25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I MART1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Denizertekaday • ANKA(Ankara)-ŞemsıDenizer'in saşkanı olduğu Genel Maden-İş iendıkası, yeni yönetimini belirlemek izere bugün olağanüstü genel kurul ^•apıyor Genel kurula Denizer tek saşkanadayı olarak katılıyor. Sendika çi muhalefette ön safta yer alan vedaha i>nce genel başkanlığa aday olacağını içıklayan Genel Maden-İş reşkilatlanma Sekreteri Ali Akgün, bu Itaranndan vazgeçtiğini söyledi. Akgün, 'Biz olağanüstü genelkurula karşıyız. lep erken genel kurulu savunduk. ^ünkü olağanüstü genel kurul eski delegelerle yapılır ve labanda"ki değişimler yönetime yansıyamaz. Bu nedenle genel başkanlığa aday olmanın bir anlamı yok" dedi. Akgün, genel kurulu "baskın seçim" diye yorumladı ve Denizer'i "kendiyle uyumlu, konuşmayan köle bir yönetim oluşturmayı" amaçlamakla suçladı. Akgün, olağanüstü genel kurulun ardından yapılacak delege seçimleriyle bir erken genel kurulun şart olduğunu bildirdi. Akgûn'ehapiscezası • CUMHURİYET (DenizU) - Denizli l. Ağır Ceza Mahkemesi, 144 kilo dişi hint keneviri ile birlikte yakalanan Mehmet Akgün (23) adh genci toplam 5 milyar 729 milyon lira para cezasma çarpürdı. Mahkeme Akgün'e aynca sekizyılağırhapiscezası verdi. Emniyet Narkotik Şube Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen bir operasyonda polislerle Burdur'da uyuşturucu pazarlığı yapan Mehmet Akgün, Denizb'nin Serinhisar ilçesinde mallan teslimederkensuçüstüyakalandı. 144 kilo dişi hint kenevirini polislere satmak isteyen sanığın yapılan sorgulamasında esrar ticareti yaptığı behrlendi. Savcılık tarafından yapılan sorgulamasından sonra hakkında kamu davası açılan ve Denizli 1. AğırCeza Mahkemesi'nde yargılanan Akgün'e gramı 50 bin liradan hesaplanmak kaydıyla 5 milyar 729 milyon lira para cezası verildı. Esrar bulundurmak ve ticareüni yapmak suçuyla yargılanan sanık, para cezasının varunda 8 yıl ağır hapis cezasına çarptınldı. Kararaçıklandıktan sonra şok geçiren sanık, kendisinin oyuna getirildığini belirterek "Ben bu kadar para cezasını nasıl öderim. Asıl suçlular dışarda geziyor. Komploya geldim" diyerek gözyaşı döktü. PetroHşln broşürü • ANKA (Ankara) - Petrol-İş Sendikası, işsizlik sigortası tartışmalanna bir broşürle katıldı. Broşürde, işsizlik sigortasmın tüm çahşanlan kapsaması ıstendi. DYP-SHP koalisyonunda da işsizlik ve pahalıhğın süreceği savunulan broşürde bu sorunlara "mutlu azınhğın çıkarlanyla fazlaçehşmeyecek' düzenlemelerle çözüm arandığı belirtildi. Broşürde, işsizlik sigoriasının da bu çözümlerden biri olduğuna dikkat çekıldi, asıl gerçekleştırilmesı gerekenın işsizliği ortadan kaldırmak olduğu ifadeedildi. Petrol-İş broşüründe, işsizlik sigortasmın bölge bölge uygulamaya sokulmasmın gecikmelere yol açacağı savunuldu. Uygulamanın bütün Türkiye'de aynı anda başlatılması gerektiğine işaret edilen broşürde, sigortanın tüm çabşanlan kapsaması ve bunun fınansmanında işveren kesiminin ağırhkb olarak payıtun bulunması istendi. Nokta'yaceza • AA(tstanbul)-Nokta dergisi, 1989 yıbnda Çemberlitaş Kız Yurdu ile ügili olarak yayımladığı iki ayn haberden dolayı, 3 milyon lira para cezasına mahkûm oldu. İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, Çemberhtaş Kız Yurdu'nun eski kantincisi Vahap Atmaca'nın avukaü Mehmet Ali Atabey, Nokta dergisinin 12 Mart 1989 tarihli "Korkunç iddia, kız yurdunda seks skandab" ve 9 Nisan 1989 tarihli "Kadın kız pazarlayan, kızlan fuhuşa teşvik eden" başlıklı haberlerde müvekkiline asılsız suçlamalann yöneltildiğjni söyledi. Avukat Atabey, bu iddialar nedeniyle müvekkilinin yaklaşık üç yıldırmağdur durumda bulunduğunu belirterek N okta dergisi ilehaberi yazan Korhan Atay, Aydan Özlü Çevik, Ayşe Arman, Mahmut Övür ve Erzade Erten'in, müvekkiline 10 milyon liralık maddi, 50 milyon liralık manevi tazminat ödemelerini talep etti. Mahkeme, Nokta dergisi ve haberi yazan muhabirleri suçlu bularak, davacı Vahap Atmaca'ya 3 milyon lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi. BenzindeKDVoranı • AA (Ankara) - Bakanlar Kurulu petrol ürünlerindeyüzde 13.5 olarak uygulanan KDV oranını yüzde 13'e indirdi. Bakanlar Kurulu 27 aralıkta aldığı kararla normal benzin, sûper benzin, kurşunsuz benzin, motorin ve gazyağı, fuel-oil ve likit petrol gazı teslimlerinde uygulanan yüzde 12 KDV oranını 1.5 puan atüraraîc yüzde 13.5'e yükseltmişti. Bucuklu KDV oranı, yazarkasalann küsuratb oran alamaması nedeniyle uygulamada güçlüklere yol açıyordu. Bakanlar Kurulu'nun karan dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe gjrdi. YADATtYATRO Ritsos İSMENE Yöneten: Hüseyin Katırcıoğlu 2 Mart Pazanes 11 Mart Çarşamba löMartPazartesi Saat 20.30 TAXIM NIGHT PARK DtSKO'da Biletkr: 20.000 TL. Tel:2564431 Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu: TRT ciddi bir fmansman darboğazıyla karşı karşıya TRT'ninreklanıgelirihızlaeriyorGÜNSELİÖNAL (Ankara) -1990 yılını 114 milyar lira kârla kapatan TRT bütçesi SOS veriyor. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), Star1 yüzünden, gelirlerinin yüzde 73'ünü oluşturan reklam gelirlerinde aşın derece azalma gösteren TRT'nin ciddi bir fınans- man darboğazıyla karşı karşıya olduğu belirtildi. YDK raporunda Sosyal Yardımlaşma kurumun mab yapısı incelendığınde, 1990 — •- - - - yıh sonu itibanyla kurumun gelirlerinin yüzde 73'ünü oluşturan reklam gelirlerin- de aşın derecede azalmalar olduğuna, buna karşın bandrol ücreti, elektrik eneıji- si hasılatından ahnan pay ve program satış gelirlerinde ise önemli sayılabilecek bir ar- üşın olmadığinın görüldüğüne dikkat çe- kildi. Raporda, Sosyal Yardımlaşma ve Da- yanışmayı Teşvik Fonu'nun ilgili maddesi gereği reklam gelirlerinden yüzde 30'unun fona aktanlması ve daha önce yüzde 3.5 olarak belirlenen enerji hasılatı payının bütçe kanunlanyla yüzde bir olarak belir- lenmesinin, gelirlen nispi olarak azalttığı kaydedildi. ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'na reklam gebrleri üzerinden ödenmekte olan yüzde 30 oranındaki payın daha makul bir düze- ye indırilmesi konusunda girişimlerde bu- lunulması önerildi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Ku- rulu'nun 1990 yıh raporunda TRT'nin, yurtiçinde ve yurtdışında sinema ve video fümi, nota, kitap, dergi, bant, plak ve ben- zerlerinin yapımı. ortak yapımı ve pazar- laması faaliyetlenyle radyo ve televizyonla ilgili diğer ticari faabyetleri yürütmek üze- re özel hukuk hükümlerine uygun bir or- taklık kurabilmesi konusunun incelenme- si istendi. Raporda. 1991 ağustos ayı itibanyla Raporda. "Böylece kurum ciddi bir şe- kilde fınansman darboğazıyla karşı karşı- ya kalarak işletme ve yatmm gıderlerini karşılayamaz duruma düşmüştür. Bu du- rum, kurumu yabancı kaynak kullanımı- na zorlamakta ve varolan fınansman sı- kıntısı hat safhaya ulaşmaktadır" görü- şüne yer verildi. Piyasapayı TRT'nin reklam gelirlerindeki azalma- lann nedeninin, özel TV yayınabğmm başlamasıyla oluşan rekabet olduğunun vurgulandığı raporda, "Yakın gelecekte özel yayın kuruluşlannın hızla artacağı beklenmektedir. Dolayısıyla kurumun pi- yasa payı ve piyasa gücünün her geçen gün giderek azalacağı acıkça ortaya çık- mıştır" denildı. GelfrbeklenentaaltiBda Raporda. kurumun 1990 faaliyet yılını 114 milyar hra kâr ile kapatüğı belirtilerek temmuz-1991 ayı itibanyla kurum gelirle- rinin öngörülenin altında gerçekleştiğine, yatınm ve işletme harcamalanndaki artış nedeniyle fınansman sıkıntısına düşüldü- ğüne dikkat çekildi. TRT'nin reklam ge- lirlerinin arttınlması ıçin gerekli tedbirle- rin alınması konusunda yönetim kurulu- nun genel müdürlüğe yetki verdiğine dikkat çekildi. Raporda, geleceğe yönelik faaliyet planlaması yapılarak uzun vadeli hedefle- rin belirlenmesi ve bu yönde yatınm ve fınansman programlan haarlanarak uzun vadeli fınansman açığmm ortaya ko- nulması önerildi. jtan ve reklam gelirlerl Başbakanlık Yüksek Denetleme Ku- rulu'nun raporunda, kurumun artan fı- nansman gereksinimini karşılamak üzere zaman zaman ilan ve reklam ücret tarifele- rini önemli oranlarda yükseltmek zorun- da kaldığı vurgulanarak şöyle denildi: "İlan ve reklam gelirlerinin ekonomik dalgalanmalardan etkileniyor obnası, di- ğer yandan özel bir TV kuruluşunun (Starl) Türkiye'ye yönebk olarak yayın yapmaya başlaması sonucu rekabete da- yalı bir ortamda girilmesi nedeniyle tarife- lerde yapılacak düzenlemelerle belirli bir düzeyin üzerinde gelir artışı sağlanamaya- cağı düşünülmektedir. Nitekim, inceleme- lerin sürdürüldüğü ağustos 1991 ayı itiba- nyla ilan ve reklam gelirlennin, önemli öjçüde öngörülenin gerisinde kaldığı atıla- şılmıştır. Kurumun, radyo ve televizyonla ilgili olarak ticari faaliyetlere yönelmesin- de de önemli yararlar bulunmaktadır." Raporda. TRT'nin radyo ve televizyon- la ilgili ticari faaliyet konusunda önemli bir olanağı sahip olduğu belirtilerek ku- rum repertuannda 86 bin 679 bant, Türk sanat müziği dahnda 12 bin, Türk halk müziği dahnda 3 bin 500 nota, 500'e yakın çocuk şarkılan ve saüş kataloğuna alınmış 120 adet drama ve belgesel program bu- lunduğu anımsatıldı. 12 yıl aradan sonra dönen Gültekin Gazioğlu'nu Esenboğa Havalimanı'nda dostlan karşıladı. (Fotoğraf: AA) 12 Eylülle Türkiyetien ayrılanTOB-DER'inson Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu dün yuıda döndü Gazioğlıı'nun 12 yılbk özlemi bittiCUMHURtYET (Ankara) -12 Eylül yönetiminçe vatandaşlıktan çı- karılan ve 11 yıldır yurtdışında yaşayan TÖB-DER Genel Baş- kanı Gültekin Gazioğlu, dün Türkiye'ye döndü. Ankara Esen- boğa Havaalanı'nda, kendisini karşılamaya gelenlere gözyaşları içinde seslenen Gazioğlu, "Acüanm, özlemlerim bitti" dedi. Gazioğlu, Lufthansa Havayollan'na ait bir ucakla Almanya'nın Frankfurt kentin- den Ankara Esenboğa Havaalanı'na gel- di. Gültekin'i, havaalanında SHP Anka- ra Mületveküi Salman Kaya, Eğit-Der Ge- nel Başkanı Ismet Aktaş, ailesi ve kalaba- lık bir grup karşıladı. Havaalanında gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Gültekin Gazioğlu, "Türk va- tandaşbğı için başvuracağım" dedi. Bir ga- zetecinin öğretmenlerin sendikalaşmasıy- la ilgili bir çalışma yapıp yapmayacağını sorması üzerine Gazioğlu, arkadaşlanyla görüştükten sonra bu konuda karar vere- ceğini söyledi. "11 yıldır yurtdışında bulunuyonım. Bugün ülkeme dönmenin heyecanını yaşı- yorum. Karışık duygular içerisindeyim. Tarifı mümkün olmayan duygular içeri- sindeyim" diyen ve koalisyon hükümeti- nin programının yurtdışında büyük bir iyimserlikle karşılandığını kaydeden Gazi- oğlu, terörle ilgili bir soruyu, "Son zamanlarda Güneydoğu ve büyük kentlerde meydana gelen olaylan basından takip ediyoruz. Bu durum bizi çok kaygı- landınyor. Terörle hiçbir şeyin çözümle- nemeyeceğini saıuyorum. Teröre kar- şıyım" sözleriyle yantıladı. Danıştay 10. Dairesi'nin 1991 sonların- da aldığı kararla vatandaşlık hakkını ye- niden kazanan ve dün vatandaşlık başvu- rusunda bulunacağını açıklayan Gazioğlu, 12 Eylül'den hemen sonra yurtdışına çık- mış ve hakkında bir dava açılmıştı. Ankaı'a Sıkıyönetim Askeri Mahkeme- si'nde açılan TÖB-DER davasında sanık olan Gazioğlu hakkında sorgusu yapılama- dığı için karar verilemedi. Yurtdışına çık- mayan TÖB-DER yöneticileri askeri mah- keme tarafından 5-8 yıl arasında hapis ce- zasına çarptınlırken yurtdışına çıktıklan için bulunamayan TÖB-DER yöneticileri hakkında dava dosyası ise Ankara'da sı- kıyönetimin kalkmasından sonra Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Ankara 2. Ağır Cez Mahkemesi de Ga- zioğlu ile birlikte yurtdışında bulunan TÖB-DER yöneticileri hakkında beraat karan verdi. TÖB-DER yöneticileri hak- kında aynı gerekçelerle verilen mahkumi- yet ve beraat kararlan kesinleşti. TCK'nm 141 ve 142. maddelerinin yürürlükten kal- dırılmasıyla da hakkında kapatma karan verilen TOB-DER'in yeniden acüması gün- deme geldi. Gazioğlu hakkında, eşi ile birlikte Frankfurt'ta geçirdiği 11 yıllık siire için- de tek bir dava açıldı, ancak dokuz ayrı tahdit karan kondu. Gazioğlu'nun avukatı Halit Çelenk, TÖB-DER davası dışında herhangi bir soruşturma geçirmeyen mü- vekkili hakkında değişik makamlarca de- ğişik tarihlerde tahdit konulmasına her- hangi bir anlam veremediğini söyledi. Çelenk, yaptığı başvurular sonucunda, Ankara'dalci 6 tahdidin tümünün kalkma- sını sağladığını beürtti ve başvurusu sonu- cu İstanbul'da konulan tahdidin, ilgili dos- yanın sıkıyönetimin kalkmasından sonra Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Savcıbgı'- na gittiğini öğrendiğini, bu nedenle tahdi- din kalkması için Diyarbakır'a yaptığı baş- vııruya henüz bir yanıt alamadığını kay- detti. Çelenk, Trabzon ve Maçka'dan ise tahditlerin daha önce kaldınldığı yanıtını aldığını bildirdi. Çelenk, şu anda Gazioğlu hakkında sa- dece Diyarbaku- Sıkıyönetim Askeri Sav- cıhğı'nda tahdit bulunduğunu belirterek "Buna karşın müvekkilim hakkında her- hangi bir işlem yapılmaması gerekiyor. Çünkü Terörle Mücadele Yasası, bu tür durumlarda ülkeye dönenlere zorluk çıka- nlmaması yönünde hüküm içeriyor" de- di. Vericiler PTT'ye yükgetirdiCUMHURİYET (Ankara) - Başba- kanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), TRT'den devredilen TV- radyo vericilerinin PTT'ye önemli maü yük getirdiğî sonucuna vardı. Başbakanbk YDK'nın PTT'ye ilişkin 1990 yıh raporunda, konuya ilişkin şu saptama yapıldı: "1989 yılmda TRT kurumundan PTT'ye devredilen TV-radyo verici istas- yonlannın mabyet yükü geçen yıl 81.1 milyar lira iken faaliyet yılında yüzde 77.3 artarak 143.8 milyar liraya yüksel- miştir. Direkt gelir karşıbğı olmayan bu hizmetin PTT'nin kârülığına yaptığı menfi etkinin önümüzdeki yülarda da ar- tarak devam edeceği anlaşdmaktadır. il- gili kuruluşlara verilen hizmetin karşılığmın ahnmasına yönelik yasal dü- zenlemenin yapılması gerekmektedir." Hukuki boşluk VericUerle birlikte TRT'den PTT'ye devredilen personelin durumunu da in- celedi. Kurulun hazırladığı 1990 yüı ra- porunda, radyo ve televizyon verici tesislerinin ve bu tesislerde görevli per- sonelin TRT'den PTT'ye intikalini dü- zenleyen yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine, huku- kı bir boşluk çıkuğı vurgulandı. Rapor'- da, bu hukuki boşluğun giderilmesi ve hizmet gerekleri doğrultusunda yeni bir hukuki yapı oluşturulabilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin bir an önce yapılması istendi. 768 iptal davası Raporda, söz konusu yasanın Anaya- sa Mahkemesi tarafından iptalinden ön- ce, PTT'ye nakledilen personelden bir bölümünün devir işlerinin iptali istemiyle kurum aleyhine Bölge İdare Mahkeme- leri nezdinde açtıkları dava sonucunda da, "yasanın anayasaya aykınlığının Anayasa Mahkemesi'nce karara bağlan- ması nedeniyle söz konusu nakil işlemi- nin iptali"ne karar verildiğine dikkat çekildi. RapoTda, "Yasanın iptali üzeri- ne PTT'ye nakledilen personel tarafın- dan kurum aleyhine açılan iptal davalannın giderek arttığı gözlenmekte- dir. 1.8.1991 tarihi itibanyla, Bölge İdare Mahkemelerince bakılmakta olan iptal davası sayısının 768'e ulaştığı anlaşılmıştır" denildi. Karayalçın: Zabıtasilahlansın TAYFUN GÖNÜLLÜ (İstanbul) - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, belediye zabıtasının kesinlikle silahlandınlması gerektiğini söyledi. Karayalçın, "Ne tür bir silahlanma" sorusuna, "Türünü bilemem, zaten bu işten de anlamam, ama caydıncı işlevini yerine getirecek bir görsellikte olmalı" yanıtını verdi. Başkentte hava kirliliğinin önlenmesin- de en büyük faktörün doğalgaz ve kaçak kömüre karşı yapüan mücadele olduğunu söyleyen Başkan Karayalçın, "Ankara"- nın tüm girişlerinde kaçak kömüre karşı bir mücadele sürdürmekteyiz. Ancak ken- te kaçak kömür sokmak isteyen bir kam- yonu yolun ortasında zabıta çeviriyor. Şoför bakıyor laciven elbiseli birisi, caydı- na hiçbir şeyi yok, durmayıp yoluna de- vam ediyor" dedi. Mamak Belediyesi'nde yıkım şefi olan 29 yaşındaki Erol Tunç'un görevi başmda barbarca bıçaklanarak öldürüldüğünü ve birçok zabıtanın çeşitli görevlerde 17 sal- dınyla karşılaştıklannı örnek gösteren Karayalçın, "Zabıtanın kendini savuna- cak ve caydıncı rol oynayacak hiçbir silahı yoktur. Sadece lacivert elbisesi vardır" di- ye konuştu. Yerel yönetimlerin kent hizmetlerini çok iyi bildiklerini. ancak kime. nasıl faali- yet götüreceklerini bilemez durumda ol- duklannı da söyleyen Karayalçın şöyle devam etti- Hesapsorma "İnsanlar o> verdikleri kişilerden çok daha rahat hesap sorabiliyorlar. Atama ile gelen yöneticilere ise ulaşamıyorlar. DSİ"- nin (Devlet Su İşleri) TEK'in (Türkiye Elektrik Kurumu) anzalanndan dolayı bizden hesap soruluyor. Bir gün DSİ'nin kente su getiren borulannda anza olduğu ve bundan da bize haber verilmedigi için sular dört gün kesildi. Biz halkı yatıştır- maya çalıştık. ama başansız olduk. So- nunda sulann akacağını bir tarih vererek açıkladık. Sulann akacağını belirttiğimiz gün telefonum çaldı. Saatime baktım, beş. Bir bayan, 'Başkan, sulanmız hâlâ gelme- di' diyor. Ben de sabahın köründe hatanın bizde olmadığını, DSİ'den kavnaklandığı- nı anlatüysam da bana 'Ben sızi tamnm. size oy verdim. DSİ Genel Müdürü'nün adını bile duymadım' dedi. Bir gün de PTT çukurana düşen bir yaşlı bayan. 'Ka- rayalçın'ı Allah kahretsin" dıyormuş. Bu olaya şahit olan arkadaşım, Teyze, bu be- lediyenin açtığı bir çukur değil. Bu PTT çukuru' dedikten sonra bayan, 'Allah PTTyi de. belediyeyi de kahretsin' diye bağırmış." Karayalçın, tüm bu yakınmalar ve yan- bş anlamalardan dolayı kent sorunlannı yerel yönetimlerin daha iyi bildiklerini sa- vunarak "Onun ıçin kent ıçi elektrik dağı- Umı, hastane ışletmecılığı, ılk ve orta dere- celi eğitimin tüm sorumluluklan yerel yönetime aktanlmalı. Hatta kent içi trafık denetimi ve ehliyet verilmesi bile. Çünkü bütün bu yerlere hizmeti götüren biziz. Çünkü kentte yaşayan ınsanlann sorunla- nnı biz bihyoruz" diye konustu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın (Foto: RIZA EZER) "Bızim CHP'de borçlanma hoş karşı- lanmazdı. Ama biz sosyal demokratlar olarak konuya öyle bakmıyoruz. Yurtdı- şına ihraç ettiğimiz tahvil ve bonolardan 180 milyon dolar elde ettik. İlk kez An- kara'nın adı para etti Bu çok önemlidir. Ama kişi başına düşen iki bin dolarsa, biz- den kişi başına beş bin dolar düşermiş gjbi hizmet beklenmesin. Ülkenin gelişmişliği ne ise biz de o düzeyde hizmet götürebili- yoruz" diyen Karayalçın. yeni hükümet- ten belediyelerin aldığı payın oldukça art- tınlacağı ınananda olduğunu söyledi. Devlete karşı işlenen suçun, memura karşı işlenen suçun yasalarda karşılıklan bulunduğunu söyleyen Karayalçın, kente karşı suç kavramının da oluşturulması ve bir kent anayasasının yapılması gerektiği- ni savundu. TKP'ülerin STASI hesabına çalıştıkiarı ileri sürüldü .\A (Berlin) - İki yüzden fazla Türk vatandaşının eski Demokratik Almanya istihbarat örgütü hesabına çalıştığı iddia edildi. Berlin'de kurulan ve STASI arşivleri- nin incelenmesiyle görevlendirilen büro- lara yakın kaynaklardan elde edilen bilgj- lere göre özellikle 196O'lı yıllardan bu yana çok sayıda Türk vatandaşı STASI'- da ajanhk ve muhabirlik hizmetlerinde bulundu. Bu kişilerin bir bölünün Al- manya ve diğer Avrupa ülkelerinde, bir kısmının ise Türkiye'de uzun yıllar faaü- yet gösterdikleri belirlendi. STASl'nın bütçesi ile ilgili belgeler üze- rinde yapılan araştırmalarda. çok sayıda Türk öğrencinin bu servisten eğitim bur- su aldığı ve çeşitli Avrupa üniversite ve yüksekokullannda okuduklan ortaya çı- kanldı. Batı Almanya'da yerleşik düzen kur- muş bazı Türk vatandaşlannın. STASI hesabına muhabirlik yaptıklan, bunlann bazılannın para karşıbğı. bir kısmının ise ideolojik emelleri için çahştıklan vurgula- nıyor. STASI arşivlerinde. eski Demokratik Almanya'ya sürekli ve uzun süreli yolcu- luk yapan bazı Türklerin temaslan hak- kında bilgilere de rastlandığı ifade edili- yor. Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) bazı üye ve yöneticilerinin Leipzıg şehrin- de kendilerine tahsis edilen evlerde ve lo- kallerde bannırken STASI ile çeşitli ibş- kilerini yoğun olarak sürdürdükleri. bu arada Doğu Alman istihbaratçılar ile ba- zı Türk vatandaşlan arasında temas ku- rulmasmı sağladıklan kaydediliyor. TKP aracıhğıyla S1ASI ile temas kuran, ancak komünist olarak tanınmayan kişilerin servise önemli hizmet verdikleri vurgula- rarken bir Türk profesörün 1%3'ten bu yana hizmet verdiği STASI'da albay rüt- besine kadar yükseldiği de iddialar ara- sında yer abvor. Almanya'da, STASI hesabına çalışan Türklerin bir kısmının Türkiye'ye kesin dönüş yaptıklan, bazılannın ise iki Al- manya'nın birleşmesi ve STASI arşivleri- nin açılmasından sonra Almanya'daki izlerini kaybettikleri bildiriliyor. Alman resmi makamlan ve STASI ile ilgili araşürma bürolan, konuyla ilgili olarak kendilerine yöneltilen sorulan ce- vapsız bırakmayi tercih ederlerken söz konusu bilgıleri ve bürolardan sızdınlan haberleri yalanlamadılar. Alman istihbaratçılann ve resmi ma- kamlann bu konuyu hassas olarak değer- lendirdikleri, STÂSI için çahşmış olan yabanalarla yakından ilgiiendikleri ve bu konudaki bilgileri şimdilik kamuoyuna yansıtmaktan kaçındıklan dikkat çeki- yor. Almanlar. eski doğu bloku istihbarat servislerinin halen ülkelerinde yeni ve güçlü bir muhbir ağı oluşturduklanna inanıyor ve STASI'ya çabşmış olan ya- bancılann kimliklerini açıklamayı sakın- calı buluyorlar. Bazı Alman gazeteciler de STASI'da çahşmış yabancılarla ilgili araştırmalar yapıyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle