29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3MART1992SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER PancarMotortla eylem • İş-Sendika Servisi - Ekonomik kriz nedeniyle, üretimin durma noktasına geldiği Pancar Motor Fabrikası'nda çalışan 400 işçi beş aydır maaşlarının ve ikramiyelerinin ödenmemesi üzerine dün Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü'ye telgraf çekerek soruna çözüm bulunmasını istediler. Otomobil-Iş Sendikası'na üye 400 Pancar Motor işçisi Gaziosmanpaşa Postanesi'nden çektikleri telgrafta İnönü'den, seçimlerden önce verilen sözlerin tutularak Pancar Motor Fabrikası ve işçilerinin mağduriyetten kurtarılmalarını istediler. tşçilerin toplam 2.6 milyar liraJık ücret ve ikramiye alacakları ile piyasaya olan borçlarını ödeyemeyen Pancar Motor Fabrikası yönetiminin, Yüksek Planlama Kurulu'na başvurarak 20 milyar lira kredi talebinde bulunduğu bildirildi. Dalaıfflan üniverslte • ANKA (Ankara) - Bedrettin Dalan'ın başkanlığını yaptığı lstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından Istanbul'da, "Yeditepe Üniversitesi" adıyla yeni bir üniversite kurulmasını öngören tasan TBMM'ye sevk edildi. Tasanya göre Yeditepe Üniversitesi, Mühendislik ve Fen Bilimleri Fakültesi, Edebiyat Fakültesi ve Mimarlık Fakültesi ile tktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi'nden oluşacak. Aynca bünyesinde fen bilimleri ile sosyal bilimler enstitülerini de banndıracak. Siyanüriü altına tepki • AA (Aliaga) - Bergama ile Dikili arasındaki Ovacık, Çamköy ve Narlıca köylerinde siyanür kullanarak altın madenı çıkanlmasına, yöredeki 15 belediyenin üye olduğu Bakırçay Belediyeler Birliği tarafından tepki gösterildi. Bakırçay Belediyeler Birliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "tşletmede kullanılacak siyanürün denetiminin zorluğu, siyanürlü altın madenini, bölgemiz insanı ve doğası için nükleer felaket gibi önemli bir sorun haline getirecektir" dedi. Dönya Gazetesi • AA (tstanbul) - Ekonomi-politika gazetesi Dünya'mn kuruluşunun 11. yıldönümü kutlandı. Kutlama dolayısıyla Sheraton Oteli'nde düzenlenen kokteylde, lstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, gazetelerin üst düzey yöneticileri, yazarlar, gazeteciler ve çok sayıda işadamı, Dünya Gazetesi Sahibi Nezih Demirkent'in konuğu oldular. Rumen gemisine ceza • AA (Bandırma) - Romanya'dan Bagfaş İskelesi'ne 7 bin ton kimyasal gübre getiren Rumen bandırah Pilipesti adlı gemiye, denize sintine atığı boşalttığı gerekçesiyle 450 milyon lira para cezası kesildi. Rumen gemisinin denize atıklannı boşalttığmı gören Bagfaş yetkilileri, durumu liman başkanlığına bildirdiler. Ata'nın şoförü öldü • AA (İzmir) - Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı sırasında şoförlüğunü yapan Tahir Gürol İzmir'de öldü. 94 yaşında ölen, evli ve 3 çocuk babası Tahir Gürol'un cenazesi Yeşilyurt —Gamisi'nde, ikindi namazHH müteakip— kılınan cenaze namazından sonra Işıkkent Mezarlığı'nda toprağa verildi. Konser öncesimaç • Kültür Servisi - Ünlü İngiliz pop sanatçısı Boy George'un Andromeda'da yarın vereceği konser öncesinde diskoteğin Video Wall'unda Galatasaray - VVerder Bremen maçı naklen yayımlanacak. Andromeda'da saat 20.00'den itibaren izlenebilecek Avrupa Kupa Galipleri çeyrek finalinde mücadele eden Galatasaray ile Werder Bremen maçının ardından Boy George ve Jesus Loves You Orkestrası sahneye çıkacak. Doğalgazlı otobüsler • Haber Merkezi - Doğalgazla çalışan belediye otobüsleri bugün Ankara'da ilk seferlerine çıkıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, dün düzenlediği basın toplantısında, doğalgazlı otobüslerin çevre dostu olduğunu, ilk aşamada 30 otobüsün doğalgazla çalışır hale getirildiğini ve beş yıl içinde tüm filonun doğalgaza dönüşüm işleminin tamamlanacağını söyledi. Dûzettme • Gazetemızin dünkü sayısındaki "PKK İstanbul'da bayrak açtı" başlıkh haberde Ferhat Tunç"un da konser yerdiği belirtilmiştir. Ferhat Tunç, HEP lstanbul İl Başkarüığfmn açıkladığı programda isminin okunmasına karşm mitınge katıhp konser vermemiştir. CLMHLRİYETDERGİ'nın 1.3.1992 tarihli sayısmda Armağanb Bulmaca sayfasında " Yukandan Aşağıya" 8. soru "Kamış, dal ve kuru otlardan koni biçiminde yapılmış. Fas'a özgü kulübe... Birrenk... Hintli kadınlann ulusal giysisi... Eskı dilde burun... Su" şeklindedir. Düzeltir. özürdileriz. 500. Yıl Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri ve Hahambaşı, Cindoruk, Demirel ve înönü'yü ziyaret etti Vlusevilerin 500 \ ıllık nıutlııluğııCUMHURİYET (Ankara)-Türk Musevileri Hahambaşısı David Asseo ve 500. Yıl Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri, İspanya'dan kaçarak Anadolu'ya gelişlerinin 500'üncü yıh münasebetiyle dün TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Başbakan Süleyman Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnömTyü ziyaret ettiler. Başbakan Demirel, öğleden sonra yeni k u p Baruh, yönetim kurulu üyelen Haım Başbakardık binasında Türkiye Hahamba- Kohen, Alber Bilen, Elio Behmo Aras, Ankara ve İzmir Musevi cemaati başkan- lan ile 500. Yıl Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Jack Kamhi, Başkan Yardımcı- lan Naim Güleryüz ve Yako Veissid de bulundu. Heyet daha sonra Başbakan Yardımcısı fnönü'yü ziyaret etti. Hahambaşı Asseo. konuşmasında 500 yıl önce İspanya'dan kaçarak Türkiye'ye sığınan insanlara kucak açılması nedeniy- le şükranlannı sunduklanm belirtti. As- seo, gösterilen bu anlayıştan dolayı Inönü'ye teşekkürlerinı ileüneye geldiğinı söyledi. Inönü de asıl teşekkür edilmesi gereken insanlann 500 yıl önce Türkiye'ye gelen Musevileri ülkeye kabul eden kişiler oldu- ğunu söyledi. "Ama onlann temsil ettiği bir anlayış, yok. O anlayış bu topraklarda Osmanlı Impartorluğu'ndan beri yaşamış insanlann dini duygulara saygı göstermesi ve farklı yolda birlikte olmanın bir başka görünümü olarak değerlendirilmesidir" dedi. Hahambaşı Asseo da "Türkiye, herkese insan sevgisi telkin ediyor. Bunun dünya- ya örnek olması laamdır" karşılığını ver- di. şı David Asseo başkanlığındaki Türk- Musevi Cemaati heyetini kabul ederek bir süre görüştü. Demirel, daha sonra Jack Kamhi baş- kanlığındaki "500. Yıl Vakfı" üyeleri ile World Sephardi Federasyon Başkanlıfc he- yetini kabul etti. Kabulde DemirePe, Israil dışında yaşayan Musevilere tanınan tole- rans nedeniyle san yaldızlı çerçeve içinde bir teşekkür belgesi verildi. Başbakan De- mirel de yaptığı konuşmada dostluk, kar- deşlik duygulanyla bütün zorluklann ye- nileceğini ve dünya barışımn sağlanabile- ceğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümeti, devleti ve halkıyla beraber bü- tün insanlıkla işbirliği yapmaya hazır ol- duğunu anlatan Demirel şöyle konuştu: "500 yıl önce yapılanı hatırlayıp dünya- ya anlattığınız için size teşekkür ederiz. Musevilerle beraber yaşanabileceğini bü- tün dünyaya gösterdik. Bunu herkes örnek almalı. Bir gün bütün sınırlar kalkacak. O zaman insanlar beraber yaşamak zorunda kalacak. Yuksek değerlere ne kadar bağlı kalırsak insanlık o kadar ileri gider." Başbakan Süleyman Demirel'i ziyaret eden heyette, Hahambaşı Asseo'nun yanı sıra cemaat yönetim kurulu başkanı Ya- Türkiye Hahambaşısı David Asseo ve 500. Yıl Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri dün Devlet Bakanı \e Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'yü ziyaretlerinde, üzerinde, "500 yıllık huzur dolu beraberliğin yıldönümünü kutlayan Türk Musevileri en derin şükran duygularını sunarlar" yazüı bir plaket verdiler. (Fotoğraf: AA) Konuk heyet üyeleri, daha sonra Baş- bakan Yardımcısı İnönü'ye üzerinde "500 yıllık huzur dolu beraberliğin yıldönümü- nü kutlayan Türk Musevileri en derin şük- ran duygulannı sunarlar" yazılı bir plaketi verdiler. >g Heyet üyelen. Cumhurbaşkaru Turgut Özal'a önceki gün verilen plaketin üzerin- deki yazılann İbranice olduğu yolunda gazetelerde çıkan haberlerin yanlış oldu- ğunu belirterek. bunun, yazının İbranice karakterle yazılmış olmasından kaynak- lanmış olabileceğini söylediler. Cumhurbaşkanı 1\ırgut Özal, dün ak- şam çeşitli ülkelerdeki ve Türkiye'deki Mu- sevi cemaatlerinin temsilcilerini Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Cumhurbaşkanı özal, kabulde yaptığı konuşmada, İstanbul'daki Neve Şalom Si- nagoğu'na düzenlenen saldından büyük uzüntü duyduğunu belirterek bu eylemin sorumlularımn hak ettikleri cezaya çarp- tınlacaklarını söyledi. Musevilerin İspanya'dan Türk toprakla- nna göç edişinin 500. yıldönümü dolayı- sıyla Hahambaşı Assed tarafından dün ge- ce Ankara Hilton Oteli'nde bir kokteyl ve- rildi. 500.yılkntlaımhın 500. Yıl Vakffnın, yıldönümü kutlama- lan çerçevesinde de çeşitli etkinlikler sürü- yor. Vakıf, İstanbul'da günümüzde de kullanılmakta olan 16 sinagoğun en eskisi olan Ahrida Sınagoğu'nu restoreettiriyor. 15'inci yüzyılda inşa edilen Balat'taki Ah- rida Sinagoğu, 17'nci yüzyılda çıkan bir yangmda büyük hasar görmüş, yeniden inşa edilmışü. Israil Filarmoni Orkestrası da bu yılki kutlamalar çerçevesinde 5 ve 6 ağustos ta- rihlerinde İstanbul'da, 10 ağustosta da Efes'te konserler verecek. Zubin Mehta'- nın yöneteceği orkestranın 5 ağustos kon- senne piyanist Murray Perahia solist ola- rak katılacak. Kutlamalar çerçevesinde çeşitli konferanslar verilecek. sergiler açı- lacak, sempozyumlar düzenlenecek. Musevilerin Anadolu'ya gelişlerinin 500'üncü yıldönümünde cemaatten insan manzaralan Ertovi: Elhanıdülillah Yahudiyim BERAT GÜNÇIKAN (lstanbul) - Müslüman çoğunluk tarafından "gayri Müslün" ya da "azınlık" olarak adlandı- nlan Museviler, nasıl yaşıyorlar, ne bek- liyorlar? Türkiye'de bir Yahudi olmak ne anlam taşıyor? İşadamı Jak Kamhi'nin başkanhğmda kurulan 500. Yıl Vakfı'nca düzenlenen etkinliklerde Yahudiler işte bu sorulan önce kendilerine soruyor, sonra da yanıtlryorlar. Panellerde kendi kimliklerini sorguluyor, Müslüman Türklerce yönelti- len, "Neden sadece ticaret yapıyorsunuz" sorusuna karşılık veriyorlar: "Bizim tarihimiz kaçmaya, göçe daya- nıyor. Bunun için de para gerekiyor. Ço- cuklannuzın eğitimine önem veriyofuz; çünkii iyi bir eğitim de para istiyo'r.'" Türkiye'de yaşayan Musevilerin sayısı yaklaşık 25 bini buluyor. İstanbul'da Ni- şantaşı, Erenköy ve Suadiye gibi lüks semt- lerde oturmayı yeğliyorlar. Eski semtleri Kuledibi, Balat ve Ortaköy'de artık yok denilecek kadar azlar. Ladino, kendileri- ne özgü dilleri, ancak bu dil pek kullanıl- mıyor artık. Çünkü gencler bilmiyor. îki özel ilkokul, bir de liseleri olmasına kar- şm Museviler çocuklannı genellikle özel eğitim kurumlanna gönderiyorlar. Şalom 45 yaşında 45 yıldır yayın hayatını sürdüren ve Türkçe yayımlanan Şalom bir Yahudi Ga- zetesi. Hem Türkiye'deki hem de Türki- ye'den dünyanın çeşitli ülkelerine göç eden Yahudilere yönelik yayın yapıyor. Gaze- tenin editörü Lizi Behmoaras, bazı Muse- vilerin "gayri resmi olarak politikadan, bürokrasiden, dışişlerinden uzak tutuluyoruz" yolundaki düşüncelerine ka- tılmıyor. "Türkiye'nin anayasaJ düzenin- de böyle bir engel yok. Biz eğer mücade- lesini verirsek her yere gelebiliriz" diyor. Aynı gazetenin iç işleri sommlusu Na- na Tarablus ise 196O'lı yıllara kadar par- lamentoda Yahudi milletvekillerini varlı- ğını ammsatıyor. İstenildiğinde her ma- icamda^örev^lınabileceğine Inanan bl b ^ ğ rablus, ABD'de de bir Musevi'nin başkan ya da CIA başkanı olamayacağını savunu- yor. Yahudilerin sadece ticarette varlık gösterdiklerine ilişkin düşüncelere de karşı çıkan Behmoaras ve Tarablus, Osmanlı'- da İslam dini etkisinde heykel ve müziğin yasaklanmış olmasmm Yahudilerin de sa- nattan uzak durmasına yol açtığını söylü- yorlar. Her ikisi de günlük yaşamlarında Yahudi olmalanndan kaynaklanan sorun- lar yaşamadıklarını anlatıyorlar. Selma Rebeka Ertovi ressam. Mesleki ve insani ilişkilerinde Müslumanlarla birlik- Yaşamım Museti cemaarinin \ardımları\la sürdüren 69 yajındaki Yaşuva Saruya- na Varlık Vergisi yıllarını unutamıyor. (Fotoğraf: ERDOGAN KÖSEOĞLU) te olduğunu söylüyor. Bu ilişkilerin getir- dilerin bürokraside, dışişlerinde görev alıp diği noktada Yahudi olduğunu kanıtlamak almamasını da arz-talep dengesi içinde de- için yemin etmek zorunda kalan Ertovi, ğerlendiriyor. Fransa'ya yerleşen arkadaş- "Elhamdülillah Yahudiyim" diyor. Yahu- lannın bu ülkede ikinci sınıf vatandaş ola- rak görulduğünü örnekliyor, Türk olmak- tan duyduğu mutluluğu anlatıyor. Göçün nedeni Musevi yerine Yahudi denilmesini ve bu tanımdan çekinilmemesini isteyen sanat galerisi sahibi Beki Bardavit, cemaate yo- nelik saldırıları kişisel yanhşhklar olarak görüyor. Yahudi nüfusun giderek azalma- sını göçlere bağlayan Bardavit, göçenleri de "Yitirecek hiçbir şeyi olmayanlar" di- ye tanımlıyor. Bardavit'e gore Yahudilik bir dinden çok bir yaşama biçimi. Cuma akşamlan et yenmeyecek, dış görünüş te- miz, duzenli olacak, cumartesi sabahlan komşular ve aile yakınlarıyla birlikte kah- valtı edilecek ve duaya gidilecek. Yanudi- lerle Müslümanları yakmlaştıran özellik- leri de anlatıyor Pardavit. Çocuklann sün- net olması, domuz eti yenmemesi ve temiz- liğe verilen önem. Behar'ın öyküsü Luiz Behar, İkinci Dünya Savaşı sırasın- da Alman işgalindeki Fransa'da yaşamış Türk Yahudisi. Babasını toplama kampın- da kaybetmiş, Musevi çocuklannı Alman- ların elinden kaçırarak korumak amacıy- la Katolik ailelerin yamna yerleştiren bir örgütte görev almış. Türkiye Yahudisi ol- ması onun, annesinin ve kardeşlerinin ya- şamını kurtarmış. Eşi Hayım Behar'la bir- likte Türkiye'de yaşamaktan duydukları mutluluğu dile getiriyorlar. Herkesin Fran- sızca konuştuğu Kuzguncuk'u anımsıyor- lar. Türkiye'de Türk gibi yaşamak hoşla- nna gidiyor. Yahudi cemaati genellikle ticaretle uğ- raşmalan nedeniyle varlıkh ailelerden olu- şuyor. Jak Kamhi'nin yanı sıra Vitali Hak- ko, Üzeyir Garih, Ishak Alaton, Türkiye'- nin ticari ve sanayi çevrelerinde etkili isim- ler. Cemaatin korumacı yapısı ekonomik sorunu olan ailelerin de ayakta kalmasını sağlıyor. 69 yaşındaki Yaşuva Saruyana yaşamıru cemaatin yardımıyla sürdüruyor. "Kimse bıze aynm yapmâdı" diyor^aru- yana, "Rahat yaşadık, eşit muamele gör- dük." Saruyana, Türkiye'de Yahudi olmanın sorun yaratıp yaratmadığı sorulduğunda sorun olarak varlık vergisini anımsıyor; 1942 yıhnda konulan bu verginin sadece Musevilere uygulanmasının o dönemde ya- şattığı sıkıntıyı hâlâ unutmamış. Yahudiler, 1492'de îspanya'dan kovul- malanndan sonra sadece Osmanlı'nın ken- dilerine kucak açtığını unutmuyorlar. Bir de 2. Dünya Savaşı'nda da Türk Yahudi- si olmanın onları ölumden kurtardığını.. T RT'nin kamera ihalesinde ıısıılsüzlü kGÜNSELİ ÖNAL (Ankara) - TRTnin 77 kamera ahmı için açtığı ve Sony fırmasmın kazandığı ihalede usulsüzlük yapıldığı ortaya çıktı. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) hazırladığı ra- porda, Sony firmasına 3 milyon 296 bin 955 dolar ödenerek gerçek- leştirilen tek parça kamera alımmın TRT Teknik Şartnamesi'niri genel hükümlerine uygun düşmediği belirtildi. YDK'nm raporunda, TRT 1990 yıh ra- ğmm kaydedildiği raporda, bu amaçla porunda, kurumun 1990 yılında malzeme 1990 yümda açılan yurtdışı ihalelerden bi- risinin de 77 adet (2/3 FIT CCD kamera) ve 63 adet (Betacam SP resim kaydedici) alımı için olduğu anımsatıldı. Raporda, söz konusu alıma ilişkin olarak genel mü- dürlüğün ve Stüdyolar Dairesi Başkanlığı'- nın yazılanyla Yönetim Kurulu'nun ona- yına sunulan önerilerde, "77 adet CCD ka- merayı gerekli ilave teçhizat ve aksesuar- ları ile 3 milyon 900 bin dolar ve 63 adet CCD kameraya bağlanarak birlikte cahş- tmlacak 63 adet Betacam SP resim kayıt cihazını gerekli ilave teçhizat ve aksesuar- lan ile birlikte 1 milyon 300 bin dolar tah- mini bedelle olmak üzere tüm teçhizatm 5 milyon 200 dolar tahmini bedelle geçici ve kesin teminat ahnarak sözleşme yapılarak ilan yoluyla, yurtdışından satm ahnması konusunda genel müdürlüğe yetki verilme- sinin istendiği ve bu yetkinin verildiği be- lirtildi. ve teçhizat alımlan için 11 milyar 810 mil- yon lira harcama yapıldığı, bunun 6 mil- yar 843 milyon lirasının dış, 4 milyar 967 milyon lirasının da iç alımlara ilişkin ol- duğu bildirildi. Raporda, ahm program- ları ile yıl sonu gerçekleşmeleri arasında normalin üzerinde sapmaJar meydana gel- diğine dikkat çekilerek "Teknik yedek malzeme ve resim kayıt malzemesi dış alı- mı ile kırtasiye ve büro malzemesi iç alı- mında program ödeneğinin üzerinde har- cama yapıldığı görülmektedir. Bu durum, ahm isteminde bulunan üuitelerin, prog- ramlanm gerçekçi bir şekilde hazırlama- masından kaynaklanmaktadır" denildi. TRT'nin, hızlı gelişen radyo ve TV tek- nolojisindeki yeniliklerden yararlanmak ve artan yayın-program hizmetlerinin doğur- duğu teknik cihaz ihtiyacını karşılamak üzere zaman zaman yurtdışı ihaleler açtı- Raporda, Ahm İkmal Dairesi Başkan- Iığı'nca ilan edilen ihaleye, 7 firma tara- fından kapalı zarfla teklif verildiğine dik- kat -çekilerek bu tekliflerin incelenmek için Teknik Alt Komisyon'a havale edildiği be- lirtildi. Ihale kapsamındaki 7 firmanın 6'sının aynlabihr tipte kamera ve resim ka- yıt cihazı teklifınde bulunduğu, ancak bun- lardan ikisinin aynca alternatif olarak ay- rılabilir tipte ohîıayan (resim kayıt cihazı kamera govdesine entegre) tek parça ka- mera teklifınde de bulunduğu, bir firma- nın ise yalnızca kamera teklif ettiğinin kay- dedildiği YDK raporunda, bu ihaleyle il- gili usulsüzlük saptamaları şöyle dile geti- rildi: Tek parça kameranın üstünlüğü "Teknik Alt Komisyon raporunda on- ce, ayrılabilir tipteki kameralarla, tek par- ça kameralar için genel bir değerlendirme yapılarak kamera ve resim kayıt cihazla- rının aynlabilir tipte olmasmın kurum için avantajlı olmadığı, tek parça kameraların ise daha üstün özelliklere sahip bulundu- ğu ifade edilmiştir. Teklif yazısına aykırı CCD dış çekım teçhızatı ve aksesuarla- rı alını işlemleriyle ilgili olarak bir değer- lendirme yapıldığında, 77 adet tek parça kamera alımının, Stüdyolar Dairesi Baş- kanhğı'nın ihtiyaç bildirimini ve genel mü- dürlüğün alım istemini içeren teklif yazı- larına ve teknik şartnamenin genel hüküm- lerine uygun düşmediği anlaşılmaktadır. Teknik Alt Komisyon raporundan, tek parça kameralann yeni bir teknoloji ve ay- rılabilir tipteki kameralara göre daha üs- tün olduğu anlaşılırken aynı raporda tek parça kamera üretiminin 1988'den beri ya- pıldığı ifade edilmektedir. Bu durum, ihale öncesinde teknik yön- den yapılan etüdün yetersiz olduğunu gös- termektedir. Tek parça kameraların tek- nik yönden üstünlüğü, Teknik Alt Komis- yon çalışmalan sırasında ortaya çıkmış ol- sa bile bu durumda ihalenin yenilenmesi ve bu suretle tüm firmaların eşit koşullar- da ihaleye katılmalannın sağlanması, iha- lenin yenilenmesinde gecikme ve kurum zaran görühnüşse Yönetim Kurulu'na bilgi verilerek mevcut ihale çerçevesinde değer- lendirme yapmak üzere yeni bir yetki ahn- ması yoluna gidilmesi gerekirdi." YDK raporunda, soz konusu satm alma işleminin incelenmek uzere, genel müdür- ce 7.11.1991 tarihinde kurum Teftiş Ku- ruiu'na havale edildiği bildirildi. Taramızı vermiyor' Seslendirme sanatçdan Show TV'ye seslerini \ü kseltti TV Servisi - Seslendirme Sanatçılan Dernegi, üyelerinin yapüklan seslendir- me için ödeme yapmadığı gerekçesiyle Show TV'yı protesto etti. Seslendirmenin yapıldığı stüdyo sahi- bmin 60 fılmın Türkçe dublajı karşılığı olan ücreti ödememesi nedeniyle sanat- çılar bu kanal için hiçbir seslendirmeye girmeyeceklerini söylediler. Shovv TV yetkilileri ise kendilerine bu konu ile ilgili bir sorun gelmediğinı, ellerinde yeterü miklarda siok bulunduğunu söylediler. Dernek Başkan Yardımcıs Metc Dönmezer, dün konuya ilişkin yaptığı açıklamada, fılmlenn seslendirildiği stüdyonun sahibi fırma ile 60 filmin ses- lendirilmesi konusunda anlaşma yapıldı- ğını belirtti. Dönmezer, işin yapılmasına karşın ödemede somnlar çıktığını, yalnız 10filmiçin ödeme yapılacağının kendile- rine ulaştınldığını vTirguladı. Sektördedvrvm Seslendirme sektörü özellikle özel TVlerin sayılannm artması ile önem ka- zandı. Bugün ağırlıklı olarak lstanbul ve Ankara'da toplam 800'e yakın sanatçı, seslendirme sektöründe çalışıyor. Bu iki büyük şehirde irili ufaklı çok sayıda ses- lendirme stüdyolan var. Seslendirme fıyatlan konusunda deği- şik rakamlar var. Birinci derecede rollen seslendiren bir sanatçı 3 saatlik bir dizi dublajı için 700 bin liraya yakın ücret alı- yor. Yanı 26 dakikahk bir seslendirme- nin bedeli 50 bin lira. Konulu bir film için de 100 bin lira üc- ret ödendiği belirtiliyor. Bir stüdyonun günlük kirası ise 700 bin lira. Herhangi bir stüdyoda yapılan seslendirme çalış- malan sonucu ortaya 700 ila 800 milyon- luk bir ciro çıkıyor. SesîendİTffie Sarîâtçilan DerneğTriîrr" ağırlıklı olarak çalıştığı yer Ankara. Da- ha doğrusu dizi vefilmlerindaha kaliteli gerçekleştiği kent Ankara. Burada 140 sanatçı bu derneğe üye. Ankara'nın bu konuda önderlik yapmasının nedeni ise daha önce lstanbul ağırlıklı olan seslen- dirme çalışmalan bu kentin sanatçılan- nın yüksek fiyat istemeleri nedeniyle Ankara'ya taşınmış olması. Bu konuda- ki önderliği çokuluslu VVarner Bros ger- çekleştirdi. Bu şırket, tüm filmlerini, ses- lendirilmesi için Ankara'ya götürünce İstanbul'un ağırlığı ortadan kalktı. Sağlık şurası İhtisas yapanlara dil zorunluluğu CUMHURtYET (Ankara) -174. Sağ- Lk Şûrası, Sağlık Bakanı Yıldınm Aktu- na'nın başkanhğmda dün Ankara'da toplandı. Aktuna, eski Doğu Bloku ül- kelerine giderek üç-beş ayda ihtisaslan- nı tamamlayan doktorlann sayısında bü- yük artış görüldüğünü, bunun önüne ge- çeceklerini söyledi. Sağlık Bakanı Yıldı-' nm Aktuna'nın, sağlık reformu ve Ulu- sal Sağlık Akademisi'nin kuruluşuna ağırlık verdiği konuşmasıyla açılan şûra- da daha sonra 23-27 mart tarihleri ara- sında Ankara'da yapılacak Ulusal Sağ- lık Kongresi'nin hazırlık çalışmalan tar- tışıldı. İki gün sürecek şûranın ilk günün- deki ele ahnan konulardan biri de yurt- dışında ihtisas yapanlann durumuydu. Toplantıdan çıkarken gazetecilere bir açıklama yapan Sağlık Bakanı Aktuna, başta Macaristan olmak üzere eski Do- ğu Bloku ülkelerine giderek kolay yoldan mütehassıs sıfatım kazananlann sorun yaratmaya başladığını söyledi ve "Bu sa- yı giderek artıyor. Kısa süre sonra o ka- dar artacak ki Türkiye'de sınava giren- lere yer kalmayacak" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle