24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 TEMMUZ1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA- HABERLER Baykal'dan, TûPkMetal'e ziyaret • AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk Meta] Sendikası'nı ziyaret ederek, otomotiv sektöründeki krizin aşılması konusunda sendikayı destekJediklerini söyledi. Türk Metal Sendikası'nın "aktif' girişimlerini olumlu karşıladıklannı belirten Baykal, "İnaruyorum ki, Türkiye'deki örgütlü emek dûnyasını siyasal yaşamda daha etkiü hale getirecek mekanizmalan bulmak mümkündür. Buna, acil ihtiyaç vardır" dedi. DEPIiter tojmanlapdan pkanbyor • ANKARA (ANKA) - TBMM, milletvekillikleri düşenDDEP'linin ailelerini lojmanlardan çıkanyor. Meclis, DEP'ülcrin ailelerine bir yazı göndererek 2 ay içinde lojmanlan boşaltmalannı isteyecek. Anayasa Mahkemesi karanyla milletvekillikleri düşürülen Hatip Dicle, Orhan Doğan, Leyla Zana, Ahmet Türk, Sırn Sakık, Selim Sadak, Sedat Yurtdaş, Nizametün Toğuç, Zübeyir Aydar, Remzi Kartal, Naif Güneş, Mahmut Kılınç ve Ali Yiğit'in ailelerinin lojmanlardan çıkanlması için gerekli çalışmalan başlattı. Karayalçın- İnönü göPöşmesi • ANKARA (UBA) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, SHP Onursal Genel Başkanı Erdal İnönü ile görüştü. Yaklaşık birbuçuk saat süren görüşmede Karayalçın'ın Fnönü'ye Strasbourg'da düzenlenen Avrupa Parlementerler Asamblesi toplantıian hakkında bilgi verdigi öğrenildi. Yılmaz'ın Bursa gezisi • MUDANYA(AA)- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hükümetin belediyelere bakış açısını eleşürerek "Bu hükümet belediyelere şaşı bakıyor. Gelir gelmez belediyelerin devletten aldıklan parayı azalttılar" dedi. Yılmaz, üç gün sürecek Bursa gezisinin ilk gününde, ANAP'ın belediye başkanlıklannı kazandığı Gemlik, Emek, Guzelyalı ve Mudanya belediyelerini ziyaret etti. Hükümet îstifa etmeli' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk, Türkiye'yi çıkmaza sürüklemekle suçladığı hükümeti, "Milletinizi seviyorsanız yapacağınız iş, bırakıpgitmektir" sözleriyle istifaya çağırdı. Asiltürk, Çiller'in önceki akşam televizyonlarda yayımlanan "Ulusa Sesleniş" programındaki konuşmasıyla ekonominin içinde bulunduğu çöküntüyü örtbas etmeye çalıştığını vnrguladı. 'Saygınlıgımızı yitiPiyopuz' • tstanbul Haber Servisi - Avrupa Konseyi toplantısından dönen ANAP Istanbul Milletvekili Engin Güner düzenlediğı basm toplanüsında, DEP'in kapatılmasının ve üyelerinin milletvekilliklerinin düşürülmesinin Türkiye aleyhine bir dunım yaratüğını belirterek, "Türk hükümeti, geçmişteki sayguılığını yitirmek üzeredir " dedi. Solda birlik toplantısı• YALOVA(AA)- Marmara Bölgesi'ndeki bazı SHP,CHPveDSP'ye mensup belediye başkanlan, dün Yalova'da Bayındırlık ve fskan Bakanı Onur Kumbaraabaşrnın da katıldığı Solda Birlik Platformu adı altında gerçekleştirdikleri toplantıda, solda birlik çağnsında bulundular. SHP, CHPveDSP'ü belediye başkanlan, Türkiye'de rejim ve laikliğin korunması için 10 temmuzda yapılacak seçimlerde hangi partinin adayı önde ise onun desteklenmesi gerektiğini belirttiler. D YP'li Köksalan, önergenin reddinin D YP misyonuna ihanet olacağını söyledi ÇiDer'inservetiiktidaıı böldüANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Baş- bakan Tansu ÇUlerin tartışmalı serveti iktidar gruplannı böldü. ANAP'ın Çil- ler'in serveünin incelenmesi ve bu amaçla bir Meclis araştırma komisyonu oluştu- rulması amaayla verdiği önergenin ele alınacağı TBMM'nin 14 temmuzdaki olağanüstü toplanüsında, nasıl bir tavır izleneceği konusunda DYP ve SHP gruplannda her kafadan bir ses çıkıyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Oemirel'e yakınlığıyla tanınan, DYP Ankara Mil- letvekili İrfan Köksalan, "Araş&rma önergesjnin reddi, DYP misyoouaa ihanet ohır" gorüşünü savunurken, DYP Grup Başkanvekıli Nevzat Ercan, önerge için ret oyu kullanacağıru açıkladı ve "Mfllet- vekillerimizin sağduyusuna güveniyonız" dedi. SHFnın ıse 14 temmuzda TBMM Başkanhğı'na, "topluca aklanma" ilkesi çerçevesinde araşürmanın tüm partiteri ve liderleri kapsamasını önereceği öğre- nildi. önergeyle, araşürmanın Çiller'in servetiyle sınırlandınlmamasının hedef- lendigi belirtilirken, TBMM BaşkanlığY- nın önergeyi reddetmesi durumunda, SHP'lilerin bir bölümünün "protesto" görüntüsü altında oylamaya katılmaya- caklan bildirildi. RP ve CHP yönetimle- ri, görüşmelere tam kadro kaülma karan aldı. *Şayiayı aşan bir vaka' DYP içi muhalefetin önde gelen isim- leri arasında yer alan ve Cumhurbaş- kanlığı Köşkü'ne ziyaretlerinin sıklığı dikkat çeken Ankara Milletvekili İrfan Köksalan Çiller'in serveti konusunda "Ortada şayiayı aşan bir vaka var" değer- lendirmesini yaptı. Konunun en kısa sü- rede açıklığa kavuşturuJması gerektiğini söyleyen Köksalan, DYP'nin her zaman açıklık ve şeffafiığı savunan bir parti ol- duğunu anımsatarak, "Bu önergenin red- di, DYP misyonuna ihanet oiur. Devleti, rejfani tahrip eder" dedi. Köksalan. Cum- huriyet'e şunlan söyledı: "Böyie bir durumda teşkiladamuzın başı öne düşer. Kahvehaneye dahi giremez duruma geürler. Bu tşin en doğrusu, Sayın •Demirere yakınlığıyla tanınan DYP Ankara Milletvekili İrfan Köksalan, "Ortada şayiayı aşan bir vaka var. Devekuşu gibi başmızı kuma gömerseniz, bir yerleriniz açıkta kalır" gorüşünü savundu. • SHP 14 temmuzda, "topluca aklanma" ilkesi çerçevesinde araştırmanın tüm partileri ve liderleri kapsamasını önerecek. Önergeyle, araştırmanın Çiller'in servetiyle sınırlandınlmaması hedefleniyor. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART Otomotiv sektörükurtanldıL Çiller'in kendtsûnn araştırmanın kabutü- nü istemesidir. Aksi hakle, vıcdanınnzın sesini dinler, doğru olanı yapartz. Bunun tersi DYPnin intihandır. Önergenin red- di; bem DYP, hem de rejinı açısından teh- likeli bir gidişüı başlangıcı oiur. Muhatefet sahip çıkarsa, araştmna önergesi kabul edilir. Akıl için yol birdir. DYP millerveki- ti arkadaşlanmız, vkdanlannın sesini din- leyerek, aklın gereğini yapacaklardır. Bazı arkadaşlanmız oylamaya girmeye- biür. Bazdan da, katılıp kabul oyu verebi- lir. Ancak, devekuşu gibi başmızı kuma gömerseniz, bir yerleriniz açıkta kalır.'" SHP'li Güler" İleri'nın Devlet Bakan- lığı'ndan istifasına neden olan gelişme- lere de gönderme vapan Köksalan, "Pa- rayı odemesine rağmen, orada duramadr diye konuştu. DYP Grup Başkanvekiü Nevzat Ercan da, oylama konusunda grup karan alınmasının söz konusu ol- madığını belirterek, "MflktvekiDerimizin sağduyusuna güveniyonız" dedi. SHP, 14 temmuz günü araştırmanın tüm partileri ve liderleri kapsamasını önerecek. SHP'nin bu önerisinin işleme konması durumunda, iktidar partileri- nin oylanyla kabul edilmesi ve araşü- rmanın Çiller'in malvarlığıyla sını- rlandınlmaması hedefleniyor. RP, araşürma önergesini destekleme karan aldı. CHP de, ANAP'ın önergesine des- tek verecek. Solda birliğe çağrı Birliğiıı engeli liderleriııtutumu YILMAZ GÜMÜŞBAŞ ANKARA - SHP Muğla ll Başkanı Nevzat Sarıçoban, her üç partide de ta- banın, bırleşme ve bütünleşmeden yana olduklannı. ancak bunun liderler tara- fından engellendiğini öne sürdü. CHP İl Sekreteri Adil Vahaboğlu ise, sol partile- rin birleşmemesi halinde Türkiye'nin kısa dönemde Cezayir'e benzemesinden korktuklannı belirtti. Sançoban, liderlerin özverili davran- malan halinde bütünleşmenin önünde engel kalmayacağını vurgularken, Va- haboğlu. sen-ben kavgalannın bir yana bırakılıp CHP caüsı altında toplanı- lmasıru önerdi. SHP Muğla fl Başkanı Sançoban, Atatürk ilke ve devrimlerinin yaşatıl- ması ve demokrasinin eksiksiz gerçek- leşmesi için soldaki partilerin birleşme- lerinin kaçınılmaz olduğunu, bunu ger- CeZayİr tehlİkeSİ SHP Muğla îl Başkanı Sançoban, solda bütünleşmeye engel ölan unsurun, liderlerin tutumu olduğunu söylerken, CHP Kırşehir İl Sekreteri Vahaboğlu da sol partilerin birleşememesi halinde Türkiye'nin yakın gelecekte Cezayir olabileceğini ileri sürdü. çekleştirmek için il çapında çalışmalar yapüklannı belirtti. Cumhuriyet'in ko- nuya ilişkin sorulannı yanıtlayan Sa- nçoban, bütünleşmenin sağlanamama- sı halinde bundan her üç sol partinin de zarar göreceğini, büyük olasılıkla birge- nel secimde barajı bile aşamayacaklan- nı öne sürerek, liderlerin tutum ve dav- ranışlannın birliğin önündeki en büyük engel olduğunu vurguladı. Bütünleşme sağlanırsa sol partiler için iktidar yolunun açılacağını, şeri- atçılığm gerileyeceğini, ülkenin çağdaş atılımlar içine gireceğini belirten Sanço- ban. bütünleşmenin gecikmesi halinde sol kitlelerin başka çıkar yollan araya- bileceklerini öne sürdü. CHP Kırşehir İl Sekreteri Adil Vaha- boğlu da Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtlarken, bugünkü sosyal demokrat ve demokratik sol partilerin tabanlannın hepsinin kaynağının eski CHP olduğu- nu, bu partilere halen oy veren seçmen- lerden hiçbinsirun "Marstan geunediği- ni" belirterek birleşme konusunda şun- lan söyledi: "Birleşmeyi sağlamak için biz, Kırşe- hir'de secmen temelinde değil. örgütler bazında birleşmenin şartlannı süreldi zorhıyoruz. Seçtnen birleşmesi oünaz. Oylar, sol kesimde de kemikleşmiş ve inatlaşmıştır. Birieşme organik yapıda, yeni bir tüzel kişilik altında olabilir. Ge- nel merkezler düzeyinde ve oraları zorla- yan kunetler çerçevesinde olabilir. Li- derier, parti merkez örgütleri ve il bazın- da da bizler fedakarlık vapmalıyız." Bütünleşmenin sağlanamaması ha- linde SHP. CHP ve DSP'nin de "tabela parrisi olarak kalacaklarını". "kimsenin daha başka bir hayale kapılmaması ge- rektiğini" belirten Vahaboğlu. DSP Ge- nel Başkanı Bülent Ecevit'in "sağdan oy aldığı" iddialannın da doğru olmadığını öne sürdü. Vahaboğlu. bütünleşme çabalannın başansızlıkla sonuçlanmasının SHP'- nin iktidar ortağı olmasından ve DSP Genel Başkanı Ecevit'in de "bencil" tu- tumundan kaynaklandığını belirtti. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yapılan değişiklik üniversiteden tepki görüyor: Kanııılıııkııkıuıa ağırdarbevuruldu ASUMAN ABAaOĞLU İZMİR - İdari Yargılama Usulü Ka- nunu'nda yapılan değişiklik ile "idari is- lemler"e ilişkin dava açacaklar, "kişisel hakları ihlal edüenle" sınırlandınldı. İdari yargıda bekleyen yaklaşık 15-20 bin davanın düşmesini getirecek düzen- leme tepkiye neden oldu. Ankara Üni- versitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yıldırım Uluer kanunun 2. maddesinde yapılan değişikliğin "harfi- yen uygulamaya konması" durumunda kamu hukukunun çökeceğini öne sür- dü. Kamu hukukunda, özel hukukta ol- duğu gibi kişisel haklar olmadığmı be- lirten Prof.Dr. Yıldınm Uluer "Bir- takım insanlar, iptal davası açma hakkının genişliğini sakıncalı buluyor- lar. Bu kişilerin bu haklan kısıtlama gi- rişimleri süregeliyor." dedi. Dava açma hakkına kısıtlama Dava açma hakkmı bu şekilde kısı- tlanması durumunda kent suçlulanna, kıyak milletvekili emekliliğine karşı yurttaşlann dava açamayacağını vurgu- layan Prof. Dr. Uluer şunlan söyledi: "Çünkü o zaman kimse, doğrudan il- gili kişi olmayacak. Park Oteli'ne karşı. yalnızca komşusu, güneşine engel oldu- ğu gerekçesiyle dava açabilecek. Çevre ve imar uygulamalannın bu kısıtla- manın dışında tutulması, bir taviz; ama, yeterli değil. Bu, herkesin tepki duyması gereken bir değişiklik. Anlamsız, saçma ve sisteme aykın. Amaçlandığı biçimde uygulanırsa bütün kamu hukuku siste- mi çöker. Bu kadar zırva bir şeyin uygu- lanacağını sanmıyorum." İdari işlemlere ilişkin iptal davası açma hakkmı kısıtlamaya yönelik geçen yılki girişimin. Adalet Komisyonu Baş- kanı ve SHP Çorum Milletvekili Cemal Şahin tarafından yapıldığını anımsatan Prof. Dr. Uluer, bu girişimin başta Evren, RP'nJn güctenmeye yvrtlarttan basladığını söyiecii: Ozallagerieilikkonusundaanlaşamadık İSTANBUL (AA) - Türkiye Genç İşadamlan Derneği'nin (TÜGİAD) düzenlediği sohbet toplantısına katılan 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bu seçim sistemi ile Refah Partisi'nin tehlike haline gelebileceğini belirterek, "Refah Parrisi bu işlere yurtlardan başladı.'Yurt yapanlar, bu yurtlan, Kredi ve Y-urtlar Kurumu'na devretsin' dedik. ancak başaramadık. Aslında rahmetli Özalia gerici akımlar konusunda anlaşamıyorduk" dedi. Genç işadamlanna Türkiye'nin içinde bulunduğu dunımu değerlendiren Kenan Evren, Refah Partisi'nin yükseüşinin seçim sisteminden kaynaklandığını belirtti. 12 Eylül döneminde bir tane bile imam-hatip okulunun açılmadığını savlayan Evren, "12 Eyiül'de imam hatip liselerindeki kızlann başları açıktı. Kadının iffeti başı ile midir?" şeklinde konuştu. Kendisiyle sohbet toplanüsı düzenleyen TÜGİAD üyesi işadamlanna, "Bu ülkeyi sizler kurtaracaksmız. Sizler yönetüne geiirseniz, bu zamana kadar yapılan hatalan tekrar etmezsiraz" şeklindeki görüşlerini açıklayan Kenan Evren, şu savlamalarda bulundu: "Refah Partisi bu işlere yurtlardan başladı. Ben o dönemde Süleymancıların yurdunu gezdim. Kapatdması için bunları mahkemeye verdik. Antalya Savcılığı tarafından malvarlıkları Hazine'ye devredildi. Ancak sonra dava temyize gitti. Malvarlıklan geri verildi. Aslında rahmetli Özal ile gerici akımlar konusunda anlaşamıyorduk."Yurt yapanlar. bu yurtlan, Kredi ve Yurtlar Kurumu'na devretsin' dedik. Ancak başaramadık. Eskiden sağcı-solcu çatışması vardı. Şimdi de laik-dinci çatışması başlayabilir. İkna yolumı bulmak lazım. Cumhurbaşkanı iken üzerlerine gittim. Belki de hata ettim." Kaüldığı sohbetin sonunda curnhurbaşkarunı halkın secmesi gerektiği görüşünde olduğunu vurgulayan Evren, cumhurbaşkanının şimdiki yetkilerinin fazla olduğu düşüncesini taşımadığını belirterek, "Yetkiler konusunda niçin kıskanclık yaratılıyor, anlamıyonım" şeklindeki sözlerini açıklamalannaekledi. 7. Cumhurbaşkanı Kenan Gericilikle mücadelede olamadık İstanbul Mimarlar Odası olmak üzere bazı çevrelerce engellendiğini anımsattı. Prof. Dr. Uluer bu kez, Cemal Şahin'in İdari YargıJama Usülü'ndeki yanlışlık- lan düzeltmek üzere oluşturulan komis- yon çalışmalannı fırsat bilerek daha önce geri çektiği önerisini. yeni hazırla- nan taslak ile birleştirdiğini öne sürdü. Uluer. "Cemal Şahin. tasanya kişisel haklar lafını soktu ve bu şekliyle 18 hazi- randa resmi gazetede yayunlandı. Oysa bu, kamu hukukunun temeline ters düşen bir kavramdır" dıye konuştu. Avukat Senih Ozay da, yasada yapı- lan değişiklik öncesi. "nienfaati ihlal olanın" açabileceği bir davayı, şimdi "ki- şisel hakları ihlal edilenlerin" açabıleceğıni vurgulayarak. "Bu arada, doğrudan zarar gö- renler sözcüğü de yasaya sıkıştırılmıştır. Bu değişiklikle odaların. derneklerin. sendika- laruı ve birliklerin dava açma haklan ellerinden ahnmıştır" diye konuştu. Cemal Şahin, İdari Yargıla- ma Usülü Kanunu'nda yapılan son değişiklik ile ilgili şunlan söyledi: "İdari işlemler aleyhine açıla- cak davaları, kişisel menfaata bağladık. Aslında, yasaya bunu koymakla teknik bir ilkeUik yapmış olduk. Bunu vatandaş tatmin olsun diye vaptık. Çünkü zaten çevre, imar ve kıyı kanun- lan var. Ancak, biz bunu profe- sörüne de avukatına da anlata- madık. Bizün bu suuriamayla amacımız, yargılamadaki tıkanıldığı önlemek. Yaptığımız değişiklik Danıştay kararlanna da uygundur. İdare mahkemele- rinde 2-3 yıl bekleyen davalar, sonuçta Danıştay'da kişisel hak- ları ihlal edilmemiştir gibi bir ge- rekçeyle zaten reddediliyordu. Gerçekten kişisel haklan ihlal edilenler, haklarını alamıyor- lardı. Bu değişiklikle 15-20 bin dava düştnüş olacak." Evren - başanlı ÜĞÜPOLTTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Terör... Atina-Ankara barış girişimi sürecinin başladığı gün- lerde şehit edildi Müsteşar Haluk Sipahioğlu. Şu ana dek Sipahioğlu'nun katilleri bulunamadığı gibi somutbir gelişme de kaydedilmedi. Cinayeti '17 Kasım' adlı Yunan terör örgütünün işledi- ği yolunda duyumlar olsa bile bu karanlık cinayet şebe- kesinin kimlerle ilişki içinde olduğu bilinmiyor. Ancak Atina'da yayımlanan aşırısağcı 'Storıos'(Hedef)gazete- sinin Türk diplomatlarını hedef gösterdiği biliniyor. Bu arada şu soru da hemen akla geliyor: "Bu alçakça işlenen cinayette '17 Kasım' terör örgütü- nün PKK ile bir bağlantısı olabilir mi?" "17Kasım' adlı terör örgütünün adı 20 yıldır duyuluyor Yunanistan'da. Ama bugüne kadar bu örgütle ilgili yeni somut bir bulgu yok Yunan güvenlik bJrimlerinin ellerin- de. 20 yıldır çok sayıda cinayet işleyen örgütün bir tek militanı yakalanmadığı gibi hangi terör örgütleriyle de ilişkisi olduğu saptanamadı. Atina Büyükelçilik Müsteşarı Haluk Sipahioğlu özel korumalı bir araçla gidip geliyordu görevine. öldürüldü- ğü gün ise özel korumalı araç gelmemişti. Onun için de kimi kuşkular söz konusu burada. Nedir bu kuşkular? Müsteşar Sipahioğlu'nu öldürenlerin güvenlik birim- lerinden bilgi sızdırıp sızdırmadıkları. Yine elde somut bir bulgu yok, ama şu sorular gündemde: "Sipahioğlu 'nu öldürenler özel korumalı aracın o gün gelmeyeceğini kimden öğrendiler?" Haluk Sipahioğlu'nun Atina'da bir silahlı saldırı sonu- cu şehit edildiği gün Mısır'ın Iskenderiye kentinde 'Ak- deniz Forumu' toplantısında 10 Akdeniz ülkesi dışişleri bakanları bir araya gelmişti. Gündemdeki en önemli ko- nulardan birisi de 'terorizme karşı işbirliği'ydi. Haluk Sipahioğlu'nun öldürülüşü haberi toplantıda 'te- röre karşı işbirliği' konuşulurken geldi. Toplantı sürer- ken Dışişleri Bakanımız Hikmet Çetin ile Yunanistan Dı- şişleri Bakanı Karaios Papulyas la bir görüşme yaptı. Şimdi kimi soruları peş peşe sıralayabiliriz. Dün Ha- luk Geray arkadaşımızın yazdığı gibi Yunanistan'daki 'şahin lerden söz edebiliriz. Yine Atina-Ankara barış gi- rişimi sürecinin birileri tarafından engellenmek istendi- ğini önesürebiliriz. Terörün sağı-solu, dincisi-dinsizi olmaz. Terörün kay- nağına inmek için Avrupa ülkeleriyle işbirliği yapmak zorunlu. Özellikle Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı son bir yıldır izlediği politika bizde kimi kuşkular uyandırıyor. Çetin ve Papulyas bir barış sürecini başlatırken mey- dana gelen cinayet, Atina-Ankara zirvesini engelleye- cek mi? önce olgunlaştırılmaya çalışılan barış sürecinin hangi öğeleri kapsadığına bakalım: 1- Iki tarafın da gerilimi arttıracak girişimlerden kaçın- ması. Bu çerçevede, tartışmalı konuların beyanatlarda vurgulanmasından vazgeçilmesi. Atina'nın, "Karasula- rımı 12 mile çıkarma hakkı, egemenliğimin bir parçası- dır. Istediğim an 12 mile çıkartırım' 1 gibi açıklamalardan kaçınması. 2- Ege hava sahasında uçuş yapan askeri uçakların, silahsız uçmalarının sağlanması. Ege'deki adaların si- lahlandırılmaması. Bu konulardaki planı oluşturmak üzere, dışişleri bakanlıkları yüksek duzeyli dıplomatları arasında, birlikte çalışmalar yapılması. Bu çerçevede, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Siyasi llişkiler Direktörü'- nün, bu amaçla önümüzdeki günlerde Ankara'ya gel- mesi planlanmıştı. 3- llişkilerde yumuşamanın başlamasıyla birlikte, eko- nomik alanda ikı anlaşmanın imzalanması. Bu anlaşma- lar, çifte vergilendirmenin önlenmesi ve karşılıklı yatı- rımların korunması olarak saptandı. Böylece, iki ülke arasındaki yumuşama, işbirliğine doğru yönlendirile- cek. 4- Iki başbakanın yapacağı zirvenin değerlendirilmesi ve içeriğinin saptanması ile somut adımların atılması amaçlanacak. Somut adım olarak, Yunanistan-Türkiye 'Dostluk ve İşbirliği Anlaşması' imzalanması isteniyor. Haluk Sipahioğlu'nun Atina'da alçakça bir saldırı so- nucu şehit edilmesi Türk-Yunan barış sürecini engelle- memelidir. Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı öteden beri izlediği tutarsız ve düşmanca politikalar iki ülkeye yarar değil zarar getirir. Kim öldürdü Haluk Sipahioğlu'nu? Eğer '17 Kasım' terör örgütüyse yine eskiden olduğu gibi bir sonuç alınamayacaktır. Demokrasinin beşiği sa- yılan bir ülkede Sipahioğlu'nun katilleri yakalanmazsa bu ayıp Yunan hükümetinin suratında öteki ayıplar gibi kalacaktır. ••• Meydan gazetesi yazarı Sevgili Teoman Erel'i Afyon yakınlarında geçirdiği bir trafik kazasında yitirdik. Teo- man'ı30yıldırtanırdım. 1989 yılında Erdal İnönü'nünÇin gezisine birlikte katılmıştık. Yaşamı boyunca dürüstlü- ğün simgesi oldu. O kalemini, kendi çıkarları için hiçbir dönem kullanmadı, siyasal çizgisini 'rüzgar gülü' gibi hiç değiştirmedi. Yurtsever, demokrat bir gazeteci ola- rak kaldı. Onu bir kez daha sevgiyle anıyorum. Müfettltterbilgllstedl AdaletBakanlığı'ndan Demîral'a soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu. SHP Adıyaman Mil- letvekili Celal Kürkoğlu'nun suç duyurusu üzerine. Ankara DGM Başsavası Nusret De- miral hakkında soruşturma başlattı. Edinilen bilgjye göre, soruş- turma kapsamında Kürkoğlu'- na başvuran müfettişler. belge ve bilgi istediler. Kürkoğlu ise, Demiral'ın başta geçen yıl 24 ocakta katledilen gazetemiz ya- zan Uğur Mumcu olmak üzere, faili meçhul cinayet ve suikast- lara ilişkin tutumunu yansıtan gazete haberlerini. kapaülan DEP'in milletvekillerinin gö- zaltına ahnmalanna ilişkin açı- klamalannı ve TBMM'yi kü- çümseyen demeçlerini Teftiş Kurulu'na iletti. Müfettişler- den, TRT ve özel televizyonlar- da yayımlanan açıklamalannın bantlannın temin ediimesini is- tedi. Yurtdışına giden Kürkoğlu, dönüşünde. barolardan ve Çağdaş Hukukçular DemeğT- nden sağlayacağı yeni dokü- manlan müfettişlere iletebile- ceğini kaydetti. Kürkoğlu, DGM Başsavası Demirarın, Anayasa Mahke- mesi'nin kapatma karannın ardından, iki DEP'li milletve- kilinin gözaltma alınması için emir vermesi ve TBMM Baş- kanbğı ile polemiğe gjrmesi üzerine Hakımler ve Savalar Yüksek Kurulu. hakkında ida- ri ve cezai soruşturma açılması için suç duyurusunda bulun- muştu. Kürkoğlu, başvurusun- da, şu iddialara yer vermişti: "Başsavcının Avrupa Insan Haklan Komisyonu yargıçlart- na ifade vermeyi reddederek, ül- keyi zor durumda bırakması, dolandıncı Kemal Horzum'u serbest bıraktırmasL, Ankara Barosu'na bağh üç avnkatın gö- zaltma ahnıp bürolanna kara- kol kurdurması, Uğur Mumcu ve benzeri suikastiaria ilgili ka- muoyuna sık sık ve cetişkfli açı- klamalarda bulunması, Srvas katliamına ilişkin kabul edilme- si mümkün oîmayan tuhaf açı- klamalar yapması, köpeğinin heykelini diktirmeye kaİkması, DEP milletvekilleri için köpeği ile karşılastirma yapttıa cüretini göstermesi. bırakın başsavcıbk veya hukuk adamltğuu, pek sağüklı insan yaptsıyla bile bağ- daşamamaktadır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle