25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbi- Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik Türk Anonira Şirketi adına Berta N»dl Istanbul Haberleri: Şnay Ktlkan, Dış Haberler: Ergnn Balcı, lş-Ekonomi: Şiıkraıı Keteaci, Yürt Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocağı Cad. • Genel Yayın Yöneımenı: Özgen Acar • Genel Yayın Koordinatörü- Hikmel Çttinkayı Haberleri: Mehmel Saraç, Külıür Crial Üster, Makaleler: Sami Karaoren, Spor: Abdulkadir 39/41 Cağaloglu 34334 tst. PK: 246 Istanbul. Tel. 512 05 05 (20 hal), Telex: • Yazı lşkri Mudürlen: Fusun Özbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıç (Haber) • Görsel Vocelman, Duzeltme: Abdullah Yazrcı • Müessese Mûdür V.: Erol Erkul • Koordinatör: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Btimlar Ankara: Z. Gökalp Blv tnkılap S. No: Yönetmen: AU Aft • Düzenleme: Mustafa Satlamer • Ankara Temsılcm: Cancyl Ahmtl Korulsan • Muhasebe Bulenl Ycntr • İdare- Huseyin Gurer • lşletme: Onder Çelik • 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telejc 42344, Fax: (4) 433 05 65 • lzmir H. Ziya Blv. Arcayorek, Haber Mudürlen Mustafa Balbay, Işık Kansu, tzmır Temsılci V.. Serdar Kızık. Bılgı-tşlem. Nail Inal Bılgısayar Sıstem: Muryvtl Çiler • Personel: Sevgi Boslaocıoglu 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • AdtdK lnönü Adana Temsilcisı: Çtün Yigenoglu • Reklam: Reha Iptman • Dış lhşkıler: Hufya Akyol Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telet: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM 7TEMMUZ 1992 tmsak:3.34 Güneş: 5.32 öğle: 13.14 llundi: 17.13 Akşam: 20.45 Yatsr 22.34 Bebeği kaçıran Alman • İSTANBUL (AA) - Kartal'da 3 gün önce evinden aşı olması bahanesiyle götürüldüğü Zeynep Kâmil Hastanesi'nde annesinin elinden alınan, 28 günlük Burcu Mert'i kaçıran kadının kimliği belirlendi. Gürsel ve Ali Ekber Mert çiftinin 28 günlük kız çocuklan Burcu'yu sabıkalı dolandıncı Alman asıllı Fransiska Mandel'in kaçırdıgı ortaya çıktı. Üsküdar Emniyeı Amirliği'nde sabıkalılann bulunduğu dosyaları inceleyen Gürsel Mert ve Kayınvalidesi Kıymet Mert, sabıkaJılar arasında fotoğrafı bulunan Fransiska Mandel adlı kadını dün teşhis ettiler. 1985 yıhnda dolandıncılık suçundan mahkûm olan Mandel'in Türkiye'de 5 defa evlenip boşandığı ancak evlüiklerinden çocuk sahibi olmadığı öğrenildi. Polis yetkilileri, Mandel'in son kocası Erol Yezer'in bilgisine başvurulmak üzere Üsküdar Emniyet Amirliği'nde tutulduğunu bildirdiler. Onlüfizikçi Perrin öldü • PARİS(AA)-Fransız Bılim Akademısı, ünlü nükleerfızikçi profesör Francis Perrin'ın dün Paris'te öldüğünıi bitdirdi. Fransızlann ilk atom bombasmı yapan kişi olarak da bilinen 90yaşındaki bilimadamtnın, yaşlıhktan öldüğü belirtildi. Fizikçi Jean Perrin'ın oğlu olan Profesör Francıs Perrin, 1926 yıhnda Nobel ödülü kazanmış ve ikinci Dünya Savaşı sonrasında Fransa'nın nükleerenerji ve silah programını geliştirmek için çalışmıştı. Avrupa Nükleer Enerji Topluluğu'nun eski başkanlanndan olan Perrin, Pastör Enstıtüsü'yle, Kün Radyum Enstıtüsü'nde çeşitli görevler almışu. Rio zipvesinden Hafif'sinyaller • İSTANBUL (AA) - Çevre Bakanı Doğancan Akyürek, geçen ay Brezilya'nın başkenti Rio'dadüzenlenen ve çevre sorunlannın ele alındığı Rio Konferansı'run tam anlamıylaa başanlı bitmiş bir toplanü olmadığını söyledi. Akyürek, "Rio'nun en önemli özelliği artık çevresel olaylann herkes tarafından kabul edilir hale gelmesidir" dedi. Akyürek, TÜSİAD tarafından Swissotel'de dün düzenlenen sohbet toplantısına katıldı. Rio Konferansı hakkmda bilgi veren Akyürek. "Rio'nun en önemli özelliği çevresel olaylann herkes tarafından kabul edilir hale gelmiş olmasıdır. Bugün artık, kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkeler, yakın gelecekte meydana gelecek büyük hadiselerin, hatta savaşlann nedenlerinden birinin çevre konulan olacağı bilincine varmışlardır. Bu toplanüda hafıf hafıf bunun sinyalleri verilmiştir." Çin'denAIDS'e ilaçIPEKİN(AA)-Çinlibir bilimadamının AIDS'li hastalan. bitki özlü bir ilaçla tedavietmeyi başardığı öne sürüldü. Çin'de yayımlanan 'Halkm Günlüğü'nde yer alan haberde, Çin Tıp A>ademısi'nden bir araşürmacının, Tanzanya'daki denemeleri sırasında, ilacın uygulandığı 158 AIDS hastasırun yüzde 40'ında gözle görülür iyileşme sağlandığı ileri sürüldü. Yeni Çin Haber Ajansı da Çin'in kuzey doğusundaki bir tıbbi malzeme fırmasının, bir Danimarka fırmasıyla, 'Milingvvan' adlı bu ilaçtan yılda 40 ton kapsül ihraç etmek üzere 260 milyona dolarlık anlaşma imzaladığıru bildirdi. Uzay mekiği rekor kırdı •CAPE CANAVERAL (AA) - ABD uzay mekiği Columbia, yolculuğunun 12'ncigününü tamamlayarak, uzayda en uzun süre kalmaTekorunu kırdı. Dahaönceki 17'nci uzay yolculuğu 10 gün, 21 saat, 1 dakika sürmüştü. ABD Ulusal Uzay ve Havacılık Dairesi'nden (NASA)yapılan açıklamada, hava şartlannın izin vermesi durumunda mekiğin yann California'ya ineceği bildirildi. 1. Beyin Olimpiyatlan'na katılan Türk ekibi izlenimlerini anlattı: Yaşamak, oyunla güzel MUHARREM AYDIN "Yaşamak çok önemli bir ayncahk. O yaşamı oyunlarla süsleyerek kendini- zi daha geliştirip, içinizdeki çocuk yanı- nızı yok etmemeyi becerebilirseniz daha uzun yaşarsınız. Yoksa hayatı aşın dra- matizeederek çok cıddiye alırsanız mut- lu olamazsınız. Çünkü yaşamak, oyun- la daha güzcl..." Derinîemesıne bakıldıgında, göz ardı edilen birçok gerçeğin ahını kalın ola- rak çizen bu ortak görüş, 24-28 haziran tarihlerinde ABD'nin New York ken- tinde ilk kez düzenlenen "1. Dünya Zekâ Oyunlan Takım Şampıyonasf'n- da ülkemızı başanyla temsil eden 3 gen- ce ait... 52 kişinin katıldığı yanşmada 2066 puan alarak dünya 5.'lığini elde eden Türk takımından Kamer Alya- nakyan, Turgay Yüktaş, Cenk Gazen ile yanşma organizatörü Nevzat Erk- men Türkiye'yc dönüşte izlenimlerini anlattılar. Söyleşimizin başında Nevzat Erkmen zekânın tanımını "Kanımca zekâ, kişi- nin çevresinde ve kendi varlığındaki ve- rileri ve bunlann arasındaki ilişkileri değerlendırebilme, kısacası bu malze- meyi manıpüle edebilme yeteneğidır" sözlenyle yaplı. Daha sonra ilk sözü alan ve zekâ yeteneğini harekete geçire- rek bireysel sıralamada dünya 7.'si olan Boğaziçi Üniversitesi Endüstn Mühen- disliği mezunu Kamer Alyanakyan, bir tesadüf sonucu öğrendiği yanşmada ka- zandığı başanyı ne küçümsüyor ne de yeterli buluyor. Halen lzmir'dekı SASA ofısinde çevre koruma uzmanı olarak görev yapan Alyanakyan'ın içinde o an- dan ıtibaren başlayan kıpırtı hiçdurma- mış. Türkiye elemelerinden önce "Olim- piyatlara kas dallannda gidemem, ama beyin dalında belki Dünya Beyin Olim- piyatı'na katılmayı becerebilırim" biçi- minde bir düşüncenin içinde bir kıpırü yarattığını anımsatan Kamer, hep bu düşünceyle yatıp kalkmış. İşlerinin yo- ğunluğu, pasaport ve vize işlemleri ne- deniyle İstanbul'daki hazırhk kampına kendini tam olarak veremediğini itiraf eden Kamer "Ne zaman ki Türkıye'den aynldıktan sonra ayaklanmız yerden kesildi, kendimi yanşmanın havasına iş- te o zaman verebildim" dıyor. Kamer, İstanbul-New York arasındaki uçak yolculuğunu söyleşi sırasında "Keyifli, maceraü ve heyecanlıydı" sözlenyle an- lattı. Turgay, Cem ve Kamer yanşma öncesinde boş kaldıklan 4 gün içinde New York'u "tanımak ve anlamak" im- kânını bulmuşlar. ABD ve Kanada'nın yanşmada ilk sı- ralan paylaşmasını, "Olimpiyaü düzen- leyen GAMES dergisıni e4mmeleri söz konusu. Nitekim gelebılecek sorulan tahmin etme yüzdelen bizden çok yük- sektı ve bu onlara avantaj sağladı" biçi- minde yorumlayan Kamer. Cenk ve Cenk, Turgay ve Kamer'e göre bilgisayar-insan ilişkisi henüz istenikn noktaya ulaşm^m^. Üçlü, bundan sonraki organizasyonlar içinde sürekli yer alacaklar. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) Turgay, yanşma serüvenlerini ise şöyle dile getirdiler: "Japonya. Almanya. Hollanda, Çe- koslovakya gibi üikelen puan açısından geride bırakıp 5. olmamıza rağmen 2. bitircbileceğimiz bir yanşmaydı. Bizim en bü>ük şanssızlığımız şöyle oldu: Ta- kım yanşmalanndan bınnde tüm soru- lan doğru yanıtlayıp erken verene 60 da daha aşağılardaydık ve atak yaparak puanlanmızı, dolayısıyla sıralamamızı yükselttik." Sonuç ne olursa olsun ortada gerçek bir başan vardı. Kamer bunu şöyle dile getirdi: "Önemli olan dereceye girmek değil; ora>a gelen insanlara, ABD televizyon ve basınına. dünyaya ülkemizi tanıt- Turgay -Dûnya sekizindsiKamer - Atariye merakbCenk-Bilgisayar tutkunu puanlık ekstra bir ödül vardı. Biz de lı- derliğe güreştiğimiz için bunu en iyi bi- cimde değerlendirmek istedik. 2^aten bir gece önceden aşağı yukan hangi sorula- nn gelebileceğini söylemişlerdi. Hazırh- ğımızı burıa göre yapıp, bir gece önce bir saat kada'r bunun stratejisi üzerinde yo- ğunlaşmıştık. Yanşmada yarutlama sü- resi 20 dakikaydı, biz 6. dakikada bıtir- dik ve teslim ettiğimiz için hatalan kontrol edemedik. Bu yüzden 192 pu- anlık bir kaybımız oldu. ABD, bizden 3-4 dakika sonra yanıtlan verdi. Böyle- ce birinciliği yüzde 10'luk bir hata pa- yıyla kaçırdık. İlk gün bireysel sıralama- mak. Türkiye'de de düşünen insanlar olduğunu ve zeki insanlann bulunduğu- nu kanıtlamaktı. Bunu başardığımıza inamyoruz" Turgay'ın ise gündelik yaşamda bul- macalara özel bir merakı yok. Yalnızca hafta sonlan gazetelerdeki bulmacalara göz atıyor. Asıl ilgi alanı, istatistikler. Her gün bol kitap okuyan Turgay'ın bilgisayar konusundaki görüşlerini öğ- reniyoruz: "Bilgisayarlann günümüzdeki kulla- nımı henüz yeterli değil. Özellikle bilgi- sayarlarla uğraşan firmalarda gerçek bir uzman kadro yok. Ben atari ve savaş oyunlanna karşıyım. Çoçuklann fazla oynamalan bence kötü ve sakıncalı bir alışkanlık. Ben bilgisayar programlar- ken kafamın daha iyi çalıştığına inanı- yorum. Bir tür cimnasük oluyor benim için ve beynimi daha fazla çalışürdığıma İnanıyorum." Cenk'in bilgisayar-insan ılişkisine bakış açısı ise şöyle: "Günümüzde henüz bilgisayarla in- san arasındaki ilişki istenılen düzeye gelmiş değil. Çünkü bilgisayarlar insan- lann kullanabıleceği rahatlığa ve tasan- ma ulaşmadı. Elektrorukçiler ve bilgisa- yar programalan bunlar üzerinde çalı- şıyor. Çünkü bilgisayann çalışma sistemi ile insanın düşünme sistemi ta- mamen ayn. Bence bir ınsan kâğıda yazı yazar gibi ekranda istediklerini çı- karabilirse o zaman bilgısayar verimli olacak. Şımdi ise insanlar tuşlar arasın- da kayboluyorlar, ne yapacaklannı bi- lemiyorlar." Geştalt Terapisi'nin beynin sınırlannı derinlemesine incelediğini anımsatan yanşma organizatörü Nevzat Erkmen ise insanın, sahip olduğu beyinsel po- tansiyelin ancak yüzde 1O-15lik bir bölümünü kullandığı söylüyor. Söyleşi, Kamer'in söyleyip, diğerleri- nin de benimsediği şu sözlerle noktala- nıyor: "Yaşamak çok önemli bir ayncahk. O yaşamı oyunlarla süsleyerek kendini- zi daha geüşünp. içinizdeki çocuk yaru- nızı yok etmemeyi becerebilirseniz daha uzun yaşarsınız. Yoksa hayatı aşın dra- matize ederek çok ciddiye alırsanız mut- lu olamazsınız. Çünkü yaşamak oyunla daha güzel..." Suçlama sırası Prens Charles'ta EDİPEMİLÖYMEN LONDRA - Bir gazete pat- ronunun iki ayn gazetesi, aynı konuda iki zıt haber birden veriyor. Avustralyalı basın imparatoru Rupert Mur- doch'un "Sunday Times"ı birkaç haftadır, Prenses Dia- na'nın ne denli mutsuz oldu- ğunu, kocası Prens Charles'ın ne kadar soğuk, ilgisiz, eski sevgililerindeh ve kamu hiz- metinden başka bir şey dü- şünmeyen lanet bir adam ol- duğunu ve bu yüzden Diana'- nın tam beş kez intihara nasıl kalkışüğmı anlatadursun, yine Murdoch'un "Today"i, bu kez de olayı Prens Charles açısından aktardı. Charles'ın "yakın dostlan"nın verdikleri bilgileri sıralayan "Today", Prenses Diana'run toplum içinde kusursuz biri gibi, neşeli ve hayat dolu, ko- casıylayken ise mantıksız ve histe- rik biçımde çok farkh dav- randığını, Char- les'a hayatı zehir ettiğini yazdı. Gazetede, 6 bü- yük sayfaya yayı- lan makalede Dia- na'dan, "Çok yi- yip sonra da ye- diklerini cıkartı- yor. Ne de olsa hasta. Charles 11 yıldır ciddi biçim- de dengesiz ve an- tika bir kadınla birükte. Ama elbette Charles da kolay biri değil," diye söz edildi. Diana'run mutsuzluk kuyu- suna nasıl düştüğunü ve Charles'ın kuyunun başında, Diana'ya nasıl kayıtsız kaldığını "tanıklara dayana- rak" anlatan gazeteci Andrew Morton'ın "Diana: Gerçek öyküsü" adlı kitabıru dizi ya- pan "Sunday Tımes", bırkaç haftada tirajını 102 bin arttırdı ve 1.2 milyona oturdu. Bu, geçen mayıs ayındaki ti- rajının yüzde 8 artması an- lamma geliyor. Kraliyet ailesi- ni küçük düşürmekle suçla- nan ve kamuoyunda çok eleş- tirilen Murdoch şimdi de "ta- rafsızlık dengesi" uyannca, olayın Charles açısıru da ver- di. Ancak Diana, gerek baskı üstüne baskı yapan kitapta ol- sun gerek "Today" makale- sinde olsun, "ruhi sorun- lannın üstesinden gelememiş, müstakbel krahçelik için ruhi bakımdan uygun olmayan bir kadın" olarak beliriyor. Meğer Charles da neler çekmiş! Diana'run anne- babasının o küçükken ayrümış olmalan, Diana'da onarürnaz ruhi bir yara açrruş, Bulumia Nervosa dc- nılen "oburluk sonucu kusa- rak rahatlama" kısırdöngü- süne girmiş. 'Today"deki kapsamlı makalede, "Bunda elbette Charles'ın kusuru yok. Ancak Diana'run evlüi- ğinde yaşadığı mutsuzluk ve intihar gmşimlennden sanki Charles sorumlu. Oysa inti- har girişimlerinin nedeni, ta- mamen bu ruhi sıkınülanydı, Charles değil," görüşü getiril- di. 'Today" bu konuda şöyle diyor "Charles, kansının saglıkh olmadığının farkında. Bu nedenle de gerçekleri saptırdığı, birbirine kanşürdığı kanaaünde. Ki- tapta ileri sürülen iddialar ne- deniyle çok derinden yara- landıysa da bunu sessizce si- neye çekecek ve kansını red- detmeyecek." Charles ile Dia- na taraftarlan arasındaki id- dia savaşlannın son raundun- da Charles'ın duygu ve dü- şünceleri de halka acıklandı: Charles, duygulu ve ince bir insan, ama duygulannı halkın önünde açıkça göste- remiyor. Böyle eğitilmiş. İyi bir baba ve yalnız bir insan. Sıkıntısını eski kız arkadaşı Camüla ile paylaşıyorsa bun- da ne var?Carnilla'nın kocaa, Kraliçe Elizabeth'in yüksek düzeyde birgörevlisi. Gizü bir durum yok. Mutsuz olan, yalnız olan, hayal kınklığı ya- şayan sadece Diana değil. Charles da öyle. 17 ülkeden başkanlarbaş başaverdi• Eurodialogue Genel Asamblesi'nin ikincisi, dün Yıldız Sarayfnda başladı. 17 ülkeden 32 belediye başkanının katıldığı asamblenin amacı, Avrupalı kent yöneticilerinin bilgi alışverişi yapmalan. İstanbul Haber Servisi -Av- mizde ve bölgemizde dostlu- rupa kentleri arasında işbirliği ğun sağlanmasına katkıda sağlamak amacıyla düzenle- bulunduğum için bana veril- nen Eurodialogue Genel mesi dolayısıyla mutluyum" Asamblesi'nin ikincisi, dün dedi. Yıldız Sarayı'nda başladı. 17 Yıldız Sarayı'nda dün baş- ulkeden 32 belediye başkanı- l a y a n a s a m blenin açış konuş- nın kauldığı asamble, bugün m asını vapan İstanbul Büyük- beledıye başkanlannın Istan- ^ T Belediye Başkanı Nuret- bul Deklarasyonu nu ımzala- u n Şç,^ toplanüda Avrupa masıylasonaerecek. kentlerini yöneten belediye Asambleye gözlemci ve başkanlannın birbirleri ile bil- onur konugu olarak katılan gi alişverişinde bulunacaklan- Abdi İpekçi Dostluk ve Banş ru belirterek "Geçen yıl baş- Ödülü kurucusu Yunanlı lattığımız bu çalışma bir süreç Andreas Pohtakis, Türk ve niteliğindedir. Yerel demok- Yunan halklan arasındaki rasinin önemli sorunlannın ıhşkılenn gelışmesıne katkıla- kesintisiz olarak tartışılmasını nndan dolayı bu yılkı "Abdı amaçlamaktadır. Ortak he- Ipekçi Dostluk ve Banş Ozel deflere ulaşılmasında. kentle- Odülü"nün Istanbul Büyükşe- rimizin zengin' kültürel ve hir Belediye Başkanı Nurettin toplumsal çeşitliliğinden ya- Sözen'e verileceğini açıkladı. rarlanılmasını sağlayacak Sözen, konuyla ilgili yaptığı yöntemler konusunda düzenli açıklamada, "Banş ve dostlu- bir düşünce ve deneyim alışve- 'Ab* İpekçi Dostluk ve Banş Ödülü'nün kurucusu Yunanlı Andreas Politakis, bu yıl öze» ödûlûn ğu sımgeleyen bu ödül, benim rişi gerçekleştirmeye yönelik- İstenbul Bdediye Başkanı Nurettin Sözen'e verileceğini açıkladı. (Fotoğraf: REMZIGÖKDAG) ıÇ»n çok onemlı. Odulun, yore- ür." dedi. Bir öğretim görevlisinin tatsız öyküsü Uluslararası Yerel Yöne- timler Birliği (IULA) Başkanı Ricardo Triglia da "Belediye- lerin, insanlann ve kentlerin •canlılıklan ve ülkenin geteceği için çahşıyoruz " dedi. Triglia, banş ve demokratikleşmeyi sağlayan çabalann sürekli şe- kilde devam etmesi gerektiği- ni, belediye başkanlannın banş ve huzur içinde rahat kentler yaratılmasına öncülük etmesi gerektiğini vurguladı. Asamblenin oturumunda. belediye başkanlan birer ko- nuşma yaptı. Belçika'nın Antwerp Bele- diyesi'ni temsilen toplantıya kaülan Prof.G.De Corte, top- lanünın kent kültürünün ge- liştirilmesine katkıda buluna- cağını belirterek dünya banşı için belediye başkanlanna önemli bir görev düştüğunü söyledi. Fransa'nın Bordeaux Bele- diyesi'ni temsilen konuşan Vincent Pascal Pelloquin, top- lantının Doğu-Baü bütünleş- mesine katkıda bulunacağmı belirtti. Ünlü beyin cerrahı Gazi Yaşargil dönüyor ANKARA (AA) - Dün- yanm bir numaralı beyin cer- rahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil, 1 Ocak 1993'ten itibaren An- kara'da 30 kişilik genç bir he- kim grubu tarafından kurul- makta olan uluslararası dü- zeydeki Sevgi Hastanesi'nde görev yapmaya başlayacak. Bugüne kadar tsviçre'nin Zürih kentinde çabşmalannı sürdüren Yaşargil'in, Türki- ye'de bir yıl içinde yapacağı ameliyatlann üçte birinden ucret alınmayacak. Tunus Caddesi'nde inşaau devam eden hastanenin kurucusu radyolog Doç. Dr. Olcay Çizmeli, yaptığı açıkla- mada, Prof. Yaşargirin, dün- yanın pek çok ülkesinden çok parlak teklifler almasına rağ- men, 'Türkiye tutkusu" ne- deniyle bunlan reddettigini söyledi. Çizmeli, Yaşargil ile temaslannm 1 yıl önce baş- ladığını kaydetti. • Hicabettin San'nın yaşamı üniversiteden mezun olduktan sonra değişiverdi. Güvenlik soruşturması sonucu olumsuz çıkınca yıllan iş aramakla geçti. 9 yılhk zamanının 5 yılını dava açmakla geçirmesine rağmen hâlâ işsiz. , FtGEN ATALAY Hicabettin San'nın yaşamı bir gün ansızm değişiverdi. Başanlı bir öğrenim yaşamından sonra sıra iş buhnaya gelin- ce bir anda her şey tepetaklak oldu. Hakkmda açılan güvenlik soruşturma- lan olumsuzçıkınca, yıllan iş aramak ve 15'e yakın dava açmakla geçti. San, Ankara Üniversitesi Dil. Tarih ve Coğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyaü Anabilim Dalı'ndan 1983 yıhnda birincüikle mezun olur. Başına gelen tatsız olaylar ise 1984 yıhnda Atatürk Üniversitesi ve İstanbul Üni- versitesi'nin açmış olduğu araştırma gö- revlisi ve okutmanlık sınavlannda ba- şanlı olmasına rağmen atamasının yapılmamasıyla başlar. Hicabettin San, kendisiyie aynı sınava gjren ve ba- şanh olan eşinın ataması yapıldığından, onun görevi tehlikeye girer kaygısıyla dava açrnaz. Ondokuz Mayıs ve Mar- mara üniversitelerine başvurulan da so- nuçsuz kalmca, 1.0 Haziran 1985 tari- hinde Uludağ Üniversitesi'nin okut- manlık sınavına kaülır. Rektör Prof. Dr. Nihat Balkır, sakıncalı olduğu'ge- rekçesiyle San'nın atamasını reddeder. Hakkında açılan güvenlik soruştur- masında sakın-cah bulunmasına neden olarak Galatasaray Lisesi'ndeki öğren- cihk yıllan sırasındaki bir olay gösteri- lir. San, Uludağ Üniversitesi aleyhine Bursa İdare Mahkemesi'ne iptal davası açar. Daha sonra Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın acmış olduğu öğretmen ye- terlilik sınavına girer ve güvenlik soruş- turmasının olumlu gelmesi üzerine Ga- latasaray Lişesi'nde göreve başlar. Uludağ Üniversitesi aleyhine Bursa İdare Mahkemesi'nde açılan iptal da- vası sonuçlanır.Yargı karannda,"Gala- tasaray Lisesi'ndeki öğrenciüği dönemi- ne ih'şkin alınan güvenlik soruştur- masırun somut bilgileri içermediği ve herhangj bir kanıta dayanmadığı için atanmasını engeller nitelikte bulun- madığı anlaşılmıştır" denilir. Bursa İda- re Mahkemesi'nin verdiği karar, San'- nın üniversitedeki görevine iade hakkını doğurur. Sonrasını Hicabettin San an- latıyor: "Galatasaray Lisesi ilişkim sü- rerken, Uludağ Üniversitesi Rektörlü- ğü, bağlı bulunduğum bakanhktan naklen geçişlerde muvafakat isteminde bulunmadan açıktan atama yoluna gi- derek, bana 14 Eylül 1987 tarihinden iti- baren 15 gün içinde göreve başlamam gerektiği şeklinde bir yazı gönderdi. Muvafakatsız Uludağ Üniversitesi'ne gitsem Galatasaray Lişesi'nde müstafı (istifa etmiş) duruma düşeceğim. Gala- tasaray Lişesi'nde kalsam Uludağ Üni- versitesi'nde müstafı duruma düşece- ğim. " Bu sorunu zamanında çözürnleyeme- yen San, Ekim 1987'de istifa etmiş şayıhr. Bunun üzerine yeniden Bursa İdare Mahkemesi'ne açılan dava da San'nın lehine sonuçlanır ve Balıkesir Turizm İşletmeciliği ve Turizm Yükse- kokulu'nda sözleşmeli olarak göreve başlaühr. San'nın anlatuklanna göre, Bahkesir'de görevli bulunduğu süre içinde göz hapsinde tutulur. 1989yılının Eylül ayında yıllık iznini kullandığı sıra- da izinsiz olarak görevine gitmedigi öne sürülerek işine son verilir. San, şu tah- minde bulunuyor: "Babam Vehbi San, orduda binbaşı iken bir subaya sicil vermesi isteniyor, bunu kabul etmiyor ve MİT'e karşı dava açıyor.Bu nedenle olabilir." " ALO Artık telefonda da heyecanlı, solu kesen oyunlar oynayabilirsiniz! 900 900 671 YILDIZ SAVAŞÇISI TRON'A YARDİMCIOLUN 900 900 672 VAMPİR AVCISI SEVGİÜNİZ KONT DRAKULA'NIN EÜNDE... BİLGİ Türkiye'nin her yerinden servrslerimiıiî 1 dakikosı 5833 TL'dır. Ortalama servis süresi 3-4 dalcikodır. Alo Bilgi P.K. 16 Tarabya/lst.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle