Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9EYLÜL1994CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Zeytin ağaa ve Kahire konferansı üstüne
MELIH CEVDET ANDAY
K
ıvıda çokmuş. denız-
dekı renklı taşlara ba-
kıvordum. bır gezı
teİcnesı geldı geldı ıs-
kelenın onunde de-
mırledı Yolcular bır
bır dışan çıkmava başlavınca kımı go-
reyım. bıam Gani Girgin karşımda de-
ğıl mı1
Bu benım ıçın şaşırtıa bır şevdı, ne-
den dersenız. hem beklemıyordum,
hem de onun gealerden hoşlanmadı-
ğını bıhvordum
- Ibtanbul'dd sıkılmıştım, dedı, ner-
devse bunalıma gırecektım. depres>on
ba^langıcı ımış. doktorumun oğudu
ıle bu gezıve katıldım
- Atlattın mı depresyonu9
- Havır
- Kendını de beraber geiırmışsındır.
ondan
Ganı Gırgın.
- Bırak ijimdı Sokrates numarasıru.
dedı.evın vakın mı'
- Yakın vakın. dedım
Ganı Gırgın, teknenın kaplaruna.
ıkı uç saat sonra geleceğını soyledı ve
kıvı uzenndekı evlere, gazınolara ba-
karak.
- Avrupaı bır köy burası. dedı
- Evet. ovledır. dedım. sağlık yurdu
var, eczanesı var. ıkı kadın kuaforu.
bır manıkurcu. bır de dısko var Res-
toranlar, meyhaneler de cabası
Ganı Gırgın,
- Senınle bır konu uzennde konuş-
mak ıstıyorum, dedı
- Yoksa bu yuzden mı Mavı Yolcu-
luğa kalktın''
- Neden olmasın' Gemının burava
uğrayacağını bılıyordum, konuşuruz
dıye düşundum
Eyı gostererek
- İşte geldık, dedım
Eşım, konuğumuz olduğunu bıh-
yormuşçasına guzel bır sofra hazırla-
mıştı balkonda, bu balkonun kıyıcı-
ğındakı zeytın ağacının golgesı altın-
da Ağaç pıtrak gıbı zeytınle dolu
Ganı Gırgın,
- İslam dunyasının, Kahıre'de top-
lanan Dunya Nufus K.onferansı"na
ateş puskurmesı senı duşundurmedı
mı'' dıye sordu
İşte böyledır bu Ganı Gırgın Zey-
tın ağacına bakmıyor bıle. Kahire
konferansına takmış aklını, bellı kı
yolculuğa çıktığından ben bunu duşu-
nu>or
Benım de hınzırlığım tuttu,
- Bırak şımdı Kahıre'yı dedım Dun
bu zeytın ağacının sahıbı komşum
Fatma Hanun geldı, bır zeytın kopanp
elınde ezdı, kokladı ve "Daha yağ yu-
rûmemış" dedı Şaşırdım
Ganı Gırgın. lafırun kesılmesınden
venyor
- Ikısı hıç benzemıyor bırbınne Ya-
ğı olmavan zeytın danesı buzağıya
benzetılemez, ama sutu emmese de bu-
zağı. buzağıdır Yağı olmayan zeytın
daneM ıse zeytın değıldır Bır sessızlık
oldu Ganı Gırgın'ın gızhden benı ın-
canı sıkkın.
- Ne var bunda şaşıracak. dedı
- Nevarolurmu1
Benzevtınyağının
zeytınden çıktığını sanırdım Oysa on-
ce zeytın oluyor, sonra zeytıne yağ yu-
ruyor
- Amma şaşılacak şe>'
- Öyle elbette Duşunsene, zeytın, celedığını sezıyordum İçkılenmızı yu-
yağını da bırlıkte getırmıyor dumladıktan sonra.
Ganı Gırgın, - Ne olmuş Nufus Konferansı'na0
- Mavı Yolculuk asıl sana gerekh. dıve sordum
dedı Kendını bır doktora gosterdın Ganı'nın neşesı kaçmıştı
mı9
- Neşen mı kaçtı9
dedım
- Dınledostum1
Ben bu ağaa zeytın - Sen boyle saçma sapan konularla
yapar sanırdım, oysa zeytınyağı fabn- sozumu kesersen elbette kaçar, dedı
kasıımışbu Demek kı, ıkıayn urunu dostum Bızaydınlanbekleyenyığınla
var
- E ne olacak9
- Nereden buluyorzeyünyağını''
- Nereden buluyormuş9
- Sordum komşuma
-Nededı?
- O da bılmıyor Ne dedı bılıyor mu
sun9
-Nededı9
- "Sorup da gelenımız yok" dedı
Azızım, buyuledı bu soz benı İkıyıldır sordu
uzun bır şur uzennde çalıştığımı bılı- - Hangı sozunu9
yorsun Burada ıvı çalıştım. nerde>se
bıttı dıyebılınm Ama bana hep bır şe>
eksık gıbı gelıyordu Bu sozu duyun-
ca
- Buldun eksığımı değıl mı9
-Evet
- Sen zeytın ağacına değıl. mıstısız-
sorun var Üç av koyde kalmakla ılgı
alanın mı değıştı'
- Ben doğayla ınsan toplumu arasın-
dakı yıtık ılışkıyı kurmaya çalışıyo-
rum. dedım Benım ıçın ustun konu-
bavağı konu dıye bıraynmvok Zeytı-
nı duşunduğum gıbı, senı de dınleyebı-
lınm Buvur'
Ganı Gırgın kırgın bır sesle.
- İsa'nın sozunu bılır mısın0
dıye
- "Ağnlarla doğuracaksın "
- Evet. bılınm
- Katolık Kılesesı, bu soze dayana-
rak ağnsız doğuma. sezaryen'e ve ço-
cuk aldırmaya karşıçıkareskıden ben
Oysa isa'nın o sozu "jaratmasancısı"-
nı ve kurtuluşa acı çekerek vanlacağı-
me dalmışın burda Yahu, ınek de sut nıgostenr Tıpkı/'DarkapKİangecin"
sozunde olduğu gıbı Bunu, "İstediği-
niz gibi doğunın" anlamında yorumla-
mak ıçın softa olmak gerekır Papada
bu softalığı gosterdı, Kahire konferan-
sına karşı çıktı Fakat azızım, İslam'ın
karşı çıkışı bambaşka bır nedene da-
yanıyor Onlara gore Hınstıyanlık, Is-
İam çoğalmasın dıye bu konferansı
duzenlemış Neresınden baksan van-
lış, sakat bır vaklaşım Islam çoğaldık-
ça yoksullaşıyor, yoksullaştıkça da ıç
ve dış somurgenlenn elınde ınsanlık
dışı yaşam koşullan ıçıne duşuyor Is-
lam softasının, çoğalmak yolu ıle dun-
ya egemenlığıne ulaşılacağına ılışkın
savı ıse ancak "saçma" olarak nıtelen-
dınlebılır Avnca butun dunvavıMus-
lumanlaştırmak da bır ulku olamaz,
akla, mantığa ve tanhe aykındır,
Araplar en guçlu olduklan zaman bıle
boyle bır duşe kaptırmadılar kendıle-
nnı
- Katılıyorum soyledıklenne
- Bıtmedı, softanın çoğalmayı guç-
lenme olarak değerlendırmesı. venı bır
dın savaşları donemının başlaması
amacına vonelık gızlı bır savı da ıçen-
yor gıbıdır Goruyor musun, yuzyılı-
mız nereden nereye geldı1
- Sorup da donenımız yok, dedım
Zeytın ağacının golgesınde guzel
bırkaç saat geçırdık
Düzeitme: Get,en ha/la cunıa gunu hura-
da (ikan uızımda ben iolen demı^lım
olen çıkmif bo\lece tumcenınhıçbıranla-
mı kalmamif Merak eden olur dne duzellı-
\ orum
ARADABIR
Mimar Prof. ASIM MUTLU
Doğa, Tarih, Sanat
Yuzyılın başında Istanbul dunyanın en guzel en yeşıl
kentlerınden bırı sayılırdı Tepelerı daha da belırten bu-
yuk camılerın ulu kubbelerı, onlara olçek veren kuçuk
kubbecıklerle ortulu olan kullıyenın sosyal bırımlerı,
medrese ımaret daruşşıfa hamam gıbı bınalar yuksek-
lerde yer alırdı Çevrede, yamaçlarda kullıyenın duvar
yukseklığını aşmayan, genış saçaklarla ortulu, çıkmalı,
cumbalı, bahçelı evlerındenoluşan mahalleler bulunur-
du Vadılerı kaplayan sebze bostanlarının yeşıllığı, mey-
ve ağaçları tertemız bır hava sağlardı
Ne yazık kı gunumuzde Istanbul'un geleneksel sağlıklı
yerleşme dokusunu gosteren tek bır ornek kalmamıştır
Boğazıçı kıyılarında sıralanan, denızle ıç ıçe yaşama-
nın mımarlığımızın eşsız orneklerı olan eskı yalılarımız-
dan çok azı ayakta kalabılmıştır Eskı Boğazıçı'nın koyle-
rının evlerı, ıçerlere doğru uzanan vadılerın altyamaçla-
rına sığınır koruluk ve makılıklerle ortulu tepeler Boğa-
zıçı'nı yeşıl bır ortu ıle butunleştırırdı Gunumuzde planlı
veya plansız bır yağma ıle taşlaşmaya başlayan Boğaz,
ıkı yanı beton bınalarla kaplı yeşıllıksız bır su kanalına
donuşecektır
Eskı guzel koşklerın, ıkı katlı evlerınyıkılarakyerlerıne
beş-altı katlı apartmanlar yapılan, çamlıkları, makılıklerı
sureklı eksıltılen, şıırsel dantel kıyıları barbardolgularla
yapaylaştırılan cennet adalarımızın tumu, acıklı hale du-
şen, Kınahada nın benzerı olacaktır
Yurdumuzun her yerınde ancak anayollara uzak yore-
lerdekı kent ve kasabalarımızda kalabılmış olan gele-
neksel mahalle ve ev orneklerımız de yakında yok edıl-
me tehlıkesındedırler
Arsa halıne donuşturmek, tarla açmak gıbı çıkar hesa-
bı ıle anız yakma, ateş yakmak gıbı bılgısızlık ve duşun-
cesızlıkle, duşmanlık ıçın çıkarılan orman yangınları bır
afet halını almıştır ve yurdumuzu susuz bır çole çevırme
tehlıkesı yaratmaktadır
Son yıllarda bızde de doğa, sanat, kultur ve mımarlık
değerlerının korunmasını amaçlayan gonullü kuruluşlar
coğalmıştır Bunların ılgılılerı uyarmada, halkı aydınla-
tarak bılınçlendırmedekı çabaları çok yararlı olmakla
beraber hızla artan yıkıcı eylemlerı yavaşlatmaya bıle
yeterlı olamamaktadır
Hıçbır uygar ulkede Istanbul'da olduğu gıbı, kentın he-
men yanı başında su havzasında, onu kırleterek, çevre
orman ve korularını yok ederek koskoca kaçak mahalle
ve kasabalar kurulamaz Çunku oralarda benzer bır
davranış daha başlarken, devlet guçlerının ve kamunun
serttepkısı ılederhal engellenerekdurdurulur Aslında
bızım ınsanımız da dığer ulkelerınkınden, doğa sanat
ve guzele karşı, daha duyarsız ve ılgısız yaradılışta de-
ğıldır Ancak uygar bır ulkede herkes daha ılkoğremmın-
den başlayarak yeterlı bırsanatkulturualarakyetışmek-
tedır Ayrıca oralarda sanat muzelerının sureklı zengın-
leştırılmesı, turlu etkınlıklerle, konferans ve sergılerle
sanat ve guzellık kultur duygularının gelıştırılmesı çaba-
ları da nedensız değıldır
Yurdumuz doğa sanat ve kultur değerlerını yıtırerek
kısa zamanda yeşıllıksız bır beton yığınına, yaşanmaz
bır çole donuşme tehlıkesı karşısındadır
Bunu onlemek, tum dunyada ınsanın yalnız kendı çı-
karını duşunme eğılımıne gırdığı çağımızda, ancak onu
eğıtmekle olasıdır Bu gerçeğı onaylayarak en kısa za-
manda, pek çok ulkede olduğu gıbı bızde de ve mıllı eğı-
tım polıtıkamızın değışmez bır koşulu olarak ılk ve orta-
oğretım programlarımıza, zorunluders olarak yeterlı öl-
çude etkın ve canlı şekılde verılecek bır "sanat tarıhi"
dersı konulmalıdır Bu derslerde oğrencı, oğretmenı ıle
beraber, yakın çevresınden mahalle, koy, kasaba ve
kentınden başlayarak yurdun doğa guzellıklerını, sanat,
tarıh, mımarlık yapıt ve anıtlarını gezıp gormelıdır Onla-
rın ozellık ve guzellıklerı anlatılmalı Bunlara karşı beğe-
nı ve sevgı ve benımseme hıssı, bunun gereğı olarak
uyanık bır ılgıye dayalı kıskanç bır koruma gorevı duygu-
ları aşılanmalıdır
Aslında yurdun yalnız değerlerını değıl, sınırlarını, bu-
tunluğunu korumak ıçın dahı, onu beğenı ıle seven, du-
yarlı ve uyanık bır ılgı ıle korumak uzere yetıştırılmış bır
yurttas toplumuna gerek vardır
ILAN
T.C.
İBRADIKADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN
1992 41
Ddvacı Ibradı Ilçesı Beledıye Başkanlığı tarafından davalılar
Fatma Melıha Kadıpaşaoğlu ve Abdurrahman Kamuran Kadıpaşa-
oğlu alevhlenne açılan tespıte ıtıraz davasının yapılan yargılaması
sırasında venlen ara karan gereğınce
Dahılı davalı Mehmet Turda Lgurel ın adresı mahkememızce va-
pılan butun aramalara ragmen tespıt cdılcmemi) olduğundan mah-
kememızce dahılı davalının adrcsının meçhul savılmasına ve davalı
Mehmet Turda Ugurel e ılanen teblıgat vapılmasına karar venlmı>
olup dahılı davabnın duruşmanın atılı bulunduğu 29 9 1994 gunu
saat 09 00 da Ibradı Kadastro Mahkemesı nde haar bulunması veya
kendısını bır vekıl aracılıgı ıle temsıl ettırmesı HYUY nın 509 ve510
maddelen gereğınce duru^mava gelmedıklen takdırde duruşmanın
vokluğunda vurutuletegı da\etı\e yenne geçmek uzere ılanen teblığ
olunur
Basın
Yüzbaşı Şerafettin...
Prof. Dr. AYDIN AYBAY
2
6 Ağustos gunü başlayan 'Büyûk
Taarruz'un ılk aşaması. 31 Ağus-
tos 1922 gunu ordulann. duşman
kuvvetlennın kalıntılannı onune
kadaşlannı yanıbaşında vıtınp ımparator-
luğun ucra topraklannda gomup bırakma
ve butun bu ozverlere. onca çaba ve emeğe
karşın, sonuçta vurdun duşman ıstılasına
katarak, İzmir yönünde harekete uğradığını gorme bahtsızlığı
geçmesıyletamamlanmıştı 'Söy- Ama butun bu trajedının ardından Ana-
dolu'da bır 'umut vıldızf parlamıştır "Va
Lsriklal, >aölıim"dıyen bu yıldız 'yorgun *e
umudunu yitirmiş' kahramanlar kuşağını
yenıden goreve çağırmaktadır Bu çağn yı-
kıntılar ıçınde yenıden doğacak Turkıye"-
nın kuruluşvekurtuluşçağnsıdır Yuzbaşı
Şeref de otekı yorgun savaşçılar gıbı bu
çağnya uyarak, umutla ve coşkuyla yenı-
den savaş alanına donenlerdendır İşte,
coşkuyla ve geleceğe ınançla başlavan bu
seruvenın ılk sonucu 9 Evlul 1922 de İzmırın
kurtuluşudur Bu sonuca katkısı olan-
gırişımler oldu da Araya gırmek ısteyenle- lar arasında o da vardır, Izmır'e gıren ılk
re venlecek yanıtı M.Kemal 5 Eylul 1922'- suvan bırlığme komuta eden Yüzbaşı Şera-
de, cepheden çeküğı bır telgrafla Ankara"- fettin, hukumet konağına Tıirk bavrağını
dakı Bakanlar Kurulu'na bıldırdı Yanıtın çekme mutluluğuna da ermiştir. Bunun kısa
ozetı şuydu oykusunu Kunuluş Savaşfnın Suvan Ko-
lev'de şoyîe denıvor "Düşündüğümüz gibi
kesin sonuç beş günde alınmış oldu." Ama
resmı teblığlerde, gelışen harekât, onemsız
bırkaç başan elde edılmış gıbı göstenlıyor-
du Amaç "Durumu mumkün olduğu kadar
dünyadan gizlemekti. Çıinkü duşman ordu-
sunu tamamen imha edeceğımizden emin-
dik. Bunu anla.vıp duşman ordusunu felaket-
ten kurtarmak isteyeceklerin yeni teşebbûs-
lerine meydan vermemeyi uygun göımüş-
tuk." (Söylev Nutuk Kiilfür Bakanlığı
Yayım, c.Iİ, s.280-281). Nıtekım bu yolda
Ateşkesten ıtıbaren on beş gun ıçınde
Mısak-ı Mıllı ıle belırlenmış sınırlara göre
ışgale son venlecek ve buralar 'TBMM hu-
kümetinin sivil memurlarına ve askeri ku\-
vetterine' teslım edılecek On beş gun ıçınde
Türk esirler iade edilecek' ve duşman üç-
buçuk yıldan beri Anadolu'da y aptığı ve hâlâ
yapmakta olduğu tahribatı telafi etmeyi
şimdiden taahhüt edecek.' Bu şartlar O n
Eylül'e kadar geçerlıvdı, yanıtta. "Bu tarih-
ten sonra yapılacak müracaatm cevabının
başka olmak ihtimali vardır" denecektı Bu
surecın uzanüsı olarak, İzmır'dekı İtılaf
devletlen konsoloslannın kendısıyle goruş-
mekle yetkılendınldığı habennı alan M.
Kemal, kendılen>le "9 Eylül'de Kemal-
paşa'dagörüşebileceği">anmnı verdı "De-
diğim gunde ben Kemalpaşa'da bulundum;
fakat görüşme Lsteyenler orada değildi.
Çünku ordulanmız, Izrnir rıhtımında. ilk
gosterdiğim nedefe, Akdeniz'e ulaşnuş bulu-
nuyoriardı." (Söylev, s 282)
Yuzbaşı Şerafettin Bey, başkomutanın
gosterdığı hedefe, İzmır'e ulaşan ve komu-
tana. "Bu eseri yaratan bir milletin evladı,
bir ordunun başkomutanı olduğumdan dola-
yı ebediyete kadar mesut ve bahtiyarım"
(Söylev, s 283) dedırten bu orduda gorevlı
yüzlerce subaydan bınydı Butun arkadaş-
İan gıbı, o da 'kahramanlar kuşağından'
gelıyordu Bu kuşağın ortak yazgısı şoyle
yazılmıştı Okuldan çıkar çıkmaz cepheden
cepheye koşmakla geçınlen gençhk yıllan,
tukenmış bır ımparatorluğu çokerten sa-
vaşlarda, yokluklar, çaresızlıkler ıçınde
çoğu kez umutsuzlukla, ama onurla yapı-
lan görevler. en yakın dostlannı. sılah ar-
lordusu Komutanı Fahrettin Altay Paşa'-
dan dınleyelım
"\layın onunde Yıizbaşı Şerafertın ko-
mutasında iki boluk gidiyor. Sokaklardan
geçerken evlerden toplu suvarilerin bir ateşe
uğramaması için sekiz er. ellerinde tıifek.
yaya olarak en önde yürüyorlar. Halkapı-
nar köprüsünü geçip Tuzakoğlu fabrikasına
yaklaşınca, fabrika pencerelerinden ani bir
ateşe uğnıyorlar. İçlerinden dordü yerlere
seriliyor. Sonra Şeref anlatıyor; Bu yavru-
caklann mubarek cesetlen onumuzde bırer
ok gıbı. başlan İzmır'e doğru yatıyor ve
sankı bıze durmayın ılerleyın dıyordu
Pasaport yanından geçerken bir manga İn-
giliz deniz askeri tarafından selamlanan on-
cü bolukleri az ilerde, sivil bir şahsın attığı el
bombasıyla karşılaşıyor; \uzbaşı Şerefle
birkaç er hafifçe yaralanıyorlar, fakat aldı-
rtş etmeyerek soîuğu hükümet kapılarında
alıyorlar. Düşmanlar hükûmeti kapamtş ve
kaçmışlar; bir odacı kadın kapıları açıyor.
Şeref birkaç erle hemen balkona çıkıyor.
Şanlı sancağımızı öperek direğe çekiyor ve
selamlıyor. Sancak yükselirken ak yıldızı-
mızın bir kısmına yuzündeki yaranın kanı-
nın bulaştığını gorüyor ve bu saadete ermek-
ten taşan heyacanını gözlerinden boşaltıyor.
Hıçkırıklarını tutamıyor. Bir an sonra ken-
dini topluyor, y anındakilere Arkadaşlar.
vazıfemız bıtmemışür. Mtllet bızden daha
çok şeyler beklıyor' diyerek aşağıya iniyor-
lar. Bu defa da oraya toplanan Izmirlilerin
coşkun alkışları arasında kucaklanıyor,
öpulüyor, opuluyor, öpülüyorlar." (Fahret-
tın Aİtayj İstıklal Harbımızde Suvan Ko-
lordusu Ikıncı Bası. 1949. ks 65 vd )
Sonra. 16 Eylul 1338 (1922) gunlu'İleri'
gazetesınde vavımlanan bır haber var
"Dün akşam vürud eden malumata naza-
ran İznür'e ilk dahil olan muzaffer suvari
kıtalarımızdan birisinin kumandanı bulunan
süvari böltik ynzbaşısı Şerafettin Bey'e, İz-
mir'e ilk giren zabirinize verilecek kılınç
dünku cuma namazından sonra resmen talik
edilmiş ve bu munasebetle Mustafa Kemal
Paşa Hazretleri İzmir'e gelerek merasim-i
mezkûreyi bizzat idare ve ifa buyurmuşlar-
dır."
Haberde sozu edılen 'kılınç', Buhara
Muslumanlan taratından. Izmır'e ılk gıren
Turk subayına venlmek uzere armağan
edılen "kılınç'tır "\ uzbaşı Şerafettin efendi
mecruhiyetine (yaralı oiduğuna) enemmiyet
vermeksizin vazifesine devamla... Türk or-
dusunun ilk İzmir'e dahil olan zabiti" oldu-
ğu ıçın bu kılıç kendısıne venlmıştır
Yüzbaşı Şerafettin'ın bundan sonrakı oy-
kusu, kendı kuşağından gelen otekı yorgun
savaşçılann çoğunun oykusu gıbı. yalın.
sade ve gostenşten uzak bır yaşamın oyku-
sudur Cumhunyet donemınde yurdun
dort bır koşesınde turlu meşakkatlerle bır
sure daha devam eden askerlık hızmetı. sa-
vaş sırasında aldığı yaralar nedenıyle yata-
ğa duşme, albay rutbesınden erken emeklı-
lık ve sureklı tedavı gereksınımı
Bu arada Izmır basınında, "İzmir san-
caktannı aramalıdır" başlığı ıle vavımla-
nan bır yazı uzenne kendısını hasta yata-
ğında zıyarete gelerek, İzmır'ın kurtulu-
şundakı hızmetlennı anlatmasını ıstevenle-
re "Sağolun, bu ilginiz bana yaşam gucu
verdi" dedıkten sonra kısaca. "Benim yap-
ttğun bir vatan ve askerlik vazifesinden iba-
rettir" yanıtını venr General Fahrettin
-Mtay, 1944 yılından ıtıbaren rahatsızlığı
gıtgıde artan Şerafettin Izmir'ın (izmırın
kurtuluşundakı hızmetı ıçın kendısıne bu
soyadı venlmıştır) olmuş olduğunu duydu-
ğundan yayımlanan anılannda, onu 'mer-
hum ŞereF olarak anar Bu yanlışı duzelt-
mek ıçın gazeteye bır açıklama gondenl-
mesını oneren yakınlanna Şeref Bey
"Hayır, öyle şey istemem" der. "Koskoca
komutanın yanİışı çıkarılıp, oyle uluorta
söylenmez; bırakın olduğu gibi kalsın" dıye-
reîc karşı çıkar
Eşının vakıtsız olumuyle busbutun sar-
sılmış ve yaşama gucunu yıtırmış olarak
yaşam yazgısının sonunu bekleyen Kurtu-
luş Savaşımızın bu alçakgonullu kahrama-
nı, 1951 yılının 6 Kasım gunu tannnın
rahmetıne kavuşur
Beşıktaş'ta, Yahya Efendi Mezarlığı -
nda başucunda kımlığını belırten bır me-
zartaşı bıle olmadan yatan 'Yüzbaşı Şera-
fettin'ı guzel İzmır'ın kurtuluşunu kutladı-
ğımız 9 Eylül'de bır kez daha saygı ve
mınnetle anıvoruz
TOKTAMIŞ ATEŞle
bılgılenmek. duygulannı pay-
laşmak ıstıyorsanız. işte sıze
dort kıtap
Dünyada ve
Türkiye'de
LAİKLİK
4. Baskıya ulaştı
DEMOKRASİ
2. Baskı
68'Lİ OLMAK
2 Baskı
OSMANLI TOPLUMUNUN
SİYASAL YAPISI
B U T U N k l T \ P Ç I L 4 R D A
KonurSok 27/1 Kızılav - Ankara
YflYIHCIUK Tel 419 38 26-27
Türkiye'nin 3O yıllık İktisat dergisi
Iktisat
Iktısadı, sosyal ve ıdeolojtk boyutlarıyla
YENİ SAĞ'DA İKİNCİ
PERDE
Yeni Demokraâ Honketi'nden ycnı
liberal ohfumlara
Beymen pokehnde sunulan lıberolızm
Akscolı bulacolı b.r soğ ambalo)
Gtoballevne çağında populızm
ln»)n eJı değmeden 'y«nı demokra»
1
Slcrtukoyu kofumak ıstîyorsan değı»ımcı ol
8o>romo^ Bora Borrjta* Capoğ/u Kabafepe
Kahmoğtu Kornjkman Mahçupyon Salttgan
Sonmez Tfhvk vt Yıldtzoğkl tarhsıyof
3 Udualçılann duyunuu: Neo-liberal yakiasım tek jeçenefc değıWı>
J BeHusconı, TV ve fvtbol
3 Devkt gudümüyie yarnhlan ekonomik mucıze: Doğv Asya
• Finansol pryasakmn karabasanı: Türev prfasaiar
Zl Damat Bey'ıntemcrfpıkm ve Şeyh Saıt Ityanı
3 Akademik böiOm:
IFSAK
İFSAKYE\İDÖ\EMFOTOCRAFSEMİSERLERİ
KAY1TLAR1BAŞLADI.
36 YILLIK DENEYİMLIİFSAK ın
73 DONEMTEMELFOTOĞRAFSEMİNERLERİ
13 9 1994 SAL117 9 1994 C TESİGUNLERİ BAŞLIYOfl
Salıgunlensaal I900-2I 00 C ttsı pınlen 11 00-1300
dnibindd >apılacak olan scmıncrleTdc FotograrTanhı
FotografMakınesj işıkBılgısı Yardıma Anıçlar Kompozısyon
KaranhkOdaDerslenışlenecektır SenunerlcrsırasırKİaçekım
gc7ilen vc karanlık oda uygulamalan >apılacaktır
â l 2
MeHtez Bankası venmlı çalıjryof mu
2
Uluslararası dı>bma efkısı
E.nek surelı çalıjma
Diisallık sofununun pıyora ıçınde çözüfnu Coase tgoramı
Venmlılık ve teknolo|ik dağıvne
tktisatı Mtıenlar Caın yrt (IfMC) yay n orgon d '
I S T A N 3 Ü I T . l 0 2 1 2 2 5 2 8 4 4 2 4 3 fakt 0 2 1 2 2 5 2 31 3 6
PENCERE
Ateş HatOL
Kımıyle ne zaman tanıştığınızı anımsamazsınız, ılk
kez nerede gordunuz, nerede konuştunuz, bılemezsı-
nız sonra kuşkuya duşersınız, doğma buyume dost
muydunuz?
Toktamış Ateş'ı ılk kez nerede gorduğumu anımsamı-
yorum, bıldım bılelı kardeş
Uç gundur Istanbul dışındaydım, Yazıışlen Muduru-
muz Ibrahim Yıldız telefon edıp "Toktamış'a suıkast"
haberını verdığınde sarsıldım
Neden?
Çunku bu okuduğunuz yazı, sevgılı Ateş'ın ardından
yazılmış olabılırdı
Gazetemızın yazarları bır bır gozlerımın onunden
geçtı
Uğur'u anımsadım
Muammer Aksoy'u
Bahriye Üçok'u
Laık cumhurıyet uğruna verdığımız kurbanların lıste-
sıne bır sevgılı ad daha yazılacaktı
Toktamış Ateş Cumhurıyet'ın belkı çeyrek yuz yıllık
yazarıdır, ama, Toktamış'ın koşeyazan olmasını ben ıs-
temıştım, bırden sorumluluk duygusuna kapıldım, Ateş'ı
ateş hattına ben mı surmuştum'' (
Içım urperdı
•
Yeryuzunde değışım hıç durmadı, kımı zaman hızlan-
dı, kımı zaman yavaşladı, ama, donuşum durağanlaştı-
ğında bıle ıçten ıçe yenı bır ıvmenın bırıkımı ıstıflenıyor-
du Gezegenımızın enlem ve boylamlarında esen
ruzgârlar, gelgeç olsalar da bu temel kural değışmez
Temel kuralı bılımsel bır bılınçle ozumseyen kışı ruz-
gâr horozuna donuşmez
Toktamış, ruzgâr hordzu hıç olmadı, ne sosyalızmın
modalaştığı gunlerde Marksızm-Lenınızmın horozu ol-
du, ne de lıberalızmın esıp savurduğu donemde 7/bo-
şızm 'ın horozu oldu Uygarlıktarıhındeyaşanan ınsanın
ınsanlaşması surecınde aydınlanma'y\, 'lıberalızm'ı ve
'sosyalızm'\ yerlı yerıne koyabıldığı ıçın Kemalızmın ne
anlama geldığını çok zaman once algılamıştı Turkıye'-
de sosyalıst ruzgârlar eserken açıkoturumlarda Ateş'e
karşı saldırganlaşan nıce yaşdaşı ya da oğrencısı şımdı
dın değıştırmışlerdır
Toktamış hıçbır zaman dın değıştırmedı
Çunku akıl yolunu seçmıştı
Tutarlı olmak durust olmak kımlığını satmamak, kışı-
lığını paspas gıbı çığnetmemek
Ne guzel şey
1
•
Cumhunyet yazarı olmak kolay mı?
Olmadığı ortaya çıkıyor
Toktamış Ateş ı yok etmek ısteyenlerın suratlarında
maskelerı yok
Ellerinde bombaları ve sılahları var
Ne yapalım?
'Aydınlanma nın, laık cumhurıyetın, Kemalızmın,
'1923 Devrımı 'nın vedemokrasının kalesı olan Cumhun-
yet gazetesını saldırılara karşı nasıl koruyalım'?
Toktamış Ateş ı nasıl savunalım'?
Toktamış ı, Cumhurıyet adına koşeyazarlığına davet
eden ben, bu kez ne soyleyeyım
- Toktamış bu ışten vazgec
Dıyebılırmıyım'?
Hayır
Ancak laıklığı savunan bu gazete, çalışanlarını ateş
hattına yollanan gonulluler gıbı ılerı suremez
Bır şeyler yapmalıyız
Onkolojı cdmidmıan buyuk kaybı
Prof.Dr. UĞUR DERMAN
ve
Değerlı eşı
Dr. GÜL DERMAN'ı
Genı, \aşta ka\ betmerun uzuntusu ıçındeyız Kendılenne rahmet ve
aılelenne başsdğlığı dılenz
TÜRK K \NSER 4RAŞTIRMA VE SAVAŞ KURUMU
Penguin YayınevhhW
S E Ç K İ N Y A P I T L A R
(ingilizce orijinal)
^ CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDE
• Tî» Great Gateby/F.Scott Frtzger^d
• Moby Dick/Herman Mehfllle
• Hamlet/VVİItiam Shakespeare
• The Merchant ofVenice/W]lJiam Shakespeare
• GUIİİVCT'S Travefe/Jonathan Svvift
• The Picture oî Dorian Gray/OscarWilde
• TheLastoftheMohicans/J. FernimoreCooper
• Dr Jekytl and Mr Hyde/R. Louis Stevenson
• Hard Times/Charles Dıckem
• Ivanhoe/VValterScott
Her Kitap 140.000TL (üyelere indirimli)
Cumhunvet kııap Kulubu
(,ağ Pazariama 4 Ş Turkocağı Cad 39 41Cağaloğlu-lstanbul
Tel 512 05 05
Sızhıçgıtardmlerken
Boğaz myakamozlarını
seyrettınız mı'
ANAHTAR BAR
SEZGİN&VURAL
(Pazar, Pazartesı harıç her gun)
Tel 25767 87-257 6788Kuruçeşme
Galatasaray Adası karşısı
Sull4JO>
taSMnBa0Unıbihr Faks. 2524461
KARŞIV AKA 1. ASLİYE HLKLK HÂKİMLİĞİ'NDEN
1991 9^"! karar
Davacısı İ7mır Bu>ukşehır Beledıve Başkanlığı tarafından davalı
M Şcrmın Yakuphanoğullanndan alcshınc ıkame olunan 16 mad-
de\e gorc ıcv.ıl davasında davalıva ılanen durui)ma gunu teblığ edıl-
mı> olup a^agıda hukunı ozctı sazılı karann ga/etede ılan edılerek
ılandan ıtıbaren I S gun ıçenMnde lennı/ elmedıgı takdırde karann
kcsınleştınlecegı hususu karar teblıgı venne kaım olmak u/ere ılan
olunur
Hukum I karşı\akaSogukku\u Mah 81 pafta 197ada92par-
sel 5108 sahıfede ka\ıtlı davalı adına kayıtlı ka\dın terkırunel 19 000
lıra harun mahsubuna davacı vekılı ıçın takdır edılen 650 000 TL
uı.retı \ekaletın ve dj\acınm vaptığı 480 400 TL mahkeme masrafı-
nın dasalıdan almıp da\aeı\a \enlmesine Vargıta\ \olu aı,ık olmak
uzere venlen karar davacı vekılmın >uzune karşı davalının gıyabında
alenen tellıım olundu 1^12 199^ Basın 34730