24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ARAUK1992 ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI Alman vatandaşlan, sınırlanna dayanan ilticacılardan yakınıyor Almanya fedakarlıktan kaçıyor Almanya'da ve dünya kamuoyun- da, hatta bu ülkeye yerleşmiş Türkler arasında ilticacılann ve onlann yarat- tığı zorlamanm olaylan kışk'ırttığı inancı çok yaygjn. Daha doğrusu ıki etken üzerinde duruluyor. Bırinci et- ken olarak. iki Alman>a"nın birleşme- si ve Doğu Almanya'nın ekonomık sorunlannın Batılılann sırtına binme- si. İkıncı etken de Almanya'nın sınır- lanna dayanan iltıcacılar. Doğu Almanya ile birlik ve onun yaratüğı yükler artık bir olgu. onlan istemeye istemeye benimsemiş durum- dalar. Ucuz işgücü olarak işe de yan- yorlar. Ama şu sınırlara dayanmış >oksullar yok mu, işte bu en büyük be- İa. Her yıl Alman yasalanmn boşluk- lanndan yararlanıp içeriye sızarak Alman halkının pastasının bir kısmını paylaşıyorlar. Bunlan engellemcnın bir yolu bulunmalı. İş güç sahibi Türk- ler arasında da bu fikirler çok yaygın. Gelmesin bu ilticacılardiyorlar. Zaten ıltıca amacıyla başvuranlann hemen tamamına yakını da ekonomik iltica- a. siyasi bir yönleri yok diyerek dü- şüncclerini pekiştirmeye çalışıyorlar. A L M A N Y A T A R İ H İ Y L E HESAPLAŞIYOR O R A L Ç A L I Ş L A R yor. Bu sıkıntı paylaşılmalıdır. Alman>a, dunyarun en zengin ülke- lerinden. Neredeyse tüm Almanlar. her yıl yabancı ülkelere gidip en az üç hafta tatil yapıyorlar. Çok sınır'ıı gelire sahıp bir Alman bıle rahatlıkla tatil yapabılccek kadar para kazaruyor. Yaşam standartlan ve gelır düzeyleri çok yüksek. İkı Almanya"nın birleş- mesinin yarattiğı maddi sıkıntının. günlük yaşamlannı fazla etkilediği sövienemez. Henüz vaz tatilini maddı sıkıntı yüzünden ertelemeyi düşünen bir Alman görülmüş duyulmuş değıl. O çok duyarlı Alman medyası böyle bir ipucu yakalasa hemen yazı haline dönüştürüverir. Lükslerinden bir kı- sıntı yapmış da değiller. Bütün mağa- zalar ardına kadar alıcı dolu. Yılbaşı nedeniyle küçük şehirlerde. yoksul bir ülkeye yetecek kadar yiyecek. giyecek ve süs eşyası vitrinleri dolduruyor. Tü- ketim çılgınlığı içindeki Almanlara ulaşıyor. Lİmanlar, zenginliğin bencilliğini yaşıyor. Bu bencillik, geri ve tutucu kesimlerde ırkçı saldırganlık biçiminde ortaya çıkıyor. Sıradan Alman vatandaşının yumuşak ama içten pazarlıkh tepkisi şiddete dönüşüyor. İşte yoksul ülkelenn ınsanlan bu zenginliğe doğm yürüyorlar. Alman Parlamentosu. Mölln olaylannın he- men ardından uzun yıllardır tartıştığı bir yasayı çıkanverdi. Bu yasa ile artık müİtecılenn kaderi sınır polislerinın keyfıne bağlaruyor. Bu yasarun çıkan- labılmesı ıçın Sosyal Demokratlar'ın ikna edılmesı gerekıvordu ve aynı ilti- cacı mantığı nedeniyle onlar da yıllar- dır karşı çıktıklan bu yasaya evet dedi- ler. Profesör Siegfned Jaeger. kimse- nın aklına bu ülkelere yardım yapmak ve onlann ekonomik sorunlanna çö- züm için destek olmak gelmiyor diye- rek tepkılerini dile getiriyor. Alman- lar. ashnda zenginliğin bencilliğini yaşıyor. Bu bencillik, geri ve tutucu kesimlerde ırkçı saldırganlığa dönüşü- yor. ' Sıradan Alman vatandaşının yumuşak. ama içten pazarlıkh tepkisi N'azilerde şiddete dönüşüyor. Ama tarih tekrar etse de etmese de ırkçılık ve saldırganlık Alman ulusuna bir şey kazandırmadı. Irkçılara bugün ıçın bir iktidar şansı görünmüyor. Bu açıdan kitlesel bir terör tehlıkesi var denemez. Ama, Alman hükümeti tav- şana kaç taaya tut usulü ırkçılann sal- dınlannı geliştirebilecek ortamı yara- tıyor, olay trajik boyutlara \annca önlem almak zorunda kalıyor. Ortada büyük bir ırkçılık suçu var. Bunda bu- güne kadar yalnızca solu hedef alan ve sağı görmezlikten gelen hükümetın de bu suçta bir ortakhğı olduğunu rahat- lıkla söv!e\ebiliriz. SURECEK D<'oğu Almanya ile - birlik ve onun yarattığı yükler artık bir olgu, onlan istemeye istemeye benimsemiş durumdalar. Zaten ucuz işgücü olarak işe de yanyorlar. Ama şu sınırlara dayanmış ilticacılar yok mu, işte bu en büyük bela. Her yıl Alman yasalannın boşluklanndan yararlanıp içeriye sızarak Alman halkının pastasının bir kısmını paylaşıyorlar. llkbakıştamakul gelen bu fıkretep- ki gösterenler de var. Duisburg Ünı- vcrsitesi profesörlerinden Siegfned Jaeger bu iddialara şu karşılığı veri- yor: "Bız bu ülkeleri yıllarca sömür- dük. Yeraltı ve yerüstü zengınlıklerinı İağmaladık. Bugünkü rahatlığımızın Ve zenginliğimizin ardında böyle bir gerçek daha bulunuyor. Şimdi ekono- mik darboğaza giren bu ülkelenn ın- sanlan yaşamak ve bazı olanaklar elde edebilmek için göç yoluna düştüler. Dünyada ülkeler arasında bu kadar büyük gelir ve refah farkı olursa. bir yerden bir yere akış devam eder. Biz Almanlar bu yoksui dünyanın sıkıntı- lanna ortak olmak zorundayız. Biraz fedakarlık yapmalıyız. Kımse olayın böyle bir boyutu olduğunu düşünmü- Yabancı dostu Almanlar. Türklerk birlikte ırkçılığı ülkenin her bir yanında protestoettiler.(Fotoğraf: YILMAZ AKAR) FRANKFURrTAKİ ONBİNLERCE İNSAN AYNI ŞEYİ DÜŞÜNDÜ; BUGÜN ONA, YARIN BİZE Irkçı eylemlere karşı 'rock' konseriAlmanya'da yabancılara yönelik şiddct eylemleriyle birlikte ırkçılık karşiü gösteriler de giderek hız kazanmaya başladı. Yüzbinlere insan ırkçılığı protesto etmek amacıy la Almanya'da çeşitli kentlerde gösteriler düzenlerken, Alman rockçularda harekete geçti. Müzik kitlelere ulaşmanın ve onlan etkilemenin en kolay yoluydu ve hıç kimse Almanya'da yabancılara yönelik şiddet eylemlerine karşı sessiz kalmamalıydı. Rockçular kendi bildiklen yöntemle ve "yüksek volümlü" seslerini duyurma yolunu seçtiler. Frankfurt'ta ırkçılığa karşı bir Rock konseri düzenlemek amacıyla biraraya gelen müzisyenler hemen bir grup oluşturdular. Siyasi partilergruba alınmadı. Hedefdaha ilk toplantıda belirlenmişti: "Sessiz kitleler". Konser için düşünülen slogan da o sırada ortaya'çıktı: "Bugün onlar. yann sen..." Konsere kaülanlardan Konsıantin \Veckker: "Şimdi tek bir isteğim var. Gözümü yummak ve ağzımı olabıldiğince açmak" dıyordu. Sözlen duyduğu ofkeyi yansıtıyordu. Ancak var olan sadece öfke değil ay nı zamanda endışeydi: "Bakarsınızönümüzdeki yıl bunu yapmama ızın vermezler." L nlü rockçı L do Lindenberg'in de katddığı Frankfurt konseri, ırkçüığa karşı verilen mûcadele- ye yeni bir bava, yeni bir soluk kattı. Frankfurt konseri Almanya'da ırkçılığa karşı gerçekleştirilen ilk konser değildı. Ancak Almanya'da ilk kez bu kadarçok sanatçı, özgürlük. eşitlik ve insan haklan için bıraya geliyordu. Hamburg'tan Marius Müler-Westernhagen, Achım Reichel, Udo Lindenberg. Scorpions, UweOchsenknecht. PeterMaffay, BAP. Herbert Grönemeyer. Heinz Rudolf Kunzeve Die Toten Hosen katılımcılardan sadece baalanydı. Frankfurt'ta geçen ay venlen konser ırkçılığa karşı verilen mücadeleye yeni bir soluk kattı. Onbinlerce insan aynı endişeyi, korkuyu \c öfkeyi paylaşıyordu. Rock müzisyenleri sadece alanı dolduran onbinlerce insana daha çok suskun kalabahğa seslendiler. Konser açık bir çağnniteliğindeydi. Frankfurt'ta •"duyulmaması olanaksız" birmesaj verildi: "Bugün onlar, yann sen..." ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Kamu Kurumlarında Geçen Süreler" l 1963 yılında ilk kez bir kamu kunnnunda >e işçi sta- tüsünde çalışmay a başladım. 1966 yılında yine bir başka kamu kurumunda 6 ay çalıştıktan soııra askcrlik nedeniy le işten ay- nldun. 1968 yılında iki yıl süren askerliğimi tamamlayıp bir beledi- yede sigortalı olarak işe başladım. 1970 yılında Personel Ya- sası'nda yapılan değişikliğin yürürliiğe girmesiyle. ben de işçi' statâsünden devlet memunı starüsünde \e Emekli Sandığfna geçtim. 1980 yılında askerlikte geçen iki ydlık süremi borçlanarak Emekli Sandtğı'na ödedim. Halen devlet memunı olarak çalış- mamı sürdürijyorum. Sorularım: 1) Askerden önceki ayn kamu kunıluşlarında geçen süreler için kıdem tazminatımı. Emekli Sandığı verecek mi? 2) Personel Yasasfndaki değişiklik sonucu 2 yıl işçilikten sonra memurluğa geçiribnem nedeniyle işçilikte 2 yıllık sigor- talı sürenin tazminatını Emekli Sandığı mı verecek? 3) Askerlik borçlanması karşılığı 2 yıllık sigortah sürenin tazminatını da Emekli Sandığı mı verir? 4) Toplam 28 y ıllık kıdem tazminaton nasıl hesaplanacak? 5) Halen 3. derece 6. kademeden ve 650 ek göstergeden ay- lık almaktayım. Emekli olursam 28 yıllık hizmetime karşılık emekli aylığım ne tutar? H.T. YANIT: 1) Aynı ya da değişik kamu kuruluşla- nnda geçen çalışma sürelerine karşılık kıd<*m taz- minatı ödenebilmesi için iş sözleşmesinin işçi yö- nünden haklı bir nedene dayanarak bozulmuş olması gerekir. İstifa ile son bulan iş sözJeşmelerinde kıdem taz- minatı ödenmemektedir. Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için en az bir yıl çahşmak koşuldur. 2) Hizmetlerin birleştırilmesine ilişkin 2829 sayılı yasanın 12. maddesi uyannca "Son defa T. C. Emekli SandığYna tabi görevlerden emekliye ayn- lan" ve Emekli Sandığı'nca "aylık bağlananlara T. C. Emekli Sandığı'na tabı daire, kuruluş ve ortak- lıklarda prim veya kesenek ödemck suretiyle geçen sürelerin toplamı üzennden. 5434sayılı T. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlenne göre emekli ikramıyesi ödenir." Y asanın bu hükmü uyannca işçilikte geçen 2 yıllık süre karşılığı ikramiye de Emekli SandığYnca odenir. 3) Askerlikte geçen ve Emekli SandığYna borçlandığınız 2 yıllık süre karşılığı ikramiye de Emekli Sandığı'nca ödene- cektir. 4) İşçilikte geçen ve istifa ile son bulmamış çalışma süreleri için emekli ikramiyesi ödenir. Emekli ikramiyeleri ise "her tam hizmet yılı için" emekli aylığı bağlamay a "esas tutarlann bir aylığı emekli ikramıyesi olarak verilir." Bir tam yıl için alacağınız emekli ikramiyesi: 1.380 (3. derece 6. kademe göstergesi) + 650 (ek gösterge) + 375 (28 yılın kıdem aylık göstergesi) = 2.405 x 651 (katsa- yı) = 1.585.655 (genel ve kıdem aylık ikramiyesi) 1.000 (taban aylık göstergesi) x 1.137 (taban aylık katsayı- sı) = 1.137.000 (taban aylık ikramiyesi) 1500 + 5200 = 6700 x 651 x % 4 = 174.468 TL. (özel taz- minat) 1.585.655 + 1.137.000 + 174.468 = 2.877.123 TL.(1 hiz- met yılı karşılığı ikramiye ve emekli ayihğı bağlamaya esas tutar) 2.877.123 x % 78 (28 yıl karşılığı aylık oranı) = 2.244.156 TL?(laybk emekli aylığı) ZtVERBEY KÖŞKÜ tlhan Selçuk 12. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çagdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 eagalogtu-hıunbul Ödemeli gönderilmez. GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ Sara Ertugrul Korle 20.000 hra (KDV içinde) Çagdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğtu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. YARGI ONUNDE SAVU1NMA Abdullah Baştürk 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Tarkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. POLTITKA VE OTESI MEHMED KEMAL Yazının Çerçeveleri... Nerede olurlarsa olsunlar, ister büyük kentlerde, is- terse bir taşra kasabasında, öyle insanlar vardır ki he- men bir edebiyat çevresi yaratırlar. Onlan besleyen bu çevre, bu çevredekl insanlardır. Bir kasabada iseler, savcı, yargıç, öğretmen, hükümettabibi, taşra bürokratı kim varsa hemen bir araya gelirler. Büyük kentlerde ise toplandıkları meyhaneler vardır. Bir arada olmayanlar da birbirlerini izlerler. Bu bağlantı yıllarca sürer. Birbir- lerinin dertlerine, sıkıntılarına koşarlar. Zaman akıp gi- derken anılar da çoğalır. Yeni yakınlıklar, yeni akraba- lıklarla çoğalırlar. Çocuklar gibi kitapların da sayıları kabarır. Geçmiş, uzun, mihnetli yıllardan sonra Kadıköy'de şık, güzel bir bürosu, davaları, müşterileri, her bakım- dan ünü ve kazancı da olsa Ismet Kemal Karadayı ede- biyat çevresi yaratanlardan biridir. Yıllar süren taşra, büyük kent ilişkimiz olmuştur. O bir yerlerde savcı ol- muştur, ben bir kentte gazeteci, her zaman ilişkimiz olmuş, ıpler kopmamıştır. Kadıköy'un küçük meyhanelerinde edebiyatçılan bi- raraya toplayanların başında rahmetli Cemal Süreya olduğu sanılırsa da aslında böyle bir toparlanmayı kota- ran Ismet Kemal ve yakınlarıdır. Ona göre edebıyatın tadı. edebiyat toplantılarındaçıkar. Butoplantılar elefır- sat geçtikçe sık sık yapılmalıdır. Ulke sıkıntıya düştükte bu edebiyat toplantılannı yapanlar da sıkıntıya düşüyor- lardı. Bürokrasınin içinden geldıkleri için bir yerde de bu sıkıntıdan kurtulmasını becerıyorlardı. Ismet Kemal, tehlıkeler karşısında yılmayan bir savcı olduğu kadar, adı edebiyat dergilerinde sık sık görülen bir şairdir. Şiir, yazı, öykü, deneme, anlatı becerileri arasındadır. ismet Kemal'in ilk şiir kitabının adı, "Bahar, Deniz ve Kadın'dır. Oturduğu mecliste bir yanında şiir varsa, öte yanında da kadın olacaktır. Her konuda yazmış olduğu kitapları inceleyen Vecihi Timuroğlu'na göre kurduğu yapıda, kadın kokusu. her şeye sinmiştir. 1982 yılında savcılıktan emekli olup avukatlığa soyun- muştur. Yayımlanmış 13 kitabı, yayımlanacak da 11 kita- bı var. Türlu dergi ve yayın organlarında çıkmış yazılan birkaçcilt tutar. 1969 yılında Nığde savcısı iken, öğretmenler boykot yapar. Valilik üç öğretmeni yasalara aykırı hareket et- mekten. bir berber, bir kuruyemişçi, bir kırtasiyeci bir eczacıyı boykot pankartlarını asmaktan savcılığa ihbar eder. Savcı Ismet Kemal, bu eylemlerden ötürü dava açılmasına yer bulunmadığı kararı verir. Bu, hukuk tari- himizde cesur bir aşamadır. Nitekim ismet Kemal'e bu davranışı ile Türk Hukuk Kurumu yılın hukukçusu' ödü- lünü verir. Bülent Ecevit'in başbakan olduktan sonra çok ünle- nen Pülümürlü Kadın diye bir şiiri vardır. İsmet Kemal Karadayı bu Puiumür'de doğmuş. Erzurum Lisesi'nı bi- tirmış, Ankara Hukuk Fakültesinde yüksek öğrenimini tamamlamış. 1927 doğumlu olduğuna göre acılı kuşak1 - tan sayılır. Bu kuşak Halk Partisi'nin baskısına uzun sü- re, 1950ye değin dayanmıştır. Demokrat Parti'nin iktida- ra gelişiyle baskıdan kurtulmayı ummussa da ardından bu kez Demokrat Parti'nin baskısı gelmiştir. Işin acı yanı Demokratlar "demokrasi, demokrasi" diye diye baskı yapmışlardır. Demokrat Parti baskısından kurtulmayı beklerken 27 Mayıs hareketi görünmüştür. Bir süre ra- hat soluk alınır gibi olunmuş, ondan sonra gelenleri bilı- yorsunuz. 12 Martlar, 12 Eylüller, sırayla, kendini göster- miştir. Bugün hâlâ 12 Eylül faşizminin siyasal yaşamımı- za getirdiği birikintilerle uğraşmaktayız. "Patlıcan Fidelerine Musakka" adlı kitabı (Broy Yayın- ları) anlatı, deneme, yazı, araştırma olarak yazdıklarının bütun orneklerinı vermektedir. Bu kitapla 25 yıllıkyazılar gün ışığına çıkmış oluyor. BULMACA SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 1/^Sait Faik'ın bir öykü ^ kitabı. 2/Elma. armut, ayva gibi meyvelerin yen- 2 meyen iç bölümü.. Türk- , çede ilgi adılı. 3/Çam ağacının çiğnenip emilen 4 iç kabuğu. 4/Bir nota... Yersiz \e zamansız dav- ranışlan olan kimse. 5/ Gözleri görmeyen... Olumsuzluk belirten bir önek... Güzel sanat. 6/ Küçük çocuklan uynt- mak için söylenen tür- kü... Hatay ilinde bir ırmak. 7/ Uğursuzluk. 8/Açık elin iç yüzüyle vurulan tokat... Vilayet. 9/Büyük, yetışkin, olgun... Hayvan ağılı. VXKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Gülten Akın'ın toplu şıirlerini içeren ve ona 1992 Sedat Sımavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü kazan- dıran yapıtı... Tavlada bir sayı. 2/Hayat arkadaşı... "Sütkardeş" anlamında kullanılan yerel söz- cük. 3/Şarap... Gemilerde türlü iş- lerde kullanılan bir tür demir halka. 4/Alev... Kımileri uğur sayar. 5/Binne. etkısı yaşadıkça sürecek bir iyilik ve bağışta bu- lunan kimse. 6/Tropikal Afrika'da yetişen ve odunu doğrama- cılıkta kullanılan bir ağaç. 7/Bır nota... Çevik. 8/lsa'run havari- leriyle birlikte yediğı son yemeği anmak için, kilisede bir kap içinde ekmek ve şarabı kutsayarak yapılan tören... Bir nota. 9/ Yerfıstığı. İLAN AMASYA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1988/145 1990/309 Hakım: H. Necati Aksoy 23657 Katip: Gülseren Süer Davaa: Orman Işletme Müdürlüğü. Amasya Vekıli. Av. Firdevs Göztaş, Amasya Deşit Gökçe, Rüştü oğlu, Beldağı köyü. Amasya Davalı Mehmet Torun, Halıt oğlu, 1937 D.lu, Beldağı köyû, Amasya Dava: Kadastro tespitinin iptali DavaTarihı: 15.12.1983 KararTarihi: 31.12.1990 ParselNo:66 Davacı Orman İdaresı vekıli ve diğer davaa Reşıt Gökçe tarafın- dan açılan davanın mahkememızde yapılan açık yargılaması sonun- da. Mahkememizden verilen 31.12.1990 tarih 1988'145 E.-1990'309 K - sayılı karan davaa orman idaresınin açmış olduğu davanın red- dine, Amasya Merkez Beldağı köyü, Deveboynu mevkıinde, 3375 mr li) 66 parselin tespitin iptali ile 1 (2'şer pay olarak Halit Gökçe ve Reşu Gökçe adına tapuya kayıt ve tesciline, Davacılardan Reşit Gökçe'nin iürazının kabulüne, 15.240 - lira yargılama giderinin ve 7 087.- lira nıspi harcın davalı- dan alınarak Hazine'ye gehr kaydına. davaa Reşit Gökçe tarafından ydpılan 63 000.- lira keşifgidennin davalıdan ahnarak Reşıt Gökçe'- ye verilmesine karar verilmiş, işbu karar davah mirasçılan eşi Hamza kıa 1944 D.lu Gülizar Torun (kendısine asaleten küçük kızı Şehri- ban'a velayeten), Mehmet oğlu. 1962 D.lu, KadırTorun'un Mehmet kıa. 1965 D.lu Müzeyyen Torun, Mehmet kıa. 1971 D.lu, HacerTo- run'lann adresleri meçhul olduğundan, tüm araştırmalara rağmen adresleri tespıt edılememiş olduğundan teblığ edilememiş olduğun- dan bu ilanın yay ın tanhınden iübdren 15 gün sonra davalı mirasçıla- nna tebliğ cdılmış sayılacağı ilanen teblığ olunur. Basın No 52322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle