20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7TEMMUZ1992SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR Yaşar Kemal belgeseli tamamlandı • AI>ANA(A.A.)-İngiliz TV kuruluşu BBC, ünlü yazar Yaşar Kemal'in yaşamını konu alan belgesel fılmin çekimûni tamamladı. Yaşar Kemal'in doğduğu Adaaa'nın Kadirli ilçesi Hemite(Gökçedağ)köyünde çekilen bir saatlik beJgeselin yıl sonunadoğru yayımlanması bekleniyor. Dûnyanın ünlü yazarlannı konu alan bir belgesel haziiiayan BBC'nin, Adana'da çektiği fılmin yönetmenliğini Tngiliz James Runcieyaptı. Dizide, Berhan Şimşek, Lale Mansur, Tomris İnceer, Mine Çayıroğlu, Osman Gürgen, Can ICoIukısa, Hikırıet Karagöz ve Erdinç Akbaş rol aldı. Belgeselde aynca Yaşar KemaJ'in"Yılaru öldürseler", "Beyaz Pantolon" ve "Kuşlar da gitti" adlı romanlanndan bazı bölümlere de yer verildi. Çizgi Filme Destek • ANKARA(AA> Kültür Bakanbğj, çizgi fılm sanaürun gelişmesine katıkıda bulunmak amacıyla, yedi ayn çizgi fılm yapılmasını kararlaştırdı. Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre üç miJyara yakın birödenekle yapünlacak olan çizgi fılm projeleri, Süha Ann, Tonguç Yaşar, MahmutTali öngören, Prof.Dr. Oğuz Onaran gibi sanatçı ve araştırmacılann fıkri alınarak yapılacak. Yapımma karar verilen çizgi fılmler şunlar: Pamuk Prenses Yedi Cücelerve Bir Bilgisayar, Şaşkın Sihirbaz ve Şakacı Şapka, Balina ile Mandalina, Falaka, Güvercin ile Şahin, Hacivat ile Karagöz Uzayda, Süper Kelaynak. Avrupa Anaştırmalan Dergisi çıktı • tSTANBULflJBA)- Marmara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Enstitüsü öğrenci veöğretim üyelerince hazırlanan "Avrupa Araşürmalan Dergisi'nin ilk sayısı yayımlandı."Genel olarak AT, özel olarak Türkiye-AT ilişikileri" konulannı ele alacak olan derginin ilk sayısında, AT Adalet Divanı yargjçlanndan Çarl Otto Lenz, Avrupa Üniversitesi Rektörü Emile Noel, eski Dışişleri Bakanı Ali Bozer, Prof. Orhan Oğuz ve emekli büyükelçi Tevfik Saraçoğlu'nun makale, etüd ve inceleme yazılan yer alıyor. Kedi Kız, "BatmaıTı bekliyor •ATİNA(AA)-Ünlü sinema sanatçısı Michelle PfefFıer, "Batrnan'ın Dönüşü" fılminde başrolü paylaştığı Michael Keaton tarafından terkedilince yataklara düştü. Çeşitli Avrupa ülkelerinde "Ayın filmi" seçilen "Batman'ın Dönüşü"nde kedi kıa canlandıran Michelle Pfeffıer, bir süredir beraber olduğu Michael Keaton tarafından terkedildi. Üzüntüden oldukca kilo kaybettiği gözlenen yıldız, Fischer Stevens ile yaşadığı kısa süreli aşktan da aradığını bulamayınca Los Angeles'taki malikanesine kapandı. Mc Hammep'in gençlik hataları •ATİNA(AA)- Rapseverlerin kalbinde taht kuran, Rap krah Mc Hammer, kendi gençliğinde yapüğı hatalan gençlerin yapmamalanru istedi. Hammer, bir Amerikan mûzik dergisine verdiği demeçte, ünlü olmadan önce, açıklamaktan utandığj şeyler yapoğınısöyledi. " Hayatımda her şeyi denedim, silahlı soygun bile yaptım. Bunun yanı sıra açıklamaktan utandığım ancak başımdan geçen başka şeyler de var" diyen Mc Hammer, "Emin olun bütün bnınlan övünmek için söylemiyorum" ifedesini de k ullandı. Rap müziği yıldızı, " Amaam, kim olduğumu ajılatmak ve gençlerin kendilerini harcayarak b>enim yapüğım hatalan y-apmamalanna katkıda hKihınmak" şeklinde konuştu. Rahmi Saltuk, konser yasaklan arasında yeni bir kaset çıkardı 'Hadigülümse, bulutlargitsin'Kültür Servisi- Uzun bir ara- dan sonra Rahmi Salruk'un son iki bestesini de içeren "Dağlan- na Bahar Gelmiş Memleketi- min" adlı kaseti piyasaya çıktı. Tüm eserlerin ilk kez orkestra eşliğinde çoksesli olarak icra edildiği bu çalışmanın yaru sıra sanatçı yeni beste hazırlıklannı sürdürüyor. Halk konserlerı vermeye hazırlarurken 15 yıllık televizyon yasağından sonra yerüden televizyon programlan yapmayı umuyor. Rahini Saltuk'la yeni kaseti, suskunluk dönemi ve yasaklar üzerine konuştuk. -Son kasetiniz "Dağtanna Bahar Gelmiş Memleketimin" nasıl oluştuğunu anlatır mısı- ruz? - Bu kasetimin temelini I987'de çıkardığım "Hadi Gü- lümse" adlı kasetim oluşturu- yor. O zaman bu kasetin 10 bin adeti piyasaya dağıtılmıştı. Daha sonra kayıtlardaki anza nedeniyle çoğalülamamışü. Şimdi o kasette yer alan tüm parçalan her şeyiyle yeniden üreterek yeni kasetimde sun- maya çalıştım. Bu arada adını dadeğiştirdim. - Sezen Aksu'nun söylediği "Gülümse" adlı besteyle sizin "Hadi Gülümse" bestenizi nasıl değerlendiriyorsunuz? - Biliyorsunuz "Hadi Gü- lümse" Kemal Burkay'ın şiiri. Prangalar adlı kitabında yer alıyor. Ben şiiri ilk okuduğurn- da çarpılmış, "Bu şiiri bir gün mutlaka besteleyeceğim" de- miştim. 1979 yılında sıkıca calı- şarak 1980 ağusıos ayı sonunda besteyi ortaya çıkardım. Ufak tefek değişıkliklerle oturdu, be- nim en iyi bestelerimden biri ve çok sevilen bir beste oldu. Ka- setimi 1987'de çıkarmışum. Bundan dört yıl sonra Sezen Aksu'nun söylediği "Gülümse" piyasaya çıktı. Ne yazık ki şiirin • Saltuk'un 'Dağ- lanna Bahar Gelmiş Memleketimin' adlı kasetinde 'Hadi Gü- lümse' ve 'Kandan Kına Yakılmaz' adlı parçalar da yer alı- yor. Bugüne kadar halkına seslenmesi- nin engellendiğini vur- gulayan Saltuk, yeni TV programlan yap- ma umudunda. Sal- tuk, müzikteki başa- rıyı otoriteler ve din- leyicilerindeğil, med- yaların belirlediğini söylüyor. adının değiştirildiği yetmiyor- muş gibi, belki şiirsel olarak belkemiğini oluşturan baş- langıçtaki dizesi yok edilerek bestelenmişti yeni parça. Şiirde "Hadi gülümse bulutlar"gjtsin/ İşçiler iyi çahşsın gülümse" diye başlayan bölüm Sezen'in söy- lediği bestede yok. - Yine de "Gülümse" parcası Sezen Aksu ie tanınıyor, ona mal ediliyor... - Burada medyalann, özellik- le televizyonun ve magazin basınının gücünü görmemiz ge- rekiyor. Bir sanatçı olarak ben örneğin, bu bestemin müzik ka- litesinin çok başanlı olduğuna inanıyorum. Ama kitle iletişim araçlannın dışında kalınca ses- lendiğin kitleye ulaşamıyorsun. Ulaşamayınca da sanatsal ola- rak tartışılmıyorsun bile. İlginç olan bir nokta var, benim beste- min birçoğu klasikleşiyor ve bestemin benim oldugu bılin- miyor bile. Terketmedi Sevdan Beni, Dağlanna Bahar gelmiş Memleketimin, Şerife ağö, Acıyı Bal Eyledik gibi bestele- rim klasikleşti. Ama TV'ye çıkamadıktan, konserlerie hal- ka sunamadıktan, sonra ka- nallartıkanıyor. - Uzun yıllardır önemli bir durgunluk yaşadığınız. sustu- ğunuz gözleniyor. - Müzik çalışmalanmda tembellik yaptığım izlenimini doğuran bu yanbş anlaşılma- dan ben de rahatsızlık duyu- yorum. Yanlışın egemen ol- ması yüzündendir bu. Kamuo- yuna bu anlamdaki yanlışlığı açıklamama fırsat verdiğiniz için teşekkürediyorum. Birkaç somut olayı aktararak içinde bulunduğum konumu açıkhğa kavuşturmak istiyorum. Ben 1980'de Türkiye'de kaldım. 1982'da askerliğimin biüminde Egemen Bostancı'dan birlikte çalışma önerisi aldım. İlk etap- ta fstanbul, Ankara ve İzmir konserleri olacaktı. İslanbul'da ilki 26 Kasım 1982'de olmak üzere Şan sinemasında çok ba- şanlı üç konser verdim. Anka- ra 'daki 4 ve 5 Şubat 1983 günle- rinde gerçekleşen iki başanlı konserden sonra konserin yi- nelenmesi için yeni gün alın- mıştı. Ama konserin yapıldığı salonun sahiplerince, "Rahmi Saltuk'la çahşmaya devam ederseniz salonu size kirala- mayız" denmiş. Bunu bana Mustafa Oğuz aktardı. Böylece Egemen Bostancı ekibiyle çalı- şma noktalanmış oldu. Ankara konserlerinin iptaünden sonra benim bırçok konserime izin 20. ULUS İ S T F E S LARARASI A N B U L T İ V A L İ t r a c y c h a p m a n açık hava tiyatrosu 10.7.1992, 21.30 tno de rn j az z qu art et açık hava tiyatrosu 7.7.1992. 21.30 b r y a n a d a inönü stadyumu 28.7.1992, 21.30 m s c h r ı s d e b u r g h açık hava tiyatrosu 17-18-19-20. 7.1992, 21 30 İLAN VAN SULH HUKUKMAHKEMESİ'NDEN 1992/119 Davacı Mustafa Yeke tarafından Van Merkez Şabaniye Mahallesi ŞamrankanaJı Sokak'ta bulunan davalılar Osman Yeke, Afkan Ye- ke ve lsak kızı Ziba adına kayıtlı pafta 67, ada 370, parsel 6'da ka- yıtli bulunan laşınmazın taksim davasında: Davalı tsak kızı Ziba'run tüm aramalara rağmen açık adresi sap- tanamayıp kendisine dava dilekçesi tebliğ edileraediğinden üanen teb- Basın: 48560 ligat yapılmasına karar olup, Beiirtilen davamn duruşmasının 12.8.1992 günü saat 09.05 oldu- ğu, davalmın belirtilen tarihte duruşmada hazır bulunması veya ken- disini bir vekille temsil ettirmesi, aksi halde davanın H.U.M.K. 509-510. maddeleri uyarmca yokluğunda yurütüleceği, bu ilanın ya- yımından itibaren 15 gün içerisinde tebliğin yapılmış saydacağı 7201 sayılı yasamn 47 ve 49. maddeleri gereğince Uanen duyurulur. verilmedı, engellendi. Yalnızca SODEP'in baa il ve ilçelerdeki yöneticilerinin omuz vermesiy- le birkaç yerde konser verebil- dim. Bu dayaruşmanın değerini bugün daha iyi anlıyorum. Sonra 1985 yazı Marmaris Festivali'ndeki açıkhava kon- serimin "Tann Baba" adlı par- ça yüzünden polisçe dağıtılmak istenmesini, dinleyici olarak bulunan îhsan Sabri Çağlayan- gil'in önlediğıni öğrendim. Aynı fesüvalde Müjdat Gezen ve Erol Evgin'in başını çektiği bir sanatçı grubu "Festivale po- litika kanşönlmasın" diye bir bildiriyi imzaya açtılar. -Son olarak Ahmed Arifle birlikte katılacağınız gece ya- saklanmıştı... - Evet, 1991'de İstanbul'da Ahmed Arifle birlikte verece- ğimiz 4 Mayıs 1991 konseri de (Işte Şiir îşte Türkü) yasak- landı. İşte Rahmi Saltuk bun- lan yaşadı. Tüm bunlara karşın da Rahmi Saltuk durgunlukla, sessizlikle, bir şey yapmamakla suçlanıyor. Bunun açık bir haksızlık olduğuna inanıyo- rum. Halkına seslenemeyen, seslenmesi engellenen bir sa- natçı başka ne yapabilirdi? Aynca bunlar işin yalnızca bir yanı. İşin öbür yanında, devlet desteğınde her zaman sanatını icra etmeyi sürdüren sanatçılar var. Kimilerine devletin salon- lan açılıyor, devletçe çağnlar yapılıyorken, Rahmi Saltuk'a yasaklar sürüyor. Kasetlerimin çıkjşmın engellenmesi de ca- bası. Magazin basınının pom- palaması, yasadışı denilen TV kanalırun ekran açması da ekle- nince, kimi sanatcılann hitleşti- rilmesi de olaym öbür yanırun gerçekliği. Televizyonun müzik eğlence programlanna çıkıp halkına seslenmesi sağlanan bir Saltuk'un, tüm parçalannın hil olacağına inanıyorum. Filiz Ali: Bu savaşı şiındilik kaybettim. Uzun vadede değil. Görevini devreden Filiz Ali: Benimbütünkavgam profesyonelyönetiıııcli • Cemal Reşit Rey Konser Salonu Sanat Yönet- menliği'nden alınan FilizAli, salondaki basın top- lantısı engellenince gazetecilerle binanm önünde konuşmak zorunda kaldı. Kültür Servisi-İstanbul Bü- biliyonız" biçiminde açıkladı. yükşehir Belediyesi Cemal Re- şit Rey Konser Salonu Genel Sanat Yönetmeni Prof.Fîliz Ali, dün görevini Sabahattin Batur'a devretti. Filiz Ali'nin CRR Konser Salonu'nda basın toplantısı düzenlemesi engellenince Ali, gazetecilerle binanın önünde konuştu. 1 Ocak 1989'dan bu yana sürdürdüğü Genel Sanat Yö- neünenliği'ne hiçbir gerekçe gösterilmeden 1.7.1992 tarihli ve Prof.Dr.Nurettin Sözen onaylı bir yazı ile son verildiği- ni belirten Filiz Ali, kitaplannı, dosyalannı toparlamasına ola- nak verilmeden, odadan ko- vulmasının kendisine çok ağır geldiğjni söyledi. Ali, görevden alınma gerekçesini. "Türkiyp'- nin mûkemmel akustiği. sahne ve sahne gerisi olanaklan ile uluslararası çapta tek konser sakmunun Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın müzikal sahnesine \e belediye televizyon srtidşolanna döiHİştürülmesine karşı çıkmamız ve görüşlerimiri basna yansıtmamız olduğunu Ali. son üç yıl içerisinde CRR Konser Salonu'nda düzente- dikleri programlarda kaüte konusunda gösterdikleri titiz- lik, sanatçıya yönelık saygı, dinleyici ve seyirciyi sıcak ve uygar bir atmosfer içinde ağır- lama kaygılarının yurt içinde ve yurt dışında çok olumlu yankılar topladığını vurguladı. E)ördüncü konser ve gösteri mevsiminin son çalışmalannı tamamlamakta olduklan sıra- da, işine son verilmesinin "iç ye dış sanat çevrelerinde şok etki- si yarattığmı" söyleyen Filiz Ali, böyle bir salonun profes- yonel müzisyen tarafından yö- netilmesi gerektiğine inandığı- nı belirterek "Burası artık böy- le bir yönetici tarafından yöne- tilmiyorsa, profesyonelce yö- netilen bir konser salonu ol- maktan çıkar. Benim bütün kavgam ve savaşım buydu. Bu savaşı şimdilik kaybettim. Ama uzun vaded ekaybeUigi- mi sanmıyonım. tstanbulluiar- dan da bu salona sahip çıkma- lannı istiyorum" dedi. Jİ20. ULUSLARARASI İSTANBUL FESTİVALİ Moderncazınklasikdörtlüsü • Ataturk Kültür Merkozi'nde Amsterdam Bütün buniara, 4 üstün mü- Gitar Üçlüsü, Açıkhava Tiyatrosu'nda Mo- ^syenin katabiieceği kiasik yu- , ••-. T-* •• 1 •• •• r» • 1 • •• • ~ • muşaklığı ve ınanılmaz bırlıkte- dern Caz Dortlusu. Bir yanda gitar muzığı- iikduygusunuekieyin;işteMö- nin ustalan, öte yanda caz rriüziğınin inanıl- ^ m Caz Dörtlüsü yatfci caz j 1 • • , -i dunyasında bılınen kısa adıyla maz uyumdakı svvıng cılen. - ---Kültür Servisi - 20. Ulusla- rarası İstanbul Festivali'nde bugün Amsterdam Gitar Üç- lüsü Atatürk Kültür Merkezi'- nde, Modern Caz Dörtlüsü ise Açıkhava Tiyatrosu'nda. Son yıllarda piyanoda John Lewis , vibrafonda Milt Jack- son, basta Percy Heatfa ve da- vulda Coonie Kay'den oluşan Modern Jazz Quartet ya da Modern Caz Dörtlüsü, bir mü- zik yazannın deyişiyle, "üç ayağı smng'de, bir ayağı bebop'- ta" bir topluluk. Kurulduğu 1952 yılından bu yana cazın 'ef- sanevi' topluluklan arasında sayılan Modern Caz Dörtlüsü, Dizzy Gülespie'nin ikinci or- kestrasının ritm bölümünün 4 eski üyesinin 1951'de plak dol- durmak üzere bir araya gelme- siyle ortaya çıktı. Başlangıçta John Lewis, Percy Heath ve Milt Jackson'm yanı sıra davulcu Kenny Qar- ke'tan oluşan Dörtlü'ye 1955"te Oarke'ın aynlması üzerine Connie Kay katıldı. Kısa za- manda ünlü caz dergilerinde adından en çok söz edilen. plaklan satış rekorlan kıran, konserleri gittikçe artan bir il- giyle izlenen Modern Caz Dört- lüsü'nün dağılacağı haberi 1974'te bomba gibi patladı. Gerçekten de çok geçmeden üyelerin her biri kendi yoluna gidecek. Jackson kendi dört- lüsünü kuracak. Lewis birçok plak yapacak, City College'da ders vermeye başlayacak, He- ath kardeşi Jimmy ile yeni bir topluluk oluşturacak, Kay ise bir süre sonra Benny Goodman ile çalışacaktı. 1976-82 arasında kısa aralar- la ve belli konserler için bir ara- ya gelen Modern Caz Dörtlüsü üyeleri, 1982-83 konser mevsi- minde kesin olarak yeniden bir- leştiler. 1987'de 15. Uluslararası İstanbul Festivali'ne de katılan Modern Caz Dörtlüsü için The New Yorker yazan VVTıitney Balüert şöyle diyor: "Swing müzisyenleri, onlara, doğrudan melodik çalışın gü- zellıklerini öğretüler. Aynı za- manda doğaçlamayı,ritmikke- sinliğj, müzikal beğeni>ı, nasıl swing yapılacağını da... Cazın bir sanat olduğunu, caz müzis- yeni olmanın yücelticiliğini öğ- rettiler. Bebop'çılardan fazla etkilenmediler, ama bebop'm yeni armonık ve ritmik cümle- lerini öğrendiler, onun par- laklığı ile coşkusunu özümsedi- ler..." y MJQ. Helenus de Rijke, Ediöı Le- erkes ve Olga Fransşen'den olu- şan Amsterdam Gitar Üçlüsü ise bugün dûnyanın en iyi klasik gitar topluluklanndan biri sayılıyor. Amsterdam Gitar Üçlüsü'- nün en önemli özelliklerinden biri, birçok müzik başyapıtını gitar müziğine uyarlayarak bu çalgırun olanaklannı sonuna kadar genişletmeye calışması. Nitekim, Üçlü'nün Vivaldi'nin Mevsimler adlı yapıtından ger- çekleştirdiği gitar düzenlemesi Edison Ödülü'ne değer görül- müş. Kuruluşundanbuyanabirçok çağdaş bestenin ilk çalınışını da gerçekleştiren Amsterdam Gi- tar Üçlüsü, fesüvaldeki tek konserinde 18. yüzyıl İtalyan bestecisi Luigi Boccherini'nin, çağdaş Japon besteci .Akira Ni- şimura'nın. Mozart' ın, Brahms'ın. 19. vöizyıl İspanyol bestecisi Isaac Âlbeîıiz'in ve gü' nümüzün Hollandalı bestecisi ChieJ Megermg'in yapıtlannı yorumlayacak. FESTTVALDE BUGUN • Amsterdam Gitar Üçlüsü / A taıürk Kültür MerkeziBüyük Salonu. 18.30 • Modern Caz Dörtlüsü / Açıkhava Tiyatrosu, 21.30 FESTİVALDE YARIN • Türk Müriğini Araştırma ve Uygulama Grubu / A tatürk Kül- tür MerkeziKonser Salonu, 18.30 • Berlin Filarmonisi SolLstleri / Aya İrini, 18.30 • Biood, Sweat and Tears / Açıkhava Tiyatrosu, 21.30 Yaymalar'danBakaıılığakuıaıııa ISTANBUL(AA)- Türkıye Yayıncılar Birliğı Başkanı Ay- gören Dirim, birliğjn 3 ayda bir çıkardığı, "Kitap kataloğu"- nun il halk kütüphaneleri adına abonelerinin yenilenmesi için Kültür Bakanlığı'na yaptıklan başvuruya, "yalnız 1Ö0 ii halk kütüphanesi için abone yapıl- ması uygun bulunmuştur" şek- linde yanıt verilmesini kınadı. Kültür Bakanhğı Müsteşan Emre Kongar'a konuyla ilgili bir dilekçe yazan Dirim, kitap kataloğunun 1989 yılından bu yana her 3 ayda bir yayınlandı- ğmı, 200'ü aşkın yayınevinin yeni çıkan ve satıştaîci İcitaplan- nı künyeleriyle tanıttığını söyle- di. Aygören Dirim, "Kitapevle- ri, kitap okurlan ve özellikle kü- tüphaneler için önemli ve tek kaynak olan bu kataloğun ba- kanlığa bağlı 997 kütüphane varken sadace 100 kütüphane için abonesinin yenilenmesini hayret ve üzüntüyle karşıla- dık.'dedi. Dirim, YayınaJar Birliğı ki- tap kataloğunun yayınevlerinin sembolik katkılanyla hiçbir ti- cari ve ideolojik amaç güdülme- den sürdürülen bir kültür hiz- • Yayınalar Birliği, Ki- tap Kataloğu'nun il halk kütüphanelerine abone- sinin yenilenmesi için Kültür Bakanlığı'na başvurdu. Ama Ba- kanlık 997 kütüphane- den yalnızca 100'ünün abone yenilemesini uy- gun buldu. Yayıncılar Birliği Başkanı Dirim, 'Bunu hayret ve üzüntüy- le karşıladık' dedi. meti olduğunu anlattı. Aygören Dirim, Maliye ve Gümrük Bakanhğı Gelirler Ge- nel Müdürü Zekeriya Temizel'e de korsan yayıncılığın önlen- mesi konusunda başvunıda bu- lundu. Yayınevlerinin son yı- llardaki en büyük sorununun kitaplann yasadışı yollarla ba- sılması olduğuna dikkat çeken Dirim, bu konudaki yaptınm- lann yetersizliğinin ve adli me- kanizmanın geç işletilmesinin bu işi yapanlan cesaretlendirdi- ğini belirtti. Korsan satılan kitaplann sa- tış yerlerinin en işlek sokaklar olmasına karşılık. kiralar ve masraflar. yüzünden yayınevle- rinin sokak aralanna taşındığı- nı anlatan Dirim. sokak satıcı- lannın kira, vergi, KDV, işçi üo- reti gibi masraf ve sorumluluk- lan yüklenmeden satış yap- malannı ve beledıyenin de bun- lara kolaylık tanımasını eleştir- di. Aygören Dirim başvurusun- da, Maliye Bakanlığı'nın özel- likle vergi kayıplanru göz önüne alarak sokak sergilerinin kaldınlması için belediyelere ge- rekli talimatlan vermesini is- tedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle