16 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3MART1992SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özal'ın araçlan • ANKA (Ankara) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yeni araç alımı için aynlan ödenekleri kesüen Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde bulunan araçların ortalama 15 yıllık olduğu belirlendi. Cumhurbaşkanhğı Genel Sekreteri Kemal Yamak'ın verdiği bilgiye göre Cumhurbaşkanlığı'nda • 63'ü binek olmak üzere toplam 71 araç bulunuyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda araç odeneginin kabul edilmesi durumunda Cumhurbaşkanlığı'na bu yıl 1 güvenlik önlemli araç ile 12 yerli araba, 1 minibüs ve bir kamyonet alınması, eski araçların ise demirbaştan çıkanlarak satılmak üzere Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na teslim edilmesi planlanıyordu. Milletvekillerine zam • AA (Ankara) TBMM Başkanı Hüsamettin Cindonık, "Milletvekili ödenek ve yolluklannın artmasına gerek görülmemektedir" dedi. Cindoruk, yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde bazı basın organlarında yer alan milletvekili ödenek ve yolluklann arttınlacağına ilişkin haberlerin, bir milletvekilinin Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dile getirdiği kişisel düşüncelerinden kaynaklandığını belirtti. TKEP'den açıklama • Haber Merkezi - Türkiye Komünist Emek Partisi (TKEP) adına yapılan açıklamada, 28 şubat günü SHP Bakırköy İlçe Merkezi'nin basılması olayının basında "TKEP-13 Mart GKB"ye yüklendiği, oysa örgütlerinin söz konusu eylemle hiçbir ilgisi olmadığı, bur tür eylemlerin mücadele anlayışlarıyla da bağdaşmadığı belirtildi. Açıklamada, polisin TKEP'ye karşı baslattığı operasyonu genişletebilmek için kamuoyu hazırlamaya çahşüğı da öne sürüldü. ANAP'ın resepsiyonu • AA (Ankara) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile eşi Berna Yılmaz, bu akşam genel merkezde bir resepsiyon verecekler. Parti içinde birlik ve beraberliği güçlendirmek amacıyla düzenlenen resepsiyona, partinin kuruculan, MKYK üyeleri, 17-18 ve 19. dönem milletvekilleri ile kurucu ve milletvekillerinden vefat edenlerin aileleri davet edildi. ANAP Genel Merkezi'nde bu akşam açık büfe şeklinde verilecek resepsiyona, partinin kurucusu olması dolayısıyla Cumhurbaşkanı Turgut özal ile eşi MKYK üyesi Semra Özal da davet edildıler. Sayırfın öldurölmesi • CUMHURİYET (Ankara) - Emekli Korgeneral Hulusi Sayın, Dr. Musa Duman ve Emekli Astsubay Halit Çetin'in öldürülmeleri olayına karıştıklan iddiasıyla yaklaşık bir yıldır tutuklu bulunan üç kişinin yargılanmalanna, Ankara DGM'de devam edildi. Görgü tanıkları, sanıklan teşhis edemezken olaylarda kullanılan silahların kuryeliğini yaptığı öne sürülen Alp Arslan'ın tahliyesine karar verildi. Sanıklar, bir öneki duruşmada, kendilerini teşhis ettiklerini söyleyen Ayten ve Sibel Sayın'ın, polislerce yönlendirildiklerini iddia ederek duruşma salonunu terk etmişlerdi. İnönü, işadamlanyla • AA (tzmir) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, dün akşam tzmir'de Ege Bölgesi Sanayi Odası, Izmir Ticaret Odası, Izmir Ticaret Borsası, Ihracatçı Birlikleri ve Deniz Ticaret Odası'nca ortaklaşa düzenlenen toplantıda bir konuşma yaptı. Enflasyon sorununa, i-işveren ilisküerine ve- demokratikleşme projelerine değinen İnönü, işadamlannın kendisini kaygıyla dinledikleri izlenimini edindiğini, ortada kaygılanacak bir şey olmadığını söyledi ve "Hem işverenlere serbestlik, hem çalışanlara güvence getirecek yolu anyoruz" dedi. Demirel, Sergide • CUMHURİYET (Ankara) - Başbakan Süleyman Demirel, Foto Muhabirleri Derneği tarafından düzenlenen, "Fotoğraflarla Türk Basını '91" sergisine ve ödül törenine katıldı. "Bu sergiye baktıkça bizim alacağımız dersler çıktı. Fotoğrafçı arkadaşlanmızın hangi pozumuzu yakalamaya çalıştıklannı anlamış bulunuyorum. Bundan sonra biraz zor yakalarsınız böyle fotoğraflan" diyen Demirel, ilk üç dereceyi alan foto muhabirlerine ödüllerini verdi. Rize'de gözaltı • AA (Rize) - Rize'de, Rus pazarında izinsiz olarak pankart asan iki öğrenci yakalandı. Rize Meslek Yüksek Okulu ikinci sıruf öğrencisi olan Nuray Sarıahmet ile Mehmet Şahözer, üzerinde "Çayda sömürüye karşı örgütlenelim" ve "Taban fiyatta üreticiye söz hakkı, Dev-Sol Güçler" yazılı pankartlan asarken olay yerine gelen güvenlik kuvvetleri tarafından yakalandı. Mehmet Şahözer ve Nuray Sarıahmet adlı öğrenciler gözaltma almdı. Kenan Yomralı öldü • AA (Ankara) - ESKİ TRT Genel Müdür yardımcılarından Kenan Yomralı Ankara'da öldü. 54 yaşında ölen Kenan Yomralı, 1976 yılından bu yana TRT'nin çeşitli kademelerinde görev yapıyordu. E rmenistan-Azerbaycan sorunu Türkiye-ABD itişkilerinde bir çıban başı olma riski taşıyor. ABD'de bu yıl seçim yı- lı olması, bu riski daha da arttırıyor. Yalnızca Kaliforniya'- 'da 500 bin Ermeninin bulunması ve Ermeni lobisinin bas- kıları, Ermeni sorununu Amerikan politikasında bir ulusal siya- set faktörü haline getiriyor. Ancak Amerikan yönetiminin, Azerbaycan'a ve dolayısıyla Türkiye'ye karşı Ermenistan'a destek olması, yine de kolay gö- rünmüyor. VVashington'un, Ermenistan'a vereceği açık destek hem Türkiye'yi rencide edecek hem de yeni bağımsızlığına ka- vuşan cumhuriyetleri gözden çıkarması anlamına gelecek. Ayrıca böyle bir siyaset Ermenistan'ı Kafkasya'nın ve yakın As- ya'nın İsrail'i haline getirebilecektir. İsrail'in Ortadoğu'daki varlığı Amerika'daki Yahudi lobisi sa- yesinde gerçekleşmiş ve Amerikan siyaseti bu bölgede İsrail eli ile yürütülmüştür. Washington, eğer Türkiye'nin doğusunda İran'a ve eski Sov- yet cumhuriyetlerine karşı İsrail benzeri bir odak oluşturma niye- ti taşıyorsa, Ermenistan kartını uzun dönem için elinde tutacak- tır. Bu olasılık şu anda uzun dönemdeki diplomasi satrançları için bir senaryo motifidir. Ama Ermeni lobisinin Amerikan dış politikasına etki etmesi de kaçınılmaz gibi görünüyor. Ancak yine de birkaç gün önce Prag'da AGİK toplantısında alı- nan Karabağ'la ilgili karara ABD'nin destek vermesi umut verici- dir. AGİK'in Karabağ'la ilgili aldığı karar hem Azerbaycan- BAŞKENTTEN AHMET TA1N Ufuklar Kara Bağlamadan... Ermenistan ilişkilerinin çerçevesini belirlemekte hem de Türki- ye'nin Ermenistan'la olan ilişkilerinin zeminini oluşturmaktadır. Yeni üyeler sıfatıyla Azerbaycan ve Ermenistan'ın da katıldığı Prag'daki Karabağ toplantısı derhal bir ateşkes öngörmektedir. Bu iki ülkeye "silah ambargosu" uygulanmasını öngören bu karara göre Ankara dün bir açıklama yaptı, son AGİK kararları- nın yerine getirilmesine yardımcı olmak üzere her türlü desteği vereceğini bildirdi. AGİK Bakanlar Komitesi'nin devamlı organı gibi çalışan Alt Kc- mite'nin aldığı kararlar iki aşamalı. Birinci aşamada, "derhal ateşkes" isteniyor. Ayrıca, Karabağ bölgesinin Azerbaycan'a ait olduğu belirtiliyor. Ayrıca Karabağ'da çarpışan kuvvetlere, AGİK üyesi ülkelerin ve İran gibi üye olmayan bölge ülkelerinin silah ambargosu uy- gulamastnı öngörüyor. Bu arada tüm uluslararası kuruluşların bölgeye insani yardım malzemesi göndermesi çağrısı yapılıyor. Ama asıl önemli kararlar, "banşçı çözümün ilkeleri" ile ilgili alı- nıyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan Daryal Batıbay'ın başkanlık ettiği Türki- ye heyetinin karar metnine koydurduğu bir maddeye göre Kara- bağ'da ulusal azınlıkların hakları güvence altına almıyor. Bu mad- de ile Ermeniler Karabağ'da "kendi kaderini tayin hakkı" isteye- meyecekler. Alınan öteki kararlar Karabağ'ın yazgısını belirleyecek önem ve nitelikte: - İç ve dış sınırların değişmezliği kuralına saygı gösterilmesi. (Bilindiği gibi Karabağ bölgesi Azerbaycan'ın iç sınırıdır.) - Bölgesel anlaşmazlıkların, uyuşmazlıkların anlaşma yoluyla çözülmesi. - Tarafların tüm komşu ülkelere, toprak talebinde bulunmaya- cağına karşı güvence vermesi. - Ayrıca tarafların bu doğruttuda kışkırtıcı propaganda faaliyet- lerinden kaçınması da karar altına almıyor. Bu son madde, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin geleceği bakı- mından da önem taşıyor. Çünkü, bu bağiamda Ermenistan'ın söz- de soykırım iddialarını gündeme getirmesi, bu kararın çiğnenmesi anlamına gelecek. "Yeni Türk cumhuriyetleri Türkiye Cumhuriyeti'nin önünde yeni ufuklar açıyor" diye, girilen sevindirik havadan bir an önce kur- tulmak ve artık sorumlu ve kararlı bir tutuma yönelmek gerek. Türkiye, Azerbaycan'a karşı en az Kaliforniyalı Ermenilerin Er- menistan'a duyduğu sorumluluk kadar sorumluluk duymazsa, ye- ni Türk cumhuriyetleri Türkiye Cumhuriyeti'ni "soykırım gözlemcisi" ilan edecektir. Çalışmalarda Özal devre dışı bırakıldı, 6 bakanın yeni model için oluşturduğu komisyon henüz toplanamadı Olağanüstü lıal,paıtileri zor a soktıı CUMHURİYET (Ankara)-Olağanüstü halin uzatılması konusu, siyaset günderrnne yeni sorunlar ve tartışmalar getirdi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, olağanüstü hal uygulamalanna ilişkin Bakanlar Kuru- lu çalışmalannda devre dışı bırakılırken, konuyla ilgili yeni bir "model" hazırlaması öngörülen komisyon henüz toplanmadı. tılması kararlan için Bakanlar Kurulu'na cumhurbaşkanının başkanlık etmesi zo- runluluğu yok" dedi. Bakanlar Kurulu'nun, olağanüstü halin uzatılması ve uygulanmaşına ilişkin ka- rarlara. Cumhurbaşkanı ÖzaJ'ı katmama eğiliminde olduğu öğrenildi. Özal, Bakan- lar Kurulu'nun geçen hafta olağanüstü hal uygulamasının dört ay daha uzatılma- sını kararlaştırdığı toplantısına çağrılma- dı. Aynca, olağanüstü hal bölgesinde çalışan kamu görevlilerine üç yıl hizmet Güneydoğu bölgesi, sınır ötesi operas- yonlarla yeni bir gerilim yaşarken, baş- kent de süresi 19 martta sona erecek olan olağanüstü halin devam edip etmeyeceğj- ni konuşuyor. Siyaset gündeminin birinci sırasına yerleşen olağanüstü hal konusu, son gelişmelerle betirsiz bir görünüm çizi- yor. Hükümet sözcüsü, Devlet Bakanı Akın Gönen, olağanüstü hal uygulaması- nın dört ay daha uzatılmasına ilişkin başbakanlık lezkeresinin doğrudan TBMM Başkanlığı'na sunulacağını belir- terek "Olağanüstü hal uygulamasının uza- şartı aranmaksızın tazminat verilmesini öngören kanun hükmündeki kararname de. Özal'ın başkanlık etmediği bir Bakan- lar Kurulu toplantısında kabul edildi. Özal. bu kararnameyi. anayasanın 121. maddesinde yer alan. "olağanüstü hal sü- resince cumhurbaşkanının başkanlığmda toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerckli kıldığı konularda kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir" hükmüne uyulmadığı gerekçesiyle gen göjnderdi. Özal'ın konuya ilişkin çahşmalardan "dışlanması" anlamına gelen. "tezkerenin doğrudan TBMM'ye sunulması" konu- sunda Çankaya'nın tavnnın ne olacağı merakla bekleniyor. Bir başka mcrak konusu ise. geçen hafta Bakanlar Kurıılu tarafından alınan karar doğrultusunda oluşturulan komısyonun çalışmalara ne zaman başlayacağı. Olağa- nüstü hal uygulamasına getirilecek "yeni modeli" hazırlamakla görevlendirilen ve 6 bakandan oluşan komisyon henüz hiçbir toplantı yapmadı. Nevzat Ayaz, Eıman Şahin, Necmettin Cevheri, İsmet Sezgin, Abdülkadir Ateş ve Mehmet Kahraman'- dan oluşan komisyonun, herhangi bir hazırlık çalışması da yapmadığı öğrenildi. Alt komisyonun. yeni model konusun- da hiçbir girişimde bulunmaması, SHP içindeki HEP kökenli milletvekillerinin tepkilerinin artmasına yol açtı. SHP'liler, partinin Güneydoğu raporu ve seçim bil- dirgesinde olağanüstü halin kaldınlması görüşünün yer aldığını hatırlatarak, "ola- ğanüstü hal uygulaması yerine yeni bir modelin konulması görüşünde ciddi olun- saydı. şimdiye kadar hazırlık yapıhrdı" görüşünü savunuvorlar. Özal, Adalet Bakanı'nı Eskişehir'i kapatmakla suçladı devleti dinamitlerGÜNDÜZ İMŞİR (İstanbul) • Cum- hurbaşkanı Türgut özal, kamuoyunda by- pass olarak adlandırılan yetkilerin azaltıl- masına yönelik yasanın Anayasa Mahke- mesi'nden döneceğini tahmin ettiğini be- lirterek, böyle bir değişikliğin yürürlüğe konmasının Türkiye Cumhuriyeti'nin te- meline dinamit koymak olduğunu söyledi. Özal, "Böyle bir yola gitmek Cumhurbaş- kanlığı'nı tamamen devre dışı bırakmaktır. Bu işi kim yapıyorsa yanlış yapıyor. Ada- let Bakanı yapıyor. Çok 'yanlış' işler yapı- yor. Kendisi bilmede» Eskişehir Cezaevi- ni kapattı, şimdi insanlar cezaevlerinden kaçmaya başladı" dedi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, dün Bo- ğaziçi Üniversitesi'nde "Değişen Dünya Düzeni ve Türkiye" konulu bir konferans verdi. Türgut Özal, konuşmasında dünyada başdöndürücü bir gelişme yaşandığını ve siyasetçilerin çağın gündemini yakalamakta zorlandıklannı belirterek, bunun en önemli nedenini ise teknolojik gelişmeye bağladı. özellikle elektronikte yapılan dev sıçrama- lann bu gelişmeyi etkilediğini vurgulayan özal, dünyanın iki kutuptan tek kutuplu güce dönüştüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Turgut Ozal, İstanbul- un komşu ülkelerle Türkiye arasında bir ti- "carer merkezi hâlîne geldiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Serbest rekabet olmadan gelişme olmaz. 'Kota koyarız, sa- nayimizi korunız' şeklindeki savlar, safsa- tadan başka bir şey değildir. Kendi kendi- mize afyon yutmayalım. 1600 yıl önceki kahramanhklarımızla öğünürsek, tedbir al- mazsak kendi kendimizi kandırmış oluruz!' Cumhurbaşkanı Turgut Özal, "Sizin za- man zaman yetkilerinizi aşüğımz ileri sü- rülüyor. Sizce yetkilerinizi aşıyor musu- nuz?" şeklindeki soruya şu yanıtı verdi: "Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhur- başkanı Atatürk olduğu için bu makamın ve yetkilerin ağırhğı var. Atatürk'ün kul- landığı yetkiler anayasada yazılı değil, an- cak bu ananevi bir durum. Daha sonraki Boğaziçi Üniversitesi'nde Cumhurbaşkanı Özal'ın verdiği konferansa izdiham nedeniyle çok sayıda öğrenci gıremedi. Dışanda kalan öğrenciler Özai'ı hoparlörden dinlediler... ismet İnönü'nün anayasada hazmedemiyorsunuz' dedim. Seçildikten Türk milleti ve Kurt milleti demenia yan- olmamasına karşın kullandığı yetkiler var. Örneğin.İsmet İnönü bir başbakana (ve- kile) git diyorsa gidiyordu. Celal Bayar'ın cumhurbaşkanlığı döneminde ise politika- ya çok karıştığı iddia edildi. Ondan son- raki devre ise amiral ve generallerin devri. Onlar da geldikleri yer nedeniyle tarafsız kaldılar. Ben cumhurbaşkanlığına seçil- mem aşamasında başbakan yardımcılığı, başbakan müsteşarhğı yaptım. Parti kur- dum, 2 yıl üst üste başarılı seçimler geçir- dim ve 6 yıl başbakanlık görevinden son- ra aday oldum. Daha cumhurbaşkanlığı- na aday olduğumu açıklar açıklamaz kı- yamet İcoptu. Ben de o zaman itiraz eden- îere, 'Siz ahştınız askeri generallerin cum- hurbaşkanlığına, onun için beni sonra da benim başbakanhğını yürüttüğüm parti iktidarda olduğu için sürekli beni ko- nuştular. Tüm reformlar benim başbakan- lığım dönemimde yapıldı. Şu anda partim iktidarda olmadığı halde yine ben konu- şuluyorum. Bu bizim kaderimizdir. Bu şimdiye kadar böyle oldu ve böyle de ol- maya devam edecek. Doğru olduğuna inandığım şeyi sonuna kadar yaparım." Cumhurbaşkanı Turgut Özal, öğrenciler- den gelen diğer soruları yanıtlarken de Cumhurbaşkanlığı forsunun değiştirilme- sinin gerekmediğini, Azerbaycan'a da, ka- bul ettikleri takdirde bir alfabe verilebile- ceğini, ancak bu alfabenin çeşitli sesli harf- lerinde değişiklik yapılabileceğini de belirt- ti. Özal, Güneydoğu'da yanlış yapıldığını, lış olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Şimdi kalkıp da Türk halkı, Kürt hal- kı kardeştir diyorsan bu ayrılıktır. Bu hem sizin hem de başka insanlann problemidir. Eğer siz Kürt-Türk diye ayıracak olursaruz, o zaman Türk kökenli etnik diğer grupla- ra da aynı şansı tammahsınız. Oysa Batıh tarihçiler, bütün Türk kökenlileri Türk Cumhuriyeti adı altmda kabul etmişlerdir. Aynmcıhğın sonu aynhkür. Biz herkese in- san gibi yaklaşırken, karşımızdaki aynhk istiyorsa, biz bu mücadeleyi sonuna kadar yaparız. Ve sonuçta da kaybeden Türkiye olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti güçlü- dür. Ancak çok iyi biliyorum, PKK ayn bir devlet istiyor. Böyle bir şey mümkün de- ğildir:' Güneydoğu'da ateşkes deklarasyonunu imzalayan DYP Milletvekili Abdürrezzak Yavuz: j andarma kardeşinıinçocuğunudüşürttü CUMHURİYET (Ankara) - "Gü- neydoğu'da Ateşkes Deklaras- yonu"nu imzalayan ve "49'lar" diye bilinen grupta yer alan DYP Şanhurfa Milletvekili Ab- dürrezzak Yavuz, bölgedeki olağanüstü hal uygulamasından önce, devlet bürokrasisinin Kürtlere karşı muamelesini göz- den geçirmesi gerektiğini vurgu- ladı. Yavuz, yasalar karşısında eşit olan Doğulu ve Batıh vatan- daşın, jandarma astsubayının nezdinde eşit olmadığını öne sürdü. Yavuz, Cumhuriyet muhabirinin soru- lanru yanıtlarken "Güneydoğu'da Ateşkes Deklarasyonu"nu, bildirîde yer alan ko- nuların çoğunun kendi yöresi olan Şanlı- urfa'da da yaşandığını gözlediği için im- zaladığını bildirdi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşayanlann refah ve mutlu- luğu için ne lazımsa yapacağını belirten Yavuz, olağanüstü hal uygulamasının de- vamı yönünde, DYP grubunun kararına uyacağını söyledi. Yavuz, "Fakat müca- dele derseniz, o ayn yapılır. Partimin ala- cağı karara saygıyla itaat edeceğim. Fakat bölgede haksızlıklar vardır. Bu haksızlık- ları da dile getireceğim" dedi. Yavuz, Gü- neydoğu Anadolu insani için yapacağını söylediği mücadele konusunda şöyle ko- nuştu: "Jandarma çocuk düşürttü" "12 Eylül icraatının çoğunun etkileri, benim kardeşlerimin üzerinden hâlâ silin- memiştir. Geçenlerde benim ilimin bir kö- yünde jandarma astsubayı benim hamile kızkardeşimin çocuğunu düşürmesine se- bep olmuştur. Ben bu kardeşim için elim- den geleni yapmaya çalıştun. Fakat jan- darmadan şikâyetçi olmadı. 'Sen bugün gi- deceksin, yarın ben burada kalacağım' di- yor. Biz bunlann kalkmasına taraftarız. Ama memleketin bütünlüğüne zarar geti- recek her şeye de karşıyız." DYP'nin insanlann barış içerisinde kar- deşçe yaşaması yönünde çaba gösterdiği- ni \-urgulayan Yavuz, "49'lar" diye adlan- dırılan grupla, "Güneydoğu'da Ateşkes Deklarasyonu"nu imzalamasının partisi- ne karşı bir isyan olmadığını kaydetti. Türkiye'de yaşayan herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit koşullara sahip va- tandaşları olduğunu belirten Yavuz, şun- ları söyledi: "Batı'da, Konya veya Uşak'ta yaşayan kardeşimle, Urfa veya Ağrı'da yaşayan kardeşim, kanun nazarında eşittir. Fakat jandarma astsubayının, jandarma uzatma- lısının nezdinde eşit değildir. Bir Batıh kar- deşim, gittiği zaman sorunlarını dile geti- rebiliyor. Bir Doğulu, Güneydoğulu kar- deşim jandarmaya gittiği zaman dipçikle lcarşılanıyor. Devlet Doğu'da yaşayan kar- deşime de şeffaf olmalı, içtenlikle yaklaş- malı. Devletin sorunları kaba kuvvetle de- ğil, kanunun verdiği yetkiler içerisinde hal- letmesini arzu etmeİcteyiz." Yavuz, "olağanüstü hal uygulamasının çözüm olup olmadığma" ilişkin soruya da şu karşıuğı verdi: "Dış mihraklar kardeşi kardeşe düşür- meye çahşıyor. Fakat benim insanlanm da çok iyi niyetli, devletini çok seven insan- lardır. Fakat devlet birimlerinde görev ya- pan kişiler bu insanlann sevgisini yok et- meye çahşıyor. Mesela bir nüfus idaresi- ne giden adam Türkçe bilmiyor. Adam okula gitmemiş. Bu adamın günahı yok- tur. Bu kişi Kürtçe konuştuğu zaman nü- fus idaresi, tapu idaresi bunu kapı dışan ediyor. Bu kişilere, devlet bürokrasisi el aç- malı, kucak açmalı. Onu dışlamamalı. Ö dışlandığı müddetçe, neticede devlet zarar görür. O insanlara aynmcı muamele ya- pılmasın istiyoruz." SHP, olağanüstü hal konusundaki ra- haısızlığını. özel gündemle toplana- cak olan Meclis grubuyla aşmaya • çahşacak. SHP Parti Meclisi'nin geçen haftaki toplantısında. olağanüstü hal ko- nusunda Meclis grubunun serbest bırakıl- ması kararlaştınlmıştı. Ancak, SHP'li bazı milletvekilleri, olağanüsü halin uzatılmasına "tek tek kişiler olarak değil, parti olarak" karşı çıkılmasını istiyor. HEP kökenli rrulletvekillerinin yanı sıra, Yeni Sol ve Yenilikçi gmp, olağanüstü ha- lin uzaülmasına karşı çıkıyor. SHP MYK üyelerinin büyük bir bölümü de olağanüs- tü hal uygulamasının kaldınlmasını savunuyor. SHP Parti Meclisi üyesi Tülay Ateş, son PM toplantısında, olağanüstü halin uzatılmasına "bütünüyle" karşı çiktığını belirterek. "Olağanüstü halin uygulandığı yıllardan bu yana Kürt sorunu çözüleme- miş, aksine sorun daha da içinden cıkıl- maz bir hal almışür. İnsanlara, her tür düşünceyi özgürce ifade edebilecekleri bir ortam yaratmak zonındayız. Bu gerçek- leştiği zaman, herhalde olağanüstü hal uygulamalanna da gerek kalmayacakür" dedi. Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde ola- ğanüstü halin 19 marttan itibaren dört ay daha uzatılmasına ilişkkin tezkere, 11 tnartta TBMM başkanlığına sunulacak. Tezkere, 12 martta TBMM genel kuru- lunda ele alınacak. "Güneydoğu'da ateşkes" deklarasyo- nuna imza koyan 49 milletvekilinden HEP kökenlilerin. Meclis'te "red" oyu vermeye kararlı olduğu bildirilirken, im- zası bulunan öteki milletvekillerinin, karar için gruplanndaki görüşmeyi bekle- dikleri belirtiliyor. Çağnyi imzalayanlar arasında bulunan SHP Genel Saymanı Ziya Halis, olağa- nüstü halin uzatılmasına karşı olduğunu kaydederek, "olağanüstü hal çözüm ol- saydı, 12 yıllık sürede çözüme ulaşılırdı" dedi. Halis, Cumhuriyet"e, olağanüstü yö- netimleri demokrasi anlayışıyla bağdaştı- ramadığını söyledi. Halis, oylamaya ilişkin olarak da, "gruptaki görûşmeleri bekleyeceğim. Gmp karan olursa, ona uyanm. Grup karan ahnmazsa, gelişmele- re göre karar veririm" diye konuştu. DYP Grup Başkanvekili Güneş Müftü- oğlu, olağanüstü halin uzatılmasına ilişkin hükümet karannın, grubun önümuzdeki hafta yapacağı toplantıda görüşüleceğini, ancak bu konuda grup karan almayacak- lannı bildirdi. Müftüoglu, DYP gnıbu- nun konuya ilişkin görüşlerini agklarken. "olağanüstü halin uzatılması gerektiği âpaçıkT)ftâda. YasaklToftâfndan mem- nun değiliz, ama şartlar onu gerektiriyor. Bölgedeki olaylann önlenmesi için büyük bir çaba sarfeden hükümetin, oy birliğiyle verdiği bir karar var. Hükümet, olağanüs- tü halin uzatümasıru gerekli görmüş. An- cak genel kurul ne derse o olacak" dedi. Ateşkes deklarasyonunu imzalayan DYP Şanhurfa milletvekili Abdürrezzak Yavuz, bildiriyi imzalamasına karşın, gru- • bun görüşleri yönünde hareket edeceğini bildirdi. Aynı bildiriyi imzalayan DYP' Şanhurfa milletvekili Fevzi Şihanlıoğlu' ise. oylamadaki tavnnı soran Cumhuriyet' muhabirine "yorum yapmayacağını" söy-' ledi. ANAP Genel Başkan yardımcısı Hüs- ; nü Doğan, öncelikle iktidann tutumuna j bakacaklannı ve ona göre tavır belirleye- ceklerini söyledi. ANAP yöneticileri, f olağanüstü halin uzatılması konusunda. iktidar milletvekillerinin bir bölümünün "hayır" oyu kullanması durumunda "çe-, kimser" kalma ya da genel kurul toplantı- j sına katılrtıama eğilimi taşıyor. Ancak. eski bakanlardan Mehmet Ke- 5 çeciler ve arkadaşlan, konunun "siyasi, istismar" konusu yapılmaması gerektiğini; ve ülke menfaaü doğrultusunda oy kulla-, nılması gerektiğini savunuyor. , Bu arada, 49 milletvekili tarafından im- j zalanan deklarasyona imza koyan ANAP t Hakkari milletvekili Esat Canan, olağa- nüstü halin uzatılmasmdan yana olmadı- i ğmı söyledi. Canan, "kendi adıma., olağanüstü halin uzatılmasına kabul oyu; vermem mümkün değil" dedi. ANAP Van milletvekili Şerif Bedirha- noğlu da. "çekimser" kalma ya da oyla- maya katılrnamanın fazla birşey ifade, etmeyeceğini belirterek, "ben olağanüstü, hal uygulamasına karşıyım ve ret oyu ve-; receğim" dedi. Öte yandan. MÇP'liler, olağanüstü ha-_ lin uzatılması için kabul oyu kullanacak- • lar. RP grubu ise. bu konuda bağlayıcı bir, karar almayarak. milletvekillerini istedik-, leri yönde oy kullanmalan için serbest, bırakacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle