29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 KULTUR Kıırt'unyüzde 80'i benim' Kfiltür Servisi- Sinema izleyicisi bir süredir Jack Nicholson'ı kurt biçiminde görmeyi bekli- yordu. Şöyle kabank kaşlan, yırtıa ve hay- vansı bakışlanyla gerçek bir kurt... Bu beklenti sonunda yönetmenliğini Mike Nichols'm üstlendiği 'VVolffilmiylegerçekleşti. Mike Nichols, fılmde uygar insanlann nasıl salyalan akan, tiksindirici hayvanlara döniişe- bileceğini gösteriyor. Uygarhğın dlasını kaldı- rarak alündaki barbarhklan gözler önüne seri- yor. 'Wolf un başkarakteri WU1 Randall. yaşam karşısında yenik düşmüş bir adamdır. Kansına sadık, saygı duyulan bir kitap editö- rüdür. Bir gün arabayla ya- zarlanndan birini ziyaretten dönerken yolda önüne çıkan bir kurta çarpar. Araba- sından indiğinde birdenbire gözlerini açan kurt, Will'i ısınr, sonra da kaçar. Bundan sonra 'dönüşüm' başlar. Ilk işaret vücudunda çıkmaya başlayan ekstra tüylerdir. tşyerinde etobur bir hayvan gibi davranmaya başlar, cinsel istekleri artar, evliliğini takmaz olur. Kurt adamlar ko- nusunda bir uzman kişi, Will"e yaüştına tavsi- yelerde bulunur. Ama zaten en kötüsü olmuş- tur bile. Filmin olaylar örgûsü öyle gelişir ki, yepyeni bir enerjiye sahip olan Will daha önce aptal- lann cennetinde yaşadığının farkına vanr. Filmin kadın oyuncusu Michelle Pfeiffer ise zengin bir işadamının kıa olan Laura Alden'ı canlandınyor. Şımank ve eski bir uyuşturucu bağımlısı olan Laura, Will'in içinde büyümeye Jack Nicholson canlandırdığı kurt adam rolüyle ilgili olarak "BayKurt'un yüzde 80'i benim, performansımın yüzde 15'iiseçokçalışarak eldeedildi*diyor. başlayan erkeklik hormonunu harekete geçi- ren bir başka unsur olarak karşımıza çıkıyor. Bir seks sahnesinde ortaya çıkan sağ omzunda- ki örümcek dövmesi, onun da vahşi bir yaru ol- duğunu ortaya koyuyor. NViH'in ilgisine karşılık vermekte ağırdan alan Laura, fazla duygusallaşmıyor. 'Wolf pek çok bakımdan eski moda bir film olarak niteleniyor. Ennio Morricone'un müzi- ğinde, korku fılmlerinin müziklerinde yer alan bütün klişeler yer alıyor. Filmin özel efektleri ise beklenenden daha az. '\Volf fılmi, bir fıkir olarak yaklaşık 4 yıl önce romancı Jim Harrison ile yapımcı Douglas Wick arasında bir uçak yolcu- luğu sırasında geçen bir konuş- mada ortaya atıldı. Harrison, Michigan'ın kuzeyindeki bölge- de geceleri kurtlann dolaştığını söylüyordu. Bir gün dolaşırken araba çarptığını sandığı bir kurt gördüğünü ve ona dokunduğu andan itibaren yeme içme alışkanhklannın de- ğiştiğiru, bedeninde tüyler çıkmaya başladığını söyleyerek dalga geçiyordu. Wick, Harrison'a bundan iyi bir senaryo çıkabileceğini söyledi. Harrison bu görüşmeden yaklaşık 2 yıl sonra Jack Nicholson'a senaryoyu gösterdi. Filmin yönetmeni Nichols, "Filmin bazı aşa- malannda 'Biz deli miyiz' diye sorduğum anlar oldu. Film erkek cinseüiği ûzerine. 'Gece hay- van, gündüz hoş bir be>efendi' teması ilgimi cekti. Ayrıca bu adamın Jack tarafından can- landırüması da... Çünkü kurt adam olma konu- sunda yarı yolu almıştı zaten" diyor. 9EYLÜL1994CUMA Modasıgeçtneyen 'kurtadam' Kfiltür Servisi - 'Kurt adam' fılmleri, bir zamanlar geceyansı kanlı korku fılmleri izlemekten hoşlananlar için vazgeçilmez bir besindi. İ Was a Teenage VVolf (1957), 'Werewolves on Wheels' (1971), İMarried a Werewolf (1961),'Face of the Screaming We- rewolf (1959) bu filmlerden bazılanydı. Başrolünü Henry Hull'ın oynadığı. 1935 yılında gösterime giren 'Werewolf of LondoıT fılmı, 'kurt adam' hastalığırun bir ısınkla bulaştığını dünyaya göstermişti. Bram Stoker'ın 'Dracula' (1993) fılmi, 'kurt adam' fılmlerinin pahalı bir tekran olarak karşımıza çıksa da son yıllarda 'kurt adamlar kendilerine çekidüzen vererek toplumsal açıdan tırmanı- şa geçtiler ve seçkin çevrelerde boy göstermeye başladılar. Hayva- na dönüşme miti başka bir şeye dönüştü. 80'li yıllann ortalannda Neil Jordan'ın Angela Carter'ın senar- yosundan çektiği 'The Company of Wolves' adlı fılmi daha önceki 'kurt adam' fılmlerinin üstüne bir çizgi çekti. 80'li yıllarda ve 9O'lı yıllann başlannda da 'Teen VVolT (1985) ve devamı olan 'Teen VVolf Two' (1986) gibi niteliksiz 'kurt adam' fılmleri yok değildi. 1979 yılında John Landis 'An American Werewolf in London', 1981 yılında da Joe Dante 'The Howling' adlı fılmlerinde 'kurt adam' fılmlerinin değersiz pınltısını birer kez daha yakaladılar. Hiçbirşey güzellikkadaröııeıııli değil Kültür Senisi-Jack Nicholson - un, yönetmen olarak Mike Nk- hobla çalıştığı dördüncü fılmi "VVolf", şu sıralarda Avrupa sine- malannda gösterimde. Jack Nic- noison bu fılmde dolunaylı bir gece- de bir kurt tarafından ısınlan New Yorklu bir editörü canlandınyor. Bu proje, on yıl önce Nicholson ve Jim Harrison'un bir konuşması s o nucunda ortaya çıkmış. Şu anda 57 yaşmda olan ve kendini sinemaya adayan Jack Nicholson, Premiere dergisinde kendisiyle yapılan söyle- şide, sinemaya bakışıru ve ileriye dönük hedeflerini anlatıyor: - Jim Harrisonia nasıl karşı- laştımz? Thomas McGuane, Charles Gai- nes ve Richard Brautigan'ın da ara- lannda bulunduğu bir grup Ameri- kalı yazar, bir gün berü görmeye geldi. O sıralarda "Missouri Bre- aks"in çekimlerindeydim. Jim sete yanında Thomas McGuane (filmin senaristi) ile birlikte gelmişti. On- larla çok iyi anlaştık ve birdenbire çok iyi arkadaş olabileceğimizi his- settık. Beni Meksika'ya davet etti. Onun yayımladığı herşeyi okumuş- tum. Çok sağlam bir kalemi, güçlü ve ilginç fıkirleri vardı. Amerika'- nın sahıp olduğu değerlerle çok yakından ilgiliydi ve bunlan yansı- tmayı kendine görev biliyordu. Kadınlara çok farkh bakıyordu. Hatta tamamen bir kadırun bakış açısından yazdığı "Daha" adlı bir romanı da var. Harrison, aynı za- manda olağanüstü güzellik te şiirler de yanyor. Hümanist bir adam - "VVoir'ta olgun ve kaygıh bir adamı canlandırıyorsunuz. Bu film- de canlandırdığuuz karakterle kendi kişUiğiniz arasında bağlantılar oldu- ğunu düşünüyor musunuz? Bence bu fılmde ön plana çıkan- lmak istenen düşünce. insamn ne kadar yaşlanırsa yaşlansın, canb birkişilıği koruyabilmesi. Eğer, içte ya da dışta herşeyi boşverirseniz de- ğişikliklere de boyun eğmek zorun- da kalırsınız. "VVolP'ta okuyucu- lannın çok saygı duyduğu bir edi- törü canlandınyorum. Dünya onun çevresinde durmadan değişi- yor. Hümanist bir adam. Hüma- nistler her zaman için içinde bulun- duklan ortama uyum sağlamak zo- runda kalırlar. Benim yaşımdaki insanlar bilgisayarlan, fakslan ve bunun gjbi pek çok teknoloji hari- kasını reddederler. Onlann kendi- lerine hizmet etmelerine şiddetle karşı çıkarlar. Ben de o cins insan- lardanım işte. - Herkesin kendi içinde bir hayvan olduğu görûşûne katdıyor musunuz? tam bir sinema yıldızı gibi yöneti- yordu. tlişkimiz bir patron ve onun korumasındaki birinin ilışkisi gi- biydi. Ardından, zamanla birlikte çalışmaktan çok zevk aldığımızı farkettik. Sonra çevirdiğimiz "La Boıtne Fortune" (1975) adlıfilm,bir grup insanın birlikte çalışmaktan nasıl zevk aldığjna en güzel kanıttı. VVarren Beatry. ben ve senarist Carole Eastman vardı. Mike senar- yoyu okur okumaz bu fılmi gerçek- leştirmeye karar verdi. Film pek başanlı olmadı ama ben yine de çok ilginç olduğunu düşünüyorum. VVarren o fılmde çok komikti ve bir korku fılmi... Mike gibi inanı- lmaz derecede yoğun bir duygu- sallığa sahip başka bir insan tanımıyorum. Kariyerim onunla birlikte gerçekleştirdiğim filmlerle değerlendirilirse çok mutlu olu- rum. Tabii onun buna ne diyeceğini bilemem. Napolyon'u canlandırmak - Birlikte başka filmkr gercekleş- tirmeyi düşünüyor musunuzs? Evet. Mike.NapolyonunSainte- Helene'deki son günlerini anlatan bir fılmde Napolyon rolünü can- rak fılmlerim başanlı oldu. "The Two Jakes", "Man Trouble" ve "Hoffa" ne yazık ki pek başanlı olamadı. Ancak yine de aynı döne- me rastlayan filmlerimin başanlı olduğunu da biliyorum. Örneğin "VVotf", ilk gösterime girdiği günlerden itibaren başanlı olduğunu kanıtladı. "Man Troub- le" çok daha iyi bir film olabilirdi. "Hoffa"da en başanlı rollerimden birini canlandırdım. Eğer izleyenler benimle aynı görüşü paylaşmıyor- larsa yapabilecek hiçbir şeyim yok. - lleride kendinizi yaratıcı işlere adamak gibi bir niyetiniz var mı? epimiz kendi kendimize içimizden her gün değişebileceğimize inanıyomz. Ancak çağımızda vahşi hayvanlar arasında yaşayan biz insanlann da onlardan çok fazla farkımız olmadığını düşünüyorum. iç durmadan okumak zorundayım. Eğitimim, canlandırdığım rollere hazırlanmak için yaptığım araştırmalarla belirlendi desem fazla abartmış sayılmam. Ögrenmeyi çok seviyorum. Hiç durmadan birşeyler öğreniyorum. Ç A^# imdiye dek rol aldığım -* fılmler, ciddi ticari başanlar elde etmedi. Ben o filmleri çok sevdim, inamyorum ki izleyenler de sevdiler. O filmlerde, canlandırdığım karakterleri tam istecüğim şekilde gerçekleştirme şansım oldu. Siz, içinizdeki hayvanla nasıl geçini- yorsunuz? "Ben, uslu, kendi halinde komşu- lar değil, güçlü ve vahşi komşular is- tiyorum"diyen Henry David Tbore- au'ya katıhyorum. Hepimiz kendi kendimize içimizden her gün deği- şebileceğimize inanıyoruz. Ancak çağımızda vahşi hayvanlar arası- nda yaşayan biz insanlann da on- lardan çok fazla farkımız ol- madığını düşünüyorum. - "WoM", yönetmen olarak Mike Nichoteia birlikte çaltştığınız dör- düncü fihniniz. tlişkiniz nasıl gelişti? Her seferinde farkh bir ilişkimiz oldu onunla. "Ce I*laisir Qu'on Dit Charnd'' (1971) adh fılmde beni onun en başanh yorumlanndan bi- riydibu. 1985'teçektiğimiz"Bnılu- re" ise daha farklıydı. Mike o fılm- de başrolü, sonradan oyunculu- ğuyla fılmi oldukça degiştiren Mandy Patinkine vermişti. Nic- hols beni telefonla aradı, ben de sete hiç hazırlanamadan iki gün sonra gittim. Ve bu film sayesinde Meryl Streep gibi olağanüstü bir oyuncuyla çalışma fırsatı buldum. "Wotf" için Jim ile çok uzun süre önce tartışmaya başladık. Paris'te senaryonun ilk halini okudum. Daha sonra Jim, projeye Colum- bia'mn yapıması Doug VVick'i de dahil etti. Bu çok ilginç bir senar- yoydu. Metafızik, ilginç ve gizemli landırmamı istiyor. Aslında, ben bir film gerçekleştirmek istiyorum. Kendimi Napolyon olarak can- landırmıyorum çünkü mun kişili- ğinin sesini duyamıyorUin. Bu rolü Dustüı Hoffman, Al Pacino gibi sa- natçılann daha iyi canlandıracağını düşünüyorum. Yine de bunu dene- mek istiyorum. Napolyon anlaşıla- mamış büyük bir adam. Onu tam- mak hoşuma gidecek çünkü bu çalışmaya girersem onun üzerine yaalmış en otuz tane kitap oku- mam gerekecek. - Bazı filmleriniz box -office'lerde tam bir düşkınkbğı yarattı. Bunun nedenini nasıl açıklıyorsunuz? Bu her zaman zordur. Genel ola- Tabii ki, var. Birfilmintüm kontrolünü elinde tutmak inanı- lmaz derecede ilginç ve hoş birşey. Bunu gerçekten ciddi ciddi düşünü- yorum. Ancak şimdiye dek rol aldığım fılmler. ciddi ticari başanlar elde et- medi. Ben o fılmleri gerçekten çok sevdim, inanıyonım ki izleyenler de sevdiler. O filmlerde, can- landırdığım karakterleri tam istedi- ğim şekilde gerçekleştirme şansım oldu. Tabii kapasitemi abartmak istemiyorum. Bir fılmde rol almam için öncelikle sıradan insan psiko- lojisine girebilmem gerekir. - Oyuncu olarak kariyeriniz bo- yunca neler öğrendiniz? Bu sorunun cevabını verebilmek için tüm bir eğitim sürecinden sö- zetmek gerekir. "VVolT'da can- landırdığım role hazırlanmak için kurtlar hakkında bilgi edinmeye çabştım. Geçen yıl da "Hoffa" ve Amerikan sendika sistemi üzerine araştırmalar yaptım. Bir keresinde de şeytam canlandırmıştım. Hiç durmadan okumak zorundayım. Eğitimim, canlandırdığım rollere hazırlanmak için yaptığım araştı- rmalarla belirlendi desem fazla abartmış sayılmam. Ögrenmeyi çok seviyorum. Çok fazla şey bildi- ğimi iddia edemem ama hiç durma- dan birşeyler öğreniyorum. Herşeyin temelinde güzellik yatar - Teknik konularla da ilgili misi- niz? Çok düşük ücretlerle çahşmaya başladım. 26 yaşımdayken ilk fılmi- mi gerçekleştirdım. Bir çalışma or- tamı yaratmayı, kostümleri ayarla- mayı, oyuncularla kontrat imzala- mayı, pelikül almayı öğrendim. Se- naryolar yazdım, montaj yaptım. BirfilmimiCannes'e götürdüm. Bir film çevirmek için öğrenilme- si gereken herşeyi A'dan Z'ye öğ- rendim. Eğer senaryo yazmamış, montaj yapmayı öğrenmemiş oî- saydım hiç bir zaman böyle bir oyuncu ve yönetmen olamazdım. • Eğer bugün sinemayı bırakmak zorunda kalsanız, eksikliğini hisse- der miydiniz? Tabii ki. Yüzlerce insanın birara- ya gelerek, yalnızca "belki de güzel olabüecek bir fıkir" etrafında hızlı bir iletişim içine girmeleri, pek çok riski göze almalan ve tüm yetenek- lerini ortaya koymalan kadar inanılmaz bir şey olabilir mi! Hiçbir şey güzellik kadar önemli dcğildır. Michelangelo Antonkmi sık sık. herşeyin temelinde güzelli- ğin yattığını söylerdi. Filmlerini belgesel gibi çeker, yalnızca aktardığı gerçekliğin gü- zelliğine güvenirdi. Bunun çok iyi bir prensip olduğunu düşünüyo- rum. YENİ BAŞLAYANLAR Bridges'ınilk macera filmi NEFES NEFESE / BLOVVN AVVAY - Bomba imha uzmam iki arkadaşın öyküsünü anlatan "Blown Away / Nefes Nefese" adlı film bugün gösterime giriyor. Stephen Hopkins'in yönettiği fılmde Jeff Bridges, Tommy Lee Jones,Lloyd Bridges, Forset VVhitaker ve Suzi Amis rol alıyor. İlk kez bir macera fılminde rol alan Jeff Bridges bomba uzmanı Jimmy Dove, Tommy Lee Jones ise çılgın bombacı Gaerity rolünde başanlı oyunculuklannı bir kezdaha sergiliyorlar. Boston'da meydana gelen büyük bir patlama şehrin seçkin bomba ekibini harekete geçirir. Bulduklan deliller bombacmın bugüne dek karşılaştıklan herkesten daha belalı ve daha üstün yeteneklere sahip olduğunu göstermektedir. Ekibin gözde uzmanı Jimmy Dove bombacıyı bulmak için tüm yaşamını tehlikeye sokan amansız takibe başlar. Yapımalığım, "Backraft"ın da yapımcılan olan John VVatson, Richard Lewis ve Pen Densham'm üstlendiği film danışman olarak gerçek bomba uzmanı polislerle çalışmışlar. Film, büyük bir kentteki bomba ekibinin günbegün yaşadığı dramla Kuzey trîanda'da yüzyıllardır süren çaüşmalan birleştiriyor. Yapımcı VVatson İrlanda sorunun yalnızca bir arka plan olarak kullanıldığını,asıl amacın farkh yollan seçen iki adamın öyküsünü anlatmak olduğunu belirtiyor. Güçlü bir oyuncu kadrosuna sahip filmin başrol oyunculanndan Jeff Bridges böyle bir filmde oynamayı hep istediğini ve senaryonun kendisini çok heyecanlandırdığını söylüyor. Bombaa Gaerity rolündeki Oscar ödüllü Tommy Lee Jones ise "Gaerity korkunç şeyter yapıyor. Başlangıçta politik nedenlerle hareket ettiğini sanıyorum ama hapisane tecrübesi onu çileden çıkardı" dıyor. "Blown Away" fılmlerde pek sık görülmeyen Boston'da geçiyor. 4 bin Bostonlu'nun fıgüran olarak rol aldığı filmdeki patlama sahnesi altı kez prova edilmiş. Yaşayarak öğrenmek INSANLIK YOLL /WTTH HONORS - Alek Keshishianın yönettiği "With Honour/İnsanlık Yolu" adlıfilmde bugün gösterime girecekfilmlerarasında bulunuyor. Hollywood'un ünlü komedyenlerinden Oscar ödüllü Joe Pesci'nin baş karakter Simon VVUder'ın canlandırdığı filmde, Brendan Fraser, Moira Kelly, Patrick Dempsey ve Josh Hamilton oynuyor. Hanvard'da burslu okuyan ve tüm hayatının okuldan birinci olarak mezun olmasına bağh olduğunu düşünen Monty ile yaşamını sokakta sürdüren evsiz Simon'un rastlantıyla tanışmasıyla gelişen öykü, dramatik ve komik olaylann bırbirini izlemesiyle gehşir. Monty Simon'la gelişen dostluğu sayesinde hayatta her şeyin kitaplarda yazıh olmadığını, birçok şeyi ancak yaşayarak öğrenebileceğini anlar. Başlangıçta Monthy'nin hepsi üst tabakadan gelen arkadaşlan da olaya kanşır ve yaşh Simon'la aralannda birçaüşmadoğar. Fakat sonunda eğitimin yalnızca insamn zekasıru kullanarak alabileceği birşey olmadığım, aynı zamanda bir takım şeyleri yaşayarak, kalben hissederek öğrenebileceği bir şey olduğunu öğrenirler.Bunun ötesinde Simon'dan sevgi, hoşgörü ve merhamet üzerine birçok şey de öğrenirler. SINESEN-YILIVIAZ GUIMEY VAKFI Yılmaz Güney Yaşıyor! ANMA ŞÖLENİ KATILAN AYDIN VE SANATÇILAR: Ali Rıza DİZDAR Atıf YILMAZ Aytaç ARMAN Can YÜCEL Necmettin ÇOBANOĞLU Onat KUTLAR ŞanarYURDATAPAN Yaşar KEMAL Sunucu: Oman AYDIN Tarih Yer Saat PROGRAM GaniNar .Grup Ozgürtûk TürkûsO MKMÇocuk Korosu Gulen Mezrabotan Koma Agıre Jîyan Koma Serhildan (Halk Danslan Topluluğu) ve Sadık GÜRBÛZ 9 Eylül 1994 Cuma Yedikule Zindanları 19.00-23.00 IİOBİ sanat falerisi MUHSİN KUTun yeni yapıtları ve kitabıyla 4. İstanbul Sanat Fuarı'nda sizteri bekliyor. 13-18 Eylül 1994 TÜYAP İstanbul Sergi Sarayı Tepebaşı II DILBILIMCİDEN 1 Ingilizce, Almanca, Türkçe (diksiyon/spikerlik) dersleri Pazar-Pazartesi-Çarşamba- Cumagünleri 14.00-17.00 arası 2328986 dan aynı gün ve saatlerde randevu alınabilir Nüfus cüzdanımı ve oğrena kimliğjmi kaybettim. Hukümsıizdür. SİBELKALAYCI Kültür • Sanat ALkAZAR AVRUPA SİNE.\L\L\RI 293 89 78 (3 hat) AVRUPA SİNEMASI Bugün Arizona Rüyası Yön: EMIR KUSTURICA 12.00-15.00-18.00-21.00 KERVAN DERGISI Geleııehsal 10 E\ lul Bkmhklerı Geleııek te GeiccckBızımdır PANEL Alcnlik Laıkltk Demokrnsı ve l$çı Hareketı Kasun Yorulmazbaş, Zihni Anadol, Rasim Öz, Cafer Doğan. Fikri Sarıkaya, Mustafa Yıldınm, Eyüp Esen, İsmail Yıldırım. Ercan Atmaca PROGRAM Gülcihan-Koç, Dertli Divani, Ozan Esrari. Berrin Sulari. Aynur Haşhaş, Selahattin Akarsu İrfan Ertel resim sergisi ve Onur Konuğu Mehmet Bozışık 10 Evlul Cıımanesı Çağla\'ıın Be\-az Sarav-2 Dıığün Salonu Saat 13 00 11 Eylul Pazar Kanal-Maltepe Be\az Sarav Dıığun Salonu Saat 15 00 Fida Film SİNEMA PERA (251 32 4O) IBeyoğlu Smeması Yam) STARDUST ANILARIYön: VVOODYALLEN Oyuncular: Woody Allen Charlotle Ramplıng 12.00-14.15-16.30-18.45-21.00 BULUNMAZ TİYATRO B U MUAMMER KARACA TİYATROSU'NDA _ • • • • w • INEKYazan. Nazım Hıkmet Yon H. Hilmi Bulunmaı Cumartesi 21.00 \ D U Ş SESSIZLIGIN RENKLERIYazan-Yöneten , Hilmi Bulunmaz Çarşamba 20.30 Palyaço-Mim 'Aslan Timur Sah 15.00 ı Bilet fiyatları; TAM: 1OO.OOOTL. Istiklal Cad. No: 186/2 Beyoglu Öğrenci: 8O.OOOTL. Tel: 513 74 31 - 522 65 85 - 251 60 90 • 638 14 84 BULUNMAZ TİYATRO İ S T A N B U L H. Hilmi Bulunmaz Yönetımınde Her yaştan insana TİYATRO KURSU Istiklal Cad. No: 186.2 Beyoğlu Tel: 513 74 31-522 65 85- 251 60 90-638 14 84 BEYOĞLU SİNEMASI (251 32 4O) •1994 m i YABANd FİLM DALLNDA AMERIKAN OSKAR ÖDtLl" GÜZELLİK ÇAĞI"BELLEEPOQUE"O Bir FERNANDO TRUEBA Filmi 12 15 14.3O 16 45 19OO21 15 r-»»^»'*»»»»»»»*»*»»»»»*»»»»> »*»^»»»»»»»»»»» INSANLIK YOLUHarvard dan en iyi derece ile mezun olmak ıçın tez hazırlayan bir oğrencı ile, VVıdener Kutüphanesı'nın bodrum katmda kaçak yaşayan yaşh bir adamın oyküsu Monty'nın tek kopya olan mezunıyet tezi bir kaza sonucu Simon'un bodrum katından ıçerı suzuluverınce, guvenlık yaşh adamı gızlı evınden dışarı çıkmaya zorlar Sımon ise buna karşılık tezı lade etmeyı reddeder Monty'nın kendısıne sağlayacağı her olanak ıçın yalnızca bir sayfayı gerı verecektır Hayatta oğrenebıleceğımız her şeyın kitaplarda yazıh olmadığını, bazı şeylerın ancak yaşanarak oğrenılebıleceğını aniatan. surukleytcı bir film Yönetmenliğini Alek Keshıshıan yapmış. başrollerını ise Joe Pescı, Brendan Fraser, Moıra Kelly, Patrıck Dempsey ve Josh Hamilton ar 9 Eylul'den itibaren gösterime girecek olan "Insanlık Yolu". zevkle ızteyebılecj^ıng^ıırjıjm ANKARA SANAT TİYATROSU İSTANBUL TURNESİ "RUMELİ HİSARI ETKİNLİĞİ" Genel İstck Üzerine UĞUR MUMCU SAKINCAll PİYADE8-9-10-11-12 Eylül 400. Oyun Saat: 91.30 . BUet Satış: Rumeli Hisar gişe 2872104 Vakkorama Taksim, 25128 88 Suadiye 350 87 42, Rumeli 234 42 81
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle