Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet I
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına
Berin Nadi 0 Murahhas Üye: Emine Uşaklıgil • Yazı tşleri Mudurü: Okay
GoDensin 0 Yazj Işlerı Mudur Yardımcılan: Salim Alpasian, Kercm Ç«Jış-
kan, Necdel Dogan, Lntfu TJDÇ 0 Sayfa Dıuenı Yönetmenı: Ali Acar
^ TemsılcıSL Ahmet Tan
tç Politika: Mehmet Tezkan Ekonomi: Meral Tamer, Kultür: Celal Üster, tstanbul Haberlerı: Muhittin
Sirtr, Spor: Abdülkadir Yıicelman, Makaleler: Şahin Alpay, Duzcltmc: Abdullah Yancı 0 Koordina-
tör: Ahmct Konılsan • Malj tşler: Erol Erkui • Muhasebe: Biilent Yener 0 Bulçc-Planlama: Sevgi
Osmanbeşcoglu • Reklam: Ayşe Tonıa • tdare: Hüseyin Gürer 0 tşletme: Önder Çeiik 0 Bılgi-lşlem:
Nail lnal 0 Personel: Sevgi Bostanctoglu
Basan ve Yaym: Cumliunyn MHbucüık ve Gtzoecıbk TAJ Torkocajı C«d. 39/41 C«*«lo4iu
3433* Isl PK 2*6 Uunbul Td 512 05 05 (20 h«), Ttia. 22246, Fw (1) 526 60 72 0 SarolaK
A«k*r«: Zıy» Gölılp BJv )nlul«p S. No: 19/4. 10:4» 11 41-47, 7fcto 4234/, Faı (4) 133 05 65
0 ttrnür. H. Zjyt BK. 1352 S. 2/3, Tel: 13 12 30, Tete» 52359, Fu: (51) 19 53 60 0 « l w
inOnü C.d. 119 S, No: 1 Kal I, Tet 19 37 52 (4 lul), THCL 62155, FM: (71) 19 25 78
TAKVİM:3MART1992 lmsak: 5.05 Güneş: 6.29 Öğle: 12.21 İkindi: 15.29 Akşam: 18.03 Yatsı: 19.22
Yaz saati 29 martta
• AA (Aokara) - Gün ışığından daha
fazla yararlanılarak enerji tasarrufu
sağlanmasım amadayan "yaz saati"
uygulaması 29 Mart 1992 pazar giinü
başlayacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'ndan alıaan bilgiye göre
Bakanlar Kurulu'nun 1990 yılmda
aldığı karar dçğruiıusunda 28 Mart
cumartesiyı pazara bağlayan gece
saatler 01.00'de 1 saat ileri alınacak.
1leri saat uygulaması 27 eylül pazar
giinüne kadar sürecek.
Hamsi BDT'ye gitti
• AA (Rue) - Doğu Karadeniz'de her
yıl kasım ayı sonlarında başlayan ve
mart ayı sonuna kadar devam eden
hamsi mevsımi, bu yıl hamsinin
Karadeniz'den çekilmesiyle erken sona
erdi. Deniz suyu sıcakhğının
istenilenin altına düşmesiyle birlikte
Trabzon-Hopa arasında daha önce
yoğun olan hamsinin iç sulara ve BDT
tarafına çekildiğini belirten Trabzon ve
Rizelı balık;ılaı, bu yüzden yaklaşık
10 gündür istenilen düzeyde hamsi
avlayamadıklarını söylediler. Doğu
Karadeniz Bölgesi'nde 300 dolayında
takımla hamsi avı gerçekleştiriliyor.
Ancak hamsinin istenilen ölçüde av
vermemesi nedeniyle son yıllarda bu
takımların ancak yarısı avlanma
yapabiliyor.
Dondurulan proje
• AA (Bursa) - Türkiye'nin kış
turizmi merkezlerinden Uludağ'da
işletme sayısının artması ve kayak
pistlerinin yetersiz kalması nedeniyle
1988 yılında gündeme gelen ikinci
yerleşim projesi donduruldu. Guney
Marmara Turistik Otelciler ve
lşletmeciler Birliği Yönetim Kurulu
Başkanı Ferruh Ulukardeşler, bölgenin
imar durumunun hazırlanarak
yapılaşmaya başlanacağı sırada
projenin dondurulduğunu, sonradan
alınan bir kararla altyapı
çahşmalannın bölgede bulunan oteller
tarafından yapılması istendiğini
söyledi. Ulukardeşler, "Projeyi yapan
yetkili birimler, altyapı çalışmalarının
Turizm Bakanlığı tarafından yapılması
hükmünü koymasına rağmen sonradan
altyapı çalışmaJarını tesislerin
ortaklaşa yapması istendi. Bu kadar
büyük masrafın altına kim girer?"
dedi.
Çığ yardımı
İstanbul Haber Servisi - Istanbul
Valiliği'nce çı| felaketzedeleri için
düzenlenen bağış kampanyasında
toplanan 3.5 milyar liralık yardım
malzemesi yola çıkanldı. Istanbul
Valiliği'nce dün yapılan açıklamaya
göre, 5 şubatta başlatılan yardım
kampanyasında 1 milyar 255 milyon
lira para ve 2 milyar liranın üzerinde
de malzeme yardımı toplandı.
Toplanan yardım malzemesi, dün saat
12.00'de Istanbul Valliği önünde
düzenlenen törenle, Kızılay'a ait iki
TIR kamyonia Şırnak Valiliği'ne
gönderildi. İstanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu'nun verdiği bilgiye göre
yardım konvoyunda, çeşitli
kuruluşlardan sağlanan 465 koli
giyim eşyası, 500 battaniye, 1000 koli
bisküvi, 500 teneke margarin, 500
kilo makarna çeşitli gıda maddeleri
ve çok sayıda yatak bulunuyor. Vali
Kozakçıoğlu, gönderilen malzemelerin
gereken yerlere ulaşması için resmi
korumalar görevlendirdiğini ve
tamamının teslim edildiğine dair
belge. isteneceğini vurguladı.
Çığın tahmini
• UBA (Diyarbakır) - İstanbul
Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay
Bilimleri Fakültesi Meteoroloji
Mühendisliği Bolümü öğretim üyesi
Yardımcı Doç. Dr. Mikdat Kadıoğlu,
hava tahmini gibi çığ tahmininin de
mümkün olduğunu öne sürdü.
Kadıoğlu, yeni yerleşim birimleri
kurulurken bölgenin çığ haritasının
çıkarılması gerektiğini de söyledi. Son
zamanlarda sık görülen, aynca can ve
mal kaybına neden olan çığ
felaketlerinin daha önceden yapılacak
tahminlere göre alınacak önlemlerle,
en az zararla atlatılabileceğini belirten
Kadıoğlu, "Karla kaplı dağlarda çığa
yakalanma tehlikesi her zaman
bulunmaktadır. Hava koşulları ve
kann yapısı ne olursa olsun arazinin
özelliklerine göre 30 santimetre ile
120 santimere arasındaki kahnlığa
ulaşan kar çığ tehlikesini ortaya
çıkanr" dedi.
Çevrevesanayi
• AA (Kocaeli) -Çev re Bakanı
Doğancan Akyürek. ""Çe\reaçısından
koruma değıl. kurtarma aşamasına
gelen illerde sanav inin gelişmesine artık
müsadeedilmemelıdir" dedi. İzmit
Argesa Tesislerfnde Kocaeli'nin çevre
sorunlannın tartışıldığı toplantıda
konuşan Akv ürck, kurtanlmada
öncehkliillerdenolan Kocaelı'nde çevre
sorunı-nun ""hırsız-polısoyunu"
oynavarak çözülemeveceğıni bclırüi.
Gerzeli, yörenin simgesi haline gelen beyaz balinayı Ingiiizierin eline bırakmamaya kararlı
6
O bizim balinamız,Ingfliziere vermeyiz'CEMİL CİĞERİM/CE.NGİZ DEMİ-
REL (Sinop) - Gerzeliler. kendi ka-
derlerine gösterdikleri hassasiyetle
balinanın kaderini tartışıyor. Çevre
Bakanlığı Çevre Genel Müdürü Me-
lih Akalın, bilim adamlannın görüş-
lerine dayanarak, balinanın mutla-
ka taşmması gerektiğini söylüyor.
Gerze halkı ise balinanın taşınması-
na kesinlikle tepki göstereceklerini.
yaşaması için taşınması gerektigi
fikrinin ise reklam amaçlı bir İngiliz
oyunu olduğunda diretiyor.
Karadenız'e kıyısı bulunan ülkelenn
buyükelçiliklerine yazdıklan yazılara ya-
nıt gelmeunce. ikıncı bir yazı daha gön-
derdiklerini. ama kımseden "balina bizim-
dir" diye bir scs çıkmadığını belirten Aka-
lın. ikıncı balina operasyonunun Sinop'ta
gerçekleştırileceğinı bıldirdi.
Beyaz balinanın doğal yaşama ortamı-
na götürülmesınin kaçınılmaz olduğu gö-
rüşünü savunan Akalın. uzmanların bali-
nanın Karadeniz'de vaşamasının olanak-
sız olduğunu bildırdikknnı, bu nedenle
duygusal olunmaması gerektiğini söyledi.
Akalın, Cumhunyeı'e yaptığı açıklama-
da|ö\lededı:
"Ingiltere'de bulunan balina uzmanlan-
na araştırma yaptırdık. Bu araştırmada
öngörülen bellı bir hızmet var. Bunun kar-
şılanması için de uluslararası destek gere-
kıvor. Biz. bunu en ekonomik şekılde sağ-
lıklı olarak yapmaya çalışacağız. Açılacak
kampanyalarda ikinci balina operasyonu
için katkı sağlanmış olacak. Bunlar sağ-
landıktan sonra uzmanlar. yanı kurtarma
ekibi Sinop'agelecek. Şuanda. bir an önce
götürülsün dıye acil bir durum söz konusu
değıl. Kaldı ki operas>on için belli birsüre
gerekıyor. 10-15 gün kadar kurtarma eki-
bı ıle balinanın ha^ır neşir olması söz ko-
nusu. Bu süreç ıçerisinde uzmanlar, bali-
nayla yaşavacaklar. Yoksa intiharediyor-
lar. Bu nedenle onu çok iyi araştıracağız.
Ondan sonra nakliye işine geçilccek. Nak-
liyenin de daha ucuza yapılabilmesı için
askeri>e ile nakliye uçağı konusunda te-
mas halindeyız."
Bir gazetede "Balinaya bugüne kadar
bir miKar harcandf" biçiminde çıkan ha-
Uzmaniarn, balinanın Karadeniz'de uzun sûre yaşayamayacağıu söylemesine rağmen Gerzeli, balinaM \ anıbaşlannda yaşatmaj a kararü.
berin asılsız olduğunu da söyleyen Akalın,
"Asılsız haberler üzerine baa kişiler de
haklı olarak, "balinayı bırak. halimize
bak' diyorlar. Bunlar tepki yaratıyor. Ba-
linanın taşınması için iyi para gerekiyor.
Bu nedenle de uçak sorunu çözüme ka-
v uştu mu. masratlar da yan yanya düşer"
dedi. Akalın. şöyle devam etti:
"Bunun çalışması içindeyiz. Bütün ım-
kânlanmızı en iyi şekilde kullanarak bali-
namızı en iyi ortamda yaşayacağı noktaya
götüreceğiz. Çünkii uzmanlar balinanın
Sinop'ta uzun vadeli yaşayamayacağı gö-
rüşünü bize bildirdiler. Gerzeliler duygu-
sal davranıyorlar, ama yaşamadıktan. bir
ay sonra öldükten sonra bu kadar duygu-
sal olmaya da gerek yok. Halkın ilgjsi.
desteği çok güzel. Balıİcçının balığını ver-
mesı. halkın ilgı göstermesi Türklerin bu
konudaki duyarlılığırun en güzel örneği-
dir. Bu. güzel bir olay. ama konunun bi-
limsel yönü de önem arz ediyor. Bu da
ülkemizde uzun süre kalamayacağı yö-
nünde"
Beyaz balinanın taşınacağı haberini
alan Gerzelilerin morali bozuldu. Gerze
iskelesinde simitçiyi bile bağırtmayan
Gerzeliler, beyaz balinayı pek bırakacağa
benzemiyor. 7'den 70'e tüm Gerzeliler
dün vurgun yemiş gibi oldular. Bu arada,
balinadan küçük şikâyetleri de olanlar
var. Bu sikâyetler bazı öğretmenlerden ge-
liyor. Oğretmenler. "Sabah, bakıyoruz
sınıf mevcudu tam. İki ders arasında öğ-
renciler bir şeyler duyuyor, derse giriyoruz
bakıyoruz ki sınıf mevcudu yanya düş-
müş. Diğerleri iskelede" diyorlar.
Beyaz balinanın Gerze'den götürülecc-
ğini öğrenen Gerze Belediye Başkanı Dr.
Durmuş Çetin de büyük tepki gösterdi.
"Balinanın Gerze'den götürülmesine kar-
şıyım " diyen Çetin, İngilizleri de reklam
peşinde olmakla suçladı. Çetin, şöyle ko-
nuştu. "Bu balina öyle bir hayvan ki sanki
6. hıssi var. Kendısi ile ilgili bir şeyler yapı-
iacağını hissettıği zaman kayboluyor. Bu
sabah da (dün) bırkaç saat kayboldu. San-
ki bugünkü söylentileri duydu. İngilizler-
den başka mıllet yok mu? İngilizlerin ne
derece samımı olduklannı da bilmiyorum.
Onlar kendi reklamlannı yapıyorlar. Bu
reklam için balinayı da feda ediyorlar.
Ansiklopedik bilgilere göre bu balinalar
eksi 1 ile 30 derece arasında yaşayabiliyor-
lar. Balinanın taşınma i$i çok riskli. Taşı-
ma esnasında ölebilir. Ingilizler de bunu
saklarlar. 'Götürdük bıraktır' derler. Bali-
na Karadeniz'de avlanmayı da öğrendi,
Ben bu taşıma işine kesinlikle karşıyım."
Çetin, bırakılması düşünülen doğal or-
tamın birçok vahşiliklerinin de bulunaca-
ğını, balinanın ise kendini korumakta
zorlanacağmı belirterek sözlerini şöyle
sürdürdü: "Götürülecegi yerde insanlar
olmayacak. Böyle olunca, ilgj de olmaya-
cak. Bu, stres yaratacak. Aynca balinanın
taşınma sırasında omuriliği zarar görürse
felç olabilir. Her şeyden önce şunu belirt-
mek istiyorum: Biz bir canlıyı alet ederek
onun üzerine basarak yükselmek istemi-
yoruz. Tek isteğimiz, bu hayvanın hayatı-
nı en iyi şekilde idame ettirebilmesidir."
Öte yandan, Gerzeli vatandaşlann gö-
rüşleri de şöyle:
Hüseyin Ermiş (otel sahibi): ölü bir se-
zon canlandı. Adana'dan bile gelenler var
Turlar düzenlenecek. 7'den 70'e kadar
Gerzeliler olarak gitmesini istemiyoruz.
Vermemeye kararbyız. Böyle bir şeye tep-
ki gösteririz.
Zeynel Armutçuoğlu (SHP İlçe Başka-
nı): Bir kere tam olarak incelenmesi gerek.
İncelenmeden götürülmeye kalkışılırsa
büyük tepki doğar. Gerzeliler olarak üze-
rimize düşenı yapıyoruz. Devlet de bir şey-
ler yapmalı. Bazı balıkçılanmız balinaya
zarar veririm diye avlanmıyorlar bile.
Tüm halkımız gibi kalmasından yanayım.
Abdullah Çelik (ANAP İlçe Başkanı):
Beyaz balina Karadeniz'de Gerze'yi tercih
etmiştir. Tam bir inceleme yapılmadan
götürülmesine razı olmayız. Parti olarak
da halkımızın isteklerine göre davramnz.
Selçuk Mızraklı (Gazeteler Başbayii):
Kesinlikle kalmasını istıyoruz. Yeterince
incelenip bize 'Bu buralarda kesinlikle ya-
şayamaz' derlerse son çare götürülmesi
olabilir. Ama şimdilık böyle bir şeyi dü-
şünmek bile istemiyorum.
Hüseyin Ergül (Belediye işçisi): Kim
alacakmış? Nasıl alacaklarmış? Balinaya
sormuşlar mı sen nerede kalmak istiyor-
sun diye. Karadeniz'de yaşamaz diyorlar.
Peki, incelemişler mi? Öyle oldu bittiye ge-
tirip kımse balinamızı alamaz.
Diğer yandan Şinop Valisi Adil Yazar,
beyaz balinanın İngilizler tarafından ta-
şınması hususunda kendilerine resmi bir
bilgi gelmediğini, bu nedenle herhangi bir
açıklama yapmayacağını söyledi.
İÜ Etnomüzikolojik Araştırma ve Uygulama Merkezi, Rahıtıi Oruç Güvenç yönetiminde faaliyet gösteriyor
Birpsikoterapi yöntemi olarakmûzik
ENİS ONAT (İstanbul) - Türk müzik
tarihi, etnolojik kökenlerine ve ta-
rihsel gelişme sürecine bağlı olarak
araştınlryor. Bu amaçla kurulan İs-
tanbul Üniversitesi Etnomüzikolo-
jik Araştırma ve Uygulama Merke-
zi, geçmişte bir çeşit psikoterapi
aracı olarak bilinen bu müziğin, mo-
dern psikoterapi kavramı içindeki
yerini belırlemek için de çalışmalar
yapıyor.
Dünyada. Türk müziğinı etnolojik bo-
vutta araştıran tek kuruluş olarak çalış-
malannı sürdüren merkezin kurucusu
Yrd. Doç. Dr. Rahmı Oruç Ouvenç. Aynı
zamanda sanat yönetmenliği görevini de
sürdüren Güvenç, Türki cumhuriyetlerin
bağımsızlıklannı kazanmalan sonrası. ko-
nunun daha da önemli bir noktaya geldi-
ğine dikkat çekiyor. 1976 yılında aynı
amaçla kurulan Türk Musıkisini Araştır-
ma ve Tanıtma Derneği'nin 1984 yılında
İstanbul Ünıversıtesi'ne katıldığını anla-
tan Güvenç. o yıllarda adı İ.Ü. Türk Mu-
sıkisini Araştırma ve Gelıştirme Grubu
olan merkezin 1991 yılı sonunda bugünkü
kimliğine kavuştuğunu söyledi.
Merkez bünyesinde yaklaşık 120 parça-
lık bir Türk müzik aletleri koleksiyonu
bulunuyor. Bu aletlenn bir kısmı Orta
Asya'dan getırtılmış. Önemli bir bölümü
de araştırma merkezinin atelyesinde imal
edilmış. Güvenç, Anadolu'da bilinen
Türk sazı sayısı 25'ı gecmezken. bu mikta-
nn Orta Asya'daki Türk boylannda 400'e
ulaştığının altını çiziyor.
Müzikle tedavinınTürklerde 1000>ılhk
bir geçmişi var. Bu konuda sağlık hizmeti
veren ilk hastanenin ise 900 yıl önce Şam'-
da. Selçuklu Sultanı Nurettın Zengi tara-
fından kurulduğunu görüyoruz. Müzikle
terapinin Şam'dan Anadolu'ya gelmesi iki
yüz yıl sürüyor. Amasya, Sıvas. Erzurum
ve Bursa'da bu amaçla merkezler kurulu-
Bir kEmı Orta Asya'dan getirilmiş 120 parçahk müzik aletleri koleksiyonu olan merkezde oluşturulan araştırma ve çahşma gnıpian,
müziğin sinir sistemi ve genel olarak organizma iizerindeki etkilerini araştınyor. (Fotoğraf: ENIS ONAT
yor. Fatih Sultan Mehmet dönemındeyse
Fatih Külliyesi'nde ve Edirne Darülşi-
fası'nda bazı hastahklann tedavısınde no-
talarde\re\eginyor.
Hemen her makamın vücutta etkili ol-
duğu bölgeler var. Örneğin uşşak makarru
ayaklara iyi geliyor. insanı neşelendiriyor.
Hüseyni. iç organlar için faydalı, rahatlık
veriyor. Niha\end kan dolaşımını düzen-
lemede yardımcı. Segâh kalbe kuvvet veri-
yor. Cinsel problemleri olanlaraysa Hicaz
makamı öneriliyor. Rast. felce iyi geliyor.
Rahmi Oruç Güvenç, bunlan anlatır-
ken. "Peki \a rock ve heavy metal müziği"
diye sormadan edemiyoruz. Güvenç. rock
müziğin bu konuda hiçbir faydası olmadı-
ğı görüşünde. Üstelik. 65 decibel'ın üstün-
deki sesin beyin hücrelerini öldürdüğünün
psikogalvonometreyle ölçülerek belirlen-
diğıni de ekliyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi "nde bulunan
Etnomüzikoloji Araştırma ve Uygulama
Merkezi, uzun süredir kullanılmayan bir
bodrum katında yer alıyor. Alan yetersız-
liğınindaha kapıdan girerken kendini belli
etüği merkezde, bir Türkmen çadın deko-
ru içinde geniş bir sedir ve sergilenen mü-
zik aletleri bulunuyor. Bunlar arasında
mızraph çalgılardan rebab. rübab \e tan
yaylılardan kılkopuz ve giçek; üflemeliler-
den gubuz bulunuyor. İlgi çeken müzik
aletlerinden biri de arpın atası Çeng.
Tedavıye yönelik uygulamalar. daha
çok, nörotik' vakalar üzerinde şahsiyeti
çok değişmemış hastalarda başanlı olu-
yor. Merkezde. pasif\eaktif olarak iki tür
terapi uygulanıyor. Pasif terapide. hasta
yatarak canlı ıcraat ya da teypten müzik
dınliyor. Bu. haftada iki gün ve en az on
seans şeklinde uygulanıyor. Aktif seansta
ise hastanın terapiye katıhmı ve parçalan
söyleyerek ya da hareketlerle oluyor. Ha-
reketler. Orta Asya'dan gelen geleneksel
fıgürlerden oluşuvor. Bu fıgürler vücutta-
ki enerjiyi çalıştınyor. Bu çahşmalarda,
duygulan değiştırmek \e durmuş olanlan
tekrar harekete geçirmek amacı ön plana
çıkıyor.
Dünyanınen iyi psikologları: Yunuslar HATIRALAR
İstanbul Haber Senisi - Her gün yenilikleri kucaklayan tıp,
son olarak yunuslarla tedavi yöntemini geliştirdi. İngiliz
doktor Horace Dobbs'un 'Yunuslarla Rüyalar kaseti,
doktorlann. psikologlann hastalarını tedavi etmek için
en fazla talep ettıklen tedavi şekline dönüşmek üzere.
Tanesi 8.60 İngiliz Sterlini olan
kasetlerden şımdıve kadar bin adet
dağıtıldı. Yunuslann tedavi yetene-
ğinın keşfedılmesı bıraz tesadüflerin
esen. 12 yıl bo\unca cıddi depres-
yon ıçınde bulunan Bil! Bovvell. yu-
nusia yüzdükıen sonra Dobbs'un
ifadesiyle mucızevi bir şekilde "bir
güneş çiçeği" gibi açmış.
Aslında doktor Dobbs'un yunus-
larla ilk ciddı karşılaşması 1974 yılı-
na uzanıyor. İnsan beyni üzerinde
araştırmalar yapan Dobbs. oğlunun
St. Marry limanında bır yunus sır-
lında gezdikten sonra^aşadığı mut-
luluğu fark edince. beyninde çanlar
çalmaya başlamış. O günden itiba-
ren çalışmalanna. yunuslar üzerin-
de araştırmalar yapmak üzere ara
veren Dobbs. bundan sonra bir dizi
tesadüfle > unuslar üzerindeki çalış-
malannı riızlandırmış. 1987 ile 1989
\ıllan arasında depresvondan şikâ-
yetçi üç kişiyı \unusla yüzdüren
Dobbs. bu arada çalışmalann fılmi-
ni de çekmiş. Yunuslann insanlar
üzerindeki etkisini konu alan ilk
fılm 1988 yılında ITV televizyonun-
da göstcrilmiş. 'Yunuslarla Rüya-
lar" filmi. yunus tC S
ıe n
\le müzik
kanşımı bir kaset.
Kaset halen oğretmenler. doktor-
lar ve psikologlardan oluşan bir
grup tarafından deneniyor. Bu ka-
darla da kalrruyor. bazı hapıshane-
lerde de kujlanılıyor. Bunlardan bir
tanesi de İngiltere'deki Parkhurst
Cezaevi. Cezaevinin eğitim uzmanı
Fran Newnham, "Yunuslarla Rüya-
lar' kasetini yoga derslerinde kul-
lanmaya başladı. Newnham, kase-
tin, rahatlamakta zorluk çeken
mahkûmlan rahatlattığını, dahası
bugüne kadar gördüğü en etkin fan-
tezi olduğunu söyledi.
Nevvcastle Üniversitesi öğretim
görevlilerinden Dr. Nirmal Kuman
de kaseti bir psikiyatri hastanesinde
deneyen uzmanlardan. Kumari. de-
neyimlerini şöyle özetliyor:
"Beyinlerinde imaj yaratabilme
yeteneğine sahip olan insanlar, ka-
seti izledikten sonra kendilerini da-
ha rahat ve daha iyi hissettıler.
bunun yanı sıra hayvanlara karşı
daha fazla yakınhk duymaya başla-
dılar. Sonuç olarak diyebilirim ki
bilinçli bir eğitimle daha iyi sonuçlar
almak kolaylıkla mümkün."
Yunuslarla Rüyalar kaseti, İngil-
tere'de yerel sağlık merkezlerinde de
deneniyor. Evelyn Manson'ın yerel
bir sağlık merkezinde yaptığı çalış-
malann bulgulan özellikle ilginç.
Manson, kaseti hastalann üzerinde
kullanırken seçici davranmak ge-
rektiğine inanıyor. Örneğin deniz
korkusu olan insanlara faydası ol-
mayacağını düşünen Manson'ın
gözlemleri, bazı insanlann kasetten
çok hoşlanıp zevk aldıklannı. buna
karşılık diğerlennin kaseti ızleme
konusunda güçlük çektıklerini gös-
teriyor.
•Yunuslarla Rüyalar' lerapisın-
den en fazla etkilenen ve projeyi en
cok destekleyenler Japonlar
Dobbs, kendısını ızleyelerın çok
heyecanlandıklarını ve projeve
mali destek verdiklerini soylüvor.
Dobbs. Japon desteğiylc yenı bır te-
levizyon projesi üzerinde çalışıyor.
Ciıısellik
nerede, nasıl
öğretilmeK?
ANKA (İstanbul) - Uzmanlar, cinsel eği-
timin önemine işaret ederek devletin bu
konuda bir program oluşturması gerekti-
ğini belirttiler.
Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Özcan Köknel,
yaptığı açıklamada. Türkiye'de cinsel eği-
timin hiçbir kurala bağlanmadığını belirt-
ti. Cinsel eğitimden geçmemiş gence kişilik
kazandıracak bir ortamın aılede. okulda,
toplumda oluşmasının önemine dikkat çe-
ken Köknel. eğitimin amaanın doğuştan
insanlarda var olan içgüdüye toplumsal
bir yön vermek olduğunu kaydetti.
Cinsel eğitimin. okul öncesi yaşlarda
başlaması gerektiğine işaret eden Kök-
nel, çocuğun cinsel konularda sordu-
ğu sorulara yaşına uygun dığer konulann
anlatıldığı doğallıkta cevap vermek gerek-
tiğini vurguladı. Köknel, çocuğun verilen
cevaplarda erotizm aramadığını belirterek
asıl sorunun çocuğa cevap vermekten ka-
çınmakla başlayacağını bildırdi. Prof.
Köknel. psikoloji, sosyoloji ve fizyoloji
dersleri içinde gördükleri cinselliğin. altını
çizerek anlatıldığı takdirde bu eğitimin
gerçekleşeceğini ifade ederek "Bizde ders-
ler içinde cinsel konulara ağırlık vermek
bir yana o konular özellikle atlanıyor" de-
di.
Jinekolog Dr. Akif Poroy da cinsellik
konusunda gerçek bilgıler verilmesini,
devletin bu konuda. "eğitimin biçimi, na-
sıl verilecek" konusunda bir programın
oluşturuhnası zorunluluğuna değinerek
söyîe konuştu:
"Toplumumuzda cinsellik konusunda
iki yüzlü davramlıyor. Örneğin nüfus pat-
laması çok büyük bir sorun. ancak gençle-
re. hap nedir. spiral nedir anlatılmıyor
L
aı-
le planlaması iyidir' deniyor. ancak nasıl
yapılacağı kimseye anlatılmıyor. Devletin
bir politika belirlemesi laam."
900 900 555Hepsi yaşanmış...Hepsl ayrı bir
yaşam dersi veriyor.
Bazen düşündürerek, bazen
gülümseterek..
Arayın, gerçek
yaşamdan
sayfalarla tanışin.
Unutmayın...
Bu SAyfaİAT
her Pazartesl
ve Perşembe
yenllenlyor.