20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3MART1992SALJ 10 DIŞ HABERLER Tüıkiler BM üyesi • AA (New York) - Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, dün kuruluşa başvuruda bulunan Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi 8 ülkenin üyeliğini aikışlar arasında kabul etti. Üyeliklerinin kabul edilmesinden sonra çoğu dışişleri bakanı tarafından temsil edilen yeni üyeler, genel kuruldaki yerlerini aldı. Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi ülkelerden Kazakistan, Tacikistan, Ozbekistan, Kırgızistan, Ermenistan, Moldavya, Türkmenistan ve son olarak da Azerbaycan'ın BM'ye üyelik başvunılan geçen haftalarda Güvenlik Konseyi tarafından onaylanmıştı. Resmi sürece göre bu ülkelerin BM üyeliklerinin gerçekleşmesi için genel kurulda formalite gereği kabul ediimesi gerekiyordu. Ortadoğu barışı • AA (Şam) - VVashington'da sürmesi beklenen Ortadoğu Banş Konferansı ikili görüşmelerinin 4. turunda ilerleme sağlanamaması halinde Arap heyetlerin ABD'den müdahale etmesini isteyecekleri bildirildi. Suriye heyeti başkanı Muvaffak Allaf, VVashington'da düzenlediği basın toplantısında, çarşamba günü sona ermesi beklenen 4. turda ilerleme sağlanmaması halinde, Arap heyetlerin, ABD'den müdahale etmesini isteme konusunda görûş birliği sağladıklannı açıkladı. Fas Kralı'nın demeci • AA(NewYork) Fas Kralı İkinci Hasan, Batı Sahra'da. BM'nin mayıs ya da haziran ayında yapmayı kararlaştırdığı referandum ertelendiği takdirde, Batı Sahra da dahıl olmak üzere tüm Fas topraklannda genel seçim düzenleyeceğini bildirdi. Kral Hasan, Nevv York Times gazetesinde verdiği demeçte, BM'nin yeni Genel Sekreteri Butros Gali'den Batı Sahra konusunda yeni bir rapor istemeyeceğini, böyle bir raporu kabul de etmeyeceğini belirtti ve BM Güvenlik Konseyi'nin, 1991 sonunda belirlediği takvime sadık kalmasını istedi. Fransız milli marşı • AA (Strasbourg) - Fransız milli marşı "La Marsaillaise"in sözleri kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açıyor. Savaş unsurlan taşıyan milli marşın kış olimpiyatlanrun açılışında küçük bir kız çocuğuna okutulması üzerine başlaülan tartışma, gündemdeki yerini koruyor. Ünlü futbolcu Michel Platini ve fakirlerin dostu L'Abbe Pierre'in aralannda , bulunduğu baa önde gelen kişiler, ' : ' özgürlük; kardeşlik ve eşitlik ilkeleri üzerine kurulan Fransız demokrasisinin günümüzde savaş çığırtkanlığı yapan bir milli marş tarafından temsilinin, savunulan ilkelere ters düştüğünü, bu nedenle sözlerinin değiştirilmesini istiyorlar. Buna karşı Savunma Bakanı PierreJoxedeğişikliğe karşı çıkıyor. FlS'tan tehdit • AA (Cezayir) - Cezayir'de, Islami Selamet Cephesi (FIS), yönetim tarafından feshedilme karan alınması halinde "geleceğin belirsiz hale sokulacağı" tehdidinde bulundu. FIS tarafından yayımlanan 20 nolu bildiride, kuruluşun feshedilmesi halinde sözü halka bırakacağı, halkın da baskılara karşı koymak ve özlemlerini dile getirmek için başka yollara başvuracağı bildirildi. fçişleri Bakanlığı, FIS'ı feshetme süreci başlatarak bölge idare mahkemesinde başvurmuştu. G-7 üyeleri endişeli • AA (Kronberg) - Dünya ekonomisinin büyüme hızının yavaşlamasından endişe duyan önde gelen sanayileşmiş ülkelerden oluşan Yediler Grubu (G-7), dünya ekonomisini güçlendirici politikalar uygulanmasıru istedi. G-7 ülkeleri maliye bakanlan yardımcılannın hafta sonunda Almanya'nın Kronberg kentinde yaptıklan toplantıda, dünya çapında bir ekonomik durgunluğun henüz gündemde olmamakla birlikte, global ekonomik büyüme hızındaki düşüşü tersineçevirici önlemleralınmaa gerektiği konusunda görüşbirliğine vanldı. Sovyet fizikçi Irakta • AA (Berlin) - Doğu Alman ya'da yayımlanan Morgenpost Am Sonntag gazetesinde yayımlanan bir haberde, Irak'ın nükleer silah geliştirme programmda çalıştınlmak üzere, eski Sovyet nükleer uzmanlan istihdam ettiği iddiaedildi. Berlin üzerinden Irak'a giderken röportaj yapılan iki Sovyet uzmanının anlaümlanna dayandınlan haberde, halen Irak'ta görev yapan Sovyet nükleer uzmanlannın sayısının 50 dolayında tahmin edildiği kaydedildi. Haberde, 5 yıllık sözleşmeyle Irak'a giden Sovyet bilim adamlanndan Yegor Belusov'un lazer, Viktor Bakunin'in ise geliştirilmiş nükleer savaş başlıklan konusunda uzman olduklan kaydedildi. Kuveytli müsteşar • AA (Ankara) - Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı özdem Sanberk'in konuğu olarak Ankara'ya gelen Kuveyt Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Süleyman Mecid El Şahin temaslannı sürdürüyor. Mecid El Şahin ile Müsteşar Sanberk, dün sabah başladıkları görüşmelerini öğleden sonra da sürdürdüler. Sanberk, gazetecilere yaptığı açıklamada, konuk müsteşar ile ikili ilişkiler başta olmak üzere bölgedeki gelişmeler, Balkanlar ve Orta Asya cumhuriyetlerindeki durum konusunda görüş ahşverişinde bulunulduğunu bildirdi. ABD'nin beş güney ve iki sınır eyaletinde gelecek hafta yapılacak önseçim başkanlık yarışınm ilk etabı Başkan adayları süper salıya hazırŞEBNEM ATt YAS (New York) - A B D başkanlık yanşı hız kazanırken gözler gelecek sah beş güney, iki sınır eyaletinde _yapılacak önse- çimlere çevrildi. Onemi nedeniyle süper sah olarak anılan seçimlerin öncesinde adaylar, bugün Geor- gia, Colorado, Maryland ve Washington'da sınav veriyor. ABD Başkanı George Bush'un kampan- ya yetkilileri, başkanın Georgia dışında or- talığı silip süpereceğini iddia ediyor. Bush, Georgia'da zorlu bir yanşa girecek. Georgia'da Patrick Buchanan'ın Bush'- tan fazla oy toplaması ihtimali yüksek. O nedenle Bush, Buchanan'a saldıran kam- panyasını sürdürüyor. Kampanyasının te- malanndan biri Buchanan'ın kadınlar hakkındaki küçümseyici ifadelerinden olu- şuyor. Bush, Buchanan'ın '"Kadınlann dünya işlerini yönetmek için psikolojik ola- rak yeterince donanımlı olmadığını" söyle- diğini hatırlatarak, kadınlan Buchanan'ı protesto etmeye çağınyor. Aşın muhafazakâr Patrick Buchanan 1983'te yazdığı bir makalede kadınlann "'Doğalan gereği aşın rekabete dayalı tek boyutlu kapitalizm ölçütlerine uygun ol- madıklannı, anne ve eş gibi saygın bir rolde daha rahat edeceklerini" yazdı. Buchanan "Yuvayı ana kuş yapar, her zaman böyle- dir, böyle olacaktır. Bu tannnın bir buyru- ğudur" dedi. Yazılannda fazla yansıtmamakla birlik- te Buchanan'ın bir başka yanı Amerika'- nın giderek daha fazla azınlık bilincine sa- Edmund G. Brown Bül Clinton Bob Kerrey Tom Harkin Pat Buchanan Paul Tsongas hip bir toplum haline gelmesi. Buchanan, Amerikan faşistleri gibi beyazlann bu et- nik bilinçlenme sırasında ezıldikenne inanıyor. Amerika'yı yaratanlann "beyaz Avrupahlar' ölduğunu söylüyor. Bucha- nan, aynı yaklaşımla Musevilerin etkinli- ğinden rahatsız ölduğunu ifade etmekten çekinmiyor. Buchanan bir keresinde Ame- rikan kongresinı "İsrail işgali altındaki böl- ge' olarak isimlendirdi. Anti-semitizm konusunda utangaç bir muhalefet sürdürmesine rağmen Bucha- nan homoseksüeller konusunda son derece açık sözlü. Homoseksüellığe duyulan tep- kinin 'toplumun sağlıklı tepkisi' ölduğunu söyleyen Buchanan, "homoseksüelleri sa- vunanlan çifte standart sahibi olmakla' suçluyor. Buchanan kadınlann askere alınmasına da karşı Askeri okullarda kadın-erkek ay- nmının sürdürülmesini savunuyor. Buchanan'ın bu tutucu yaklaştmlan Amcrika'nın tutucu beyaz nüfusuna sahip güney eyaletlerinde destek görüyor. Geor- giaönseçimlerde ilk güney eyaletini temsiL ettiği için güneyin eğiüminde ilk göstergesi olacak. Bu nedenle Bush, Buchanan'ın faz- la destek toplaması ihtimalinden son dere- ce rahatsız. Bush, New Hampshire'da, Buchanan'ın yüzde 40 destek almasından sonra Georgja'nın 'daha da kötü' birsonuç vermesini engellemeye çalışıyor. Bu neden- le hafta sonunu bölgede kampanya ile geçi- ren Bush. 'ekonomik sorunlarla ilgiii ola- rak sorumluluğunu kabul ettiğini' itiraf etti ve "ekonominin iyiye doğru ilerlemeye baş- ladığını* iddia etti. Bush, "Başkan her za- man doğru biri olmayabilir, ama her za- man tutarlı olandır" dedi. Demokratlar ise güneyin ilk eyaleti Ge- orgia'da ilk ciddi sınavdan geçecekler. Co- lorado, Georgia ve Maryland'de Bill Clin- ton ve Paul Tsongas baş başa görünüyor. Tsongas, Georgia'nın tutucu özelliklerine dayanarak Clinton'a beklenilenden daha az destek verilmesini umuyor ve kampan- yasını buna yönelik yönlendiriyor. Clinton ise Georgia'da New Hampshire'da kaybet- tiği desteği yeniden kazanarak seçim kam- panyası ivmesine kavuşmayı umuyor. Clinton, evlilik dışı ilişkileri, askerlık konu- sunda yalan söylemesi nedeniyle New Hampshire'da liste başı iken, yanşı Tson- gas'a kaptırdı. Clinton'm bölgedeki avantajlan, en zen- gin seçim kampanyasına ve son derece pro- fesyonel bir ekiple çalışıyor olması. Güney- de demokrat kadrolann en güçlü kesimi olan siyahlann desteğini alması. Ancak se- çim göstergeleri, siyahlann bu seçime siyah bir aday olmaması nedeniyle ilgisiz kaldık- lannı gösteriyor. Bu nedenle Clinton, arayı açabilmek için Tsongas'a saldın kampanyası kullandı. Tsongas'ın kanser geçirmiş olması, "tutu- cu' ekonomik programı ile 'sıkıa' görün- düğü temalannı kullanan Clinton'm saldın kampanyası tersine işledi. Bu tutum Tson- gas'ın 'kendine özgü, son derece içten bir aday' özelliklerini daha fazla ortaya çıkar- masına neden oldu. 51 yaşındaki Tsongas, 'iyi, olgun insan' rolünü oynuyor. Geçirdi- ği hastalık nedeniyle 'iç dünyasını' dışa yansıtmasmı iyi bilen Tsongas, tutarlı ol- mayı başanyor. Ve seçim listesindeki bü- tün öteki adaylara bu yönde fark atıyor. Aynca sempati topluyor. Tsongas, 1988 seçimlerini kaybeden Micheal Dukakis'in tersine her hareketiyle 'insani' bir karakteri canlandınyor. Kendisi gibi bir insani dene- yimi olmayan adaylann özellikle de kişisel olarak "çocuk' görünen Clinton'm saldın- lannı kolaylıkla cevaplayan Tsongas Ge- orgia, Colorado ve Maryland'den umutlu. Gerginlik tırmanıyor Moldavya'da çaüşnıa: 4 ölü [hş Haberier Serrö - Eski Sovyet cumhuriyetlerinden Moldavya'- da, Rus azınLğa mensup milislerle Moldavyah polis güçleri arasında- ki gerginlik tırmanıyor. Taraflar arasında dün çıkan çatışmalarda 4 kişi öldü, 15 kişi de yaralandı. Tass ajansının haberine göre, Mol- davya'nın güneyindeki Dinyester bölgesin- de Moldavya'dan bağımsız bir cumhuriyet kurduğunu savunan Rus aanlık gruplan ile Moldavya güvenlik güçleri arasında uzun zamandır süren ufak tefek çaüşmalar, Rus mililanlann dün sabaha karşı Moldavyah polislcri pusuya düşürmelcriyle yeniden alevlendi. Moldavya İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, dün sabah crken saat- lerde Rus azınlığın yaşadığı Dubossary kentinde, üç Moldavyah poİısin bir tekstıl fabrikasının içine girmelerini sağlayan Rus militanlann, çok sayıda Rus Kazak'ı ile bir- ükte polislere otomatik silahlarla ateş açuğı bildirildi. Bakanhğın açıklamasında, iki ta- raftan da ölü ve yarahlar bulunduğu behrti- lirken, Interfax ajansı çatışma arasında 4 kişjnin öldüğünü, 15 kişinin de yaralandığı- nı duyurdu. Ajans, Dubossary merkezi has- lanesi yetkililerine dayaranarak verdiği haberde çatışmada ölenlerin 2'sinin Rus azınlığın saflannda çarpışan Don KazakJa- nndan ölduğunu, Moldavya güvöenlik güçlerinden de 2 görevlinin yaşamıru yitirdi- ğini bildirdi.. Tass ajansı ise. Rus militanlann ve Don Kazaklan'nın daha sonra Dubossary kenti emniyet müdürlüğü binasını kuşatarak, Mokjavyalı görevlilerin binayı boşaltmala- nnı istediklerini haber verdi. Emniyet mü- dürlüğü binasını zırhlı araçlarla kuşatan Rus mihtanlann, binaya zorla girdikleri be- lirüldi. - Çatışmalann ardından bölgede gerginhk tırmarurken, Moldavya Başbakanı Valery Muravsky, cumhuriyetin tüm güvenlik güçlerini Dubossary kentine toplarnak pa- haana da olsa. bu çatışmalara son vermeye kararh ölduğunu behrtti. Rus azınhğın kurduğu 'bağımsız Dinyes- ter Cumhuriyeti'nin Devlet Başkanı Igor Smirnov ise bölgede bir ay süreyle olağa- nüstü durum ilan etti. Moldavya hükümeti- ni devlet terörü uygulamakla ve kışkırt>cı- lıkla suçlayan Smimov. olağanüstü durum uygulamasının, Moldavya hükümetinin bölgedeki etkinlikterini engelleme amacına yöneh'k ölduğunu açıkladı. Moldavya'da yaşayan Türk asıllı Gaga- vuzlar gibi, Dinyester bölgesinde yaşayan Rus azınlık da 1990 yılında kendi cumhuri- yetini ilan etmiş. ancak bu cumhuriyeti Rusya dahil ohnak üzere hiçbir devlet tanı- mamışü. Başkent Saravbosna'da bağımsı/iık iste\enier oy sandıklannınönündesıra bekledi. (Fotoğraf:REUTER) Sırplarla Müslümanlar arasında dün çıkan çatışmalarda dört kişi öldü Bosna-Hersek'teiçsavaşkorkusu Dış Haberier Servisi-Eski Yugoslavya'yı oluşturan cumhuriyetlerden Bosna-Hersek'te cumartesi ve pazar günü yapılan referandumda ço- ğunluğun bağımsızlık yönünde oy kullandığı belirtiliyor. Bağımsızh- ğa karşı çıkan Sırbistan Demokratik Partisi, cumhuriyet yönetimine bağımsızhğın askıya alınması çağnsında bulundu. Reuter'in haberine göre dün başkent Sa- dün yayımladığı bir açıklamada. cumhuri- raybosna'da Sırplarla Müslümanlar arası- nda meydana gelen çatışmalarda dört kişi öldü. Bir doktorun TV'ye verdiği demece göre ölenlerden biri hastaneye kaldınlı- rken. diğerleri bir kliniğe götürüldüler. Bosna Hersek Cumhuriyeti'nde geçen hafta sonu yapılan referanduma karşı çı- kan Sırplar. başkentte kendi mahallelerini barikatlarla ayırmaya başladılar. Barikat kurma eylemi Sırbistan Demokratik Par- tisi tarafından üstlenilirken gerekçe olarak bir Sırpın öldürülmesi gösterildi. Sarav- bosna'da yaşayan Müslümanlar ise Sırp- lann kenti abluka altına almaya çalıştıkla- nnı iddia ediyorlar. AFP'nin haberine göre Sırbistan De- mokratik Partisi lideri Radovan Karadziç, yet yönetimine çağnda bulunarak bağımsızlık yolundaki girişimlerin dondu- rulmasını istedi. Sırp lider. başkentte kur- duklan bankatlara karşı saldınlmaması konusunda da uyanda bulundu. Oy venne işleminin ikinci ve son günün- de bir Sırpın öldürülmesi üzerine cumhu- riyetıe gerginlik arttı. Sırplar Nikola Gar- doviç'in oğlunun düğününe giderken taşıdığı Sırp bayrağı nedeni ile öldürüldü- ğünü ileri sürüyorlar. Başkent Saraybosna dün tamamen felç durumundaydı. Ajanslann haberlerine göre kentin 20 ayn yerinde barikatlar ku- ruldu. Kamu ulaşımı yapılamazken bari- katlann ardında kalan halka evlerinden çı- kmamalan çağnsında bulunuldu Önceki gece ve dün başkentte silah ses- lerinin duyulduğu bildirilirken zorunlu olarak karne karşılığı ekmek satan fınnlar dışında tüm dükkânlann kapalı olduğu da kaydedildi. Doktorlara işbaşı yapmalan ve gece de nöbette kalmalan emredildi. Bosna-Hersek Başbakanı Jure Pehlivan. iki gün süren ve önceki gün tamamlanan referandumda halkın bağımsızlığı destek- lediğini belirtti. 3.1 milyon seçmenin yüzde 58'inin oy verdiği referandumda Sırplar, bağımsızlı- ğın oylanmasına karşı çıkmışlardı. Sırplar, Saraybosna'nın üçte birinin kendi ellerinde kalmasında ısrar ediyorlar. Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'- da 1914 yılında bir Sırp askerinin Avustur- ya Arşidük'ü Franz Ferdinand'ı öldürmesi Birinci Dünya Savaşı'nın çıkmasma neden olmuştu. 15. yüzyıldan itibaren Osmanlı egemenliğine giren, savaştan önceki 30 yıl Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ta- rafından yönetilen Bosna -Hersek. 1918 yılında Yugoslayya kurulurken federasyo- na dahil edilmişti. Makedonya sorunu Yunanistan ATde yalnızkaldı CUMHURfYET (Brüksel) - Avru- pa Topluluğu dışişleri bakan- ları, Makedonya konusunda Yunanistan'ı yalnız bıraktı. Atina tek başına Makedonya bağımsızkğının AT tarafından tanınmasını engellemeye de- vam etti. tki binin üzerinde Yunanlı, dün sabah Avrupa Topluluğu Dışişleri Bakanlan toplantısının yapıldığı "konsey" binası önünde Makedonya'nın bağımsızlığını kı- nayan bir gösteri düzenledi. Gösteride, Almanya ve başka Avrupa ülkelerinden gelen Yunanlılardan başka ATde çalısan bir bölüm Yunanlı Avrupa bürokratı da yer aldı. önceki gün bağımsızlık için referan- dum düzenleyen Bosna-Hersek Cumhu- riyeti'nin geleceği konusu da 12 dışişleri bakanı tarafından görüşüldü. Bu ülkenin bağjmsızlığının AT tarafından tanınıp ta- nınmayacağı henüz açıklık kazanmadı. Ancak Bosna Hersek'le ilgiii ikinci bir konferans toplanacağı belirtildi. Topluluk dışişleri bakanlan, Yunanis- tan'da bazı AT ülkelerinin mallanna karşı başlatılan boykot eylemini kınadılar. Top- luluk adına dönem başkanı Portekiz Dı- şişleri Bakanı Deus Spinhero, bazı top- luluk ülkelerinin mallanna karşı, Make- donya Cumhuriyeti'ni taruma eğilimi gos- terdikleri gerekçesiyle Yunanistan'da baş- latılan boykotun ATnin ruhuna aykın öl- duğunu vurguladı. Ancak dönem başka- nı, Makedonya konusunda tüm sorulan yanıtsız bıraktı. Portekizli dönem başkanımn Make- donya konusundaki tüm sorulan yanıt- lamaktan kaçınması, konunun 12 bakan arasında gergin tartışmalara yol açtığı şeklinde yorumlandı. Toplantı esnasında Yunan Dışişleri Ba- kanı Samaras'ın tam anlamıyla tecrit ol- duğu, Makedonya konusundaki Yunan tezlerinin diğer 11 ülke bakanlannın hiç- biri tarafmdan benimsenmediği görüldü. Ancak, "siyasi işbirliği" kurumu çerçe- vesinde Makedonya'nın topluluk ülkele- rince tanınması için oy birliği gerektiğin- den Atina taruma kararını veto etmeyi sürdürdü. Kıbns sorunu Yunan Dışişleri Bakanı Samaras, Kıb- ns konusunu da gündem dışı olarak top- lanüya getirdi ve Kıbns'ta durumun es- kisine oranla daha da kötüleştiğini bildir- di. Samaras, daha önce toplumlar arası görüşmelerde gözlenen umutlann son za- manlarda tamamen ortadan kalküğını ve sorunun çözûm ihtimalinin yok ölduğu- nu sözlerine ekledi. Kafkasya'da diplomasi ve dehşet belgeselleri karşı karşıya BRÜKSEL - Görünen o ki "Balkanlar- Kafkasya-Ortadoğu" üçgeni kocaman bir gerilim bölgesine dönüşmek üzeredir. Arapça deyişiyle "budun'İann, yıllar son- ra aralannda yeniden başlattığı kavgalan dindirmek bundan sonra sanıldığı kadar kolay olmayacaktır. Geçen haftalar içinde olup bitenler de kabaran öfke dalgalannı yaüştıncı cinsten gelişmeler değildi. Irak-Türkiye sınınndan veya Karabağ'dan antene verilen dehşet belgesellerini, yann öbür gün, Saraybos- nadan fakslanan eş anlamh fotoğraflann izleyeceğini tahmin etmek, aşın karamsar bir kehanet sayılmasa gerek. Cauşma kur- banlanyla olan tarihi ve kültürel bağlar sı- klaştıkça. duygusallık aynı ölçüde harekete geçecektir. Türkiye, bir balkan ülkesidir. Ama sade- ce bir Balkan ülkesi değildir. Hatta Os- manlı İmparatorluğu zamanındu olduğu gibi Balkan ağırlıklı bir ülke bilc değildir. Bu yüzden de Ankara'nın. Yunanistan da- hil, küçük Balkan ülkeleri benzeri "ürkek" tarihi refteksler vermesinin hiçbir gereği yoktur. Tarihsel sorumluluklanndan cay- madan. bölgedeki türlü çeşitli "çapraz itti- faklar"a buluşmamaya itina etmesi, yani kendi siyasi ağırlığma güven duyması önemlidir. Türkiye, bir yanı Kafkas dağlanna da- yanan bir ülkedir. Ama kendini küçük bir Kafkas ülkesi gibi hissedip. "budunlarara- sı" kavgaya bulaşması için hiçbir neden yoktur. Burada da bölge dengeleri çok iyi hesaplanmalıdır. Diplomasi, Almanya'nın Yugoslavya'da yaptığı gibi foto muhabir- leriyle TV kameralannın iyi niyetli etkileri- ne terk edilmemelidir. Türkiye, bir Ortadoğu ülkesidir. Ama sadece bazı yönleriyle bir Ortadoğu ülkesi- dir. Dicle ve Fırat nehirlerinden ötürü belli başlı su kaynaklannı kontrol etmesi, uzun vadeü ticari çıkarlan, Kürt sorunu, "çekiç BRÜKSEL SABETAY VAROL güç"ün varlığı gibi nedenlerle, bölge prob- lemleriyle ilişkisi ihmal edilemeyecek dü- zeydedir. Ama öyle de olsa, Türkiye kendi- ni Ortadoğu uyuşmazlıklannın üzerinde tutabilecek olanaklara sahiptir. Bunun bi- nnci koşulu. tabii ki. kendisinin de etnik çahşmalara sürüklenmemesidir. Oysa "resimler" elektronik çağının sura- tıyle hedeflerine ulaşıyor. İmgeler aynı an- da Çankaya Köşkü'ne ve hem de Toros Dağlan'nın eteklerinde yaşayan Türkmen köylüsünün evine giriyor. Medyalara düşen sorumluluk. 80 yıl ön- cesiyle kıyas bile kabul etme>ecck kadar ağırdır. Çoğu kez, hükümetlerin verdiği kararlarda. yapılan resmi açıklamalarda. bu agırlık. bu etkileşim kendini fazlasıyla hissettiriyor.Almanya'ınn 15 ocakta Hı- rvatistan'ı tanımasmda. ucuza kaçan Al- man medyalannın biçimlendirdiği şiddetli "kamuoyu" baskısımn belirleyici olduğu akıldan çıkanlmamalıdır.. Oysa. artık ortaya çıktı ki Hırvatistan sorununda Almanya. sahip olduğu dev ekonomik potansiyelin gerektirdiği diplo- matık duyarlılığı ve becerıyi gösteremedi. Bonn'un körükörüne baskılanyla, daha dün. bütün AT ülkelerinin Hırvat Cumhu- riyeti'ni tek taraflı olarak tanıması, bugün. Bosna-Hersek. Makedonya. Kosova, Ku- zey Arnavutluk gibi birdizi sorunu hortla- tıverdi. Bir nokıadan sonra. kim haklı kim hak- sız ayınmı yapmak, daha çok kan dökül- mesini engellemek için fazla bir anlam ifa- de etmeyecektir. Kıbns'ta, Lübnan'da ve Kamboçya'da olduğu gibi Kafkasya'da, Balkanlar'da. "Birleşmiş Milletler müda- helesi" isteniyor. Balkanlar'da mavi bereli- ler şimdiden savaşan taraflar arasına gir- meye hazırlanıyor. Kafkasya'da da vakit geçirmeden top BM'nin yeni genel sekrete- rine gönderilmelidir. Kısacası, Türkiye, "Şeytan Üçgeni"nde- ki bu çatışmalarda coğrafyasının gerektir- diği rolü elbet oynamalı, ama "kavga eden budunlardan biri" olmaktan itinayla ka- çınmalıd jr. Türkiye. hiçbir şekilde bir Kafkas, bir Balkan ya da bir Ortadoğu ülkesi gibi dav- ranmamalıdır. Sahip olduğu coğrafya, ekonomi ve nüfus potansiyeli. bu çatışma- lara "kuş bakışı" bakıldığı oranda, Anka- ra'nın gclişmelerden güçlü çıkabileceği so- nucunu doğuruyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle