Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 TEMMUZ1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA-
HABERLER
Baykal'dan,
TûPkMetal'e
ziyaret
• AJVKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal,
Türk Meta] Sendikası'nı
ziyaret ederek, otomotiv
sektöründeki krizin
aşılması konusunda
sendikayı destekJediklerini
söyledi. Türk Metal
Sendikası'nın "aktif'
girişimlerini olumlu
karşıladıklannı belirten
Baykal, "İnaruyorum ki,
Türkiye'deki örgütlü emek
dûnyasını siyasal yaşamda
daha etkiü hale getirecek
mekanizmalan bulmak
mümkündür. Buna, acil
ihtiyaç vardır" dedi.
DEPIiter
tojmanlapdan
pkanbyor
• ANKARA (ANKA) -
TBMM, milletvekillikleri
düşenDDEP'linin
ailelerini lojmanlardan
çıkanyor. Meclis,
DEP'ülcrin ailelerine bir
yazı göndererek 2 ay içinde
lojmanlan boşaltmalannı
isteyecek. Anayasa
Mahkemesi karanyla
milletvekillikleri düşürülen
Hatip Dicle, Orhan
Doğan, Leyla Zana,
Ahmet Türk, Sırn Sakık,
Selim Sadak, Sedat
Yurtdaş, Nizametün
Toğuç, Zübeyir Aydar,
Remzi Kartal, Naif Güneş,
Mahmut Kılınç ve Ali
Yiğit'in ailelerinin
lojmanlardan çıkanlması
için gerekli çalışmalan
başlattı.
Karayalçın-
İnönü göPöşmesi
• ANKARA (UBA) - SHP
Genel Başkanı Murat
Karayalçın, SHP Onursal
Genel Başkanı Erdal İnönü
ile görüştü. Yaklaşık
birbuçuk saat süren
görüşmede Karayalçın'ın
Fnönü'ye Strasbourg'da
düzenlenen Avrupa
Parlementerler Asamblesi
toplantıian hakkında bilgi
verdigi öğrenildi.
Yılmaz'ın Bursa
gezisi
• MUDANYA(AA)-
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, hükümetin
belediyelere bakış açısını
eleşürerek "Bu hükümet
belediyelere şaşı bakıyor.
Gelir gelmez belediyelerin
devletten aldıklan parayı
azalttılar" dedi. Yılmaz, üç
gün sürecek Bursa gezisinin
ilk gününde, ANAP'ın
belediye başkanlıklannı
kazandığı Gemlik, Emek,
Guzelyalı ve Mudanya
belediyelerini ziyaret etti.
Hükümet îstifa
etmeli'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-RP Grup
Başkanvekili Oğuzhan
Asiltürk, Türkiye'yi çıkmaza
sürüklemekle suçladığı
hükümeti, "Milletinizi
seviyorsanız yapacağınız iş,
bırakıpgitmektir" sözleriyle
istifaya çağırdı. Asiltürk,
Çiller'in önceki akşam
televizyonlarda yayımlanan
"Ulusa Sesleniş"
programındaki
konuşmasıyla ekonominin
içinde bulunduğu çöküntüyü
örtbas etmeye çalıştığını
vnrguladı.
'Saygınlıgımızı
yitiPiyopuz'
• tstanbul Haber Servisi -
Avrupa Konseyi
toplantısından dönen ANAP
Istanbul Milletvekili Engin
Güner düzenlediğı basm
toplanüsında, DEP'in
kapatılmasının ve üyelerinin
milletvekilliklerinin
düşürülmesinin Türkiye
aleyhine bir dunım
yaratüğını belirterek, "Türk
hükümeti, geçmişteki
sayguılığını yitirmek
üzeredir " dedi.
Solda birlik
toplantısı• YALOVA(AA)-
Marmara Bölgesi'ndeki bazı
SHP,CHPveDSP'ye
mensup belediye başkanlan,
dün Yalova'da Bayındırlık
ve fskan Bakanı Onur
Kumbaraabaşrnın da
katıldığı Solda Birlik
Platformu adı altında
gerçekleştirdikleri
toplantıda, solda birlik
çağnsında bulundular. SHP,
CHPveDSP'ü belediye
başkanlan, Türkiye'de rejim
ve laikliğin korunması için 10
temmuzda yapılacak
seçimlerde hangi partinin
adayı önde ise onun
desteklenmesi gerektiğini
belirttiler.
D YP'li Köksalan, önergenin reddinin D YP misyonuna ihanet olacağını söyledi
ÇiDer'inservetiiktidaıı böldüANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Baş-
bakan Tansu ÇUlerin tartışmalı serveti
iktidar gruplannı böldü. ANAP'ın Çil-
ler'in serveünin incelenmesi ve bu amaçla
bir Meclis araştırma komisyonu oluştu-
rulması amaayla verdiği önergenin ele
alınacağı TBMM'nin 14 temmuzdaki
olağanüstü toplanüsında, nasıl bir tavır
izleneceği konusunda DYP ve SHP
gruplannda her kafadan bir ses çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Süleyman Oemirel'e
yakınlığıyla tanınan, DYP Ankara Mil-
letvekili İrfan Köksalan, "Araş&rma
önergesjnin reddi, DYP misyoouaa ihanet
ohır" gorüşünü savunurken, DYP Grup
Başkanvekıli Nevzat Ercan, önerge için
ret oyu kullanacağıru açıkladı ve "Mfllet-
vekillerimizin sağduyusuna güveniyonız"
dedi. SHFnın ıse 14 temmuzda TBMM
Başkanhğı'na, "topluca aklanma" ilkesi
çerçevesinde araşürmanın tüm partiteri
ve liderleri kapsamasını önereceği öğre-
nildi. önergeyle, araşürmanın Çiller'in
servetiyle sınırlandınlmamasının hedef-
lendigi belirtilirken, TBMM BaşkanlığY-
nın önergeyi reddetmesi durumunda,
SHP'lilerin bir bölümünün "protesto"
görüntüsü altında oylamaya katılmaya-
caklan bildirildi. RP ve CHP yönetimle-
ri, görüşmelere tam kadro kaülma karan
aldı.
*Şayiayı aşan bir vaka'
DYP içi muhalefetin önde gelen isim-
leri arasında yer alan ve Cumhurbaş-
kanlığı Köşkü'ne ziyaretlerinin sıklığı
dikkat çeken Ankara Milletvekili İrfan
Köksalan Çiller'in serveti konusunda
"Ortada şayiayı aşan bir vaka var" değer-
lendirmesini yaptı. Konunun en kısa sü-
rede açıklığa kavuşturuJması gerektiğini
söyleyen Köksalan, DYP'nin her zaman
açıklık ve şeffafiığı savunan bir parti ol-
duğunu anımsatarak, "Bu önergenin red-
di, DYP misyonuna ihanet oiur. Devleti,
rejfani tahrip eder" dedi. Köksalan. Cum-
huriyet'e şunlan söyledı:
"Böyie bir durumda teşkiladamuzın
başı öne düşer. Kahvehaneye dahi giremez
duruma geürler. Bu tşin en doğrusu, Sayın
•Demirere yakınlığıyla tanınan DYP Ankara
Milletvekili İrfan Köksalan, "Ortada şayiayı aşan bir
vaka var. Devekuşu gibi başmızı kuma gömerseniz,
bir yerleriniz açıkta kalır" gorüşünü savundu.
• SHP 14 temmuzda, "topluca aklanma" ilkesi
çerçevesinde araştırmanın tüm partileri ve liderleri
kapsamasını önerecek. Önergeyle, araştırmanın
Çiller'in servetiyle sınırlandınlmaması hedefleniyor.
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
Otomotiv sektörükurtanldıL
Çiller'in kendtsûnn araştırmanın kabutü-
nü istemesidir. Aksi hakle, vıcdanınnzın
sesini dinler, doğru olanı yapartz. Bunun
tersi DYPnin intihandır. Önergenin red-
di; bem DYP, hem de rejinı açısından teh-
likeli bir gidişüı başlangıcı oiur. Muhatefet
sahip çıkarsa, araştmna önergesi kabul
edilir. Akıl için yol birdir. DYP millerveki-
ti arkadaşlanmız, vkdanlannın sesini din-
leyerek, aklın gereğini yapacaklardır.
Bazı arkadaşlanmız oylamaya girmeye-
biür. Bazdan da, katılıp kabul oyu verebi-
lir. Ancak, devekuşu gibi başmızı kuma
gömerseniz, bir yerleriniz açıkta kalır.'"
SHP'li Güler" İleri'nın Devlet Bakan-
lığı'ndan istifasına neden olan gelişme-
lere de gönderme vapan Köksalan, "Pa-
rayı odemesine rağmen, orada duramadr
diye konuştu. DYP Grup Başkanvekiü
Nevzat Ercan da, oylama konusunda
grup karan alınmasının söz konusu ol-
madığını belirterek, "MflktvekiDerimizin
sağduyusuna güveniyonız" dedi.
SHP, 14 temmuz günü araştırmanın
tüm partileri ve liderleri kapsamasını
önerecek. SHP'nin bu önerisinin işleme
konması durumunda, iktidar partileri-
nin oylanyla kabul edilmesi ve araşü-
rmanın Çiller'in malvarlığıyla sını-
rlandınlmaması hedefleniyor. RP,
araşürma önergesini destekleme karan
aldı. CHP de, ANAP'ın önergesine des-
tek verecek.
Solda birliğe çağrı
Birliğiıı engeli liderleriııtutumu
YILMAZ GÜMÜŞBAŞ
ANKARA - SHP Muğla ll Başkanı
Nevzat Sarıçoban, her üç partide de ta-
banın, bırleşme ve bütünleşmeden yana
olduklannı. ancak bunun liderler tara-
fından engellendiğini öne sürdü. CHP İl
Sekreteri Adil Vahaboğlu ise, sol partile-
rin birleşmemesi halinde Türkiye'nin
kısa dönemde Cezayir'e benzemesinden
korktuklannı belirtti.
Sançoban, liderlerin özverili davran-
malan halinde bütünleşmenin önünde
engel kalmayacağını vurgularken, Va-
haboğlu. sen-ben kavgalannın bir yana
bırakılıp CHP caüsı altında toplanı-
lmasıru önerdi.
SHP Muğla fl Başkanı Sançoban,
Atatürk ilke ve devrimlerinin yaşatıl-
ması ve demokrasinin eksiksiz gerçek-
leşmesi için soldaki partilerin birleşme-
lerinin kaçınılmaz olduğunu, bunu ger-
CeZayİr tehlİkeSİ SHP Muğla îl Başkanı Sançoban, solda
bütünleşmeye engel ölan unsurun, liderlerin tutumu olduğunu
söylerken, CHP Kırşehir İl Sekreteri Vahaboğlu da sol partilerin
birleşememesi halinde Türkiye'nin yakın gelecekte Cezayir
olabileceğini ileri sürdü.
çekleştirmek için il çapında çalışmalar
yapüklannı belirtti. Cumhuriyet'in ko-
nuya ilişkin sorulannı yanıtlayan Sa-
nçoban, bütünleşmenin sağlanamama-
sı halinde bundan her üç sol partinin de
zarar göreceğini, büyük olasılıkla birge-
nel secimde barajı bile aşamayacaklan-
nı öne sürerek, liderlerin tutum ve dav-
ranışlannın birliğin önündeki en büyük
engel olduğunu vurguladı.
Bütünleşme sağlanırsa sol partiler
için iktidar yolunun açılacağını, şeri-
atçılığm gerileyeceğini, ülkenin çağdaş
atılımlar içine gireceğini belirten Sanço-
ban. bütünleşmenin gecikmesi halinde
sol kitlelerin başka çıkar yollan araya-
bileceklerini öne sürdü.
CHP Kırşehir İl Sekreteri Adil Vaha-
boğlu da Cumhuriyet'in sorulannı ya-
nıtlarken, bugünkü sosyal demokrat ve
demokratik sol partilerin tabanlannın
hepsinin kaynağının eski CHP olduğu-
nu, bu partilere halen oy veren seçmen-
lerden hiçbinsirun "Marstan geunediği-
ni" belirterek birleşme konusunda şun-
lan söyledi:
"Birleşmeyi sağlamak için biz, Kırşe-
hir'de secmen temelinde değil. örgütler
bazında birleşmenin şartlannı süreldi
zorhıyoruz. Seçtnen birleşmesi oünaz.
Oylar, sol kesimde de kemikleşmiş ve
inatlaşmıştır. Birieşme organik yapıda,
yeni bir tüzel kişilik altında olabilir. Ge-
nel merkezler düzeyinde ve oraları zorla-
yan kunetler çerçevesinde olabilir. Li-
derier, parti merkez örgütleri ve il bazın-
da da bizler fedakarlık vapmalıyız."
Bütünleşmenin sağlanamaması ha-
linde SHP. CHP ve DSP'nin de "tabela
parrisi olarak kalacaklarını". "kimsenin
daha başka bir hayale kapılmaması ge-
rektiğini" belirten Vahaboğlu. DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevit'in "sağdan oy
aldığı" iddialannın da doğru olmadığını
öne sürdü.
Vahaboğlu. bütünleşme çabalannın
başansızlıkla sonuçlanmasının SHP'-
nin iktidar ortağı olmasından ve DSP
Genel Başkanı Ecevit'in de "bencil" tu-
tumundan kaynaklandığını belirtti.
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yapılan değişiklik üniversiteden tepki görüyor:
Kanııılıııkııkıuıa ağırdarbevuruldu
ASUMAN ABAaOĞLU
İZMİR - İdari Yargılama Usulü Ka-
nunu'nda yapılan değişiklik ile "idari is-
lemler"e ilişkin dava açacaklar, "kişisel
hakları ihlal edüenle" sınırlandınldı.
İdari yargıda bekleyen yaklaşık 15-20
bin davanın düşmesini getirecek düzen-
leme tepkiye neden oldu. Ankara Üni-
versitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Yıldırım Uluer kanunun 2.
maddesinde yapılan değişikliğin "harfi-
yen uygulamaya konması" durumunda
kamu hukukunun çökeceğini öne sür-
dü. Kamu hukukunda, özel hukukta ol-
duğu gibi kişisel haklar olmadığmı be-
lirten Prof.Dr. Yıldınm Uluer "Bir-
takım insanlar, iptal davası açma
hakkının genişliğini sakıncalı buluyor-
lar. Bu kişilerin bu haklan kısıtlama gi-
rişimleri süregeliyor." dedi.
Dava açma hakkına kısıtlama
Dava açma hakkmı bu şekilde kısı-
tlanması durumunda kent suçlulanna,
kıyak milletvekili emekliliğine karşı
yurttaşlann dava açamayacağını vurgu-
layan Prof. Dr. Uluer şunlan söyledi:
"Çünkü o zaman kimse, doğrudan il-
gili kişi olmayacak. Park Oteli'ne karşı.
yalnızca komşusu, güneşine engel oldu-
ğu gerekçesiyle dava açabilecek. Çevre
ve imar uygulamalannın bu kısıtla-
manın dışında tutulması, bir taviz; ama,
yeterli değil. Bu, herkesin tepki duyması
gereken bir değişiklik. Anlamsız, saçma
ve sisteme aykın. Amaçlandığı biçimde
uygulanırsa bütün kamu hukuku siste-
mi çöker. Bu kadar zırva bir şeyin uygu-
lanacağını sanmıyorum."
İdari işlemlere ilişkin iptal davası
açma hakkmı kısıtlamaya yönelik geçen
yılki girişimin. Adalet Komisyonu Baş-
kanı ve SHP Çorum Milletvekili Cemal
Şahin tarafından yapıldığını anımsatan
Prof. Dr. Uluer, bu girişimin başta
Evren, RP'nJn güctenmeye yvrtlarttan basladığını söyiecii:
Ozallagerieilikkonusundaanlaşamadık
İSTANBUL (AA) - Türkiye Genç
İşadamlan Derneği'nin (TÜGİAD)
düzenlediği sohbet toplantısına katılan 7.
Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bu
seçim sistemi ile Refah Partisi'nin tehlike
haline gelebileceğini belirterek, "Refah
Parrisi bu işlere yurtlardan başladı.'Yurt
yapanlar, bu yurtlan, Kredi ve Y-urtlar
Kurumu'na devretsin' dedik. ancak
başaramadık. Aslında rahmetli Özalia
gerici akımlar konusunda anlaşamıyorduk"
dedi.
Genç işadamlanna Türkiye'nin içinde
bulunduğu dunımu değerlendiren Kenan
Evren, Refah Partisi'nin
yükseüşinin seçim sisteminden
kaynaklandığını belirtti. 12 Eylül
döneminde bir tane bile imam-hatip
okulunun açılmadığını savlayan Evren,
"12 Eyiül'de imam hatip liselerindeki
kızlann başları açıktı. Kadının iffeti başı ile
midir?" şeklinde konuştu. Kendisiyle
sohbet toplanüsı düzenleyen TÜGİAD
üyesi işadamlanna, "Bu ülkeyi sizler
kurtaracaksmız. Sizler yönetüne geiirseniz,
bu zamana kadar yapılan hatalan tekrar
etmezsiraz" şeklindeki görüşlerini
açıklayan Kenan Evren, şu savlamalarda
bulundu:
"Refah Partisi bu işlere yurtlardan başladı.
Ben o dönemde Süleymancıların yurdunu
gezdim. Kapatdması için bunları
mahkemeye verdik. Antalya Savcılığı
tarafından malvarlıkları Hazine'ye
devredildi. Ancak sonra dava temyize gitti.
Malvarlıklan geri verildi. Aslında rahmetli
Özal ile gerici akımlar konusunda
anlaşamıyorduk."Yurt yapanlar. bu
yurtlan, Kredi ve Yurtlar Kurumu'na
devretsin' dedik. Ancak başaramadık.
Eskiden sağcı-solcu çatışması vardı. Şimdi
de laik-dinci çatışması başlayabilir. İkna
yolumı bulmak lazım. Cumhurbaşkanı iken
üzerlerine gittim. Belki de hata ettim."
Kaüldığı sohbetin sonunda
curnhurbaşkarunı halkın secmesi gerektiği
görüşünde olduğunu vurgulayan Evren,
cumhurbaşkanının şimdiki yetkilerinin
fazla olduğu düşüncesini taşımadığını
belirterek, "Yetkiler konusunda niçin
kıskanclık yaratılıyor, anlamıyonım"
şeklindeki sözlerini açıklamalannaekledi.
7. Cumhurbaşkanı Kenan
Gericilikle mücadelede
olamadık
İstanbul Mimarlar Odası olmak üzere
bazı çevrelerce engellendiğini anımsattı.
Prof. Dr. Uluer bu kez, Cemal Şahin'in
İdari YargıJama Usülü'ndeki yanlışlık-
lan düzeltmek üzere oluşturulan komis-
yon çalışmalannı fırsat bilerek daha
önce geri çektiği önerisini. yeni hazırla-
nan taslak ile birleştirdiğini öne sürdü.
Uluer. "Cemal Şahin. tasanya kişisel
haklar lafını soktu ve bu şekliyle 18 hazi-
randa resmi gazetede yayunlandı. Oysa
bu, kamu hukukunun temeline ters düşen
bir kavramdır" dıye konuştu.
Avukat Senih Ozay da, yasada yapı-
lan değişiklik öncesi. "nienfaati ihlal
olanın" açabileceği bir davayı, şimdi "ki-
şisel hakları ihlal edilenlerin"
açabıleceğıni vurgulayarak.
"Bu arada, doğrudan zarar gö-
renler sözcüğü de yasaya
sıkıştırılmıştır. Bu değişiklikle
odaların. derneklerin. sendika-
laruı ve birliklerin dava açma
haklan ellerinden ahnmıştır"
diye konuştu.
Cemal Şahin, İdari Yargıla-
ma Usülü Kanunu'nda yapılan
son değişiklik ile ilgili şunlan
söyledi:
"İdari işlemler aleyhine açıla-
cak davaları, kişisel menfaata
bağladık. Aslında, yasaya bunu
koymakla teknik bir ilkeUik
yapmış olduk. Bunu vatandaş
tatmin olsun diye vaptık. Çünkü
zaten çevre, imar ve kıyı kanun-
lan var. Ancak, biz bunu profe-
sörüne de avukatına da anlata-
madık. Bizün bu suuriamayla
amacımız, yargılamadaki
tıkanıldığı önlemek. Yaptığımız
değişiklik Danıştay kararlanna
da uygundur. İdare mahkemele-
rinde 2-3 yıl bekleyen davalar,
sonuçta Danıştay'da kişisel hak-
ları ihlal edilmemiştir gibi bir ge-
rekçeyle zaten reddediliyordu.
Gerçekten kişisel haklan ihlal
edilenler, haklarını alamıyor-
lardı. Bu değişiklikle 15-20 bin
dava düştnüş olacak."
Evren -
başanlı
ÜĞÜPOLTTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Terör...
Atina-Ankara barış girişimi sürecinin başladığı gün-
lerde şehit edildi Müsteşar Haluk Sipahioğlu. Şu ana
dek Sipahioğlu'nun katilleri bulunamadığı gibi somutbir
gelişme de kaydedilmedi.
Cinayeti '17 Kasım' adlı Yunan terör örgütünün işledi-
ği yolunda duyumlar olsa bile bu karanlık cinayet şebe-
kesinin kimlerle ilişki içinde olduğu bilinmiyor. Ancak
Atina'da yayımlanan aşırısağcı 'Storıos'(Hedef)gazete-
sinin Türk diplomatlarını hedef gösterdiği biliniyor. Bu
arada şu soru da hemen akla geliyor:
"Bu alçakça işlenen cinayette '17 Kasım' terör örgütü-
nün PKK ile bir bağlantısı olabilir mi?"
"17Kasım' adlı terör örgütünün adı 20 yıldır duyuluyor
Yunanistan'da. Ama bugüne kadar bu örgütle ilgili yeni
somut bir bulgu yok Yunan güvenlik bJrimlerinin ellerin-
de. 20 yıldır çok sayıda cinayet işleyen örgütün bir tek
militanı yakalanmadığı gibi hangi terör örgütleriyle de
ilişkisi olduğu saptanamadı.
Atina Büyükelçilik Müsteşarı Haluk Sipahioğlu özel
korumalı bir araçla gidip geliyordu görevine. öldürüldü-
ğü gün ise özel korumalı araç gelmemişti. Onun için de
kimi kuşkular söz konusu burada.
Nedir bu kuşkular?
Müsteşar Sipahioğlu'nu öldürenlerin güvenlik birim-
lerinden bilgi sızdırıp sızdırmadıkları. Yine elde somut
bir bulgu yok, ama şu sorular gündemde:
"Sipahioğlu 'nu öldürenler özel korumalı aracın o gün
gelmeyeceğini kimden öğrendiler?"
Haluk Sipahioğlu'nun Atina'da bir silahlı saldırı sonu-
cu şehit edildiği gün Mısır'ın Iskenderiye kentinde 'Ak-
deniz Forumu' toplantısında 10 Akdeniz ülkesi dışişleri
bakanları bir araya gelmişti. Gündemdeki en önemli ko-
nulardan birisi de 'terorizme karşı işbirliği'ydi.
Haluk Sipahioğlu'nun öldürülüşü haberi toplantıda 'te-
röre karşı işbirliği' konuşulurken geldi. Toplantı sürer-
ken Dışişleri Bakanımız Hikmet Çetin ile Yunanistan Dı-
şişleri Bakanı Karaios Papulyas la bir görüşme yaptı.
Şimdi kimi soruları peş peşe sıralayabiliriz. Dün Ha-
luk Geray arkadaşımızın yazdığı gibi Yunanistan'daki
'şahin lerden söz edebiliriz. Yine Atina-Ankara barış gi-
rişimi sürecinin birileri tarafından engellenmek istendi-
ğini önesürebiliriz.
Terörün sağı-solu, dincisi-dinsizi olmaz. Terörün kay-
nağına inmek için Avrupa ülkeleriyle işbirliği yapmak
zorunlu. Özellikle Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı son bir
yıldır izlediği politika bizde kimi kuşkular uyandırıyor.
Çetin ve Papulyas bir barış sürecini başlatırken mey-
dana gelen cinayet, Atina-Ankara zirvesini engelleye-
cek mi?
önce olgunlaştırılmaya çalışılan barış sürecinin hangi
öğeleri kapsadığına bakalım:
1- Iki tarafın da gerilimi arttıracak girişimlerden kaçın-
ması. Bu çerçevede, tartışmalı konuların beyanatlarda
vurgulanmasından vazgeçilmesi. Atina'nın, "Karasula-
rımı 12 mile çıkarma hakkı, egemenliğimin bir parçası-
dır. Istediğim an 12 mile çıkartırım'
1
gibi açıklamalardan
kaçınması.
2- Ege hava sahasında uçuş yapan askeri uçakların,
silahsız uçmalarının sağlanması. Ege'deki adaların si-
lahlandırılmaması. Bu konulardaki planı oluşturmak
üzere, dışişleri bakanlıkları yüksek duzeyli dıplomatları
arasında, birlikte çalışmalar yapılması. Bu çerçevede,
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Siyasi llişkiler Direktörü'-
nün, bu amaçla önümüzdeki günlerde Ankara'ya gel-
mesi planlanmıştı.
3- llişkilerde yumuşamanın başlamasıyla birlikte, eko-
nomik alanda ikı anlaşmanın imzalanması. Bu anlaşma-
lar, çifte vergilendirmenin önlenmesi ve karşılıklı yatı-
rımların korunması olarak saptandı. Böylece, iki ülke
arasındaki yumuşama, işbirliğine doğru yönlendirile-
cek.
4- Iki başbakanın yapacağı zirvenin değerlendirilmesi
ve içeriğinin saptanması ile somut adımların atılması
amaçlanacak. Somut adım olarak, Yunanistan-Türkiye
'Dostluk ve İşbirliği Anlaşması' imzalanması isteniyor.
Haluk Sipahioğlu'nun Atina'da alçakça bir saldırı so-
nucu şehit edilmesi Türk-Yunan barış sürecini engelle-
memelidir. Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı öteden beri
izlediği tutarsız ve düşmanca politikalar iki ülkeye yarar
değil zarar getirir.
Kim öldürdü Haluk Sipahioğlu'nu?
Eğer '17 Kasım' terör örgütüyse yine eskiden olduğu
gibi bir sonuç alınamayacaktır. Demokrasinin beşiği sa-
yılan bir ülkede Sipahioğlu'nun katilleri yakalanmazsa
bu ayıp Yunan hükümetinin suratında öteki ayıplar gibi
kalacaktır.
•••
Meydan gazetesi yazarı Sevgili Teoman Erel'i Afyon
yakınlarında geçirdiği bir trafik kazasında yitirdik. Teo-
man'ı30yıldırtanırdım. 1989 yılında Erdal İnönü'nünÇin
gezisine birlikte katılmıştık. Yaşamı boyunca dürüstlü-
ğün simgesi oldu. O kalemini, kendi çıkarları için hiçbir
dönem kullanmadı, siyasal çizgisini 'rüzgar gülü' gibi
hiç değiştirmedi. Yurtsever, demokrat bir gazeteci ola-
rak kaldı. Onu bir kez daha sevgiyle anıyorum.
Müfettltterbilgllstedl
AdaletBakanlığı'ndan
Demîral'a soruşturma
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Adalet Bakanlığı Teftiş
Kurulu. SHP Adıyaman Mil-
letvekili Celal Kürkoğlu'nun
suç duyurusu üzerine. Ankara
DGM Başsavası Nusret De-
miral hakkında soruşturma
başlattı.
Edinilen bilgjye göre, soruş-
turma kapsamında Kürkoğlu'-
na başvuran müfettişler. belge
ve bilgi istediler. Kürkoğlu ise,
Demiral'ın başta geçen yıl 24
ocakta katledilen gazetemiz ya-
zan Uğur Mumcu olmak üzere,
faili meçhul cinayet ve suikast-
lara ilişkin tutumunu yansıtan
gazete haberlerini. kapaülan
DEP'in milletvekillerinin gö-
zaltına ahnmalanna ilişkin açı-
klamalannı ve TBMM'yi kü-
çümseyen demeçlerini Teftiş
Kurulu'na iletti. Müfettişler-
den, TRT ve özel televizyonlar-
da yayımlanan açıklamalannın
bantlannın temin ediimesini is-
tedi.
Yurtdışına giden Kürkoğlu,
dönüşünde. barolardan ve
Çağdaş Hukukçular DemeğT-
nden sağlayacağı yeni dokü-
manlan müfettişlere iletebile-
ceğini kaydetti.
Kürkoğlu, DGM Başsavası
Demirarın, Anayasa Mahke-
mesi'nin kapatma karannın
ardından, iki DEP'li milletve-
kilinin gözaltma alınması için
emir vermesi ve TBMM Baş-
kanbğı ile polemiğe gjrmesi
üzerine Hakımler ve Savalar
Yüksek Kurulu. hakkında ida-
ri ve cezai soruşturma açılması
için suç duyurusunda bulun-
muştu. Kürkoğlu, başvurusun-
da, şu iddialara yer vermişti:
"Başsavcının Avrupa Insan
Haklan Komisyonu yargıçlart-
na ifade vermeyi reddederek, ül-
keyi zor durumda bırakması,
dolandıncı Kemal Horzum'u
serbest bıraktırmasL, Ankara
Barosu'na bağh üç avnkatın gö-
zaltma ahnıp bürolanna kara-
kol kurdurması, Uğur Mumcu
ve benzeri suikastiaria ilgili ka-
muoyuna sık sık ve cetişkfli açı-
klamalarda bulunması, Srvas
katliamına ilişkin kabul edilme-
si mümkün oîmayan tuhaf açı-
klamalar yapması, köpeğinin
heykelini diktirmeye kaİkması,
DEP milletvekilleri için köpeği
ile karşılastirma yapttıa cüretini
göstermesi. bırakın başsavcıbk
veya hukuk adamltğuu, pek
sağüklı insan yaptsıyla bile bağ-
daşamamaktadır."