Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3MART1992SALJ
10 DIŞ HABERLER
Tüıkiler BM üyesi
• AA (New York) - Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu, dün kuruluşa
başvuruda bulunan Bağımsız Devletler
Topluluğu üyesi 8 ülkenin üyeliğini
aikışlar arasında kabul etti.
Üyeliklerinin kabul edilmesinden sonra
çoğu dışişleri bakanı tarafından temsil
edilen yeni üyeler, genel kuruldaki
yerlerini aldı. Bağımsız Devletler
Topluluğu üyesi ülkelerden Kazakistan,
Tacikistan, Ozbekistan, Kırgızistan,
Ermenistan, Moldavya, Türkmenistan
ve son olarak da Azerbaycan'ın BM'ye
üyelik başvunılan geçen haftalarda
Güvenlik Konseyi tarafından
onaylanmıştı. Resmi sürece göre bu
ülkelerin BM üyeliklerinin
gerçekleşmesi için genel kurulda
formalite gereği kabul ediimesi
gerekiyordu.
Ortadoğu barışı
• AA (Şam) - VVashington'da sürmesi
beklenen Ortadoğu Banş Konferansı ikili
görüşmelerinin 4. turunda ilerleme
sağlanamaması halinde Arap heyetlerin
ABD'den müdahale etmesini
isteyecekleri bildirildi. Suriye heyeti
başkanı Muvaffak Allaf, VVashington'da
düzenlediği basın toplantısında,
çarşamba günü sona ermesi beklenen 4.
turda ilerleme sağlanmaması halinde,
Arap heyetlerin, ABD'den müdahale
etmesini isteme konusunda görûş birliği
sağladıklannı açıkladı.
Fas Kralı'nın demeci
• AA(NewYork)
Fas Kralı İkinci
Hasan, Batı
Sahra'da. BM'nin
mayıs ya da
haziran ayında
yapmayı
kararlaştırdığı
referandum
ertelendiği
takdirde, Batı Sahra da dahıl olmak üzere
tüm Fas topraklannda genel seçim
düzenleyeceğini bildirdi. Kral Hasan,
Nevv York Times gazetesinde verdiği
demeçte, BM'nin yeni Genel Sekreteri
Butros Gali'den Batı Sahra konusunda
yeni bir rapor istemeyeceğini, böyle bir
raporu kabul de etmeyeceğini belirtti ve
BM Güvenlik Konseyi'nin, 1991
sonunda belirlediği takvime sadık
kalmasını istedi.
Fransız milli marşı
• AA (Strasbourg) - Fransız milli marşı
"La Marsaillaise"in sözleri kamuoyunda
çeşitli tartışmalara yol açıyor. Savaş
unsurlan taşıyan milli marşın kış
olimpiyatlanrun açılışında küçük bir kız
çocuğuna okutulması üzerine başlaülan
tartışma, gündemdeki yerini koruyor.
Ünlü futbolcu Michel Platini ve fakirlerin
dostu L'Abbe Pierre'in aralannda ,
bulunduğu baa önde gelen kişiler, ' :
'
özgürlük; kardeşlik ve eşitlik ilkeleri
üzerine kurulan Fransız demokrasisinin
günümüzde savaş çığırtkanlığı yapan bir
milli marş tarafından temsilinin,
savunulan ilkelere ters düştüğünü, bu
nedenle sözlerinin değiştirilmesini
istiyorlar. Buna karşı Savunma Bakanı
PierreJoxedeğişikliğe karşı çıkıyor.
FlS'tan tehdit
• AA (Cezayir) - Cezayir'de, Islami
Selamet Cephesi (FIS), yönetim
tarafından feshedilme karan alınması
halinde "geleceğin belirsiz hale
sokulacağı" tehdidinde bulundu. FIS
tarafından yayımlanan 20 nolu bildiride,
kuruluşun feshedilmesi halinde sözü
halka bırakacağı, halkın da baskılara
karşı koymak ve özlemlerini dile
getirmek için başka yollara başvuracağı
bildirildi. fçişleri Bakanlığı, FIS'ı
feshetme süreci başlatarak bölge idare
mahkemesinde başvurmuştu.
G-7 üyeleri endişeli
• AA (Kronberg) - Dünya ekonomisinin
büyüme hızının yavaşlamasından endişe
duyan önde gelen sanayileşmiş
ülkelerden oluşan Yediler Grubu (G-7),
dünya ekonomisini güçlendirici
politikalar uygulanmasıru istedi. G-7
ülkeleri maliye bakanlan yardımcılannın
hafta sonunda Almanya'nın Kronberg
kentinde yaptıklan toplantıda, dünya
çapında bir ekonomik durgunluğun
henüz gündemde olmamakla birlikte,
global ekonomik büyüme hızındaki
düşüşü tersineçevirici önlemleralınmaa
gerektiği konusunda görüşbirliğine
vanldı.
Sovyet fizikçi Irakta
• AA (Berlin) - Doğu Alman ya'da
yayımlanan Morgenpost Am Sonntag
gazetesinde yayımlanan bir haberde,
Irak'ın nükleer silah geliştirme
programmda çalıştınlmak üzere, eski
Sovyet nükleer uzmanlan istihdam ettiği
iddiaedildi. Berlin üzerinden Irak'a
giderken röportaj yapılan iki Sovyet
uzmanının anlaümlanna dayandınlan
haberde, halen Irak'ta görev yapan
Sovyet nükleer uzmanlannın sayısının
50 dolayında tahmin edildiği kaydedildi.
Haberde, 5 yıllık sözleşmeyle Irak'a
giden Sovyet bilim adamlanndan Yegor
Belusov'un lazer, Viktor Bakunin'in ise
geliştirilmiş nükleer savaş başlıklan
konusunda uzman olduklan kaydedildi.
Kuveytli müsteşar
• AA (Ankara) - Dışişleri Bakanlığı
Müsteşarı özdem Sanberk'in konuğu
olarak Ankara'ya gelen Kuveyt
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı
Süleyman Mecid El Şahin temaslannı
sürdürüyor. Mecid El Şahin ile
Müsteşar Sanberk, dün sabah
başladıkları görüşmelerini öğleden
sonra da sürdürdüler. Sanberk,
gazetecilere yaptığı açıklamada, konuk
müsteşar ile ikili ilişkiler başta olmak
üzere bölgedeki gelişmeler, Balkanlar
ve Orta Asya cumhuriyetlerindeki
durum konusunda görüş ahşverişinde
bulunulduğunu bildirdi.
ABD'nin beş güney ve iki sınır eyaletinde gelecek hafta yapılacak önseçim başkanlık yarışınm ilk etabı
Başkan adayları süper salıya hazırŞEBNEM ATt YAS (New York) - A B D
başkanlık yanşı hız kazanırken
gözler gelecek sah beş güney, iki
sınır eyaletinde _yapılacak önse-
çimlere çevrildi. Onemi nedeniyle
süper sah olarak anılan seçimlerin
öncesinde adaylar, bugün Geor-
gia, Colorado, Maryland ve
Washington'da sınav veriyor.
ABD Başkanı George Bush'un kampan-
ya yetkilileri, başkanın Georgia dışında or-
talığı silip süpereceğini iddia ediyor. Bush,
Georgia'da zorlu bir yanşa girecek.
Georgia'da Patrick Buchanan'ın Bush'-
tan fazla oy toplaması ihtimali yüksek. O
nedenle Bush, Buchanan'a saldıran kam-
panyasını sürdürüyor. Kampanyasının te-
malanndan biri Buchanan'ın kadınlar
hakkındaki küçümseyici ifadelerinden olu-
şuyor. Bush, Buchanan'ın '"Kadınlann
dünya işlerini yönetmek için psikolojik ola-
rak yeterince donanımlı olmadığını" söyle-
diğini hatırlatarak, kadınlan Buchanan'ı
protesto etmeye çağınyor.
Aşın muhafazakâr Patrick Buchanan
1983'te yazdığı bir makalede kadınlann
"'Doğalan gereği aşın rekabete dayalı tek
boyutlu kapitalizm ölçütlerine uygun ol-
madıklannı, anne ve eş gibi saygın bir rolde
daha rahat edeceklerini" yazdı. Buchanan
"Yuvayı ana kuş yapar, her zaman böyle-
dir, böyle olacaktır. Bu tannnın bir buyru-
ğudur" dedi.
Yazılannda fazla yansıtmamakla birlik-
te Buchanan'ın bir başka yanı Amerika'-
nın giderek daha fazla azınlık bilincine sa-
Edmund G. Brown Bül Clinton Bob Kerrey Tom Harkin Pat Buchanan Paul Tsongas
hip bir toplum haline gelmesi. Buchanan,
Amerikan faşistleri gibi beyazlann bu et-
nik bilinçlenme sırasında ezıldikenne
inanıyor. Amerika'yı yaratanlann "beyaz
Avrupahlar' ölduğunu söylüyor. Bucha-
nan, aynı yaklaşımla Musevilerin etkinli-
ğinden rahatsız ölduğunu ifade etmekten
çekinmiyor. Buchanan bir keresinde Ame-
rikan kongresinı "İsrail işgali altındaki böl-
ge' olarak isimlendirdi.
Anti-semitizm konusunda utangaç bir
muhalefet sürdürmesine rağmen Bucha-
nan homoseksüeller konusunda son derece
açık sözlü. Homoseksüellığe duyulan tep-
kinin 'toplumun sağlıklı tepkisi' ölduğunu
söyleyen Buchanan, "homoseksüelleri sa-
vunanlan çifte standart sahibi olmakla'
suçluyor.
Buchanan kadınlann askere alınmasına
da karşı Askeri okullarda kadın-erkek ay-
nmının sürdürülmesini savunuyor.
Buchanan'ın bu tutucu yaklaştmlan
Amcrika'nın tutucu beyaz nüfusuna sahip
güney eyaletlerinde destek görüyor. Geor-
giaönseçimlerde ilk güney eyaletini temsiL
ettiği için güneyin eğiüminde ilk göstergesi
olacak. Bu nedenle Bush, Buchanan'ın faz-
la destek toplaması ihtimalinden son dere-
ce rahatsız. Bush, New Hampshire'da,
Buchanan'ın yüzde 40 destek almasından
sonra Georgja'nın 'daha da kötü' birsonuç
vermesini engellemeye çalışıyor. Bu neden-
le hafta sonunu bölgede kampanya ile geçi-
ren Bush. 'ekonomik sorunlarla ilgiii ola-
rak sorumluluğunu kabul ettiğini' itiraf etti
ve "ekonominin iyiye doğru ilerlemeye baş-
ladığını* iddia etti. Bush, "Başkan her za-
man doğru biri olmayabilir, ama her za-
man tutarlı olandır" dedi.
Demokratlar ise güneyin ilk eyaleti Ge-
orgia'da ilk ciddi sınavdan geçecekler. Co-
lorado, Georgia ve Maryland'de Bill Clin-
ton ve Paul Tsongas baş başa görünüyor.
Tsongas, Georgia'nın tutucu özelliklerine
dayanarak Clinton'a beklenilenden daha
az destek verilmesini umuyor ve kampan-
yasını buna yönelik yönlendiriyor. Clinton
ise Georgia'da New Hampshire'da kaybet-
tiği desteği yeniden kazanarak seçim kam-
panyası ivmesine kavuşmayı umuyor.
Clinton, evlilik dışı ilişkileri, askerlık konu-
sunda yalan söylemesi nedeniyle New
Hampshire'da liste başı iken, yanşı Tson-
gas'a kaptırdı.
Clinton'm bölgedeki avantajlan, en zen-
gin seçim kampanyasına ve son derece pro-
fesyonel bir ekiple çalışıyor olması. Güney-
de demokrat kadrolann en güçlü kesimi
olan siyahlann desteğini alması. Ancak se-
çim göstergeleri, siyahlann bu seçime siyah
bir aday olmaması nedeniyle ilgisiz kaldık-
lannı gösteriyor.
Bu nedenle Clinton, arayı açabilmek için
Tsongas'a saldın kampanyası kullandı.
Tsongas'ın kanser geçirmiş olması, "tutu-
cu' ekonomik programı ile 'sıkıa' görün-
düğü temalannı kullanan Clinton'm saldın
kampanyası tersine işledi. Bu tutum Tson-
gas'ın 'kendine özgü, son derece içten bir
aday' özelliklerini daha fazla ortaya çıkar-
masına neden oldu. 51 yaşındaki Tsongas,
'iyi, olgun insan' rolünü oynuyor. Geçirdi-
ği hastalık nedeniyle 'iç dünyasını' dışa
yansıtmasmı iyi bilen Tsongas, tutarlı ol-
mayı başanyor. Ve seçim listesindeki bü-
tün öteki adaylara bu yönde fark atıyor.
Aynca sempati topluyor. Tsongas, 1988
seçimlerini kaybeden Micheal Dukakis'in
tersine her hareketiyle 'insani' bir karakteri
canlandınyor. Kendisi gibi bir insani dene-
yimi olmayan adaylann özellikle de kişisel
olarak "çocuk' görünen Clinton'm saldın-
lannı kolaylıkla cevaplayan Tsongas Ge-
orgia, Colorado ve Maryland'den umutlu.
Gerginlik tırmanıyor
Moldavya'da
çaüşnıa: 4 ölü
[hş Haberier Serrö - Eski Sovyet
cumhuriyetlerinden Moldavya'-
da, Rus azınLğa mensup milislerle
Moldavyah polis güçleri arasında-
ki gerginlik tırmanıyor. Taraflar
arasında dün çıkan çatışmalarda 4
kişi öldü, 15 kişi de yaralandı.
Tass ajansının haberine göre, Mol-
davya'nın güneyindeki Dinyester bölgesin-
de Moldavya'dan bağımsız bir cumhuriyet
kurduğunu savunan Rus aanlık gruplan ile
Moldavya güvenlik güçleri arasında uzun
zamandır süren ufak tefek çaüşmalar, Rus
mililanlann dün sabaha karşı Moldavyah
polislcri pusuya düşürmelcriyle yeniden
alevlendi.
Moldavya İçişleri Bakanlığı tarafından
yapılan açıklamada, dün sabah crken saat-
lerde Rus azınlığın yaşadığı Dubossary
kentinde, üç Moldavyah poİısin bir tekstıl
fabrikasının içine girmelerini sağlayan Rus
militanlann, çok sayıda Rus Kazak'ı ile bir-
ükte polislere otomatik silahlarla ateş açuğı
bildirildi. Bakanhğın açıklamasında, iki ta-
raftan da ölü ve yarahlar bulunduğu behrti-
lirken, Interfax ajansı çatışma arasında 4
kişjnin öldüğünü, 15 kişinin de yaralandığı-
nı duyurdu. Ajans, Dubossary merkezi has-
lanesi yetkililerine dayaranarak verdiği
haberde çatışmada ölenlerin 2'sinin Rus
azınlığın saflannda çarpışan Don KazakJa-
nndan ölduğunu, Moldavya güvöenlik
güçlerinden de 2 görevlinin yaşamıru yitirdi-
ğini bildirdi..
Tass ajansı ise. Rus militanlann ve Don
Kazaklan'nın daha sonra Dubossary kenti
emniyet müdürlüğü binasını kuşatarak,
Mokjavyalı görevlilerin binayı boşaltmala-
nnı istediklerini haber verdi. Emniyet mü-
dürlüğü binasını zırhlı araçlarla kuşatan
Rus mihtanlann, binaya zorla girdikleri be-
lirüldi.
- Çatışmalann ardından bölgede gerginhk
tırmarurken, Moldavya Başbakanı Valery
Muravsky, cumhuriyetin tüm güvenlik
güçlerini Dubossary kentine toplarnak pa-
haana da olsa. bu çatışmalara son vermeye
kararh ölduğunu behrtti.
Rus azınhğın kurduğu 'bağımsız Dinyes-
ter Cumhuriyeti'nin Devlet Başkanı Igor
Smirnov ise bölgede bir ay süreyle olağa-
nüstü durum ilan etti. Moldavya hükümeti-
ni devlet terörü uygulamakla ve kışkırt>cı-
lıkla suçlayan Smimov. olağanüstü durum
uygulamasının, Moldavya hükümetinin
bölgedeki etkinlikterini engelleme amacına
yöneh'k ölduğunu açıkladı.
Moldavya'da yaşayan Türk asıllı Gaga-
vuzlar gibi, Dinyester bölgesinde yaşayan
Rus azınlık da 1990 yılında kendi cumhuri-
yetini ilan etmiş. ancak bu cumhuriyeti
Rusya dahil ohnak üzere hiçbir devlet tanı-
mamışü.
Başkent Saravbosna'da bağımsı/iık iste\enier oy sandıklannınönündesıra bekledi. (Fotoğraf:REUTER)
Sırplarla Müslümanlar arasında dün çıkan çatışmalarda dört kişi öldü
Bosna-Hersek'teiçsavaşkorkusu
Dış Haberier Servisi-Eski Yugoslavya'yı oluşturan cumhuriyetlerden
Bosna-Hersek'te cumartesi ve pazar günü yapılan referandumda ço-
ğunluğun bağımsızlık yönünde oy kullandığı belirtiliyor. Bağımsızh-
ğa karşı çıkan Sırbistan Demokratik Partisi, cumhuriyet yönetimine
bağımsızhğın askıya alınması çağnsında bulundu.
Reuter'in haberine göre dün başkent Sa- dün yayımladığı bir açıklamada. cumhuri-
raybosna'da Sırplarla Müslümanlar arası-
nda meydana gelen çatışmalarda dört kişi
öldü. Bir doktorun TV'ye verdiği demece
göre ölenlerden biri hastaneye kaldınlı-
rken. diğerleri bir kliniğe götürüldüler.
Bosna Hersek Cumhuriyeti'nde geçen
hafta sonu yapılan referanduma karşı çı-
kan Sırplar. başkentte kendi mahallelerini
barikatlarla ayırmaya başladılar. Barikat
kurma eylemi Sırbistan Demokratik Par-
tisi tarafından üstlenilirken gerekçe olarak
bir Sırpın öldürülmesi gösterildi. Sarav-
bosna'da yaşayan Müslümanlar ise Sırp-
lann kenti abluka altına almaya çalıştıkla-
nnı iddia ediyorlar.
AFP'nin haberine göre Sırbistan De-
mokratik Partisi lideri Radovan Karadziç,
yet yönetimine çağnda bulunarak
bağımsızlık yolundaki girişimlerin dondu-
rulmasını istedi. Sırp lider. başkentte kur-
duklan bankatlara karşı saldınlmaması
konusunda da uyanda bulundu.
Oy venne işleminin ikinci ve son günün-
de bir Sırpın öldürülmesi üzerine cumhu-
riyetıe gerginlik arttı. Sırplar Nikola Gar-
doviç'in oğlunun düğününe giderken
taşıdığı Sırp bayrağı nedeni ile öldürüldü-
ğünü ileri sürüyorlar.
Başkent Saraybosna dün tamamen felç
durumundaydı. Ajanslann haberlerine
göre kentin 20 ayn yerinde barikatlar ku-
ruldu. Kamu ulaşımı yapılamazken bari-
katlann ardında kalan halka evlerinden çı-
kmamalan çağnsında bulunuldu
Önceki gece ve dün başkentte silah ses-
lerinin duyulduğu bildirilirken zorunlu
olarak karne karşılığı ekmek satan fınnlar
dışında tüm dükkânlann kapalı olduğu da
kaydedildi. Doktorlara işbaşı yapmalan ve
gece de nöbette kalmalan emredildi.
Bosna-Hersek Başbakanı Jure Pehlivan.
iki gün süren ve önceki gün tamamlanan
referandumda halkın bağımsızlığı destek-
lediğini belirtti.
3.1 milyon seçmenin yüzde 58'inin oy
verdiği referandumda Sırplar, bağımsızlı-
ğın oylanmasına karşı çıkmışlardı. Sırplar,
Saraybosna'nın üçte birinin kendi ellerinde
kalmasında ısrar ediyorlar.
Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'-
da 1914 yılında bir Sırp askerinin Avustur-
ya Arşidük'ü Franz Ferdinand'ı öldürmesi
Birinci Dünya Savaşı'nın çıkmasma neden
olmuştu. 15. yüzyıldan itibaren Osmanlı
egemenliğine giren, savaştan önceki 30 yıl
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ta-
rafından yönetilen Bosna -Hersek. 1918
yılında Yugoslayya kurulurken federasyo-
na dahil edilmişti.
Makedonya sorunu
Yunanistan
ATde
yalnızkaldı
CUMHURfYET (Brüksel) - Avru-
pa Topluluğu dışişleri bakan-
ları, Makedonya konusunda
Yunanistan'ı yalnız bıraktı.
Atina tek başına Makedonya
bağımsızkğının AT tarafından
tanınmasını engellemeye de-
vam etti.
tki binin üzerinde Yunanlı, dün sabah
Avrupa Topluluğu Dışişleri Bakanlan
toplantısının yapıldığı "konsey" binası
önünde Makedonya'nın bağımsızlığını kı-
nayan bir gösteri düzenledi. Gösteride,
Almanya ve başka Avrupa ülkelerinden
gelen Yunanlılardan başka ATde çalısan
bir bölüm Yunanlı Avrupa bürokratı da
yer aldı.
önceki gün bağımsızlık için referan-
dum düzenleyen Bosna-Hersek Cumhu-
riyeti'nin geleceği konusu da 12 dışişleri
bakanı tarafından görüşüldü. Bu ülkenin
bağjmsızlığının AT tarafından tanınıp ta-
nınmayacağı henüz açıklık kazanmadı.
Ancak Bosna Hersek'le ilgiii ikinci bir
konferans toplanacağı belirtildi.
Topluluk dışişleri bakanlan, Yunanis-
tan'da bazı AT ülkelerinin mallanna karşı
başlatılan boykot eylemini kınadılar. Top-
luluk adına dönem başkanı Portekiz Dı-
şişleri Bakanı Deus Spinhero, bazı top-
luluk ülkelerinin mallanna karşı, Make-
donya Cumhuriyeti'ni taruma eğilimi gos-
terdikleri gerekçesiyle Yunanistan'da baş-
latılan boykotun ATnin ruhuna aykın öl-
duğunu vurguladı. Ancak dönem başka-
nı, Makedonya konusunda tüm sorulan
yanıtsız bıraktı.
Portekizli dönem başkanımn Make-
donya konusundaki tüm sorulan yanıt-
lamaktan kaçınması, konunun 12 bakan
arasında gergin tartışmalara yol açtığı
şeklinde yorumlandı.
Toplantı esnasında Yunan Dışişleri Ba-
kanı Samaras'ın tam anlamıyla tecrit ol-
duğu, Makedonya konusundaki Yunan
tezlerinin diğer 11 ülke bakanlannın hiç-
biri tarafmdan benimsenmediği görüldü.
Ancak, "siyasi işbirliği" kurumu çerçe-
vesinde Makedonya'nın topluluk ülkele-
rince tanınması için oy birliği gerektiğin-
den Atina taruma kararını veto etmeyi
sürdürdü.
Kıbns sorunu
Yunan Dışişleri Bakanı Samaras, Kıb-
ns konusunu da gündem dışı olarak top-
lanüya getirdi ve Kıbns'ta durumun es-
kisine oranla daha da kötüleştiğini bildir-
di. Samaras, daha önce toplumlar arası
görüşmelerde gözlenen umutlann son za-
manlarda tamamen ortadan kalküğını ve
sorunun çözûm ihtimalinin yok ölduğu-
nu sözlerine ekledi.
Kafkasya'da diplomasi ve dehşet belgeselleri karşı karşıya
BRÜKSEL - Görünen o ki "Balkanlar-
Kafkasya-Ortadoğu" üçgeni kocaman bir
gerilim bölgesine dönüşmek üzeredir.
Arapça deyişiyle "budun'İann, yıllar son-
ra aralannda yeniden başlattığı kavgalan
dindirmek bundan sonra sanıldığı kadar
kolay olmayacaktır.
Geçen haftalar içinde olup bitenler de
kabaran öfke dalgalannı yaüştıncı cinsten
gelişmeler değildi. Irak-Türkiye sınınndan
veya Karabağ'dan antene verilen dehşet
belgesellerini, yann öbür gün, Saraybos-
nadan fakslanan eş anlamh fotoğraflann
izleyeceğini tahmin etmek, aşın karamsar
bir kehanet sayılmasa gerek. Cauşma kur-
banlanyla olan tarihi ve kültürel bağlar sı-
klaştıkça. duygusallık aynı ölçüde harekete
geçecektir.
Türkiye, bir balkan ülkesidir. Ama sade-
ce bir Balkan ülkesi değildir. Hatta Os-
manlı İmparatorluğu zamanındu olduğu
gibi Balkan ağırlıklı bir ülke bilc değildir.
Bu yüzden de Ankara'nın. Yunanistan da-
hil, küçük Balkan ülkeleri benzeri "ürkek"
tarihi refteksler vermesinin hiçbir gereği
yoktur. Tarihsel sorumluluklanndan cay-
madan. bölgedeki türlü çeşitli "çapraz itti-
faklar"a buluşmamaya itina etmesi, yani
kendi siyasi ağırlığma güven duyması
önemlidir.
Türkiye, bir yanı Kafkas dağlanna da-
yanan bir ülkedir. Ama kendini küçük bir
Kafkas ülkesi gibi hissedip. "budunlarara-
sı" kavgaya bulaşması için hiçbir neden
yoktur. Burada da bölge dengeleri çok iyi
hesaplanmalıdır. Diplomasi, Almanya'nın
Yugoslavya'da yaptığı gibi foto muhabir-
leriyle TV kameralannın iyi niyetli etkileri-
ne terk edilmemelidir.
Türkiye, bir Ortadoğu ülkesidir. Ama
sadece bazı yönleriyle bir Ortadoğu ülkesi-
dir. Dicle ve Fırat nehirlerinden ötürü belli
başlı su kaynaklannı kontrol etmesi, uzun
vadeü ticari çıkarlan, Kürt sorunu, "çekiç
BRÜKSEL
SABETAY
VAROL
güç"ün varlığı gibi nedenlerle, bölge prob-
lemleriyle ilişkisi ihmal edilemeyecek dü-
zeydedir. Ama öyle de olsa, Türkiye kendi-
ni Ortadoğu uyuşmazlıklannın üzerinde
tutabilecek olanaklara sahiptir. Bunun bi-
nnci koşulu. tabii ki. kendisinin de etnik
çahşmalara sürüklenmemesidir.
Oysa "resimler" elektronik çağının sura-
tıyle hedeflerine ulaşıyor. İmgeler aynı an-
da Çankaya Köşkü'ne ve hem de Toros
Dağlan'nın eteklerinde yaşayan Türkmen
köylüsünün evine giriyor.
Medyalara düşen sorumluluk. 80 yıl ön-
cesiyle kıyas bile kabul etme>ecck kadar
ağırdır. Çoğu kez, hükümetlerin verdiği
kararlarda. yapılan resmi açıklamalarda.
bu agırlık. bu etkileşim kendini fazlasıyla
hissettiriyor.Almanya'ınn 15 ocakta Hı-
rvatistan'ı tanımasmda. ucuza kaçan Al-
man medyalannın biçimlendirdiği şiddetli
"kamuoyu" baskısımn belirleyici olduğu
akıldan çıkanlmamalıdır..
Oysa. artık ortaya çıktı ki Hırvatistan
sorununda Almanya. sahip olduğu dev
ekonomik potansiyelin gerektirdiği diplo-
matık duyarlılığı ve becerıyi gösteremedi.
Bonn'un körükörüne baskılanyla, daha
dün. bütün AT ülkelerinin Hırvat Cumhu-
riyeti'ni tek taraflı olarak tanıması, bugün.
Bosna-Hersek. Makedonya. Kosova, Ku-
zey Arnavutluk gibi birdizi sorunu hortla-
tıverdi.
Bir nokıadan sonra. kim haklı kim hak-
sız ayınmı yapmak, daha çok kan dökül-
mesini engellemek için fazla bir anlam ifa-
de etmeyecektir. Kıbns'ta, Lübnan'da ve
Kamboçya'da olduğu gibi Kafkasya'da,
Balkanlar'da. "Birleşmiş Milletler müda-
helesi" isteniyor. Balkanlar'da mavi bereli-
ler şimdiden savaşan taraflar arasına gir-
meye hazırlanıyor. Kafkasya'da da vakit
geçirmeden top BM'nin yeni genel sekrete-
rine gönderilmelidir.
Kısacası, Türkiye, "Şeytan Üçgeni"nde-
ki bu çatışmalarda coğrafyasının gerektir-
diği rolü elbet oynamalı, ama "kavga eden
budunlardan biri" olmaktan itinayla ka-
çınmalıd
jr. Türkiye. hiçbir şekilde bir Kafkas, bir
Balkan ya da bir Ortadoğu ülkesi gibi dav-
ranmamalıdır. Sahip olduğu coğrafya,
ekonomi ve nüfus potansiyeli. bu çatışma-
lara "kuş bakışı" bakıldığı oranda, Anka-
ra'nın gclişmelerden güçlü çıkabileceği so-
nucunu doğuruyor.