Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetfmtiyaz Sahibi: Bcrin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç
9 Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet
Çetinkaya # Yazıişleri Müdürlen:
IbrahimYıldız (Sorumlu). DinçTavanç
# Haber Merkezı Müdüni: Hakan fcara
# Görscl Yönetmen: Fikret Eser #
DÜ, Haberler Ecgun Balcı • lstıhbarat Yalçın Çakır
• Ekonomı Bülent Kı/anlık • Radyo-TV: Uygar
Kremektar # Kültur Handan Şenköken 9 Spor
Abdülkadir Yücelman • Yurt Haberler: Mehmet
Saraç # Makalcler: Sami Karaören 0 Çevın:
Snfettin Turhan # Düzeltme: Abdullah Yazıcı •
Yayın Kunılu İlhan Selçt-k
(Başkan). Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke. Ö/gen Acar. Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun
Balcı, Dinç Ta>anç, lbrahim Yıldız,.
Orhan Bursalı, Mustafa Balbay.
Ankara Tcmsdusı Mustafa Balbay 9 Habcr Müdürü- Dogan
Akın Ataturk Bulvarı No 125. Kat 4. BAanlıklar-Ankara Tcl:
4l95Ü20(7hat(.Tclcks 42344.1 aks 4195027 •IzmırTcnr.ılciM.
SerdarKiflk.II ZıyaBK 1352 S 2 3 Tcl 441 l220Tclcks 52359.
Faks 4419117 • Âdana TemMİcısı Çetin Yiğenoglu, Inönü Cd
119S. No:l Kat I, Tel 3522550. Telek.s: 62155. Faks 3522570 9
Muessese Muduru. Erol Erkut 9
Koordınatör: Ahmet Kortılsan 9
Muhaşcbc Bülent Vener 9 Iclarc Hüteyin
Gürer 9 Işletme Önder Çelik 9 Uılgı-
l>lem Nail lnal 9 Bılgısayar Sislem
Mürüvet Çiler 9 Reklam: Reha Ijıtman
YtMmtatımc Hasan: > e n ı G u n Hdber Aj.u M. H.WII \c Ydyı.it.ılık A S
Türkoc»gı cad 3¥ 41 Cagaloglu 34334 Isl Pk ü-k, Ktanbul T d (0 2121 512 05 05 (20 hjı) Tdck» 22246. hak> (II 21 2) 51 < »5 < 9EYLÜL1994 tmsak: 5.02 Güneş'6.3I Öğle 13 06 tkındi: 16 42 Akşam: 19.32 Yatsı. 20.54
Mahkeme, Yves
Montand'ı kız
babası yaptı
• PARİS (AA) - Fransa'nın
başkenti Paris'te bir
mahJceme, 1991 yılındaölen
ünlü şarkja ve aİctör Yves
Montand aleyhine açılan
babalık davasında, 18
yaşuıdaki Aurore
Drossart'ın aktörün kızı
olduğuna karar verdi.
Yetkililer, 70 yaşında ölen
ünlü aktörün, Aurore
Drossart'ın babası olup
olmadığının öğrenilmesi
amacıyla kan testi
yaptırmayı defalarca
reddettiğini söylediler. Aynı
yetkililer, kan testinin
gerçekJeştirilmemesi
nedeniyle mahkemenin,
davada sunulan diğer
kanıtlara dayanarak karar
aldığını kaydettiler.
Drossart'ın annesi aktris
Anne Drossart ise Le
Parisien gazetesine verdiği
demeçte, "KJZI için,
babasının kim olduğunu
bilmemesinin son derece
önemli olduğunu ve bu işi
para için yapmadıklannı"
söyledi.
Orford
Türkiye'de
• Kültür Servisi -
Yaklaşık beş
yüzyıldır 50
ülkede
etkinliğini
şürdüren Oxford Yayıncılık,
İstanbul temsilciliğini açtı.
Oxford Üniversitesi'ne bağlı
bir vakıf olan "Oxford
University Press"in Türkiye
Genel Direktörlüğü'nü ise,
Emrah Özpirinççi üstlendi.
On yıldan beri Türk okuruna
ulaşan Oxford Yayıncıbk,
bundan böyle, bazı
kıtaplann basımını da
İstanbul Temsilcıliği
aracıbğıyla yapacak.
Shogun'un
yazarı öldü
• NEWYORK(AA)-En
çok satan kitaplar listesinde
bulunan "Shogun" kitabının
yazan James Clavell'ın
öldüğü bildirildi. Yazar
Clavell'inyayınçısı Dell/
Deacorte Press'in sözcüsü
Claudia Riemer, kanser
hastası olan Clavell'ın,
Isviçre'nin Vevey
kasabasındaki evinde
öldüğünübelirtti.
Shogun'dan başka
"Tai-Pan" ve "Noble
House" kitaplannı da yazan
ClaveU, "The Fly" ve ' T o Sir
VVith Love" isminde başanlı
fılm senaryolannı da
yazmıştı.Clavell69
yaşındaydı.
Rock piyanisti
Hopkins öldü
• NASHVILLE(AA)-
ABD'li ünlü rock piyanisti
Nicky Hopkins, tedavi
edildiği Nashville'deki Saint
Thomas Hastanesi'nde öldü.
50 yaşında ölen Hopkins,
Rolling Stones, Beatles ve
Jefferson Airplane gibi çok
ünlü gruplarla çahşmıştı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den "Dünya Okuma-Yazma GüniTnde anlamlı mesaj
ilarışL, okıuııayazmasağlayacak'
• Okuma ve
yazmanın temel
insan haklanndan
olduğunu belirten
Süleyman Demirel,
"Bu büyük
sorunun çözülmesi
için evrensel
düzeyde bir
işbirliğine
gereksinim vardır.
Bu yöndeki çabalar
aynı zamanda
dünya banşına da
katkıda
bulunacaktır "
dedi.
Öğrencinin basarısız dersleri yeniden görüsülecek
'ŞartsızKurul' geleneği bozulmadı
ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Milli Eğitim Bakanlığı,
bu yıl da "şartsız kurul''' geleneğinden ödün vermedi.
Ortaöğretim kurumlannda beklemeli, sorumlu ve dışandan
bitirmeli öğrencilerle klasik sisteme göre öğrenim veren lise
öğrencilerine "şartsızkurul" hakkı tanındı. Milli Eğitim
Bakanlığı; ders geçme ve kredi sisteminin üçüncü yılına
gjrmesiyle şartsız kurul uygulaması kalkarken, 1993-1994
öğretim yılına özgü olmak koşuluyla, bütünlemesınavlannda
başansız olan beklemeb, sorumlu ve dışandan bitirme
sınavlanna giren öğrencilerle birlikte klasik sisteme göre
öğrenim veren lise öğrencilerinin durumlannın sınıf
öğretmenler kurulunda yeniden görüşülmesini kararlaşürdı.
Kurullarda, öğrencilerde yıl sonu başan ortamalannın en az
" 5 " olması ve başansız olduklan derslerin bütünleme
sınavlannda en az "2" almalan koşulu aranmayacak. Bakan
Nevzat Ayaz imzasıyla yayımlanan genelgeye göre "şartsız
kurul" koşullan şöyle:"- Ortaöğretim kunımlarını okul dışından
bitirme sınavlanna girenlerin durumları sınıf sınıf olarak değil,
bürün sınıflar topluca ele alınarak görüşülecek. Öğrencilerin alt
sınıflardan sorumlu olduklan dersler de görüşülebilecek. -
Öğrenciler ya başansız olduklan bürün derslerden başanlı
sayılacaklar, > a başartsızlıklan tek derse düriişülecek, ya da
durumlarında hiçbir değişiklik yapılmayacakTöğrencilerin
başansız olduklan ders sa\ ısını azaltma > oluna gidilmeyecek. -
Birden fazla dersten sına\ a giren öğrencilerin durumlarında
değişiklik yaprimayacak. Yalnızca, bir dersten sınava girmeyen
öğrencilerin durumları değerlendirilirken, sınava girmediği
dersi değerlendirmeye aJınmayacak. - Hazırlık sınıflarında
başansızlığı bulunan öğrencilerin durumları görüşülmeyecek. -
Yurtiçi ve yurtdışında herhangi bir yükseköğretim kunımuna
ginneye hâk kazanan öğrenciler yönetmelikte belirtilen özel
derslerden de kurul kararı ile geçebilecekler. - Okul dışından
bitirme sınavlanna girenlerdcn başansızlığı tek derse
düşürülenler tek ders sınav ına alınacaklar."
Demirel: "Eğitim sorununun Nevzat Ayaz, hedefuı okuma-
çözülebilmesi için evrensel dü- yazma oranını yüzde 100'e
zeyde işbirliği gerekli." ulaştırmak olduğunu söylüyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel, dünya nüfu-
sunun çok önemli bir kısmının okuma-yaz-
ma bilmediğine dikkat çekerek evrensel
düzeyde yapılacak işbirliğiyle bu sorunun çö-
zümünün dünya banşına katkı sağlayacağını
bildirdi. Başbakan Tansu pller, "BUgi çağın-
da uyum sağlayabilecek insan bilgili olmak
zorunda" dedı. MilL Eğitım Bakanı Nevzat
Ayaz da özellikle azgelişmiş ve geh'şmekte
olan ülkelerde okuma-yazma bilmeyen nüfu-
sun oldukça fazla olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Demirel, Dünya Okuma-
Yazma Günü dolayısıyla yayımladığı mesaj-
da. sosyal ve kültürel kalkınmanın, bireylerin
ülkelerinde ve dünyadaki bilimsel, sanatsal
ve teknolojik gelişmeleri izleyebilecek yeterli-
liğe bağb bulunduğunu, bunun da ancak ge-
lişmiş ve çağdaş bir eğiümle mümkün oldu-
ğunu söyledi. Demirel, şöyle dedi:
"Eğitim, aynı zamanda, insanın yapma,
üretme. düşünme gibi potansivellerini geliştir-
mek bakunından zorunlu olduğu için çağımız-
da temel insan haklanndan biri olarak tanın-
mıştır. Bumınla birlikte, bugün, dün> a nüfusu-
nun çok önemli bir kısmı bu haktan mahnım-
dur ve okuma-yazma dahi bilmemektedir. Bu
büyük sorunun çözülmesi için evrensel düzeyde
bir işbirliğine gereksinim vardır. Bu yöndeki
çabalar aynı zamanda dünya banşına da kat-
kıda bulunacaktır."
Başbakan Tansu Çiller günümüzde top-
lumlann olağanüstü bir gayretle bilgi çağını
yaşama ve geliştirme gayreti içersinde olduk-
lannı belirterek, bilgi çağına uyum sağlayabi-
lecek insanın bilgili olmak zorunda olduğunu
söyledi. Başbakan Çiller yayımladığı mesaj-
da, devamb olarak artan, çoğalan bilgiyi öğ-
renmek, teknolojide gelişmeleri sürekli ola-
rak eğitim mekanizmalan ile topluma aktar-
manın. bilgili, tecrübeli bireylerin yetişüril-
mesı ile sağlanacağını kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı Nevzat Avaz da dünya
genelinde 1 milyardan fazla okuma-yazma
bilmeyen yetişkin olduğunu belirtti. Tür-
kiye'de okuma yazma oranının yüzde 90"-
lann üstüne çıktığını vurgula>an Ayaz, he-
deflerinin bu oranı yüzde 100'lere ulaştırmak
olduğunu söyledi. "Hiç şüphesiz okur-yazar-
lık oranı ile bir ülkenin çağdaşlaşma ve kalkın-
ma düzeyi arasında belirleyici bir ilişki vardır"
diye devam eden Bakan Ayaz. okuma-yazma
bılmeven tek kışi kalmayıncaya kadar bu
mücadeleyi sürdürmeye İcararlı olduklannı
kaydetü.
Okuma-yazma bilmeyen vatandaşlan halk
eğitim merkezlerine başvurmaya çağıran
A> az. bu konuda şöy le dedi:
"Bu kurumlarımız günün her saatinde, gece
gündüz halkımıza hizmet verecektir. Bu ba-
kımdan, kaç kişi olursa olsun, nerede bulunur-
sa bulunsun, tüm okuma-yazma biüneyen ye-
tişkinlerimjzi halk eğitim merkezlerine başvur-
maya, okuma-yazma öğrenmeye çağınyor.
Dünya Okuma-Yazma Günü'nü kutluyorum"
Eğitimde 129 ülke
arasında 52. sıradayız
• UNESCO verilerine göre, dünya üzerindeki yetişkin nüfusun üçte birinden
fazlası; yaşam standartlannı yükseltebilecek, toplumsal ve kültürel değişimi
biçimlendirmelerine ve ayak uydurmalanna yardımcı olabilecek yazıh bilgi,
beceri ve teknolojiye ulaşma olanaklanndan yoksun.
öğrenci velileri, ancak okul müdünmün onayını aldıktan sonra kayıt yaptırabiliyorlar. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
Velinin korkulurüyası: Bağıştstanbul Haber Servisi- tlk ve orta dere-
ceb okullar ile üniversitelerde yaklaşık 2
miJyon öğrencinin ilk kayıt telaşı devam
ediyor. Üniversite harçlanna yapılan zam-
mın yüzde 190'dan yüzde 50'ye indirilmesi,
üniversite öğrencilerine rahat bir nefes al-
dınrken ilk ve orta dereceli okullarda kayıt
sırasında abnan bağışlar, anne ve babala-
nn korkulu rüyası oteıayı sürdüriiyor.
1994-1995 öğretim yıbnda okula ilk adı-
mını atacak olan 1 milyon 654 bin öğrenci-
nin yükünü önceki yıllarda olduğu gibi bu
sene de büyük kentlerçekiyor. Kayıtlar Is-
tanbul'da 9, tzmir'de 12, Ankara'da ise 2
eylülde sona erecek. Kayıtlar sırasında
okullann önündeki kuyruklar, bu yoğun-
•Kimi okullarda tek bir
bağış miktan geçerliyken
kimilerinde ise 'Ne kadar
kopanrsak kârdır' mantığı
hüküm sürüyor. Kimi
'insafir okullar ise bağışlan
taksitlendiriyor.
luğu açık bir şekilde gözler önüne seriyor.
istanbul Milb Eğitim Müdürü Naci
Akay'ın kayıtlar sırasında kesinlikle para
alınmayacağı şeklindeki açıklamalanna
rağmen birçok okulda kayıt yaptırmak için
öncelikle koruma derneklerine uğramak
gerekiyor. Daha sonra bağış kağıdıyla bir-
likte gidibnesi jereken yer ise okul müdü-
rünün odası. Oğrenci velileri, ancak okul
müdürünün onayıru aldıktan sonra kayıt
yaptırabibyorlar. Kimi okullarda tek bir
bağış miktan geçerliyken kimilerinde ise
'Ne kadar kopanrsak kardır' mantığı hü-
küm sürüyor. Kimi insafiV okullar ise ba-
ğışlan taksitlendiriyor.
Velilerin ve öğrencilerin sorunlan kayıt
yaptırdıktan sonra da bitmiyor. Devlet
okullannda 84 kişilik sınıflarda. tıklım tık-
lım üniversite amfılerinde kimi zaman
elektriksiz, susuz ve yakıtsız ders görme çi-
lesi yeniden başbyor.
\SUMAN ABACIOĞLU
İZMİR - "Söz uçar yazı ka-
lır" diyor atalanmız. İ.O. 4 bin
yıllannda yazının ortaya çıkı-
şıyla uygarbğın başlangıcının
özdeşleştiribnesi, dünyadaki en
eski iletişim araçlanndan biri
olan okuma-yazmanın önemini
vurguluyor. En eski yazıb me-
tınlerin İ.S. 75O'ye tarihlenen
Orhun Yazıtlan'na kadar gide-
bildiği Türk
toplumunda
ise, arayı ka-
patma bakımı-
ndan. okuma-
yazmanın ya
da geniş an-
lamıyla okuma
abşkanlığmın
yaygınlaşması
çok daha
önemb oluyor.
Uygarbğın
başlangıcı ile
yazıb belgeler
özdeş tutulu-
yor. çünkü uy-
garbk ancak
yazıb hale geldiği zaman kaba
olabiliyor. Dünya uluslan, yak-
laşık 40 yıl önce İnsan Haİclan
Evrensel Beyannamesi ile 'eği-
tim hakkının herkes için gecerli'
olduğunu kabul ettiler. Öysa
UNESCO'nun 1990 yılı rapor-
lanna göre, dünyada en az 60
milyonu kız olmak üzere 100
milyonu aşkın çocuk, ilk öğre-
timden yoksun durumda. Yıne
900 milyonu aşkın yetişkin
(bunlann üçte ikisi kadın) oku-
ma-yazma bilmemekte ve iş-
levsel cehalet, gerek sanayileş-
miş gerekse gelişmekte olan bü-
rün ülkelerde önemli bir sorun
olarak ortaya çıkmakta'
Yalnızca okuma-yazma bil-
mek de sorunu çözmüyor.
UNESCO verilerine göre, dün-
ya üzerindeki yetişkin nüfusun
üçte birinden fazlası; yaşam
standartlannı yükseltebilecek,
toplumsal ve kültürel değişimi
Ülke
TÜRKİYE
İTALYA
YUNANİSTAN
MISIR
İRAN
ABD
CE2AYİR
yıllıliııLtiı
TtaŞMRKnM
okuf-yazaroram
Kadm
71
96
89
34
43
99
46
Ertek
90
98
96
63
65
99
70
Ortaöirenime
kaydoMta oranı
Ka
39
78
94
71
44
99
53
Ertek
63
78
99
91
62
98
61
Kaynak - UNESCO raporları (1990)
biçimlendirmelerine ve ayak
uydurmalanna yardımcı olabi-
lecek yazıb bilgi, beceri ve tek-
nolojiye ulaşma olanaklann-
dan yoksun. 100 milyonu aşkın
çocuk ve sayısız yetişkin, temel
eğitim programlannı tamamla-
yamamakta, milyonlarcası da
temel bilgi ve beceriden yoksun
olarak mezun olmakta. UNES-
CO'nufl, 129 ülke ile 'eğitim du-
rumu' bakımından yaptığı sıra-
lamada. Türkiye 52. sırayı alı-
yor. Okuma-yazma oranı. 1990
yılına göre erİceklerde yüzde 90,
kadınlarda yüzde 71 oranında.
DEÜ Buca Eğitim Fakültesi
Sınıf Öğretmenliği Bölümü öğ-
retim üyelerinden Doç. Dr.
Mualla Llusavaş. şu bilgileri ve-
riyor: "1928'de okuma-yazma
ve Latin alfabenin yaygmlastırd-
ması amacıyla MiUet MektepJe-
ri kuruldu. Bu, daha sonra hal-
kevleri çalışmalanyla bûieşiyor.
Bu etkinlik,
dünyanın en ge-
niş kapsamlı
zorunlu eğitim
çaltşması ola-
rak kabul edili-
yor uluslararası
alanda. Latin
alfabesinin zo-
runlu tutularak
geniş kapsamlı
ve sistemli bir
şekilde gelişti-
rümesi, başka
hiçbir ülkede
göriiunemiş.
Yalnızca bir
yılda 20 biri
tane kurs açılmtş ve 1 milyon kişi
kaydedilmiş bu kurslara. Özel-
likle kırsal kesimde açdıyor ve
bunlardan yalıuzca yansma dip-
loma verilmiş, yani hak edenlere
diploma verilmiş. Türkiye'de
okuma-yazma seferberiikleri bu
tarihten sonra 1969, 1973 ve
1981 yıllannda \apdiyor. Bütün
bu okuma-yazma seferberlikle-
rinde okuma-yazma öğrenen ye-
tişkin sayısı vedi milyona ya-
knı."
Tıp, yeni virüsler ve ilaca dirençli bakterilerle mücadelesinde fazla yol alamadı
Mikroplar rahatça aramızda dolaşıyor
Çeviri Servisi - İnsanoğlu
mikroplara karşı açtığı savaşı
kazandığını sanarken, son yıl-
larda mikroplann yol açüğı
hastabklarda görülen hızb ar-
üş, bu konuda fazla bir ilerleme
kaydedilmediğini gösteriyor.
Time dergisinin son sayısın-
da çıkan bir yazıya göre yeni vi-
rüsler ve ilaca dirençli bakte-
riler dünyayı tehdit ediyor. Bu
mikroplar her yerde ve her za-
man karşımıza çıkıyor: Trende,
köşedeki lokantada, arka bah-
çedeki bitkilerde... Ve herkes
taşıyıcı olabiliyor: Otobüste va-
nıbaşımızda öksüren adam, sı-
nıfta sıra arkadaşımız ve hatta
aşkından ölüp bittiğiniz sevgili.
Nereye gidersek gidelim, ne ya-
parsak yapabm bu yaratıklar
peşimizi bırakmıyor. Bakteriler
ve virüslerden oluşan mikros-
kopik zararblar tüm organlan-
mıa tehdit ediyor. Pek çoğu za-
rarsız ve baş edilebilen türden
olan mikroplann bazısı ise aa-
masız bir katil gibi girdiği her
yeri mahvediyor.
Son yıllarda ortaya çıkan
AIDS gibi yeni hastalıklann
yanı sıra eski hastalıklann yeni-
den hortlaması. tehbkenin yanı
başımızda olduğunu gösteri-
yor. Tüberküloz gibi kökü ka-
zındığı sanılan pek çok hastalık
antibiyotiklere karşı bağışıkbk
kazanınca, yeniden saldınya
geçti. Savaş, yoksulluk, nüfus
artışı ve pisliğin zemin hazırla-
dığı kolera, dizanteri ve malar-
ya gibi hastabklar, gelişmekte
olan ülkelerde daha etkili olu-
vor. Ancak mikroplar sınır ta-
nımıyor.
Modern tıbbın her gün yeni
bir çözüm üretmesine karşın,
ölümcül hastalıklann kökü
kazınamıyor. Dünyada hafta
geçmiyor ki bir salgın hastalık
ortabğı kınpgeçirmesin. Birkaç
örnekle bu salgınlann boyut-
lannı gözler önüne sermek
mümkün. Rusya'da 850 kişinin
kolera olması ve hastabğın
daha büyük bir kitleye yayı-
HASTALIK NEDENİ YILLIKÖLÖ SAYISI
Bakteri«!yorir«S 4.300.000
Bokteri veyavirös 3.200.000
TSbeckütoz
Sonhk dtepotif B)
Sıtmo
Kızomık
Tetanoz
AIDS
Soğramo
Bdderi
Vırös
Proiozofl
Vırih
Bokteri
VırOs
Sdrteri
3.000.000
1.000.000-
2.000.000'a kadar
1.000.000
880.000
600.000
550.000
360.000
Koyngk Dunyg Soğlık Teskıhtı
lması olasıbğı yetkilileri korku-
tuyor. Diğer taraftan Ameri-
ka'da Yale Üniversitesi labora-
tuvannda incelenmekte olan
ölümcül bir virüsün kaza sonu-
cu araştırmacıya bulaşmasıyla
80 kişi gözetim altına alındı. Sa-
bia adı v erilen bu virüsün insan-
dan ınsana zor geçmesi ışin tek
sevindinci yönü. İngiltere'de
'Katil Virüs' adıyla anılan et yi-
yen bir virüs ülke çapında pa-
nik yaratmaya yetti. Amerika"-
da 16 yaşındaki Vietnamlı göç-
men bir çocukta verem görü-
lünce. çocuğun gittiği okulda
verem taraması yapıldı ve 400
çocukta verem mıkrobu bulun-
du. Yine Amerika'da Ohio eva-
letinde bir yıl içinde 352 çocuk-
ta boğmaca görüldü. Uzmanlar
bu çocuklann hastabğa karşı
aşılı olduklannı belirterek. has-
tabğın yayılma olasılığından
kaygı duyuyorlar.
Bir kuşak önce çocuk felci.
suçiçeği. sıtma, diften. boğma-
ca ve tetanoza karşı gelıştirilen
aşılar. bu hastalıklann denetim
altına alındığını \ezamanla kö-
künün kazınacağını müjdeli-
yordu. Diğer taraftan 2. Dünya
Savaşı'ndan sonra kullanıma
giren antibiyotikler, tüberkü-
loz. frengi. zatürree ve menenjit
gıbı öldürücü hastalıklan erken
tanı konulduğu takdirde sıra-
dan hastalıklar konumuna sok-
muştu. 1960"lardan sonra tıbbi
araştırmalar kanser ve kalp
hastalıklan gibi ölümcül hasta-
lıklar üzerinde yoğunlaşmaya
başlamıştı.
AIDS hastabğının ortaya çı-
kmasıyla bu hastalıklann pa-
pucu dama atıldı. Yüzbinlerce
AIDS'ü gencin yaşamını yitir-
mesiyle tıbbi araştırmalar zo-
runlu olarak AIDS'e yol açan
HIV üzerine kaydı. Ne var ki,
hastalığın kanmaşık yapısı çö-
züm üretimini güçleştiriyor. Di-
ğer taraftan antibiyotiklere
karşı direnç gebştiren hastalık-
lar da tehlikeli boyutlara ula-
şınca. bıyokimyacılar mikrop-
lar? karşı açılan savaşta geri
adım atmak zorunda kaldılar.
Bilim adamlan bu arada Af-
rika ve Güney Amerika kökenli
yeni kuşak virüsleri şimdilik de-
netim altında tuttuklannı iddia
ediyorlar. Ancak çok hassas
dengelenn söz konusu olduğu
bu sistemde beklenilmeyen bir
etkenin devreye girmesiyle mik-
roplar tüm dünyayı istila edebi-
lir.