Katalog

7TEMMUZ1992SALJ CUMHURİYET SAYFA 17 Brandenblir^ kapiSl- G7basuımerkezininaçılı- şına katılanlar, zevidı aakikaJar yaşadılar. Almama'nın Münih Kentfndeki törende ilginç giysili sanatçılar beğeni kazandı. Özeilikle Brandenburg kapısı adlı giysili sanatçının kostümü görülmeye değerdi. Yunanistania sarmısak çekişmesi SELANtK (AA) - Türkiye'- den sarmısak ithalinin engel- lenmesi amacıyla Meriç'teki Yunanlı sarmısak üreticileri önceki gün protesto göstensi düzenledi. Meriç'teki çeşitli köylerden toplanan yüzlerce Yunanlı sarmısak üreticisi, Orestiada kasabasııu traktör ve kam- yonlanyla uzun sûre için trafi- ğe kapattılar. Orestiada'da bulunan Ma- kedonya-Trakya Bakanı Pa- nayotis Hacınikolau ile de görüşen Yunanlı çiftçiler, hü- kümetin Türkiye'den sarmı- sak ithaline izin vermemesini ıstediler. Sahİbİnİ beklİVOr- Pekin'de maymun sevgisi git gkle artıyor. Kedi >e köpek beslemenin, 'burjuva adeti' olduğu gerekçesi ile yasaklanması, Pekinlileri, maymunsever yapmış. Sokakta sahibi ile dolaşan bir maymun göriildüğünde o civarda- ki füm işler dunıveriyor. İşte sâhibinin marketten dönmesıni bekleyen bir maymun, Pekinliler tarafından *sevgi çemberine' almıtuş. 6kaçak iade edildi EDİRNE (A-A.> Bulgaristan ve Yunanistan'a kaçak olarak gi- ren 6 kişi, Türk makamlanna tes- limcdıkü. Edime'nin LaJapaşa ıiçesınden Bulgaristan'a kaçak olarak giren Faysal Ava (35) , Mahir Kuk (22), HaKl Solakoğlu (30) ve Ay- han Çolak (33) ile Pazarkule sınır kapısândan Yunanistan'a kaçak olarak giren Cengiz Yetiş (24) ve Dinçer Karapelit (18) adlı kişüer, iade edildi. Yetkililer, Yunanistan ve Bul- garistan'a kaçak olarak giren 6 Türk hakkında yasaJ ışlemJere başlandığını bildirdiler. G A P ' a m e r h a b a - Gûneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) en büyük yatınmı olan Atatürk Barajı'nda enerji ûreti- mine 25 temmuzda başlanıyor. Yetkililer, 1 ve 2 no'lu üritelerde enerji üretimine başlanması için gerekli son çaltşmalann da ta- mamlanmak üzere olduğunu sövlediler. Arürük Barajı'nuı açılı- şına çok sayıda yerli *e yabancı ziyaretçinin geJmesi beklemyor. HABERLEREV DEVAM OLAYLARIN ARDINPAK1 GERCEK mBaştarafi 1. Sayfada önünde yeni ufuklar açıldı. Gürcistan Devlet Konseyi Baş- kanı bu yorumunda yalnız de- ğildir; Batı'da çoğu gözlemci ve siyasetçi aynı kanıdadır. Türkiye'nin de elindeki ola- nakları dikkatle tartıpkullana- bileceğine ilişkin göstergeler çoğalıyor. İştanbuidaüst üste yapılân İKÖ Dışişleri Bakan- ları toplantısı ve KEİB zirvesi- ni bu açıdan yorumlamak ye- rinde olur. Türkiye 'Balkanlar-Kaf- kasya-Örtadoğu üçgeni' ara- sındadır; Avrupa'ya dahüdir; Orta Asya'ya açılıyor, Türk cumhuriyetİeriyle işbirliğine giriyor. Bu konuda iki noktayı vur- gulamakgerekiyor. Türkiye'yi Avrupa'dan dışlamak ısteyen çevreler güçlüdür. Onların ya- nı sıra, Orta Asya'ya dönük Türkiye'nin Pan' Türkızm he- veslerine kaptlmasından ür- kenler var. Her ikisinin üzerine birer mim koymak gerekiyor. Bir kez Türkiye'yi Avrupa- dan dışlamak kolay değil. Olayların bugün bizi getirdiği aşamada, bu tutum Avrupa'ya kazanç sağlamaz. 'Pan tür- kizm tehükesi' de dünyanın bugünkü koşullarında abart- malı biryaklaşım sayümahdır. Türkiye, 'süper güç' olmak sevdasmda değildir. Türkcum- huriyetleriyle Birleşmiş Millet- ler fıukuku içinde, bütünleşme- nin de kimseyi tedirgin etme- mesigerekir. Yunanistan Ege'de 'Türk tehükesi' kavrammı uzun süre Batı'ya benimsetmeye çalış- mıştı, bu kavramı çok işledi; şimdi de 'Pan Tûrkizm tehlike- si' edebiyatı yapılıyor. Atatürk Cumhuriyeti'nin dünya görüşü, hiçbir seriivene ülkeyi atmamak sağduyusu üzerine yükselmektedir. Ancak bütün dünyanın bü- tünleştiği bir dönemde Anado- lu ile Orta Asya arasma geç- mişten kalan korkuların ve aşılmış önyargılartn yapay en- gellerini koymak da anlamsız bir işgüzarlık sayılmaluhr. • • • Doğramacı mBaştarafi 1. Sayfada landığını söyledi. Heykelinde, ayakta, elinde bir kîtap tutan rektör cüppeli Doğramacı figûrünün yanında* iki çocuk rölyefı de yer alıyor. Kutlama töreni sırasında si- nema yönetmeni Atıf Yılmaz ve Büyükelçi Fuat Bayra- moğlu'na "Sanatta onursal doktora", Paris Onze Üniversi- tesi Eczacılık Fakültesi Öğre- tim üyesi Prof. Dr. Dominique Duchene'ye de "Eczacılık bili- minde onursal doktora" unvan- lan verilecek. Kutlamalar çerçevesinde bu- gün Merkez Kampusu Sanat Galerisinde Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından düzenle- nen resim, heykel, seramik ser- gisi, Tıp Fakültesi girişinde bi- rimlerin 25 yıllık ^gelişimini gösteren poster"sergısi açılacak. "Çağdaş Üniversite"konulu panel de yann saat 15.30'da M Salonu'nda.yapılac^k. Panelde Hacettepe -Üniversitesi Rektö- rü Prof. Dr. A. Yüksel Bozer, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Saat- çioğJu ve Ondokuz Mayıs Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Mehnıe^Şağlamkonusacaklar. Kutlamalar. 9 temfnuz per- şembe günü saat 20.00'de Dev- let Sanatçısı Prof. Hikmet Şim- jek yönetımindekı Devlet Konservatuvan Büyük Senfoni Orkestrası konseri ile sona ere- Gelir-gider makbuzu ve taşıma irsaliyesi kaybolmuştur. tSMAtL ÖZTEM GUNCEL CÜNEYT ABCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada SHP'den Onur Kumbaracıbaşı, Mehmet Moğultay, Ab- dülkadir Ateş'le, DYP'den Sümer Oral, Tansu Çiller ve Şerif Ercan'ın çalışacağı Komisyon, dört gün bir araya gel- medi. "Çeşitli görüşleri birleştirecek" tek toplanü yapmadı, daha doğrusu yapamadı. Alt komisyon üyeleri şu ya da bu nedenle, şu ya da bu yöredeki törenlerdeydi. Demirel, günlerdir "memur zammının enflasyonu geç- meyeceğini" ilan ediyor. Başbakan saptamalara esas alı- nacak kuralı ilan eyleyedursun, bakanlar bildiğini okuyor. Ister DYP'li ister SHP'li olsun ortaklar arasında -Başba- kan'a karşın- memura verilecek zammı değişik ölçeklere oturtan çalışmalardan söz ediliyor. Alt komisyon görüş birliğine varamamış. Bütün bakan- ların benimseyecegi bir karar nasıl alınacak?.Göreceğiz. Çeşitli sorularla kuşkular vardı dün sabah. Kimine göre zam yüzde 21 'in biraz üstünde. Kimileri ise yüzde 25-27'den söz ediyor. Kesin olan memurun "enflas- yonun altında ezöirilmeyeceği", ama yetki/ilerin bu vaat- leri hangi enflasyon oranına göre sağa sola yaydıkları bi- linmiyordu. Zam hangi oranda çıkarsa çıksın bu yaşam koşullarında memuru, emekliyi memnun etmeyecek. Üstelik memur zammına bir palavra bağlanmış, kimi kesimlere yansıtıl- mış. Hükümet zammı yüzde 30'un üzerinde tutacak, bir "er- ken seçım" sinyali verecekmiş. Söylentiyi çıkaranlar se- çim yitirmiş adaylar, seçilememiş milletvekilleri ve seçi- me ğirmeye hevesli olarilar.. Variık içinde yokluk Oysa bir başka büyük olay SSK hastanelerınde günlerdir sürüpgidiyor. Işçı emeklisı ılaçalamıyor. Nedenişu: SSK, 350 milyar borcunu eczanelere ödeyemiyor. Reçete var, ılaç yok. işçı parasıyla almaya kalksa ilaç fiyat- ları öylesine ki elini yakıyor Bızım arkadaşlar Moğultay'ın, SSK'nın devletten alacağını 9.5 trlyon hesapladığını söylüyorlar. SSK Genel Müdürü Ke- mal Kılıçdaroğlu ise6.5trilyon diyormuş. interStar'daki bir programda rakam 12 trilyona çıkarılmıştı. Rakam üzerinde anlaşır, Maliye'nin insaf duyguları harekete geçirılırse, SSK devletten alacağını tahsil edecek ve eczane- lere borcunu ödeyecek! İşçi ilacını alabılecek. Kısacası variık içinde yokluk eekiyor kurum. SSK kimlerden alacaklı? Kamu kuruluşlarıyla belediyeler- den.. Alacağını tahsil edemeyen kurum, bir türlu nakıt darbo- ğazını aşamıyor. İşçı ve işçı emeklisi, bu yüzden aylardır hastane ve eczane kapılarında sürünüyor. Tabıı sosyal devlet nutuklarından da geçilmiyor. işine gelen ya da ortalığı karıştıracağına inandığı yasaları önûne geldığı gün imzalayan TO, ıkincı kez görüşülüp Çan- kaya'ya gönderılen tahkim yasasını günlerdir onaylamıyor. Oysa SSK'nın, Çalışma Bakanlığı'nın, kuşkusuz işçi kesi- mınin umudu bu yasada. Tahkimden hısselerıne düşecek tril- yonların hayaliyle yaşıyorlar. Hazıne'den bu yasa marifetiyle alınacak trilyonlarla bir ölçüde ışçinın, emeklinin sosyal ya- şamına, sağlığına bir miktar para ayırabılecekler. işçi, memur bir deryaya düşmüş, çırpınıp duruyor. Ulkenın asıl sorunları, güncel «laylar arasında yitip gidiyor. YENt 2TAMMA GÖRE MAAŞ TABLOSU Memur• Baştarafi 1. Sayfada Sümer Oral, aylık katsayının 523'ten 651"e, taban aylığı kat- sayısırun 823'ten 1137'ye, yan ödeme katsayısının da 202'den 23 Ve yükseltildiğini, Bakanlar Kurulu'nun yeni katsayılan tespit ederken alt derecelerdeki» memurlara üst derecelerdeki "dereceler arasındaki ücret memurlardan daha yüksek adaletsizliğini gideremediği" oranlarda zam yapılmasıru uy- gerekçesiyîe, memur maaşlan- gun gördüğünü bildirdi. Me- nın belirlenrnesinde kullanılan mur maaşlanndaki artışın ağır- "katsayı" sisteminin değiştinl- lıklı ortalamasının yüzde 29.8 mesini istedi. Başbakan Demi- olduğunu belirten Oral, 1992'- rel, onayladığı İnönü'ye, "Bu, nin ilk 6 ayında yapılan artışla uzun yıllann sorunu" sözleriyle birlikte memur maaşlanndaki karşılık verdı. Bakanlar Kuru- yılhk artışın yüzde 72.6'ya ulaş- lu, Inönü'nün 2 milyon 171 bin tığını kaydetti. "Bu artış, enf- 190 lira olmasını istediğı endü- lasyon bekientisinden kaynak- şük derecedeki memur maaşı- lanmıyor. Refah payı eklemek nın 1 milyon 296 bin lira olma- için benimsenmiştir. Bizim bek- sını kararlaşürdı. İnönü'nün, lediğimiz enflasyon oranı yüzde 2000'e çıkanlmasını istediğı ta- 50'ler civanndadır" diyen Oral, ban aylığı katsayısının j 137'de yılın ilk yansında memurmaaş- tutulması benimsendi. İnönü'- lanrun yüzde 32.6 oranında art- nün en düşük derecelerdeki tınldığını, buna karşılık ayru memurlar için yüzde 89, yüksek dönemdeki enflasyonun yüzde derecedekiler için de yüzde 29 26 civannda olduğunu söyledi. olarak önerdiği maaş artışlan Oral, hükümetin memuru enf- yüzde 25 ile 30 arasında tutul- lasyona ezdirmeme sözünü yı- du. Aylık katsayı ile yan ödeme lın ilk 6 ayında tuttuğunu, ikin- katsayısındaki artışlar ise, ci 6 ay icin verilen zammın da İnönü'nün önerilerinin üzerin- enflasyonun üzerinde olduğu- de belirlendi. İnönü'nün 650 nu savundu. olmasını istediğj aylık katsayısı Sözleşmeli personel statü- 65I'e, 220'ye çıkanlmasını sünde çalışanlann maaşlanna önerdiği yan ödeme katsayısı da memurlara yapılan artışa da 23 l'e yükseltildi. İnönü, Ba- Ûnvanı Mûsteşar Ş. Müdürü Ûğretmen Kaymakam Teğmen Astsb. Çvş. Memur Derecesi 1/4 5/1 5/1 9/1 8/1 2.188.000 15/1 1992/1 7.199.000 1333.000 1.427.000 2.715.000 2 754.000 2.828.000 997.000 1992/2 8.976.000 1.708.000 1947000 3.432.000 3.526.000 29 2 1.296.000 ArtşyüzıJe 24.6 28.0 27.0 26.4 28.0 72.5 " 29.9 Yılhk artış 70 yüzde 66.7 " 73.3 " 66.8 " 68.0 " 7tt4 " rini söyledi. Toplantıda, maaş artışjnın yüzde 22 ile 27 arasın- da yapılması önensi de günde- megeldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay"ın maaşlardaki artışı düşük bul- duğu belırtildi. İşçi ve Bağ-Kur emekli aylıklannda yapılacak artışı bugün düzenleyeceği ba- sın toplantısında açıklayacağını bıldiren Moğultay, Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtlarken emekli maaşlanndaki artışın, memurlannkine koşut olarak belirlendiğini ifade etti. Moğul- tay. "Amaç, kimseyi enflasyo- nun altında ezdirmemek" dedı. Bir depo benzin 500bin lira • Baştarafi 1. Sayfada modelinde 100 litrelık depo ma- depoya sahip yerli otomobil ol- liyeti 503 bin 200 üraya ulaşır- ma özelliğini taşıyan Tofaş ken, BMW3.I8'lenn65htrelik Serçein depo maliyeti 165 bin deposu artık 311 594 (iradan 174 bin 96 liraya bin901irayerine327bin801ira- çıkü. Depo büyüklüğünde yadolacak. Serçe'yi ızleyen Renault'un 9 ve ~z 7 11 serisindeki arabalann 47 lit- Yakıtsarfiyatl relik depolannı normal benzin- Yerli otomobiller arasında le doldurmak ıçın ise artık 199 paralel zam yapılacağını bildi- ren Oral. "Bu zam, memur emeklilerine de intikal edecek- tir" dedi. Sümer Oral, bakanlı- ğının 50'nin üzerinde seçenek kanlar Kurulu'ndan çıkarken katsayı artışına ilişkin sorulan yanıtlamaktan kaçındı. Devlet Bakanı İTansu Çiller, Bakanlar Kurulu'nda memur hazırladığını, 6 bakandan olu- ve emekli maaşlannın yüzde 20 şan katsayı alt komisyonunun ile 25 arasında tutulmasını önerdi. Çiller'in önerisine baabunlann 3 ü üzerinde anlaşma- ya vardığını anlatırken, Hükü- met Sözcüsü Gönen, "Bu 3 seçenek içindeki, en yüksek zammı içeren seçenek kabul edilmiştir" diye konustu. Edinilen bilgiye göre, Devlet Bakaru ve Başbakan Yardımcı- sı Erdal İnönü, Bakanlar Kuru- lu toplantısında söz alarak. SHP'li bakanlar ile DYP'li ba- kanlar Köksal Toptan. Nevzat Ayaz ve Ömer Barutçu karşı çıİctılar. Bunun üzerine Başba- kan Demirel, Tansu Çiller'in bütçe dengelerini tutturmak açısından haklı olduğunu, an- cak maaş artışının düşük tutul- maması yönünde söz verdikle- Bayaıı Mîtteırand'a bin 562 lira yerine 209 bin 808 lira ödemek gerekiyor. 50 litre- lik Renault 12 grubu ile Doğan, Şahin ve Kartallar'ın deposu ise bundan sonra 223 bin 200 li- raya dolacak. Lüks yerli oto- mobiller sınıfına gjren ve genel- likle süper benzin kullanılan Renault 21 grubu ile Tofaş'ın ürettiğı Tempra ve GM'in üret- tiği Opel Vectra'nın, 62 lıtre ile 66 hıre arasında değışen depo- lannı doldurmak için bir daha- ki zamma kadar 311 bin 984 lira ile 332 bin 112 lira ödemek gerekecek. Yabancı modeller içinde, tasarruflu ucuz Skoda Favoritleı'ın depo maliyeti ise 209 bin 808 lira. 47 litre akarya- kjt alan bu otomobillenn depo- su zamdan önce 199 bin 562 liraya doluyordu. Lüks yabancı otomobillerde ise süper benzin depo maliyeti yanm milyon li- rayı aştı. Mercedes'in 300 SEL yakıt harcaması en düşük mo- del olarak tanımlanan Renault 9 ve Renalt ll'lerin 100 kilo- metrede yapuklan tüketim 5.8 litre ile 7 litre arasında değişi- yor. Buna göre bu modellerin 100 kilometre için yakıt tüketi- mi en düşük 25 bin 891 lira ile 31 bin 248 lira arasında olacak. 100 kilometrede 10 litre yakıt sarfeden Renault 12'ler ile Do- ğan, Serçe, Şahin ve Kartallar'- ın tüketimi ise 44 bin 640 liraya ulaştı. Yerli lükslerden Renault 21'ler ise 100 kilometrede 5.9"- lik tüketımle süper benzin kul- ianmalan halinde 29 bin 688 lira fatura ödeyecekler. Tasar- ruflu yabancı otomobillerden Skoda Favoritler 6 litrelık har- camayla 100 kilometrelik yolu 26 bin 748 lıra\a mal ederler- ken, lüks yabancı modellerden BMW 3.16 İ'lerin aynı mesafe- de süper benzin tüketimi 33 bin 714 lira oldu. ıBaştarafi 1. Sayfada kişinin öldüğünü ve 19 kişi- nin yaraladığıru açıkladı. Yet- kililer Danielle Mitterrand ve kendisine eşlik eden Fransa în- sani İşler Bakanı Bernard Ko- uchner'ın olaydan yara alma- dan kurtulduğunu kaydetti. Irak Ulusal Kongresi'nin ko- nuyla ilgili olarak yayımladığı bildiride, aralannda Sabine Roulbert adb bir Alman tele- vizyon muhabirinin de bulun- duğu yaralılann durumunun ağır olduğu kaydedildi. Bildiri- de, ölenlerden üçünün konvo- yun en arkasındaki araçta bu- lunan ve Mitterrand'ın güvenli- ğinden sorumlu Kün koruma görevlileri olduğu belirtildi. Saldında 10 yaşında bir erkek çocugun da hayatını kaybettiği bildirildi. Yayımlanan bildiride, görgü tanıklannın, Mitterrand'ın konvoyundaki son aracın da geçmesinden sonrayol kenann- da bulunan 'Toyota' marka bir arabarun havaya uçtuğunu gördüklerini bildirdikleri yer al- dı. Fransa. Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın eşi Da- nielle Mitterrand'a karşı ger- çekleştirilen bombalı saldınyı kınadı.. Başbakan Süleyman Demirel de saldınyı 'üzüntüyle' karşıladıklannı bildirdi. Öte yandan Irak'ta muhale- feti oluşturan Irak Ulusal Kongresi (CNI), Bayan Mitter- rand'a karşı gerçekleştirilen sal- dınnın arkasında Saddam Hüseyin rejiminin olduğunu öne sürdü. Bu arada Irak, Bayan Mitter- rand'ın ülkenin kuzeyine yaptı- ğı ziyareti kınadı. Irak'ta ya- yımlanan El Kadisiye gazete- sinde dün yer alan bir yazıda, Bayan Mitterrand'ın bu ziyare- tinin, 'BM üyesi vehür bir ülke- nin egemenÜğinin ihlali' anla- mına geldiği belirtildi. Hangi otomobilin deposu kaça dolacak? Eskl Yeni | i$8?yr o r o s \ MŞffn2 Toros SW \( ReJKlt 9 Sprıng \ * F»ault 9 GTE Broadway \ şenault 11 6TS lenault İ1 TXE Flash ftenault 21 Manager * Fenault 21 Concoröe AC ' İŞahin • Doğar Kartal Serce Tempra * Oper Vectra * İFord Taunus Ekoda Favont BMW 318İ * ^ ^ • N ^ , ^ 212 V ^ \ 1 \ 19>«^ 315 315 212 212 212 165 311 296 237 199 311 223 223 209 209 209 S. 209 \i32 132 X3 2|3 2İ 124İ 20| 32İ 300 SEL 478 ' Super benzm Dığerlerı normal benzin uzerınden hesaplanmıştır Gtireş: Ordu güçlü olmah ANKARA (AA) - Genelkur- may Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana, böylesine önemli veriskliduruma gelme- diğini, etrafındaki bilinmezlik- lerin çoğaldığını belirterek "Si- lahh kuvvetlerimiz güçlü olmak zorundadır. Silahlı kuvvetleri- miz güçlü olunca içte ve dışta caydıncılığını korumaya de- vam ediyor" dedi. Hava Kuvvetleri Komutanlı- ğı 1992 yılı hava aoş yanşmala- nnda dereceye giren fılo, pilot, bakım ve silah ekiplerine ödül- leri Mürted 4. Ana Jet Üs KomutanlığYnda dün düzenle- nen törenle verildi. Hava atış yanşmalannda filo atış ekip sıralamasında Mür- ted'deki F-16 Filosu 142. Filo birinci, F-5'lerden oluşan Mer- zifon'daki 151. Filo ikınci, F-4 fantomlardan oluşan Eskişehir 112. Filo üçüncü oldular. Genel ferdi sıralamada ise 142. Filo'- dan F-16 pilotu üsteğmen Öz- dilek Öcalan, bomba aüşlann- da F-5 pilotu üsteğmen Zeki Aktar, roket auşlannda F-16 pilotu üsteğmen Nejat Yarar- baş ve top atışlannda da F-16 pilotu yüzbaşı Özdilek Öcalan birinci oldular. Bakım ve silah ekip sıralamasında da birincili- ği yine 142. Filo ekipleri aldı. Genelkurmay Başkanı Orge- neral Doğan CJüreş, ödül dağı- tımından sonra yaptığı konuş- mada, Türkiye'nin etrafındaki komşulannın sayısının 6-7'den 12'ye çıküğını belirterek şunlan söyledi: "Türkiye, 2. Dünya Savaşı'n- dan beri son yıllarda, böylesine önemli ve riskli duruma gelme- miştir. Etrafımızdaki biünmez- likler çoğalmıştır. Irkçılık hare- ketleri başlamıştır. Ne olacağı bilinmemektedir. Birbirleriyle çatışmalan var. Bazılan bizi tehdit olarak görüyor. Biz de birrisk,bir tehdit karşısındayız. Türk halkı huzursuzluk duyu- yor. Onun huzursuzluğunu gi- dermek Türk Silahlı Kuvvet- leri'nin güçlü olması ile olanak dahilindedir. Biz güçlü olmak mecburiyetindeyiz." Hava kuvvetlerinin, teknolo- jinin son ürünü olan uçaklarla donatıldığını, TSK bünyesinde reorganizasyona gidildiğini ha- ürlatan Orgeneral Güreş, "Si- lahlı kuvvetlenmiz güçlü olmak zorundadır. Silahlı kuvvetleri güçlü olan ülkelerde dış politi- ka da gayet kolayhkla yürütü- lür. Biz güçlü olarak, halka güven ve huzur veriyoruz ve ay- nı zamanda dış politikamıza da destek oluyoruz. Bu bızim baş- lıca vazifemiz. Bunu devam et- tireceğiz. Çok daha güçlü ola- cağız" diye konuştu. Türkiye'nin içte de bazı so- runlanrun bulunduğunu kay- deden Güreş, halkın bundan da üzüntü duyduğunu söyledi. Güreş, "Biz güçlü olursaİc içte de caydıncı oluruz. Oluyoruz da..."dedi. ÖzelTV Çukurova'ya sıçradı ADANA (Cumburij'et Gö- ney tUeri Bürosu) - Özel TV furyasına Çukuroya Üniver- sitesi de katıldı. Üniversite'- nin Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü tara- fından başlatılan projeyle, halkın "üniversitede olan bi- tenlerden haberdar edilerek eğjtilmesi" hedefleniyor. Ç.Ü. Ceyhan Belediyesi de Cey-TV adıyla yayına geç- mek için hazırhklannı sürdü- Çukurova Üniversitesi Se- natosu tarafından da onayla- narak kabul edilen özel TV istasyonu kurma girişimi, Balcalı kampusundaki Elek- rik Elektronik Mühendisliği Iaboratuvannda oluşturulan bir merkezde yürütülüyor. Projeyi yürüten Ç.Ü. Elekt- rik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Ziya AJtun, 100 kilomet- re çaplı bir daireye yönelik bir yayıru amaçladıklannı belirtü. GOZLEM UĞUBMUMCÜ MBaştarafi 1. Sayfada ti yönetiminin iktidar partisi olmuş; çok partili yönetime geçişte de öncü rolünü üstlenerek tek partiden çok parti- ye "yumuşak iniş"\e geçişi sağlamıştır. CHP, 1960 sonrasında da sosyal demokrat akımlara kapılarmı açarak kendini yenilemiştir. CHP, 1980 öncesinde kendi arasındaki kısır tartışma- larla etkinliğini ve gücünü yitirmiş, belki de bu yüzden hem askeri müdahalenin gelişini önleyememiş ve 12 Ey- lül sonrasında da partinin kapatılmasına gereken tepkiyi gösterememiştir. CHP, bütün dünyada Marksist sol ve sosyal demokra- sinin gerilediği; Türkiye'de de sosyal demokrat kesimin bölük pörçük olduğu bir dönemde açılıyor. Ne dünya artık 1960'ların, 70lerin ve 80lerin dünyası- dır; ne Türkiye... Son yirmi otuz yılda köprülerin altndan çok sular akmıştır. Köprülerin altından akan bu sular, ister istemez, CHP 1 - nin yeniden yapılanmasını ve oluşumunu da etkileyecek- tir. Aradan geçen son otuz yılda "Sovyet Marksizmi"nin çürüyüp yıkılmasına tanık olundu. Marksist dünyadaki bu kaeınılmaz "dramatik final", sosyal demokrat-Bolşevik tartışmasının 90'lı yıllarda sosyal demokratlar lehine sonuçlandığını gösteriyor. Bu ideolojik hesaplaşma ve sonuç CHP için de bir şanstır. CHP'nin ikinci büyük şansı, tarih içindeki Ittihatçı-ltilaf- çı, CHP-DP ve CHP-AP kavgalarının DYP-SHP hükümeti ile yahşır görünmesidir. Aradan geçen yıllar, CHP'nin 1960 öncesinde seslerv dirmeye başladığı ve 1960 sonrasında da sözcüsü ve öncüsü olduğu sosyal demokrat görüşlerin, merkez sa- ğın köklü partisi DYP tarafından da benimsenmesine yol açtı. Buaün sosyal demokratlar, DYP ile ne yargı bağımsız- lığı konusunda kavgaya gırecekler ne sendıkal haklar konusunda. Ekonomik konularda da bugün için sosyal demokrat- larla merkez sağın partisi DYP'nin keskin çizgilerle ayn- lacak görüş ayrılıkları da yok. Yaşanan bunca gerçek, ideolojik görüş ayrılıklarını da bugün için silmiş görünüyor. Bugün için durum böyle. Peki yarın?.. Dünya hızlı bir devinim içinde değişiyor. Bu başdöndü- rücü değişim içinde kavramlar, ideolojiler ve fetiş haline gelmiş inançlar da değişiyor. Bu süreçte sol, yeniden biçimlenecek; yeniden yapıla- nacak. Bu yeni biçimlenme ve yapılanma sürecinde sos- yal demokrat ve demokratik sosyalist sol, daha demok- ratik, daha katılımcı, daha da özgürlükçü biçim ve özleri benimseyerek gelişecek. CHP, böyle bir sol anlayışa açılmaz mı? Sol düşünce bitmez. Smıf ayrımları kalktı mı ki sol öl- sün, sınıfsız toplum kuruldu mu ki sosyalizm bitsin. Sömürü sürdükçe sol düşünce de, Marksizm de, sos- yalizm de insanlık gündeminden düşmez "1929 dünya ekonomik bunalımı"ndan sonra kapitaliz- min can çekişip öldüğünü ileri sürenler nasıl yanılmışfar- sa, bugün solun, sosyalizmin ve sosyal demokrasinin son bulduğunu söyleyenler de aynı aymazlık içinde yanı- lıyorlar. Iflas eden, çöken, sol düşünce ve sosyal demokrat gö- rüşler değil, Marksizmin militer modeli olan "Sovyet Marksizmi"d\r. Bu konularda bir aydtnlık sağlandıktan sonra "CHP'nin mi SHP'ye, SHP'nin mi CHP'ye katılacağı" ya da "genel başkantnın Erdal Bey mi, Deniz Bey mi, yoksa Bülent Bey mi?" olacağı konularını çözmek kolaylaşır. Artık kimse CHP'yi kapatamaz. Bir süreç başlamıştır. Sosyal demokrat sol, bu süreç içinde devlet kuran, devrim yapan o verimli ve onurlu kaynağa dönüyor. Bu kaynağa dönerken, 21. yüzytlm gerçeklerine göre bir yapılanma sağlanmazsa, CHP o alışılmış hiziplerin oluşturduğu "beyler partisi' olmaktan öteye bir işleve kavuşamaz. ARADA BİR• Baştarafi 2. Sayfada ların önünde durmakta, katılmak isteyehlere engel mi ol- maktadır? Tez sınavlarına ilgili olmayan sahadan jüri üyesi secilt- yorsa bunun enstitü kurumu ile ilişkisi yoktur. Her öğretim üyesinin sahip olması gereken akademik anlayışın, böyle bir seçimi yapmayı veya böyle bir görevi kabul etmeyi en- gellemesi gerekir. Böyle bir akademik anlayış yok ise ku- rum isimlerini ve yapılarını değiştirmekle ne kazanılabilir? Sayın ibanoğlu "Istanbul, Ankara ve izmirgibi merkez- lerde uluslararası düzeyde ençok üç lisansüsrü enstitüsû açılmalıdır" demektedir. Günümüz biliminin binlerce ko- nusunu, nasıl olacak da bu üç enstitüye sığdırıp insan ye- fiştireceğiz? Akademik unvanları biz vermîyoTmuyuz? Biz sonra hangi ölçütlere göre "Siz öbürlerinden daha seçkin profesörsünüz" deyip sadece bu '^seçkin profesörlere" lisansüstu eğitim yaptırma ayrıcalığını vereceğiz? Lisansüstü eğıtımımizın bazı önemli sorunları vardır ve tartışılmalıdır. Ancak bu sorunlar kurumlar olarak enstitü- lerden kaynaklanmamaktadır Kişisel görüşüme göre, li- sansüstü eğitim enstitüleri, üniversite hayatına YÖK ilo girmiş en önemli ve olumlu kurumlardır. Bu mayanın tut- madığı iddia ediliyor, kabahat mayada değil gölde aran- malıdır. O gölü oluşturanların biz öğretim üyeleri olduğu da hiç akıldan çıkarılmamalıdır. KÖY ENSTİTÜSÜ YILLARI TaüpApaydın 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yayınlan Tarkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul ödenMHgöBdefttmez.