Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
12 KULTUR
Kıırt'unyüzde 80'i benim'
Kfiltür Servisi- Sinema izleyicisi bir süredir
Jack Nicholson'ı kurt biçiminde görmeyi bekli-
yordu. Şöyle kabank kaşlan, yırtıa ve hay-
vansı bakışlanyla gerçek bir kurt...
Bu beklenti sonunda yönetmenliğini Mike
Nichols'm üstlendiği 'VVolffilmiylegerçekleşti.
Mike Nichols, fılmde uygar insanlann nasıl
salyalan akan, tiksindirici hayvanlara döniişe-
bileceğini gösteriyor. Uygarhğın dlasını kaldı-
rarak alündaki barbarhklan gözler önüne seri-
yor.
'Wolf un başkarakteri WU1 Randall. yaşam
karşısında yenik düşmüş bir
adamdır. Kansına sadık,
saygı duyulan bir kitap editö-
rüdür. Bir gün arabayla ya-
zarlanndan birini ziyaretten
dönerken yolda önüne çıkan
bir kurta çarpar. Araba-
sından indiğinde birdenbire
gözlerini açan kurt, Will'i
ısınr, sonra da kaçar. Bundan
sonra 'dönüşüm' başlar. Ilk
işaret vücudunda çıkmaya
başlayan ekstra tüylerdir. tşyerinde etobur bir
hayvan gibi davranmaya başlar, cinsel istekleri
artar, evliliğini takmaz olur. Kurt adamlar ko-
nusunda bir uzman kişi, Will"e yaüştına tavsi-
yelerde bulunur. Ama zaten en kötüsü olmuş-
tur bile.
Filmin olaylar örgûsü öyle gelişir ki, yepyeni
bir enerjiye sahip olan Will daha önce aptal-
lann cennetinde yaşadığının farkına vanr.
Filmin kadın oyuncusu Michelle Pfeiffer ise
zengin bir işadamının kıa olan Laura Alden'ı
canlandınyor. Şımank ve eski bir uyuşturucu
bağımlısı olan Laura, Will'in içinde büyümeye
Jack Nicholson
canlandırdığı kurt
adam rolüyle ilgili
olarak "BayKurt'un
yüzde 80'i benim,
performansımın yüzde
15'iiseçokçalışarak
eldeedildi*diyor.
başlayan erkeklik hormonunu harekete geçi-
ren bir başka unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Bir seks sahnesinde ortaya çıkan sağ omzunda-
ki örümcek dövmesi, onun da vahşi bir yaru ol-
duğunu ortaya koyuyor. NViH'in ilgisine
karşılık vermekte ağırdan alan Laura, fazla
duygusallaşmıyor.
'Wolf pek çok bakımdan eski moda bir film
olarak niteleniyor. Ennio Morricone'un müzi-
ğinde, korku fılmlerinin müziklerinde yer alan
bütün klişeler yer alıyor.
Filmin özel efektleri ise beklenenden daha
az.
'\Volf fılmi, bir fıkir olarak
yaklaşık 4 yıl önce romancı Jim
Harrison ile yapımcı Douglas
Wick arasında bir uçak yolcu-
luğu sırasında geçen bir konuş-
mada ortaya atıldı. Harrison,
Michigan'ın kuzeyindeki bölge-
de geceleri kurtlann dolaştığını
söylüyordu. Bir gün dolaşırken
araba çarptığını sandığı bir kurt
gördüğünü ve ona dokunduğu
andan itibaren yeme içme alışkanhklannın de-
ğiştiğiru, bedeninde tüyler çıkmaya başladığını
söyleyerek dalga geçiyordu. Wick, Harrison'a
bundan iyi bir senaryo çıkabileceğini söyledi.
Harrison bu görüşmeden yaklaşık 2 yıl sonra
Jack Nicholson'a senaryoyu gösterdi.
Filmin yönetmeni Nichols, "Filmin bazı aşa-
malannda 'Biz deli miyiz' diye sorduğum anlar
oldu. Film erkek cinseüiği ûzerine. 'Gece hay-
van, gündüz hoş bir be>efendi' teması ilgimi
cekti. Ayrıca bu adamın Jack tarafından can-
landırüması da... Çünkü kurt adam olma konu-
sunda yarı yolu almıştı zaten" diyor.
9EYLÜL1994CUMA
Modasıgeçtneyen 'kurtadam'
Kfiltür Servisi - 'Kurt adam' fılmleri, bir zamanlar geceyansı
kanlı korku fılmleri izlemekten hoşlananlar için vazgeçilmez bir
besindi. İ Was a Teenage VVolf (1957), 'Werewolves on Wheels'
(1971), İMarried a Werewolf (1961),'Face of the Screaming We-
rewolf (1959) bu filmlerden bazılanydı.
Başrolünü Henry Hull'ın oynadığı. 1935 yılında gösterime giren
'Werewolf of LondoıT fılmı, 'kurt adam' hastalığırun bir ısınkla
bulaştığını dünyaya göstermişti.
Bram Stoker'ın 'Dracula' (1993) fılmi, 'kurt adam' fılmlerinin
pahalı bir tekran olarak karşımıza çıksa da son yıllarda 'kurt
adamlar kendilerine çekidüzen vererek toplumsal açıdan tırmanı-
şa geçtiler ve seçkin çevrelerde boy göstermeye başladılar. Hayva-
na dönüşme miti başka bir şeye dönüştü.
80'li yıllann ortalannda Neil Jordan'ın Angela Carter'ın senar-
yosundan çektiği 'The Company of Wolves' adlı fılmi daha önceki
'kurt adam' fılmlerinin üstüne bir çizgi çekti. 80'li yıllarda ve 9O'lı
yıllann başlannda da 'Teen VVolT (1985) ve devamı olan 'Teen
VVolf Two' (1986) gibi niteliksiz 'kurt adam' fılmleri yok değildi.
1979 yılında John Landis 'An American Werewolf in London',
1981 yılında da Joe Dante 'The Howling' adlı fılmlerinde 'kurt
adam' fılmlerinin değersiz pınltısını birer kez daha yakaladılar.
Hiçbirşey güzellikkadaröııeıııli değil
Kültür Senisi-Jack Nicholson -
un, yönetmen olarak Mike Nk-
hobla çalıştığı dördüncü fılmi
"VVolf", şu sıralarda Avrupa sine-
malannda gösterimde. Jack Nic-
noison bu fılmde dolunaylı bir gece-
de bir kurt tarafından ısınlan New
Yorklu bir editörü canlandınyor.
Bu proje, on yıl önce Nicholson ve
Jim Harrison'un bir konuşması s o
nucunda ortaya çıkmış. Şu anda 57
yaşmda olan ve kendini sinemaya
adayan Jack Nicholson, Premiere
dergisinde kendisiyle yapılan söyle-
şide, sinemaya bakışıru ve ileriye
dönük hedeflerini anlatıyor:
- Jim Harrisonia nasıl karşı-
laştımz?
Thomas McGuane, Charles Gai-
nes ve Richard Brautigan'ın da ara-
lannda bulunduğu bir grup Ameri-
kalı yazar, bir gün berü görmeye
geldi. O sıralarda "Missouri Bre-
aks"in çekimlerindeydim. Jim sete
yanında Thomas McGuane (filmin
senaristi) ile birlikte gelmişti. On-
larla çok iyi anlaştık ve birdenbire
çok iyi arkadaş olabileceğimizi his-
settık. Beni Meksika'ya davet etti.
Onun yayımladığı herşeyi okumuş-
tum. Çok sağlam bir kalemi, güçlü
ve ilginç fıkirleri vardı. Amerika'-
nın sahıp olduğu değerlerle çok
yakından ilgiliydi ve bunlan yansı-
tmayı kendine görev biliyordu.
Kadınlara çok farkh bakıyordu.
Hatta tamamen bir kadırun bakış
açısından yazdığı "Daha" adlı bir
romanı da var. Harrison, aynı za-
manda olağanüstü güzellik te şiirler
de yanyor.
Hümanist
bir adam
- "VVoir'ta olgun ve kaygıh bir
adamı canlandırıyorsunuz. Bu film-
de canlandırdığuuz karakterle kendi
kişUiğiniz arasında bağlantılar oldu-
ğunu düşünüyor musunuz?
Bence bu fılmde ön plana çıkan-
lmak istenen düşünce. insamn ne
kadar yaşlanırsa yaşlansın, canb
birkişilıği koruyabilmesi. Eğer, içte
ya da dışta herşeyi boşverirseniz de-
ğişikliklere de boyun eğmek zorun-
da kalırsınız. "VVolP'ta okuyucu-
lannın çok saygı duyduğu bir edi-
törü canlandınyorum. Dünya
onun çevresinde durmadan değişi-
yor. Hümanist bir adam. Hüma-
nistler her zaman için içinde bulun-
duklan ortama uyum sağlamak zo-
runda kalırlar. Benim yaşımdaki
insanlar bilgisayarlan, fakslan ve
bunun gjbi pek çok teknoloji hari-
kasını reddederler. Onlann kendi-
lerine hizmet etmelerine şiddetle
karşı çıkarlar. Ben de o cins insan-
lardanım işte.
- Herkesin kendi içinde bir hayvan
olduğu görûşûne katdıyor musunuz?
tam bir sinema yıldızı gibi yöneti-
yordu. tlişkimiz bir patron ve onun
korumasındaki birinin ilışkisi gi-
biydi. Ardından, zamanla birlikte
çalışmaktan çok zevk aldığımızı
farkettik. Sonra çevirdiğimiz "La
Boıtne Fortune" (1975) adlıfilm,bir
grup insanın birlikte çalışmaktan
nasıl zevk aldığjna en güzel kanıttı.
VVarren Beatry. ben ve senarist
Carole Eastman vardı. Mike senar-
yoyu okur okumaz bu fılmi gerçek-
leştirmeye karar verdi. Film pek
başanlı olmadı ama ben yine de
çok ilginç olduğunu düşünüyorum.
VVarren o fılmde çok komikti ve
bir korku fılmi... Mike gibi inanı-
lmaz derecede yoğun bir duygu-
sallığa sahip başka bir insan
tanımıyorum. Kariyerim onunla
birlikte gerçekleştirdiğim filmlerle
değerlendirilirse çok mutlu olu-
rum. Tabii onun buna ne diyeceğini
bilemem.
Napolyon'u canlandırmak
- Birlikte başka filmkr gercekleş-
tirmeyi düşünüyor musunuzs?
Evet. Mike.NapolyonunSainte-
Helene'deki son günlerini anlatan
bir fılmde Napolyon rolünü can-
rak fılmlerim başanlı oldu. "The
Two Jakes", "Man Trouble" ve
"Hoffa" ne yazık ki pek başanlı
olamadı. Ancak yine de aynı döne-
me rastlayan filmlerimin başanlı
olduğunu da biliyorum.
Örneğin "VVotf", ilk gösterime
girdiği günlerden itibaren başanlı
olduğunu kanıtladı. "Man Troub-
le" çok daha iyi bir film olabilirdi.
"Hoffa"da en başanlı rollerimden
birini canlandırdım. Eğer izleyenler
benimle aynı görüşü paylaşmıyor-
larsa yapabilecek hiçbir şeyim yok.
- lleride kendinizi yaratıcı işlere
adamak gibi bir niyetiniz var mı?
epimiz kendi
kendimize içimizden her gün
değişebileceğimize
inanıyomz.
Ancak çağımızda vahşi
hayvanlar arasında yaşayan
biz insanlann da onlardan
çok fazla farkımız olmadığını
düşünüyorum.
iç durmadan okumak
zorundayım. Eğitimim,
canlandırdığım rollere
hazırlanmak için yaptığım
araştırmalarla belirlendi
desem fazla abartmış
sayılmam. Ögrenmeyi çok
seviyorum. Hiç durmadan
birşeyler öğreniyorum.
Ç
A^# imdiye dek rol aldığım
-* fılmler, ciddi ticari
başanlar elde etmedi. Ben o
filmleri çok sevdim,
inamyorum ki izleyenler de
sevdiler. O filmlerde,
canlandırdığım karakterleri
tam istecüğim şekilde
gerçekleştirme şansım oldu.
Siz, içinizdeki hayvanla nasıl geçini-
yorsunuz?
"Ben, uslu, kendi halinde komşu-
lar değil, güçlü ve vahşi komşular is-
tiyorum"diyen Henry David Tbore-
au'ya katıhyorum. Hepimiz kendi
kendimize içimizden her gün deği-
şebileceğimize inanıyoruz. Ancak
çağımızda vahşi hayvanlar arası-
nda yaşayan biz insanlann da on-
lardan çok fazla farkımız ol-
madığını düşünüyorum.
- "WoM", yönetmen olarak Mike
Nichoteia birlikte çaltştığınız dör-
düncü fihniniz. tlişkiniz nasıl gelişti?
Her seferinde farkh bir ilişkimiz
oldu onunla. "Ce I*laisir Qu'on Dit
Charnd'' (1971) adh fılmde beni
onun en başanh yorumlanndan bi-
riydibu. 1985'teçektiğimiz"Bnılu-
re" ise daha farklıydı. Mike o fılm-
de başrolü, sonradan oyunculu-
ğuyla fılmi oldukça degiştiren
Mandy Patinkine vermişti. Nic-
hols beni telefonla aradı, ben de
sete hiç hazırlanamadan iki gün
sonra gittim. Ve bu film sayesinde
Meryl Streep gibi olağanüstü bir
oyuncuyla çalışma fırsatı buldum.
"Wotf" için Jim ile çok uzun süre
önce tartışmaya başladık. Paris'te
senaryonun ilk halini okudum.
Daha sonra Jim, projeye Colum-
bia'mn yapıması Doug VVick'i de
dahil etti. Bu çok ilginç bir senar-
yoydu. Metafızik, ilginç ve gizemli
landırmamı istiyor. Aslında, ben
bir film gerçekleştirmek istiyorum.
Kendimi Napolyon olarak can-
landırmıyorum çünkü mun kişili-
ğinin sesini duyamıyorUin. Bu rolü
Dustüı Hoffman, Al Pacino gibi sa-
natçılann daha iyi canlandıracağını
düşünüyorum. Yine de bunu dene-
mek istiyorum. Napolyon anlaşıla-
mamış büyük bir adam. Onu tam-
mak hoşuma gidecek çünkü bu
çalışmaya girersem onun üzerine
yaalmış en otuz tane kitap oku-
mam gerekecek.
- Bazı filmleriniz box -office'lerde
tam bir düşkınkbğı yarattı. Bunun
nedenini nasıl açıklıyorsunuz?
Bu her zaman zordur. Genel ola-
Tabii ki, var. Birfilmintüm
kontrolünü elinde tutmak inanı-
lmaz derecede ilginç ve hoş birşey.
Bunu gerçekten ciddi ciddi düşünü-
yorum.
Ancak şimdiye dek rol aldığım
fılmler. ciddi ticari başanlar elde et-
medi. Ben o fılmleri gerçekten çok
sevdim, inanıyonım ki izleyenler de
sevdiler. O filmlerde, can-
landırdığım karakterleri tam istedi-
ğim şekilde gerçekleştirme şansım
oldu. Tabii kapasitemi abartmak
istemiyorum. Bir fılmde rol almam
için öncelikle sıradan insan psiko-
lojisine girebilmem gerekir.
- Oyuncu olarak kariyeriniz bo-
yunca neler öğrendiniz?
Bu sorunun cevabını verebilmek
için tüm bir eğitim sürecinden sö-
zetmek gerekir. "VVolT'da can-
landırdığım role hazırlanmak için
kurtlar hakkında bilgi edinmeye
çabştım. Geçen yıl da "Hoffa" ve
Amerikan sendika sistemi üzerine
araştırmalar yaptım. Bir keresinde
de şeytam canlandırmıştım. Hiç
durmadan okumak zorundayım.
Eğitimim, canlandırdığım rollere
hazırlanmak için yaptığım araştı-
rmalarla belirlendi desem fazla
abartmış sayılmam. Ögrenmeyi
çok seviyorum. Çok fazla şey bildi-
ğimi iddia edemem ama hiç durma-
dan birşeyler öğreniyorum.
Herşeyin temelinde
güzellik yatar
- Teknik konularla da ilgili misi-
niz?
Çok düşük ücretlerle çahşmaya
başladım. 26 yaşımdayken ilk fılmi-
mi gerçekleştirdım. Bir çalışma or-
tamı yaratmayı, kostümleri ayarla-
mayı, oyuncularla kontrat imzala-
mayı, pelikül almayı öğrendim. Se-
naryolar yazdım, montaj yaptım.
BirfilmimiCannes'e götürdüm.
Bir film çevirmek için öğrenilme-
si gereken herşeyi A'dan Z'ye öğ-
rendim. Eğer senaryo yazmamış,
montaj yapmayı öğrenmemiş oî-
saydım hiç bir zaman böyle bir
oyuncu ve yönetmen olamazdım.
• Eğer bugün sinemayı bırakmak
zorunda kalsanız, eksikliğini hisse-
der miydiniz?
Tabii ki. Yüzlerce insanın birara-
ya gelerek, yalnızca "belki de güzel
olabüecek bir fıkir" etrafında hızlı
bir iletişim içine girmeleri, pek çok
riski göze almalan ve tüm yetenek-
lerini ortaya koymalan kadar
inanılmaz bir şey olabilir mi!
Hiçbir şey güzellik kadar önemli
dcğildır. Michelangelo Antonkmi
sık sık. herşeyin temelinde güzelli-
ğin yattığını söylerdi.
Filmlerini belgesel gibi çeker,
yalnızca aktardığı gerçekliğin gü-
zelliğine güvenirdi. Bunun çok iyi
bir prensip olduğunu düşünüyo-
rum.
YENİ BAŞLAYANLAR
Bridges'ınilk
macera filmi
NEFES NEFESE / BLOVVN
AVVAY - Bomba imha uzmam iki
arkadaşın öyküsünü anlatan
"Blown Away / Nefes Nefese" adlı
film bugün gösterime giriyor.
Stephen Hopkins'in yönettiği fılmde
Jeff Bridges, Tommy Lee
Jones,Lloyd Bridges, Forset
VVhitaker ve Suzi Amis rol alıyor. İlk
kez bir macera fılminde rol alan Jeff
Bridges bomba uzmanı Jimmy
Dove, Tommy Lee Jones ise çılgın
bombacı Gaerity rolünde başanlı
oyunculuklannı bir kezdaha
sergiliyorlar.
Boston'da meydana gelen büyük bir
patlama şehrin seçkin bomba
ekibini harekete geçirir. Bulduklan
deliller bombacmın bugüne dek
karşılaştıklan herkesten daha belalı
ve daha üstün yeteneklere sahip
olduğunu göstermektedir. Ekibin
gözde uzmanı Jimmy Dove
bombacıyı bulmak için tüm
yaşamını tehlikeye sokan amansız
takibe başlar.
Yapımalığım, "Backraft"ın da
yapımcılan olan John VVatson,
Richard Lewis ve Pen Densham'm
üstlendiği film danışman olarak
gerçek bomba uzmanı polislerle
çalışmışlar. Film, büyük bir
kentteki bomba ekibinin günbegün
yaşadığı dramla Kuzey trîanda'da
yüzyıllardır süren çaüşmalan
birleştiriyor. Yapımcı VVatson
İrlanda sorunun yalnızca bir arka
plan olarak kullanıldığını,asıl
amacın farkh yollan seçen iki
adamın öyküsünü anlatmak
olduğunu belirtiyor.
Güçlü bir oyuncu kadrosuna sahip
filmin başrol oyunculanndan Jeff
Bridges böyle bir filmde oynamayı
hep istediğini ve senaryonun
kendisini çok heyecanlandırdığını
söylüyor. Bombaa Gaerity
rolündeki Oscar ödüllü Tommy Lee
Jones ise "Gaerity korkunç şeyter
yapıyor. Başlangıçta politik
nedenlerle hareket ettiğini sanıyorum
ama hapisane tecrübesi onu çileden
çıkardı" dıyor.
"Blown Away" fılmlerde pek sık
görülmeyen Boston'da geçiyor. 4
bin Bostonlu'nun fıgüran olarak rol
aldığı filmdeki patlama sahnesi altı
kez prova edilmiş.
Yaşayarak
öğrenmek
INSANLIK YOLL /WTTH
HONORS - Alek Keshishianın
yönettiği "With Honour/İnsanlık
Yolu" adlıfilmde bugün gösterime
girecekfilmlerarasında bulunuyor.
Hollywood'un ünlü
komedyenlerinden Oscar ödüllü
Joe Pesci'nin baş karakter Simon
VVUder'ın canlandırdığı filmde,
Brendan Fraser, Moira Kelly,
Patrick Dempsey ve Josh Hamilton
oynuyor.
Hanvard'da burslu okuyan ve tüm
hayatının okuldan birinci olarak
mezun olmasına bağh olduğunu
düşünen Monty ile yaşamını
sokakta sürdüren evsiz Simon'un
rastlantıyla tanışmasıyla gelişen
öykü, dramatik ve komik olaylann
bırbirini izlemesiyle gehşir.
Monty Simon'la gelişen dostluğu
sayesinde hayatta her şeyin
kitaplarda yazıh olmadığını, birçok
şeyi ancak yaşayarak
öğrenebileceğini anlar.
Başlangıçta Monthy'nin hepsi üst
tabakadan gelen arkadaşlan da
olaya kanşır ve yaşh Simon'la
aralannda birçaüşmadoğar. Fakat
sonunda eğitimin yalnızca insamn
zekasıru kullanarak alabileceği
birşey olmadığım, aynı zamanda bir
takım şeyleri yaşayarak, kalben
hissederek öğrenebileceği bir şey
olduğunu öğrenirler.Bunun
ötesinde Simon'dan sevgi, hoşgörü
ve merhamet üzerine birçok şey de
öğrenirler.
SINESEN-YILIVIAZ GUIMEY VAKFI
Yılmaz Güney Yaşıyor!
ANMA ŞÖLENİ
KATILAN AYDIN VE
SANATÇILAR:
Ali Rıza DİZDAR
Atıf YILMAZ
Aytaç ARMAN
Can YÜCEL
Necmettin ÇOBANOĞLU
Onat KUTLAR
ŞanarYURDATAPAN
Yaşar KEMAL
Sunucu: Oman AYDIN
Tarih
Yer
Saat
PROGRAM
GaniNar
.Grup Ozgürtûk TürkûsO
MKMÇocuk
Korosu
Gulen Mezrabotan
Koma Agıre Jîyan
Koma Serhildan
(Halk Danslan Topluluğu)
ve Sadık GÜRBÛZ
9 Eylül 1994 Cuma
Yedikule Zindanları
19.00-23.00
IİOBİ
sanat falerisi
MUHSİN KUTun
yeni yapıtları ve kitabıyla
4. İstanbul Sanat Fuarı'nda sizteri bekliyor.
13-18 Eylül 1994
TÜYAP İstanbul Sergi Sarayı Tepebaşı
II DILBILIMCİDEN 1
Ingilizce, Almanca, Türkçe
(diksiyon/spikerlik) dersleri
Pazar-Pazartesi-Çarşamba-
Cumagünleri
14.00-17.00 arası
2328986 dan aynı gün ve
saatlerde randevu alınabilir
Nüfus cüzdanımı ve oğrena
kimliğjmi kaybettim.
Hukümsıizdür.
SİBELKALAYCI
Kültür • Sanat
ALkAZAR AVRUPA SİNE.\L\L\RI
293 89 78 (3 hat)
AVRUPA SİNEMASI
Bugün
Arizona
Rüyası
Yön: EMIR KUSTURICA
12.00-15.00-18.00-21.00
KERVAN DERGISI
Geleııehsal 10 E\ lul Bkmhklerı
Geleııek te GeiccckBızımdır
PANEL
Alcnlik Laıkltk Demokrnsı ve l$çı Hareketı
Kasun Yorulmazbaş, Zihni Anadol, Rasim Öz,
Cafer Doğan. Fikri Sarıkaya, Mustafa Yıldınm,
Eyüp Esen, İsmail Yıldırım. Ercan Atmaca
PROGRAM
Gülcihan-Koç, Dertli Divani, Ozan Esrari.
Berrin Sulari. Aynur Haşhaş, Selahattin Akarsu
İrfan Ertel resim sergisi ve
Onur Konuğu Mehmet Bozışık
10 Evlul Cıımanesı Çağla\'ıın
Be\-az Sarav-2 Dıığün Salonu Saat 13 00
11 Eylul Pazar Kanal-Maltepe
Be\az Sarav Dıığun Salonu Saat 15 00
Fida Film
SİNEMA PERA
(251 32 4O)
IBeyoğlu Smeması Yam)
STARDUST
ANILARIYön: VVOODYALLEN
Oyuncular:
Woody Allen
Charlotle Ramplıng
12.00-14.15-16.30-18.45-21.00
BULUNMAZ TİYATRO
B U
MUAMMER KARACA TİYATROSU'NDA
_ • • • • w •
INEKYazan. Nazım Hıkmet
Yon H. Hilmi Bulunmaı
Cumartesi 21.00
\ D U Ş SESSIZLIGIN RENKLERIYazan-Yöneten
, Hilmi Bulunmaz
Çarşamba 20.30
Palyaço-Mim
'Aslan Timur
Sah 15.00
ı Bilet fiyatları; TAM: 1OO.OOOTL. Istiklal Cad. No: 186/2 Beyoglu
Öğrenci: 8O.OOOTL. Tel: 513 74 31 - 522 65 85 - 251 60 90 • 638 14 84
BULUNMAZ TİYATRO
İ S T A N B U L
H. Hilmi Bulunmaz
Yönetımınde
Her yaştan insana
TİYATRO KURSU
Istiklal Cad. No: 186.2 Beyoğlu
Tel: 513 74 31-522 65 85-
251 60 90-638 14 84
BEYOĞLU SİNEMASI (251 32 4O)
•1994 m i YABANd FİLM DALLNDA AMERIKAN OSKAR ÖDtLl"
GÜZELLİK ÇAĞI"BELLEEPOQUE"O
Bir FERNANDO TRUEBA Filmi
12 15 14.3O 16 45 19OO21 15
r-»»^»'*»»»»»»»*»*»»»»»*»»»»>
»*»^»»»»»»»»»»»
INSANLIK YOLUHarvard dan en iyi derece ile mezun olmak ıçın tez hazırlayan bir oğrencı ile, VVıdener Kutüphanesı'nın
bodrum katmda kaçak yaşayan yaşh bir adamın oyküsu Monty'nın tek kopya olan mezunıyet tezi bir kaza
sonucu Simon'un bodrum katından ıçerı suzuluverınce, guvenlık yaşh adamı gızlı evınden dışarı çıkmaya
zorlar Sımon ise buna karşılık tezı lade etmeyı reddeder Monty'nın kendısıne sağlayacağı her olanak ıçın
yalnızca bir sayfayı gerı verecektır Hayatta oğrenebıleceğımız her şeyın kitaplarda yazıh olmadığını, bazı
şeylerın ancak yaşanarak oğrenılebıleceğını aniatan. surukleytcı bir film Yönetmenliğini Alek Keshıshıan
yapmış. başrollerını ise Joe Pescı, Brendan Fraser, Moıra Kelly, Patrıck Dempsey ve Josh Hamilton
ar 9 Eylul'den itibaren gösterime girecek olan "Insanlık Yolu". zevkle ızteyebılecj^ıng^ıırjıjm
ANKARA SANAT TİYATROSU
İSTANBUL TURNESİ
"RUMELİ HİSARI ETKİNLİĞİ"
Genel İstck Üzerine
UĞUR MUMCU
SAKINCAll
PİYADE8-9-10-11-12 Eylül
400. Oyun Saat: 91.30 .
BUet Satış:
Rumeli Hisar gişe 2872104 Vakkorama Taksim, 25128 88
Suadiye 350 87 42, Rumeli 234 42 81