24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EYLÜL1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Karabürte gûmük öretim kayh 740ton • ZONGULDAK (AA) - Özçelik-İş Sendikaa Genel Başkaru Metin Türker, Karabük Demir Çelik Fabrikalan yüksek fuınlannın bakımı yapılmaması nedeniyle, üretimin sürekJi düştüğünü; bunun, trilyonlarca lırahk kayba yol açoğını bildirdi. Genel Başkan Türker, TDÇİ'nin temelini oluşturan Karabük'te bakım onanm çahşması yaptırmayan Eneıji Bakanbğı ve TDÇI Genel Müdürlüğü'nûn, devleti trilyonlarca lira zarara soktuğunu iddia etti. Metin Türker, Karabük Demir Çelik Fabrikalan'nın üç yüksek finnında bakım yapılamadığı için üretimin düşürüldüğünü belirterek günlük üretim kaybının ise 740 ton civannda olduğunu söyledi. Yedinciptan ertelendi • ANKARA(ANKA)-1995 yıb için geçiş programı hanrlanmasına ilişkin yasayla, KİT'ler hakkındaki kanun hükmünde kararnamede değişüdik yapılması hakkındaki yasa Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.DYPveSHP tarafından ortaklaşa hazırlanan "1995 yıb için bir geçiş programı hazırlanmasına ilişkin yasa", Yedinci Beş Yılbk Kalkmma Plam'nın bir yıl süreyle ertelenmesini, bu süre içinde 1995 yılı için bir geçiş programı haarlanmasını öngörüyor. KÎT'ler hakkındaki KHK'de değişiklik yapılmasına ilişkin yasa ise özei hukuk alacaklılannın, söz konusu tesislerden alacaklan için haciz yolunu açıyor. GAPbölgesinde, öcretsizarazi tesviyesi •ŞANUURFA(AA)- GAP kapsamındaki Şanburfa yöresinde sürdürülen arazi tesviyesi çalışmalannın, ücretsiz yapıldığı bildirildi. Şanlıurfa Vabsi Ziyaeddin Akbulut, devletin GAP dahilindeki hizmetlerde büyük mesafeler aldığını bildirdi. Son 13 yılda gerçekleşen yaünmlann hiç de küçümsenecek yanının bulunmadığım bebrten Vab Akbulut, çiftçilere sağlanan imkanlann dılle ifade edilemeyecek kadar çok yararb ve geniş kapsamb hizmetler olduğunu söyledi. Akbulut, halen Şanburfa, Akçakale ile Harran çevresinde 142 bin hektar alanda arazi tesviyesi çabşmalannın " sürdürüldüğünü kaydetti. Hampetrol ithalatı • ANKARA (AA) - Yıbn ilk beşayında, hampetrol ithalatı yüzde 1, ithalata ödenen para da geçen yıbn aynı dönemine göre yüzde 17 oranında geriledi. Bu yıbn ocak - mayıs döneminde 8 milyon 404 bin 820 ton ham petrol ithal edibrken karşıbğında 888 milyon 785 bin dolar ödendi. Geçen yıbn aynı döneminde, 1 mılyar71 milyon 607 bin dolar karşıbğında, 8 milyon 421 bin 485 ton hampetrol ithalatı gerçekleşmişti. Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) yayımladığı Temel Ekonomik Göstergeler Raporu'nda yer alan verilere göre geçen yıbn ocak - mayıs döneminde ortalama 127 dolara gelen hampetrolün tonfiyatı,bu yıbn aynı döneminde yüzde 17 azalarak ortalama 106 dolara düştü. Şırnak kömür ocaUan •ŞIRNAK(AA)- Güneydoğu Anadolu gezisini sürdüren Devlet Bakanı Esat Kıratboğlu, Şırnak kömür ocaklannı üretime açtı. Devlet Bakanı Kıratboğlu, Batman'da incelemelerini tamamladıktan sonra Olağanüstü Hal Bölge Vab'si Ünal Erkan ile Şımak'a geldi. Kıratboğlu, vilayeti ziyaret ettikten sonra Şıraak kömür madenlerinin bulunduğu bölgeye gitti. Terör nedeniyle 1993 Nisan ayından beri kapab bulunan Şırnak kömür ocaklan, Devlet Bakanı Kıratboğlu tarafından üreüme açıldı. Kıratboğlu, Güneydoğu Anadolu'ya yaünmlann hızlandıgını söyledi. Sorunlann çözûlmesi durumunda dahi kurumdaki açığın kapanmayacağı anlaşıldı SSK 'mudze'bekliyor• Çalışma Bakanlığı'nın SSK ile ilgili tüm taraflan ve uzmanlan • Eşitsiz emeklilik ücreti, bozulan sağlık hizmetlerine rağmen, bir araya getirdiği basına kapalı 'kolokyum'da, politik emeklinin aylık ücretini, hastasının ilacını ödeyemeyecek kaygılardan annmış konuşmacüar, SSK'yi masaya yatırdı. konuma düşen SSK'nin kurtanlması için çözüm yollan arandı. ŞÜKRANSONER Emekblik hak ve kavramı ile ilgjsiz düşük ve eşitsiz emekbbk maaşlanna, gjderek daha da bozulan çok yetersiz sağlık hiz- metlerine rağmen SSK, hızla if- lasa gidiyor. Çabşma ve Sosyal GüvenUk Bakanı Nihad Mat- kap, SSK'nin nasıl kurtanla- cağı sorusuna yanıt aramak üzere, ilgib bütün taraf ve uz- manlan önceki gün bir basına kapab kolokyumda topladı. Pobtik kaygılardan bir ölçüde annmış olarak, herkes sorunlar ve çözüm yollan üzerinde bile- bildiklerini söyledi. Sorunlar, boyutlan rakam- larla dile getirildiğinde SSK'nin çok boyuüu yönetim, gebrlerini toplayamama. kaynaklannın israf edildiği ortaya çıktı. Jşçi, işveren, emekli, uzmanbk tem- silcisi, SSK ile ilgib bütün taraf- lar, dahası siyasi parti temsilci- leri, bu sorunlar ve abnabilecek önlemler üzerinde bazı küçük aynntılar dışmda nerede ise gö- rüş birbğine vardılar. SSK'nin kamu denetiminde. ancak özerk ve taraflann temsü edildiği bir yönetim yapısına kavuşturubnası gereğinde geniş bir görüş birbğine vanldı. SSK'nin, çok eskı ve yaz-boz tahtasına dönmüş yasal düzen- lemelerinin tümü ile bir kenara atılarak haksızbklan ortadan kaldıran, yaş, prim günü ve yatınlan prirnle bağlantıb bir emekbbk, suiistimalleri ortadan kaldıracak, hakça işler sağbk hizmeti getiren, kökten değiş- miş, sosyal güvenlik kavramına uygun bir yasaya kavuşturul- ması gereğinde de birleşildi. İşleyen bir sosyal güvenlik sistemi için devlet desteği ve il- keb bir katkı gereğindegörüşler bütünleşti. Ancak SSK, özle- nen bir yönetim yapısına ka- vuşsa, gebr kaçaklannı ta- mamen önleyip giderlerinde de hertür suiistimalden kurtanlsa da SSK'deki açığın ortadan kalkmayacağı görüldü. SSK'- nin bozulan gelir-gider dengesi; çabşana, prim ödeyene göre fazla emekb, aşın sağlık hizme- tinden yararlanma gerçeği karşısında yeni çözümlerin üre- tilmesi zorunluluğu ortaya çıkü. SSK'nin en önemb sorunu olarak görülen en az 4 milyon civanndaki kaçak çabşünlan işçinin, SSK kapsamma alına- bilmesi, primi odenir konuma gelebibnesi için ahnması gere- ken çeşitb önlemler sayıldı. Emekbbk koşullan ne olmab sorusuna yanıt aranırken iki ana görüş ortaya çıkü. İşveren ve bir kısım uzman ağırbklı gö- rüş, emekbbk yaş haddinin yükseltilmesi ve Baü standart- lanna çıkanbnası olurken sen- dikal ağırbkb görüş, bunun emekbbkten yararlanamama sonucunu getireceği doğrultu- sunda oldu. Matkap'm açıklaması Çabşma ve Sosyal Güvenbk Bakanı Nihad Matkap, emekli- lik yaşının düşürübnesinin "oy vaadi" olarak kullanılmasını eleştirerek, "Hangi mantıkla hazıriandı bilemiyorum. Belki, birüerine istihdam yaratmak dü- şüncesiyle dile getirildi. Türki- ye'de oy kaygtsıvla yapılan vaat- ler sorgulânmau" dedi. Mat- kap, SSK'nin sorunlannın yalnızca emekblik yaşının yük- seltibnesiyle çözülemeyeceğini vurguladı. Matkap, "SSK'nin düzlüğe çıkanbnası, acil bir ge- reksininıdir" diye konuştu. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ/ERGÎN YILDIZOĞLU LONDRA Haiti'yi Kurtarmak A merika 1960'dan bu yana beşinci defa, yine "arka bahçesinde" bir ülkeyi iş- gal etmek üzere. ABD "diktatörferi devirip de- mokrasiyi kurmak için" Haiti'de gi- riştiği işgal hareketine uluslararası desteği de sağlamış görünüyor. An- cak bu hafta sonu "demokrasiyi kur- farma"operasyonu garip bir şekilde, adeta Haiti'deki "eli kanlı, öksüzleri spor olsun diye öldüren diktatörlerin" (CNN) geleceğini garanti altına alma optrasyonuna dönüştü. Pazar günü Haiti'ye gelecek olan ABD Başkanı Carter, "Körfez Savaşı kahramanlan- ndan" General Powetl ve eskı Senato Askeri Hizmetler Komitesi Başkanı SenatörNunn'dan oluşan heyet,gene- ralleri, Panama'da siyasi iltica ve ser- vetlerini koruma hakkına karşılık ikti- darı bırakmaya ikna etmeye çalışa- cak. ABD'nin Haiti'de demokrasiyi kurma operasyonu, başından berı bu tür gariplıklerle dolu. Orneğin Haiti'- nin işgal edilmesinin açıklanmış ge- rekçeleri -yeni bir göçmen dalgasını engellemek ve demokrasiyi kurmak- ABD kamuoyunun çoğunluğuna ikna edici gelmedi. Oyle ya, bu mantıkla göçü engellemek için Meksıka'ya, de- mokrasiyi kurmak için de Küba'ya ka- dar gitmek mümkün. ABD'nin dün- yanın en fakir ve küçük ülkelerinden ve sadece 7.000 kişilik, kötü eğitim görmüş bir orduya sahip bir ülkeyi iş- gal etmek için 30 savaş gemisi, 20.000 asker, 60 helikopter ve dünyanın en büyük ve pahalı nükleer-uçak gemisi Eisenhover dahil ikı uçak gemisini ha- rekete geçirmesi de bir başka garip- lik. Gariplikler listesinin başında ise Haiti'deki krizin ortaya çıkmasında ta başından beri belirleyici rol oynamış biç ülke olan ABD'nin, bugün demok- rasiyi kurmak için bu ülkeyi işgale kalkması geliyor. 'Gecekondulann kızıl papazı' Romancı Graham Green'in "kabus cumhuriyet" dediği, 30 yıllık Duvalier diktatörlûğü bir halk ayaklanması ile 1966'da yıkıldı. Bir avuç zengin aile- den oluşan Haiti oligarşisi Duvalier ai- lesini gözden çıkarmış, demokrasiye geçmek vaadi ile ordu yönetimi ele ABD yine 'arka bahçesini' temizliyor, almıştı. Ordu Haiti'yi yönet- mek için çok çabaladı, çok kan akıttı ama başarısız kaldı. Aralık 1990'da, 1804- ten beri ilk defa yapılan serbest se- çimlerde, anti- Amerıkan, an- ti-Vatikan ve popülıst bir platforma sa- hip olan Pa- paz Jean Bertrand Aris- tide yoksul halk kitleleri- nin, gecekon- du nüfusunun desteği ile oylann % 67'sini aldı. Zen- gin ailelerin, orduların ve ABD'nin desteklediği, Dünya Bankası eski gö- revlisi M. Marc Bazin sadece % 13 oy alabilmiştı (Le Monde Diplomatique, Ekim 1993). Arıstide hükümetı sekiz ay boyunca, çok başarılı olmasa da yoksul kitleler için birşeyleryapmaya çalıştı. ABD ise, seçimlerden sonra yerel büyük ailelerin Aristide'e karşı "sınıfsavaşmı körüklediği gerekçesi" ile açtığı savaşta, tabii ki sessiz kala- mazdı. ABD'nin elleri daha seçimler- den önce anti-Aristide kampın pisliği- ne dirseklerine kadar batmıştı. Bu kamptaki subayların çoğu CIA'den maaşlı görevlilerdi. Darbecilerden General Raul Cedras 1991'in 30 Eylü- lü'ndeki darbesinin son gününe kadar rapor vermeye devam ediyor, etkinli- ği yerel zengin aileler ve Cali Karteli tarafından, ABD elçısi Arvin Adams'ın onayı ile finans ediliyor. CIA'in Haiti ordusunun personeli ile kurmuş ol- duğu ve her yıl yaklaşık bir milyon do- İar ödediği Narkotik Ticaretine Müda- hale Servisi'nin ise ABD'nin narkotik- le mücadele bölge yetkilisini öldür- mesınden, aslında başla bir işle gö- re vli olduğu anlaşılıyordu. (Le Monde Diplomatique, Nisan 1994). Arıstide'in yeni hükümet bütçesini hazırlarken kaynak yaratmak için kilisenin mü- cevherlerine el koymayı, asker maaş- larından ke- sinti yapmayı planlaması, orta-rütbeli subayların arasında za- ten mayalan- makta olan darbe ortamı- nda bardağı taşıran son damla oldu. Böylece Pen- tagon'da "ge- cekondulann kızıl papazı" olarak da ün yapmaya baş- lamış (Le Monde Diplo- matique, Ağustos 1994) Aristide'e karşı bir darbenin tüm bıleşenleri ta- mamlanmış oluyordu. Darbeden son- ra başbakanlığaM. MarcBazin'ingel- miş olmasına ise artık şaşırmamak gerekiyordu. Darbe ve ABD'nin tutumu Tüm gelişmeler ABD'nin başlangı- çta askeri rejime olumlu baktıgını ve baskı ve teröre (radikalleri temizle- yeceği için) göz yummaya hazı- rlandığını gösterıyordu. BM ise dar- beden 21 ay sonra ambargo kararı alabildi. Ancak üç yılda 3000-5000 in- san öldüren rejimin barbarlığı, her türlü tahammül noktasını aştı. Ulusla- rarası kamuoyu tepkı göstermeye başladı. Askerler üzerinde baskılar arttı. Bu sırada "kızıl papaz" Aristide ile ABD arasındaki buzlar da çözül- meye başladı. Bir taraftan Aristide ile generaller arasında bir uzlaşma aranıyor, diğer taraftan da Aristide genel af (Şili'de olduğu gibi) için ikna edilmeye çalışılıyordu. Pentagon yet- kileri ise geçen sene ekimdeki Haiti çıkarması fiyaskosundan az önce, sözde Aristide'nin dönmesi için çaba gösterirken bile hala "faziletleri şüp- heli, yetenekleri sınırh bir yönetici -Aristide- için bir tek Amerikalı'nın bile kanının akmasına karşı olduk- larını" açıklayarak (New York Times, 7 Ekim 1993), generallere bir başka mesaj veriyorlardı. Bundan sonra, General Cedras'ın Aristide ile 3 Tem- muz 1993te yaptığı anlaşmayı hiçe sayarak "Aristide ıstifa etmezse ben de etmem" demesıne şaşmamak ge- rekir. Bu anti-Aristide hava, ABD muhafa- zakar kamuoyunda bu hafta sonunda hala tüm şiddeti ile devam ediyordu. Orneğin Reagan döneminde ABD'nin Birleşmiş Milletler temsilcisi Jean Kirkpatricfc, Herald Tribune'de Haiti'- de ABD ulusal çıkarlarının tehlikede olmadığını, Aristide'nin bizzat kendı- nin antidemokratik ve istikrarsızlık kaynağı bir politikacı olduğunu anla- tarak Haiti'nin askeri rejirninin bölge- de barışa ve güvenliğe herhangi bir tehdit oluşturmadığını vurguluyor ve işgale karşı çıkıyordu. (H. Tribune, 16. 9.1994). Bir Wall Street Journal baş- makalesi ABD'nin "Ahstide'i koltuğa oturttuktan sonra çekip gitmesinin ... tüyler ürpertici bir gelişme" olacağını yazıyordu: "Peki, bundan sonra Aris- tide'i kim kontrol edecekti?" Makale- nin gerisi Aristide zamanında yaşa- nan "meza//m/"anlatmaya ayrılmıştı. (Wall Street Journal 15.9.1994). BBC- ye göre ordu en üst kademesinin de işgalin gerekliliğinden önemli kuşku- ları vardı. Carter, Powell ve Nunn'un Haiti'ye gideceği açıklandıktan sonra bile eski ABD Genelkurmay Başkanı, eski NATO Komutanı Alexander Haig, CNN'de hala Clinton yönetimi- nin olayı abarttığını savunuyordu. Haig, CNN'de Aristide'in cuma günü Beyaz Saray toplantısmda, genel af, yabancı sermaye teşvikleri ve yakı- nda yeni bir seçim vaat ettıği konuş- masına atıfla "Aristide'in sözüne gü- venmemek gerektiği"n\ de vurguladı. Duvalier rejimi yıkıldıktan sonra ABD'nin Haiti'de bir tek amacı vardı: Tabandan gelen halk ayaklanmasını bastırmak. ABD, 1986-1990 arası bunu başaramayınca bu sefer de Aristide'i hedef aldı. Ancak askeri darbe de bu kadar kan dökmesine rağmen istik- rarı sağlayamaymca, gerıye askerleri feda etmek ve Aristide'i ehlıleştirmek kaldı. Şimdi Aristide, bir kahraman olarak ayrıldığı Haiti'ye, ABD tarafı- ndan koltuğuna kavuşturulan bir poli- tikacı olarak gerı dönüyor... ANKARA PAZARI YAKUPKEPENEK Ortak 'Akılsızlık' mı? Toplumların varlığını sürdürmeleri, bireylerinin en azından çok büyük çoğunluğunun bir 'orta^a^/da'birleşmeleriyleola- naklıdır. Ders kitaplarından trafik kurallarına, kişi haklarından kuş haklarına dek bir dizi davranış çerçeveleri, bu ortak aklın birleştiği noktalardır. Toplumsal yapının belirli ilke ve kurallara göre işleyişi, or- tak aklın dayanağıdır. Toplumsal hizmet verenlerin, ister kamu kesiminde çalışsınlar, isterlerse kendi özel girişimlerirv de iş görsünler, sınıriarı önceden çizili toplumsal sorumluluk- lar içinde davranmaları ortak yaşam açısından veri alınır. Toplumsal ya da ortak aklın dayanağı budur. Toplum, hızla bu ortak akılsızlık batagına saplanmaktadır. Nasıl mı? En baştan başlayalım. Cumhurbaşkanı "12 Eylül defterini kapatalım"6\yor. lyi de idamlarıyla, işkenceleriyle gerekçesiz işten çıkarmalarıyla yapılanlar, bu defteri açanların yanlarına kaldı. Daha da önemlisi bu defteri açanların yaptıkları ve niteli- ğinin büyük ölçüde faşizan olduğu bilinen yasalar ve oluştur- dukları kurumlar varlığını sürdürüyor. Defteraçıkduruyor; 'ka- patalım' diye çağn yapılıyor. Sonra, bu defterin sayfaları o kadar karışık ki Başbakan bir yandan "Ben sosyal demokratım" diyor, bir yandan da en tutucu çevrelerle işbirliği yapabiliyor. Toplumsal aklın yok olması yaşamın her yönüne bakın nasıl yansıyor? Yolsuzluklara adı karışan kamu görevlileri hiçbir şey olmamış gibi yerlerinde duruyor; bunlara ilişkin soruştur- ma ve denetim yapılmıyor; savcılar harekete geçmiyor. Düşüncesi nedeniyle öldürülenlerın katillerini bulamayan devlet, hapısteki yurttaşının' ya da kırsal kesimdekı öğret- meninin' can güvenliğine sahip çıkamıyor; içinde 'hırsız, yol- suz' barındırdığı için yolsuzluklar da yapanların yanına kalı- yor; öğretmenin elıne 'kıtap değıl silah' verme yolunu seçiyor. Ekonomi bunalımdan geçiyor Bütce olanakları tümüyle kısıldığı içki kamu hizmet birimleri kullanacak kağıt-kalem bile alamıyor; yolluklardan konut fonu ödemesine dek her alanda kısıntıya gidiliyor; üniversiteler araç-gereç ve kütüphanelerıne kitap alamıyor. Okullar vergl dairesine' dönüşmüş bulunuyor! Ekonomi bunalımdan geçiyor. işçıler, memurlar; ücret ve maaşlarının üçte ikisinin ellerin- den gıtmesını acıyla yaşıyor. Kendilerine sadaka gibi verilen maaş zammı karşısında dişlerinı gıcırdatabiliyor. Diş gıcırdat- ma, henüz DGM suçu sayılmıyor. Emekliler, gecikmelı alacak- lan bırkaç yuz bin lıra için sabah karanlığında kuyruk oluşturu- yor. Karakışı nasıl geçıreceklermı kara kara düşünüyor. Ekonomi bunalımdan geçiyor. İşten çıkarılan işçi sayısının 600 binın üzerıne çıktığı görülü- yor; bu yazın başında okullarını bıtıren yüzbınlerce genç, işsiz beklıyor. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri askıya alınıyor. Işsızlık ve yoksulluk kol geziyor. Ekonomi bunalımdan geçiyor. Yukarıdakiler yaşanırken yüksek kazançlı özel girişimciler, Avrupa'ya maç izlemeye ses ve sahne sanatçılarıyla birlikte ve Toplu Konut Fonu bile ödemeden gidiyor; oralarda gazino kapatıyor; İstanbul'dada 'Arjantın Passion Tango', 'RusSuattı Balesi' ve daha bilmem ne gruplarıyla yatıp kalkıyor; her biri birkaç milyarlık 'sünnetli've 'sünnetsiz'düğünler, birbirini izli- yor. Devlet kimi özel girişiminvergılerinibağışlıyor; yüksek faizli bono satışlarından doğan üç aylık yüzde 50 faiz borcunu 'na- kit' olarak ödüyor; işçi alacaklarını 'bono' biçiminde ödeme yoluna gidebiliyor; yani sermayenin getirisi olan iaizi nakit' öderken 'emeğin karşılığı olan' ücreti 'bono' olarak ödemek istiyor. ••• özetle başta ülkeyi yönetenler olmak üzere siyasetçilerin ve büyük sermaye kesimlerinin kımı davranışları, toplumla açıkça 'alay etme' noktasına, giderek 'kışkırtma' boyutuna uzanıyor. Bu süreç, toplumsal 'ortak aklın' yok olması sonucu- nu veriyor. Toplum her alanda, trafiğiyle, okuluyla. adlıyesıy- le, karakoluyla, sendikası ve satıcısıyla düzenlı ışleyişten her gün biraz daha uzaklaşıyor, çıldırıyor. Toplumun aklını yitirmesine yol açan 'sorumlulann' so- rumluluklarını üstlenmeleri birzorunluluktur. zaman Yalnızca bu kampanyamız için Peşin aJımiarda %23.63'e varan indirimler... l i Yuva Kredisi faaz oranlarımızda özel indirimler... EMUK BANKASI., "Doğfö Yatirın - f Adaylarda aranan koşuirar: • Üniversitelerimizin Huicuk, Iktisat, Siyasal Bilgiler, Iktisadi ve ldari Bilimler, lşletme, Maliye ve İş ldaresi öğretimi " yapan ve en az dört yıllık efrtim programı olan fakühe ve yüksek okullanndan ya da bunlann yabancı ülkelerdeki eşitlerinden birini bitirmiş olmak, • Sınav tarihinde 30 yaşını doldurmamış olmak, • lyi derecede tngilizce bilmek, • Bankamızca daha önce açılmtş bulunan Müfettiş Yardımalığı sınavına birden fazla katılmamış olmak. Sınavlar yabana dtl ve bilim konulannda yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamada yapılacaktır. Yazılı sınavlar 8 ve 9 Ekim 1994 tarihlerinde Ankara, tstanbul ve Izmir'de yapılacaktır. Sınav konuları ve diğer bilgileri içeren kitapcık "Odakule U Merkezi, Kat 6, Tepeb^ı 80050 lstanbul" adresindeki Genel Müdürlük Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan ya da Şube Müdürlüklerimizden sağlanabilir. tlgilenen adaylann en ge( 5 Ekim 1994 akşamına kadar Bankamız Teftiş Kurulu Başkanlığı'na yazılı olarak başvurmalan gerekmektedir. SESBANK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle