29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24TEMMUZ1992 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI KİT'ler • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, SSK'yaprim borcu olan özel sektör kuruluşlannın ardından, bugiin de borçlu kamu kuruluşlannın listesini açtklayacak. SSK'nın kamu kuruluşlanndan yaklaşık 7 trilyonluk alacağı olduğu belirtiliyor. SSK, bu alacak lannı ancak hûkümet tarafından çıkanlan Tahkim Yasası ile tahsil edebilecek. Başbakan Süleyman Demirel, geçen günlerdeyayımladığı bir genelge ile SSK'ya prim borcu bulunan kamu kurum ve kuruluşlanndan bu borçlannı zaman gerçirmeden ödemelerini istemişti Asgari öcret AT'nin asgarisi • ANKARA (AA) - Avrupa Topluluğu ülkelerinde ortalama asgari ücret 1025 dolar iken, AT'nin eşiğındeki Türkiye'de asgari ücret yaklaşık 206 dolar. Yapılan belirlernelere göre, AT ülkelerinde uygulanan asgari ücret beş kat daha fazla. Türkiye'de daha önce 121 dolar olarak uygulanan asgari ücret 1 ağustostan itibaren 206 dolara çıkacak. Asgari ücretin AT ortalamasını yakalaması için bu ücretin yaklaşık 7 milyon lira olması gerekiyor. İTO'dan ödül • İSTANBUL (ANKA)- İştanbul TicaretOdası (İTO), başanlı ıhracat gerçekleştiren üyelerinı ödüllendirecek. İTO, 1991 yılmda başanlı ihracat faahyetleri gerçekJeştirerek ülke ekonomisine katkıda bulunan üyelerine ödül dağıtacak. Ödüller, 29 Temmuz 1992 tarihinde Atatürk KültürMerkezi'nde düzenlenecek bir törenle sahıplerine verilecek. Çapoğlu TOBB danışmanı • ANKARA (ANKA)- TOBBbaşkanhk danışmanlığına Bilkent Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Gökhan Çapoğlu geçinldi. Doç. Gökhan Çapoğlu, Bilkent Üniversitesi Işletme Fakültesi öğretim üyesi olarak uluslararası iş yönetimi ve uluslararası finans dersleriyle para ve bankacılık dersleri veriyor. Çapoğlu, özellikle rekabet teorisı, ülke ve fırma stratejileri ile banka ve sanayı rekabeti üzerine yaptığı araştırmalanyla tanınıyor. Doğalgazda muhatap: Rusya • ANKARA (AA)- SSCB'nin dağılmasından sonra, Türkiye'nin doğalgaz ahnunda ortaya çıkan "taraf bulamama' ve ödeme sorunlan çözûmlendi. Rusya Federasyonu hükümeti, doğalgaz abmında Türkiye'nin muhatabı olarak anlaşmalaragirdi. Emisyon inişe geçtiI ANKARA (UBA)- Emisyon hacmi 2 trilyon 960 milyar lira azaldı. Geçen hafta memur maaş ödemeleri nedeniyle artış kaydeden misyon hacmi 29 trilyon 979 milyon lira seviyesineindi. Öte yandan, bankalann Merkez Bankası'ndaki serbest mevduatlan da 14-21 temmuz tarihleri arasında 174 milyar lira artarak 21 temmuzda 4 trilyon 69 milyar lira oldu. Bu arada mevduat munzam karşıhklan da geçen bir haftalık dönemde 88 milyar liraazaldı. Halkbank'tan emekliye mûjde • İSTANBUL (AA)- Maaşlannı almak için saatlerce kuyrukta bekkyen emeklilerin bu sıkıntılan spna eriyor. Halk Bankası Özel Bankacıhk Müdürü İbrahim Toptepe, maaşlann otomatik para çekme (ATM) rnakineleriyle ödenmesi için çalışmalann sürdürüldüğünü bildırdi. "On-Line" sisemi olan şubelere "Halk Bank 24" otomatik para çekme nıakinelerinin konulmasına başlandığmı belirten Tbptepe, Türkiye genelindeki 780şubenin 82'sinde "On-Line" sistemle fazmet verdiklerini kaydetti. Tbptepe yü sonuna kadar 230 şubede "Halk Bank 24" uygulamasına başlayacakianm kaydetti Vergilendirmede 'hayat standardı' ilkesini getiren yasanın ek maddesi iptal edildi 'Hayatstandardrııclaııkaçışengellendi • Dün Resmi Gazete'deyayımlanan Ana- yasaMahkemesi'nin iptal gerekçesindever- ginin kişiyi çalışmaktan vazgeçiren biryakın- ma nedeni olmaması gerektiği işaret edildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Vergilendirmede "ha- yat standardı" ilkesini getiren yasanın Gelir Vergisi'ne esas olan temel ve ek gösterge tutar- lanndan. belgelendirilmesi ko- şuluyla, düşülecek gelirleri be- lirleyen 3. fıkrası, "mali güce göre vergi ödeme" ilkesine uy- madığı gerekçesıyle anayasaya aykın bulundu. Anayasa Mahkemesi'nin, vergilendirmede "hayat stan- dardı" esasını getiren yasanın Gelir Vergisi Yasasfnın gecici 35. maddesinin 3. fıkrasının ip- taline ilişkin gerekçeli karan, Resmi Gazete'nin dünkü sayı- sında yayımlandı. Gerekçeli kararda, vergi ödemenin. kişiyi çalışmaktan vazgeçiren bir "ya- kınma" nedeni olmaması ge- rektiğine işaret edilerek "Yaşa- dığı hayat düzeyıni sağlayan, açıklarfabilir-kanı tlanabilir başka geliri bulunmasına kar- şın bu gelirlerin bir kısmını göz önüne almayan 'hayat standar- dı' esası, yükümlüleri güçleri dışında vergi ödemek. bu se- beple de meslek yaşamlanna son vermek gibi bir sonuca gö- türür" görüşüne yer verildi. İptal edilen fıkrada, vergi yü- kümlülerinin kendilerine, eşle- rine, çocuklanna ya da bak- makla yükümlü olduklan kim- selere ilişkin vergilendirilmişya da vergi dışı bırakılmış bazj ge- lirlerine açıklama-kanıtlama olanağı tanınmayarak kişilerin mab yüklerini aşan vergi yü- küyle karşı karşıya bırakıl- masının "sosyal devlet" ilkesine aykın olduğu vurgulanan ka- rarda "Hayat standardı esası, gerçeğin bulunmasına yardımcı bir yöntem olarak kabul edile- bilir. Böylece gerçeğe ulaşma- ya. yükümlünün gerçek kazan- ana yaklaşılmaya çalışılır. Ak- sinin kanıtlanması ve saptan- ması olanağı varken varsayıma geçerlilik tanımak, hukuk dev- letinin öngördüğü hukuk gü- venliği ile bağdaşmaz."denildi. Açıklama olanağına "kıs- men" yer veren iptal edilen fık- radaki "hayat standardı" esası- nın anayasaya aykın bulundu- ğu belirtilen karar, iptalin do- ğuracağı boşluk nedeniyle, 6 ay sonra yüriirlüğe girecek. 1990 yılında çıkanlan 3689 sayılı yasanın 7. maddesiyle Gelir Vergisi Yasası'na eklenen gecici 35. madde, 1 ocak 1990-31 arahk 1999 tarihleri arasında gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari kazanç sa- hipleriyle, serbest meslek erbabı için, "hayat standardı" esası ge- tirilmiş, bu esasa göre belirlen- miş olan vergiden düzeltme yo- luyla indirilecek ve indirile- meyecek gelirler düzenlenmişti. Dönemin ana muhalefet par- tisi SHP TBMM gnıbu adına, Grup Başkanvekili Onur Kum- baraabaşı tarafından yapılan başvuruda, vergi ödemede mali gücün "varsayımlara" göre de- ğil, gerçeklere uygun olarak saptanması gerektiği belirtile- rek 3689 sayılı yasanın 7. mad- desiyle Gelir Vergisi'ne eklenen gecici 35. maddesinin 3. fıkrası- nın iptali istenmişti. Deterjanda pazarpayıkavgası DENİZ ŞAHİN Bakkallann, I eylülde başla- tacaklan pahalı deterjanlara karşı uyan eylemi üzerine, üre- tici firmalar savunmaya geçti. Bakkallar ve Bayiler Federas- yonu, çokuluslu deterjan firma- lannı ürünlerine aşın zam yap- mak, büyük satış mağazalanna özel fıyat uygulamakla suçlar- ken üretici firmalar sorunun Türkıye'deki piyasa şartla- nndan kaynaklandığını, fiyat artışlannın döviz artışı ve enflas- yon nedeniyle kaçmılmaz oldu- ğunu savundular. Deterjan fi- yatlanna yılbaşından bugüne kadar yüzde 10 ile 37 arasında değişen oranlarda zam yapıldı. Itriyat depolan da satış vade- lerini 50 güne indiren Grocter and Gamble ürünlerini boykot ederek bu fırmanın ürünlerini almıyorlar. Bakkallar ve Bayiler Federas- yonu Başkanı Bendevi Palandö- ken, deterjan üreticilerini aşın zam yapmakla suçlayarak bak- kalann tüketicinin karşısında zor durumda kaldıklanru, an arda gelen promosyon kampan- yalan nedeniyle zarara uğradı- klanru belirtti. Palandöken "De- terjan fiyatlanna her ay yüzde 10'dan aşağı olmayan zamlar yapıbyor, Uretici firmalar çifte fıyat standart uyguluyor. GİMA, Migros, Belpa gibi bü- yük mağazalara yüzde 10-20 in- dirimli satış yapüıyor. Piyasaya bol stok veriliyor. Bize de aynı fiyattan mal verilmesini, şart- lann eşit hale getirilmesini isti- Fiyat artışianndan rahatsız olan bflkkallar, eylülde tüketiciyi yoruz. Toptancı ve tüketici pro- kendecı kanalı zorlanmakıadır. mosyonlannı kaldırarak fiyaü düşürsünler" diye konuştu. Pa- landöken, 1 eylülden itibaren de "Aynı kaütedekı mallardan ucuz olarunın tercih edılmesı" amaayla tüketiciy? uyarma eyle- mine başlayacaklannı belirtti. Lever-İş Elida Genel Müdürü Bu bizi aşan bir meseledir" dedi. ABC deterjanlannı üreten Başer Colgate sauş koordinatö- rü Mehmet Başer de, deterjan üretıminin yüzde 70 oranında it- halata dayandığını ve dolar artışına bağh olarak üretim ma- liyetinın de artüğını söyledi. Bü- Oktay Özincı ise deterjanlann yük mağazalann üretia firma- toplam malıyetinın yüzde 60-65 lardan toptana statüsünde mal döviz artışlanna, yüzde 30-35 oranında yurtıçı enflaşyona aldığmı belirten Başer, toptancı- lann deterjanda kâr marjının bağlı olduğunu belirtti. Özinci, yüzde 5, ara toptancının kâr Bakkallar ve Bayiler Federasyo- nu'nun büyük mağaza zincırle- rine daha indirmli fıyat uygu- landjğı iddiasına karşı "Biz bü- tün toptanalara aynı fiyattan satış yapıyoruz. Süpermarketler ve büyük magazalar üretıciden doğrudan satın alma yapmak- tadırlar. Bunun için piyasa zin- cirini oluşturan toptana-pera- marjının da yüzde 3-5. bakkal- lann da yüzde 15 olduğunu be- lirtti. Başer "Büyük magazalar bu nedenle bakkallara göre yüz- de 5 oranında daha avantajlı oluyorlar." dedı. Ote yandan, ıtnyat depolan satış vadelerinin 75 güne çjkartı- lması amaayla dört gündür Procter and Gamble ürünlerini ııyan eylemine baslayacaklar. boykot edıyorlar. KuruJuş çalı- şmalan süren Türkiye Itriyat Depoculan Derneği gecici baş- kanı Dinçer Baykul, Procter and Gamble'ın perakendecilere 90-95 giin vadeyle sattıklan ürünlerini toptanalara 50 gün vadeyle verdiğiru belırterek ara- daki vade farkı nedeniyle zarara uğradıklannı söyledi. Procter and Gamble Genel Müdür Muavıru Nutkı Aksoy envanter ve vade maliyetlerini azaltmak amaayla ıtriyat de- polanna uygulanan vade farkını 90 günden 50 güne çektiklerinı belirtti. Aksoy, "Biz Batı kay- naklı üreüciler olduğumuz ıçın dünya randımanlannı bu paza- ra getırmek isüyoruz" dedi. Itri- yat depolan geçen yıl da bir ay Lever ürürtleriru boykot ederek vade sürelerinı 75 güne çı- karttırmışlardı. îstanbul'da ekmek 1500 lira İş-Ekonomi Senisi - Istan- bul'da saülan bir ekmeğın fı- yatı 1500 lira oldu. Istanbul Ekmek Sanayı İşverenler Sen- dikası tarafından yapılan açık- lamada, 1200 liradan satılan 320 gram ekmeğin bugünden itibaren 1500 liradan satıl- masına karar verildiği bildiril- di. En son 1 nisanda 1000 lira- dan 1200 liraya yükseltilen ek- mek fiyatı, 3 ay sonra yeniden zam gördü. Sendikadan yapı- lan açıklamada. bu karann İstanbul Ticaret Odası Baş- kanı Atalay Şahınoğlu ile Te- mel Çonıh'un katıldığı top- lanuda ahndığı belirtildi. İstanbul Fınnalar Demeği Başkanı Mustafa özaydın, ekmekte maliyet hesabının haaran ayından bu yana yapıldığını ekmeğın en büyük girdısı olan akaryak't, maya ve una üst üste gelen zamlann ekmek zammını da zorunlu kıldığını söyledi. Mustafa Özaydın "Son ay- larda fiyat, mab'yeti kurtar- maz oldu. Bu nedenle de bir- çok fınn kapanmak zorunda kaldi." şeklinde konuştu. "Şu anda Istanbul'da 150'nin üzerinde fınn kapısına kılit vurdu" diyen özaydın, yapı- lan maliyet hesabı sonucunda 1 adet ekmeğin 1622 liradan saülması gerektiğini. ancak 1500 lirada karar kılındığını belirtti. îş dünyasındapatronlukkavgasıbitmedî EStN SUNGUR TOBB ve TÜSİAD arasmda son aylarda alevlenen patron- luk kavgasının rövanşı, Demi- rel'in yeşil ışık yakuğı Ekono- mik ve Sosyal Konsey'in kuru- luşunda abnacak. Konsey baş- kanlığına getirilecek isim, iki kuruluşun çekişmesiyle ortaya çıkan iş dünyasındaki parça- lanmanın durup durmaya- cağını da belirleyecek. TOBB ve TÜSİAD arasında kuruluş ve üye yapılannın deği- şık olmasından kaynaklanan yaklaşım farkı, Yabm Erez'in TOBB Başkanİığı'na seçilmesi ve TÜSİAD'm tüzük değişikli- ğine giderek konfederasyonlaş- ma hazırbğına girmesiyle son birkaç aydır dikkat çekıci hale geldi. DYP'den milletvekili adayı olduktan sonra TOBB Başkanbğı'na seçilen Yahm Erez'in "Patronlar patronu be- nim" mesajını sık sık vurgula- ması ve iş dünyası ile Süleyman Demirel arasında köprü kur- mayı amaçlaması, büyük sana- yicilerin üye olduğu TÜSİAD ile küçük ve orta boy işletmele- rin çoğunluğu oluşturduğu TOBB arasında gergjnbğe yol açtı. TÜSÎAD'ın tüzük değişik- hğine giderek tüm Türkiye'de örgütlenecek bir konfederas- yon oluşturma girişimi ile artan Eçzaabaşi: Başbakanın talimatını bekliyoruz Ekonomik ve Sosyal Konsey'in kapsamını sayın Başbakan açık bir biçimde belirledi. Çabşma düzeni konusunda da Başbakan'ın tabmatlan olacakür. Yıllardırısrarla savunduğumuz bu konuda her türlü hazırlığı- mız tamam. Başkanlık konusu sorun olmaya- caktır. TOBB ile çekışme içinde değiliz. Biz tüzüğümüze uygun olarak faab'yetlerimtzi sürdüyonız. TOBB faaliyetlerimızi engellemi- yor. Asıl şikayetci olanlaronlardır. Temsil yetkisinin abndığını düşünen onlardır. İş dün- yasınm yasai bir temsildsi olmasıfikrinede katıbnıyoruz. Ekonomik konularda göriişlerimizaynı. Bazı sektörlerdedurgunluk obnasa bile genel olarak durgunluk var. Erez: Konsey'ikurmak TOBB'ningörevi Ekonomik ve Sosyal Konseyi kurmafikrini1 ay önce TİSK ve TESK baskanlan ile yaptığım görüşmede ortaya attım. Türk-İş'ten Ziraat Odalan Birlıği'nden görüş istedım. Konseyi kurma görevi TOBB'rundir. Görüşleri toplayıp Başbakana sunacağım. Konsey'in 3 ay sonra toplanması söz konusu değil. İstanbul'da yapılan zirvenin bir benzeri o bölgenin kuruluşlannın katılımıyla başka yerde yapılacak. Konsey için çahşmalar ise sürüyor. Konseyfikrinikimin ortaya attığı önemli değil. Ben geçmişe değil 2000'li yıllara bakıyorum. Önemli olan görevi üstlenip götürmek. TÜSlAD'la gerginliğim yok. 700 bin kişilik iş âlemini temsiJ ediyorum. 300 üyemiz var. gerginb'k Başbakan Süleyman Demirerin, Eczaabaşf nın eleş- tirilerine sert yanıtlar vermesiy- le iyice su yüzüne çıktı. Patronlar patronunun kim olacağı yanşı iş dünyasında bir parçalanmayı da beraberinde getirdi. 20 temmuzda yapılan hükümeNiş dünyası zirvesi son- rasında İTO Başkanı Atalay Şahinoğlu ile TÜSİAD Başka- nı Bülent Eczaabaşı arasında "Piyasada durgunluk var mı yok mu" taıtışması gazete sü- tunlannda gündeme geb'rken TOBB'nin ev sahipbği yaptığı zirvenin dışında bırakılan ke- simlerde seslerini yukseltti. Zir- veye 100 üyeb Müteahhitler Birb'ği'nin davet edibnesini eleş- tiren Türkiye İnşaat Müteah- hitleri İşveren Sendikası Başka- nı Sami San, bunun çoğulcu de- mokratik sisteme uyum sağ- lanamadığının göstergesi oldu- ğunu öne sürdü. San, dün yap- üğı yazılı açıklamada Müteah- hitler Birliği'ni, İnşaat ve Tesisat Müteahhitleri Odalan'nın ku- ruluşunu engellemekle de suç- layarak "100 civannda üyesi olan bir demeğın yaklaşık 80 bin kişiyi temsil etmeye kalkış- masını anlamamız mümkün değil" dedi. Hükümet-iş dün- yası zirvesinde, başbakanın ku- rulmasını onayladığı Ekono- mik ve Sosyal Konsey işveren örgütleri arasındaki kavganın galibini de ortaya koyacak. TÜSİAD'm son iki yıldır ısrar- la önerdiği konsey konusunda Erez'in "Patronu ben olursam olur" mesajı vermesi, dananın kuyruğunun nihayet kopa- cağını gösteriyor. Başbakan Demirel, 20 temmuz zirvesinde sendikalann ve ziraatçılann da dahil edilecegi ikinci zirvenin 3 ay sonra hükümet ile Ekono- mik ve Sosyal Konsey arasında yapılmasını istemişti. TOBB ile TÜSİAD arasın- daki çekişmeyi değerlendiren TISK Başkanı Refik Baydur, tartışmanın özde değil detay- larda olduğunu bebrterek "Ar- tık patronlar patronu olma yanşına son vermek lanm. Böyle bir şey olamaz. Asıl olan memleketin çıkandır" dedi. Ekim ayında toplanacak olan Ekonomik ve Sosyal Konsey için TİSK'm öneri haarladığıru belirten Baydur. "Konsey fikri aslında bizden çıktı" dıyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "TİSK olarak 1982 anayasa tasansı teklifımize konsey öne- risini biz kovmuştuk. Şimdi sa- hiplenme yanşı başladı. Bunun önemi yok Önemli olan konse- yin etkib şekılde çabşabibnesı " Konsey başkanlığına da kim- senin önceden talip olmaması gerektiğini vurgulayan Baydur. "Konsey oluşturulduğunda se- çim yapılır. En çok oyu alan başkan olur" dedi. Baydur. TÜSİAD'ın Hür Teşebbüs Konseyi'nin genişletilerek Eko- nomik ve Sosyal Konsey"e dö- nüştürülmesi önerisıni de "Bu gerekli değil. Hür Teşebbüs Konseyi'nin zaten yasal daya- nağı yok. İşverenlerin görüşle- rini netleştırmek için varbğını sürdürebılir" dedı. TİSK'e göre Ekonomik ve Sosval Konsey"- de işçiler dışında memurlar da temsil edilmeli ve tüketicilere yer verilmeb'. IŞ DUNYASEVDAN Prof. EYÜPİLYASOCLU Tekstil Sanayiinin Çıkmazı Tekstil ve hazırgiyim sektörleri Türk ekonomisinin sana- yileşmesinde ve ihracata yönelmesinde çok önemli yere sahiptir. Sektörün bugün ulaştığı gelişmişlik düzeyi, Tür- kiye'nin uluslararası ticarette elde ettiği büyüklüklerin tek nedeni olmaktadır. Türkiye'nin 30 yıllık çabası ile üyesi ol- mayı hedeflediği Avrupa Topluluğu'nda, ilk ve tek söz sa- hibi sektör Türk tekstil ve hazırgiyim sanayii olmuş ve top- luluğa ikinci büyük net ihracatçı konumuna ulaşmıştır. Tür- kiye'nin AT'ye tam üye olamamasına rağmen; sektör AT'- deki resmi diyaloğa ve kısıtlama görüşmelerinde tam yet- kiye sahip olmakta, AT'de ilgili bütün kurum ve kuruluş- lara üye bulunmakta ve buralarda saygın bir yer tutmakta- dır. Türkiye, dünya ticaretinde de önemli bir paya ulaşmış ve 1990 yılı itibari ile dünya tekstil ve hazırgiyim hareketin- de beşinci net ihracatçı ülke haline gelmiştir. Öte yandan, Türk iplik (kısa elyaf) sanayii 1991 yılı itibari ile 727 bin fon/yıl pamuk ipliği kapasitesine kavuşmuşsa da; birçok içsel nedenlerle 1985 yılında %90olan kapasite kullanım oranı giderek düşmüş ve 1991 yılı itibari iletarihi- nin en alt noktasına %60'lara inmiştir. AT'ye verilen tavizler ve GATT kurallarına aşın uyum kaygusu ile sıfıra indirilen ihracat teşviklerine ek olarak yurtiçinde oluşan olumsuz gelişmeler, tekstil sektörünü zor duruma sokmuştur. 1989 ve sonrasında artan reel işçi- lik ücretleri, TL'nin yabancı para birimlerine göre daha değerli hale gelmesi ve yurtiçindeki enerji ve hammadde girdilerinin dünya fiyatlarının üzerinde seyretmesi, sektö- rün rekabet gücünü yok etmiştir. Bütün bunlara ek olarak, son günlerde pamuk fiyatlarında meydana gelen suni ar- tışlar sektörü ciddi bir çıkmaza sürüklemektedir. Avrupa Topluluğu ile 1980'li yıllarda verilen çetin müca- deleler sonucu elde edilen çok değerli kotalar doldurula- mamaktadır. 90 bin tona kadar çıkan AT'ye iplik ihracatı giderek düşmüş ve 1990 kotasının %60'ı ve 1991 kotasının ise ancak yarısı gerçekleştirilmiştir. Toplam pamuklu tekstil ihracatı, 1988'in 160bintonseviyelerinden, 1991de 120 bin tona gerilemiştir. 1991 yılı verileri ile 1 kg pamuk $ 1.50; 1 kg iplik $ 3.30; 1 kg pamuklu dokuma $ 6.00 ve 1 kg hazırgiyim $ 19.00'a ihraç edilmiştir. Bu fiili durumda, pamuğa göre ıplikte 2.2 kat, dokumada4 kat ve hazırgiyimde 13 katolan katma degerin göz ardı edilmesi mümkün değildir. Ayrıca çok önemli bir başka gerçek ise üretilen pamuk ipliğinin %62'si; pamuklu dokumanın %42'si ve pamuklu örmenin %88'i doğrudan veya dolaylı olarak ihracata gitmekte ve sektör, ayrılmaz bir bütün olarak, Türkiye ihracannm ana kalemlerini oluş- turmaktadır. Türkiye gerçekleri böyle olduğu halde, sektörün bel ke- miğini teşkil eden pamuğun, spekülatif ellere bırakılması ve devletin buna seyirci kalması düşünülemez. Ocak 1992'de 9 000-9.300 TL/kg civannda seyreden Izmir pamuk fıyatları; martsonundan itibaren 11.500-12.000 TL/kg sevi- yelerine çıkmış; haziran başlarma kadar bu fiyatlarda do- laşırken; 5 haziran tarihinden sonra yükselmeye başlaya- rak, 17 haziranda 15.000 TL/kg'ye fırJamıştır. Oysa, örnek olarak, New York Borsası'nda, pamuk fiyatları ocak-tem- muz döneminde 5S c/1b ile 66 c/1b arasında seyretmiştir. (Haziran sonu ve temmuzda doların paritesi sürekli düş- muş ve halen d-marka karşı 1.47 ile en alt seviyededir). Jarım satış kooperatiflerinin elinde pamuk stoklarının azalması ile birlıkte, her yıl sergiienen bu oyunla, tekstil ve hazırgiyim sanayicisi sınırlı sayıda tüccarın insafına bıra- kılmaktadır. Dünya fiyatları hafif değişmelerfe 1.30-1.45 $/kg merte- besinde oluştuğu halde; Türkiye'de haziran öncesi, 1.50 ile 1.60 $/kg seviyelerinde dolaşan Izmir Borsası pamuk fi- yatları; birden bire 2.00-2.10 $/kg seviyelerine fırlaması ve dünya fiyatlarının %35-45 üzerine oturması izahı mümkün olmayan bir durumdur. Son iki ay içerisinde, tekstil ve hazırgiyim sektör yetkili- lerince, sayısız defalarda bugünlere gelineceği hususun- da uyarılar yapıldığı halde; gerekli tedbirlerin alınmış ve alınan tedbirlerin uygulanamamış olması üzücüdür. Dile- ğimiz siyasi otoritenin olaya süratle el koyması ve Türk tekstil ve hazırgiyim sanayiinin rekabet gücünü yok eden bu uygulamaya derhal son verilmesidir. DIE'NEV MAYIS RAKAMLARI Dış ticaret açığı azaldı ANKARA (AA) - Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), bu yılın ilk beş ayında 5 milyar 855 mılyon dolarlık ihracat, 8 milyar 523 milyon dolarlık da ıthalat yapıldığını açıkladı. DİE \enlerine göre geçen yılın aynı dönemine 5 milyar 321 milyon dolar olarak ger- çekleşen ıhracatta yüzde 10 artış kaydedildı. 1991 yıb ocak-mavıs döneminde 8 mil- yar 38 milyon dolar olan it- halat ise yüzde 6 oranında arttı. Bu gelişmeler çerçevesinde bu yılın beş ayında, geçen yılın aynı döneminde göre yüzde 1.8 oranında genleyen dış ticaret açığı 2 milyar 668 milyon dolar olarak gerçekie- ti. 1991 yılının aynı dönemin- deki dış ticaret açığı ise 2 mil- yar 717 mıl>on dolar idi. 1991 yılı ocak-mayıs döne- minde. ıhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 68. Eczacıbaşr11111îpek Kâğıt Tesisleri açıldı SUAT KOZLUKLU KARAMÜRSEL- Avrupa- nın önde gelen uluslararası kâğıt topluluğu JA/MONT Ue Eczaabaşı'nın ortak yaünmı olan Îpek Kâğıt'uı Karamür- sel'deki yeni tesisleri, dün hiz- mete girdi. Açıbş töreninde konuşan Devlet Bakanı Cavıi Çağlar, Türkiye'de istihdam sonınunun çözûmû ve işsizliğin önlenmesi için yatınmlann daha da artrnası gerektiğini söyledi. Çağlar, işadamlann- ndan kendilerine güven ister- ken, yatınma hız vermelerini is- tedi. Devletin küçültülmesi ile KİT'lerin özelleştirilmesinin düşünüldüğünü beb'rten Devlet Bakanı Çağlar, bu bakımdan özel sektörün gücünün arttınl- ması gerektiğini de vurguladı. Çağlar, özel sektörün teş\ık sis- teminden en geniş biçimde ya- rarlanmalannı önerdi. îpek Kâğıt'm açış konuşma- sını yapan Eczaabaşı Toplulu- ğu Başkanı Dr. Nejat Eczaa- başı ise tpek Kâğıt'ın ulaştığı yeni teknoloji ve geniş üretim kapasitesiyle yannın tüm bek- lentilerine karşıbk verecek du- ruma geldiğini belirterek, "Av- rupa Topluluğu başta olmak üzere İpek Kâğıt, temizbk kâ- ğıtlan alanmda giderek dünya- ya dönük bir kurum niteb'ği İca- zanacak" dedi. JA/MONT'un Başkan Yardıması ve İpek Kâğıt yönetim kurulu üyesi Ron Day de yeni yatınmın öne- mini vurguladı. Karamürsel- Yalova yolu üstünde toplam 142 bin metrekarelik bir alanda kurulan İpek Kâğıt tesisleri, yılda 35 bin ton temizlik kâğıdı üretecek. İpek Kâğıt'ın, Türki- ye'nin bu alandaki üretim ka- pasitesinin üçte ikisini elinde bulundurduğu belirtildi. 1992 YILI Tatil vmada kJşi beşms ,650.000 TL. gece - 8 gün yp Ödeme: eştt îaksit Peşinat 2 HER YIL 14 gün On Taksit + 2.2 1992 YILI Tatil Stödyoda tclş! l 1.430.000 TL 7 gece • 8 gûn yp Ödeme: Milyon ' k i ş i l i k S a b i t T U R K L I R A S I Paramızı Seviyoruz - Enflasyonu Yeniyoruz. İşietnM Betgeii KonaktaiMi Tesisi, Dsnlz* uhr, Su sporton, Tenis-Bilardo, Havuz, Marfcet, Restoran, Barfar. dönemleri, PAMUKBANK Konut Destek Kredisi, 24 aya kadar vade. YALIKAVAK A.Ş. Ankara. : (4) 427 39 71-72 Ist Irtıbat (1) 241 05 21 taanbul. : (1) 336 98 22-337 50 53 ( SÜPRI2 ıUH) bmlr : (51) 217921 - 217927 ( EGE TUR) Bur»a (24) 20 00 17 (NAR TUR) Yahkavak' (6144) 13 92 -7 Hat 7'ye çıktı. Geçen yıbn aynı dö- neminde, ihracaün ithalaü karşılama oranı yüzde 66.2 idi. Bu yıl mayıs ayında ise geçen yıl aynı ayda 1 milyar 59 mil- yon dolar olan ihracat. yüzde 17.8 artışla, 1 milyar 247 mil- yon dolara yükseldi. Geçen yıl mayıs ayında 1 milyar 814 mil- yon dolar olan ithalat da yüzde 1.3 artışla, bu yıl aynı anda 1 milyar 838 milyon dolara yük- seldi. 1992 1 yılı mayıs ayında dış ücaret açığı 591 milyon dolar düzeyinde gercekleşirken ıhra- catın ithalatı karşılama oranı da yüzde 67.8 oldu. Türkiye'nin "ücari kredi borçlan" geçen yıl 1990 yılına göre 653 milyon dolar artarak 22 milyar 883 milyon dolar oldu. Ekonomik İşbirliğı ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ile "Merkez bankalannın ban- kası" olarak anılan Uluslara- rası Ödemeler Bankası'nca (BIS) ortaklaşa yayımlanan yan yıl raporuna dayanarak yapılan hesaplamalara göre Türkye böylece. ticari kredi borçlan sıralamasında 156 kal- kınmakta oian ülke arasında geçen yıl 2 basamak yukan tı- rmanarak 11. sıraya yükseldi. Raporda, ülkelerin toplam ticari borç stoklan, "ticari bankalann bu ülkelerden olan alacaklan" ile "bu ülkelere açı- Jan resmi ticari kredilerin" top- lanması yoluyla elde edildi. Buna göre 1991 yılı sonu ıubanyla Türkiye'den yabancı bankalann alacaklan 19 mil- yon 276 milyon dolar olarak gercekleşirken Türkiye'nin özel bankalann dışında aldığı resmi ticari kredilerin tutan ise 3 mil- yor 607 milyon dolar olarak be- lirlendi. Böylece, geçen yıl Tür- kiye'nin ticari borçlan 1990 yıbnın revize edilmiş rakam- lanna göre 653 milyon dolar arttı. öte yandan 156 kalkınmakta olan ülkenin "ticari kredi borçlan" ise 1991 yıb sonunda 986 milyar 851 milyon dolar olarak kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle