Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2TEMMUZ1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Renault'dan zam
• İSTANBUL(AA)-
Renault. ürettiği
otomobıllerin perakende
satış fıyatlannı yûzde 5.5 ile
yüzde 7.0 arasında değişen
oranlarda arttırdı.
Renault'dan yapılan
açıklamaya göre 1 temmuz
sah gûnünden itibaren geçerli
olan zam sonrası
Renault nun en ucuz
otomobıli R-12 Toroş'un
fıyaü 59 milyon 958 bin
liraya, en pahah otomobili
olan R-21 Concorde
klimalının fiyatı ise 168
milyon 573 bin liraya
yükseldi. Renault marka
otomobillerin eski
fıyatlanyla 1 temmuz
1992'den geçerli KDV dahil
perakende satış fiyatlan ve
zam oranlan şöyle: (000 TL)
Otomobil tipi
Yeni
Fiyatı(TL)
R-!2Toros 59.958
R-12SWToros 68.141
R-9 GTE Broadway 72.631
NR-9Spring 62.360
R-I1GTE 77.682
R-llTXEFlash 91.338
R-21Manager 124.430
R-21 Concorde 168.573
klimalı
ABD'den ihracat
kolaylığı
•ANKARA (AA)-ABD,
Türkiye'den ithal ettiği beş
kalern malı Genelleştirilmiş
Tercihli Ticaret Sistemi'ne
(GSP) dahil etti. ABD'nin
Türkiye'den ithal ettiği beş
kalem malı GSP kapsamına
alarak bu ürünlerin
ithalatında gümrük vergisini
kaldırması karan dünden
itibaren gümrüklerde
yürürlüğe girdi. Kararla
ABD, Türkiye'den yapacağı,
tütün, zeytin, otomotiv
parçası volan, plastik eşya ile
ferrokrom ithalatından
gümrük vergisi almayacak.
Sabancı'ya ödül
• Ekonomi Servisi -
Amerikan Makine
Mühendisleri Birliği
(ASME)tarafından
düzenlenen 1. Avrupa
Ortak Konferansı'nda
(ESDA)sanayi ve
teknolojiyeyaptığı
katkılardan dolayı Sabancı
Holding'e ödül verileceği
açıklandı.
Beşikçioğlu'nda
grev
• Ekonomi Servisi -
Çumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın dünürü Alparslan
Beşikçioğlu'nun patates
fabrikasında çalışan işçiler
bugün greve çıkıyor.
Öz-Gıda İş Sendikası'ndan
yapıian açıklamaya göre
sendika ile
Şimpolt-Beşikçioğlu Tanm
Ürünleri Anonim
Şirketi'nin Torbalı patates
fabrikasında sürdürülen
ikinci dönem toplu iş
sözleşmesi görüşmeleri grev
ilesonuçlandı. Ortalama bir
milyon 100 bin lira brüt
ücret alan 200'ü aşkm işçiyi
ilgilendıren toplu iş
sözleşmesi görüşmeleri 7
aydırdevamediyordu.
Tûrksat
davası
• ANKARA (AA)-Türk
uydusu olarak bilinen
Türksat ihalesine fesat
kanştırdıklan ve ihale
komisyonu üyelerine.
yüksek nüfuzlu kişilerin
isimlerini kullanarak
Fransız firması lehinde
baskı yaptıklan
gerekçesiyle haklannda
dava açıan PTT eski Genel
Müdürü Emin Başer ile
genel müdür yardımcısı
Osman Gözüm"ün
yargılanmalanna devam
edildi.
Yıllık ihnaca114
milyar dolar
•I ANKARA (ANKA)-
Türkiye'nin yıllık ihracatı,
nisan ayında 13 milyar 952
milyon dolara ulaştı. Yıllık
ithalatın 21 milyar 515
milyon dolara yükselmesi
sonucu dış ticaret açığı da 7
milyar 563 milyon dolara
çıktı. Geçen yıhn nisan
ayında yıllık ihracat 13
milyar 355 milyon, yıllık
ithalat 22 milyar 501 milyon
ve yıllık dış ticaret açığı 9
milyar 146 milyon dolar
düzeyinde bulunuyordu.
Buna göre, yıllık ihracat
yüzde 4.5 artarken, ithalat
yüzde 4.4, dış ticaret açığı da
yüzde 17.3 geriledi.
KAYIP
34 H 3511 plakalı
otomun ruhsatını ve
trafık sigorta poliçesini
kaybettim.
Hükümsüzdür.
SAFİYE GÜL
KAYIP
Ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
OSMAN GÜL
Dünya Ekonomik Forumu'nun ikinci günkü açılış konuşmasını yapan Tansu Çiller:
KTFleriOıtaAsya'yataşıyacağızEkonomi Servisi - Ekonomi-
den sorumlu Devlet Bakanı
Tansu Çiller, bazı kamu iktisa-
di teşebbüslerinin işçileri ile bir-
likte Türki cumhuriyetlere ta-
şınmasının gündetnde olduğu-
nu söyledi. Çiller, konuyla ilgili
çalışmalanm TÖYÖK çerçeve-
sinde başlattıklannı söyledi.
Dünya Ekonomik Forumu'-
nun ikinci günkü açılış konuş-
masını yapan Devlet Bakanı
Tansu Çiller, enflasyon oranın-
daki gerilemeye de değinerek,
sebze ve meyve fıyatlanndaki
gerilemenin enflasyondaki dü-
şüşün esas nedeni olarak göste-
rilmesinin çok yanlış olacağını
belirtti. Çiller, "Enflasyon ra-
kamındaki olumlu gelişme seb-
ze fiyatlanndaki düşüşten değil,
altı aylık çalışmalanmızın so-
nucunda gerçekleşmiştir" dedi.
Çiller, hükumetin IMF'nin bile
Tansu Çiller
Bazı Kamu İktisadi Teşebbüsleri'nin
işçileriyle birlikte Türk cumhuriyetlerine
taşınmasının gündemde olduğunu söyleyen
Çiller;
konuyla ilgili çalışmalan
TÖYOK'ün çerçevesinde başlattıklannı
belirtti. Çiller, Türkiye'nin cumhuriyetlere
bir miktar yardım verebilmesi için ilk önce
kendi ekonomisini düzeltmesi
gerektigjni söyledi.
başaramaz dediği, büyümeyle
birlikte enflasyonda düşüşü
sağladığını vurguladı.
Türkiye'nin son dönemde
enflasyonu düşürmeyi başardı-
ğmı belirten Çiller, "Verdığjmiz
sözü tuttuk. Hem ekonomi bü-
yüyecek hem de enflasyon dü-
şecek demiştik. Her ikisi de eş
anlı olacak demiştik. Her ikisi
de oldu" şeklinde konuştu. An-
cak yapacaklannın henüz bit-
mediğini belirten Çiller. ilk elde
özelleştirmeye hız kazandıra-
caklannı sö>ledi. TÖYÖK ka-
nununun Mechs'ten kısa za-
manda geçeceğini söyleyen
Çiller. "Vergide de kısa zaman-
da birtakım reformlan uygula-
mak zorundayız" diye konuştu.
Dün>a Ekonomik Formu"-
nun 2 gündür Hcvam eden top-
lantılannın genel bir değerlen-
dirmesini \apan Başkan Klaus
Şchvvab Karadeniz Ekonomik
İşbirliği gibi projelere çok fazla
umut bağlandjğını dile getirdi.
Schvvab, "KEİB bir mega olay
olarak niteleniyor. Çok fazla
ümit bağlanıyor. İş dünyası da
jelerdir. İş iiişkileri \e ticaret
önde gelmelidir" dedi. Türkiye
için KEİB'in başansını üç temel
faktöre bağlayan Schvvab bun-
lann iç politik dengeler. enflas-
yona karşı tutum ve özelleştir-
me süreci olduğunu söyledi.
Romanya Dışişleri Bakanı
Adrian Nasıase de Dünva Eko-
nomik Formu'nun dünkü
programının ardından düzenle-
diği basın toplantısında ülke-
sindeki 10 bini aşkın yabancı
fırmadan bin kadannın Türk-
Romeri ortaklığıyla kuruldu-
ğunu bildirdi.
100lirayadüşenkarpuztarladakaldı
UFUKTEKİN
ADANA - Karpuz başta ol-
mak üzere meyve fiyatlan, "ih-
racat yapılamaması" ve "bol
üretim" nedeniyle tam anla-
mıyla "dibe vurdu",geçen yıhn
fıyatlannın da altmdan satılma-
ya başlandı. Karpuz ürününde
kiloda 100 liraya kadar düşen
fiyatlar yüzünden mal tarlada
kaldı ve iflaslar başladı. Adana
Merkez Toptancılar Hali
Kabzımallar Odası, hükümete
acil yardım çağnsmda bulundu.
Sebzede kısmen görülen yaz
ucuzluğu, meyvede tam anla-
mıyla "şok ucuzluğu"na dö-
nüştü. Geçen yılki fiyatlan ara-
maya başlayan üretici, ürü-
nünü tarlada ya da bahçede bı-
rakmaya başladı. Antalya yö-
resiyle birlikte Türkiye'nin seb-
ze-meyve deposu olan Çukuro-
va'da dağıtım ve satış merkezi
görevi gören Adana Toptancı
Hali'ne son bir hafta içinde kar-
puz, şeftali, erik ve domates gi-
rişi çok yoğun olunca fiyatlar
hızla aşağı çekildi. Son üç gün-
dür "baş" diye tabir edilen 3-4
kiloluk iyi karpuzun kilosu her
türlü gideri de içinde olmak ko-
şuluyla 100 liraya düştü.
Adana Kabzımallar Odası
Başkanı Ali Batman, kendisi-
nin de bu sezon 350 dönüme
karpuz ektiğini, fiyat aşın düş-
tüğü, için ürünü "şimdiîık" tar-
lada bıraktığını söyledi. Eriğin
600 liraya, şeftalinin 300 liraya
ve yerli domatesin de 500 liraya
kadar düştüğüne dikkat çeken
Batman, fiyatlardaki aşın düş-
meyi şöyle açıkladı:
"Adana Toptancı Hali'nden
100 liraya sattığımız karpuzun
fiyatı net değil. Karpuzda orta-
ya çıkan aşın fiyat düşmesinin
alünda yoğun ekim, piyasaya
erken giren İran karpuzunun
karpuza olan hevesi kırması,
sera ve tünel karpuzunun nere-
deyse bir hafta arayla piyasaya
çıkmasıdır. Asıl neden ihracat-
ta vergi iadesi uygulamasına
son verilmesi yüzünden malın
iç piyasada tüketilememesidir." Çukurova'da üretim fazlası yüzünden karpuz-kavun çöplüğü oluştu. (Fotoğraf: AA)
İş güvencesi yasatasarısıeylülekaldı
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Moğultay iş-
ten çıkarmalarda yargıç güvencesi getiren yasa ta-
sarısının ancak eylül ayında TBMM'ye sunula-
bileceğini açıklayarak işverenin tepkisine yol açtı.
ANKARA (ANKA) - Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay, işverenle-
rin büyük tepkisine neden olan
işten çıkarmalarda yargıç gü-
vencesi getiren iş güvencesi yasa
tasansının. ancak yeni yasama
döneminin başlangıcı olan ey-
lüi ayıda TBMM'yesunulabile-
ceğini bildirdi.
Mehmet Moğultay, iş güven-
cesi yasa tasansı üzerindeki ça-,
lışmalann henüz tamamlana-
madığını, bu nedenle TBMM'-
nin bu dönemine yetişmeyece-
ğini. ancak işçi temsilciliğjni
güvence altına alan 135 ve 158
savılı 1LO sözleşmelerinin tatil-
den önce cuma günü TBMM
Genel Kurulu'ndan geçirilme-
sine çalışacaklannı söyledi.
Moğultay, memurlara sendika
hakkı öngören 87 ve 151 sayılı
ILO sözleşmelerinin de cuma
günü diğer sözleşmelerle birlik-
te bir paket halıne genel kurul-
da ele alınacağını kaydetti.
Moğultay, Başbakan Süley-
man Demirel'in direktifiyle
oluşturulan, DYP'li bakanlar
Yaşar Topçu, Şerif Ercan. Sü-
mer Oral ile SHP'li bakanlar
Erman Şahin. Mehmet Kahra-
man ve kendisinden oluşan alt-
komisyonun iki kez toplanarak
söz konusu yasa tasansı üzerin-
de çalıştığını belirtti. Komisyo-
nun genel kurul çalışmalan
nedeniyle bir araya gelmekte
zorlandığını anlatan Moğultay,
"Bugüne kadar yapılan toplan-
tılarda herhangi bir sorun çık-
madı. Tüm bakanlanmız iş
güvencesi yasasının çıkmasın-
dan yana. Gerekçe konusunda
da hepimiz görüşbirliği içinde-
yiz. Şimdi tasannın maddeleri-
nin tek tek görüşülmesine geçil-
di" diye konuştu.
Öte yandan 158 sayılı ILO
sözleşmesının TBMM'den geç-
mesi durumunda, iş güvencesi
yasasının çıkanlmasına ilişkin
adımın atılmış olacagı, sözleş-
mede yargıç güvencesi öngörül-
müş olduğundan tasandaki bu
konudaki hükmün çıkanlama-
yacağı kaydediliyor, alt komis-
yonda, tasanda yapılabilecek
tek değişikliğin, yargıan haksız
işten çıkarmayı belirleyip işe ia-
de karan aldığında işçi işe baş-
latılmadığı takdirde ödenmesi
gereken bir yıllık tazminatın sü-
resinin düşürülmesi şeklinde
olabileceği belirtiliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay'ın
direktifiyle hazırlanan ve işve-
ren kesiminin büyük tepkisine
B U G Ü N L E R D E
K U L L A N M A N I N
E N K E Y İ F L İ Y O L U :
CONRAD IN BENZERSİZ YORLMUNL ÇOK İŞ1TTİNİZ. ŞİMDİ İLK KEŞFEDENLERDEN BİRİ SİZ OLUN:
31 AĞUSTOSA KADAR *. CONRAD JSTANBULDA ODA 1İYATI US $ 99 • *
MUTLAKA YARARLANIN...
REZERVASYONLARIMZ İÇİN LÜTFEN CONRAD ISTANBUL' U
YA DA SEYAHAT ACENTENIZI ARAYİN.
• OTEL REZERVASYON DLRIMIYA GORE * " KATMA DEĞER \ERGISI HARIÇTIR
ADRES: YILDIZ CADDESİ. P.K. 203 BEŞIKTAŞ 8O7«> 1STANBLL TEL: (11227 .W(X) FAX: (11 25V 66 67
CONRAD
ISTANBUL
H I L T O N HOT E L S
yol açan iş güvencesi yasasının
bir an önce çıkanlması için üç
işçi konfederasyonu ortak mi-
tingler düzenleyecek.
DİSK Genel Sekreteri Süle>-
man Çelebi, iş güvencesi yasası-
nın yanı sıra iş yasalannda
demokratikleşmenin sağlan-
ması için Türk-İş ve Hak-Iş ile
ortak eylemlere girişeceklenni
bildirdi. Çelebi. 1 Majıs'ı ortak
kutlama karan çerçevesinde
oluşturan DİSK. Türk-İş ve
Hak-İş temsilcilerinden oluşan
üçlü komisyonun DİSK'in
önerisi üzerine mitinglerin yer
ve tarihlerini belirlemek için bu
hafta içinde bir araya gelecekle-
rini söyledi.
SIGARA
Tekel 2000
karaborsada
ANKARA (AA) - "Tekel
2000" sigarası karaborsaya
düştü. Bakkal ve bayilerin 'sor-
mayın', 'yok yok yok' gibi yaa-
lar asarak bulunmadığını ilan
ettikleri "Tekel 2000" sigarası.
karaborsada 7 bin liradan
satılıyor. Türkiye Bakkallar ve
Bayiler Federasyonu Genel
Başkanı Bendevi Palandöken,
"Tekel 2000" yokluğunun,
"Zam beklentisinden değil, üre-
tim yetersizliğinden" kaynak-
landığını söyledi.
Tekel 2000 sigarasının uzun
zamandır çekilen sıkıntısı so-
nucunda, bakkal ve bayiler,
müşteriyle muhatap olmadan
sigaranın bulunmadığıru belirt-
mek için, camekânlanna 'Tekel
2000 sormayın', Tekel 2000
yok yok yok' gibi yazılar asma-
ya başladılar. Bu sigaranın;
bakkal ve bayilerde bulunma-
masına karşın. son günlerde iş-
portaalann elinde satılmaya
başlandığı gözleniyor. Ellerine
birkaç paket alarak dolaşan iş-
portaalar, 6 bin lira olan "Te-
kel 2000" sigarasının pakedini 7
bin liradan satıyorlar.
Tekel İdaresi yetkilileri. si-
garanın piyasada bulunma-
masmın üretim yetersizliğinden
kaynaklandığını belirttiler.
Yetkililer, Ankara, İstanbul,
fzmir gibi illerde bayilere günde
2'şer kılo "Tekel 2000" sigarası
veriidiğini bildirdiler.
Türkiye Bakkallar ve Bayiler
Federasyonu Genel Başkanı
Bendevi Palandöken de Tekel
yetkilileri gibi, Teke! 2000'in
bulunmamasının üretim yeter-
sizliğinden kaynaklandığını
söyledi. 1990 yılında yapılan
yabancı sigara boykotundan
sonra Tekel 2000 sigarasına
olan talepte büyük artış oldu-
ğunu belirten Palandöken. üre-
timin istenilenin dörtte bin ka-
dar olduğunu kaydetti.
IŞÇENEV EVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Örgütlülüğe 0Qşman
Haksızlıkları ortaya koyma, haktan yana olma adına, ka-
muoyu son derece tehlikeli bir biçimde yönlendiriliyor.
Toplum demokrasinin olmazsa olmaz kurumlarına, örgüt-
lülüğe düşman ediliyor. Insanımız sihirli kutunun karşısın-
da giderek okuma, düşünme alışkanlığından uzaklaşır-
ken, özel birileri çok özel yorumlarında işçi, sendika
düşmanlığı pompalıyorlar. Gazete manşetlerinde "bast-
ranaiıyor.
Türkiye'nindüzeninde.dahadoğrusudüzensizliğinde
gelir dağılımı sadece rant ve kârla yaşayanlar ile üretenler
arasında iyice çarpılmış değil. Pastanın paylaşımında,
üreten, ücreti ile geçinenin çok büyük haksızlığa uğraması
yanında, küçük payı alan çoğunluğun içindeki paylaşımda
da büyük eşitsizlikler ve haksızlıklar gelişmiş. Aynı işye-
rinde aynı işi yapan insanlar arasındaki ücret uçurumunu
kimsenin savunabileceğini sanmıyoruz. Kalifiye, üretime
önemli katkısı olan, işin yükünü taşıyan insan ile yükü hafif
olanın aynı ücreti alması gerektiğini söyleyen de çıkmaz.
Ücret dağılımındaki eşitsizliğe, soruna parmak basmak,
çözüm aramak başka şey; bundan hareketle işçi, sendikal
hak düşmanlığı yapmak çok başka şey. Bu yolla varılacak
nokta, belki de bugünkü ücret dağılımı dengesizliği, hak-
sızlıklarından çok daha sakıncalı, tehlikeli olabilir.
ûncelikle bir gerçeği çok iyi görmemiz ve altını çizme-
miz gerekiyor. Kamuoyuna, işçi alıyor' diye gösterilen
ömekler çoğunluk değil, sınırlı sayılarda işçiler, yada
işyerlerı için geçerli. Çoğunluk işçi zaten ülkemizde hâlâ
çağdışı koşullar ve ücretlerle, sendikal haklarını kullana-
madan çalıştırılıyor. Sendikal haklarını kullanabilenler için
de özel sektörde toplu sözleşmelerle verilen haklar, kitle-
sel işçi çıkarmaları ile sürekli aşağı çekilmiş oluyor. O
abartılı sözleşmelerin ardından ücret ortalamaları öylesi-
ne düşük düzeylerde ki.. Siz işçinin her yıl evleneceği, kı-
dem tazminatı alacağı, çocuk sahibi olacağı varsayılarak
brüt ücretlerle, sosyal maliyetler giydirilerek yapılan he-
saplara ne bakıyorsunuz?
Sonuç olarak Türkiye'de toplu pazarük hakkını kullana-
bilen sadece ve sadece 1.2 milyon civarında işçi vardır.
Onlann de ellerine geçen aylık net ücret ortalamasının,
ortada cıddi bir araştırma yoksa da 3 milyon altında sey-
rettiği ilgili taraflarca bilinmekte ve kabul edilmektedir.
Tabii onlann arasında da ücret dağılımında büyük eşitsiz-
likler ve haksızlıklar vardır. Çünkü 12 Eylül'den bu yana,
YHK ile başlayan ve kamu sözleşmelerinde siyasi iktida-
rın sürdürdüğü uygulamada ücret artışları yüzdeli zamla
yapılmaktadır. 1 milyon aiana da, 5 milyon alana da aynı
oranda zam yaparsanız ve bu sistemi yıllardırsürdürürse-
niz, baştan yüksek ücret alan birilerinin ücreti çok yükse-
lirken, diğerleri onlann çok gerisinde kalır, doğal olarak
da fark ve haksızlıklar katlanarak büyür.
Şüphesiz sendikalar, toplu sözleşmelerin tarafı olarak,
işçiler ve sendikalar aleyhine gelişen bu tabloda, soruna
seyirci kalma lüksüne sahip değiller. Gelişmeler, sendika-
ların kamuoyunda " toplu sözleşme sendikacılığı" olarak
adlandırılan dar kalıplardan çıkmak ve gerçek sorumlu-
luklarını üstlenmek zorunda olduklarını gösteriyor. Yıllar-
dır büyük bir tem.bellikle, sendikasız işçileri örgütleme
güçlüğünden kaçmalannın, taşeronlaşmaya, üye kaybet-
meye , işçi çıkarmalarına karşı duramamalarının acısı çı-
kıyor. Kitleleri, tüm çalışanları kucaklayan sağlıklı, gerçek-
ç*i, uzurt dönemli politikalar üretememenin olumsuz
sonuçları birikiyor.
Sendikalı işçilerin aşın haklar aldıkları kampanyası ile,
sendikaların hızla üye ve örgütlülüğünü yitirrnelerinin aynı
döneme rastlaması elbette bir rastlantı değildir. Türk sen-
dikacılık hareketi, kamuoyunda görülmeyen bir biçimde,
1963ten bu yana belki de en ciddi üye ve moral çöküşünü
yaşamaktadır. Sendikalara, bırakınızemeği ile geçinenle-
ri, üye işçllerinin güveni ve inancı sarsılmıştır. Çok hızlı bir
örgütsüzleştirmeyi daha da hızlandırmak üzere, işveren
cephesi ile kamuoyu yaratanlar âdeta bir ittifak oluştur-
muşlardır. 12 Eylül'ün üstüne bu ikinci saldtrı ile, zaten bir
güç olma niteliğini yitirmiş sendikalar teslim alınmak is-
tenmektedir
Sendikacıların payı ve kusuru olsa da işçi haklarına,
sendikalara yönelik bu saldırılar, sanılmasın ki sonunda
sadece toplu pazarlık hakkını kullanan işçiye ve sendikaya
zarar verecektir. İşçinin ücretini aşağı çekmekle, ne emek-
liye, ne memura, ne düşük ücretli işçiye, işsize bir hak
sağlanır. Aksine lokomotif durdurulunca bütün ücreti ile
geçinenlerin hakları aşağı çekilmiş olur. Üstelik ortaya çı-
kacak karmaşada, işçiliği ne kadar ucuzlatırsanız ucuzla-
tın, verimliliğe, hele de dünya ile yarışacak ekonomik
başarıya asla ulaşamazsınız. Türkiye'yi çağdışı başka
noktalara çekersiniz. Üstelik biz sadece kendi çıkarlarını
kullanma adına sendikalara düşen sorumsuzluğa işaret
ettik. Bu çarpık tabloda siyasi iktidar ve işverenlerin so-
rumluluklannın çok daha büyük ve ağır olduğunu hep bili-
yoruz. Örgütlülüğe, sendikal haklaradüşmanlığın, çözüm
üretmemenin bedellerini de toplum olarak bütün kesim-
ler, hep birlikte ödeyeceğiz.
Kabotaj Bayramı9
nda
burukkutlama
Ekonomi Servisi - Denizleri-
mizi ve denizciliği milli ko-
rumaya alan kanunun 1 tem-
muz 1926 tarihinde yürürlüğe
girmesi, dün Kabotaj Bayramı
olarak kutlandı. Öte yandan
1979 yılından bu yana Türk
Deniz Ticaret Filosu'nun sicil
çalışmalanm yürüten Türk
Loydu'nun verileri Türk De-
nizciliği'nin 66'na yılında ge-
milerin yaşlandığmı. karayolu
taşımacılığı ile rekabet edeme-
diğini ve sektörde yenilemeyle
birlikte özelleştirmeye ihtiyaç
duyulduğunu ortaya koydu.
Türk Loydu Genel Müdürü
Yüksek Mühendis Ali Osman
Adak'ın yaptığı açıklamaya
göre deniz fılosunun 150-1000
grostonluk dilimini oluşturan
toplam 261 bin 313 gros tonluk
562 geminin yaş ortalaması
21,6. Yaş ortalamasının yük-
sek olması bu gemilerin taşı-
maahkta TIR'larla rekabet et-
mesini zorlaştınyor. 5 bin-10
bin gros ton arasındaki, 14'ü
kamuya ait 37 yüksek tonajlı
geminin de 19 yaş ortalamasıy-
la uluslararası sularda yetersiz
kaldığı vurgulanıyor. Türk
Loydu Genel Müdürü Adak.
bu gemilerin yenilenmesi için
1,1 milyar dolarlık yatınm ge-
rektiğini bildirdi. Türk Loy-
du'ndan yapılan açıklamada,
ilk etaptafiloyaşını sabit tutup
zaman içinde gençleştirme po-
litikası uygulanması halinde de
yılda 250 milyon dolarlık bir
fona ihtiyaç duyulduğu kayde-
dildi. Deniz ticaret fılosunun
bir bölümünün 10-12 yaş
arasındaki mevcut gemileri
saün alarak, kalanı da yurtiçi
ve dışmda yapürarak yenile-
meye çalışmanın maliyeti de
yılda en az 100 milyon dolar
olarak hesaplandı.
Türk Loydu Genel Müdürü
Ali Osman Adak, deniz taşı-
macıhğının canlanması, ulus-
lararası taşımaalıktan gelen
payın arttınlması ve yabancı
gemilere önemli ölçüde navlun
ödenmesinin önüne geçilmesi
için, bu stratejilerden birinin
benirnsenerek zaman geçirme-
den bir denizcilik politikasının
uygulamaya konulmasını is-
tedi. Ali Osman Adak, "Aksi
halde kabotaj taşımalan her
geçen gün artan mıktarda ka-
rayoluna kayacak, navlun ge-
lirimiz azahrken giderimiz ar-
tacak" dedi.
Türk Loydu'ndan yapılan
açıklamada, ticaret fılosunun
307 gemiyle adet olarak yüzde
37'sinin kamuya ait olduğu da
belirtildi. Şehir hatlanndaki
yolcu ve arabah vapurlar he-
saplama dışı bırakıldığında ti-
cari gemilerin adet olarak yüz-
de 2Tine kamunun sahip ol-
duğu ifade edilen açıklamada
bu oranın korunması istendi.
1990'da 238 adet olan. 1992'de
ise sayılan 283'e yükselen
klassız gemilerin de proje ve
denetimden yoksun biçimde
inşa edildiği vurgulanarak
bunlann can, mal ve çevre gü-
venliğini tehdit ettiği hatı-
rlatıldı.