Islam, Batı'daki 'Reform'a benzer bir din devrimi; 18.
yüzyıldaki 'Aydınlanma'ya benzer bir düşünce ve ahlak
devrimi; 19. yüzyıl Avrupası'nın yaşadığına benzer bir
iktisadi ve sosyal devrimi; bunların hepsini birden yap-
mak zorundadır bugün."
Ne var ki, Islam coğrafyasında, 19. yüzyıldan bu yana,
başını Türkiye'nin ve -bir ölçüde- Mısır'ın çektiği bir 'Ay-
dınlanma' hareketinin geliştiği de bir gerçek. En önde
laiklik, cumhuriyeteilik ve demokrasi olmak üzere, fethe-
dilmiş mevzileri vardır bu hareketin. Bugünkü şeriatçı-
lık, işte bu mevzileri yıkmanınçırpınışı içindedir.
Bana sorarsanız, düpedüz 'Aydmlanma' düşmanı bir
harekettir bu!
Dört yıl önce yitirdiğimiz Turan Dursun'u, Türkiye'de
'Aydmlanma hareketi'ri\n içinde ele almaktan daha doğ-
ru bir şey olamaz. Akla ve bilime inanıyordu Turan Dur-
sun; dine ve Kuran'a bakarken de ölçütleri onlar oldular;
onlar olunca da, her şey değişti, başkalaştı...
Din Bu' ile başlayan eylemi, ölümünden sonra da sü-
rüyor: Kaynak Yayınlan'nın çıkardığı üç ciltlik 'Kuran
Ansiklopedisi', elimizde bugün. Eski sakızları çiğneyen-
ler, öteki kitaplarından olduğu gibi bundan da rahatsız
olacaklardır.
Yeni bir 'Mutez/Ve'nin temsilcisi midir Turan Dursun?
Hayır! Apayrı bir dünyanın; daha ilerde, daha insanca,
daha aydınlık bir dünyanın temsilcisi!
Bunu, yaşarken kendisi de söylemiş, "Başka birdün-
ya kurulsun istiyorum!" demişti.
Köhnemiş bir dünyayı sürdürmek isteyenlerin kurduk-
ları pusuda can verdi; yeni bir dünyanın kavgasını ya-
panların ise bayraklarından biridir bugün.
Elden düşmeyecek!..
Tunceli'de a er sehit
PKK6korucuyukuvşıma
dizdi, 21 kişiyikaçınh
•Çukurca-Hakkari karayolunu kesen PKK'liler, 6
korucuyu kurşuna dizdi. Aynı saatlerde Köprülü-Çığh
karayolunu da kesen teröristler 21 araa durdurarak kimlik
kontrolü yaptı. Teröristler, 6 sivil aracı yaktıktan sonra
aralannda köy korucusu, işadamı ve tüccarlann da
bulunduğu toplam 21 kişiyi kaçırdı.
Yurt Haberleri Servisi -
Hakkari'nin Çukurca ilçesin-
de yol kesip kimlik kontrolü
yapan PKK'li teröristler, 6 köy
korucusunu şehit ederken ara-
lannda işadamlannın da bu-
lunduğu 21 kişiyi kaçırdı.
Tunceli'de de jandarma kara-
kolunu basan teröristler 4 eri
şehit etti.
Çukurca-Hakkari karayo-
lunun Köprülü Köyü Aslan-
kapanı mevkiinde önceki gün
12.30 sıralannda 4 saat süreyle
yol kesen PKK'liler, Nusret,
Hurşit ve Kasnn Ediz ile Hacı
Tekin ve kimlikleri henüz be-
lirlenemeyen 3 korucuyu kur-
şuna dizdiler.
Aynı saatlerde Köprülü-
Çığlı karayolunu da kesen te-
röristler 21 araa durdurarak
kimlik kontrolü yaptı. Terö-
ristler, bu arada kaçmaya çalı-
şan 6 sivil araa yaktıktan son-
ra aralannda köy korucusu,
işadamı ve tüccarlann da bu-
lunduğu toplam 21 kişiyi de
yanlanna alarak kaçtı.
Kaçınlanlar arasında müte-
ahhit Naci Özer, kereste tücca-
n Mehmet Kurt, Selahattin
Ediş ve tüccar Aşkın Keseci de
bulunuyor. Olaydan sonra ka-
çınlanlann kurtanlması için
geniş çapta operasyon başlatıl-
dı.
Öte yandan önceki akşam
saat 21.00 sıralannda Tunceli'-
nin Ovaak ilçesi Çambulak
Jandarma Karakolu'na saldı-
ran PKK'li teröristler 4 eri şe-
hit ettiler, ikisi ağır 4 eri de
yaraladılar. Yaklaşık 100 kişi-
lik bir grupla karakola uzun
namlulu silahlar ve roketatar-
larla saldıran PKK'li terörist-
lere karşı dün sabah Ovaak ve
Munzur dağlannda geniş çaplı
operasyon başlatıldı. Operas-
yon nedeniyle Tunceli-Ovacık
karayolu trafığe kapatıldı.
Erzincan Valiliği'nden alı-
nan bilgiye göre Erzurum'dan
Erzincan'a gitmekte olan 76
AC 955 plakalı yolcu otobüsü
önceki gece yansı Üzümlü ilçe-
si Demirkapı mevkiinde bir
grup terörist tarafından oto-
matik silahla tarandı.
Saldında yaralanan yolcu
Salim Ayragül'ün, Erzincan
Devlet Hastanesi'nde tedavi
alüna ahndığı bölgede operas-
yonlara başlandığı bildirildi.
Operasyonlar
Öte yandan Aydın'da dü-
zenlenen operasyonda 5 kişi-
nin yakalandığı açıklandı.
Sanıklann kamuya ait araçlan
yaktıklan ve turizme yönelik
eylemlerde bulunduklan belir-
lendi. Erzincan'm Kemah ilçe-
si Koruyolu ve Doğan köyle-
rinde yakalanan 4 terörist,
DGM'ye sevk edildi.