19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3MART1992SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR SANAT 13 Coppola'dan Pinokyo • KültürServisi-Francıs Ford Coppola baş roUerinı aktörlerle kuklalann paylaşacağı ve Pinokyo'yu konu alan bir filmin çekimlerine başlayacağını açıkladı.Film, yönetmenin sahibi olduğu American Zoetrope, Wamer Bros ve Jim Henson Creature Shop işbirliği ile gerçekleştirilecekJim Henson, Muppets Shovv'daki kuklalann baba- sıydı.Henson'ın ölümünden sonra oğlu Brian kuklacı babasının mesleğini sür- dürdü.Coppola'nın yeni fılminde oğul Brian'ın tahtadan Pinokyo'su yer alacak.Filmin senaryosunu Coppola'nın gözetiminde Frank Galati kaleme aldı. Kartal'da konser • Kültûr Servisi-Saım Akçıl Oda Orkestrası yann saat I5.OO'de Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi'nde bir konser verecek.Saim Akçıl'ın yöneteceği konsere solist olarak obuacı Levent Çolak.viyolonselci Münif Akahn,flütçü Metin Yavuz,piyanist Birsen Ulucan katılacak.Konserde Vivaldi,Marcello ve Bach'ın yapıtlan seslendınlecek. Beyaz Geceler'e ilgi • AA (Ankara) - Uluslararası 4. Ankara Film Festıvalı kapsamında ilk kez "Beyaz Geceler' adıyla düzenlenen sabaha kadar sinema uygulaması büyük ilgi gördü. Kavaklıdere Sineması yetkililennden alınan bilgiyegöre tek bilet fıyaüna 3 filmin sabaha kadar izJendiği etkinlikte konuklara çorba ve yiyecek ikramı yapıldı. Saat 23.00 sıralannda kapıda toplanmaya başlayan, çoğunluğu gençlerden oluşan izleyiciler, saat 24.00'te film izlemeye başladılar. Gençler çoğunlukla yanlannda ekstra yiyecekJer, yastıklar da getirdiler. "Eğer", Fransız yönetmen TrufFaut'un "Jules ve Jim" ile Claude Zidi'nin "Avantacılar' adlı fılmleri gösterildi. Şenliği düzenleyen yetkililer, ilgi üzerine 7 ile 8 mart günü tekrarlanacak Beyaz Geceler sayısırun artünlacağıru söylediler. Hoy-Tup KKTC'de •AA (Ankara) - KKTC'de yapılacak Uluslararası Halk Danslan Festivali'ne Türkiye'den Çankaya Belediyesi Halk Danslan Topluluğu Hoy-Tur katılacak. Çankaya Belediyesi'ndenyapılan açıklamaya göre 9 marta dek sürecek yanşmada 14 ülkenin ekipleri yer alacak. Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şöylededi: "Ülkemızi temsıl etmek bizim için onur vericidir. Belediyemizin yalnızca altyapı sorunlanyla uğraşan bir kurum değil, ülkenin kültüryaşamıyla da ilgili olması sevindiricidir. Ûlkemizi Kıbns'ta en iyi şekilde temsil edeccklerine inanıyonım." Barbarossa birinci • AA (San Remo) - İtalya'da her yıl yapılan San Remo Müzik Festivali'ni, bu yıl Luca Barbarossa "Portami A Bellare" isimli şarksı ile kazandı. San Remo kentinde yapılan ve yaklaşık 15 milyon kişinin televizyondan naklen seyrettiği festivale, Rambo'nun kansı olarak ünlenen Birigitte Nielsen sunucu yardımcısı olarak katılırken ünlü şarkıcı Nat King Cole'un kızı Nathalie de şarkılanndan ömckler sundu. Festivalde bu yıl favori olarak gösterilen ve Mia Martini tarafından seslendirilen "Gli Uomini Non Cambiano" isimli parçada dereceye girdi. • AA (Antalya) - Ressam Oruç Çakmaklı'nın yağbboya resim sergjsi, Antalya Kaleiçi Sanatevi'ndeaçıldı. Yurtdışında bugüne kadar yirmiyi aşkın sergi açan sanatçı, Antalya'daki sergisinde 40 resmine yer veriyor. Resme ilgisinin üniversite yıllannda karikatürle başladığını söyleyen sanatçı, "Resimde eğitime inanmıyorum. Eğitim, yaraücı bilinci smırlandınp disipline eder" diyor. Çalışmalannı ABD Berkeley Üniversitesi Kampusu'ndaki stüdyosunda sürdüren Çakmaklı'nın sergisi, bir ay süreyle açık kalacak. CSO turneye çıkıyor • AA (Ankara) - Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, gecen yılki turne programlannın turistik gezi suçlamasıyla iptal edilmesinin ardından, ilk kez yurtdışma turneye gidiyor. Almanya'da, , dokuz kenti kapsayan turnede topluluk, bu yıldan itibaren abonman konserleri verecek. CSO Müdürü Hasan Hüseyin Akbuluttan alınan bilgiye göre 8-19 mart tarihleri arasındaki turnede, devlet sanatcısı Gürel Aykal yönetimindeki orkestraya solist olarak Gülsin Onay eşbkedecek. lOOkışılikbirkadroyla gerçekleştirilecek tumede orkestra Sa\gun, Çaykovski, Beethoven ve Şchumann'm eserlerini seslendirecek. Ünlü uluslararası konser organizasyon fırması StefanTrial îarafından Kültür BakanhğVnın katkılanyla gerçekleştirilecek turne. 9 martta Kiel'de başlayacak. Topluluk daha sonra Emden, Wittsen, Leverkusen, Siegen, Stuttgart, Erlangen, Ansbach ve Oberhausen de seyirci karşısına çıkacak. Konscrler, ileriki yıllarda tekrarlanacak biconde 'abonman' konser şeklinde düzenlenecek. Ya Da Tiyatra, Ritsos'un İsmene'sini 11 ve 16 martta Taxim Night Park'ta seıgileyecek Yaşama dair40 sayfalık birşiirNALAN MANYASLI (îstanbul) - İsmene, Sophokles'in, kardeşi Antigo- ne'nin admı taşıyan tragedyasındaki zayıf ve fîgüran rolünden sıynlıp Yannis Ritsos'un kalemine düştüğünde, kendi yaşamının da şairane kahramanı olur, Ritsos'a bir öykü borçlanır. Yirminci yüzyıl Yunan şiirinin önde ge- len ustalanndan Yannis Ritsos'un (1909- 1990) "Abşkanlıklar da Değişir" adlı ki- tabındakı uzun şiirlerinden biri "İsmene". Cevat Çapan'ın Türkçeye çevirdiği şiir Ya Da tiyatronun bu alandaki ilk çalîşması olarak tıyatroseverlere ulaşıyor bugünler- de. Hüseyin Katırcıoğlu'nun sahnelediği, Şule Ateş ile Zişan Ujhırlu'nun İsmene'yi yorumladıklan yapıt !! ve 16 mart tarih- lerinde Taxim Nıght Park'ta izleyici karşı sına gkirak. Ya Da Tiyatro, 1991 mayıs ayında ls- tanbul'da gerçekleştirilen Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) kongresi için ha- zırlanan doğaçlama atölyelerinde başla- yan üçlü bir ilışkının sonucu. Hüseyin Katırcıoğlu, Şule Ateş ve Zişan Uğurlu bu ilişkiyi, görsellığe dayab tiyatro oluş- turmak için kullanıyorlar. Ya Da Ti- yatro'nun amacını "Değişik mekânlarda ve alışılagelmiş tarzlann dışında tiyatro yapmak" olarak açıklayan Katırcıoğlu hemen eklıyor: "Televizyon ve sinemanın geh'şimi karşısında dünyada tiyatro anla- yışı değişti, ülkemizde de değişmeli. Klasik öğeleri kullanan tiyatro kalkmalı. Ritüel, dinsel kökenine dönmesi gerek. Tabii, bunu başarabılmek için düş gücü. yaradılış, yükümlülükler ve teknik yet- kinlik gerekiyor." Ya Da Tiyatro, bu anlayışta bir oyun ararken aslında tiyatro metni dışına çıka- bileceklerini fark etmiş Şule Ateş. Ritsos'- un "İsmene" şiirini önermiş. "20 sayfalık bu şiir yaşama dair çok şey söylüyor" di- yor Ateş, "Hepimizin paylaştığı temalan sunuyor, doğru yorumlarda bulunuyor. Ben de yaşamı böyle algılıyorum." Yapıt İsmene'yi anlatan bir bölümle başhyor sonra İsmene'nin ağzından ken- di yaşam öyküsünü dinliyoruz. Aslında tek kişilik bir yapıt olan "lsmene"de, kahramanın değişik dönemlerini anlatan sahneler arasındaki gecişlerde Şule Ateş ve Zişan Uğurlu yer değiştiriyor, sırayla İsmene'yi oynuyorlar. Ritsos'un şiirinde lanetlenmiş ve soylu bir ailenin son tem- silcisi olan İsmene Ya Da Tivatro'nun elinde yalruzlığın, anılann ve terk edilmiş evinin boğucu ve hüzünlü havasmdan kurtuluyor, bir oyunun canlı, komik ve keyifli havasma giriyor. Yaşayamadıkla- nnı yaşıyor, oyuncular aracılığı ile. Taxim Night Park Disco'nun pisti izle- yicileri ağırhyor bu kez, gösteri bir metre aşağıdaki mekânda gerçekleşiyor. Bezler, örtüler, salıncak ve bir ip merdiven oyu- nun aksesuarlan. Zaman kavramı yok oyunun, giysi zorunluluğu yok. Bir rüya- nın parcası gibi gelişıyor yapıt ve bir riiya- run sona ermesi gibi sessiz, sona eriyor. Bir saat boyunca çocukluğundan genç kızlığına, genç kadınbktan yaşlılığına ge- çerken izliyoruz İsmene'yi. Her yeni sah- nede, bır önceki karakteri eleştiriyor, içindekı çelişkileri ortaya çıkanyor. "Bu sahnelemeden sonra normal bir ti- yatro salonunda oyun sergileyeceğimi sanmıyorum" diyen Hüseyin Katırcıoğlu 1953 doğumlu. 11 yıl kaldığı İngiltere'de siyasal bilgiler ve tiyatro lisansüstü eğiti- mi almış. 1980-1990 yıllan arasındaki ça- lışmalan arasında Arthur Mıller'ın 'Bir- mingham Rep' oyununun dünya prömı- yeri, Dario Fo'nun 'West End' oyunun dünya prömiyeri, Royal Shakespeare Company ile çalışmalar. La Mama ile İtalya'da iki ayn prodüksiyon, televizyon ve sinema için işler bulunuyor. Türkıye'- deki ilk çalışması ise birkaç sezon önce Şehir Tiyatrolan için hazırladığı 'Haivva- ta' adb oyun. Oyunda Ismene'yi yorumlayan iki sa- natçıdan biri olan Şule Ateş 29 yaşında. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğ- rafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü 1986'da bitiren Ateş, Şehir Tiyatrolan'- nın düzenlediği Gençlik Günleri'nde ça- lışo. Televizyon için hazırlanan tiyatro- opera-bale programlannda görev alan Ateş bir ara da Beklan Algan'ın tiyatro laboratuvannda çalışmalar yaptı. Devlet Tiyatrolan'nın çıkardığı Yeni Seyirci der- gisındede yer alan Şule Ateş. "İsmene'den para kazanmadığı halde bu çalışmayı profesyonel oyunculuk yaptığı ilk iş ola- Hiiseyin Katırcıoğlu'nun sahnelediği "lsmene"de iki genç tiyatrocu, Şule Ateş (otu- ran) ve Zişan Uğuriu rol ahyor. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) rak kabul ediyor. Oyunun ikinci İsmenesi Zişan Uğurlu da Şule Ateş ile aynı okulda okumuş. 1984'te mezun olan Zişan Uğurlu, halen aynı okulda doktora tez aşamasında bu- lunuyor. Uğurlu'nun tiyatro geçmişi ıse Ankara Çocuk Tiyatrosu ve Berlin Grips Theatre ile gerçekleştirdiği turneler, Ce- vat Çapan yönetiminde Oğuz Atayın 'Oyunlarla Yaşayanlar' yapıtının drama- turji ve oyunculuk çalışması, J.Osbome'- un 'Öfke' oyununda Can Gürzap'a yö- netmen yardımcıbğı, Becket'in "Godot'- yu Beklerken' oyununda Lucky çalışma- sına dawnıyor. Uğurlu, 1987-98 yıllan arasında ise Mimar Sinan Üniversitesi İs- tanbul Konservatuan'nda tiyatro tarihi derslen verdi. Oyuncu ve yapımcı Sibel Göksel'i 54 yaşında yitirdik Tiyatro dünyasından bir 'kraliçe' kaydıTURHAN GÜRKAN (tstanbul) Ti- yatro ve sinema oyuncusu^ ya- pımcı, eski güzellik kraliçelerin- den Sibel Göksel de günümüzün amansız hastahğına yenik düştü. Sahne ve perde dünyasında onurlu bir iz bırakarak# 54yaşında yaşama veda etti. Önce özel tiyatrolarda, sonra İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda uzun yıllar sahneye çıkıp, birçok oyunda rol alan sanatçı hem yapımcı hem başrol oyuncusu olarak emek verdiği sinema dünyasına da katkılanyla anılacak. 26 Temmuz 1938'de İstanbul'da doğan Sibel Göksel, ilk ve ortaokulu Kadıköy'de okudu. Küçüklüğünde sinema ve tiyatro- ya karşı en ufak bir ılgı ve heves duyma- yan, hatta okuf müsamerelerine bile çık- mayan Sibel Göksel, ilk kez yakınlarının üstelemesiyle "Ölüm Yanşı" adb filmini çevirdiği zaman bile bu işi meslek olarak sececeğini düşünmemiştı. 1954"te güzellik yanşmasına katılarak Türkiye güzeli seçi- len ve Londra'da ulkemizi temsil eden Göksel, kendisinin bile inanamadığı bi- çimde ertesi yıl sinemaya. 1957"de de tiyat- roya başladı. Bu nedenle sanatçının ya- şamını tiyatro ve sinema olarak iki bölüme ayırmak gerekiyor. İlk kez 1955'te "Ölüm Yanşı" fılmıyle si- nemaya adımını atan Sibel Göksel. daha sonra "Gün Doğarken", "Ebediyen Seni- nim", "Ölüm Yaklaşıyor", "Kader Yolcu- su" gibi fılmlerin başrolünde oynayarak yerini belirledi. 1957'de Karaca Tiyatro'- dan "Anna Frank'ın Hatıra Defteri" oyu- nu için gelen öneriyi istemeyerek kabul eden Göksel, yine istemeyerek oynadığı böylesine zor ve güçlü Anna Frank rolüyle ilk başansını kazandı. Bir yıl ara verdiği sahne yaşamını Dor- Sibel Göksel, yönetmenliğini Hicri Akbaşlı'nın yaptığı "Son Darbe" filminde Göksel Arsoy ile biriikte. men Tiyatrosu kurslanna katılarak sür- dürdü. "Tatil Gezisı" oyununu İstanbul'- da, "Dilsiz Kadm" ve "Mum Söndü"yü Bristol Festivali'nde oynadıktan sonra artık bu işi meslek olarak seçmeğe karar verdi. Bir ara Küçük Sahne Cep Tiyat- rosu'nda da sahneye çıkan Göksel, İstan- bul Şehir Tiyatrosu'na girerek oynadığı "Hamlet"teki Ofelya rolüyle büyük başan sağladı. Bu tıyatroda oynadığı 50 dolayı- ndaki oyunlannın bazılan: "Çılgın Dün- ya", "Mutlu Günler", "Bir Halk Düş- manı", "Lütfen Dokunmayın", "Sekiz Kadın","DelilerEvi","Fizikçiler","Atlar- la Filler", "Küçük Şehir". 1963'te Uğur Terzioğlu ile evlenen Sibel Göksel bir yıl sonra yönetmen Hicri Ak- başlı ile Altın Film şirketini kurarak, "Şon Darbe", "Konuşan Gözler" filmleriyle oyunculuğunun yanı sıra yapımcılıkta da şansını denedi. Daha çok ortağı Hicri Ak- başlı'nın yönetmenliğini yaptığı fılmlerde oynayan Sibel Göksel, "Fınldak Naciye", "Eşkıya", "Yalnız Adam" gibi fılmler çe- virdikten sonra sinemaya bir süre ara ver- di. 1971 'de "Silahlar AfTetmez" filmiyle si- nemaya yeniden dönüş yaptığı halde bu yeni dönemınde kalıci olamadı. Göksel uzun bir süredir film çevirmiyordu. Fikret Hakan, Göksel Arsoy gibi dönemin ünlü oyunculanyla başrol oynayan sanatçı, "Eş- kıya" ile ilk kez köy fılmi deneyiminde bu- lunmuştu. Aka Gündüz Temur sergisi Düşler biçim buluyor Kültür Servisi - İstanbul Kasımpaşa Lisesi'nde resim öğretmenliği yapan Aka Gündüz Temur 1989'da RAMKO'nun açtığı Çağdaş Türk Resmi Yarışması'nda finale kalmış, mansiyonla ödüllen- dirilmişti.RAMKÖ'daki ikinci sergisi 15 marta dek açık kalacak. 1941 Malatya doğumlu sanatçı, 1969 yor, diğer motiflen ekleyerek gelıştiriyor "Bir görüntüdeki soyut anlamı ya-Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezunu. İstanbul Belediyesi Gülhane etkinlikleri Resim Ödülü'nü kazanan Aka Gündüz Temur, 1988'de ikincilik, 1989da ise üçüncülük aldı. 1990'da Jokey Kulübü resim mansiyo- nu da alan Aka Gündüz Temur'un RAMKO'da açüğı desen sergisi sanatçının ne denli güçlü bir altyapısının olduğunu Ingres'in "Desen sanatın namusudur" savının altını çizercesine kanıtbyor. Tarama tarzındaki desenler zorlu bir teknik uğraşla elde edilmiş. Konular genellıkle sanatçının çevresin- den gözlemlerinin sonucunda farklı bir bo- yutta ve yorumla karşımıza çıkıyor. "Hep gözün algıladığının arkasındakini görme- ye çalışum" diyen sanatçı, ıesimlerini üre- tirken başta ortadaki merkezi figürü bulu- resmı. kalamak olayı izlemeye, gözlemeye. yaşa- maya bağbdır." Aka Gündüz böylesi bir ilk esinlemeden sonra içe dönttk bir çalış- ma tarzıyla üzerinde sık sık sabırla çalışa- rak üreüyorresimlerini. Daha çok bir atölye çalışması söz konu- su. Düşler, izlenimler bilinçaltı akımı benze- n bır yaklaşımla tuvalde biçim buluyor. Kavramlar üzerinde düşünmeden doğan bir anlam çok boyutluluğu var resimlerin- de Aka Gündüz Temur'un. "İnsan yaşamının içinde yaşadığı ıstırabın gizemli bir yanı var. Ben bunu sembollerle, ruhbilimsel bir yaklaşımla ifa- de etmeye çalışıyorum" diyen sanatçının, desen sergisinde 30'a yakın siyah beyaz ça- lışması bulunuyor. Turizm Bakanı'na rapor Antik Karkamışkenti CUMHURİYET(Gariantep)-Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş'in milletvekili seçıldigi Gaziantep'teki birçok tarihi ese- rin onanma muhtaç olduğu ve yeniden düzenleme yapılması gerektiği bildirildi. Gaziantep II Tunzm Müdürlüğü ta- rafından hazırlanan ve Tunzm Bakanı Abdülkadir Ateş'e gönderilen raporda "Antik Karkamış kentinin mayınlardan temizlenmesi, Gaziantep Kalesi, Yese- mek Açık Hava Müzesi, Belkıs Höyüğü, Ravanda Kalesi, antik Dalichenos ken- tinde kazı ve restorasyon çalışması yapıl- ması gerektiği" vurgulandı. Turizm Müdürlüğü'nün raporunda, eski Antep evlerinin bulunduğu Hıdır sokağının da yeniden düzenlenmesinin şart olduğu belirtDdi. Gönderilen rapor- da, Yesemek'in antik dünya olarak tanım-. lanan Mezopotamya, Mısır ve Akde- niz havzasının en büyük açık hava heykel atölyesi olduğuna dikkat çekildi. Yese- mek'in turizm potansiyelinin çok zengin olduğu, buradaki yatık heykellerin ta- mamının günışığına bir an önce çıkartıl- masının şart olduğu da belirtildi. Antik Karkamış kentinin, yasak aske- ri bölgede ve mayınh saha içinde kaldığı- nı bildiren turizmraporunda,yabancı tu- ristlerin bu kenti gezemedıkleri anlatıldt ve "Genelkurmay Başkanbğı mayınlann temizlenmesi ve Karkamış'm açılmasına izin verdi. Ancak 6. kolordu mayınlann: döşenmesinde belirli bir anahtar ol-ı madıgından lemızleme işıni kendilerinia yapamayacağmı bildirdi. Bu mayınlar bir an önce sökülerek Karkamış tunst zi- yaretine açılmalıdır" denildi. AKM'de öğrenci sergisi Grafikten çizgi fîlme Kültür Servisi- Eskişehir Anadolu. Üniversitesi Uyguiamab Güzel Sanatlar Yüksekokulu'nun Eskişehir dışındaki' üçüncü öğrenci sergisi 4 mart perşembe günü Atatürk Kültür Merkezi Sergi- Salonu'nda açılacak. Uyguiamab Güzel Sanatlar Yüksekokulu Grafik, Seramik,. Çizgi Film, Resim, İç Mimarbk ve, Heykel Bölümü öğrencilerinin' çalışmalanndan oluşan sergide, Grafik' Bölümü öğrencilerinin endüstri ve yayın. grafıği, illüstrasyon, reklam grafıği,. bilgisayar destekli grafık ve baskıresim dersleri, Seramik Bölümü öğrencilerinin' serbest ve endüstriyel seramik tasanmı, seramik teknolojisi ve yüzeysel tasanm- dersleri çerçevesinde yaptıklan ça-. lışmalar yer : -akyoT. Iç Miman Bölümü öğren- cilerinin teknik resim, görsel anlatım teknıkleri, ic mi- marbk tasanmı ve ergonomi dersleri çerçeve- sinde yapuklan çalışmalar da sergjnin diğer bir bölümünü oluştururken, Heykel Bölü- mü öğrencilerinin desen, heykel tasanmı, klasik ve çağdaş heykel teknikleri, Resim Bölümü öğrencilerinin de ilgili disiplinler kapsamındaki çalışmalan izlenime sunuluyor. Atatürk Kültür Merkezi'n- deki sergiye video gösterimi ile katılan Çizgi Film Bölümü öğrencilerinin dört çizgi filmi de sergi kapsamında izlenebi- lecek. Lisans düzeyinde dört yıllık uyguia- mab sanat eğjtimi yapan Eskişehir Ana- dolu Üniversitesi Uyguiamab Güzel Sa- natlar Yüksekokulu, 1985-86 yıhnda Grafik ve Seramik Bölümleri ile açılmış. İlk mezunlannı 1988-89 öğretim vıbnda veren Anadolu Üniversitesi Uyguiamab Güzel Sanatlar Yüksekokulu öğrencile- rinin sergisi önceki yıllarda da Ankara ve- İzmir'de açılmışu. Atatürk Kültür Mer-, kezi'nde açılacak sergi, 22 mart tarihine dek izlenebilecek. Sahte Rembrandt tabloları AA(Viyana)- Ünlü Hollandah ressam" Rembrandt'ın olduğu sanılan ve değerleri milyarlarca lira olarak tanmin edilen Viya-. na Sanat Tarihi Müzesi'ndekij dört tablonun sahte olduğu anlaşıldı. Bugüne kadar Rembrandt'a ait oldu-'-' ğu biunen sekiz tablo üzerinde Hollan- dah bilimadamlannın 21 yıldır sürdür-- düğü inceleme sonunda dört tablonuru ressamın öğrencilerine ait olduğu, bir tablonun ise ressama ait olduğunun şüp-' heb bulunduğu belirtildi. l Viyana Sanat tarihi Müzesi'nde bulu-'. nan sekiz Rembrandt tablosundan, "Pa-< paz Paulus", "Ana", "Zincirli Otop>ort-- re", "Bir Kadın Resmi" adlı tabloların kesin olarak Rembrandt tarafından.. yaptlmadığı anlaşıldı. "Bir Adamın Portresi". "Büyük Oto-; portre" ve "Oğul Titus" adlı tablolann' gerçek Rembrandt olduğu, "Küçük. Otoportre"nin ise durumunun belirlene- mediği bildirildi. " Rembrandt'ın Viyana Sanat Tarihi, Müzesi'ndeki resimlerinin kesin pıyasa değeri bilinmemekle biriikte. son olarak - 1986'da Londra'da "Küçük Bir Genç Kız Portresi"nin Türk parasıyla yak- laşık 75 milyar liraya satıldığı hatır- latıldı. Müze yetkilileri, bu olayın orta- ya çıkması ile Rembrandt koleksiyon-^ lannın bir anda yüzmilyonlarca şilin de- ğer kaybettiğini ifade ettiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle