Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 EYLÜL1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Karabürte
gûmük öretim
kayh 740ton
• ZONGULDAK (AA) -
Özçelik-İş Sendikaa Genel
Başkaru Metin Türker,
Karabük Demir Çelik
Fabrikalan yüksek
fuınlannın bakımı
yapılmaması nedeniyle,
üretimin sürekJi düştüğünü;
bunun, trilyonlarca lırahk
kayba yol açoğını bildirdi.
Genel Başkan Türker,
TDÇİ'nin temelini oluşturan
Karabük'te bakım onanm
çahşması yaptırmayan Eneıji
Bakanbğı ve TDÇI Genel
Müdürlüğü'nûn, devleti
trilyonlarca lira zarara
soktuğunu iddia etti. Metin
Türker, Karabük Demir
Çelik Fabrikalan'nın üç
yüksek finnında bakım
yapılamadığı için üretimin
düşürüldüğünü belirterek
günlük üretim kaybının ise
740 ton civannda olduğunu
söyledi.
Yedinciptan
ertelendi
• ANKARA(ANKA)-1995
yıb için geçiş programı
hanrlanmasına ilişkin
yasayla, KİT'ler hakkındaki
kanun hükmünde
kararnamede değişüdik
yapılması hakkındaki yasa
Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe
girdi.DYPveSHP
tarafından ortaklaşa
hazırlanan "1995 yıb için bir
geçiş programı
hazırlanmasına ilişkin yasa",
Yedinci Beş Yılbk Kalkmma
Plam'nın bir yıl süreyle
ertelenmesini, bu süre içinde
1995 yılı için bir geçiş
programı haarlanmasını
öngörüyor. KÎT'ler
hakkındaki KHK'de
değişiklik yapılmasına ilişkin
yasa ise özei hukuk
alacaklılannın, söz konusu
tesislerden alacaklan için
haciz yolunu açıyor.
GAPbölgesinde,
öcretsizarazi
tesviyesi
•ŞANUURFA(AA)-
GAP kapsamındaki
Şanburfa yöresinde
sürdürülen arazi tesviyesi
çalışmalannın, ücretsiz
yapıldığı bildirildi. Şanlıurfa
Vabsi Ziyaeddin Akbulut,
devletin GAP dahilindeki
hizmetlerde büyük mesafeler
aldığını bildirdi. Son 13 yılda
gerçekleşen yaünmlann hiç
de küçümsenecek yanının
bulunmadığım bebrten Vab
Akbulut, çiftçilere sağlanan
imkanlann dılle ifade
edilemeyecek kadar çok
yararb ve geniş kapsamb
hizmetler olduğunu söyledi.
Akbulut, halen Şanburfa,
Akçakale ile Harran
çevresinde 142 bin hektar
alanda arazi tesviyesi
çabşmalannın
" sürdürüldüğünü kaydetti.
Hampetrol
ithalatı
• ANKARA (AA) - Yıbn ilk
beşayında, hampetrol
ithalatı yüzde 1, ithalata
ödenen para da geçen yıbn
aynı dönemine göre yüzde 17
oranında geriledi. Bu yıbn
ocak - mayıs döneminde 8
milyon 404 bin 820 ton ham
petrol ithal edibrken
karşıbğında 888 milyon 785
bin dolar ödendi. Geçen yıbn
aynı döneminde, 1 mılyar71
milyon 607 bin dolar
karşıbğında, 8 milyon 421
bin 485 ton hampetrol
ithalatı gerçekleşmişti.
Devlet Planlama
Teşkilatı'nın (DPT)
yayımladığı Temel
Ekonomik Göstergeler
Raporu'nda yer alan verilere
göre geçen yıbn ocak - mayıs
döneminde ortalama 127
dolara gelen hampetrolün
tonfiyatı,bu yıbn aynı
döneminde yüzde 17
azalarak ortalama 106
dolara düştü.
Şırnak kömür
ocaUan
•ŞIRNAK(AA)-
Güneydoğu Anadolu
gezisini sürdüren Devlet
Bakanı Esat Kıratboğlu,
Şırnak kömür ocaklannı
üretime açtı. Devlet Bakanı
Kıratboğlu, Batman'da
incelemelerini
tamamladıktan sonra
Olağanüstü Hal Bölge Vab'si
Ünal Erkan ile Şımak'a
geldi. Kıratboğlu, vilayeti
ziyaret ettikten sonra Şıraak
kömür madenlerinin
bulunduğu bölgeye gitti.
Terör nedeniyle 1993 Nisan
ayından beri kapab bulunan
Şırnak kömür ocaklan,
Devlet Bakanı Kıratboğlu
tarafından üreüme açıldı.
Kıratboğlu, Güneydoğu
Anadolu'ya yaünmlann
hızlandıgını söyledi.
Sorunlann çözûlmesi durumunda dahi kurumdaki açığın kapanmayacağı anlaşıldı
SSK 'mudze'bekliyor• Çalışma Bakanlığı'nın SSK ile ilgili tüm taraflan ve uzmanlan • Eşitsiz emeklilik ücreti, bozulan sağlık hizmetlerine rağmen,
bir araya getirdiği basına kapalı 'kolokyum'da, politik emeklinin aylık ücretini, hastasının ilacını ödeyemeyecek
kaygılardan annmış konuşmacüar, SSK'yi masaya yatırdı. konuma düşen SSK'nin kurtanlması için çözüm yollan arandı.
ŞÜKRANSONER
Emekblik hak ve kavramı ile
ilgjsiz düşük ve eşitsiz emekbbk
maaşlanna, gjderek daha da
bozulan çok yetersiz sağlık hiz-
metlerine rağmen SSK, hızla if-
lasa gidiyor. Çabşma ve Sosyal
GüvenUk Bakanı Nihad Mat-
kap, SSK'nin nasıl kurtanla-
cağı sorusuna yanıt aramak
üzere, ilgib bütün taraf ve uz-
manlan önceki gün bir basına
kapab kolokyumda topladı.
Pobtik kaygılardan bir ölçüde
annmış olarak, herkes sorunlar
ve çözüm yollan üzerinde bile-
bildiklerini söyledi.
Sorunlar, boyutlan rakam-
larla dile getirildiğinde SSK'nin
çok boyuüu yönetim, gebrlerini
toplayamama. kaynaklannın
israf edildiği ortaya çıktı. Jşçi,
işveren, emekli, uzmanbk tem-
silcisi, SSK ile ilgib bütün taraf-
lar, dahası siyasi parti temsilci-
leri, bu sorunlar ve abnabilecek
önlemler üzerinde bazı küçük
aynntılar dışmda nerede ise gö-
rüş birbğine vardılar.
SSK'nin kamu denetiminde.
ancak özerk ve taraflann temsü
edildiği bir yönetim yapısına
kavuşturubnası gereğinde geniş
bir görüş birbğine vanldı.
SSK'nin, çok eskı ve yaz-boz
tahtasına dönmüş yasal düzen-
lemelerinin tümü ile bir kenara
atılarak haksızbklan ortadan
kaldıran, yaş, prim günü ve
yatınlan prirnle bağlantıb bir
emekbbk, suiistimalleri ortadan
kaldıracak, hakça işler sağbk
hizmeti getiren, kökten değiş-
miş, sosyal güvenlik kavramına
uygun bir yasaya kavuşturul-
ması gereğinde de birleşildi.
İşleyen bir sosyal güvenlik
sistemi için devlet desteği ve il-
keb bir katkı gereğindegörüşler
bütünleşti. Ancak SSK, özle-
nen bir yönetim yapısına ka-
vuşsa, gebr kaçaklannı ta-
mamen önleyip giderlerinde de
hertür suiistimalden kurtanlsa
da SSK'deki açığın ortadan
kalkmayacağı görüldü. SSK'-
nin bozulan gelir-gider dengesi;
çabşana, prim ödeyene göre
fazla emekb, aşın sağlık hizme-
tinden yararlanma gerçeği
karşısında yeni çözümlerin üre-
tilmesi zorunluluğu ortaya
çıkü.
SSK'nin en önemb sorunu
olarak görülen en az 4 milyon
civanndaki kaçak çabşünlan
işçinin, SSK kapsamma alına-
bilmesi, primi odenir konuma
gelebibnesi için ahnması gere-
ken çeşitb önlemler sayıldı.
Emekbbk koşullan ne olmab
sorusuna yanıt aranırken iki
ana görüş ortaya çıkü. İşveren
ve bir kısım uzman ağırbklı gö-
rüş, emekbbk yaş haddinin
yükseltilmesi ve Baü standart-
lanna çıkanbnası olurken sen-
dikal ağırbkb görüş, bunun
emekbbkten yararlanamama
sonucunu getireceği doğrultu-
sunda oldu.
Matkap'm açıklaması
Çabşma ve Sosyal Güvenbk
Bakanı Nihad Matkap, emekli-
lik yaşının düşürübnesinin "oy
vaadi" olarak kullanılmasını
eleştirerek, "Hangi mantıkla
hazıriandı bilemiyorum. Belki,
birüerine istihdam yaratmak dü-
şüncesiyle dile getirildi. Türki-
ye'de oy kaygtsıvla yapılan vaat-
ler sorgulânmau" dedi. Mat-
kap, SSK'nin sorunlannın
yalnızca emekblik yaşının yük-
seltibnesiyle çözülemeyeceğini
vurguladı. Matkap, "SSK'nin
düzlüğe çıkanbnası, acil bir ge-
reksininıdir" diye konuştu.
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ/ERGÎN YILDIZOĞLU LONDRA
Haiti'yi Kurtarmak
A
merika 1960'dan bu yana
beşinci defa, yine "arka
bahçesinde" bir ülkeyi iş-
gal etmek üzere. ABD
"diktatörferi devirip de-
mokrasiyi kurmak için" Haiti'de gi-
riştiği işgal hareketine uluslararası
desteği de sağlamış görünüyor. An-
cak bu hafta sonu "demokrasiyi kur-
farma"operasyonu garip bir şekilde,
adeta Haiti'deki "eli kanlı, öksüzleri
spor olsun diye öldüren diktatörlerin"
(CNN) geleceğini garanti altına alma
optrasyonuna dönüştü. Pazar günü
Haiti'ye gelecek olan ABD Başkanı
Carter, "Körfez Savaşı kahramanlan-
ndan" General Powetl ve eskı Senato
Askeri Hizmetler Komitesi Başkanı
SenatörNunn'dan oluşan heyet,gene-
ralleri, Panama'da siyasi iltica ve ser-
vetlerini koruma hakkına karşılık ikti-
darı bırakmaya ikna etmeye çalışa-
cak. ABD'nin Haiti'de demokrasiyi
kurma operasyonu, başından berı bu
tür gariplıklerle dolu. Orneğin Haiti'-
nin işgal edilmesinin açıklanmış ge-
rekçeleri -yeni bir göçmen dalgasını
engellemek ve demokrasiyi kurmak-
ABD kamuoyunun çoğunluğuna ikna
edici gelmedi. Oyle ya, bu mantıkla
göçü engellemek için Meksıka'ya, de-
mokrasiyi kurmak için de Küba'ya ka-
dar gitmek mümkün. ABD'nin dün-
yanın en fakir ve küçük ülkelerinden
ve sadece 7.000 kişilik, kötü eğitim
görmüş bir orduya sahip bir ülkeyi iş-
gal etmek için 30 savaş gemisi, 20.000
asker, 60 helikopter ve dünyanın en
büyük ve pahalı nükleer-uçak gemisi
Eisenhover dahil ikı uçak gemisini ha-
rekete geçirmesi de bir başka garip-
lik. Gariplikler listesinin başında ise
Haiti'deki krizin ortaya çıkmasında ta
başından beri belirleyici rol oynamış
biç ülke olan ABD'nin, bugün demok-
rasiyi kurmak için bu ülkeyi işgale
kalkması geliyor.
'Gecekondulann kızıl papazı'
Romancı Graham Green'in "kabus
cumhuriyet" dediği, 30 yıllık Duvalier
diktatörlûğü bir halk ayaklanması ile
1966'da yıkıldı. Bir avuç zengin aile-
den oluşan Haiti oligarşisi Duvalier ai-
lesini gözden çıkarmış, demokrasiye
geçmek vaadi ile ordu yönetimi ele
ABD yine 'arka bahçesini' temizliyor,
almıştı. Ordu
Haiti'yi yönet-
mek için çok
çabaladı, çok
kan akıttı ama
başarısız
kaldı. Aralık
1990'da, 1804-
ten beri ilk
defa yapılan
serbest se-
çimlerde, anti-
Amerıkan, an-
ti-Vatikan ve
popülıst bir
platforma sa-
hip olan Pa-
paz Jean
Bertrand Aris-
tide yoksul
halk kitleleri-
nin, gecekon-
du nüfusunun
desteği ile oylann % 67'sini aldı. Zen-
gin ailelerin, orduların ve ABD'nin
desteklediği, Dünya Bankası eski gö-
revlisi M. Marc Bazin sadece % 13 oy
alabilmiştı (Le Monde Diplomatique,
Ekim 1993). Arıstide hükümetı sekiz
ay boyunca, çok başarılı olmasa da
yoksul kitleler için birşeyleryapmaya
çalıştı. ABD ise, seçimlerden sonra
yerel büyük ailelerin Aristide'e karşı
"sınıfsavaşmı körüklediği gerekçesi"
ile açtığı savaşta, tabii ki sessiz kala-
mazdı. ABD'nin elleri daha seçimler-
den önce anti-Aristide kampın pisliği-
ne dirseklerine kadar batmıştı. Bu
kamptaki subayların çoğu CIA'den
maaşlı görevlilerdi. Darbecilerden
General Raul Cedras 1991'in 30 Eylü-
lü'ndeki darbesinin son gününe kadar
rapor vermeye devam ediyor, etkinli-
ği yerel zengin aileler ve Cali Karteli
tarafından, ABD elçısi Arvin Adams'ın
onayı ile finans ediliyor. CIA'in Haiti
ordusunun personeli ile kurmuş ol-
duğu ve her yıl yaklaşık bir milyon do-
İar ödediği Narkotik Ticaretine Müda-
hale Servisi'nin ise ABD'nin narkotik-
le mücadele bölge yetkilisini öldür-
mesınden, aslında başla bir işle gö-
re vli olduğu anlaşılıyordu. (Le Monde
Diplomatique, Nisan 1994). Arıstide'in
yeni hükümet bütçesini hazırlarken
kaynak yaratmak için kilisenin mü-
cevherlerine el koymayı, asker maaş-
larından ke-
sinti yapmayı
planlaması,
orta-rütbeli
subayların
arasında za-
ten mayalan-
makta olan
darbe ortamı-
nda bardağı
taşıran son
damla oldu.
Böylece Pen-
tagon'da "ge-
cekondulann
kızıl papazı"
olarak da ün
yapmaya baş-
lamış (Le
Monde Diplo-
matique,
Ağustos 1994)
Aristide'e
karşı bir darbenin tüm bıleşenleri ta-
mamlanmış oluyordu. Darbeden son-
ra başbakanlığaM. MarcBazin'ingel-
miş olmasına ise artık şaşırmamak
gerekiyordu.
Darbe ve ABD'nin tutumu
Tüm gelişmeler ABD'nin başlangı-
çta askeri rejime olumlu baktıgını ve
baskı ve teröre (radikalleri temizle-
yeceği için) göz yummaya hazı-
rlandığını gösterıyordu. BM ise dar-
beden 21 ay sonra ambargo kararı
alabildi. Ancak üç yılda 3000-5000 in-
san öldüren rejimin barbarlığı, her
türlü tahammül noktasını aştı. Ulusla-
rarası kamuoyu tepkı göstermeye
başladı. Askerler üzerinde baskılar
arttı. Bu sırada "kızıl papaz" Aristide
ile ABD arasındaki buzlar da çözül-
meye başladı. Bir taraftan Aristide ile
generaller arasında bir uzlaşma
aranıyor, diğer taraftan da Aristide
genel af (Şili'de olduğu gibi) için ikna
edilmeye çalışılıyordu. Pentagon yet-
kileri ise geçen sene ekimdeki Haiti
çıkarması fiyaskosundan az önce,
sözde Aristide'nin dönmesi için çaba
gösterirken bile hala "faziletleri şüp-
heli, yetenekleri sınırh bir yönetici
-Aristide- için bir tek Amerikalı'nın
bile kanının akmasına karşı olduk-
larını" açıklayarak (New York Times,
7 Ekim 1993), generallere bir başka
mesaj veriyorlardı. Bundan sonra,
General Cedras'ın Aristide ile 3 Tem-
muz 1993te yaptığı anlaşmayı hiçe
sayarak "Aristide ıstifa etmezse ben
de etmem" demesıne şaşmamak ge-
rekir.
Bu anti-Aristide hava, ABD muhafa-
zakar kamuoyunda bu hafta sonunda
hala tüm şiddeti ile devam ediyordu.
Orneğin Reagan döneminde ABD'nin
Birleşmiş Milletler temsilcisi Jean
Kirkpatricfc, Herald Tribune'de Haiti'-
de ABD ulusal çıkarlarının tehlikede
olmadığını, Aristide'nin bizzat kendı-
nin antidemokratik ve istikrarsızlık
kaynağı bir politikacı olduğunu anla-
tarak Haiti'nin askeri rejirninin bölge-
de barışa ve güvenliğe herhangi bir
tehdit oluşturmadığını vurguluyor ve
işgale karşı çıkıyordu. (H. Tribune, 16.
9.1994). Bir Wall Street Journal baş-
makalesi ABD'nin "Ahstide'i koltuğa
oturttuktan sonra çekip gitmesinin ...
tüyler ürpertici bir gelişme" olacağını
yazıyordu: "Peki, bundan sonra Aris-
tide'i kim kontrol edecekti?" Makale-
nin gerisi Aristide zamanında yaşa-
nan "meza//m/"anlatmaya ayrılmıştı.
(Wall Street Journal 15.9.1994). BBC-
ye göre ordu en üst kademesinin de
işgalin gerekliliğinden önemli kuşku-
ları vardı. Carter, Powell ve Nunn'un
Haiti'ye gideceği açıklandıktan sonra
bile eski ABD Genelkurmay Başkanı,
eski NATO Komutanı Alexander
Haig, CNN'de hala Clinton yönetimi-
nin olayı abarttığını savunuyordu.
Haig, CNN'de Aristide'in cuma günü
Beyaz Saray toplantısmda, genel af,
yabancı sermaye teşvikleri ve yakı-
nda yeni bir seçim vaat ettıği konuş-
masına atıfla "Aristide'in sözüne gü-
venmemek gerektiği"n\ de vurguladı.
Duvalier rejimi yıkıldıktan sonra
ABD'nin Haiti'de bir tek amacı vardı:
Tabandan gelen halk ayaklanmasını
bastırmak. ABD, 1986-1990 arası bunu
başaramayınca bu sefer de Aristide'i
hedef aldı. Ancak askeri darbe de bu
kadar kan dökmesine rağmen istik-
rarı sağlayamaymca, gerıye askerleri
feda etmek ve Aristide'i ehlıleştirmek
kaldı. Şimdi Aristide, bir kahraman
olarak ayrıldığı Haiti'ye, ABD tarafı-
ndan koltuğuna kavuşturulan bir poli-
tikacı olarak gerı dönüyor...
ANKARA PAZARI
YAKUPKEPENEK
Ortak 'Akılsızlık' mı?
Toplumların varlığını sürdürmeleri, bireylerinin en azından
çok büyük çoğunluğunun bir 'orta^a^/da'birleşmeleriyleola-
naklıdır. Ders kitaplarından trafik kurallarına, kişi haklarından
kuş haklarına dek bir dizi davranış çerçeveleri, bu ortak aklın
birleştiği noktalardır.
Toplumsal yapının belirli ilke ve kurallara göre işleyişi, or-
tak aklın dayanağıdır. Toplumsal hizmet verenlerin, ister
kamu kesiminde çalışsınlar, isterlerse kendi özel girişimlerirv
de iş görsünler, sınıriarı önceden çizili toplumsal sorumluluk-
lar içinde davranmaları ortak yaşam açısından veri alınır.
Toplumsal ya da ortak aklın dayanağı budur.
Toplum, hızla bu ortak akılsızlık batagına saplanmaktadır.
Nasıl mı?
En baştan başlayalım. Cumhurbaşkanı "12 Eylül defterini
kapatalım"6\yor. lyi de idamlarıyla, işkenceleriyle gerekçesiz
işten çıkarmalarıyla yapılanlar, bu defteri açanların yanlarına
kaldı. Daha da önemlisi bu defteri açanların yaptıkları ve niteli-
ğinin büyük ölçüde faşizan olduğu bilinen yasalar ve oluştur-
dukları kurumlar varlığını sürdürüyor. Defteraçıkduruyor; 'ka-
patalım' diye çağn yapılıyor.
Sonra, bu defterin sayfaları o kadar karışık ki Başbakan bir
yandan "Ben sosyal demokratım" diyor, bir yandan da en
tutucu çevrelerle işbirliği yapabiliyor.
Toplumsal aklın yok olması yaşamın her yönüne bakın nasıl
yansıyor? Yolsuzluklara adı karışan kamu görevlileri hiçbir
şey olmamış gibi yerlerinde duruyor; bunlara ilişkin soruştur-
ma ve denetim yapılmıyor; savcılar harekete geçmiyor.
Düşüncesi nedeniyle öldürülenlerın katillerini bulamayan
devlet, hapısteki yurttaşının' ya da kırsal kesimdekı öğret-
meninin' can güvenliğine sahip çıkamıyor; içinde 'hırsız, yol-
suz' barındırdığı için yolsuzluklar da yapanların yanına kalı-
yor; öğretmenin elıne 'kıtap değıl silah' verme yolunu seçiyor.
Ekonomi bunalımdan geçiyor
Bütce olanakları tümüyle kısıldığı içki kamu hizmet birimleri
kullanacak kağıt-kalem bile alamıyor; yolluklardan konut fonu
ödemesine dek her alanda kısıntıya gidiliyor; üniversiteler
araç-gereç ve kütüphanelerıne kitap alamıyor. Okullar vergl
dairesine' dönüşmüş bulunuyor!
Ekonomi bunalımdan geçiyor.
işçıler, memurlar; ücret ve maaşlarının üçte ikisinin ellerin-
den gıtmesını acıyla yaşıyor. Kendilerine sadaka gibi verilen
maaş zammı karşısında dişlerinı gıcırdatabiliyor. Diş gıcırdat-
ma, henüz DGM suçu sayılmıyor. Emekliler, gecikmelı alacak-
lan bırkaç yuz bin lıra için sabah karanlığında kuyruk oluşturu-
yor. Karakışı nasıl geçıreceklermı kara kara düşünüyor.
Ekonomi bunalımdan geçiyor.
İşten çıkarılan işçi sayısının 600 binın üzerıne çıktığı görülü-
yor; bu yazın başında okullarını bıtıren yüzbınlerce genç, işsiz
beklıyor. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri askıya alınıyor.
Işsızlık ve yoksulluk kol geziyor.
Ekonomi bunalımdan geçiyor.
Yukarıdakiler yaşanırken yüksek kazançlı özel girişimciler,
Avrupa'ya maç izlemeye ses ve sahne sanatçılarıyla birlikte
ve Toplu Konut Fonu bile ödemeden gidiyor; oralarda gazino
kapatıyor; İstanbul'dada 'Arjantın Passion Tango', 'RusSuattı
Balesi' ve daha bilmem ne gruplarıyla yatıp kalkıyor; her biri
birkaç milyarlık 'sünnetli've 'sünnetsiz'düğünler, birbirini izli-
yor.
Devlet kimi özel girişiminvergılerinibağışlıyor; yüksek faizli
bono satışlarından doğan üç aylık yüzde 50 faiz borcunu 'na-
kit' olarak ödüyor; işçi alacaklarını 'bono' biçiminde ödeme
yoluna gidebiliyor; yani sermayenin getirisi olan iaizi nakit'
öderken 'emeğin karşılığı olan' ücreti 'bono' olarak ödemek
istiyor.
•••
özetle başta ülkeyi yönetenler olmak üzere siyasetçilerin
ve büyük sermaye kesimlerinin kımı davranışları, toplumla
açıkça 'alay etme' noktasına, giderek 'kışkırtma' boyutuna
uzanıyor. Bu süreç, toplumsal 'ortak aklın' yok olması sonucu-
nu veriyor. Toplum her alanda, trafiğiyle, okuluyla. adlıyesıy-
le, karakoluyla, sendikası ve satıcısıyla düzenlı ışleyişten her
gün biraz daha uzaklaşıyor, çıldırıyor.
Toplumun aklını yitirmesine yol açan 'sorumlulann' so-
rumluluklarını üstlenmeleri birzorunluluktur.
zaman
Yalnızca bu kampanyamız için
Peşin aJımiarda %23.63'e varan indirimler... l i
Yuva Kredisi faaz oranlarımızda
özel indirimler...
EMUK BANKASI.,
"Doğfö Yatirın
- f
Adaylarda aranan koşuirar:
• Üniversitelerimizin Huicuk, Iktisat, Siyasal Bilgiler, Iktisadi
ve ldari Bilimler, lşletme, Maliye ve İş ldaresi öğretimi "
yapan ve en az dört yıllık efrtim programı olan fakühe ve
yüksek okullanndan ya da bunlann yabancı ülkelerdeki
eşitlerinden birini bitirmiş olmak,
• Sınav tarihinde 30 yaşını doldurmamış olmak,
• lyi derecede tngilizce bilmek,
• Bankamızca daha önce açılmtş bulunan
Müfettiş Yardımalığı sınavına birden fazla
katılmamış olmak.
Sınavlar yabana dtl ve bilim konulannda yazılı
ve sözlü olmak üzere iki aşamada yapılacaktır.
Yazılı sınavlar 8 ve 9 Ekim 1994 tarihlerinde Ankara,
tstanbul ve Izmir'de yapılacaktır.
Sınav konuları ve diğer bilgileri içeren kitapcık
"Odakule U Merkezi, Kat 6, Tepeb^ı 80050 lstanbul"
adresindeki Genel Müdürlük Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan
ya da Şube Müdürlüklerimizden sağlanabilir.
tlgilenen adaylann en ge( 5 Ekim 1994 akşamına kadar
Bankamız Teftiş Kurulu Başkanlığı'na yazılı olarak
başvurmalan gerekmektedir.
SESBANK